Hafta içinden notlar
B i hastayı ziyaret etrafında
_ _ akla gelenler_ _
f
Bana öyle geliyorki gittikçe çok gösterişçi
1
insanlar oluyoruz, doğrusu bu hoş değil
Yazan: Halit Fahri OZANSOY
Bilmem neden? Bana öyle ge liyor ki, gittikçe çok gösterişçi insanlar oluyoruz. Bunu bazan sevgi ve saygı ierecelerimizde- ki ifratlarla da belli etmedeyiz. Doğrusu hoş değil.
Diğer bir nokta! Bir fıkra ya zaıı için açık sözlülük, ye ine ve zamanına göre, tatlı veya acı tesi.ler uyandırabilir. Bun da şüphem yok. Fakat yine de, bir müşahedemin bende hâsıl ettiği kanaati, hiç allayıp pul lamağa lüzum görmeden, oldu ğu gibi belirtmek isterim.
Mesele, Yahya Kemalin rahat sızlığma dairdir.
AHah tez şifa versin, şairimiz, doktorların bildirdikleri üzere bi:az zayıflamış, kendisine bi raz kan verilmesi lüzumu hasıl olmuş ve bilhassa tam tıbbî bir şekilde bir müddet istirahat et mesi kendisi için faydalı görül müştür. Bunun için de, hastaha neye yatırılıyor.
Dünyanın her yerinde, büyük şöhret sahibi bir adam hastala j
n a b ilir. Bunlar arasında sanat
kârlar ve âlimler, bilhassa fi kir ve sanat muhitlerinin üze rine titrediği1 kıymetler de var dır. Rahatsızlığı müdretince alâ kalannı gösterirler, fakat hiç bir zaman bizde olduğu gibi da ha hastabanede odasına yeni çekilmiş ve tedavisine henüz ye ni başlanmış olan şöhretin kapısında sinemaya girer gibi sıra olmazlar. Hele hiç bir za man, doktorların ve hastabakı cıların, hastanın yanında üç
dakikadan fazla durulmaması ricasına meydan verecek kadar dostluğu ve hayranlığı ölçüsüz bir nisebtte ileriye götürmezler j
Hastahane bir hasta için sa- ; dece tedavi ve istirahat yeridir j Yoksa sayısız dostların ziyare tine açık bir kabul salonu değil! Bu, dâhiler için de böyledir, başka türlü olmasına da imkân yoktur. O halde böyle bir ziya reti ne kadar derin bir samimî yetten bile doğmuş olsa nihayet bir şekle bağlamak, meselâ sade cebir kart bırakarak dönmekte pekâlâ mümkündür. Bu suretle hem o büyük adama karşı sev gimizi ve bağlüığımızı göster - miş, hem de kendisini en fazla istirahate muhtaç olduğu za - manda yormamış ve hattâ bel ki de üzmemiş oluruz.
Daha tuhafı var. Gazeteler de, şair Yahya Kemali birçok kimselerin hastahanede ziyare tini okuyan tanıdığım bir ba • yan, bana:
— Aman, diyordu, Yahya Ke mali gidip görmekliğim lâzım. Daha da vakit bulamadım.»
Halbuki pek iyi biliyordum, bu bayan, şairi hiç yakından ta nımazdı.
O halde?.
Mesele basit! Şairin hastaha nede ziyaret edilmesi, yavaş ya vaş, günün aktüalitesi haline gelmişti.
Fakat itiraf etmeli ki, böyle bir moda, ne sanate, ne de san atkâra karşı özlü bir duygu ifa (Devamı Sayfa 8, Sü. I de) t
Kişise! Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi