• Sonuç bulunamadı

The exotic fragrance of Istanbul

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The exotic fragrance of Istanbul"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

THE EXOTIC FRAGRANCE o/lSTANBUL

Wicker baskets o f all shapes a n d sizes, herbs, spices, teas, extracts... but

above all the exotic fragrance o f Istanbul. A bazaar whose wares come

from the Far East and the deserts o f Arabia.

Hasır eşyalar, binbir çeşit sepet, çaylar, şifalı otlar, macunlar...

Ama hepsinden çok o koku! İstanbul'un egzotik kokusu. Uzakdoğu'dan,

Arap çöllerinden gelmiş baharatların çarşısı...

B y AYŞE PEKİN / Photos HULKİ MENGÜ

K

apıdan girer girmez kendinizi bambaşka bir

dünyanın içinde bulursunuz. Gözleriniz içerinin loşluğuyla buluşunca bir an için kararır... Ama aynı anda keskin bir baharat kokusu size nere­ de olduğunuzu hatırlatır birden. Sonra, içleri rengâ­ renk baharatlarla dolu çuvallar, dükkan kapılarında asılı patlıcan, kırmızı biber, bamya kuruları, kocaman pastırmalar birer birer netleşmeye başlar.

Dün de, bugün de, bir yabancının gözünde Mısır Çar­ şısı, Doğu'nun egzotizmini Batı'ya taşıyan bir yer ol­ ma özelliğini korumuş. Uzakdoğu'dan, bilinmeyen di­ yarlardan gelen büyülü lezzetleri elde edebilecekleri nispeten yakın bir nokta gibiymiş. Çarşının adı da bu­ nu kanıtlar sanki. Uzak­

doğu'dan, Arabistan'dan, Hindistan'dan gelen ba­ haratların hem en hepsi Mısır üzerinden ulaştırılır­ mış İstanbul'a.

Mısır Çarşısı XVII. yüzyıl­ dan başlayarak ticari hayatta çok önem li bir

yer tutuyor. İstanbul çarşıları genellikle aynı tür malla­ rı satan esnaf ve tüccarların toplandıkları yerlerdir. Kuyumcular Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı da böyledir ... Mısır Çarşısı ise aktar dükkanlarının ve pamukçuların toplu olarak bulundukları bir yermiş...

İstanbul'un iki numâralı kapalı çarşısının olduğu yer­ de Bizans devrinde Makron Emvolos denilen, Vene­ dikliler ve Cenevizlilerin ticaret yaptığı kapalı bir çarşı varmış. Yeni Cami onarılırken burası da bakımdan geçmiş ve camiye vakfedilmiş. 1663 yılında IV. Meh- med'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından yaptın- lan çarşının mimarı Kasım Ağa. "L" biçiminde bir plan şeması göstermekte ve hepsi kubbeli ve karşılıklı yer­ leşmiş 88 adet dükkan bulunmakta. 1940 yılında çarşı restorasyon görmüş.

XVII. Yüzyılda Mısır Çarşısı'nın kurulmasıyla, şehrin değişik yerlerinde bulunan aktarların büyük kısmı

bu-8 5 S K Y L IF E J U L Y

T

he moment you enter the great archway o f Istan­bul's Spice Market you fin d yourself in a different world. Stepping fro m the sunlit street into the dimly lit interior, your eyes can discern nothing at first. Sacks o f colourful powdered spices, strings o f dried aubergines, red peppers a n d okra hanging from the shop doorways, huge sides ofpressed beef gradually loom into focus.

As in the past, the Spice Market epitomises the exotic Orient fo r western visitors, as i f giving a foretaste o f the strange delicious flavours which once made their labo­

rious way to Europe by caravan from unknow n eas­ tern lands. The Turks know the market as the Egyptian

B a z a a r, s in c e the spices sold here a l­ most all travelled to Turkey via Egypt, on­ ce the hub o f the spice tra d e fr o m the F ar East, India a n d A ra­ bia.

