• Sonuç bulunamadı

Başlık: HALK ELİNDE YETİŞTİRİLEN ANKARA KEÇİLERİNDE (Capra hircus) BAZI KAN PROTEİN POLİMORFİZMİYazar(lar):ERTUĞRUL, OkanCilt: 47 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000545 Yayın Tarihi: 2000 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: HALK ELİNDE YETİŞTİRİLEN ANKARA KEÇİLERİNDE (Capra hircus) BAZI KAN PROTEİN POLİMORFİZMİYazar(lar):ERTUĞRUL, OkanCilt: 47 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000545 Yayın Tarihi: 2000 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Üniv Vet Fak Derg 47,23-29.2000

HALK ELİNDE YETİşTİRİLEN

ANKARA KEÇİLERİNDE (Capra hircus)

BAZI KAN PROTEİN POLİMORFİzMİ

Okan ERTUGRUı

J

Bilal AKYÜZ

2

So me hlood protein polymorphism

in Angora goat hreed (Capra hircus) raisilZg

at villages

Summary:

Angora goat population

stocks in Turkey reduced continuously

according to the statistical data. It is important to know the genetic variability in

that kind olpopulation.

In this study data on allele fi"equencies, homozygosity

deg-rees, etlective allele numben

and efjiciency

(Ji

genes at four blood protein

poly-morphic loci[Haemoglobin(HB);

Albumin(ALB);

Catalase (CAT ec

1.11.1.6);

Car-bonic anhydrase

(CA ec

4.2.1.1)}

in Angora goat breed misinE; at villages are

detennined.

Allele frequencies for HBA, HBB; ALB", ALH\

CATF,CAT5; CN,CAs

are calculated 0,8095, 0.1905; 0,2893 0,7107; 0,5034, 0,4966; 0,8844, 0,1156

res-pectively. Homo7.ygosity degrees ol HB, ALB, CAT and CA are calculated 0,0910,

0.5888, 0.5000. 0,7955 respectively.

It is concluded that Angora goat raisin;!. at

village in Turkey has maintain their genetic variability in spite ol decrewe

their

numben.

Key words: Angora goat, genefi"equencies, polymOlphism, serum proteins.

Özet: Istatistik verilere E;öre Türkiye'deki Ankara keçisi jJopülasyonu devamit

bir m.alma gijstermektedir.

Bu gibi popülasyonlarda

genetik değişkenliği

bilmek

ijnemlidir. Bu çalt,~mada halk elinde yeti,~tirilen Ankara keçilerinde dört kan

pro-tein polimorfizmine

ait allelFekansları,

homozigotluk dereceleri, etkili allel sayısı,

etkinlik katsayıları belirlenmiştir.

HBA, HBB; ALBF, ALH~; CAT", CA

TS;

CAF,CA~

allelleri

için gen fi"ekansları sırasıyla 0,8095, 0.1905; 0,2893 0,7107; 0,5034,

0,4966; 0,8844, 0,1156 olarak hesaplanmıştır.

HB, ALB, CAT ve CA için

ho-mozigotluk

dereceleri

sırasıyla

0,6916,

0,5888,

0,5000,

0,7955

olarak

he-saplanmıştır.

Türkiye 'de halk elinde yetiştirilen

Ankara

keçilerinin

sayılarımn

azalmasına rağmen genetik varyasyonlarım devam ettirdikleri belirlen m i,ı.tir.

Anahtar

kelimeler: Ankara keçisi, gen fi-ekansları, polimOljimı,

serum

pro-teinleri

I. Doç. Dr. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı 061

ı

O Dışkapı Ankara. 2. Ar. Gör. Ereiyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı Kocasinan Kayseri.

(2)

24

Giriş

Ankara keçisi i9. yüzyılın ortalarına kadar rakipsiz bir şekilde Türkiye'de yetiştirilmiştir. Ankara keçisinin i838 yılında Güney Afrika'ya ve i849 yılında ise Amerika Birleşik Dev-ktlerine çıkarılmasından sonra, üstünlük daha sonraki yıllarda adı geçen ülkelerin eline geç-miştir. Ankara keçisi bu ülkelerin dışında Avustralya, Fransa, Lesotho, Arjantin, Rusya, Yeni Zelanda, Fransa, İ spanya gibi ülkelerde de yetiştirilmektedir (1

S;

17; 18, 32).

