Sahife: 5
Istanbul Kütüphaneleri:
Bayezid
Vaklilar
Kütüphanesi’ ne yapılan
ve İsmail Fenni Ertuğrul
Neriman MALKOÇ
Kitap toplama merakı Top- ladıklan kitapları sevdikleri mü- esseselere bağışlayanlar — İn san, her zaman nasıl hayırla yad olu r? — Son mümessil Fenni Efendi.
Istanbulda bulunan ve sayıla rı yüzleri aşan kütüphanelerimi zi bir çok kimseler kurmuşlar dır. Bugün sayıları on üçe in dirilmiş bulunan V akıf kütüp hanelerin çatısı altında evvelce tek olarak vazifesini gürmüş ve sonradan binalarının ham b olma smdaıı veya işletme masrafının temin edilememesinden ötürü bir araya getirilmiş birçok kütüpha neler vardır. Bu kütüphanelerin bir kısmı vakfeden tarafından kurulmuş, yıllarca çatısı altında on binlerce aydın ve bilgin topla mış ve sonradan bir araya geti rilmiştir.
Bir ikinci bölümde özel olarak bir kütüphane kurulması tasar lanmış, kitablan hazırlanmış ve her nasılsa ya vakfedenin ömrü sona ermiş, gayesine erişememiş ve yahut da şartlar değişmiş ve kütüphane, müstakil olarak ku rulamadan genel bir kütüphane nin çatısı altına getirilmiştir. Bunlardan birincisine yüzlerce kütüphane sayılabilir.
Hamidiye, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Kuyucu Murat Paşa, Mahmud Efendi gribi!
İkinci örnek Bağdadlı Vehbi Efendi kütüphanesidir. Şimdi Sü leymaniye Genel Kütüphanesinin çatısı altında bulunup müstakil olarak durumunu muhafaza et mekte olan bu kütüphane Bağ- dadlı Vehbi Efendi tarafından Bağdad’da kurulmak üzere ta sarlanmış, hazırlanmış ve hattâ kitablann üzerine “ Vehbiye” mü- hürü bile basılmışsa da o sıra- 'arda devam etmekte olan birinci ıhan harbinin son yıllarında Bağdad şehrinin düşmesinden ö- türü tasarlanan bu kütüphane kurulamamış Vehbi Efendinin mail durumu bozulmuş ve kitap lar E vkaf Nezareti tarafından satın alınarak Süleymaniye Kü tüphanesine verilmiştir.
Bu çeşit kütüphanelerin ü- çUncü bir tipi vardır kİ bu daha sai&midir. Bir meraklı kitap topluyor, koleksiyonlar yapıyor. Sonra da uygun gördüğü bir kü tüphaneye hediye ediyor. Bunla ra örnek olarak İzmirli Hakkı bey ile son yıllarda Bayezid Ge nel Kütüphanesine 1)100 ciltlik çok kıymetli bir kitap kolleksiyo- nu hediye eden İsmail Fenni Er- tuğrul'dur.
güzel kubbesi altmda sükûn bul duğum Bayezid Umumi Kütüp hanesine hediye ediyorum.” diye rek adını bu ilim mJessesesinde ebedileştirmiştir. Vasiyetname sinde kendi adıyla anılacak bir köşe ayrılmasını isteyen rahmet linin bu dileği yerine getirilmiş.
Kitapları doğum ve ölüm tarih lerini ihtiva eden “ İsmail Fenni Ertuğrul’un millete vediasıdır” cümlesini taşıyan bir mühürle kü tüphane çerçevesine alınmıştır. İsmail Fennî Ertuğrulun kitap ları arasında her konu ve alan da eser bulmak mümkündür. Felsefe, tarih, din, ahlâk, edebi yat, tıb, lisan konularında ve bil hassa son zamanlarda Batıda neş rolünmüş nadir eserleri vakfın da bulmak imkânı vardır.
Her bakımdan olgun ve bfılun- maz bir insan örneği olan İsma il Fenni sadece kitaplarım vak fetmekle kalmamış, Cağaloğlun- daki evini ve Adadaki köşkü ile bütün malını mülkünü Darüşşa- faka Lisesine bağışlıyacak kadar büyük hayır işlemiştir. Hayatta hiç kimseyi incitmemiş, hattâ ban kada bulunan paralarını hakkını ödiyemiyecek sandığı çamaşırcı kadınına bırakmıştır. O dünya daki şöhret ve servetin mânası olmıyan mefhumlar olduğunu bil miş insanlardan biridir. Fennî Efendi sadece bir edebiyatçı ola rak kalmamış musikiyle de de rinden ilgilenmiştir. Türk mu sikisi üzerinde bir hayli çalışan ve emek veren bu sanatkâr ruh lu insan besteler yapacak kadar ileri gitmiştir. Vakfettiği kitap lar arasında bulunan beş defter- lik beste ve güfte derlemesi, üze rinde de kendi el yazısıyla işaret etmiş olduğu gibi “ elli yılda top lanmış ve çok göz nuru dökülmüş
İzmirli İsmail Hakltı sağlığın da kitaplarım vakfetmiş ve 15 yıla yakın bir zaman kitapları na ayrılan odaya gelerek çalış mıştır. Fenni Efendi, ölümünden sonra bir vasiyetname ile kitap larını Bayezid Umumî Kütüpha nesine vakfetmiştir.
