• Sonuç bulunamadı

Yetiştirme Yurdunda Kalan 12-16 Yaş Grubu Bireylerde Ağız Sağlığı Bulguları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yetiştirme Yurdunda Kalan 12-16 Yaş Grubu Bireylerde Ağız Sağlığı Bulguları"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YET T RME YURDUNDA KALAN 12-16 YA GRUBU B REYLERDE A IZ SA LI I

BULGULARI

Doç.Dr. Fatma Ye"im Bozkurt* Yrd.Doç.Dr. Mine K*ran*

ÖZET

Bu çal man n amac yeti tirme yurdunda kalan 12-16 ya grubu bireylerde a z sa l ve oral hijyene olan ilginin de erlendirilmesiydi. Çal mam zda, yeti tirme yurdunda kalan 60 (30 k z – 30 erkek) ve aileleriyle ya ayan 60 (30 k z – 30 erkek) birey olmak üzere, toplam 120 birey de erlendirildi. Her bireye ait plak indeksi (P7), gingival indeks (G7), di ta indeksi (D7), DMFT indeksi, ataçman kayb (AK) ve cep derinli i (CD) skorlar kaydedildi. Yeti tirme yurdu grubunda P7, G7, D7 ve CD ortalama de erleri kontrol grubundan daha yüksekti. Çal maya kat lan tüm bireylerde a z hijyenine olan ilginin, yeti tirme yurdu grubunda daha dü ük olmak üzere, genelde dü ük düzeyde oldu u dikkat çekti. Sonuç olarak, adolesanlarda agresif periodontitis ve kronik periodontitisin erken safhas n n görülebilirli i nedeniyle, ülkemizde de a z sa l e itim programlar n n toplumda ve okullarda çocuk ve gençlere yayg nla t r lmas n n gerekli oldu u dü ünülmektedir. Anahtar sözcükler: Gingivitis, periodontitis, adolesanlar.

SUMMARY

The aim of the study was to assess the oral health and the interest in oral hygiene in 12 – 16 – year – old adolescents in orphanage. Total of 120 subjects, who are 60 subjects (30 girls – 30 boys) living in orphanage and 60 subjects (30 girls – 30 boys) living with family, were evaluated in the study. The plaque index (PI), the gingival index (GI), the calculus index (CI), DMFT index, attachment loss (AL) and pocket depth (PD) scores of each person were recorded. In the orphan group, the mean values of PI, GI, CI and PD were higher than the control group. All of the subjects participating in the study had low degree of the interest in oral hygiene. Furthermore, in the orphan group, the degree of the interest in oral hygiene was lower than the other group. Finally, since agressive periodontitis and early stage of chronic periodontitis could be observed in adolescents, oral health educational programmes to public and to children and adolescents in schools have to be diffused in our country, also.

Key words: Gingivitis, periodontitis, adolescents.

G R

Son y llarda adolesanlarda periodontal durumla

ilgili çe itli çal malar yap lm t r(1-8). Birçok ülke verileri

de adolesanlarda gingivitisin oldukça s k görüldü ünü

desteklemektedir(9). Çocuklarda ve gençlerde dental

sa l ktaki düzelmeler; çürük prevalans nda azalma ve

di eti sa l n n düzelmesi olarak tan mlanmaktad r(10,11).

A z sa l nda sosyoekonomik ko ullar n ve

e itimin etkisi bilinmektedir(12). E itim ve gelir düzeyinin

dü ük olmas periodontal sa l etkilemektedir (13).

Geli mekte olan ülkelerde, yüksek sosyal s n fa mensup çocuklarda, daha alt sosyal s n flarda yeralan çocuklara göre, daha fazla çürük ve periodontal hastal k görüldü ü, geli mi ülkelerde ise, sosyoekonomik

çocuklarda ve gençlerde çürük ve periodontal hastal k prevalans n n azalt lmas nda kritik bir öneme sahip

oldu u bilinmektedir(6). Önceki çal malarda annelerin,

adolesanlar n oral sa l kla ili kili davran lar nda model

olarak etkili oldu u gösterilmi tir(7). Gençlerde a z

hijyeninin kazand r lmas nda ana-baba, ö retmen ve arkada rolünün di hekimlerinden daha önemli oldu u

rapor edilmi tir (14,15).

Bu noktadan ç k la çal mam zda yeti tirme yurdunda kalan 12-16 ya grubu k z ve erkek ö rencilerde a z sa l n n ve a z hijyenine olan ilginin de erlendirilmesi ve ayn ilçede, ayn okullara giden ve aileleri ile ya ayan bireylerle kar la t r larak, ya an lan ortam n oral hijyen al kanl na etkisinin ara t r lmas

(2)

GEREÇ VE YÖNTEM

Çal mam zda 12-16 ya lar aras nda Isparta ilçe erkek ve k z yeti tirme yurtlar nda kalan 30 k z - 30 erkek ve ayn ilçede aileleri ile ya ayan 30 k z – 30 erkek toplam 120 birey de erlendirildi. Yeti tirme yurdunda ve ailelerinin yan nda kalan bireyler, ayn okullarda e itim görenler aras ndan seçildi. Sistemik hastal , sigara al kanl olan bireyler çal maya dahil edilmedi. Ayr ca son üç ayd r antibiyotik ve anti-enflamatuar ilaç kullanmam olmalar na özen gösterildi. Yeti tirme yurdunda kalan bireyler en az iki y ld r ayn yurtta ve en az be y ld r da yuva ve yurtlarda bar nmaktayd lar.

Her bireyde plak indeksi (P7)(16), gingival indeks

(G7)(17), di ta indeksi (D7)(18), DMFT indeksi (19),

ataçman kayb (AK) ve cep derinli i (CD) ölçümleri

yap ld . Ayr ca a z hijyenine olan ilginin

de erlendirilmesi için haz rlanan anket formunun bireyler taraf ndan yan tlanmas sa land .

Tüm bireyler ayn hekim taraf ndan de erlendirildi. AK ve CD ölçümleri Williams periodontal sond yard m yla yap ld . Klinik muayenenin ard ndan, tüm bireylere oral hijyen e itimi verildi.

K yaslamalarda parametrik verilerde varyans analizi ve student-t testi, non-parametrik verilerde ise

Kolmogorov-Smirnov testi kullan ld(20). Analizler

SPSS-9.0 program yard m yla yap ld .

BULGULAR

Aileleri yan nda ya ayan bireyler kontrol grubu olarak isimlendirildi. Yeti tirme yurdu ile kontrol grubu aras ndaki k z, erkek ve genel grup k yaslamalar nda, ya ortalamalar aç s ndan fark bulunmad (Tablo I).

CD ortalamalar nda k z, erkek gruplar ve genel grup kar la t rmalar nda alt-üst çene ve tüm a z için, yeti tirme yurdu grubu de erleri kontrol grubu de erlerinden önemli derecede yüksekti (Grafik I, II, III, Tablo I). Tüm bireylerde CD ortalamalar 3mm’yi a m yordu. Yeti tirme yurdu k z ile erkek gruplar aras nda CD ortalamalar aç s ndan farkl l k istatistiksel olarak önemli iken kontrol gruplar nda fark önemli bulunmad (Tablo I).

YYG KG YYG(I)-KG(I) P YYG(I)-YYG(II) P YA 14.133 ±±±± 1.407 13.733 ±±±± 1.142 0.232 0,174 CD 1.850 ±±±± 0.392 1.623 ±±±± 0.235 0.009 * † 0.008 * † P 1.443 ±±±± 0.507 1.405 ±±±± 0.495 0.771 0.014 * G 0.601 ±±±± 0.265 0.527 ±±±± 0.259 0.280 0.145 D 0.273 ±±±± 0.383 0.128 ±±±± 0.277 0.099 0.665 KIZ (I) DMFT 1.519 ±±±± 0.790 1.487 ±±±± 0.842 0.878 0.429 YYG KG YYG(II)-KG(II) P KG(I)-KG(II) P YA 13.666 ±±±± 1.213 13.700 ±±±± 1.263 0.917 0,915 CD 2.173 ±±±± 0.246 1.642 ±±±± 0.181 0.000 * † 0.721 P 1.732 ±±±± 0.362 1.325 ±±±± 0.560 0.002 * † 0.562 G 0.720 ±±±± 0.352 0.523 ±±±± 0.269 0.018 * 0.947 D 0.237 ±±±± 0.239 0.092 ±±±± 0.146 0.007 * † 0.531 ERKEK (II) DMFT 1.391 ±±±± 0.391 1.789 ±±±± 0.831 0.022 * 0.168 YYG KG YYG - KG P YA 13.900 ±±±± 1.323 13.716 ±±±± 1.194 0.427 CD 2.011 ±±±± 0.363 1.633 ±±±± 0.208 0.000 * † P 1.587 ±±±± 0.460 1.365 ±±±± 0.525 0.015 * G 0.661 ±±±± 0.315 0.525 ±±±± 0.262 0.012 * --- D 0.255 ±±±± 0.317 0.110 ±±±± 0.220 0.004 * † GENEL DMFT 1.455 ±±±± 0.621 1.638 ±±±± 0.843 0.179

Tablo I Yeti tirme yurdu ile kontrol k z, erkek ve genel grup

tüm a z parametre ortalamalar n n kar la t rmalar .

YYG = Yeti tirme yurdu grubunu, KG= Kontrol grubunu, I= K z grubunu, II=Erkek grubunu simgelemektedir.

* P<0,05 için farkl l k önemlidir. † P<0,01 için farkl l k önemlidir.

Yeti tirme yurdu k z grubunda 2, erkek grubunda 3, kontrol k z grubunda 1 bireyde bir yada daha çok di te ataçman kayb belirlendi. Kontrol erkek grubunda hiçbir bireyde ataçman kayb saptanmad . Sadece 6 bireyde ataçman kayb görülmesi nedeniyle ataçman kayb verileri ile ilgili istatistiksel de erlendirme yap lmad . Yeti tirme yurdu erkek grubu III. bireyde radyografik inceleme sonucunda lokalize agresif periodontitis tan s na var ld . Bu birey, CD ve G7 alt ve üst çene ortalamalar n n yeti tirme yurdu erkek grubu ortalamalar ndan farkl bulunmay nedeniyle grup d b rak lmad .

(3)

3 2 1 0 1 2 3 CD P G D DMF 1,928 0,441 1,670 0,306 1,454 0,520 1,379 0,601 0,589 0,297 0,559 0,289 0,256 0,389 0,118 0,301 1,556 0,889 1,535 0,918 1,773 0,370 1,576 0,221 1,432 0,549 1,432 0,472 0,613 0,389 0,495 0,287 0,289 0,480 0,138 0,286 1,483 0,846 1,439 0,888 Ü S T Ç E N E A L T Ç E N E Yeti tirme Yurdu grubu Kontrol grubu * *

Grafik I- Yeti tirme yurdu k z ile kontrol k z gruplar na ait

alt-üst çene parametre ortalamalar n n kar la t rmalar .

Parametre ortalamalar ve standart sapmalar her sütun hizas nda alt alta verilmi tir.

* P<0,05 için farkl l k önemlidir. † P<0,01 için farkl l k önemlidir.

3 2 1 0 1 2 3 CD P G D DMF 1,847 0,395 1,392 0,553 0,764 0,401 0,565 0,318 * 0,184 0,262 0,041 0,110 1,378 0,412 1,774 0,783 * 1,259 0,634 0,676 0,495 * 0,295 0,233 1,404 0,462 * † 1,803 0,956 Yeti tirme Yurdu grubu Kontrol grubu Ü S T Ç E N E A L T Ç E N E 2,237 0,250 * † * * * † 0,481 0,262 0,289 0,295 2,108 0,286 1,605 0,166 1,169 0,253 1,616 0,463 † * † *

Grafik II- Yeti tirme yurdu erkek ile kontrol erkek gruplar na

ait alt-üst çene parametre ortalamalar n n kar la t rmalar . Parametre ortalamalar ve standart sapmalar her sütun hizas nda alt alta verilmi tir.

* P<0,05 için farkl l k önemlidir. † P<0,01 için farkl l k önemlidir.

P7’nde k z gruplar aras nda alt-üst çene ve tüm

a z ortalamalar nda farkl l k saptanmazken, erkek gruplar nda alt – üst çene P7 ortalamas yeti tirme yurdu grubunda oldukça yüksek bulundu (Grafik I, II). P7 ortalamalar , yeti tirme yurdu k z–erkek gruplar aras nda ve genel grup k yaslamas nda önemli farkl l k gösterdi (Tablo I).

G7 ortalamalar nda, k z gruplar aras nda alt–üst çene ve tüm a z için önemli farkl l k yokken, erkek gruplar aras nda alt çene G7 ortalamas kaynakl

Genel grup kar la t rmas nda, alt çene ve tüm a z G7 ortalamalar yeti tirme yurdu grubunda kontrol grubuna göre önemli derecede yüksekti (Grafik III, Tablo II).

Grafik III- Yeti tirme yurdu ve kontrol gruplar n n alt-üst

çene parametre ortalamalar n n kar la t rmalar .

Parametre ortalamalar ve standart sapmalar her sütun hizas nda alt alta verilmi tir.

* P<0,05 için farkl l k önemlidir. † P<0,01 için farkl l k önemlidir.

Tablo II- Yeti tirme yurdu ile kontrol k z, erkek ve genel grup

tüm a z parametrik verilerin kar la t rmalar .

YYG = Yeti tirme yurdu grubunu, KG= Kontrol grubunu, I= K z grubunu, II=Erkek grubunu simgelemektedir.

* P<0,05 için farkl l k önemlidir. † P<0,01 için farkl l k önemlidir.

D7 ve DMFT alt–üst çene ve tüm a z ortalamalar nda, erkek gruplar aras nda farkl l k

2,083 0,388 1,675 1,650 0,278 0,499 1,385 1,655 0,572 1,4670,854 0,693 0,677 0,3610,562 0,301 0,2200,080 0,3310,228 0,2890,140 0,3950,259 0,488 0,645 0,273 0,443 1,443 1,345 0,677 1,621 1,590 1,524 0561 0,933 1,940 0,194 0,512 0,369 Yeti tirme Yurdu Grubu Kontrol Grubu * † * † * † * E * † T Ç E N E Ü A L S T Ç E N * CD P G D 1 2 3 DMF 1 0 3 2 YYG(n=30)

K z(I) Erkek( II) K z(I) Erkek(II) KG(n=30)

YYG(I) – YYG(II) 1.678 0.007 * †

KG(I) – KG(II) 1.033 0.236

YYG(I) – KG(I) 0.645 0.799

YYG(II) – KG(II) 1.291 0.071

Frçalama

Al kanl Var Yok 16 14 26 4 22 8 14 16

Genel YYG – Genel KG 1.369 0.047 *

YYG(I) – YYG(II) 1.291 0.071

KG(I) – KG(II) 0.000 1.000

YYG(I) – KG(I) 0.258 1.000

YYG(II) – KG(II) 1.549 0.016 *

Di Frças Var Yok 28 2 17 13 30 0 30 0

Genel YYG – Genel KG 1.278

0.076 YYG(I) – YYG(II) 0.258 1.000 KG(I) – KG(II) 0.000 1.000 YYG(I) – KG(I) 0.258 1.000 YYG(II) – KG(II) 0.516 0.952 Di macunu

kullanm Hayr Evet 28 2 25 5 30 0 30 0

Genel YYG – Genel KG 0.548 0.925

YYG(I) – YYG(II) 0.000 1.000 KG(I) – KG(II) 0.000 1.000 YYG(I) – KG(I) 0.129 1.000 YYG(II) – KG(II) 0.129 1.000 A z hijyeni için ba ka araç kullanm Evet Hayr 30 0 30 0 29 1 29 1

Genel YYG – Genel KG 0.183 1.000

YYG(I) – YYG(II) 1.420 0.035 *

KG(I) – KG(II) 1.033 0.236

YYG(I) – KG(I) 0.645 0.799

YYG(II) – KG(II) 0.904 0.388

Günde kaç kez di f rçal yor? Frçalamyor 1 2 3 Arasra 6 4 7 5 8 17 2 1 1 9 2 7 14 1 6 10 3 7 4

6 Genel YYG – Genel KG 1.004 0.266

YYG(I) – YYG(II) 1.807 0.003 * KG(I) – KG(II) 0.516 0.952 YYG(I) – KG(I) 0.387 0.998 YYG(II) – KG(II) 2.324 0.000 * † Di f rçasn ne zaman yeniliyor? Yenilemiyor 0-3 ay 3-6 ay 6-12 ay 12- ay 9 8 7 6 0 22 3 0 4 1 6 13 8 2 1 5 14 4 7

0 Genel YYG – Genel KG 1.917 0.001 * †

YYG(I) – YYG(II) 1.291 0.071

KG(I) – KG(II) 0.516 0.952

Frçalama tarz nasl olmal ? Di etinden di e A a yukar

Yatay 2 13 4 1 1 4 0 11 12 5 7 9 YYG(I) – KG(I) 1.162 0.134 Z P

(4)

Anket de erlendirilmesi sonucunda f rçalama al kanl kontrol k z grubunda en yüksek orandayd . Yeti tirme yurdu erkek ile k z gruplar ve yeti tirme yurdu ile kontrol genel grup k yaslamalar nda farkl l k istatistiksel olarak önemli bulundu (Tablo II).

‘Di f rças n z var m ?’ sorusuna kontrol k z – erkek grubundaki tüm bireyler olumlu cevap verdiler. Yeti tirme yurdu k z grubunda di f rças na sahip olmayan birey say s 2 iken, yeti tirme yurdu erkek grubunda 13 idi. Sadece kontrol ve yeti tirme yurdu erkek gruplar aras nda fark önemli bulundu (Tablo II).

Di macunu kullan m nda da kontrol grubunda yeti tirme yurdu grubuna göre daha çok ‘Evet’ cevab vard . Ancak istatistiksel kar la t rmalar n hiçbirinde önemli farkl l k saptanmad (Tablo II).

‘Günde kaç kez di f rçal yorsunuz?’ sorusuna verilen cevaplarda ‘F rçalam yorum’ cevab n n en fazla oldu u grup yeti tirme yurdu erkek grubuydu. Gruplar aras kar la t rmalarda yeti tirme yurdu erkek ile k z gruplar aras nda önemli farkl l k vard (Tablo II).

‘A z bak m için ba ka bir araç kullan yor musunuz?’ sorusu çal maya kat lan sadece 2 birey taraf ndan ‘Evet’ olarak yan tland (Tablo II). Kontrol grubunda bulunan bu bireyler di ipi kulland klar n belirttiler.

‘Di f rçan z ne zaman yeniliyorsunuz?’ sorusuna 0-3 ay cevab n veren bireyler, kontrol grubunda k z ve erkekler için 1/2 oran ndayd .Yeti tirme yurdu erkek grubunda di f rças n yenilemeyen 22 birey saptand . Yeti tirme yurdu k z ile kontrol k z gruplar d ndaki tüm kar la t rmalarda bu soruya verilen cevap aç s ndan önemli farkl l k bulundu (Tablo II).

