• Sonuç bulunamadı

Bi yol oj i

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bi yol oj i"

Copied!
75
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HÜSEYİN OKUR - MELTEM TANIR BÜLENT İSHAKOĞLU - ASİYE AYIK

Sınavlara Hazırlıkta 35 YILLIK DENEYİM

“HEDEFİ YÜKSEK OLANLARIN TERCİHİ”

AYDIN YAYINLARI

Haymana Yolu 5.km Karşıyaka Mah.577.Sk.No:1 Gölbaşı/ANKARA Tel:0 (312)418 10 02 - 0 (850)577 00 71 Faks:0 (312)418 10 09

11 . S ı n ı f

Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri Solunum Sistemi

Ders İşleyiş Modülü - 3

Bi yol oj i

TYT - AYT

Konularıİçerir

YeniAnadolu ve Fen LisesiMüfredatına Uygun

ÖSYM Tarzında Sorular

AkıllıTahtaya Uyumlu

sınıf

(2)

maz, fotokopi ya da başka bir teknikle çoğaltılamaz.

Yayın Sorumlusu : Hüseyin Okur

Yazarlar : Hüseyin Okur – Meltem Tanır Bülent İshakoğlu - Asiye Ayık Dizgi – Grafik Tasarım : Aydın Yayınları Dizgi Birimi

ISBN No : 978-605-7945-51-8

Yayıncı Sertifika No : 16753

Basım Yeri : Ertem Basım Yayın Ltd. Şti. • 0312 640 16 23

İletişim : AYDIN YAYINLARI

info@aydinyayinlari.com.tr

Tel: 0312 418 10 02 • 0850 577 00 71 Faks: 0312 418 10 09

aydinyayinlari aydinyayinlari 0533 051 86 17

*

42

KARMA TEST - 1 İNSANDA SAVUNMA VE BAĞIŞIKLIK

1. E2. A3. A 4. A5. D

1. İnsanda kalbin yapısı veya özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Perikard iki bağ doku tabakasından oluşur.

B) Miyokardın beslenmesini koroner damar ağı sağlar.

C) Endokard pürüzsüz ve geçirimsiz tek tabakalı epitel dokudan oluşur.

D) Kalp kası dokusundan oluşan miyokard, sol ka- rıncık duvarında en kalındır.

E) Kalbin dokuları tüm besin ve O 2 gereksinimini, odacıklarına dolan kandan karşılar.

2. Normal bir insanda, dolaşım sisteminin yapısal özellikleriyle ilgili, aşağıdakilerden hangisi yan- lıştır?

A) Küçük dolaşımda kan sırasıyla akciğer topları

→ alveol kılcalı → akciğer atarı → sağ karıncı- ğa geçer.

B) Kanı, dokulardan kalbe getiren damarlara toplar damar denir.

C) Kanı, kalpten organlara götüren atar damarlar- dır.

D) Kan plazması ile doku sıvısı arasında madde değişimi kılcal damar aracılığı ile sağlanır.

E) Atar damarlar kalbin karıncıklarıyla, toplar da- marlar ise kulakçıklarıyla bağlantılıdır.

3. Aşağıda lenf dolaşımı ile ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Lenf içinde akyuvarlar, alyuvarlar ve doku sıvısı bulunur.

B) Lenf sisteminde atardamar yoktur.

C) Kalp tarafından pompalanmadığından lenfin ha- reketi kana göre yavaştır.

D) Yağların sindirim ürünlerinin dolaşıma katılma- sını sağlar.

E) Lenf kılcalları bir ucu kapalı diğer ucu lenf topla- rına bağlı olan damarlardır.

4. Sağlıklı bir insanda;

I. Elastik bağ doku II. Düz kas doku III. Kalp kası dokusu IV. Epitel doku verilen doku tabakalarının, dolaşım sistemine özgü olan bölümlerle ilişkilendirilmesi aşağıda- kilerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir?

Kılcal

damar Atar

damarToplar

damar Kalp

A)IV I, II, IVI, II, IVI, III, IV B)I, IV II, IV II, IV III, IV

C)I, III I, II I, II I, III

D)IV I, IV I, IV I, IV

E)I, III II, III III II

5. Sağlıklı bir insanın lenf dolaşımı ile ilgili aşağı- daki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Kan damarlarının olmadığı dokularda oksijenin taşınması lenf damarları ile olur.

B) İncebağırsaktan emilen aminoasitlerin taşınma- sı lenf damarları ile olur.

C) Lenf sistemi alyuvarların ve kan pulcuklarının olgunlaştığı yerdir.

D) İnce bağırsaktan emilen şilomikronları taşır.

E) Göğüs ana lenf damarı alt ana toplardamarına doğrudan bağlanır.

44

YAZILI SORULARI DOLAŞIM VE BAĞIŞIKLIK A. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların yanına D, yanlış olanların yanına da Y yazınız. (20 puan)

1. ( D )İnsan dolaşım sistemi, endokrin bezlerin salgıları olan hormonları hedef dokulara taşır.

2. ( D )Pankreasın salgıladığı hormonlar kan glukoz derişiminin düzenlenmesini sağlar.

3. ( Y )Atardamarların duvarında, dıştan içe doğru epitel, kas ve kıkırdak doku bulunur.

4. ( D )Karaciğere hem karaciğer atardamarından hem de kapı toplardamarından kan gelir.

5. ( Y )Pankreasın salgıladığı insülin ve glukagon hormonları lenf sistemi yoluyla karaciğere taşınır.

6. ( Y )Trigliseritleri, şilomikron formunda ince bağırsaktan emildikten sonra, ilk olarak karaciğere ardından lenf dolaşımına geçer.

7. ( D )Lenf sisteminin atardamarı bulunmaz ancak, toplar ve kılcal damarı bulunur.

8. ( D )İnsan kalbinin çalışmasını sağlayan sinoatrial (SA), atrioventriküler (AV) düğümleri ile his demetleri ve purkinje liflerinin yapısı, özelleşmiş kalp kası hücreleridir.

9. ( D )İnsan kalbinde, kanın tek yönlü akmasını sağlayan ikili, üçlü ve yarım ay kapakçıklar bulunur.

10. ( D )Erişkin bir insanda, kanın tüm hücreleri kemiklerin kırmızı iliklerinde üretilebilir.

A. 1. D 2. D 3. Y 4. D 5. Y 6. Y 7. D 8. D 9. D 10. D

Karma Testler

Yazılı Soruları

www.aydinyayinlari.com.tr

1

11. SINIF

1. ? 2. ? 1. ? 2. ?

7

İNSAN FİZYOLOJİSİ

➤ İnsan Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri Kan Doku, Kalp, Damarlar ve Lenf Sistemi • 4

➤ Konu Testleri • 31 İnsanda Savunma ve Bağışıklık • 34

➤ Konu Testleri • 40

➤ Karma Testler • 42

➤ Yazılı Soruları • 44

➤ Yeni Nesil Sorular • 47

Solunum Sistemi İnsan Solunum Sistemi • 54

➤ Konu Testleri • 63

➤ Yazılı Soruları • 67

➤ Yeni Nesil Sorular • 69

➤ Cevaplar • 70

3. MODÜL

Bölüm Kapağı

Alt bölümlerin

başlıklarını içerir. Modülün sonunda

tüm alt bölümleri içeren karma testler yer alır.

www.aydinyayinlari.com.tr

4 11. SINIF3. MODÜLDOLAŞIM VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİ

İnsanda Dolaşım Sistemi

İnsanda dolaşım sistemi kan doku, kalp ve damarlardan oluşan bir sistemdir. Bu sistem vücuttaki tüm dokuların birbirleri ile sıvısal bağlantı kurmasını sağlar.

TANIM

Kan Doku:

Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuğu hücreleri ile sıvı kısım olan plazmadan oluşan bir dokudur.

Kanın hücreler arası maddesine kan plazması denir.

TANIM

Kan dokunun genel özellikleri;

Kan plazması sıvıdır ve damar sistemi içerisinde her zaman akışkandır. Kan, her zaman damar sis- temi içerisinde hareket eder.

Kan dokunun hücreleri, embriyonun mezoderm hücrelerinden kökenlenir. Diğer dokulardan farklı olarak birbirlerine bağlanmazlar ve plazma içerisin- de her bir hücre bağımsız olarak yer alır.

Canlı vücudunda, kan miktarının ve bileşiminin be- lirli sınırlar içerisinde sabit tutulması canlılığın sür- dürülmesi için zorunludur.

Sağlıklı bireylerde kan, yalnız kalp damar sistemi dışına çıktığında pıhtılaşır.

Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri İlişkili Kazanımlar

11.1.4 : Kalp, kan ve damarların yapı, görev ve işleyişini açıklar..

11.1.4 : Lenf dolaşımını açıklar.

11.1.4 : Bağışıklık çeşitlerini ve vücudun doğal savunma mekanizmalarını açıklar.

Plazma (%55)

Plazma (%55)

Kan pulcukları ve Akyuvarlar

Alyuvar Kan hücreleri Trombositler Trombositler

Akyuvarlar Akyuvarlar

Alyuvarlar Alyuvar

%99.9

%0.1 Kan Dokunun Bileşenleri

Nötrofil (%50-70)

Bazofil (<%1) Lenfosit

(%20-30)

Monosit (%2-8) Eozinofil (%2-4)

Kan hücreleri%45

Şekil 11.1.5.1: Şekilde sağlıklı bir insandan elde edilen kan dokunun bileşenlerinin yüzde oranları görülmektedir.

Sınıf İçi İşleyiş

Bu bölümdeki örnek soruların çözümlerine akıllı tahta uygulamasından ulaşabilirsiniz.

Okul yazılı sınavlarında çıkabilecek soruları içerir.

Modülün genelinde yorum yapma, analiz etme vb.

becerileri ölçen kurgulu sorulara yer verilmiştir.

Ayrıca modül sonunda tamamı yeni nesil sorulardan oluşan testler bulunur.

Yeni Nesil Sorular

Her alt bölümün sonunda o bölümle ilgili testler yer alır.

Alt Bölüm Testleri

31 DOLAŞIM SİSTEMİ

1. C2. E3. B4. A 5. B6. D

TEST - 1

1. Sağlıklı bir insanda, kan dokunun aşağıdaki molekül çeşitlerinden hangisi, diğerlerinden farklı bir yerde bulunur?

A) Fibrinojen B) Heparin C) Hemoglobin D) Histamin E) Protrombin

2. İnsanda, vücudun savunulması veya bağışıklı- ğın kazanılmasında aşağıdaki kan doku hücre- lerinden hangisi yer almaz?

A) Monosit B) Lenfosit

C) Nötrofil D) Eozinofil E) Trombosit

3. Sağlıklı ve erişkin bir insanda kalp kası ile is- kelet kasları arasında, aşağıdakilerden hangisi farklılık göstermez?

A) Çatallanma gösteren silindirik hücrelerden oluş- ma B) Enine bantlaşmalar gösterme C) Otonom (istemsiz) çalışma D) 1 veya 2 çekirdeğe sahip olma ve çekirdeğin

hücrenin merkezinde yer alması E) Besin ve oksijenini koroner damar ağı aracılı-

ğıyla karşılama

4. Şekilde, insan dolaşım sistemine ait bir atardama- rın duvarını oluşturan dokular görülmektedir.

Şekildeki numaralı dokuların hangileri kılcal da- marlarda da bulunur?

A) 5 ve 6 B) 3 ve 6 C) 2, 4 ve 6 D) 1, 3, 4 ve 5 E)1, 2, 3, 4 ve 5

5. İnsan dolaşım sisteminde yer alan damarlar ve bu damarlarda kanın akış yönü şekilde gösterilmiştir.

1 2

3

Numaralandırılmış damarların adları aşağıdaki- lerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir?

AtardamarToplardamarKılcal damar

A) 1 2 3

B) 1 3 2

C) 2 1 3

D) 3 2 1

E) 3 1 2

6. Şekilde erişkin ve sağlıklı bir insanın kan dolaşım sistemindeki damarları ve damar duvarlarının taba- kaları görülmektedir.

1 2

1 2 3 Numaralandırılmış dokuların özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) 1, elastik bağ dokusundan oluşur ve en kalın ol- duğu damar aorttur.

B) 2, düz kas ve bağ dokudan oluşur ve atarda- marlarda toplardamarlardan daha kalındır.

C) 3, endotel tabakası olup bir tabakalı yassı epitel dokusundan oluşur.

D) 3, atar ve toplardamarlarda besin moleküllerine geçirgen, kılcal damarlarda ise geçirimsizdir.

E) 1. ve 2. tabakalar kılcal damarlarda bulunmaz.

Fen Lisesi müfredatında olup Anadolu Lisesi müfre- datında olmayan içerik ve sorular pembe zeminle verilmiştir.

Fen Liselerine Yönelik

DOLAŞIM VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİ www.aydinyayinlari.com.tr

16 11. SINIF3. MODÜL

11. A ÖRNEK11 Şekilde, sağlıklı bir insanda kalp kaslarının kasılma- sını sağlayan depolarizasyon dalgasının, üretildiği sinoatrial (SA) ve atriyoventriküler (AV) düğümler- den, modifiye kalp kası hücreleri aracılığıyla kas lifle- rine dağılması görülmektedir. Bu elektriksel dalganın iletimi sırasında miyokardda oluşan elektriksel aktivi- tenin ölçümüyle elde edilen grafik (EKG) ise şekilde üstte verilmiştir.

EKG ve miyokardın elektriksel aktivitesi

Kulakçık depolarizas- yonunun başlaması

Karıncık depolarizas- yonunun tamamlanması

Kulakçık depolarizasyo- nunun tamamlanması

Karıncık repolarizasyonunun

başlaması Karıncık repolarizasyonunun tamamlanması Karıncık depolarizasyo- nunun ve kulakçık repo- larizasyonunun başlaması

= Depolarizasyon = Repolarizasyon Diğer zaman aralıklarına göre 3. zamanda elek- triksel aktivitedeki değişimin pik yapmasının ne- deni, aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) His demetleri ve purkinje lifleri aracılığıyla depo- larizasyon sayısının aşırı çoğaltılması B) Sempatik sinirlerin SA düğümünü uyarması C) Parasempatik sinirlerin SA düğümünü uyarması D) Kandaki norepinefrin derişiminin artması E) Kulakçıkların kasılıp karıncıkların gevşemeye

başlaması Elektriksel aktivitenin 3. zamanda maksimuma çıkması, AV’de oluşan depolarizasyon sayısının aşırı çoğaltılma- sına bağlıdır. Sempatik sinirler kalbin ritmini hızlandırır- ken, parasempatikler yavaşlatır. Kısaca bu iki sinir lifi kal- bin dakikadaki atım sayısını belirler. Aynı biçimde nore- pinefrin de kalbin atım sayısını artırır. Kulakçıkların kasıl- ması grafikte ikinci zamanda başlarken karıncıkların gev- şemesi birinci zamanda başlar ve bu durum neden değil sonuçtur. Cevap: A

FEN LİSELERİNE YÖNELİK Kalbin çalışma hızını etkileyen etmenler;

Sinirler;

Kalbin SA düğümüne, otonom sinir sisteminin sem- patik ve parasempatik bölümlerinden sinirler bağlıdır.

Sempatik sinirlerle kalbe ulaşan impulslar, nöronun ak- son ucunun bağlı olduğu sinapsa, noradrenalin (nore- pinefrin) salgılanmasına neden olur. Norepinefrin ile uyarılan sinoatriyal düğümde uyartı oluşma sıklığı artar ve böylece kalp ritmi hızlanır. Parasempatik sinirlerle (vagus) kalbin SA düğümüne ulaşan impulslar, sinapsa asetil kolin salgılanmasına neden olur. Asetil kolin kalp atımını yavaşlatır.

Hormonlar;

Adrenalin ve noradrenalin hormonlarının kandaki derişimleri eşik değeri veya eşik değerinin üzerinde ol- ması durumunda kalp atım sayısı artar. Heyecanlanma durumunda kalp atışının hızlanmasının nedeni, bu hor- monların fazla salgılanmasıdır.

Kandaki CO2 derişimi;

Kandaki CO 2 derişiminin artması kalbin çalışma- sını hızlandırır. Kanda çözünen CO2 oranı arttıkça kan pH’ı düşer. Bu durum, pons aracılığıyla omurilik soğanı- nı ve kalbin SA düğümünü sempatik sinirler aracılığıyla uyarır ve dolaşım hızını artırır. Artan CO2 kalp kasları- nın, daha güçlü kasılmasına da yol açar.

Sıcaklık;

Vücut sıcaklığının 1°C artması, kalbin atım hızını dakikada 10 atım artırır.

Kandaki Na, K ve Ca iyonlarının miktarlarının değişmesi kalbin çalışma hızına etki eder. NaCl veya KCl tuzlarının kandaki derişimlerinin art- ması kanın ozmolaritesini artırır. Kan ozmola- ritesinin artması kanın su emme isteğini artırır ve dolayısıyla kanın sıvı kütlesinin artmasıyla tansiyon yükselmeye başlar. Tansiyonun daha fazla yükselmesini önleyen kalp hormonlarının (ANF gibi) salgısı artar. Kalbin salgıladığı hor- monlar böbreklerden kana sodyum ve klorun geri emilimini azaltır ve tuzların idrarla atılma- sını sağlar. Yükselen tansiyonu düşürmenin bir yolu böylece devreye girmiş olur.

UYARI

47

1. A2. A3. A 4. A5. A6. A

YENİ NESİL SORULAR-1 DOLAŞIM VE BAĞIŞIKLIK

Sağlıklı ve erişkin bir insanda, kalıtsal bağışıklığın bulunmadığı bakteriyel bir enfeksiyona karşı bağı- şıklığın kazanılması sürecinde, üç hafta arayla iki kez aşı uygulamasıyla, kandaki antikor miktarının değişimi grafikteki gibi elde ediliyor.

Antikor miktarı (birim)

Aşının (antijenin) ilk uygulaması Aşının ikinci uygulaması 100

10 1

Zaman (gün) 07 14 21 28 35 42 49...140

Ardışık soruları bu verilere göre çözünüz.

1. Antikorun üretimini sağlayan hücrede, antikor sentezi ve salgılanması sürecini kısaca açıkla- yınız.

Bağışıklığın kazanılmasını sağlayan antikorlar immü- noglobülin molekül çeşidi olup yapısı proteindir. Pro- teinlerin polipeptit ipliği hücrenin ribozomlarında sen- tezlenir. Sentezin başlayabilmesi için çekirdekten ilgili mRNA’nın, bilgiyi ribozoma taşıması gerekir. mRNA’nın ribozomda okunmasıyla aminoasitler birbirine bağlanır ve özgül bir polipeptit ipliği oluşur. Oluşan polipeptit ri- bozomdan çıkıp doğrudan granüllü endoplazmik retiku- lumun içerisine taşınır. Buradaki kalıplar ve enzimler, polipeptit ipliğini sekonder ve tersiyer katlayarak anti- kor proteininin oluşumunu sağlar. Özgül katlanmaları- nı tamamlayan antikor proteinleri taşıyıcı kofullarla gol- giye taşınır. Golgi antikor proteinlerini diğer protein çe- şitlerinden ayırıp salgı kofulunda depolar. Antikor pro- teinlerini içeren saglı kofulu hücre zarının yapısına katı- larak, içeriğini hücre dışına salgılar.

2. Grafikte 20. güne doğru kanın plazmasında an- tikor kalmadığı halde, aşının ikinci uygulama- sından hemen sonra kandaki antikor miktarının hızla artmasının açıklamasını yazınız.

Kana antikor salgılayan bellek B lenfosit hücreleri, aşı- nın ilk uygulamasında, aşıyla vücuda giren antijenlere karşı özgül antikor sentezleme yeteneği kazanarak yeni bir B lenfosit hücre grubuna dönüşür. Dönüşen bu yeni B lenfosit hücreleri, antijenle tekrar karşılaştığında hız- la çoğalırlar ve çok miktarda antikoru kana salarlar.

Aşının ilk uygulamasında vücut antijenle ilk kez karşı- laşmakta ve ilgili genlerin aktivasyonu zaman almakta- dır. Yeni bir özelliğin hücre düzeyinde kazanılması çok zaman alırken, kazanılmış bir özelilğin tekrarlanması çok kısa sürede tamamlanmaktadır. Kanın plazmasın- da antikor kalmasa da antikor üreten hücreler, antijen- le tekrar karşılaşıldığında çok hızlı yeni antikor salgıla- maktadır.