Türki ye' de 1997 yılı istatistik verilerine göre 61

S

000 Ankara keçisi yetiştirilmektedir. Ankara keçisi sayısında yıllara göre devamlı bir azalma izlenmektedir. Bu sayı 1988 yılındaki Ankara keçisi sayısı ile karşılaştırılırsa % 68,33 oranında bir azalma olduğu görülecektir. An-kara keçisi yoğun olarak Orta Anadolu'da ye-tiştirilmektedir. Ankara keçisi varlığının 1997 verilerine göre % 90,39'u Orta Anadolu'da %

<).6I'i ıse Güney Doğu Anadolu'da ye-tiştiritmektedir. Orta Anadolu'da ise toplam Ankara keçisi varlığının % 26,6'sı Ankara ilin-de bulunmaktadır (1, 2).

Ankara keçisinin anayurdunun Orta Asya olduğu ve 13. yüzyıldan beri Anadolu'da ye-tiştirildiği literatürlerde (6,

IS,

17, 18, 21, 32) yer almaktadır. Bununla birlikte daha önceki yüzyıllarda da Ankara keçisinin Anadolu'da var olduğuna aİt bildirişler de bulunmaktadır (4, 14). B u konulltın açıklığa kavuşturulması ile-ride yapılacak DNA çalışmaları ile olasıdır.

Farklı türlerde kan protein sistemleri için hem bireyler arasında, hem de popülasyonlar arasında bir varyasyon söz konusudur. Bu ka-rakterlere ait polimorfik özelliklerden ya-rarlanılarak ırkıarın genetik yapıları, birbirleri arasındaki genetik ilişkileri ve evrimleşmeleri ile ilgili hilgileri helir1emek olasıdır. Bu bil-gilerden yararlanılarak seleksiyon çalışmalarına yön verilebileceği gibi, soy testi çalışmaları da yapılabilir.

Keçi ırklarıyla ilgili olarak yapılan he-moglohin (HB) polimorfizm çalışmalarında tüm Avrupa ve Hindistan kökenli keçi

ırk-larında HBA geninin frekansı HBB genine göre

O. ERTUÖRUL. B. AKYÜZ

daha yüksek olarak belirlenmesine karşılık

Cuprini Simpson

keçilerinde HBB geninin

fre-kansı daha yüksek olarak saptanmıştır (25).

Ni-jerya keçi ırkıarında HB tipleri açısından mo-nomerik (HBA) tek hant belirlenmiştir(9). Bu türde karbonik anhidraz (CA e.c I. i i. i.6) ilc il-gili çalışmalarda (13, 19, 27, 29) bu bi-yokimyasal özelliğin monomortık olduğu göz-lenmiştir. Albümin (ALB) bantlarına ait gen frekansları arasında ırktan ırka değişiklikler ol-duğu saptanmıştır. Barboncho ve ark.(S), dört farklı İspanyol ırkı keçiden Serrana Andaluza ırkında ALB' geninin frekansını yüksek olarak belirlerken, diğer üç ırkta ALBs geninin fre-kansını yüksek bulmuşlardır. Tufian ve ark (26, 27), 14 yerel İspanyol ırkı ile yaptıkları ça-lışmalarda ise, ALBF genine ait frekanslan 0,24-0,99 arasında, ALBs genine ait frekansları ise 0,0 i-0,83 arasında belirlemişlerdir. Pepin ve Nguyen (19), Alpine vc Saanen ırkı keçilerde, Fesüs ve ark. (13) da benzer şekilde Macar ırkı keçilerde ALB açısından polimorfizm bc-lirlememişlerdir. Tunon ve ark. (26, 27), bir başka serum proteini olan katalaz (CAT ec 4.2.1.1) için, i4 İspanyol keçi ırkında sadecc CA TS bandını monomerik olarak göz-lemlemişlerdir.

