• Sonuç bulunamadı

UZUN SREL OKSJEN TEDAVS UYGULANAN KOAH'LI OLGULARDA ANKSYETE DEPRESYON SIKLII

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "UZUN SREL OKSJEN TEDAVS UYGULANAN KOAH'LI OLGULARDA ANKSYETE DEPRESYON SIKLII"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

UZUN SÜREL‹ OKS‹JEN TEDAV‹S‹ UYGULANAN KOAH’LI

OLGULARDA ANKS‹YETE DEPRESYON SIKLI⁄I

FREQUENCY OF ANXIETY-DEPRESSION AMONG CHRONIC

OBSTRUCTIVE PULMONARY DISEASE (COPD) PATIENTS WHO USE

HOME OXYGEN THERAPY

Ceyda ANAR 1 Dursun TATAR 2 Esengül GED‹KTAfi 1 Yasemin YILDIRIM 1 Hüseyin HAL‹LÇOLAR 1 Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹zmir

1Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, 2Acil Servis Birimi

Anahtar sözcükler: KOAH, depresyon, anksiyete Key words: COPD, Depression, anxiety

SUMMARY

To assess the frequency of anxiety-depression among COPD patients with frequent emergency room admission who has home oxygen therapy. COPD patients with frequent admissions to emergency room in the 01 January- 31 March period and had oxygen therapy at home were assessed. A questionnaire examining their socio-demographic characteristics and psychological state was given to the patients in addition to their routine therapy. Also their admissions and hospitalizations were noted in January-March period. Anxiety-depression levels were assessed in accordance with hospital anxiety-depression scale. How psychological state is affected by the disease and sociodemographic data were investigated.

Seven (17.5%) of total 40 COPD patients were female and 33 (82.5%) were male. Their mean age were 61.73±9.13 (40-77). Mean anxiety value was 14.27±4.16 (3-21) and mean depression

ÖZET

Evde uzun süreli oksijen tedavisi (USOT) uygu-lanan ve s›k acil baflvurusu olan Kronik obstrüktif akci¤er hastal›kl› (KOAH) olgularda anksiyete-depresyon s›kl›¤›n›n araflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r. 01 ocak-31 mart 2007 tarihleri aras›nda acil servise s›k baflvurusu olan (y›lda birden fazla) ve uzun süreli oksijen tedavisi (USOT) uygulanan KOAH’l› olgular çal›flmaya al›nd›. Olgulara rutin tetkiklere ek olarak sosyo-demografik özellikleri ve psikolojik durumlar›n› belirlemeye yönelik anket formlar› uyguland›. Ayr›ca, çal›flmaya dahil olan hastalar›n Ocak 2006'dan çal›flma dönemi sonuna dek acil hastane baflvurular› ve yat›fllar› kaydedildi. Anksiyete-depresyon seviyesi, hastane anksiyete-depresyon (HAD) ölçe¤i ile de¤erlen-dirildi. Hastal›k ve sosyo-demografik verilerin psikolojik duruma etkisi araflt›r›ld›.

Çal›flmaya al›nan 40 KOAH’l› olgunun 7 (%17.5)’si kad›n, 33 (%82’5)’ü erkek olup, yafl ortalamas› 61.73±9.13 (40-77) y›l idi. Olgular›n ortalama

(2)

yaflamas›na, fonksiyonelli¤inin azalmas›na neden olmaktad›r. Bu araflt›rma hastanemiz acil servisine s›k baflvurusu olan, uzun süreli oksijen tedavisi alan hastalar›n anksiyete ve depresyon düzeylerini saptamak amac›yla yap›ld›.