3. Aşının uygulamasından aylar veya yıllar sonra bağışıklığın korunabilmesinin açıklamasını ya- zınız.

Bellek B lenfositleri, mitoz bölünerek yok olanlarının yerine yenisini üretebilmektedir. Ayrıca bu hafıza hüc- relerinin ömrü, diğer kan doku hücrelerinden çok da- ha uzundur.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(3)

www.aydinyayinlari.com.tr

1

11. SINIF

1. ? 2. ? 1. ? 2. ?

İNSAN FİZYOLOJİSİ

İnsan Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri

Kan Doku, Kalp, Damarlar ve Lenf Sistemi • 4 Konu Testleri • 31

İnsanda Savunma ve Bağışıklık • 34 Konu Testleri • 40

Karma Testler • 42 Yazılı Soruları • 44 Yeni Nesil Sorular • 47

Solunum Sistemi

İnsan Solunum Sistemi • 54 Konu Testleri • 63 Yazılı Soruları • 67 Yeni Nesil Sorular • 69 Cevaplar • 70

3. MODÜL

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(4)

2

☛ Bu sayfadaki içerik “Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri” konusuyla ilgili 9. sınıfta gördüğünüz konuların tekrarı amacıyla hazırlanmıştır.

Hayvanlarda dolaşım sistemlerinin görevleri:

✱ Hücrelere besin ve oksijen taşıma

✱ Hücrelerde oluşan metabolizma artıklarını boşaltım ve solunum organına veya karaciğere taşıma

Vücut ısısını tüm vücuda homojen dağıtma

Hormonları etki ettikleri bölgelere taşıma

✱ Vücut sıvılarının homeostatik dengelerini oluştur- ma ve koruma

✱ Vücudun bağışıklık sistemini oluşturma

Vücut savunmasını yapma

Hayvanlarda kalp tarafından pompalanan dolaşım sıvısının damar sisteminden vücut boşluğuna çıkıp çık- mamasına göre iki tip dolaşım sistemi bulunur.

Açık dolaşım;

Yumuşakçalar, derisidikenliler ve eklembacaklılar- da görülür.

Açık dolaşımda atar ve toplardamar bulunur, kılcal damar bulunmaz.

Atar ve toplardamarların arasında kılcal damar bu- lunmadığı için kan, vücut boşlukları arasında dola- şır, bu nedenle kanın akış hızı yavaştır.

Kan ile hücreler arasındaki madde alışverişi doğ- rudan olur. Bu dolaşıma sahip olan birçok canlıda solunum pigmentleri kan plazmasında bulunur.

Kapalı dolaşım;

Omurgasızlardan halkalı solucanlar ve mürekkep balığı ile tüm omurgalılarda görülür.

Kan, kalp ve damarlardan oluşan kapalı bir sistem içinde dolaşır.

Atardamarlarla toplardamarların uçları kılcal da- marlarla birleşir, bu nedenle kan vücut boşluklarına dağılmaz.

Kan dolaşım hızı, açık dolaşıma göre daha yüksek- tir.

Omurgalılarda dolaşım sisteminin kapalı olması, kanı çok güçlü vakumlayan ve iten kalp kasının bu- lunması ve ayrıca solunum pigmentlerinin alyuvar hücrelerinin içerisinde bulunmasından dolayı, me- tabolik hız yüksektir.

Omurgasızlarda Dolaşım Sistemleri;

Omurgasız hayvanlardan sünger, sölenter ve yas- sı solucanlarda dolaşım sistemi bulunmaz. Bu canlılar- da maddelerin taşınması vücut boşluğunda, madde alış- verişi ise vücut yüzeyinden ozmoz, difüzyon, aktif taşı- ma veya endositozla olur.

Halkalı solucanlar ve bazı yumuşakçalarda kapa- lı dolaşım sistemi bulunur. Sistem toplardamar, atarda- mar, kılcallar, kan ve kalpten oluşur. Diğer omurgasız- larda açık dolaşım sistemi bulunur. Açık dolaşım kan, kalp, atar ve toplardamarlardan oluşan bir sistemdir.

Omurgalılarda Dolaşım Sistemleri;

Solunum organı ile kalp arasındaki dolaşıma küçük dolaşım, kalp ile vücudun tüm organ- ları arasındaki dolaşıma ise büyük dolaşım denir.

TANIM

Kandaki oksijenlerin doku hücreleri tarafından kullanılması ve kana doku hücrelerinden kar- bondioksitlerin geçmesiyle oluşan kandaki bu değişime, kanın kirlenmesi ve bu kana da kirli kan denir. O2 derişimi yüksek, CO2 derişimi dü- şük olan kana da temiz kan denir.

UYARI

Tek dolaşım sistemi;

Vücutta kirlenen kan toplardamarlarla kalbe gelir.

Buradan solunum organına pompalanır. Kan solungaç- larda temizlendikten sonra kalbe uğramadan doğrudan vücut hücrelerine gider. Kalpte sadece kirli kan bulunur.

Bu sistem balıklarda ve kurbağa larvalarında görülür.

Büyük ve küçük kan dolaşımı ayrımı olmadığı için buna tek dolaşım sistemi denir.

Çift dolaşım sistemi;

Vücutta kirlenen kan kalbe gelir ve kalpten solu- num organına pompalanır. Solunum organında oksijen- lenen ve karbondioksitlerinden arınan kan, yeniden kal- be döner. Buradan da vücut hücrelerine pompalanır.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(5)

3

☛ Bu sayfadaki içerik “Olasılık” konusuyla ilgili 10. sınıfta gördüğünüz konuların tekrarı amacıyla hazırlanmıştır.☛ Bu sayfadaki içerik “Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri” konusuyla ilgili 9. sınıfta gördüğünüz konuların tekrarı amacıyla hazırlanmıştır.

1. B Hem büyük hem de küçük kan dolaşımının gö-

rüldüğü sisteme çift dolaşım denir. Bu dolaşım sistemi ergin kurbağa, sürüngen, kuş ve memelilerde görülür.

Balıklarda dolaşımın genel özellikleri;

Kalp iki odacıktan oluşur, odacıkların biri kulakçık diğeri karıncıktır.

Kalbin odacıklarında her zaman kirli kan bulunur.

Kan kalpten solungaçlara pompalanır ancak solun- gaçtan ayrılan kan, kalbin odacıklarına geri dön- mez.

Tek dolaşım görülür.

Solungaçlarda temizlenen kan doğrudan vücuda yayılır.

Kurbağalarda dolaşımın genel özellikleri;

Kurbağaların larvalarındaki dolaşım sistemi balıkla- ra benzer.

Ergin kurbağalarda ise kalp, iki kulakçık ve bir ka- rıncık olmak üzere üç odacıklıdır.

Vücutta kirlenen kan sağ kulakçığa, solunum or- ganlarında temizlenen kan ise sol kulakçığa gelir.

Kulakçıkların kasılması ile kan karıncığa geçer. Ka- rıncık tek olduğundan, kirli kanla temiz kan birbirine karışır.

Kurbağaların vücutlarında temiz kan ile kirli kan ka- rışmış olarak dolaşır.

Kanın temizlendiği yer erginlerde akciğer ve derinin yüzeyidir.

Sürüngenlerde dolaşımın genel özellikleri;

Sürüngenlerde kalp iki kulakçık ve bir karıncık ol- mak üzere üç odacıklıdır ancak, kalbin karıncığın- da yarım perde bulunur.

Kalpte kirli ve temiz kan karışır ancak karışım oranı kurbağalara göre daha düşüktür.

Timsahta kalp dört odacıklıdır. Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz. Kan kalpten çıktıktan sonra aort ile akciğer atarı arasındaki panizza kanalı ara- cılığıyla gerektiğinde karışır.

Kuş ve memelilerde dolaşımın genel özellik- leri;

Kalp iki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere dört odacıklıdır. Kalbin soldaki odacıklarında temiz kan, sağdaki odacıklarında ise kirli kan bulunur.

Kuşlar ve memeliler arasındaki fark, kalpten çıkan aortun memelilerde sola, kuşlarda sağa dönüş yap- masıdır.

Kuş ve memelilerde dolaşım hızının ve kanın ok- sijen taşıma kapasitesinin yüksek olması, ayrıca solunum sisteminin yüksek performansta kanı ok- sijenlendirmesi, bu iki sınıfta yer alan türlerin endo- term (sıcakkanlı, sabit vücut ısılı) olmasının neden- leri arasında yer alır.

ÖRNEK 1

Hayvanlardaki dolaşım sistemlerinin yapı, görev ve- ya özellikleriyle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Dolaşım sistemi bulunan her hayvan türünde dola- şım sıvısı, atardamar ve toplardamar bulunur.

B) Kapalı dolaşım sistemi bulunan her hayvan türünde kalbin karıncık sayısı iki tanedir.

C) Omurgalı hayvanlarda kanın dolaşım hızı, açık do- laşım hızından daha fazladır.

D) Tüm dolaşım sistemi çeşitlerinde besinler, hormon- lar ve metabolik artıklar kanla taşınır.

E) Sünger ve sölenter gibi hayvan türlerinde dolaşım sistemi bulunmaz.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(6)

4 İnsan Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri

İnsanda Dolaşım Sistemi

İnsanda dolaşım sistemi kan doku, kalp ve damarlardan oluşan bir sistemdir. Bu sistem vücuttaki tüm dokuların birbirleri ile sıvısal bağlantı kurmasını sağlar.

TANIM

Kan Doku:

Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuğu hücreleri ile sıvı kısım olan plazmadan oluşan bir dokudur.

Kanın hücreler arası maddesine kan plazması denir.

TANIM

Kan dokunun genel özellikleri;

Kan plazması sıvıdır ve damar sistemi içerisinde her zaman akışkandır. Kan, her zaman damar sis- temi içerisinde hareket eder.

Kan dokunun hücreleri, embriyonun mezoderm hücrelerinden kökenlenir. Diğer dokulardan farklı olarak birbirlerine bağlanmazlar ve plazma içerisin- de her bir hücre bağımsız olarak yer alır.

Canlı vücudunda, kan miktarının ve bileşiminin be- lirli sınırlar içerisinde sabit tutulması canlılığın sür- dürülmesi için zorunludur.

Sağlıklı bireylerde kan, yalnız kalp damar sistemi dışına çıktığında pıhtılaşır.

Dolaşım ve Bağışıklık Sistemleri

İlişkili Kazanımlar

11.1.4 : Kalp, kan ve damarların yapı, görev ve işleyişini açıklar.

11.1.4 : Lenf dolaşımını açıklar.

11.1.4 : Bağışıklık çeşitlerini ve vücudun doğal savunma mekanizmalarını açıklar.

Plazma (%55)

Plazma (%55)

Kan pulcukları ve Akyuvarlar

Alyuvar Kan hücreleri

Trombositler Trombositler

Akyuvarlar Akyuvarlar

Alyuvarlar

Alyuvar

%99.9

%0.1 Kan Dokunun Bileşenleri

Nötrofil (%50-70)

Bazofil

(<%1) Lenfosit (%20-30)

Monosit (%2-8) Eozinofil

(%2-4)

Kan hücreleri %45

Şekil 11.1.5.1: Şekilde sağlıklı bir insandan elde edilen kan dokunun bileşenlerinin yüzde oranları görülmektedir.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(7)

5 Kanın görevleri;

✱ Organik besin moleküllerini, inorganik bileşikleri, oksijeni ve hor- monları hücrelere iletir.

Hücrelerin metabolik etkinliği sonucu oluşan artıkları, vücut dışına atılmasını sağlayan akciğer, böbrek veya karaciğer gibi organlara taşır.

Vücut sıvılarının su, pH, iyon, tuz ve sıcaklığının düzenlenmesinde görev alır.

Mikroorganizmalara karşı vücudu savunur ve bağışıklık sistemini oluşturur.

UYARI

Kan doku, plazma ve kan hücreleri olmak üzere iki kısımda incelenir.

Santrifüj sonrası Tüm kan

Plazma ve trombositler Akyuvarlar

Alyuvarlar Santrifüjleme

Şekil 11.1.5.2: Şekilde, pıhtılaşması önlenen kanın santrifüjle hücrelerinin bir- birlerinden ve plazmadan ayrıştırılması görülmektedir. İçerisinde kan bulunan tüpün kendi ekseninde dakikada 3000 veya 3500 kez döndürülmesiyle tüm kan hücreleri ve plazma ayrışabilmektedir. En ağır olan alyuvarlar tüpün en altında, üste doğru sırasıyla akyuvarlar, kan pulcukları ve sıvı kısım plazma yer alır. Bu şekilde, 3500 devirde 10 dakika süreyle ikinci kez santrifüj edilmediği için kan pulcukları plazmadan ayrıştırılamamıştır.

Kan plazması;

✱ Plazmanın yaklaşık %90’ı su, geri kalan %10’u organik ve inorganik bileşiklerden oluşur.

✱ Plazmanın organik bileşikleri glukoz, pentoz gibi monosakkaritler, ami- no asitler, yağ asitleri, gliserol, vitaminler, hormonlar veya organik baz- lardır. Ayrıca, plazmada su miktarını düzenleyen albümin proteinleri, kan pıhtılaşmasında görev yapan fibrinojen ve protrombin ile mikroor- ganizmalara karşı vücudu savunan antikor proteinleri bulunur.

✱ Kanın akışkanlığını sağlayan, kalp damar sistemi içerisinde pıhtılaş- masını önleyen heparin, plazmanın önemli bir karbonhidrat çeşitidir.

Bir protein çeşidi olan histamin, enfeksiyon bölgelerindeki kılcal damar- ların geçirgenliğini artırır.

✱ Bu besin ögeleri dışında üre, ürik asit gibi organik yapılı metabolik ar- tıklar da plazmanın içerisinde yer alır.

✱ Plazmanın inorganik bileşikleri arasında iyonlar, mineraller, tuzlar, çö- zünmüş gazlar O2, CO2, N2 ve ayrıca NH3 bulunur.

Kan plazmasından fibrino- jenin uzaklaşması sonu- cunda kalan sıvıya serum denir. Plazma, kanın san- trifüjüyle elde edilirken, serum kanın pıhtılaşması ile elde edilir.

UYARI

Serum

Şekil 11.1.5.3: Fotoğrafta, bir insan- dan alınan kanın pıhtılaşması sonu- cunda oluşan iki tabaka görülmekte- dir. Alttaki tabaka, fibrinojenin fibrin ağına dönüşmesi ve bu ağın tüm kan hücrelerini çöktürmesiyle oluşan pıh- tıdan oluşmaktadır. Üstteki sıvı kısım ise serumdur.

Kan plazma proteinlerinin görevleri;

Kanın plazma proteinlerinden protrombin ve fibrinojen kana- ma durumlarında kanın pıhtı- laşmasını sağlar.

Albümin ve etkisi daha az ol- mak üzere globülinler, kanın osmolaritesinin düzenlenme- sini ve dolayısıyla kan plaz- masının su emme kuvvetinin oluşmasını sağlar.

Histamin kılcal damarların ge- çirgenliğini artırır.

Globülinler, plazmanın anti- korları olup hastalık etmen- lerine karşı vücudun savu- nulmasını ve bağışıklığın kazanılmasını sağlar.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(8)

6

2. D 3. E 4. A 5. B

Kanın plazma proteinleri karaciğerde sentezle- nir. Plazmanın antikorlarını oluşturan immüno- globülinler, akyuvar çeşidi olan B lenfosit hücre- leri tarafından sentezlenir.

UYARI

Hormonlar, salgılandığı endokrin bezlerden, etki ettiği hedef hücrelere, kanın plazmasında taşınır. Hormonlar plazmada, az ya da çok her zaman bulunur.

UYARI

ÖRNEK 2

Sağlıklı bir insanda, kanın sıvı kısmı olan plazmada- ki organik bileşikler arasında aşağıdakilerden han- gisi bulunmaz?

A) Epinefrin, tiroksin, insülin gibi hormonlar B) Glukoz, früktoz, galaktoz gibi monosakkaritler C) Fibrinojen, albümin, histamin gibi proteinler D) Nişasta, glikojen, kitin gibi polisakkaritler E) Adenin, urasil, timin gibi azotlu bazlar

ÖRNEK 3

Sağlıklı bir insanda, kanın plazmasındaki inorganik bileşikler arasında aşağıdakilerden hangisi bulun- maz?

A) Sodyum, potasyum veya kalsiyum iyonları B) Amonyak

C) Oksijen ve karbondioksit D) Bikarbonat iyonu

E) Guanin, sitozin gibi azotlu bazlar

ÖRNEK 4

İnsanda normal olarak, kanın plazma proteinlerin- den fibrinojen ve albümin aşağıdaki organlardan hangisinde sentezlenir?

A) Karaciğer B) Kalp C) Akciğer

D) Böbrek E) Mide

ÖRNEK 5

İnsanda kan dokunun özellikleri arasında, aşağıda- kilerden hangisi yer almaz?

A) Kan doku hücreleri, embriyonun mezoderm tabaka- sından köken alır.

B) Kan doku hücreleri birbirlerine sıkıca bağlanır.

C) Plazmanın albümin proteinleri kan dokunun su em- me kuvvetini oluşturur.

D) Plazmanın globülinleri (antikorları) savunma ve ba- ğışıklıkta görev alır.

E) Oksijen taşıyan hemoglobin proteinleri alyuvar hüc- relerinin içerisinde yer alır.

Kan hücreleri;

Alyuvarlar (eritrositler);

Kan hücreleri arasında sayısı en fazla olan hücre çeşididir. Yetişkin erkeklerde sayısı 1 mm3 kanda 5,5 milyon, kadınlarda 4,5 milyon kadardır. Bu sayı yaşa, cinsiyete, mevsimlere ve deniz seviyesinden yüksekliğe göre değişir. Örneğin; yaşlılara göre ço- cuklarda veya deniz seviyesine göre yükseklerde yaşayanlarda alyuvar sayısı fazladır.

İnsanda alyuvarlar, fetal dönemde ve doğumdan hemen sonra karaciğerde, üç yaşından sonra kır- mızı kemik iliklerinde oluşur. Olgunlaşmaları sıra- sında çekirdekleri ve tüm organelleri kaybolur.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(9)

7 Bu nedenle, olgun alyuvarlar endositoz, hidroliz, ekzositoz, protein sentezi, oksijenli solunum yapa- maz ve yıpranan kısımlarını onaramaz.

Şekil 11.1.5.4 : Şekilde olgun alyuvar hücreleri görülmek- tedir.

Olgun alyuvarların tüm canlılık tepkimeleri hücre zarında ve sitoplazmalarında yer alan enzimler ta- rafından gerçekleştirilir. ATP’leri glikoliz tepkimele- riyle sentezlenir.

Alyuvarların ömrü, ortalama 120 gündür. Yaşlı veya hasarlı alyuvarlar karaciğer ve dalak hücrele- ri tarafından parçalanır. Parçalanma sonucu açığa çıkan demir, kırmızı kemik iliğine taşınır ve burada yeni alyuvar yapımında kullanılır. Normal koşullar- da alyuvarların parçalanma hızı ile yeni alyuvar ya- pım hızı eşit olduğundan kandaki sayısı sabit kalır.

Kanama, karaciğer ve dalağın zarar görmesi, sıtma hastalığı gibi nedenlerle kandaki sayısı azalabilir.

Hücre zarı ve sitoplazmadan oluşan olgun alyu- varların, sitoplazmaları milyonlarca hemoglo- bin bulundurur. Kanın kırmızı rengini oluşturan hemoglobinlerin görevi oksijen ve karbondiok- sitlerin taşınmasını sağlamaktır. Bir hemoglo- bin molekülü 4 globin proteininden oluşur. Her globin proteini demir atomu içeren bir hem gru- bu bulundurur. Her hem bir O2, dolayısıyla her hemoglobin 4 molekül O2 taşıma kapasitesine sahiptir.

UYARI

Kan grupları;

Alyuvar hücre zarlarının dış yüzeyinde bulu- nan özgül proteinlere bağlı karbonhidratlar, kan gruplarının oluşumundan sorumludur. Bu özel karbonhidratlara antijen veya aglütino- jen denir.

TANIM

Alyuvar zarlarında yalnız A aglütinojeni taşıyan bi- reylerin kan grubu A, yalnız B aglütinojeni taşıyan birey- lerin kan grubu B’dir. A ve B aglütinojenlerinin ikisini de taşıyan bireylerin kan grubu AB’dir. Alyuvarlarında hiç aglütinojen taşımayan bireyler ise O grupludur.

Kan Grupları

A antijeni B antijeni A ve B antijenleri Antijen bulunmaz

A ve B antikorları Antikor bulunmaz

A antikoru B antikoru

A (AA,AO)

B

(BB,BO) AB

(AB) O

(OO) AB0 KAN GRUBU SİSTEMİ

Alyuvarlardaki antijenler (aglütinojen)

Plazmadaki antikorlar (aglütinin)

Şekil 11.1.5. 5: Şekilde ABO kan grubu sisteminin bazı özellikleri gösterilmiştir.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(10)

8 Rh faktörü;

ABO kan grubu sistemi dışında yine alyuvarların hücre zarı dış yüzeyinde bulunabilen D antijeni (aglütinojeni), Rh sistemini oluşturur. Kanında D antijeni bulunan bireyler Rh(+), bulunmayanlar ise Rh(–) kan grubuna sahip olur.

Rh(–) kan gruplu bireyler anti-D antikoru üretebilir, bu nedenle Rh(+) bireylerden kan alamaz. Rh(+) bireyler antikor üretmedikleri halde, Rh(–) bireyler- den kan alamaz.

Farklı kan gruplarına sahip olan bireyler birbirlerine kan veremez. Rh kan grubunun farklılığı, anne ile çocuğu arasında kan uyuşmazlığına neden olabilir.

Kan uyuşmazlığı annenin Rh(–) , babasından al- dığı baskın alelden dolayı çocuğun Rh(+) olduğu durumda ortaya çıkar.

Hem kan grubu hem de Rh faktörü açısından aynı olan bireyler birbirlerine kan verebilir. Her- hangi bir farklılığın olduğu kan nakli ölümle so- nuçlanabilir.

UYARI

Akyuvarlar (lökositler);

Diğer kan hücrelerinin üretildiği yerlerde oluşurlar.

Ayrıca dalakta da üretilen çeşitleri bulunur. Kemiğin kırmızı iliklerinde oluşanlar ya lenf düğümlerinde ya da timüs bezinde olgunlaşır. Hücrelerinin olgunlaş- ma sürecinde çekirdek ve organelleri kaybolmaz.

Çekirdek ve organeller hücre hayatı boyunca koru- nur ve işlevseldir.

Kan hücreleri içerisinde en büyük olanlarıdır. Ya- lancı ayaklarıyla, kılcal damarlardan kan dokuyu terk edip vücut boşluklarına çıkabilirler.

Hemoglobin veya renk veren pigmentler içerme- diklerinden renksizdirler, bu nedenle mikroskobik renkleri açık gri tondadır.

Sağlıklı bir kişide 1 mm3 kanda, yaklaşık 7000 ka- dar akyuvar bulunur. Mikrobik hastalıklarda veya kan kanserinde (lösemi) sayıları artar. Bu nedenle kandaki sayıları bazı hastalıklar hakkında bilgi ve- rir.

Kan kök hücreleri

Miyeloyid kök hücre

Miyeloblast Granüllü akyuvarlar

Eozinofil Bazofil

Nötrofil Trombositler

Akyuvarlar Alyuvarlar

Lenfoblast Lenfoyid kök hücre

B Lenfosit

T Lenfosit

Doğal katil hücreleri

Şekil 11.1.5.6 : Şekilde kök hücrelerden kan hücrelerinin oluşumu görülmektedir.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(11)

9 Akyuvarlar çekirdeklerinin parçalı (granüllü) olup olmamalarına göre iki grupta incelenir.

Granüllü akyuvarlar;

Çekirdekleri boğum boğum veya parçalı olan akyu- varlardır, bu nedenle granüllü (tanecikli) akyuvar adını alır. Sitoplazmalarında çok sayıda lizozom organeli bu- lunur. Nötrofil, eozinofil ve bazofil olmak üzere üç çe- şit granüllü akyuvar bulunur. Granüllü akyuvarların tüm çeşitleri vücudun savunulmasında görev alır.

Nötrofil;

Vücuda giren virüs, bakteri, protist gibi patojen mik- roorganizmaları fagositozla hücrelerine alır ve sindirip yok ederler. Toplam akyuvar sayısının yaklaşık %70 ka- darı nötrofildir. Hastalıklara yol açan hücresel patojenle- re karşı en çabuk ve en etkin savunmayı nötrofiller ger- çekleştirir.

Eozinofil;

Büyük kan parazitlerine karşı koyar. Çok sayıda eozinofil paraziti dış yüzeyinden sarıp parazitin üzerine sindirim enzimi salgılayarak yok eder.

Bazofil;

Heparin salgılar. Böylece kanın damarlar içinde pıhtılaşmasını önler. Yangısal tepkinin (inflamasyonun) oluştuğu bölgelerde kılcal damar geçirgenliğini artırır.

Granülsüz akyuvarlar;

Çekirdekleri iri ve bir bütündür, bu nedenle granül- süz akyuvar adını alır. Çekirdek hücrenin merkezinde yer alır. Kemiklerin kırmızı iliklerinde oluşan granülsüz akyuvarlar lenf düğümleri, dalak veya timüs bezinde ol- gunlaşır. Monosit ve lenfosit olmak üzere iki çeşidi var- dır.

Monosit;

En büyük akyuvar çeşitidir. Hastalık etmeni olan patojenleri ya da yaşlı veya hasarlı vücut hücrelerini fa- gositoz yoluyla yutar ve lizozom enzimleriyle sindirip yok ederler. Bağ dokudaki makrofajlar, kandan dokuya çı- kan monositlerdir.

Lenfosit;

T ve B lenfositleri olmak üzere iki çeşidi bulunur, bunlar da alt gruplara ayrılır. Antikorları (immünoglo- bülinleri) üretirler ve böylece bağışıklığın kazanılması- nı sağlarlar. T lenfositler hücresel, B lenfositler ise sı- vısal bağışıklığın oluşumunu sağlayan özgül antikorla- rı üretirler.

Akyuvarların görevleri:

✱ Vücudu, hastalık yapan organizmalara karşı ko- rurlar. Vücudun savunulmasını genellikle fagositoz yoluyla hücrelerine aldıkları patojenleri parçalayıp yaparlar.

✱ Salgıladıkları antikorlar ile bağışıklığın kazanılma- sını sağlarlar. T lenfositler sentezledikleri antikor- ları hücre zarının dış yüzeyinde tuttukları için hüc- resel bağışıklığı, B lenfositler ise plazmaya antikor salgıladıkları için sıvısal bağışıklığı oluşturur.

Lenfosit

Kırmızı kemik iliği ve kan hücreleri

İlik

Alyuvarlar (Eritrositler)

Akyuvarlar (Lökositler)

Kan pulcukları (Trombositler)

Monosit

Nötrofil Bazofil Eozinofil

Şekil 11.1.5.7: Şekilde kırmızı kemik iliğinde kan hücreleri- nin oluşumu görülmektedir.

