• Sonuç bulunamadı

Tunç Yalman, Muhsin Ertuğrul'un yazdığı mektupları 'Tunç iki gözüm' adlı bir kitapta topladı:'Türk tiyatrosunu yoktan var etti'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tunç Yalman, Muhsin Ertuğrul'un yazdığı mektupları 'Tunç iki gözüm' adlı bir kitapta topladı:'Türk tiyatrosunu yoktan var etti'"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

;

"

~

~

*

T

T

-

Oi)

Tunç Yalman, Muhsin Ertuğrul’un yazdığı mektuplan Tunç İki Gözüm’ adlı bir kitapta topladı

‘Türk tiyatıvsım u yoktan var etti *

S. RAYAN YİRMtBEŞ____________

"Tunç, iki gözüm, dün tiyatroda Brecht'in II. Edward’m Hayatı prova­ sında bulundum. Eseri sahneye Finlan­ diyalI bir Brecht uzmanı koyuyordu. De­ korlu, ışıklı, kostümlü, makyajlı prova­ da ilk sahneyi on kez arka arkaya pro­ va ettirirken ve bir küçük detay tahsisi için koskoca kalabalık sahneyi yeni baş­ tan alırken, Allah ’a dua ettim: İnşallah bizim tiyatromuzda da bir gün bu çalış­ ma olgunluğu yerleşir, diye.

Gözlerinden öperiz.”

Bremen I0.XI.1974

Okuduğunuz mektubu yazan kişi Muh­

sin Ertuğrul. Mektubun sahibi ise Ertuğ-

rul’un tiyatro neferlerinden biri, aile dostlarının oğlu, yakını, Tunç Yalman. Oyuncu ve yönetmen Yalman, Muhsin Ertuğrul’un kendisine yıllar boyu yaz­ dığı irili ufaklı mektuplan ve Ertuğrul hakkında yazdığı yazılan bir araya ge­ tirdi. Kültür Bakanlığı’nın katkılanyla yayımlanan ‘Tunç İki Gözüm’ adlı bir ki­ tapla Yalman, Muhsin Ertuğrul’un ya­ şamına ve kişiliğine yeni bir perspektif­ ten bakmamızı sağlayan belgelere daya­ lı kaynak özelliği taşıyan bir yapıt oluş­ turmuş. Yalman kitaba, üstadın büyük hayranı H. Ayvaz’m yazdığı, 1943 İs­ tanbul Kültür Matbaası basımlı, Sanat- kârlanmız dizisinin 1 numaralı kitapçı­ ğı olarak çıkan ‘Muhsin Ertuğrul’un

Hayatı ve Eserleri’ adlı yapıtı da katmış. - Yıllardır sakladığınız mektuplar ye­ ni günışığına çıkıyor. Kitap haline getir­ meye nasıl karar verdiniz?

TUNÇ YALMAN - Muhsin Ertuğ-

rul’un 1947’den 1970’lerin sonuna dek otuz yılı aşkın bir süre, bana yazdığı sek­ sen kadar mektup vardı. Muhsin Ertuğ­ rul benim için babamdan daha yakın, sevdiğim, saydığım bir insandı. Onun için mektuplan atmayıp saklamıştım. Tanıdıklanm, mektuplan bastırmamı söylüyordu. Kim basabilir, nasıl olur derken New York’ta Arif-Latife Mar­ din’in bir davetinde Kültür Bakam

Iste-Î F

M \.artpostallar,

yılbaşı ve

doğumgünü

tebrikleri gibi

kısacık yazıların

yanı sıra çok

uzun mektuplar

da var. Tiyatro ve

oyuncular

hakkında

düşüncelerinin

yanı sıra bu

mektuplar;

Muhsin B ey’in

kişiliği hakkında

epey bir şey

anlatıyor.’

mihan Tafctv’la tanıştım. Kendisine bu ko­

nudan söz ettiğimde, hemen kitap hazır- lıklanna başlamamı, her anlamda gere­ ken desteği sağlayacaklannı söylediler. Mektuplardan başka Muhsin Bey’le il­ gili sadece benim bildiğim ve açıklaya­ bileceğim bölümleri kitapta ele almak is­ tediğimi de konuşmamızda belirttim. İs­ tanbul ve Ankara Devlet Tiyatrolan dra­ maturglarından Ayten Uncuoğlu ve Sün-

düz Haşar yer verdiğim diğer konular­

la birlikte mektuplann düzenlenmesi ve kitap haline getirilmesinde bana çok yar­ dımcı oldular. Benim de ona yazdıkla­ rım kitapta yer alsın istiyordum ama bu­ lamadık.

- Mektupların içeriğinden söz eder mi­ siniz?

YALMAN - Kartpostallar, yılbaşı ve

doğum günü tebrikleri gibi kısacık ya­ zıların yanı sıra çok uzun mektuplar da

var. Tiyatro ve oyuncular hakkında dü­ şüncelerinin yanı sıra bu mektuplar, Muhsin Bey ’ in kişihği hakkında epey bir şey anlatıyor.

‘Müthiş bir çaba bu...’_______

- Kitaba önsözü Şakir Eczacıbaşı yaz­ mış. Bir tiyatro adamı olarak Muhsin Bey'i farklı kılan yönleri özetler misiniz?

YALMAN - Şakir Eczacıbaşı, hem

dostum hem de Muhsin Bey’e çok ya­ kındı. Kitap için ‘Muhsin Ertuğrul, Tunç

Yalman ve Tiyatro Üzerine’ başlıklı bir

önsöz yazdı. ‘Muhsin Ertuğrul Doğma-

saydı’ başlıklı bölüm, 1970 yılındaki jü­

bilesine dek Türk tiyatrosu adına yaptık­ larını ele aldığım bir yazı. Kendisi Batı tiyatrosu düzenini ülkemize ilk getiren, bizim kuşağımızı dünya klasikleri ve çağdaş oyunlarla buluşturan. Nâzım Hik­

met gibi yazarları tiyatro yapıtları yaz­

maya teşvik eden eşsiz bir insandı. Pro­ valarımıza gelirdi, en küçük ayrıntıya kadar Türkçe deyimleri, yanlışlan düzel­ tirdi. Tiyatro sevgisini, tiyatronun öne­ mini bize aşıladı. Düşünün, Muhsin Er- tuğrul’un yetiştiği ortamda rejisör diye bir kişi yoktu. 1927’de İstanbul Valisi ve Belediye Başkam Muhittin Üstün- dağ’ınona, ‘İlle Şehir Tiyatrosu'nun ba­

şına geçeceksin’ demesiyle bence Türk

tiyatrosu başlıyor. Zaten Shakespeare falan hiç oynanmamış o zamana dek. Muhsin Bey, Türk tiyatrosu diye bir kav­ ramı adeta yoktan var etti. Müthiş bir ça­ ba bu...

- Vatan gazetesinde 1950’K yıllarda çı­ kan iki yazınızda Muhsin Ertuğrul’un devrin Milli Eğitim Bakam Celal Yardım­ cı tarafından ıskarta edilmesini konu et­ tiğiniz için mahkemelik olmuşsunuz...

YALMAN - Evet. Babam Ahmet Emin

Yalman oldum olası gazeteci olmamı is­

terdi. Onu mutlu etmek için Vatan gaze­ tesinde ‘Ne Haber’ başlıklı köşe yazıla­ rı yazıyordum. Devrin bakam, Muhsin Bey’in emeklilik çağı geldiğini, köşesi­ ne çekilmesi gerektiğim söylüyordu. İs­ yan ederek iki uzun yazı yazdım, bu ko­ nuda. Zamanla yazılanlar unutulup git­ miş ve başka yerde de bir daha yayım­ lanmamıştı. Hatırlanması ilginç olabilir diye düşündüm. Yazılar nedeniyle babam, ben ve Sefam! Akpmar Vatan gazetesi so­ rumluları olarak Milli Eğitim Bakam’na hakaretten yargılandık. O zaman basın­ da da yer alan konunun mahkeme tuta­ naklarına da kitapta yer verdim. İstan­ bul DP Milletvekili Mithat Perin, Mu­

ammer Karaca ve Haldun Dormen da­

vada şahit olarak dinlenmişlerdi. Hapse atılacaktım ama rejim düştü. Yaşanan­ lar ibret vericidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çün- kü zaman algısı mikrosaniye (saniyenin mil- yonda biri), milisaniye (saniyenin binde biri), saniye ve biyolojik ritimler gibi farklı süre öl- çekleri için farklı

Çölaşan ısrarla, Barlas a- leyhine Sabah Gazetesi’nde yer alan “ fiıale Takipçisi Genel Müdür Kim?” başlıklı haberi gösterirken, bu gaze­ tenin Barlas

Fikret, imparatorluğun yıkılışı devrine yetişmiş, yıkılışı sebeplerine derinliğine girmiş, sarayla yobazın, derebeyle defecinin elele vererek milleti

sitali; Doğan Canku’dan özgün şarkılar; Erdem Sökmen gitar resitali; Grup Giindoğarken’den öz­ gün şarkılar; Maria Rita Epik ve Monique Perre- rin’den

Derdiyok, Nuri, Şeyhu’l-İslam Mustafa Sabri’nin Yeni Fıkhî Konulara Yaklaşımı, Yayım- lanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Tarihsel olarak bakıldığında genel amaçlı teknolojilerin ortaya çıktığı dönemlerde yeniliklerin sayısında bir artış gözlenmiştir.21 Mal ve hizmetleri kapsayan ürün

Grif- fith’ten beri yerleşmiş olan klasik sinema­ nın estetik öğeleri Godard tarafından ters­ yüz edilmiştir...” “..Godard, yeni bir estetik çizgiyi gerçekçiliğin

Altı sene kaldığım ve geçen büyük harp müddetini gç çirciğim Yemenden dönmüştüm. Altı sene evvel ayrıldığım İstanbul şehir bakımından hiç