From the 1 7th c e n ­ tury onwards, the Spi­

ce Market played an important part in Istanbul's bust­ ling commercial life. The city's bazaars each speciali­ sed in a particular type o f commodity, the Goldsmith's Bazaar, the Coppersmith's B azaar a n d m any others jostling together in the old quarter o f the city west o f the

Golden Horn.

This bazaar, the largest after the great Covered

Baza-T E M M U Z 1 9 9 2

MISIR ÇAR ŞISI

(3)

«8 1 ^

ii

W

m

*

U

5 f ' i t

1

19 i

j JtKtfCTİj

Bir kuyumcu vitrini gibi ışıldayan tezgahta pirinç havanlar, kahve değirmenleri ve cezveler alıcılarını bekliyor. Brass pestles and mortars, coffee grinders and coffee pots glitter like a jeweller's window.

rada toplanmışlar. Aktarlar, yani baharat ve şifalı bitki­ ler satan bu kişiler bir anlamda o dönemin eczacılarıy­ mış... Çeşitli hastalıklara ve ağrı­

lara iyi gelen ilaçlar hazırlarlar- mış. Dükkanlarının üzerinde asılı olan bir takım alamet-i farikalar, onların uzmanlık dallarını belirtir­ miş. Ayrıca bu "şeyler", dükkanın o isimle anılmasını, sahiplerinin de aynı şekilde isimlendirilmesini

sağlarm ış. Kuleli, m akaslı,

püsküllü, fenerli dükkan ya da Püsküllü Hüsnü Efendi gibi. Bazı drogların da uğurlu olduğunu düşünür ve onun için asarlarmış. Eskiden Mısır Çarşısı'nda satılan maddelerden bir çoğunu bugün bulamıyoruz. Aslında bu da ola­ ğan; çünkü o zam anlar bu dükkanlarda hazırlanan ilaçlar, baharatlar kadar, belki de daha da fazla önem taşıyordu.

Bu halk ilaçları nesilden nesile, ustadan çırağa geçerek devam ediyordu. Şimdi ise Mısır Çarşısı denince akla yalnızca mutfakların egzotik tatları, binbir çeşit baha­ rat geliyor...

ar, was built on the site o f an earlier Byzantine period market, the Makron Emvolos, used by Venetian a n d Ge- neose merchants. The new L-sha- ped bazaar was commisioned in 1663 by H atice Turhan Sultan, mother o f Sultan M ehmed IV, to the architect Kasım Ağa, a n d con­ ta in s 8 8 d o m e d shops ra n g ed along each side.

Once completed, aktars or spice sellers from all over the city moved in to the b a z a a r. The a k ta rs primarily served as herbalists, the pharm acists o f their day, prepa­

ring prescriptions a n d their own herbal remedies. Instead o f names the shopkeepers h u n g up signs which indicated their own field o f sp ec ia lity or m erely served to identify their own shop, such as scissors, fringes or lamps, and they b ec a m e k n o w n by these tra d e marks. In some cases a herb wo­ u ld be hung up because it was considered lucky.

Many o f the substances once sold at the Spice Market are not ava­ ilable today, a n d the shops no

lon-Bir zamanlar Mısır Çarşısı'ndan Beyaz Saray'a, Başkan Reagan'ın sevdiği kuru kayısılar için "hava köprüsü"

kurulmuşu. Malatya Pazarı'nın sahiplerinden Çetin Palancı bu olayı övünçle anlatıyor.

Dried apricots from the Spice Market used to be flown especially to the White House for President

Reagan. The proprietor of Malatya Pazarı, Çetin Palanci, is proud to have supplied such an

illustrious customer.

8 6

(4)

Mısır Çarçısı'nda esnaf olmanın bilinci ve keyfi dededen toruna aktarılıyor.

In the Spice Market, children learn the family trade at the knees of their fathers and grandfathers.

yım.

Bu droglar ve hangi hastalıklara iyi geldikleri eczacı Ayşegül De- mirhan'm "Mısır Çarşısı Drogları" adlı doktora tezinde oldukça ay­ rıntılı bir biçimde anlatılmış. İşte birkaçı:

Ayva yaprağı (Folium Cydoniae, Rosaceae) İshal giderici olarak kullanılmış. Kaynatılmış yaprak suyu içirilmiş. Bunun enfüzyonu, basur tedavisinde de hastalara ve­ rilmiş.

Çamsakızı (Resina Pini, Pinace-

ae) Özellikle yakı şeklinde ağrı­

yan yere yapıştırılır veya pomat halinde yaraya sarılırmış. Dolama­ ya da iyi gelirmiş

Hindiba (Cichorium intyhus L. Compositae). Bu bitkinin kök yap­ raklarının yüzyıllardan beri halk arasında karaciğer hastalıkları, di- abet ve böbrek taşlarına karşı kul­

lanıldığı bilinmekte. •

Eskiden çarşıdaki dükkanların önleri bugünkü gibi açık değilmiş oysa günümüzde her dükkan görsel

bir jölen yeri.

In the past the shop fronts were not open as they are today, revealing a tantalising array of mysterious

packages, jars and sacks.

strengthen children's bones, violet petals used fo r coughs and throat infections, quince leaves as a re­ medy fo r diarrhoea, turtle's eggs used fo r eczema, wild chicory used fo r liver diseases and diabe­ tes, and broad bean flowers used as a diuretic. As to the efficacy of these traditional remedies she ventures no opinion, but in an age when alternative medicine is becoming increasingly reputable the shopkeepers o f the Spice Mar­ ket might well f in d requests fo r ass's milk and ambergris on the

rise.

Eski Mısır Çarşısı'nda satılan maddelerden pek çoğu bugün aktarlarda artık yok, ama yine de eski drogların birkaçını sayıp ne işe yaradıkları­

nı anlatmak hoş olur

kanısında-ger function as pharmacies, the secrets of their trade pas­ sed down through generations of masters and apprenti­ ces. Instead the spices and herbs are almost solely fo r culinary use. The old-fashioned herbal reme­ dies sold at the Spice Market are the subject o f a fascinating rese­ arch study by Ayşegül Demirhan in her doctoral thesis on "Drugs o f the Spice Market". Among the se­ veral hundreds o f drugs once available here, she lists ass's milk used to cure tuberculosis a n d

87

S K Y L IF E J U L Y T E M M U Z 1 9 9 2

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Niyazi Bey’in üç asır kadar önce Kafkasya’dan Maraş’a gelip yerleşen büyük dedesi Zarif’in ismi Soyadı Kanu- nu’nun kabulüyle Zarifoğlu olarak tarihe kazınmış-

fiyatlı emirlerin, kotasyonun alış tarafının fiyatına eşit fiyatlı olanları ile kotasyonun alış tarafının fiyatından daha yüksek fiyatlı olanlarının işlem

68 AYINI DOLDURAN VE 79 AYDAN GÜN ALMAMIŞ OLAN ÖĞRENCİLER İSE SAĞLIK RAPORU İLE OKUL ÖNCESİ EĞİTİME BİR YIL.. DAHA

Ayrıca hidralazin hidroklorür pH' sı 7' den büyük sulu çözeltilerde dekompoze.olduğu için değişik pH'larda stabi- litesi çalışılmamıştır. İleride bu

Asaf Bey, merkez kasabada kalan mübadil her aileye verilecek ev bulunamadığından, birkaç ailenin birleştirilerek yerleştirildiğini, mübadillerin hepsinin şehir

Retroperitoneal sig- moidopeksile rsayesindz sigmoid kolon volvuluslarmda kolon re- torsiyonunun onlenebilecegi, uzun sigmamn relatif olarak kisaltl- labilecegl ve aynca

2 — Konservatorium, tiyatro salonu, sahne evi ve Myatro idaresi kısımları vazih ve müstakil olarak birbi- rinden ayırd edilmiş olmakla beraber müşterek çalışma- da