Bu çalışmanın amacı halk elinde yc-tiştirilen Ankara keçilerine aİt HB, ALB, CA ve CA T sistemlerine ait gen frekanslarını ve bazı popülasyon değerlerine ait katsayıları he-saplayarak popülasyonun genetik yapısı üze-rinde bilgi edinmektir. Elde edilen verilcrin bu türle yapılacak filogenetik çalışmalara kaynak olacağı düşüniilmektedir. B u çalışma Tür. kiye' de halk elinde yctiştirilen Ankara ke-çilerine aİt ilk protein polimorfizmi çalışması olma özelliğine sahiptir.

Materyal ve Metot

Araştırmanın canlı materyalini Ankara, Çankırı, Siirt ve Şırnak illerindeki çeşitli köy-lerde, halk elinde yetiştirilen Ankara keçileri oluşturmuştur. Araştırmada kuııanılan ör-neklerin sayısı yerlerine göre Tablo i'dc ve-rilmiştir.

(3)

HALK ELINDE YETIŞTIRILEN ANKARA KEÇILERINDE (Capm hircus) BAZI KAN PROTEIN POLlMORFlzMl 25

Tablo i. Ankara keçisi kan örneklerinin alındığı yerlere göre sayıları.

Table I. l\'umber of Angora goaı blood samplcs according ıo ıheir place

Yer Örnek sayısı

_._._.

----Etkinlik katsayısının (Etk.ka.) lirlenmesinde:

Eı. ka.

(q,)

=

[q,

~ı~q,)

J

i

SH

(q,!'

be-Aya~ Elmadağ Gölba~ı Kazan Polaılı Nallıhan Beypazarı Şirvan-Siirı Çankırı Şırnak Toplam 12 LO 5 IS 14 15 29 21 12 15 151

formülleri kullanılmıştır. Bu

formüllerde-ki:

qi =tanımlanan sistemdeki i nci allelin fre-kansı,

SH ('li) = standart hatayı,

N= hayvan sayısını belirtmektedir.

HB, ALB, CA T. ve CA sistemlerine aİt ge-netik denge testleri ki-kare metodu uygulanarak yapılmıştır (I 0,23).

Bu ISI kan örneğin hepsinde de tüm sis-temler çalışılmamıştır. Yapılan elektroforez so-nunda jelde iyi okunan bantlar göz önüne alın-mış, diğerleri değerlendirmeye alınmamıştır. Alınan iSI adet kan örneğinden 147sinde HB, l2! 'inde ALB, 145'inde CAT, 147'sinde CA ~alışılmıştır. HB, CA T ve CA tip-lendirmelerinde kan, ALB tiplendirmelerinde ise senım kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan kan proteinlerine ait allelik bantları belirlemek amacıyla yatay nişasta jel elektroforez kul-lanılmıştır. HB tiplemesi için Braend (8); CAT tiplemesi için Yalenta ve ark, (30)'nın; CA tip-lemesi için Tueker ve ark. (28)'nın ALB tip-lemesi için ise Efremoy ve Braend (Il)'ın bil-dirdikleri metotlar kullanılmıştır.

Gen frekanslarının belirlenmesinde gen sa-yıım yöntemi kullanılmıştır (n). Standart ha-tanın belirlenmesinde:

Homozigotluk derecesinin (Hom. Dcr). be-lirlenmesinde:

Hom.Der =

i

(q,)2

i=i

Etkili allel sayısının (Et.AIL.say) be-lirlenmesinde: J Et.All.say. = f,(q,)2 i=i

Bulgular

Çalışmada ele alınan HB sisteminde A al-lclinin frekansı B allelinden, ALB sisteminde S aIlelinin frekansı F allelinden, CA T sisteminde F allelinin frekansı S allelinden CA sisteminde ise F allclinin frekansı S allelinden yüksek ola-rak belirlenmiştir. Bu dört sistem içinde en yük-sek homo der. CA sisteminde hesaplanmıştır (0,7955). Et. alL. say. en yüksek olarak CAT sis-teminde saptanmıştır (2.0). Dört sistem içinde etk.ka. 1 olarak belirlenmiştir. HB, ALB, CA T. ve CA sistemlerine ait gen frekansları, standart hataları, bu sistemlere ait homo dcr., et. all. say. ve etk. ka. Tablo 2' de verilmiştir.