Türk kültür, felsefe ve din ha yatının değerli bir'şahsiyeti olan İsmail Fenni Ertuğrul 1946 tari hinin Arahk ayında ölmüştür.
Felsefeye, din tarihine ait eser leri ve alaturka makamlardaki 7 büyük ciltlik şarkı kitaplariyle tanınmış olan Fennî Efendi 1855 de Tırnovada doğmuştur. İlk tah silini orada tamamlıyarak büyük göçte İstanbula gelmiş Divan-ı Muhasebat kalemine girmiş, li san mektebinden diploma almış tır. Sayıştay, mümeyyiz ve aza- lığmda bulunan 1901 de Dahiliye Nezareti Muhasebecisi olan Fen nî Efendi 1909 da emekliye ay rılmış ve kendini tamamiyle oku maya vermiştir. M uzaffer Gök- man’dan dinlediğime göre Fennî Efendi şark ananesi içinde yetiş miş ideal bir insanmış.
İyi işleyen zekâsı, kibar şahsi yeti, kuvvetli mantığı, kitapla ra karşı derin bir sevgisi ve ça lışma kabiliyeti vardı. Evinde kendisini ziyarete gidenler onn sağı solu, önü arkası hattâ otur duğu kanapesinin altını kitaplar la dolu olarak görürlerdi. Herke sin müşkülünü halletmiye çalı şır, kendisine bir şey danışmaya gelenleri samimiyetle karşılardı. Kışı, Cağaloğlunda evinde geçi ren Fennî Efendi, yazın Adadaki mütevazı köşküne çekilir, göç eşyası olarak da elindeki küçük çantası yeni satın aldığı kitap larla dolu bulunurdu. Arabça, Farsça ve Fransızca lisanların dan başka İngilizceyi de şahsî çahşmasıyle öğrenmiş ve iler letmişti. Bir derviş ruhu taşı yan, belki daha eski zamanlarda yaşasa idi dünya malını ve mül künü feda ederek iki zeytin ile yetinecek olan Fennî Efendinin Türk kültür hayatında bıraktığı en büyük eseri Bayezid Umunmî Kütüphanesine yaptığı vakıftır. Bu vakıf hâdisesini Muzaffer Gökman şöyle anlatıyor:
“ Bir gün masamda c türüyor
dum. Postacı bir davetiye getir il. Bu davetiye Sultanahmed 5. dukuk mahkemesinden gönderi- iyordu. Merak ettim ve gittim. İsmail Fennî Efendi bütün kitap- an, evi ve bankadaki parası için lir vasiyetname hazırlatmış. Bu rasiyetnameye göre mahkeme mun isteğini yerine getiriyor- nuş, Fennî Efendi kitaplarım •hayatımın en istiraplı anlarında
olup bir daha toplanması müm kün değildir.
İsmail Fennî Efendinin kendi yazmış olduğu eserleri de var dır.
"Lugatçe-i Felsefe” adlı eseri 1927 de arap harfleriyle basıl mış olup 935 sayfadır. Bu vadide büyük bir boşluğu doldurmak tadır.
Dozy’ nin “Tarih-i İslâmiyet” adlı eserine reddiye olarak yazdt- ğı “İzale-i Şiikûk” yani şüphele rin giderilmesi adli kitabı. BU- chner’in “ Madde ve kuvvet” isim li eserine reddiye olan “ Maddiye mezhebinin İzmitilâli” kitabiyle “Vahdet-i vüctıd ve Muhiddin-1 Arabi” adlı eserleri basılmıştır.
Bayezid Kütüphane idaresi Fennî Efendinin ölümünün dör düncü yıldönümünde, İstanbul Konservatuvarından da istifade etmek suretiyle bir anma töreni tertip etmiş, 29.1.1950 tarihinde gece saat 21 de başlıyan anma töreni, gece saat 24 den sonra bitmiştir.
Bu arada, kütüphane İdaresi nin bir. konuşmasından sonra Os man Ergin, müteveffanın tasav vuf! cephesini, Prof. Ziyaeddin Fahri tarafından felsefî cephesi belirtilmiş ve bugün merhum bulunan Eyyübi Alî - Rıza Çengel ve on arkadaşı tarafından da bir saat süren İsmail Fennî Ertuğ- rula ait besteler çalınmıştır. Bü yük ve güzide bir topluluk tara fından takip edilen bu anma tö reninde, Fenni Efendinin matbu at Umum Müdürlüğünde bulunan bir ses plâğı da temin edilerek çalınmıştır.
Bugün bu tip vak ıf yanan bü yük insanlar hemen hemen hiç kalmamıştır. İsmail Fennî burs lardan son nümunedir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi