• Sonuç bulunamadı

Atsız'la konuştum...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atsız'la konuştum..."

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

•j > ■‘v' »v&S . '# ’,••$■■ Ti*-.^-'*:-:*■■■•■.¿S .*

* # » * ' £

st

1 »/ n ıı

KIYMETLİ TÜRKÇÜNÜN MEMLEKET

MESELELERİNE DAİR ŞAYANI

D İK K A T

F İ K İ R L E R İ —

SAY İDA:

(Y azı sırasiy le)

Denizcioğlu

M. Sadık Aran

Âşık Hilmi

Kemâl özgür

Milliyetçi

MiiftUofŞİu

Dr. Haşan Ferit

Müfide Ferit

Resim: Ayhan

Karikatür. Huri

S A Y I: 3

(2)

A T S I Z " ! A K

H üseyin N ihâi A t­ sız... B ir gün bu m em lekette ta r a f' sız bir görüşle «T ü rk çü lü k tarih i» yazılarsa, hiç şüp­ hesiz k i bu isim üzerinde tam b ir hassasiyetle d u ru ­ lacak ve bu zat bu « T ü rkçü lük T arihi» nin en şerefli sa y fa lard a n pekçoğunu haklı ola>- rak işgal edecektir. Çünkü, A tsız C um huriyet devri T ü rk ç ü lü k çere yan ın ın en 'kuvvetli şah siy etid ir. 42 y ıllık öm rü tam am en T ü rk ç ü ­ lüğe hizm etle geçm iştir. «Sevme­ diği şeyle beslenmeyen.» A tsız, ha y a tm m h e r an ınd a, n e fre t e ttiğ i ve herkesin b ü yük z a ra rla rın a şa­ h it olduğu d alkavuklar, gayri T ü rk le r ve bilhassa kom ünistlerle şiddetle m ücadele etm iş ve hu mü c a d d e esn asın da pek çok m addî

k a y ıp la ra uğram ıştır. F a k a t, haya tın ı T ü rk e hizm ete vakfeden, Zi­ y a G ö k a lp in ölüm ü le kapanan T ü rk ç ü lü k c e re y a n m a hız veren, kuvvetli kalem i, sürükleyici uslu- bu ve m isilsiz m edenî cesaretile ru h la rı tu tu ş tu ra n A tsız, m em le­ k e tte bilhassa m ünevver gençlik arasın da lâyık olduğu m anevî m ev kiî bulm uş tem iz, olgun ve m ü te­ vazı bir insandır.

T ü rk ç ü lü k m evzuunda, bu dere­ ce salâhiyet sahibi olan A tsız’la m em leket m eselelerine d a ir y a p a ­ cağım ız konuşm anın faydasına ¡¡ta »arak, kıym etli T ü rk ç ü y ü M alte­ pe’deki m ütevazı evinde ziyaret e ttik . K endisine has nezaket ve te- vaz.uule bizi karşı tayan sayın üsta d m suallerim ize verdiği cevaplan aynen alıyoruz. Bu konuşm a, dava­ mız yoluna biraz faydalı olursa m ecm uam ız b ahtiyardır.

Memleketimizdeki son siyasi

gelişmeler hakkındaki

düşünceleriniz?

G örünüşe göre dem okrasiye doğ ru gidiyoruz. Y akın zamanda bir b ir harb çıkıp da H alk P artisi, h a rb bahanesiyle yeniden istib d a ­ da başlam azsa, dem okrasi bu m em ­ lekette m u zaffer o lacaktır. F ak at bu, gelişm e tab iî ş a rtla r içinde ol- muyjŞr. Om m için, dem okrasinin

geleceğine tam bir güvenle bak ­ m ak acelecilik olur.

D em okrasinin tabiî gelişm esi iki şekilde o lab ilird i: ik tid a rın gönül rızasiyla bunu verm esiyle, y a h u t halkın bunu zorla alm asıyla. H a l­ buki bugün, şahidi olduğum uz ge Üşme b ir dış baskının n eticesidir.

B

srrr

k t-tte

/ t t v 7n Cl^-% -t-Ç 4#v c ( £ -C Â a y c u f a j A ts ız 'm et yazısı

O MUŞ T UM. . .