GEREÇ VE YÖNTEM

01 Ocak-31 Mart 2007 tarihleri aras›nda ‹zmir Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Acil Servisi’ne s›k baflvurusu olan (y›lda birden fazla) ve evinde oksijen konsantratörü olan 40 gönüllü olgu araflt›rmaya al›nd›. Olgulara, çal›flma hak-k›nda bilgi verilip izinleri al›nd›ktan sonra, istenilen bilgiler do¤rultusunda araflt›rma-c›lar taraf›ndan haz›rlanan form verilmifl ve eksiksiz olarak cevaplamalar› istenmifltir. Bu flekilde olgular›n sosyodemografik özel-likleri belirlenmifltir. Okuma yazmas› olma-yan olgulara araflt›rmac›lar yard›mc› olmufltur. Olgulara anksiyete ve depresyon düzeyini ölçmek için hastane anksiyete depresyon ölçe¤i (HAD) uyguland›. HAD Ölçe¤i beden-sel hastal›¤› olan hastalar ve birinci basa-mak sa¤l›k hizmetine baflvuranlarda anksi-yete ve depresyon yönünden riski belirle-mek, düzeyini ve fliddet de¤iflimini ölçmek value was 13.67±4.28 (4-20). There was no correlation between anxiety-depression level and age, sex, education, marital status, location and income level (p>0.05). The patients who were looked after by their mate or children had lower depression levels (p<0.001).Frequent emergency room admission and long hospitalization durations were two factors affecting psychological status in a negative manner. (p<0.05)

Frequent hospital admission, long hospitalization durations and parental neglect affected psychological status of COPD patients who had oxygen therapy at home.

anksiyete de¤eri 14.27±4.16 (3-21), ortalama depresyon de¤eri 13.67±4.28 (4-20) bulundu. Yafl, cinsiyet, e¤itim durumu, medeni hali, yaflad›¤› yer ve gelir durumu ile anksiyete depresyon durumlar› aras›nda iliflki saptanmad› (p>0.05). Bak›mlar› ile efli ya da çocuklar› ilgilenen olgu-larda daha düflük oranda depresyon saptand› (p<0.001). S›k hastane baflvurusu ve uzun süreli hastane yat›fllar› da psikolojik durumu olumsuz etkileyen etmenlerdi (p<0.05).

S›k hastane baflvurusu, uzun süreli hastane yat›fllar› ve ilgi-bak›m eksikli¤i USOT uygulanan KOAH’l› olgular›n psikolojik durumlar›n› olumsuz etkilemektedir.

G‹R‹fi

T›bbi hastal›k varl›¤›n›n herhangi bir psiki-yatrik bozukluk riskini artt›rd›¤› bilinmekte-dir (1). Özellikle hastanede yatan hastalar›n %30-60'›nda hastal›klar› ile iliflkili olarak psikiyatrik sendrom gözlenmektedir (2). Kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤›nda (KOAH) en s›k rastlanan semptomlar olan nefes darl›¤› ve solunum güçlü¤ü hastalarda panik, kayg› ve ölüm korkusuna yol açar. Nefes darl›¤› ve dispne organik kökenli oldu¤u kadar psikojenik nedenlerle de ortaya ç›ka-bilir. KOAH’l› hastalarda emosyonel zorlan-malar, uyum güçlü¤ü, kayg› bozuklu¤u, paranoid reaksiyonlar, panik, anksiyete ve depresyon s›kl›kla rastlanan psikiyatrik bozukluklard›r (3-5).

Kronik hastal›¤›n yaratt›¤› fiziksel semptom-lar ve sosyal izolasyon depresif duygula-n›ma yol açarken, depresyon da hastal›kla mücadele etme gücünü azalt›r ve hastal›¤a tolerans› zorlaflt›r›r.

Kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤› (KOAH) tedavisinde uzun süreli oksijen tedavisi (USOT) hastan›n oksijen ihtiyac›n› karfl›la-makta, hipoksisini azaltmakta yaflam kali-tesini artt›rmakta ama ayn› zamanda da hastan›n hayat›n› bir makineye ba¤l› olarak

(3)

Tablo 1. Hastalar›n genel özellikleri, anksiyete ve depresyon durumu. Özellikler Ortalama Yafl ortalamas› 61.73±9.13 Anksiyete puan› 14.27±4.16 Depresyon puan› 13.67±4.28 n % Cinsiyet Erkek 33 82.5 Kad›n 7 17.5 Medeni Durum Bekar 1 2.5 Evli 24 60 Dul 15 35.5 E¤itim Durumu Okuryazar de¤il 12 30 Okuryazar 7 17.5 ‹lkokul 19 47.5 Ortaokul 2 5 Gelir Durumu Gelir Giderden Az 39 97.5

Gelir Giderden Fazla 1 2.5 Sa¤l›k Güvencesi

SSK 27 67.5

Yeflil Kart 7 17.5

Ba¤-Kur 3 7.5

Emekli Sand›¤› 3 7.5

Baflka Ek Bir Hastal›k

Yok 18 45 Var 22 55 Bak›m Efli 18 45 Çocuklar› 14 35 Kendisi 8 20 Sa¤-Ölü Sa¤ 33 82.5 Ölü 7 17.5

amac›yla g elifltirilmifl bir kendini de¤erlen-dirme ölçe¤idir (6). Türkçeye çevrilmifl, geçerlilik ve güvenilirlik çal›flmas› yap›l-m›flt›r (7). Anksiyete (HAD-A) ve depresyon (HAD-D) alt ölçekleri vard›r. Toplam 14 soru içerir. Bunlar›n yedisi (tek say›lar) anksi-yeteyi ve di¤er yedisi (çift say›lar) depres-yonu ölçmektedir. Türkiye’de yap›lan çal›fl-ma sonunda anksiyete alt ölçe¤i için kesme puan› 10/11, depresyon alt ölçe¤i için ise 7/8 bulunmufltur. Buna göre bu puanlar›n üzerinde alanlar risk grubu olarak de¤er-lendirilirler. Hastalar›n her iki alt ölçekten alabilecekleri en düflük puan 0 iken en yüksek puan 21’dir. HAD bedensel belirti-lere iliflkin madde içermemesi nedeniyle ye¤lenmifltir.

Anket uygulamadan önce arteriyel kan gaz› ve hemogram de¤eri ölçümleri yap›ld›.

‹statistiksel Analiz

Bu çal›flmada istatistiksel de¤erlendirmeler için SPSS-PC paket program› kullan›ld›. Verilerin analizi korelasyon analizi, ki-kare testi, Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi ile yap›ld›. p<0.05 de¤erleri klinik olarak anlaml› kabul edildi.

BULGULAR

Olgular›n 7 (%17.5)’si kad›n, 33 (%82.5)’ü erkek olup yafl ortalamas› 61.73±9.13 (40-77) y›ld›. Olgular›n genel özellikleri Tablo 1’de gösterilmifltir. Olgular›n ortalama anksiyete de¤eri 14.27±4.16 (3-21), ortalama depres-yon de¤eri 13.67±4.28 (4-20) bulundu. 2007 y›l› ilk üç ay›nda acil servise baflvuru say›s› 4.28±3.83, hastane yat›fl say›s› 1.60 ±1.49, hastanede yat›fl gün say› 17.20± 18.48 olarak bulundu (Tablo 1).

2007 y›l›n›n ilk üç ayl›k döneminde arafl-t›rmaya al›nan olgular›n %17.5’i kaybedildi. Olgular›n yafl, cinsiyet, e¤itim seviyeleri, gelir düzeyleri, yaflad›klar› yer ve medeni

durum-lar› ile anksiyete depresyon düzeyleri aras›n-da istatiksel olarak anlaml› bir iliflki sap-tanmad› (P>0.05). Ölen olgular›n anksiyete ve depresyon düzeyleri daha yüksek beklen-mesine karfl›n, ölen olgular ile yaflamakta olan olgular›n anksiyete ve depresyon

(4)

Tablo 3. Hastaneye yat›fl gün, acil servise baflvurusu ile HAD düzeyi aras›ndaki iliflki.

Baflvuru Yat›fl Yat›fl Gün PaO2 PaCO2

Anksiyete r 0.353* 0.373* 0.310 0.368 0.314**

p 0.025 0.018 0.510 0.560 0.042

Depresyon r 0.441** 0.415** 0.325* 0.538 0.310**

p 0.004 0.008 0.041 0.080 0.050

*p<0.01, **p<0.05, HAD: Hastane anksiyete depresyon

Tablo 2. Hastalar›n özelliklerine göre

Anksiyete-Depresyon puanlar›.