Elde edilen ki-kare değerlerinin ki-kare tablosuna uygun olup olmadığının kar-şılaştırılması için, serbestlik derecesinin (S.D.) bilinmesi gerekir. Üç sınıf olduğundan (AA,AB,BB ya da FF,FS,SS) normalolarak

3-1=2 S.O. olması gerekir. Bununla birlikte bek-lenen genotip frekansının hesaplanmasında gen frekansları, gözlenen genotipik {i'ekanslardan hesaplanmıştır. Bu gen frekanslarından yalnız biri bağımsız olduğundan (ikincisi normal ola-rak birincisinin bir eksiğidir) burada bir fazla serbestlik derecesi, gen frekansları ölçülerek kaybedilmiş bulunmaktadır. Yani S.O.= sınıf sayısı-l-I =3-

1-1

= i olarak hesaplanmaktadır (l0,23). B u serbestlik derecesi için, çalışmada kullanılan sistemlerden HB, ve CA

(4)

sıs-26 O. ERl'UGRUL. B AKYUZ Tahlo 2. HB. ALB, CAT..CA sistemlerine ait gen frekansları,ve hazı popülasyon katsayıları

Table 2. Gene frequeneies. and same population coefficients for HB. ALB, CAl'. CA systems

UO

1,45 2.0 1,26 0,6916 0,5888 0,5000 0,7955 ____ o • ._ ---_._--- ---:_._----=== ..=.==-._---=._-_. ----=---._-.=====---. _ . Ham.Der. Et.AILsay. Etk.. ka

._-_0"--Sıstem Aıle! Gen frekansı SH

_. ._._---IIB A 0,8095 0,0229 B 0.1905 0.0229 ALB F 0.2893 0,029 i S 0,7107 0,029 i CAl'. fo 0,5034 0,0293 S 0,4966 0.0293 CA fo O,1l1l44 0,0 i86 S 0,1156 0.0186 -- _. ._.

__

._.

---'-Tahlo 3.:HB, ALB, CAT.,CA sistemlerine ait ki.kare test sonuçları Tahle 3. Chi.square test results at HB, ALB, CAl', CA system s

Sistem Genotip Gözlenen Beklenen

._---_. IIB Toplam AA

AB

BB

96 46 5 147 96.33 45,34 5,33 147 0.00i 0,0 i O 0.020 L.r'=O.03 i S/)=] ALB Toplam

FF

FS

SS

15 40 66 121

ı

O, i3 40.75 61, i i 121 2,341 i .91 O 0.390 L.x'=4,64 i ,;, SD=] CAl' Toplam

FF

FS

SS 26 94 25 145 36.74 n,50 35,76 145 3,

ı

40 6,376 3,238

L.x'=

12,754"" SD=] CA Toplaııı

FF

FS

SS 116 28 3 147 114.98 30.06 1.96 147 -- ._-0.009 0.141 0.552 L.rc=O.702 S/)= ]

(5)

HALK ELINDE YETIŞT1Rtı_EN ANKARA KEÇILERINDE (Capm hircus) BAZI KAN PROTEIN POLlMORFlzMl 27

temlerinin ki-kare test sonuçları istatistik açıdan önemsiz bulunmuştur. ALB (p<O.OS) ve CAl' (p<O.OO i) sistemine ait ki-kare test sonuçları is-tatistik olarak önemli bulunmuştur. Kan protein sistemlerine ait ki-kare testi sonuçları Tablo }'de verilmiştir.

Tartışma ve Sonuç

Bu araştırmanın sonucunda HB sisteminde A geninin frekansı B'ninkinden daha yüksek bulunurken; ALB sisteminde S aliciine ait gen frekansı, CAl' sisteminde F aııeline ait gen fre-kansı ve CA sisteminde ise F aııeline ait gen frekansı daha yüksek olarak belirlenmiştir. CA T sisteminde F aııeli daha yüksek gen fre-kansına sahip olmasına rağmen, S aııeli ile ara-larındaki fark çok yüksek değildir.

Çeşitli keçi ırkıarında HB sistemi ıçın A gen i frekansı bu çalışmaya benzer şekilde daha yüksek olarak bulunmuştur

(5,

13, 19, 20, 22, 26, 27, 29). Ankara keçisi de dahilolmak üzere hazı keçi ırkıarında hu sistem monomerik ola-rak sadece A aııelinin varlığı şeklinde be-lirlenmiştir (3, 7, 9). Ankara keçilerinde yapılan daha önceki polimorfizm çalışmalarında (12, }3) A geninin frekansının B aııelinden daha yüksek bulunması, bu çalışmadaki sonuçlarla henzerlik göstermesine karşılık, yapılan bu araştırma sonunda B ailelinin gen frekansı daha yüksek olarak belirlenmiştir. Güney Afrika'da Ankara keçileri ile ilgili yapılan çalışmada (16), A geninin frekansı, bu çalışmada ve Türkiye'de aynı ırkla yapılan diğer çalışmalarda (3, 12,33) elde edilen bulgulardan daha yüksek olarak or-taya çıkmıştır. Tüm Avrupa ve Hindistan keçi ırkıarında A aııelinin frekansı yüksek olmakla birlikte, Schmitt (25)

CapI'ini Simpson

ke-çi sinde, Panda ve Patro'ya(20) göre Mostaghni ise İran keçi ırkıarında B aliciinin gen fre-kansının daha yüksek olduğunu gözlemişlerdir.

Keçilerde CA ile ilgili yapılan ça-lışmalarda (13, 19, 24, 26, 29) monomerik özel-lik belirlenirken hu çalışmada, Ankara ke-çilerinde F ve S aııelleri belirlenmiştir. Benzer şekilde çalışılan bazı keçi ırkıarında CAl' sis-teminde de monomerik olarak sadece S aı-lelinin belirlenmesine karşılık (26) bu

ça-lışmada F ve S aııeli de belirlenmiş, aynı za-manda F allelinin gen frekansının, S aııeline ait gen frekansından daha yüksek olduğu göz-lenmiştir.

Albümin sistemindeki S allelinin gen fre-kansının F aııeline göre daha yüksek be-lirlenmesi, F aııeli daha yüksek olarak be-lirlenen bazı İspanyol keçi ırkıarı (27) ile Japon ve Macar Saanen keçi ırkıarı ile Japon yerli keçi ırkları (3 i) dışında diğer keçi ırklarıyla il-gili yapılan çalışmalara

(5,

16,24,26) benzerlik göstermektedir. Bu çalışmada ALB sisteminde iki aııel belirlenirken, bazı yerli keçi ırkıarında bu sistemde monomerik olarak sadece tck bir bant saptanmıştır (7, 11, 13, 19).

Kan gruplarında birkaç kodominant sistem dışında doğrudan fenotipten genotipin be-lirlenmesi olanaksızdır. Bu durumda, pedigri analizlerinden yararlanılarak genotip be-lirlenmektedir. Biyokimyasal polimorfizm ça-lışmalarında ise, fenotipe bakılarak doğrudan genotip belirlenebilmektedir. Çalışma sırasında sistemlere ait etk. ka.'larının i olarak bulunması da bu olayı doğrular niteliktedir.

Çalışmada kuııanılan Ankara keçilerine ait genetik değişkenliği belirlemek için kullanılan homo der. tüm sistemlerde 0,5000 ile 0,7955 arasında hesaplanmıştır. En yüksek homo dcr. CA sisteminde belirlenmiştir. Homozigotluk derecesi, kalıtım derecesine benzer şekilde O ile

i arasında değişen bir katsayıdır. Elde edilen değerler I' e yaklaştıkça ham. der. artmakta, O' a yaklaştıkça azalmaktadır. Dolayısıyla, sis-temlerin tümü göz önüne alındığında ham. der. için elde edilen değerlerin orta derecede olduğu söylenebilir. Hom. der. 'nin yüksek olmaması aynı zamanda kuııanılan örnekler arasında yakın akrabalığın olmadığını göstermektedir. Bu aynı zamanda popülasyon içinde genetik varyasyonun sürdüğünün de bir göstergesi ola-bilir. Ham. der. artmasına bağlı olarak ct. all. say. 'da da azalma olmaktadır. Çünkü po-pulasyon bir örnekliliğe daha çok yak-laşmaktadır. Buna bağlı olarak ta en düşük et. alı. say. CA sisteminde belirlenmiştir. Hom. der.'nin düşük olması popülasyondaki var-yasyonun genişliği ile doğru orantılıdır. Tüm

(6)

28

sistemler göz önüne alınırsa incelenen po-pülasyonda homo der.'nin çok yüksek olmadığı ya da orta düzeyde bir genetik varyasyonun ol-duğu söylenebilir. Sayıları azalma gösteren hayvan ırkıarında özellikle homo der. yüksek çıkması önemlidir. Bu çalışmaların her yıl tek-radanarak yapılması popülasyonla ilgili ıslah çalışmalarında yol gösterici olacaktır.