Bireylerin uygulad klar yada al kanl klar olmasa da bilgilerini ölçmek amac yla sorulan ‘F rçalama tarz

nas l olmal d r?’ sorusuna verilen cevaplar

de erlendirildi inde, yeti tirme yurdu erkek grubunda 17 birey ‘Bilmiyorum’ cevab n verdi. Erkek gruplar ve genel gruplar n kar la t rmalar nda farkl l klar önemli bulundu (Tablo II).

TARTI MA

Bu çal man n amac ; yeti tirme yurdunda kalan 12-16 ya grubu bireylerde a z sa l ve a z hijyenine olan ilginin de erlendirmesiydi. Bu bireylerin ayn ilçede aileleri yan nda ya ayan ve ayn okullara giden bireylerle kar la t r lmas , ya an lan ortam n a z hijyenine etkisini de erlendirmeye yönelikti.

PI ortalamalar nda k z ile erkek gruplar kar la t r ld nda, kontrol gruplar nda önemli farkl l k görülmezken, yeti tirme yurdu k z ile erkek gruplar aras nda önemli farkl l k saptand . Genel grup ve erkek gruplar n n kar la t rmas nda yeti tirme yurdu gruplar kontrol gruplar na göre önemli derecede yüksek P7 ortalamalar na sahiptiler. Yeti tirme yurdu erkek grubu bireylerinden 13’ünün di f rças na sahip olmay ve 17’sinin ‘Di f rçalam yorum’ cevab n vermesi bu grupta P7 ortalama de erinin yüksek bulunmas n destekler

niteliktedir. Pattanaporn ve Navia(21) , 11-13 ya

Taylandl bireylerde cinsiyetler aras nda P7 ve G7 aç s ndan önemli farkl l k bulmam lard r. Quteish

Taani(5) ise; Ürdün’de ya ayan 13-14 ya grubu

erkeklerde, ayn ya lardaki k zlara oranla P7 ve G7 ortalamalar n n daha yüksek oldu unu tespit etmi tir.

Clerehugh ve arkada lar (2) 162 adolesan n AK olmayan

bölgelerinde di eti kanamas ve di eti rengi de i ikliklerine ait ba lang ç, 2 ve 5 y ll k ortalamalar n oldukça dü ük oldu unu bildirmi lerdir. Crossner ve

Unell(22) 16 ya ndaki k zlarda, erkeklere k yasla G7 için 2

skorunun daha dü ük oranda oldu unu saptam lard r. Çal mam zda ise k z gruplar n n erkek gruplar na göre daha dü ük G7 ortalamalar göstermelerine kar n, cinsler aras farkl l k istatistiksel olarak önemsiz bulundu. G7 aç s ndan kontrol erkek grubuna göre önemli farkl l olan yeti tirme yurdu erkek grubu, gruplar içerisinde en yüksek G7 ortalamas na sahipti. Genel grup kar la t rmas nda, G7 ortalamalar yeti tirme yurdu

grubunda 0.661 ± 0.315, kontrol grubunda 0.525 ±

0.262 olarak saptand . 7ki grup aras nda istatistiksel olarak önemli farkl l k vard .

Perry ve Newman(23) AK olmayan 260 adolesan n

184’ünde di ta bulmu lard r. Pattanaporn ve Navia (21)

D7 ortalamalar n n k z ile erkek adolesanlar aras nda farkl l k göstermedi ini rapor etmi lerdir. Kulak-Özkan

ve ark. (6), 7stanbul’da ya ayan 15-18 ya grubu

gençlerde en s k rastlanan periodontal problemin di eti kanamas ve di ta birikimi oldu unu belirterek, k z ve erkekler aras nda di ta miktar aç s ndan farkl l k olmad n bildirmektedir. Biz de k z ile erkek gruplar aras nda D7 ortalamalar nda istatistiksel olarak önemli farkl l k bulmad k. Yeti tirme yurdu k z, erkek ve genel grup olarak kontrol gruplar ndan daha yüksek D7 ortalamalar na sahipti. Ancak istatistiksel olarak önemli farkl l k genel grup ve erkek gruplar kar la t rmalar nda bulundu.

(5)

CD, P7, G7 ve D7 ortalamalar n n yeti tirme yurdu gruplar nda kontrol gruplar na k yasla daha yüksek de erlerde olu u, ayn ilçede ya an yor olunmas ve ayn okullara gidilmesine ra men aile faktörünü akla getirmektedir. Freire ve arkada lar n n, çocukluk döneminde aileden al nan oral hijyen bilinci ile birlikte adolesanlarda oral sa l k durumunu inceleyen kesitsel

çal malar nda(7), adolesan dönemdeki oral sa l a

yönelik davran lar n, özellikle annenin bilinç düzeyinden etkilendi i ortaya konmaktad r. Ayr ca tüm bireyler dü ünüldü ünde ilçede ya ayan kontrol grubu bireyleri gibi, yeti tirme yurdu grubundaki bireylerin de hemen tamam n n Akdeniz bölgesindeki ilçelerden gelmi olmalar , kar la t rmada sosyoekonomik faktörü de bir ölçüde elimine etmektedir.

Kallestal ve arkada lar(4) farkl sosyoekonomik

düzeylere sahip adolesanlarda, her bireyi sahip oldu u en yüksek CD skoruna göre de erlendirmi ler ve % 95.7’sinin 3mm’den dü ük CD skoruna sahip olduklar n

bildirmi lerdir. Perry ve Newman(23) kentli 307

adolesan n 268’inde AK olmad n , 39’unda ise AK tespit ettiklerini ve AK olmayan gruptaki hastalar n %15’inde bir yada daha çok 5mm’lik cep varl n rapor etmi lerdir. 15 ya ndaki 2454 7rlandal ve 480 Suudi Arabistanl bireyin dahil edildi i bir çal mada ise hiç bir

bireyde derin cebe rastlanmam t r(24). Çal mam zda CD

ortalamalar de erlendirildi inde, k z ve erkek

gruplar n n grup içi ve gruplar aras ve yeti tirme yurdu ve kontrol gruplar n n genel kar la t rmalar nda, yaln z kontrol k z ve erkek gruplar aras nda farkl l n önemli olmad bulundu. Tüm bireylerde alt–üst çene CD ortalamalar 3mm’nin alt nda idi.

Yeti tirme yurdu grubunda 2 k z, 3 erkek, kontrol grubunda 1 k z bireyde lokalize AK saptand . Çal mam zda tüm bireyler dü ünüldü ünde %5 bireyde a zda en az bir di e ait bir sahada AK söz konusuydu. AK olan bireylerin say s n n az olmas nedeniyle AK varl /yoklu u kriterine göre bireyler gruplanmad .

Kallestal ve arkada lar (4) 16 ve 18 ya ndaki bireylerde

AK’n n daha çok bukkal veya lingual yüzeylerde

oldu unu bildirmi lerdir. Löe ve arkada lar (25) 17 ya

adolesanlar nda AK’n esasen 1.molar ve premolarlar n bukkal yüzlerinde saptam lard r. Çal mam zda AK’n n bulundu u 6 bireyde, AK bir di hariç molar di lerin daha çok aproksimal sahalar nda belirlendi.

adolesanlar n %39’unda, olanlar n %44’ünde çürük

belirlemi lerdir. Pattanaporn ve Navia(21) di ta bulunan

bireylerde 1.6 ± 1.9, di ta bulunmayan bireylerde de

1.5 ± 1.7 DMFT de erleri rapor etmi lerdir. Literatürle

uyumlu olarak çal mam zda kontrol grubunda 1.638 ±

0.843, yeti tirme yurdu grubunda 1.455 ± 0.621 DMFT

ortalamalar bulundu.

Kallestal ve arkada lar(4) 7sveçli 16 ya grubu

adolesanlarda, %84.3 bireyin günde 2 kez di f rçalama

ve di ipi kullan m al kanl n n oldu unu

belirtmi lerdir. Kulak–Özkan ve arkada lar n n(6)

ara t rmas nda, 7stanbul’da ya ayan 15-18 ya grubu bireylerin %25’inin günde 1 defadan fazla di lerini

f rçalad klar ifade edilmi tir. Benzer ekilde

ara t rmam zda; yeti tirme yurdunda kalan bireylerin %13,3’ü günde 2 kez di lerini f rçalarken, kontrol grubunda bu oran %35 idi. 7stanbul ve Isparta k rsal nda ya ayan adolesanlarda günde 2 kez di f rçalama oranlar benzer ve 7sveçli adolesanlara göre oldukça dü üktür. Bu farkl l k, ülkemizde adolesanlara yönelik a z sa l e itiminin yetersiz oldu unu dü ündürmektedir. Ayr ca çal mam zdaki gruplarda 2-17 aras nda de i en say da bireyin di f rçalamad belirlendi. Sadece, kontrol grubundaki 2 bireyin di ipi kulland klar ö renildi. Ailelerinin yan nda ya ayan bireylerin ‘Di lerin f rçalanmas nas l olmal d r?’ sorusuna daha olumlu cevaplar verdikleri saptand . Yeti tirme yurdu erkek bireylerinin yar dan fazlas bu soruya ‘Bilmiyorum’ cevab n verdi. Yeti tirme yurdu grubu ile kontrol grubu aras nda genel grup kar la t rmas nda f rçalama al kanl n n varl na yönelik olarak önemli

farkl l k bulunmas , ailenin a z hijyeni

motivasyonundaki etkisini desteklemektedir. Kandemir

ve Atilla(27) slah evi çocuklar nda a z hijyeni

motivasyonunda s ras yla psikolog, periodontolog ve arkada etkisinin ba ar l oldu unu saptam lard r.