Özellik Anksiyete Depresyon

Puan› Puan› Cinsiyet Kad›n 13.57±4.46 13.28±3.14 Erkek 14.42±4.16 13.7±4.52 p p=0.707 p=0.626 Yafl 35-44 15.20±8.83 14.20±9.83 45-54 14.52±6.78 13.52±5.78 55-64 13.78±5.67 12.78±5.67 65 yafl üstü 13.76±9.56 13.24±8.56 p p=0.95 p=0.075 Medeni Durum Bekar 14.20±8.83 13.20±5.83 Evli 14.52±6.78 13.52±6.78 Dul 13.78±5.67 13.78±5.67 p p=0.598 p=0.985 E¤itim Durumu 15.20±8.83 15.20±883 Okuryazar de¤il 14.52±6.78 14.52±6.78 Okuryazar 13.78±5.67 13.78±5.67 p p=0.785 p=0.452

Baflka Bir Hastal›k

Var 13.96±8.97 13.67±6.75 Yok 11.24±4.20 12.78±7.89 p p=0.004 p=0.865 Bak›m Efli 15.11±3.64 13.6±4.18 Çocuklar› 12.42±4.60 11.6±4.21 Kendisi 15.62±3.81 17.37±1.68 p p=0.194 p=0.007 Sa¤-Ölü Sa¤ 13.97±8.46 12.98±3.14 Ölü 14.42±4.16 13.42±6.52 p p=0.986 p=0.592

düzeyleri aras›ndaki iliflki istatiksel olarak anlaml› bulunmad› (P>0.05). Bak›m›yla ilgi-lenen kiflilerin anksiyete düzeyini etkileme-di¤i (P:0.194), efli ve çocuklar› taraf›ndan bak›lan olgular›n depresyon düzeylerinin daha düflük oldu¤u görüldü (P:0.007) (Tablo 2).

Olgular›n hastane acil servisine baflvuru say›lar›, hastanede yat›fl say›lar› ve hasta-nede yat›fl gün say›lar› ve PaCO2 de¤eri ile hasta anksiyete ve depresyon düzeyleri aras›nda istatistiksel olarak anlamli düzey-de pozitif iliflki saptand› (Tablo 3).

TARTIfiMA

Tan›m olarak anksiyete; otoimmün sinir sis-teminin hiperaktivitesine ba¤l› olarak soma-tik belirtiler gösteren, endifle hissinin efllik etmesiyle karakterize patolojik bir durumdur. Durumluk kayg›, bireyin içinde bulundu¤u stresli durumdan dolay› hissetti¤i subjektif korkudur. Sürekli kayg› ise, bireyin kayg› yaflant›s›na olan yatk›nl›¤›d›r (8).

Depresyon, biyolojisi, tedaviye verdi¤i yan›t, geneti¤i ve prognozu aç›s›ndan, karmafl›k ve heterojenlik gösteren bir ruh durumudur (9). Depresyon, s›kl›kla bir baflka hastal›k tara-f›ndan maskelendi¤i için, genellikle gözden kaçabilmektedir. Anksiyete s›k olarak dep-resyona efllik eder. Depresyon olgular›nda anksiyete varl›¤› depresyonu karmafl›k hale getiren ve tedaviyi zorlaflt›ran bir durumdur. KOAH süregen ve geriye dönüflsüz kay›plara

(5)

neden olan kronik bir hastal›k olup daha çok erkeklerde ve 60 yafl ve üzeri birey-lerde görülmektedir (10,11). Yap›lan çal›fl-malarda; KOAH’l› hastalar›n ço¤unda ikinci bir hastal›k oldu¤u KOAH’l› hastalarda ank-siyete ve depresyon görülme s›kl›¤›n›n yük-sek oldu¤u belirlenmifltir (11-15). KOAH’l› hastalarda görülen anksiyete ve depresyon aras›nda yak›n iliflki bulunmakta hastalarda anksiyete artt›kça depresyon da artmaktad›r. Korkmaz ve ark’n›n yapt›¤› çal›flmada; hastalar›n ço¤u erkek, 65 yafl ve üzeri yafl grubunda, evli, ilkokul mezunu, ev han›m› ve çekirdek ailede yaflamaktad›r. Ayr›ca hastalar›n %88.9’unda anksiyete belirtileri ve %85.7’unda depresyon belirtileri oldu¤u saptanm›flt›r (16). KOAH’l› olgularda yap›lan çal›flmalarda, olgular›n büyük ço¤unlu¤unu erkek hastalar oluflturmakla beraber, kad›n-erkek gruplar aras›nda depresyon s›kl›¤› aç›s›ndan farkl›l›k belirtilmemifltir (5,13,17). Bizim çal›flmam›zda da olgular›n ço¤u erkek ve 65 yafl üzerinde olup %47,5’i ilkokul mezunu idi.

Korkmaz ve ark’n›n çal›flmas›nda (16); genifl ailede yaflayan ve evli olan hastalarda anksiyete ve depresyon belirti puanlar›n›n yüksek oldu¤u saptanm›flt›r. Bizim çal›flma-m›zda ise Kömürcüo¤lu ve ark.’n›n (12) yapt›¤› çal›flmas›nda oldu¤u gibi olgular›n yafl, cinsiyet, e¤itim seviyeleri, gelir düzey-leri, yaflad›klar› yer ve medeni durumlar› ile anksiyete depresyon düzeyleri aras›nda ista-tiksel olarak anlaml› bir iliflki saptanmad›. Çal›flmam›zda olgular›n acil servisine bafl-vuru say›lar›, hastanede yat›fl say›lar› ve hastanede yat›fl gün say›lar› ile hasta ank-siyete ve depresyon düzeyleri aras›ndaki iliflki istatiksel olarak anlaml› bulundu. Bu da anksiyete ve depresyon varl›¤›n›n KOAH akut alevlenmesini tetikledi¤i ve hastal›¤a uyumu olumsu z olarak etkileyip hastane

acil servise baflvuru say›s›n›, hastanede yat›fl say›s›n› ve hastanede yat›fl gün say›s›n› artt›rd›¤›n› destekledi¤ini düflündürmektedir. KOAH’ta kan gaz› de¤erlerinin depresyonla iliflkisi incelendi¤inde, çal›flmam›zda depres-yon skorlar› ile PaCO2 düzeyleri aras›nda pozitif yönde korelasyon saptand›. Kömür-cüo¤lu ve ark.’› (12) KOAH’l› hastalarda depresyon varl›¤› ile PCO2, Çelik ve arka-dafllar› (13), PO2 düzeyleri aras›nda anlaml› iliflki oldu¤unu ortaya koymufllard›r. Sezer ve arkadafllar› ise depresyon ve anksiye-tenin KOAH’l› hastalarda hipoksi ve hiper-kapniden etkilenmedi¤ini belirtmifllerdir. Çal›flmam›zda ise PaO2 ile anksiyete dep-resyon puanlar› aras›nda iliflkiye rastlan›l-mad› ve bunun nedeninin de çal›flma popu-lasyonumuzun USOT kullanan (tüm hasta-larda PaO2<55 mmHg) KOAH’l› hastahasta-lardan oluflmas›na ba¤lanabilir.

Çal›flmam›zda 3 ayl›k dönemde ölen olgu-larla yaflayan olgular aras›ndaki anksiyete ve depresyon puanlar› aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad› ve bunun nedeninin de hastalar›n sadece üç ayl›k gibi k›sa zamanda takip edilmelerine ba¤lana-bilir.

KOAH’ta s›k görülen anksiyete ve depresyon bireyin hastal›¤a uyumunu olumsuz etkile-di¤i gibi hastal›k semptomlar›n›n alevlen-mesi, tekrarl› hastane yat›fllar› da bireyin yaflam› üzerindeki kontrolünü azaltmakta yak›n çevresinden yard›m almas›n› zorunlu k›lmaktad›r (11,19). Bununla birlikte toplu-mumuzda aile üyelerinin hastan›n bak›m›na gönüllü olarak kat›lma çabas›n›n da hasta-n›n aile deste¤ini daha fazla alg›lamas›nda etkili oldu¤u düflünülmektedir. Çal›flmam›z-da olgular›n bak›m›yla ilgilenen kiflilerin olmamas›n›n anksiyete düzeyini etkilemedi¤i, efli ve çocuklar› taraf›ndan bak›lan olgular›n ise depresyon düzeylerinin daha düflük

(6)

oldu-¤u görüldü. Bir çal›flmada sosyal destek ile depresif belirti düzeyi aras›nda negatif bir iliflki oldu¤u, sosyal destek azald›kça dep-resyon belirti puan›n›n artt›¤›, hastalar›n sosyal destek kaynaklar›ndan aile deste¤ini daha fazla alg›lad›klar› saptanm›flt›r (16). Sosyal destek sevgi, flefkat, benlik sayg›s› gibi kiflinin sosyal ihtiyaçlar›n› karfl›layarak fiziksel ve ruhsal sa¤l›¤› olumlu etkilemek-tedir. Bireyin ihtiyaç duydu¤u yard›m› alama-mas› kendisini ifle yaramaz, de¤ersiz, çare-siz hissetmesine ve depresyona neden ol-maktad›r (20). Kara ve ark. (21) depresyon yaflayan KOAH’l› hastalar›n aile ve arkadafl deste¤inin düflük oldu¤unu belirlemifltir. KOAH’›n süregen ve geriye dönüflsüz kay›p-lara neden olmas› bireyin kendini yetersiz, de¤ersiz görmesine neden olmakta, hasta-l›kla yaflama gücü azalmakta, hastal›¤a uyu-mu güçleflmekte ve yaflam kalitesi düflmek-tedir (12).

