• Sonuç bulunamadı

Son sergisinin Ankara'da da açan Büyükişleyen:resmim kendi sorunlarını yaratıp çözüyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Son sergisinin Ankara'da da açan Büyükişleyen:resmim kendi sorunlarını yaratıp çözüyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-_________1 J j 1

__

__KÜLTÜR-Son sergisini Ankara’da da açan

Büyükişleyen:

Resmim kendi

sorunlarını

yaratıp çözüyor

66Resmi, tasarlamadan yapıyorum, tasarım

olayına inanmıyorum. Resim beni bir yerde

götürüyor diyebilirim. Ama resme kendime göre

bir olayla başlıyorum.

EMİN ÇETİN GİRGİN

—Resmi tasarlamadan yapı-Türk resminin genç kuşak sa­

natçılarından Zahit Büyükişli-

yetı’in (1946) resimlerini nisan ayı

içinde İstanbul’da izlemiştik. Sa­ natçı Ankara Gazi Eğitim Ens- titü s ü ’nü bitirdikten sonra 1972-76 yılları arasında Alman­ ya’da Kassel Devlet Güzel Sanat­ lar Akademisi’nde uzmanlık öğ­ renimini tamamladı. 1983’te İs­ tanbul Mimar Sinan Üniversite­ si Güzel Sanatlar Fakültesi’nde

“Türk resminde Ankaralı sanat­ çıların etkenliği” konulu dokto­

ra tezini tamamlayarak Hacette-' pe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yardımcı doçent oldu. 1985’te 46’ncısı gerçekleş­ tirilen Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde başarı ödülü alan sa­ natçının bulunduğumuz günler içinde Ankara Tanbay Sanat Ga- lerisi’nde açılan sergisi 4 şubat tarihine kadar sürecek. Büyükiş-

leyen’le resimleri ve sanatı üstü-

ne konuştuk.__________

Ankaralı, İstanbullu

ressam

—Doktora tezi olarak ele al­ dığınız konuyla birlikte Ankaralı bir sanatçı olarak, Türk resmin­ de Ankaralı sanatçıların etkenli­ ğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zahit Büyükişleyen

—Bir tartışma konusu vardır: Ankaralı ressam denir, İstanbul­ lu ressam denir. “Bozkır ekolü” diye bir sözcük vardır. “Okul” olur mu denilir. İstanbul’da iro- nik bir şekilde bakılıyordu, alaycı bir hava esiyordu. Bir tez ara­ mam gerektiğinde, Ankara’da yaşıyorum dedim. 1923’te cum­ huriyetle birlikte Ankara başkent olmuş. O güne kadar, saray sa­ natının devamı biçiminde görü­ len resim, İstanbul’a yakıştırıl­ mış. Başkentte de sanat olayı var tabii. 1923’te eski Türk ressam­ lar Cemiyeti, —Güzel Sanatlar Birliği diyelim— ilk genel kurul­ larını başkentte yapıyorlar. Baş­ kentte, başkente özgü bir kültür olayı yaratılmak isteniliyor tiyat­ ronun, müziğin yanı sıra. Sanat­ çıların gelip Ankara’da sergi aç­ maları isteniliyor. İnkılap sergi­ leri, birleşik sergiler, ardından devlet resim ve heykel sergileri başlıyor. O zamanki hükümet politikasının isteği üzerine bü­ rokratlar da, bu işe uyum göste­ riyorlar. Atatürk de zaten sana­ tı destekleyen bir lider. Başkent­ te bir çekirdek oluşuyor ve o yıl­ lardan bugüne Ankara’da bir olay gelişmiştir._____

İnsanlar bazı şeyleri

değiştirirler________

...Ankara’da iki oluşum var. Biri 1932’de kurulan, eski adıy­ la Gazi Terbiye Enstitüsü. Bugün Gazi Eğitim Fakültesi haline gel­ miş. Orada sanat ve iş eğitimcisi yetiştiriliyor. Yıllardır başkentte bir okul olma durumunu üstlen­ miş. Nereye kadar ne getirmiş bilmiyorum. Ama başta orada­ kiler demişler ki, “Siz sanatçı de­

