• Sonuç bulunamadı

Ölülere hayat veren adam...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölülere hayat veren adam..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

- Üstadın yandaki fotoğrafı ölümünden 73 sene evvel çekilmiştir. Mer­ hum, bu lotoğrahm çok beğenir, evindeki çalışma odasında daima karşısında bulundururdu. Ziyaretine gelen bazı hanımlara da : "Benim bugünkü halime bakmayın, gençliğimde güzel adamdım» diyerek bu

fotoğrafı gösterir, latifeler yapardı. Yukarıki fotoğrafta ise merhum 1953 yılındaki jübilesinde görülüyor.

-¿J

JÜBİLESİNDE

Bir çoğu yazma ve dünyada tek nüshadan ibaret olan milyonluk kütüphanesini Üniversiteye hediye eden büyük müte­ fekkir için 1953 te bir jübile tertibedilmiş, merhum bu vesile ile kendi­ sine gösterilen büyük ve samimî alâkadan çok mütehassis olmuştu.

Ö L Ü L E R E H A Y A T V E R E N A D A M . . .

Ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine!

Hezâr gıpta, o devr-i kadîm efendisine!

Y A Z A N : T A H A T O R O S

B

İR asra yaklaşan ömre ve bu ömür içerisinde — ken­ di sahasında — on dört asırlık ilme sahipti. Korkunç denilecek bir hâiızası, projektör gibi bir zekâsı, hikmet dolu nükteleri vardı. Mahmut Kemal, milleti­ mizin nadir yetiştirdiği, orijinal tarihçilerindendi. Türk hattat­ larının n âdide eserleriyle süslü

tarihî konağında, Türk musi­ kisinin sihirli nağmeleri, 90 se­ neden beri, her haita yaşamış­ tır. Babasının sağlığından beri. Bu konak biyografi, tarih ve edebiyat sahasında, tek profe­ sörü olan bir ilim ocağı idi.

İbn-ül-Emin’in kafası ve ka­ lemi bir anahtardı ki, bununla mevcut zengin hâzinesini açar ve istediği kadarını saçardı. Bu hazine, dağıtılmakla bitmiyecek

kadar dolu idi. Vaktiyle Âsar-ı İslâmiye Müzesi müdürü iken, müzeyi ziyarete gelen iki müs­ teşrik, memleketlerine döndük­ ten sonra yazdıkları makalede, şöyle demişlerdi :

«Bu müze, pek kıymetli eser­ lerle doludur. Müdürü İbn-ül- Emin Mahmut Kemal Beyle iki saat görüştükten sonra anla­ dık ki, müdürünün kafası, Mü­ zeden de kıymetli bir müzedir.»

Uzun ömrünün her gününü ilme hasreyliyen Mahmut Ke­ mal, üç basamaklı bir kale gibi idi. Onun ölümü ile bir devir kapanmış oluyor.

Neşrettiği ve etmediği pek çok orijinal eserleri vardır. Son senelerde yeni harflerle bası­ lanlardan 13 ciltlik (2352 sahi- fe) Son Asrın Türk Şairleri, 14 ciltlik (2194 sahife) Son Sadı- razamlar, 840 sahifelik Son Hattatlar birer biyografi şahe­ serleridir. Musiki tarihimize ait olup tabedilmekte bulunan son eseri Hoş Şada da bu meyanda- dır.

Üstadın bibliyografi sahasın­ daki şöhreti, bütün İslâm ve Garp âlemine yayılmıştır. Bir müsteşrik onun için «Ölüleri

yaşatan adam» demişti. İşte bu üstat da, ebediyete intikal etti. Fakat kendi sahasında «Yaşı- yan adam» olarak daima yade- dilecektir.

Mahmut Kemal eşsiz bir mü­ verrih, canlı bir kütüphane ve ayaklı bir tarihti. Meşrutiyetin ilânını mütaakıp BabIâli’de na­ mus ve iffetiyle ihtisasına güve­ nilen yegâne adam olarak, Yıl­ dız Sarayında mevcut mahrem evraklı jumaUann tetkikine memur kılınırken, Heyeti Vüke­ lâda hakkında şu sözler söylen­ miştir :

«Şayet jumallar içerisinde babası Emin Paşa’nın veya ken - dişinin yazdıkları varsa, evvelâ onları meydana çıkaracağına emniyeti kâmüemiz vardır.»

Rahmetli üstadm bu mevzu­ da tetkik ve tasnif eylediği ev­ rak, 800 sandıktı.

Son Sadırazamlar adlı 14 cilt­ lik kitap, BabIâli’nin canlı hâ­ tıraları ile dolu bir tarihidir. Kendisi uzun müddet devletin en mühim ve mahrem vazifele­ rinde bulunmuştur. BabIâli’de­ ki mesaisini: «16 yaşında Ba­ bIâli’ye girdim. 16 sadırazamın maiyetinde bulundum. Hepsin­ den takdirle iltifat gördüm» di­ yerek anlatırdı.

Hastaneye yattığı gün zi­ yaretine gidenlere, ıstırabın­ dan bahisle, 50 yıl evvel yazdığı şiirden şu beyti söylemiştir :

İ s te m e m e z v a k -1 d e h r - i d û n u b e n , G a m b e n i te r k e y le s in k â f i b a n a !

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

O ’nun, şüphesiz, kendine has bir sembolizmi, hattâ bir romantizmi vardır; bu hayâl örgüsünde mânâ, romantizmde olduğu gibi şişirilmemiş, sem­

Kemerin Şehzade Camii hizasından geçen kısmı mâbadin Haliç tarafından görülmesi için Kanuni Sultan Süley­ man tarafından yıktırılmıştır .Bazı kim seler

Aile işi olan petrol ve akaryakıt sektörü­ ne babasırun ani vefatı üzerine çok genç yaşta giren Kaya Baban, Baban ve Faban adlı petrol şirketlerinden

Safiye Ayla, benim gibi, doğum tarihi kurcalayan­ lara da sesleniyor: “Eh bir sene sonra seksen olaca­. ğım yani; ne

Kırtasiyeci dükkânı işletmek büyük bestekârımız Adnan Say- gun’un liseyi bitirdikten sonra, musikî mesleğine intisap edin­ ceye kadar değiştirdiği 25

Bu ülke^Cyle bol kan sız mıştır ki toprağı bununla özleş miş gibi bereketli ... Bu toprak bununla okadar ve rimlidir ki üzeıine ne atsanız on fazlasiyle

sarkoidoz, 18 olgu sigara ile ilişkili akciğer hastalığı 14 olgu hipersensitivite pnömonisi, 10 olgu idiyopatik pulmoner fibrozis, 7 olgu bağ doku hastalığı akciğer tutulumu,

Genellikle preoperatif olarak malign veya benign ayrımı net yapılamayan ve genellikle rastlantısal olarak saptanan akciğerin sklerozan hemanjiomu; kadınlarda ve 30 ile 50