Kan pulcukları (trombositler):

Kan hücreleri arasındaki en küçük olanıdır. Orga- nelleri ve çekirdeği yoktur. Hücre zarının çevrelediği çok küçük bir sitoplazmadan oluşur. Sitoplazmalarında ka- nın pıhtılaşmasıyla ilgili enzim ve moleküller bulunur.

Süngerimsi kemiklerin kırmızı iliklerinde oluşan kan kök hücre çeşitlerinin (megakaryositlerin) kopan parça- larından oluşur.

Sağlıklı bir insanda 1 mm3 kanda yaklaşık 300.000 kan pulcuğu bulunur. Ömürleri birkaç gün olan kan pul- cuklarının görevi, kanama durumlarında kanın pıhtılaş- masını sağlayıp kan kaybını durdurmaktır.

Şekil 11.1.5.8 : Şekilde kan plazması ve kan hücreleri gö- rülmekte.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(12)

10 8. E 6. D 7. A

Kanın pıhtılaşması;

Karaciğerde üretilip kana verilen ve kan plazmasında her zaman belirli bir oranda bulunan, kanın yapısal bileşen- lerinden olan protrombin ve fibrinojen pıhtılaşmayı sağlayan moleküllerdir. Kanama durumlarında zedelenen bağ doku hücrelerinden ve kan pulcuklarından salgılanan moleküller protrombini, aktif hali olan trombine çevirir. Trombin ise fib- rinojeni fibrine dönüştürür. Bu dönüşümlerde kalsiyum iyonları ve K vitamini kofaktör olarak görev alır. Oluşan fibrin kanamayla gelen kan pulcukları ve alyuvar hücrelerine yapışır. Yırtılan damar duvarını ağ gibi ören fibrine yapışan kan hücreleri tıkaç oluşturur ve kanama durur.

Damarda hasar oluşumuna bağlı olarak trombositlerin birikmesi

1. Evre 2. Evre

Trombositlerin parçalamasıyla tromboplastin oluşumu

3. Evre Tromboplastinin aktive olması ile protrombinleri trombine dönüştürmesi

4. Evre Trombinler fibrinojenlere

etki eder. Fibrinojen fibrin ağına dönüştürülür

5. Evre Fibrin ağı kan hücrelerini birbirine bağlayıp pıhtının oluşumunu ve yırtılan bölgenin kapatılmasını sağlar. Böylece kanama durur. Damar yırtığı

onarıldıktan sonra pıhtı, makrofaj hücreleri tarafından

fagosite edilerek yok edilir.

Hasar

Tromboplastin Tromboplastin

Protrombin Trombin Fibrin Fibrinojen

Trombin Pıhtı

Pıhtılaşma

Alyuvar Trombosit Lökositler

Şekil 11.1.5.9 : Şekilde, bir kılcal damar kanamasında pıhtılaşmanın gerçekleşmesine bağlı olarak kanamanın durdurulması sağlanmaktadır.

ÖRNEK 6

İnsanda kan hücre çeşitlerinden hangisi, parçalı çe- kirdeğe sahip granüllü lökositler arasına girer?

A) Trombosit B) Monosit C) T lenfosit D) Nötrofil E) B lenfosit

ÖRNEK 7

İnsanda kan hücre çeşitlerinden hangisi, ABO kan gruplarının oluşumunu sağlayan molekülleri hücre zarlarının dış yüzeyinde bulundurur?

A) Alyuvar B) Makrofaj C) Lenfosit D) Bazofil D) Kan pulcuğu

ÖRNEK 8

Çekirdek ve organelleri hücre hayatı boyunca bu- lunan ve işlevsel olan kan doku hücreleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?

A) Eosinofil B) Bazofil C) Lenfosit D) Nötrofil E) Eritrosit

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

(13)

11 Kalp

Yüzyıllar boyunca aşkın, sevginin, sezgilerin kaynağı sanılan kalp, özünde kanın damar sisteminde dolaşımını sağlayan bir pompadır.

Vücudun neredeyse ağırlık merkezinde yer alan kalp, tüm kuş ve memelilerde olduğu gibi insanda da 4 odacıktan oluşur.

İnsan kalbi embriyo gelişiminin ikinci ayında, embriyonun mezoderm tabakasından köken- lenen hücrelerden oluşur. Kasılıp gevşeyerek, kanı toplardamarlardan emer ve atardamarla- ra iter. Bir emme basma tulumbası gibi çalışır.

Temel işlevi, insan hayatı boyunca kanın, da- mar sistemi içerisinde dolaşımını sağlamaktır.

TANIM

Kalbin yapısı;

Şekil 11.1.5.10: Şekilde, kalbin insan vücudunda bulundu- ğu yer görülmektedir.

Sol kulakçık Sağ

kulakçık

Sol karıncık Sağ

karıncık

İnsan kalbi göğüs boşluğunda, omurganın önünde, diyaframın üzerinde ve sol akciğer lopları arasında yer alır.

Kalp, temel olarak kalp kası dokusundan oluşan bir organdır.

Şekil 11.1.5.11: Şekilde, kalbin genel anatomisi ve boyuna kesitte odacıkları, duvarları ve kapakçıkları görülmektedir.

Kalp dıştan içe doğru üç doku tabakasından oluşur.

Perikard veya epikard;

Kalbi en dışından saran iki katlı bağ doku zarlarıdır. İki zar arasında boşluk ve bu boşluğu dolduran, kalbin çalış- masını kolaylaştıran bir sıvı bulunur. Bu perikard sıvısı, kalbin kasılıp gevşemesi sırasında, çevresindeki organlara sür- tünmesini önler.

EĞİTİME AYDINLATAN

DESTEK

Referanslar

Benzer Belgeler

Tane verimi bakımından iki yılın ortalamasına göre en düşük değer kontrol parsellerinden elde edilirken, en yüksek değer 8 L da -1 hümik asit uygulamasından

 Virus, mantar, enfeksiyonları, kanser, doku reddi gibi süreçleri kapsar.  Yardımcı, sitotoksik hücreler

Kanın şekilli olan elemanları yani kan hücreleri üçe ayrılır: 1-Eritrositler 2-Lökositler 3-Trombositler.. 1-ERİTROSİTLER :

Hemopoietik olarak aktif olan kırmızı iliğin nispeten aktif olmayan sarı iliğe dönüşümü erken başlar ve daha sonra uzun kemiklerin distal kısımlarında devam

Definitionsmängd Värdemängd Linjära funktioner Potensfunktioner Exponentialfunktioner Funktionsuttryck Tabeller och grafer Skillnad mellan ekvation, algebraiskt uttryck och

• Günde; 100.000 atım yapar, • 3784 litre kan pompalar,.. • Bu kan 96.540.000 m uzunluğunda bir damar

Ancak uzun süreli parenteral kul- lanım, toksisite, endemik bölgelerdeki yüksek maliyet, özellikle Hindistan ve Sudan’da görü- len dirençli olgular ve HIV’le

• Açık form ya da genişletilmiş çerçevede, kapalı formun tam tersi biçimde çerçevenin dışının farkına varılır, konu ve nesne çerçevenin dışına taşar..