Dolay s yla yeti tirme yurdu grubu bireyleri

dü ünüldü ünde yurt ö retmenleri ve psikolo unun a z hijyeni al kanl n n kazand r lmas nda etkileri önemli olacakt r. Adolesanlarda düzenli di f rçalama, genel temizlik davran n n bir parças olarak, çocukluk döneminde aile taraf ndan verilebilmektedir. Özellikle

k zlarda estetik kayg lar da di f rçalaman n

yap lmas nda etkili olmaktad r(14). Çal mam zda

(6)

Önceki çal malar de erlendirildi inde; bir longitudinal radyografik çal mada adolesanlarda ya ile

alveolar kemik kayb nda artma oldu u belirlenmi tir(28).

Albandar ve arkada lar(29) periodontal y k m n daha çok

k zlar etkiledi ini, Crossner ve Unell(22) ise longitudinal

olarak 14 ya ndan 25 ya na kadar özellikle k zlarda dental sa l n erkeklerden daha iyi oldu unu saptam lard r. Çal mam zda da saptad m z gibi, adolesanlarda periodontitise rastlanabilirlik nedeniyle,

adolesanlar periodontal hastal n ba lamas n n

engellenmesi yada geciktirilmesi için a z sa l

konusunda hedef grup olarak dü ünülmelidir(30).

Sonuç olarak, çal mam za kat lan 12-16 ya grubu bireylerde a z hijyenine olan ilginin yeti tirme yurdu grubunda daha dü ük olmak üzere, genelde dü ük düzeyde oldu u dikkati çekmektedir. Ara t rmam zda ailelerin yada ö retmenlerin adolesanlar n oral hijyen al kanl na etkisi de erlendirilmemi , sadece ya an lan ortam farkl l n n etkisi ara t r lm t r. Toplumumuzda adolesanlar n a z sa l na yönelik davran lar nda aile,

bak c ve ö retmenlerin etkisini de erlendiren

ara t rmalara ihtiyaç vard r. F rçalama al kanl n n

de erlendirilen birçok bireyde bulunmay ,

toplumumuzda hem aile ve ö retmenlere, hem de çocuklara ve gençlere yönelik a z sa l ile ilgili kapsaml e itim programlar n n yayg nla t r lmas ihtiyac n belirgin biçimde akla getirmektedir.

KAYNAKLAR

1. Clerehugh V, Lennon MA, Worthington HV. 5 – year results of a longitudinal study of early periodontitis in 14 – to 19 – year – old adolescents. J Clin Periodontol 17: 702 – 708, 1990.

2. Clerehugh V, Worthington HV, Lennon MA, Chandler R. Site progression of loss of attachment over 5 years in 14 – 19 – year – old adolescents. J Clin Periodontol 22: 15 – 21, 1995. 3. Kallestal C, Matsson L. Marginal bone loss in 16 – year – old Swedish adolescents in 1975 and 1988. J Clin Periodontol 18: 740 – 743, 1991 .

4. Kallestal C, Matsson L, Holm AK. Periodontal conditions in a group of Swedish adolescents (1). A descriptive epidemiologic study. J Clin Periodontol 17: 601 – 608, 1990. 5. Quteish Taani D. Trends in oral hygiene, gingival status and dental caries experience in 13-14-year-old Jordanian school children between 1993 and 1999. Int Dent J 51: 447-450, 2001.

6. Kulak-Özkan Y., Özkan Y., Kazazo lu E., Ar kan A. Dental caries prevalence, tooth brushing and periodontal status in 150 young people in 7stanbul: A pilot study. Int Dent J 51: 451-456, 2001.

7. Freire MCM, Sheiham A., Hardy R. Adolescents’ sense of coherence, oral health status, and oral health-related behaviors. Community Dent Oral Epidemiol 29: 204-212, 2001. 8. Quteish Taani D. Relationship of socioeconomic background to oral hygiene, gingival status, and caries in children. Quintessence Int 33: 195-198, 2002 .

9. Pilot T, Barmes DE, Leclerq MH, McCombie BJ, Sando-Infirri J. Periodontal conditions in adolescents, 15 – 19 years of age: an overview of CPITN data in the WHO Global Oral Data Bank. Community Dent Oral Epidemiol 15: 336 – 338, 1987. 10. Birkeland JM, Bragelien J. Continual highly significant decrease in caries prevalence among 14 – year – old Norwegians. Acta Odont Scand 45: 135 – 140, 1987.

11. Hugoson A, Koch G, Bergendal T, et al. Oral health of individuals aged 3 –80 years in Jönköbing Sweden, in 1973 and 1983 (II). A rewiev of clinical and radyologic findings. Swed Dent J 10: 175 – 194, 1986 .

12. Carranza FA, Newman MG. Clinical periodontology. In: Spolsky VW. Epidemiology of gingival and periodontal disease. 8th ed. W.B. Saunders Company. 61 – 81, 1996.

13. Garvey A, Douglas C, Chauncey H. Personality factors, demographic variables, and indices of periodontal disease in normal, community dwelling males. Spec Care Dent 8: 170-174, 1988.

14. Hodge HC, Holloway PJ. Factors associated with tooth brushing behaviour in adolescents. Br Dent J 152: 49 – 51, 1982.

15. Sogaard AJ, Tuominen R, Holst D, Gjermo P. The effect of 2 teaching programmes on the gingival health of 15 – year – old school children. J Clin Periodontol 14: 165 – 170, 1987 . 16. Silness J, Löe H. Periodontal disease in pregnancy. II. Correlation between oral hygiene and periodontal condition. Acta Odontol Scand 22: 121 – 135, 1964.

17. Löe H, Silness J. Periodontal disease in pregnancy. I. Prevalence and severity. Acta Odontol Scand 21: 533 – 551, 1963.

18. Sandall P. Periodontoloji. K s m10: Periodontal hastal klar n epidemiyolojisi. Erler Matbaas , 7stanbul. 86 – 95, 1981.

19. Oral health surveys basic methods. 3. ED. Worth Health Organization. Ceneva. 34 – 37, 1987.

(7)

20. Bilimsel ara t rmalarda bilgisayarl istatistik uygulamalar (SPSS for Windows). Ankara: Ocak Yay nlar .: 167 – 206, 1995. 21. Pattanaporn K, Navia JM. The relationship of dental calculus to caries, gingivitis, and selected salivary factors in 11 – to 13 – year – old children in Chiang Mai, Thailand. J Periodontol 69: 955 – 961, 1998.

22. Crossner CG, Unell L. A longitudinal study of dental healt in a group of Swedish teenagers / young adults from the age of 14 to 25. Swed Dent J 20: 189 – 197, 1996 .

23. Perry DA, Newman MG. Occurrece of periodontitis in an urban adolescent population. J Periodontol 61: 185 –188, 1990 .

24. Al – Khateeb TJ, O’Mullane D, Whelton H. Comparison of the need for periodontal care amongst 15 – year – old children in Ireland and Saudi Arabia as assessed by CPITN. Community Dent Oral Epidemiol 18: 55, 1990.

25. Löe H, Anerud A, Boysen H, Smith M. The natural history of periodontal disease in man. The rate of periodontal destruction before 40 years of age. J Periodontol 49: 607 – 620, 1978.

26. Möller IJ. Caries status in europe and predictions of future trends. Symposium report. Caries Res 24: 381 – 396, 1990.

27. Kandemir Y, Atilla G. Islahevi çocuklar na farkl ki ilerce uygulanan motivasyonun etkinli inin kar la t rmal tetkiki. Ege Di hek Fak Derg 12: 56 – 60, 1991.

28. Aass AM, Tollefsen T, Gjermo P. A cohort study of radyographic alveolar bone loss during adolescence. J Clin Periodontol 21: 133 – 138, 1994.

29. Albandar JM, Baghdady VS, Ghose LJ. Periodontal disease progression in teenagers with no preventive dental care provisions. J Clin Periodontol 18: 300 – 304, 1991. 30. Löe H, Morrison E. Periodontal health and disease in young people: screening for priority care. Int Dent J 36: 162 – 167, 1986.

Yaz*"ma adresi:

Yrd.Doç.Dr. Mine K ran Süleyman Demirel Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal Çünür 32260 ISPARTA Tel : 0 246 2113249 - 2113265 Faks : 0 246 2370607 E-posta : minekiran@yahoo.com mkiran@dishek.sdu.edu.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Yurt- d›fl›nda görev yapan bir hekim olarak ülkemizden böyle bir der- gi yay›nlanmas› beni çok umutland›r›yor.. Bir Eskiflehirli olarak bana ayr›ca

Intraocular pressure changes following cataract extraction in primary open-angle glaucoma patients In this study we aimed to evaluate the changes in intraocular pressure

p&lt;0.001 (Grup I’in KAH’› bafllang›ç de¤erine göre mivakuryum ve- rildikten 30 sn sonra ve her 3 grupta entübasyondan sonra 1. dk’da çok ileri derecede anlaml›

Tiroid hormon seviyeleri aç›s›ndan glokomu olan ve olmayan olgular aras›nda istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmad› (Ki-kare p=0,208).. Hastal›k aktivitesi KAS

Poincaré Kestirimi’nin çözümü sonras›nda ortaya ç›kan toz duman içinde, Perelman ile görüflen tek gaze- teciler olan The New Yorker’›n bilim yazarlar›

Özellikle aç›k renk tenli kiflilerin, vücutlar›nda çok say›da beni olan kiflilerin, aile- sinde melanom ad›n› verdi¤imiz deri kanseri tü- rü görülenlerin, düzenli

Gerçekten epilepsi- li olgular›n, öykü ile epilepsi tan›s› alma olas›- l›klar› duyarl›l›k (do¤ru pozitif) olarak tan›m- land›.. Epilepsili olmad›¤›na

Sosyo-ekonomik duruma göre; ekonomik durumu iyi olan grupta %14.3, yetersiz olan grupta %17.3, içme suyu kayna¤›na göre; içme suyu olarak haz›r su kullanan- larda %12.3, kaynak