Sonuç olarak; kronik hastal›¤›n yaratt›¤› fizik-sel semptomlar ve sosyal izolasyon depresif duygulan›ma yol açarken, depresyon da hastal›kla mücadele etme gücünü azalt›r ve hastal›¤a tolerans› zorlaflt›r›r. Hastalar›n fonk-siyonelli¤inin giderek azalmas›, baflkalar›na

ba¤›ml› olmas›, hasta ve ailesinin psikosos-yal yap›s›n› etkiler. Bu nedenle çal›flmam›za al›nan olgular›n anksiyete depresyon düze-yinin yüksek olmas›n›n nedeni; USOT alan hastalar›n fonksiyonelli¤ini neredeyse tama-men kaybetmesi, etraf›ndaki kiflilere ve oksi-jen konsantratörüne ba¤›ml› olmas›, yetersiz aile ve toplum deste¤i olarak düflünüldü. Dolay›s›yla artm›fl anksiyete ve depresyon düzeyinin hastadaki korku ve pani¤i tetik-ledi¤i ve bunun sonucunda da hastalar›n hastane acil servisine baflvurular›n›n, hasta-nede yat›fl ve yat›fl gün say›lar›n›n artm›fl olabilece¤i sonucuna var›ld›.

Çal›flmada elde edilen sonuçlar do¤rultu-sunda KOAH’l› hastalar›n tedavi ve bak›m›n-da; hastalar›n fiziksel durumlar› gibi anksi-yete ve depresyon durumunun da rutin ola-rak de¤erlendirilmesi, anksiyete, depresyon yönünden risk tafl›yan bireylerin erken dö-nemde belirlenmesi ve profesyonel yard›m almas›n›n sa¤lanmas›, hasta ve ailenin sos-yal destek kaynaklar›n› tan›mas› ve bu kaynaklar› etkin kullanmaya yönlendirilmesi, sa¤l›k çal›flanlar›n›n fiziksel hastal›klara efllik eden ruhsal sorunlara duyarl› olmalar›n›n sa¤lanmas› önerilmektedir.

KAYNAKLAR

5. Ede LV, Yzermans CJ, Brouwer HJ. Prevalence of depression in patients with chronic obstructive pulmonary disease: a systematic review. Thorax 1999; 54: 688-92.

6. Zigmond AS, Snaith PR. The Hospital Anxiety and Depression Scale. Acta Psychiatr Scand, 1983; 67: 361-70.

7. Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L, Kültür S. Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçe¤i Türkçe formunun geçerlilik ve Güvenilirli¤i. Türk Psikiyatri Dergisi, 1997; 8: 280-7. 8. Öner N, LeCompte A. Durumluk-Sürekli

Kayg› Envanteri El Kitab›. 2. bask›, Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nlar›, ‹stanbul, 1998. 1. Gagnon LM, Patten SB. Major depression

and its association with long-term medical conditions. Can J Psychiatry 2002;47: 149-52.

2. Hall RCW, Rundel JR, Popkin MK. Cost-effectiveness of the Consultation-Liasion Service. Wise MG, Rundell RJ, editors. Textbook of Consultation-Liasion Psychiatry. Washington, DC: American Psychiatric Publishing, 2002; 25-32.

3. Özcan S. Psikiatrik t›p: Konsültasyon-Liyezon 1993; 83-117.

4. ATS. Definitions, epidemiology, pathophysiology, diagnosis and staging COPD. Am J Respir Crit Care Med 1995; 152: 78-83.

(7)

17. Engstrem CP, Persson LO, Larsson S, Rydén A, Sullivan M. Functional status and wellbeing in COPD with regard to clinical parameters and smoking: a descriptive and clinical study. Thorax 1996; 51: 825-30.

18. Sözer K, Öngen G, Sungar A, Oktay M, fienocak M, Yaman M. Diffüz obstrüktif akci¤er hastal›klar›nda depresyon ve anksi-yete görülme s›kl›¤›. Solunum 1990; 18: 1-7. 19. Üskül B, Selvi A, Meliko¤lu A, Varol N, Türker H. Gö¤üs hastal›klar› klini¤inde yatan hastalarda anksiyete ve depresyon düzeyinin sosyo-demografik faktörlerin ve hastal›k tan›lar›n›n iliflkisi. Akci¤er Arflivi 2006; 7(1): 11-5.

20. Sorias O. Sosyal destek kavram›. Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Dergisi 1988; 27 (1): 353-7.

21. Kara M, Mirici A. Loneliness, depression, and social support of Turkish patients with chronic obstructive pulmonary disease and their spouses. Journal of Nursing Scholarship 2004; 36(4): 331-6.

9. Hisli N. Beck depresyon envanterinin geçerli¤i üzerine bir çal›flma. Türk Psikoloji Dergisi 1989; 22: 118-26.

10. Saryal B, Ac›can T .Güncel Bilgiler Ifl›¤›nda Kronik Obstrüktif Akci¤er Hastal›¤›. Bilimsel T›p Yay›nevi, (2003). Ankara.

11. Tel H, Akdemir N. KOAH’ l› hastalara uygulanan planl› hasta ö¤retiminin ve hasta izleminin hastalar›n hastal›kla bafl etme durumlar›na etkisi. Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi 1998; 2(2 ): 44-52.

12. Kömürcüo¤lu B, Balio¤lu M, Öztuna I. Büyükflirin M, Ifl›k E, Perim K. KOAH’ l› erkek olgularda depresyon. Toraks Dergisi 2000; 1(3): 31-4.

13. Çelik P, Esen A, Ak›n M ve ark. Kronik obstrüktif akci¤er olgular›nda depresyon. Solunum Hastal›klar› 1998; 9 (1): 25-32. 14. Dahlen I, Jansob C .Anxiety and depression

are related to the outcome of emergency treatment in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Chest 2000; 122 (5): 1633-7.

15. Dawson CA, Town GI, Frampton C, Mulder RT. Psychopsthology and illness beliefs influence COPD self-management. Journal of Psychosomatic Research 2004; 56(3): 333-40.

16. Korkmaz T, Tel H. KOAH’l› hastalarda ank-siyete, depresyon ve sosyal destek durumu-nun belirlenmesi.Anadolu Hemflirelik ve Sa¤l›k Bilimleri Dergisi, 2010; 13: 2: 79-86.

Yaz›flma Adresi:

Dr. Ceyda ANAR

Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, ‹ZM‹R

Referanslar

Benzer Belgeler

Effects of long-term oxygen therapy on mortality and compliance of patients with severe COPD Long term oxygen therapy (LTOT) at home is one of the routi- ne treatment besides

Çal›flmam›z› 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri aras› SSK Ba- k›rköy Do¤umevi Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim Hasta- nesi polikliniklerine baflvuran, servislere

Biz çal›flmam›zda pansitopeniye yol açan en s›k neden olarak pernisiyöz anemi (% 23.21) saptad›k..

Key words: Distal ulnar tunnel, Guyon’s canal, the superficial branch of the ulnar nerve, the deep branch of the ulnar artery..

Bizim çalışmamızda grup içi yapılan değerlendirmelerde her iki grupta da sol hemisferi etkilenmiş olan hastalarda hem BDÖ hem de BAÖ daha yüksek bulundu ancak

Aratırmamızda, abdominopelvik cerrahiye balı adezyonu olan olgularda, cerrahi geçirmemi olgulara kıyasla, sadece, adezyon puanları, uterus aırlıı, operasyon süresi

Ayn› hastanenin 12 doktor, 21 hemflire, 23 hastaba- k›c› ve 8 büro memuru toplam 64 personeli de (21 kad›n, 43 erkek, yafl ortalamas›: 35.4 ± 7.21 y›l) HBsAg, anti-HCV

2007 y›l›nda çocuk acil ünitesine getirilen 12093 akut gastroenterit olgusu içinde 0-5 yafl grubunda olan ve gaitada rotavirüs antijen testi bak›lan 1767 olgu