M ü F T ü O ĞSÇU

A tsızın ressam Ayhan tarafından çizilen eski bir resmi.

iste n ild iğ i kadar inkâr olunsun, A m erikan zaferi sonundaki d o sta ­ ne baskı olm asaydı bugün T ürk iye hâlâ koyu bir istib d a d k id are olu n acak tı.

ic ra a tın ı m illî ih tiyaçlara baka­ ra k değil, ik tid ard a k alm ak hırsı ve dünyanın gûlib c e rey an ların a hoş görünm ek gayesiyle ayarlıyan H alk P a rtisi, A lm an zaferlerinin parlak günlerinde dem okrasi a- le y h ta rh ğ ı yaptığı gibi, dem okra­ silerin zaferinden sonra da hiç şüp hesiz kendisinin dem okrat olduğu

nu iddia edecekti. F a k a t bu, bizim dem okrasiyi kabulüm üz değil, d e ­ m okrasinin zorla bize hulûlüdür. iş te anorm al olan budur. Demok­ ra sin in kökleşm esi için h a k ik î se­ çim le biç olmazsa üç d efa M illet M eclisi kurulm ası ve bu a ra d a bir de fevkalâde hal geçirilm esi lâzım d ır (meselâ b ir h arb gib i). B unlar b aşarıyla geçirilir de yeniden istib dad başlam azsa o zam an dem okra­ si T ü rk i ye de kökleşm iş olur. Yok sa bugünün m anzarasına ald an a­ rak h e r şeye oldu b itti diye bak­ m ak yanlıştır.

B ugünün başlıca iki partisin e bakarak istikbali bunlard an bekle­ mek de çok y a n lıştır. H ak ik atte bu iki p a rti, bir p a rtin in ikiye bölün­ m esinden doğm uştur. P rogram ları arasında fark yok gibidir. M illet, H alk P a rtis in d e n bezdiği ¡çin m u­ halefeti tem sil eden dem okrat P a r­ tiy i desteklem iş, bu d a dem okratla rı kuvvetli1 gösterm iştir. D em okrat P a rtin in k u r u m la n da! H alk P a r ­ tisi erkânıyla b irlik te 25 y ılın suç o rta k larıd ır. Y alnız, sebebi her ne olursa olsun, suçların d an

vazgeç-A ts ız 'm m eşhur açık m ektubu ve "O rhun,,

un başlığı

tik leri ve h akik ate erd ik leri için ötekilere te rc ih olunurlar.

Mevcut partilerin prog­

ramları hakkındaki fikirle­

riniz?

H alk P a rtis in in o pek parlak, şatafatlı pro gram ı ülküsüz, fik ir­ siz bir züm renin k alem inden ç ık ­ tığ ın ı ilân eden em salsiz bir vesi­ kadır. Şim diye kadar hiçbiri t a t ­ bik olunm am ış olan ve her ta ra fa çekmeğe elverişli bulunan esas um

deleriyle bu p rogram tezadda Ab- dülhaİc H âm idi, kom ik dehâda Nas reddin H ocayı kıskandıracak has salara m aliktir.

M eselâ hem cum huriyet, hem de tek p arti, m izah m u h arrirleriy le ruhî tababet m ü teh assıslarınd an başka hangi ihtisas erbabı ta r a f ın ­ dan izah olunabilir.?

Keza lâik olduğunu id d ia eden bir p artin in , bir ta ra fta n d a D iy a ­ n e t işle ri diye sırf M üslüm anlsra a it b ir m üessese bulundurm ası ga­ rip değil m idir? H iristiy a n la ria M üsevîler istedikleri şekilde dinî ibadet ve te d risa t y ap ab ild ik leri halde M üslüm anların 2 5 .y ıl bun­ dan m ahrum bırakılm aları n asıl izah olunur?

M eşhur altı okundan bir tanesi m illiy etçilik olan b ir p a rti m illî k ah ram anların tü rb e lerin i k ilitle ­ yip de için deki ta rih î eşy alarla b irlik te toz, to p rak içind e harab ederken onun m illiyetçi olduğuna hangi budala in an ır?

in k ılâp ç ılığ ın ebedî bir um de o- la ra k alınm ası hafifm eşreplikten başka n edir?

B ilirsiniz ki inkılâp , geri k a l­ m ış m illetlerin ham le yapm ak için k u lk n d ık la rı bir v asıtad ır. Yani; m illetlerin hay atında nadiren' y a ­ p ıla n koşulardır. B unun için de yorucudur. H alk P a rtis i ise daima inkılâpçı olduğundan öm rü boyun ca koşmak istiy en bir adam a ben­ zem ektedir. İnk ılâp içinde yaşıyan m illet y o ru lu r ve tık a n ır. Rusya bu tık an ışa m ükem m el bir örnek­ tir. O nun kuvvetli g örünüşüne bakm ayın. R usya çökecek ve m ah­

volacaktır. F ransa bile 1789 d ak i m eşhur inkiJâbınm cerem esini h â­ lâ çekiyor. H ız h b ir tekâm ü l m ahi y e tin i aşan in k ılâp la r teh lik elid ir.

Bu bakım dan H alk P a rtisin in program ı, bugünün ta rih in j yaza­ caklar için baş vesikalardan biri olacaktır.

D em okrat P a rtin in pro g ram ın d a da yalnız vaidler var. H er ik i p a r­ ti de, T ü rk iy ed en önce In g ilte re ve A m erikayı ta tm in için olacak, ırk çılığ a a le y h ta r b u lun uy orlar. B u nlar, m em lekette ne büyük bir bir rrkçı yığın b u lun du ğu nu a n la ­ m am akla büyük b ir isabetsizlik ya pıyorlar. M em leketin ru h î ve fik rî tem ayüllerin i ta k d ir edem iyen p a rtile r başarı gösterem ez. H alb u ­ ki bu m em leketin ih tiy a ç la rı zan- nim ca beş m addede toplan ab ilir ;

1 — H akikî T ü rk le rin iş basma geçmesi.

2 — K anunun hâkim olması. 3 — M illetin doyurulm ası. 4 — M illetin sağ lığın ın k o run ­ ması.

5 — Yol.

B unlar olduktan sonra ötekiler kendiliğ in den olur.

7 Eylül Kararları hakkın-

daki fikriniz nedir?

B unun h ak k ın d a an cak Yüce Di van fik rin i söylem elidir.

12 Tem m uz beyannam esi hakkın daki düşünceleriniz n elerd ir?

Hiç!..

T ü rk çü lü ğ ü n A nadoluculuk - T u ra n cılık şeklinde ayrılm asın a ne dersiniz? ADRES Feyaullah Cad 15 MniUp# (Kartal) İstanbul

ORHUN

A y lık T ü r k ç ü D e r g i ABONE Yıllığı 250 K. Altı Aylığı 150 K. Yabancı Ülkeler için

•ki misli

Say» • 15 S a h i b i v e M O dG rü ı A t s ı z 1 Mart 1944

Başvekil Saraçoğlu Şükrü ye Acık Mektup

Sayın Başvekil.

Mf.m Türkçü, hem de başvekil oldu­ ğunu« için size bu açık mektubu yazıyo­ rum. Yalnız başvekil olsaydınız bunları yaz mak emecine katlanmazdım Çünkü Türkçü olmıyan bir başvekile hitap etmenin ne kadar boş olduğunu bitirim. Yalnız bir Türkçü otsaydınız yine yazm aja lüzum görmezdim. Çünkü, fayda sı/*kalarak ol­ duktan sonra, »izden daha caki "T'‘ lerte yurdun dertlerin

şabilirim. Fak-'

kır*’’

bu satırların güttüğü ıslak, size, Türk­ çülüğün niçin yalnız sözde kalarak, bu­ günün imkânları nispetinde, iş haline gelmediğini sormak ve Türkçülük tatbi­ kat sahasına geçmediği için yurdum "' düşmanı olan fikirlerin n**-' yıldızını anlatm ak'- sıfat ve *•"

(3)

T ü rk lü ğ ü n bağım sız parçası olaraTr yalnız T ü rkiye bulunduk ça A nadoluculuk, T ü rk çü lü ğ ü n birinci m erhalesi, T u ran cılık ikinci m erhalesidir. F a k a t Ana- doluculuğu T uran cılığ ın zıddı saym ak fâhiş bir yan lıştır. Çün kü T ü rkçü lere göre Anadolu da T u ran ın bir parçasıdır. En kahram an parçası... B irinci mer haleye varm adan İkinciyi düşün memek prensip bakım ından doğ ru ise de ta r ih î fırsa tla r zu h u ­ runda ikinci m erhaleye doğru atılm alar yapm ak da okadar doğrudur. B iyolojik gelişm eler de birinci merhale tamamlan- dan İkinciye geçilmezse de si­ yasi ve içtim ai gelişm elerde ba zen birincisi t'-m am lanm adan İkinciye geçilebilir (bazı m illet lerin m illî birlik lerin i tam am la madan fü tu h a ta başlam aları gi­ b i). O nun için, T ü rk çü lü ğ ü n tak ip edeceği yol şu olm alıdır: A nadolunun yeniden feth i (bu tâb iri kasden külleniyorum ) için m addî ve manevî bir hamle yaparken, tu ts a k T ü rk le ri k u r ­ tarm ak için de büyük bir fik rî seferberlik ilân etm ek.