Çalışmada incelenen sistemlerden HB ve CA için yapılan ki-kare testi sonuçları istatistik olarak önemsiz bulunmasına karşın, ALB sis-teminde %5 seviyesinde istatistik olarak önem-lilik belirlenmiştir. Bir başka sistem olan CAT sisteminde ise ki-kare testi ilc %0.1 düzeyinde İstatistik önemlilik belirlenmiştir. ALB sis-temindeki %5 ve CA T sistemindeki % 0.1 dü-zeyindeki istatistik önemlilik bu sistemler açı-sından popülasyonun genetik dengede olmadığının göstergesidir. HB ve CA sistemleri içın ki-kare sonuçlarının istatistiki açıdan önemsiz olması popülasyonun bu sistemler için genetik dengede olduğunu göstermektedir. Ge-netik dengenin bozulmasına etki eden fak-törlerden en önemlisi seleksiyondur. Bunlara bağlı olarak bu popiilasyonda ALB ve CA T açı-sından, selcksiyonun seçici etkisinin olduğu söylenebilir.

Keçi ırkıarı üzerinde yapılan çalışmalarda (3,7,9.1 1,13,19,24,26,27,29) bazı ırkıarda HB, ALB. CA, CAT sistemleri açısından mo-nomerik hir yapı gözlenmesine karşılık bu ça-lışma sonunda tüm sistemlerde polimorfik bir yapı belirlenmiştir. Bu durum örneklerin geniş hir bölgeden alınmasıyla ilgili olabileceği gihi hu keçi ırkının kökeniyle de ilgili olabilir. Daha gelişmiş elektroforez yöntemleri (izoelektrik fo-kuslama gibi) ve daha ileri bir teknoloji olan DNA çalışmaları kullanılarak bu polimorfik ya-pının daha da belirginleştirilmesi olasıdır. Bu değerlendirmeden ve çalışma sonunda he-saplanan katsayılardan yararlanarak Ankara ke-çilerinde kaynakçada ele alınan diğer keçi ırk-larına göre daha geniş bir varyasyonun olduğu söylenehilir.

Kaynaklar

i. Anonim (1995) Türki.'"" Istatistik Yillti[l. DIE Mat-ba;ısl. Ankara.

2. Anonim (1999) Türkiye İstatistik Yıllıği. DIE Mat-baasl. Ankara.

O. ERTUGRUL. B. AKVÜZ

3. Asal S, Elmacı C (ı994) Ankara Kel'ileri/l(le (Caflm hircus) Kan Pruteinleri Polimor/izmi ile Bazı Ti/iık Özellikleri Arasıııdaki /lişkiler. TÜBITAK. VHAG. Kesin Rapor. Proje No: VHAG-947.

4. Ateş H (ı968) TI/iik Üretimi Başlıca Üreli ci ve Tu-ketici Memleketler. Tiftik Semineri Tebliğleri. Istanbul Ticaret Odası. IstanbuL.

5. Barbancho:vI, Llanes D, Morera L, Garzon R, Ro-dero A (I 984) Genetic markı'n in the hlmd or Sjla-nish R0at hreeds. Anim Btood Grps bioeheın Genel. 15,207-212.

6. Batu S (I 951) Türkiye Ke~i Irklan ve Ke,i Yetiştirme Bi/Risi. Ankara Üniversitesi Basımevi. Ankara 7. Bhat pp (1987) Gmeııc studies 011 hıochemı,;al

jlol\'-morphism or Mood serum proteini' (///(i eıızrmes iii

Pasmina RO(lfs. Indian J Anim Seı. 57. 598-600. 8. Braend M (1963) Haemoı;lohin aııd tr(//ıs/~rruı tlp/:'s

in theAmerican hul/alo, Nallire 197.910.