ğil, resim öğretmeni olacaksınız. O yüzden her şeyden bir parça yaparsanız yeter." Bu öyle bir an­

layışa gelmiş ki, sergi açan ada­ mı okuldan mezun etmemişler. Bunu bazı hocaların eksiklikle­ ri veya art niyetleri olarak mı ta­ nımlamak gerekir, bilemeyece­ ğim. Ama 1959’dan sonra durum değişmiş. İnsanlar bazı şeyleri değiştiriyorlar. Bir Adnan Tura-

ni dönmüş Avrupa’dan. Gene ay­

nı tarihlerde Turan Erol Gazi Eğitim’e hoca olmuş. Genç ku­ şakla yehi bir düşünceyi paylaş­ ma gereğini duymuşlar. Eğer bu insanlar —öğrenciler— sanat eğitimcisi olacaklarsa, başta sa­ natçı eğitim ci olm alıdırlar. “Çünkü öğrenci, hocası resim yapıyorsa sanata inanır” dendi. Gerçekten de 1%0’la 70 arası bu­ nun neticesinde Gazi Eğitim’den bir kuşak yetişti. Bir kısmı Av­ rupa’ya gittiler.

—Resminizin anlatım, üslup özellikleri konusuna girelim is­ tersiniz...

yorum, tasarım olayına inanmı­ yorum. Resim beni bir yerde gö­ türüyor, diyebilirim. Ama resme kendime göre bir olayla başlıyo­ rum. Bu olaylar belki de, benim değişime uğrayışımdaki neden­ lerdir. Konseptüel denemeler ya­ parken, boya olayına girdim. Yağlıboyayla nasıl bir beraberlik gösterebilir diye düşündüm . Hem plastik öğelerin bulundu­ ğu, hem de insanları düşünme­ ye götüren mekân, atmosfer içe­ risinde yabancılaşmayı gerekti­ ren öğeler, kareler, skalalar oluş­ tu resmimde. Gerçekten ilk ska- layı koyduğumda, niye koydu­ ğumu bilmiyordum; resim onu istemişti. Sonra bu hoşuma git­ ti. Resimde mekân içerisinde — bazen soyut bir mekân oluyor— doğayı çağrıştıran birtakım gö­ rüntüler oluştu. İnsanın var et­ tiği ve tamamen soyut denebile­ cek birtakım geometrik motifle­ rin, mesela bir karenin girmesi, resimde hem espas aramama yol açtı, hem de plastik öğe olarak resmi tamamladı...

Resimde espas endişesi

...Resmime giren bu yabancı öğeler ve kare olayı, bir espas en­ dişesi yaratıyor. Ama ben espası bir mekân olarak düşünmüyo­ rum. Tıpkı müzikte olduğu gibi seslilik olayı olarak düşünüyo­ rum. Yüzeyi amaçlayan bir araş­ tırma yapsam bile, rengin tınla­ ması, yandaki renkle titreşim yapması önemlidir. Bu yüzden benim resmimde renk ya da çiz­ gi yalnız kendi endişesini taşıyor. Kavramsal boyutta olayı oluştur­ mama rağmen, kendi sorunları­ nı kendi yaratıyor ve cözüvor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

PROFESYONEL STANDARTLARI YAKALAMAK İÇİN ARAŞTIRMACILARIN ZORUNLU OLARAK YAPMASI GEREKENLER.

Dün sabah saatlerinden itibaren Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri’nin tümünde hasta kabulleri durdurulurken yatan hastalar ın da taburcu işlemlerinin hızla yapıldığı

5393 sayılı Belediye Yasası’nda stratejik plana ve performans hedeflerine değinilen bir başka hüküm faaliyet raporu ba şlıklı 56. Maddeye göre, belediye başkanı, 5018

Besinlerin yeterli suyla yıkanamadığı ve hijyen koşullarının sağlanamadığı gerekçesiyle öğle yemekleri iptal edilirken yetkililer, “Yeterli su olmaması nedeniyle

Ankara'da yaşanan su sorununun en temel nedeninin belediye ve ASK İ yöneticileri olduğunu söyleyen Sarıtaş, şunları kaydetti: "Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin

Akademi öğrencileri arasında her yıl kendi adlarına birer konkur düzenleyip, gençlerin çalışmalarını teşvik etmek gibi son derece faydalı bir hizmette bulunan Sayın

Resim, Heykel, Mimarlık ve Dekoratif sanatların ihtiva ettiği çeşitli ihtisas kollarında devam eden bir yıllık çalış- maların meyvelerini sanat sever halkımıza sunuyoruz..

d) Tarihî kale bu mevkide bulunmak- tadır; hâkim durumu turistik yönden çeki- cidir. e) Sanayii Nefise Mektebi adı ile Gü- zel Sanalar Akademisi'nin kurucusu ressam Osman Hamdi