A nadoluculuk yapacağız diye A nadolu T ü rk le rin in um um î ef kârını dış T ü rk lere yöneltm e­ mek, onlardan hiç bahset - emek tu tsa k T ü rk ler; bize u n u ttu r ­ mak dem ektir. Bu, m illî bir İha n e ttir. B ugünkü siyasî .sınırla­ rın dışında kalan T ü rk le ri biz­ den saymamak bir T ü rk ü n dü ­ şüncesi olamaz. S iy asî sm ırler dışında kalan T ü rk le r in bir ta­ kımı 25 yıl, bir takım ı 40 yıl, bir takım ı 150 yıl, bir takım ı da 500 yıl önce bizim le aynı devlet, aynı m illet halinde yaşı yorlardı. A radan uzun bir z a ­ man geçti diye eski kardeşliği ve birliği inkâr etm ek h ay siy et sahibi m illetlerin ve fertle rin işi değildir. T ü rk m illeti 1774 te kaybettiği Krrım ı k u rta r­ mak için 1787 - 1791 de R u sla r­ la A lm anlara karşı m üth iş bir h arb y ap tı. Y enildik. S ultan A- ziz de K ırım ı kurtarm ak için sefer hazırlığı yapıy ordu. Öm­ rü vefa etm edi. B ugün K ırım T ü rk le rin i ebedî düşmanımız M oskof imha etm iş diye bu du­ rum u kabul m'ü edeceğiz? V a r­ sın orada T ü rk kalm asın. Fakat atalarım ızd an bize m iras kalan to p rak duruyor. 12 asır bize va­ ta n olan bir to p rakta M oskof

10

çapulcuları 150 yıl yağm acılık e tti diye biz orasını bırakam a­ yız. A nadolu yoksul ve b itk in ­ dir. F a k a t Anadolu T ü rk le r için pek yakında bir savaş m u k ad ­ derse, bu savaş yalnız kendim i­ zi korum ak için değil, tu tsa k T ü rk le ri k u rtarm ak için de ya­ pılm alıdır, T a a rru z a u ğ rıy a m n kendisini korum ak için dövüş­ m esinde yüksek bir fik ir y o k tur Bunu kediler ve köpekler de ya par. F ak at yüksek bir m illî ve İnsanî dilek uğ ru n d a savaşmak, kan dökmek, can h arcam ak bir m illete ebedî şeref verdiğ i gibi o m illetin geleceğini de tem i­ n a t altın a alır. Bizi bu şerefden ve bu tem in attan m ahrum etmek istiy en leri her bakım dan şüp ­ he ile karşılam ak lâzım dır.

Sözün k ıs a s ı: T u ran cılık , T ü rk çü lü ğ ü n en büyük iki um­ desinden birid ir. A nadoluculuk diye ayrı bir şey yoktur. Ana- doluculuk, T uran cılığ ın içinde m ündem içtir.

M eşhur 10 m addenizi Atsız M ecm uada neşirden sonra üze­ rinde işlem ediniz. Bu hususta şim di neler düşünüyorsunuz?

Işliyecek vakit bulabildim mi? H ükm et-i c.unıh ûr i ye ile u ğraşm aktan ciddî iştigallere v a k it kaldı m ı? B ir a la y m uha­ kem eler, dâvalar, kom ünist pro pagandasm a k arşı savaş için sarfed ilen g a y re tle r ve bu a ra ­ da öğretm enlik bütün v a k itle ri­ mi eldi. M altepedeki evim den Boğaziçi L isesine iki buçuk sa­ a tte g ittiğ im ve dönüşü de hesa ba katın ca günde beş saatim i yola h arcad ığım zam anlar oldu. Bu şa rtle r altın d a, y ıllard ır ta ­ sarladığım ve h a ttâ plânını ka­ fam da çizdiğim «T ürkçülük» adlı eseri bile yazam adım .

O 10 m adde hakkındaki d ü ­ şüncelerim de hemen hemen de­

ğişiklik yoktur. Bazı te fe rrü a t- ta bugün farklı düşüncelerim olsa da temel aynıdır. Zannede­ rim ki bu 10 madde, T ü rk ç ü bir p artin in program ı olarak da m ünakaşa ed ilebilir.