9. Braide V, Enyenihi UK (1969) HuemoKlohilı t\pes iıı some NiReriw/ Roat hreeds. Res Vet Sei. lO. 309-310.

iO. Düzgüneş O, Kesici T, Gürbüz F (19R3) Iswııııık Metodlurt -i -Ankara Üniversitesı BasımevI. Ankara.

ı

i.Efremov G, Braend M (1965) HaemoKlohilı tmııs-.I~rrin aııd alhumiııs o/sheep wıd Roats. Proeceding or

the 9ıh European Conferenee on Animal Blood Groups and Bioehemieal Polymorphisms. Praque. 1964. 313-320.

12. Erkoç FÜ, Uğrar E, Müftüoğlu

ş,

Öztekin NC (I 987) Aııkara keçisi kaıılartııda K, Hh.

Tt:

ve kükürtlu proteiııler ile ti/iik kalite ve verimi umsıı/da ilişkiler

Doga Türk Vet Hay Derg. 11. 115-132.

13. Fesüs L, Varkonyi .I,

ı\ıs A

(1983) l?ioch/:'miUlI polı-morphism iıı Rtwts with specied re/~rl'1l(.e to th/:' Huıı-Rariaıı Ilative hre/:'£! Anim Blood Grps bıoclıem Genet. 14. 1-6

14. Müftüoğlu Ş (1975) Umrtu dokwnuitll'lııdu ti/tık Lı-lahan Zoo Arş Ens Derg. XV. 35-38.

15. Müftüoğlu

ş,

Öznaear K (1972) Aııkara Keç.isı

Y/:,-tiştiricili}Ii ve TI/iik. Lalahan Zootekni Ara~tırına Ens-titüsü Vet Den Çifti Basım ServisI. Ankara.

16.0sterholT DR, Ward-Cox IS (I 972) S/:'non

polı'-morphism iııthree south Aji-icwı Rom hr/:'eds. 12111

bı-rapcan Conl'erenee on Animal Blood Groups and 131-oehemieal Polymorphisms. 579-582.

17. Örkiz M ( 1980)Aııkara Keçisi Yetişti rm/:' ve n/iik Pa-zarlaması. Lahıhan Zootekni Ara-'ıtırma Enstitiisü De-neme Çiftli Md Basım Servisi. Ankara

18. Öztürk A (ı989) Aııkara Keı:isi Yeııştiricilij!i. Hay-vancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Ol'set Te-sisleri. Lalahan/Ankara.

19 Pepin L, Nguyen TC (1994) Blood K/'(}UIJS ({Ild iJ/'()-teiıı polymorphisms iııpve Koat I,,'eeds (Capl'({ hircus)

Anim Genel. 25. 333-336.

20. Panda P, Patro BN (1987) 1-/aemoKloIJa/ po/ı'-morphisl11 iıı Gw/ja/Jl aııd Black RenKai Kotill'. indian Vet J. 64. 666-668.

21. Porter V. (J 996) Goats ol the World. Eırming Press MiHer Freeman Proressional Ltd. Ipswıch. UK.

(7)

HALK ELI'JDE YETIŞTIRILEN ANKARA KEÇILERINDE (Capra hircus) BAZ[ KAN PROTEIN POLlMORFIZMI 29

22. Rodero SE, de [a Haba Giraldo MR, Serrano MJ, Franganillo AR, !\1artinez AG (1992) Sıudy ollhe

gelldie variahiliıy of ıhe Negra Sarana goaı hreed.

Arch Zooıee. 41 (exıra). 537.542.

23. Russell pJ (I 992) Gt'Ilt'lies. Harper Coııins Pub. lishers. New York.

24.Salerno A, Montemurro N, L'AffiiUo A (1968) RI"

sl'llrches oll Proıein Polymorphism in a Goal Po.

pulallOlı ol Souıh fıaly. Proceedings of the

ı

iıh Eu.

ropean Conference on Anİmal Blood Groups and Biochemical Polymorphism. Warsaw, 5 17.520. 25. SehmiU J (I 97i) Haemoglohiıı ıypes in some Caprini

Simpsoıı ~1)45.Z Saugetierkd, 36, 380.383. Alınmı~lIr:

Anim Breed Absı, 1973,41 (691).71.72.

26 Tunon MJ, Gonzalez P, VaIlejo M (I 987) Blood hi.

ochemiUlI polymorphism in Spanish gOal hreeds.

Cümp Biochem Physiol. 888, 513.517.

27. Tunon MJ, Gonzalez P, VaIlejo M (I 989) Geneıic

rt'/aıions hdwt'eıı 14 Ilaıive Spanish hreeds oL goal.

Aninı Geneı. 20. 205.2

ı

2.

28 Tucker EM, Suzuki Y, Stormont C (1967) Three

il('w pht'ıwıypic s)'slems in ılıe hlood of shee[J. Vox

Sang 13. 246.262.

29. Tueker, EM, Clarke SW, Osterhoff DR, Gro-enewald J (I983) An invesligalion ortıvı' gmelic locı

conırol/ing polymorphic varianls in ıhe red e('l/s lll

goalS. Aııını Blood Grps biochem GeneL 14. 269.277

30. Valenta MJ, Hyldgaard-jcnsen J, Moustgaard J (i967) Three laclic delıydrogl!nilSl! isoell?)'/Ill! sysle/ll'\"

in pig spermatowa and ıhe polymorphıs/ll OISlIh-ulıl/s

conırol/ed hy ıhird locus C. Nallire. 216. 506.507.

31. Watanaba S, Suzuki S (I 967) Sıudit's on serımı

al-humin polymOlphism in goats. lap 1 Zooıech Sci. 38.

487.494.

32. Yalcın 8C (1986) Sheep and Goats in Turkey. FAO. Ronıe.

33. Yaman K(ı976) Ankara Keçilerinde Tiliik Özellıkıai

ile Hl'lnoglohiıı Tipleri, Hemoglohiıı Miktarı ve iiI!.

maıokriı DefIerlai Arasındaki !Ii,çki Doktora Tezi.

An-kara Üniversitesi Yeıermer Fakiilıesi. Yazışma Adresi:

Doç. Dr. Okan Erıuffrul AÜ Vell!!'inl!!'Faküllı!si Geneıik Anahilim Dalı

OM fO, Dı,çkapı ANKARAHURK!YE

Şekil

Tablo i. Ankara keçisi kan örneklerinin alındığı yerlere göre sayıları.
Table 2. Gene frequeneies. and same population coefficients for HB. ALB, CAl'. CA systems

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu söylediklerimizden zorunlu olarak kesinlikle nefsin canlı için tür olduğu, çünkü nefis canlının yetkinliği olduğu ve varolan şeyin kemalinin (yetkinlik, entelecheia)

Yirmi üç yaşında, Ahmed Yesevi'nin da'vadan kaçtığını, yokluk duygusunda iyice derinleştiğini görüyoruz. Serrac, &#34;da'va&#34;yı, benlik olarak veya nefsin

Ts'a, Şeriatin yani Tevrat'üı emirlerinin bir harfinin bile, Kıyamet'e kadar, değişmcyeceğini ve değiştirmeye kalkışa'nlann, Allalı 'm katında en küçük ve

Subsequent to the publication of the 2017 American Heart Association (AHA)/American College of Cardiology (ACC) focused update of the 2014 AHA/ACC guideline for the management

Then, with a horizontally oriented camera, to evaluate buccal fat pads a close-up oblique view, to evaluate plats- ymal bands an anterior view of the neck while the patient

Tip II enzim eksikliği, Tip l'den daha az görülür, fakat mental retardasyon mikrosefali spastisite, büyü- c e geriliği de birlikte olup daha ağır şekildir..

Kronik pankre- atit, kronik obstrüktif pankreatit, herediter pankre- atit, tropikal pankreatit ve idiyopatik pankreatit ola- rak sınıflandırılabilir.. Çocukluk çağında kronik

Kaynaklar metin içinde kullanıldığı sırayla numa- ralandırılmalıdır. Metin, tablo ve şekil üzerinde kulla- nılan kaynaklar parantez içinde numarayla bildirilir.