B ugünkü T ü rk çü lü k cereya­ n ın ı nasıl görüyor ve bunun hakkında neler düşünüyorsu­ nuz?

B ugünkü T ürk çü lü k vüzuh- suz bir fik ir cereyanı, T ü rk ç ü ­ ler de başbuğsuz ve disiplinsiz büyük bir başıbozuk o rd u su ­ dur.

T ü rk ç ü olduğunu iddia eden­ lerin bir kısmı T ü rk çü lü ğ ü n ne olduğundan habersizd ir. B ir kısmı T ü rk çü lü ğ ü yaln ız M üs- lüm ancılık sanm aktad ır. B ir kısmı da T ü rk ç ü lü ğ ü n K em a­ lizm olduğunu iddia e tm ek te, dir.

25 y ıllık istibdad ve dalka- kavukluk her şey gibi m illiy e t­ çiliği de kısm en te re d d i e ttird i. T ü rk ç ü lü k şim diye kadar p a rti­ lerin dışında, k u tlu bir inanç o- lara.k yaşıyordu. B ir yarım din haline gelm işti ve onun bu gö­ rünüşü güzeldi. B ugün ise T ü rk çüiüğü başıbozu k lu k tan k u rta r, m ak için onun siyasî bir parti haline gelm esinde m utlak bir z a ru re t görüyorum .

T ü rk çü ler kendi a raların d a birkaç hizbe bölünebilirler. F a ­ kat başk aların a karşı m ü ştere­ ken m üdafaa edecekleri prensip ler,i te s b it e d ip işlem ezlerse T ü rk ç ü lü k fikri sönük kalm ağa m ahkûm dur.

H er şehir ve kasabadaki T ü rk çüler kendi a ra la rın d a toplanıp g ayet kısa olm.ak şa rtıy la şu üç şeyi tesb it etm elidir.

1 — T ü rk çü p a rtin in p ro g ra­ mı.

2 — T ü rk çü p a rtin in nizam nâ mesi.

3 — H er yerdeki. T ü rk çü leri tem sil edecek bir k u ru lta y ın na­ sıl yapılabileceği.

B unlar tesb it o lu n d uktan son ı-a her şehir ve kasabadaki T ü rk çü! erin m üm essillerinden mü­ rekkep bir k u ru lta y Istan buld a toplanarak p a rtin in tem ellerini atar. T ü rk çü ler, kabul olunacak yasaya sadık k a la c a k la rın a da­ ir T ü rk sözü verip ic ra a ta ve m ücadeleye g irişirler. Nam us­ lu bir seçim yapıldığı tak d ird e T ü rk ç ü le rin % 25—30 rey ala­ c a k la rın ı um uyorum . T abiî, bu bir b aşlan g ıçtır. İki, üç devre içinde T ü rk çü lerin çoğunluğu kazanm ası m uhakkak ve m ukad derdir.

H aşan Âli, «Dâvam» ad lı k i­ tabında kendisi aleyhinde ta n ık lık edenlere anonim b ir gurup diyor. Bu fik ir hakkında ne dersiniz?

H aşan  linin hangi fik ri doğ ru ki bunda bir isabet olsun?

(Devam ı 16 de)

Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bingöl'de İmam Hatip Ortaokulları dışındaki ortaokul öğrencileri arasında düzenlenen Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma yarışmasına 15 ortaokul öğrencileri katılırken

ve Oylanması 50 31.. Karma Hükümetten Birlikte Çekilme 51 31 Hükümetin Gruptan Güvenoyu istemesi ..... HALKÇI PARTİ T.B.M.M. — Bu İçyönetmelik, Halkçı Partinin T.B.M.M.

Turan (İzmir) - Serbest Muhasebecilik ve Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları münasebetiyle.

Operasyonun geniú bir alana yayÕlmasÕ nedeniyle Hatay, øslâhiye (Gaziantep), KarkamÕú (Gaziantep), CeylanpÕnar (ùanlÕurfa), Akçakale (ùanlÕurfa), Osmaniye ve

"8.1.1985 Tarihli ve 3143 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Komisyonumuzun; 17.1.1991 Tarihli 9 uncu Birleşiminde

Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan pilot, pilot adayı ve uçuş ekibi per- seneline de 3160 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde tazminat verilmesini

Ø  Toplum Sağlığı Merkezi çalışanlarının da bireyleri aşı olmak için aile sağlığı merkezlerine yönlendirmesi... Ø  Sağlık muhabirleri ile bir

İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında