• Sonuç bulunamadı

THE CAUSES OF EDEMA AT LOWER EXTREMITES IN ELDERLY POPULATION

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "THE CAUSES OF EDEMA AT LOWER EXTREMITES IN ELDERLY POPULATION"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZ

Yaßl› hastalarda alt ekstremite ödemi s›k bir problemdir. Yaßl› has-talarda klinik inceleme ço¤unlukla alt extremitedeki ödemin do¤ru nedenini ortaya ç›kar›r. Yaßl› populasyonda alt ekstremite ödeminin tan›s›nda ödemin akut veya kronik, iki tarafl› veya tek tarafl›, bölgesel veya yayg›n, a¤r›l› veya a¤r›s›z olup olamad›¤›n›n de¤erlendirilmesi ge-rekir. Kronik ve tek tarafl› ödem genellikle venöz veya lenfatik hasta-l›klardan kaynakland›¤› halde, iki tarafl› ödem hemen daima kalp, böb-rek ve karaci¤er hastal›klar›, malnütrisyon ve tiroit bozukluklar› gibi sistemik veya santral bir nedeni gösterir.

Baßlang›ç laboratuar incelemeleri, sistemik hastal›klar›n belirtileri-ni araßt›rmak için, rutin kan testleri ve idrar analizleribelirtileri-ni içermelidir. Ödemin sistemik bir nedeni olmad›¤› anlaß›l›nca bölgesel nedenler araßt›r›lmal›d›r. Venöz hastal›klar›n tan›s›nda Doppler incelemesi ge-nellikle yeterlidir. Yaßl› popülasyonda alt ekstremite ödeminde baßl›-ca damarsal nedenler, derin ven trombozu (DVT), kronik venöz yet-mezlik, yüzeyel tromboflebit, variköz venler ve kazan›lm›ß arteriyove-nöz fistüllerdir. DVT genellikle a¤r›l› alt ekstremite ödemi ile birlikte-dir. Bununla ilgili olarak venöz yetmezlik hemen daima geçirilmiß bir DVT’ ye ikincildir. Yüzeyel tromboflebit alt ekstremiteler de intrave-nöz katater veya intraveintrave-nöz ilaç kullan›m› ile birliktedir. Variköz ler genellikle derin venöz sistemin normal oldu¤u primer variköz ven-ler ve derin venöz sistemin yetmezli¤inin oldu¤u sekonder variköz venler olarak ayr›l›r. Ek olarak, lenfödemin damarsal nedenlerden ay›-r›c› tan›s› zor olabilir.

Bu makalede, yaßl› populasyonda en s›k alt ekstremite ödem ne-denlerini damarsal konular› temel alarak gözden geçirdik.

A

Anahhtar ssözcüükkler:: Ödem; Alt ekstremite, Yaßl›l›k, Geriatri.

ABSTRACT

Edema in the lower limb of elderly patients is a common problem. Clinical examination of the elderly patients frequently reveals correct cause of lower limb edema. Diagnosis of the leg edema in elderly population requires consideration of whether the edema is acute or chronic, bilateral or unilateral, localized or generalized, and painless or painful. Chronic and unilateral edema usually arises from venous or lymphatic disease, whereas bilateral edema always indicates a systemic or central cause, such as cardiac, renal and liver diseases, malnutrition and thyroid disorder.

Initial laboratory examinations should include routine blood tests and urinalysis to look for signs of systemic diseases. Once a systemic cause of edema is excluded, the regional causes should be investigated. Doppler examination is usually sufficient to diagnose venous diseases.

The main vascular causes of a leg edema in elderly population are deep venous thrombosis (DVT), chronic venous insufficiency, superficial thrombophlebitis, varicose veins, and acquired arteriovenous fistulas. DVT usually presents with painful leg edema. Therefore venous insufficiency is always secondary to a previous DVT. Superficial thrombophlebitis is associated with intravenous catheters or intravenous drug use in the lower extremities. Varicose veins are commonly divided primary varicose vein, in which the deep venous system normal, and secondary varicose vein, in which the deep venous system is incompetent.

Besides, lymphedema may also be difficult to differentiate from vascular causes.

In present article, we reviewed the common causes of leg edema based on vascular topics in elderly population.

Key wwords:: Edema; Lower limb; Elderly; Geriatrics.

Geliß: 03.05.2004 Kabul: 02.06.2004

1Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dal›, ISPARTA 2Türkiye Yüksek ‹htisas Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Klini¤i, ANKARA

‹letißim: Dr. Hüseyin OKUTAN, 6 Mart Atatürk Caddesi ‹stiklal Mahallesi Öztunç Apt. No:1 Daire: 4, ISPARTA Tel: (0246) 232 83 53 • Fax: (0246) 232 45 10 • E-mail: hokutan@cardio.sdu.edu.tr

DERLEME-REVIEW

Türk Geriatri Dergisi 7 (2): 111-116, 2004

Turkish Journal of Geriatrics

YAÞLI POPÜLASYONDA ALT

EKSTREM‹TE ÖDEM

NEDENLER‹

THE CAUSES OF EDEMA AT LOWER

EXTREMITES IN ELDERLY POPULATION

Dr. Hüseyin OKUTAN

1

(2)

G‹R‹Þ

Yaßl› hastalarda alt ekstremitede ödem oldukça s›k görülen klinik bir bulgudur. Hemen her branßtaki doktor bu klinik bul-gu ile karß›laßabilir. Alt ekstremiteki ödemin etiolojisi basit bir fizik inceleme ile ayd›nlat›labilece¤i gibi, bazen ayr›nt›l› labo-ratuar incelemeleri, farkl› branßlar›n konsültasyonu ve de¤ißik tan› metotlar›n›n kullan›lmas› gerekebilir. Alt ekstremitesinde ödem bulgusu olan yaßl› bir hastada; bu bulgunun akut veya

kronik, tek veya iki tarafl›, bölgesel yada yayg›n olmas› önem taß›r. E¤er ödem tek tarafl› ve kronik ise bu durum genellikle venöz veya lenfatik sistemin bir hastal›¤› ile ilgilidir. Aksine iki tarafl› bir ödem varsa bu genellikle sistemik bir hastal›¤›n be-lirtisidir. Alt ekstremitede ödem, sistemik bir hastal›k olmasa bile, yaßl› hastalarda yaßam konforunu önemli derecede boz-maktad›r. Alt extremite ödeminde baßl›ca akut ve kronik ne-denler Tablo 1’ de verilmißtir.

Tablo 11. Alt ekstremitede ödem nedenleri

Akut KKronik

Lokal vveya bbölgesel nnedenler

Damarsal hastal›klar Damarsal hastal›klar

Derin ven trombozu Post-trombotik sendrom

Tromboflebit Kronik venöz yetmezlik

Akut arteriyel iskemi Venöz obtrüksiyon

Lipodermatosklerozis

Di¤er nedenler Hemanjiyom

Sellülit Klippel-Trenaunay sendromu

Eklem hastal›klar› Lenfödem

Baker kisti

Artritler Sistemik nnedenler

K›r›klar Kalp yetmezli¤i

Dermatitler Karaci¤er yetmezli¤i

Böbrek yetmezli¤i Hipoproteinemi Allerjik hastal›klar

‹diopatik periyodik ödem (kad›nlarda) Herediter anjioödem

Refleks sempatik distrofi Di¤er nedenler Kanser tedavisi Enfeksiyon Tümör Travma Romatoid artrit Hematom

Y›lan veya böcek ›s›rmalar› Pretibiyal miksödem Lipoödem

Yumußak doku tümörleri Postrevaskülarizasyon ödemi Hemihipertrofi ‹laçlar Tansiyon ilaçlar› Metildopa Nifedipine Hyralazine Hormon ilaçlar› Ostragen Progestron Anti-inflamatuvar ilaçlar Phenylbutazone

(3)

THE CAUSES OF EDEMA AT LOWER EXTREMITES IN ELDERLY POPULATION

Alt ekstremite de ödem nedenleri;

Alt ekstremitede ödemin en s›k nedeni periferik venöz ba-s›nçtaki art›ßt›r. Yaßl› popülasyonda olas› di¤er nedenler ise; intravasküler onkotik bas›nc›n azalmas›na ba¤l› olarak interti-siyel volümün artmas›, Graves hastal›¤› ve primer lenfödemdir (3). Artm›ß periferik venöz bas›nç kalp kaynakl› olabilir. Altta yatan bir kalp yetmezli¤i, kalp kapak hastal›¤›, pulmoner hi-pertansiyon nedeniyle iki tarafl› alt ekstremite ödemi gelißebi-lir. Bu hastalarda s›kl›kla dispne, ortopne, paroksismal noktur-nal dispne, gö¤üs a¤r›s› gibi kalp hastal›klar› ile ilgili di¤er be-lirtiler de vard›r. Yaßl› hastalarda eßlik edebilecek bir kalp has-tal›¤› ihtimali ak›lda tutulmal› ve mutlaka ay›r›c› tan›da göz önüne al›nmal›d›r. Alt ekstremitede artm›ß venöz bas›nç, bas› yapan pelvis tümörleri nedeniyle olabilir (14,21,22). Proksi-mal venöz bas› varsa, pelvik tümörler ay›r›c› tan›da mutlaka ak›lda tutulmal›d›r.

Protein kaybettirici enteropatiler, siroz, böbrek yetmezli-¤i, protein kalori malnutrisyonlar›nda, nefrotik sendromda in-tertisiyel volüm art›ß› vard›r ve buna ba¤l› olarak alt ekstremi-tede ödem görülür (3).

Alt ekstremitesinde ödem olan yaßl› bir hastada iyi bir fizik inceleme ile ödemin akut veya kronik oldu¤u, tek veya iki ta-rafl› oldu¤u, eßlik eden belirti ve bulgular›n bulunup bulunma-d›¤› ayr›nt›l› olarak araßt›r›lmal›d›r. Ayr›ca, baz› ilaçlar›n bacak-larda ödem yapt›¤› bilinmektedir, bu nedenle hastan›n kullan-d›¤› ilaçlar›n sorgulanmas› önemlidir (18). Yaßl› popülasyonda hipertansiyon prevalans› yüksek ve antihipertansif ilaç kullan›-m› çok yayg›nd›r. Antihipertansif ilaçlar içerisinde Ca-kanal blokörleri % 6-36 aras›nda de¤ißen bir oranda ayak bile¤inde ödem yapabilmektedir. Bu nedenle antihipertansif yaßl› hasta-lar›n Ca-kanal blokörü kullan›p kullanmad›klar› dikkatle sorgu-lanmal›d›r. Ayr›nt›l› bir anamnez ve fizik incelemeden sonra bacak ödeminin muhtemel nedeni üzerinde yo¤unlaßarak tan› araçlar›ndan faydalanmak uygun olur.

Yaßl› hasta grubunda alt ekstremite ödem nedenleri, da-mar hastal›klar› ön planda tutularak, gözden geçirilecektir.

Kronik ödemin de¤erlendirilmesi için tan›sal protokol: Klinik inceleme genellikle alt ekstiremite ödeminde ger-çek nedeni ortaya ç›kar›r. Baßlang›ç laboratuar tetkikleri saye-sinde, rutin kan testleri ile renal veya hepatik yetmezlik, eozi-nofili, hipoproteinemi k›sa sürede saptanabilir. Baßlang›çta ödemin sistemik bir nedeni olmad›¤› araßt›r›lmal›d›r, ayr›ca lo-kal veya bölgesel sebepler gözden geçirilmelidir. Bilgisayarl› tomografi (BT) günümüzde alt ekstremite ödemi olan hastala-r›n de¤erlendirilmesinde pelvis içinde malign kitle tan›s›n› araßt›rmak için rutin kullan›lan bir test olmußtur. Alt ekstremi-te venöz sisekstremi-tem hastal›klar›n›n tan›s› için venöz Doppler ince-lemesi genellikle yeterli olan non-invaziv bir tan› yöntemidir. Bununla birlikte baz› hastalarda, Duplex scanning derin ven-lerde obstrüksiyon olmad›¤›n› göstermek için gerekli olabilir. Do¤umsal vasküler malformasyon, yumußak doku tümörü ve-ya retroperitoneal fibrozis klinik belirtileri olan hastalar›n ke-sin tan›lar› Magnetik Rezonans (MR) görüntüleme ile konula-bilir. Lenfosintigrafi, lenfödem tan›s› koymak için günümüzde en temel tan› arac›d›r ve testin normal ç›kmas› lenfödem ön ta-n›s›n› temel olarak ortadan kald›r›r. Kronik venöz yetmezli¤i

olan hastalarda, lenfatik ve venöz ödemin kar›ß›k olmas›, bu-nun sonucunda gecikmiß transport nedeniyle anormal sonuç-lar ç›kabilir. Bu klinik durumda, direk kontrast lenfanjiografi selektif olarak uygulanmal›d›r, kronik bacak ßißli¤i olan hasta-lar›n de¤erlendirilmesinde rutin olarak uygulanmaya gerek yoktur (6).

Yaßl› hastalarda alt ekstremite ödeminde ay›r›c› tan›

Yaßl› hastalarda alt ekstremite ödemi nedenleri sistemik ve lokal nedenler olarak gözden geçirildi¤inde, sistemik nedenler baßl›ca kardiyak, renal ve endokrin sistem disfonksiyonuna ba¤l› olarak gelißir. Kalp hastal›klar› ile ilgili olarak konjestif kalp yetmezli¤i, kronik obstrüktif perikardit ve ßiddetli triküs-pid kapak yetmezli¤i en s›k görülen kalp ile ilgili nedenlerdir. Karaci¤er ve böbrek yetmezli¤i, hipoproteinemi, Cushing sendromu ve miksödem hemen daima alt extremitede ödem ile birliktedir. Bu nedenlerle gelißen bacak ödemi bilateral, yu-mußak ve iz b›rak›r tarzdad›r. Sistemik patolojinin t›bbi kont-rolü ile düzelir. Bununla birlikte tek tarafl› bacak ödeminin en s›k nedeni venöz hastal›klard›r.

Yaßl› hasta grubunda venöz yetmezlik sonucu gelißen alt ekstremite ödemini lenfödemden ay›rmak oldukça zor olabi-lir. Derin ven trombozu hikayesinin varl›¤› ve ayak bile¤i çev-resinde staz ülserleri venöz yetmezli¤i destekleyen bulgular-d›r. Venöz hipertansiyondan kaynaklanan venöz ödem genel-likle a¤r›l›, bas›nca iz b›rak›r tarzda, dermatit ve yüzeyel vari-köz de¤ißiklikler ile birliktedir. ‹mpedans pletismografi ve Dupleks ultrasonografi non-invaziv venöz tetkikler bu iki has-tal›¤›n ay›r›c› tan›s›nda oldukça yard›mc›d›r. Ekstremitelerin konjenital vasküler malformasyonlar›n›n lenfödemden ay›rt edilmesi oldukça zor olabilir. Klippel-Trenaunay sendromu lenfödemi taklit edebilir (5,20). Bu sendromda karakteristik de¤ißiklikler port-wine stain (ßarap lekeleri), etkilenen ekstre-mitede uzunluk art›ß›, atipik lateral varikoziteler ve derin ve-nöz sistemde abnormalitelerdir. Parkes Weber sendromu olan hastalarda geniß ßantl› arteriovenöz fistüller, pulsasyon ile bir-likte tril varl›¤›, dilate süperfisiyal sistem mevcuttur. Aç›klana-mayan alt ekstremite ßißli¤inin di¤er nedenleri lipoödem, trav-ma nedenli refleks sempatik distrofi, obesite, hetrav-matom, Baker kisti ve osteoartrittir. Alt ekstremitede damar kökenli ödem nedenlerinin ayr› baßl›klar alt›nda gözden geçirilmesi uygun olacakt›r.

1- Derin ven trombozu

Derin ven trombozu (DVT) gelißmesinde staz (göllenme), venöz yaralanma ve artm›ß koagülabilite rol oynamaktad›r. Ve-nöz trombüs genellikle veVe-nöz kapaklar›n bulundu¤u yerde baßlar, çünkü bu bölgelerde (venöz kapaklar›n oldu¤u bölge-ler veya venöz yaralanma bölgebölge-leri) ak›m yavaßlamaktad›r. Ve-nöz trombüslerin ço¤u derin veVe-nöz kapaklar›n bulundu¤u böl-gelerde trombosit birikimleri olarak baßlar. Bu küçük trombüs-ler genellikle venöz endotelyumda bulunan plazminojen akti-vatörlerinin aktivasyonu ile h›zla eritilir. Bölgesel fibrinolitik aktivitenin üstesinden gelemeyece¤i bir durum varsa trombüs formasyonu artar. Derin venöz trombüs s›kl›kla bald›r venle-rinde, özellikle soleal venler de olur (7). Bunu di¤er bald›r

(4)

venleri, femoral venler, ana iliyak venler ve inferiyor vena ka-va izler. Trombozis sol alt ekstremitede daha fazla görülür. Bu sol ana iliyak venin sa¤ ana iliyak arter taraf›ndan bas›ya u¤ra-t›lmas› May-Thurner sendromu olarak bilinir (10,17). DVT eti-olojisinde staz›n önemi aç›kt›r, yaßl› hastalar›n mümkün oldu-¤u kadar düzenli yürümeleri ve hareket etmeleri veya ettiril-meleri DVT gelißmesinin önlenmesi için oldukça önemlidir.

DVT birçok hastada herhangi bir yak›nmaya yol açmayabi-lir. Yak›nmas› olan yaßl› hastalarda en s›k semptom a¤r›d›r. Et-kilenen uzuvda; perivasküler dokularda inflamasyon veya len-fatik obtrüksiyona ba¤l› ödem gelißebilir. Yüzeysel venlerde genißleme ve ciltte eritemler görülebilir. Tan›da kullan›lan asendan venografi invaziv bir yöntem oldu¤u için impedans pletismografi, Doppler ultrasonografi ve Duplex scanning ön-celikli olarak kullan›l›r. Venöz tromboembolizm için en s›k ne-denler Tablo 2’ de verilmißtir.

Akut DVT’ nin ßiddetli komplikasyonu “phlegmasia” ola-rak tan›mlan›r. ‹leri derecede iliyofemoral venöz trombüs ve belirgin bacak ödemi ile birliktedir. Þiddetli a¤r›, doku nekro-zu, bül formasyonu ve deride renk de¤ißikli¤i ile seyreden, Phlegmasia cerula dolens venöz gangren olarak da bilinen en a¤›r klinik formudur (15,16).

Venöz trombozis insidans›, koagülasyonu inhibe eden ilaç-lar›n kullan›m› ve venöz staz› s›n›rland›rmak yoluyla azalt›labi-lir. Hareket etmek venöz dönüßü artt›r›r ve trombozis riskini azalt›r. Büyük ameliyat geçirmiß olan yaßl› hastalarda DVT ön-lenmesinde erken yürümeleri ve bacak egzersizleri çok fayda-l›d›r.

Elastik çoraplar ve kompresyon cihazlar› (pneumatic compression devices) venöz dönüßü artt›rd›¤› için DVT geliß-mesinde koruyucu mekanik tedbirler olarak kullan›labilir. Ko-ruyucu DVT tedavisinde ise standart heparin veya düßük mo-leküler a¤›rl›kl› heparinler kullan›lmaktad›r. Warfarin, etkin kan düzeyine 3-5 günde ulaßmas›, doz ayarlama sorunu ve a¤›z yoluyla kullan›m zorunlulu¤u nedeniyle günümüzde profilaksi tedavisinde pek tercih edilmemektedir.

DVT tedavisi t›bbi ve cerrahi tedavi olarak ikiye ayr›lmak-tad›r. ‹ntravenöz heparin uygulamas› DVT hastalar›nda trom-boembolik (pulmoner emboli) komplikasyonlar›n gelißmesini azaltmaktad›r. Tedavi esnas›nda protrombin zaman› normalin 1.5 kat› civar›nda tutulur. Tedavinin ikinci ve üçüncü günün-de oral warfarin baßlanarak tedaviye günün-devam edilebilir. Trom-bolitik tedavide, fibrinolitik ajanlar kullan›lmaktad›r. Sistemik veya lokal trombolitik tedavi uygulanacak hastalar›n dikkatle seçilmesi ve bu tedavinin kontrandikasyonlar› ve komplikas-yonlar› iyi bilinmelidir. DVT hastalar›nda antikoagülan tedavi

kontrendike ise veya tekrar eden pulmoner emboli gelißiyor-sa, bu hastalara Greenfield vena kava filtreleri kullan›labilir (8,9). ‹liofemoral trombektomi ameliyat› DVT tedavisinde cer-rahi seçenek olarak her zaman önemli bir alternatif tedavidir.

2-Kronik venöz yetmezlik

Kronik venöz yetmezlik, yüzeysel venöz sistemin veya de-rin venöz sistemin yada her ikisinin birlikte yetersizli¤ine ba¤-l› olabilir. Alt ekstremitede venöz disfonksiyon; telenjiyektazi-lerin gelißmesi, subdermal ven a¤›n›n görünür hale gelmesi, varislerin gelißmesiyle karakterize, a¤r› ve deri ülserleri ile bir-likte görülen klinik bir tablodur. Kronik venöz yetmezbir-likte he-def organ deri ve subkutan dokulard›r. Venöz hipertansiyon nedeniyle deride hemosiderrin depolanmas› sonucu deri pig-mentasyonu olur. Bu pigmentasyon ülser gelißime kadar de-vam eder (23). Bat› toplumlar›nda 55 yaß›n üzerinde %0.5 ora-n›nda görülür (3,4). Hastalar›n ço¤u DVT’ nin geç komplikas-yonudur. Ay›r›c› tan›da deri de¤ißiklikleri nedeniyle liposkle-rozis, yine deri lezyonlar› nedeniyle Kaposi sarkomdan ay›rt edilmelidir. Fizik inceleme ve Doppler ultrasonografi ile kesin tan› kolayl›kla konulabilir. T›bbi tedavide venöz hipertansiyo-nu azaltan elastik çoraplar kullan›labilir. Ülserler konservatif olarak bacak elevasyonu, bakteriyel kontaminasyon varsa uy-gun antibiyotik, pansuman ile tedavi edilir. Cerrahi tedavide ise perforatör venlerin ba¤lanmas› gibi yayg›n olarak yap›lma-yan ameliyatlar vard›r.

3-Yüzeysel tromboflebit

Yaßl› hastalarda alt ekstermitede ödeme neden olan bir hastal›kta alt ekstremitenin yüzeysel tromboflebitidir. Genel-likle variköz venlerin varl›¤›, intravenöz ilaç uygulamalar› veya intravenöz katater kullan›m› ile birliktedir. Bazen hiperkuagü-labilite durumlar› ve lokal travma nedeniyle gelißebilir. Septik tromboflebit ile birlikte olan sistemik enfeksiyon durumlar› haricinde genellikle kendini s›n›rlayan bir durumdur. S›kl›kla variköz bir ven, intravenöz katater veya ilaç uygulanan bir ve-nin etraf›nda a¤r›l› bir endürasyon ile birlikte bulunur. Tutulan venin etraf› eritemlidir, ayr›ca tromboflebit gelißen ven palpas-yonda sert bir hat halinde ele gelir. Baz› olgularda eßlik eden bir DVT olabilir ve kesin varl›¤› venöz Doppler ile kan›tlanabi-lir. Basit vakalarda ek bir tan› yöntemi genellikle gerekmez. Sa-n›ld›¤›n›n aksine çok nadiren yüzeysel bir tromboflebit ilerle-yerek DVT’ ye neden olur. Hastalar›n ço¤unda konservatif te-davi yeterli olur, intravenöz kateterin ç›kart›lmas›, s›cak komp-resyon, elevasyon ve nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar kulla-n›l›r. Septik tromboflebit gelißmedikçe antibiyotik kullan›m›na Tablo 22. Venöz tromboembolizmde risk faktörler.

40 yyaß›n üüzerinde oolmak Di¤er nnedenler

Ostrojen kullan›m› Variköz venler

Kalp hastal›klar› Myeloproliferative hastal›klar

Malign hastal›k varl›¤› Hiperlipidemi

Travma Diyabetes mellitus

Sepsis Hemolitic-üremik sendrom

Hiperkuagulabite durumlar› Trombotik trombositopenik purpura

Geçirilmiß DVT Lupus benzeri antikoagulantlar

Geçirilmiß pulmoner emboli Homosistinüri

Kriyofibrinogenemi Cushing sendromu

(5)

THE CAUSES OF EDEMA AT LOWER EXTREMITES IN ELDERLY POPULATION gerek yoktur. Nadiren tromboflebit safenopopliteal veya

safe-nofemoral bileßkeye do¤ru ilerler ise safen ligasyonu yap›larak derin venöz sisteme yay›lmas› önlenebilir, bu klinik durum çok nadir gerçekleßir. Septik tromboflebit gelißen hastalarda venin ç›kart›lmas› ve sistemik antibiyotik kullan›m› gerekir, bu klinik duruma en s›k neden olan patojen mikroorganizmalar stafilokoklard›r.

Herhangi bir risk faktörü olmaks›z›n tromboflebit gelißen hastalar antitrombin III abnormaliteleri, protein C, protein S, lupus anti›kuagülan ve faktör XII düzeyleri araßt›r›larak de¤er-lendirilmelidir. Yine gizli malignensinelerde spontan gezici tromboflebit “Trousseau sendromu” olarak bilinir (11).

4-Alt eksterimete varisleri

Variköz ven, dünya sa¤l›k örgütü taraf›ndan, yüzeyel ven-lerin sakküler veya silindirik abnormal dilatasyonu olarak ta-n›mlanmaktad›r (12). Bu klinik durumda spider telenjiyektazi ve dilate safen varikoziteleri birlikte bulunabilir. Bu hastalar-da, telenjiyektazi, yorgunluk, bacaklarda dolgunluk hissi, ayak-ta kalmak ile yak›nmalar›n artmas›, venöz sayak-taz baßl›ca belirti ve bulgulard›r. Bununla birlikte hastalarda bazen hiçbir semptom bulunmayabilir. Variköz venler iki farkl› klinik durumda geli-ßir. Birincisi, daha s›k görülen primer variköz venlerdir ve bu klinik durumda derin venöz sistem normaldir. Sekonder vari-köz venler ise derin veya perforatör venöz sistem inkompetan-d›r. Bu iki farkl› klinik durumun birbirinden ay›rt edilmesi önemlidir. Çünkü sekonder variköz venlerlerin varl›¤›nda yü-zeyel venöz sisteme yönelik tedavinin sonuçlar› kötüdür, zira esas hastal›k derin venöz sistemde veya perforatör venöz sis-temdedir. Bu gibi klinik durumlarda varis ameliyat› yap›lsa bi-le, sonras›nda varislerin tekrarlama riski yüksektir.

Venöz varislerin insidans› ülkemizde tam olarak bilinme-mekle birlikte Avrupa ve Amerika Birleßik Devletlerindeki ye-tißkinlerin yaklaß›k 24 milyonunun bu hastal›ktan etkilendi¤i bildirilmektedir (12). 40 yaß›n üzerindeki popülasyonun yakla-ß›k yar›s›n›n varikozite ve telenjiyektazinin baz› formlar›ndan yak›nd›¤›, %10-20 de önemli variköz venlerin oldu¤u, %0.5 de ise yüzeyel variköz venlere kronik venöz staz›n ve ülserasyon-lar›n eßlik etti¤i bildirilmektedir. Risk faktörleri olarak aile hi-kayesi olmas›, 50 yaß üzerinde olmak, kad›n cinsiyet, multipa-rite (2 veya daha fazla say›da gebelik), do¤um kontrol ilaçlar›-n›n kullan›m› ve mesleksel faktörler (günde 6 saatten fazla ayakta kalmak) say›labilir.

Venöz varis insidans› yaßlanma ile artmaktad›r. ‹nsidans ya-ßam›n 6. dekad›nda en üst düzeyine ulaß›r. 20 yaß civar›nda %1-2 görülürken 60 yaß›n üzerinde %72 oran›nda bildirilmek-tedir. 3. ve 4. dekatta kad›n/erkek oran› 5-6/1 iken 6. dekattan sonra bu oran 1-2/1 oran›na düßer (12).

Yaßl› hasta grubunda, variköz venlerin belirti ve bulgular›; fizik incelemede dilate, tortiyöz yüzeysel venler kolayl›kla gö-rülebilir. Muayene hasta ayakta iken yap›lmal›d›r. Spider telen-jiyektazilerin eßlik etti¤i durumlarda üzerlerine bas›nç uygu-land›¤›nda kaybolup bas›nç kald›r›ld›¤›nda tekrar eski halleri-ne gelirler. Kronik venöz yetmezli¤inin belirtisi ise bacakta ßiß-me, pigmentasyon ve lokalize ödem ßeklinde bulunabilir. DVT’ ye sekonder gelißmiß variköz venlerde s›kl›kla karß›m›za ç›kabilir. Alt ekstremitede varisleri olan yaßl› hastalarda baßl›-ca semptomlar; a¤r›, yorgunluk ve dolgunluk hissidir. Yak›n-malar ayakta kalmak ile artar, bacak elevasyonu ile azal›r. Alt ekstremitesinde varis olan yaßl› hastalar, fotopletismografi, air pletismografi, Doppler ultrasonografi ve Dupleks ultrasonog-rafi gibi noninvaziv tan› araçlar› ile de¤erlendirilir.

Alt ekstremitede semptomatik varisleri olan yaßl› hastalar-da semptomlar arteriyel sistemden kaynaklanan, venöz sistem d›ß› hastal›klar ve di¤er sistem yetmezliklerinin varl›¤› ile ayn› anda bulunabilir veya maskelenebilir. E¤er eßlik eden arter hastal›¤› varsa ve gözden kaçarsa çeßitli komplikasyonlar mey-dana gelebilir. Bunlar iyileßmede gecikme, tromboflebit, varis-lerin tekrarlamas›d›r. Bu durumda öncelikle arteriyel sistem ile ilgili ayr›nt›l› bir muayene yap›lmal› gerekirse arteriyel Dopp-ler ve anjiyografi ile do¤ru tan› konulup uygun arteriyel teda-vi öncelikle yap›lmal›d›r.

Yaßl› hasta grubunda alt ekstemite varislerine do¤ru tan› konulup yap›lacak tedavi hastan›n klinik durumuna göre her hasta için farkl› klinik stratejiler ßeklinde uygulanmal›d›r. Varis çoraplar› ve kompresyon bandajlar› primer olarak kronik ve-nöz yetmeli¤i olan yaßl› hastalarda kullan›lmal›d›r. Eßlik eden venöz ülserler varsa bunlar›n titizlikle tedavi edilmesi gerekir. Varis çoraplar› reflüyü önleyerek reflüye ba¤l› semptomlar›n giderilmesine yard›mc› olmakla birlikte ayakta kalmakla artan bacak ßißmesini de azalt›rlar. Böylece hastan›n yorgunluk, ba-cakta a¤r› ve dolgunluk yak›nmalar› azal›r. Burada baßka önemli bir konuda hastan›n çorab› etkili bir biçimde kullanma-s›d›r. Çok yüksek bas›nçl› yada yetersiz bas›nçtaki bir çorap yaßl› hasta grubunda varis çorab›n› tolere etmeyi zorlaßt›r›r. Yaßl› hasta grubunda vücuduna uygun olmayan çoraplar kulla-n›ld›¤›nda, çoraplar k›vr›larak bir turnike gibi genellikle ayak bile¤i, diz ve uyluk bölgesine aß›r› bas›nç uygulamakta, bunun sonucunda bu bölgelerde aß›r› kompresyona ba¤l› yaralar aç›l-d›¤›n›, bu sirküler bas›nç alanlar›n›n alt›nda ödemin artt›¤›n› klinik gözlemlerimizde saptamaktay›z. Yine unutulmamas› ge-reken bir konuda kompresyon tedavisinin arteriyel hastal›kla-r›n eßlik etti¤i durumlarda, ßiddetli konjestif kalp yetmezli¤i-nin oldu¤u durumlarda ve akut DVT durumlar›nda kullan›lma-mas› gerekti¤idir.

Alternatif bir tedavi olan scleroterapide, varisli bölgeye sklerozan maddeler enjekte edilir ve olußan endotel hasar› so-nucu spazm, inflamatuar de¤ißiklikler ve trombozis gelißir. Kronik kal›nlaßma ile variköz vende kal›c› t›kan›kl›k olur. Bü-yük varislere yap›lmas› genellikle tavsiye edilmez. Günümüz-de daha çok daha estetik kayg›n›n göz önünGünümüz-de tutuldu¤u genç hasta grubunda tercih edilir.

Yaßl› hastalarda alt ekstremite varislerinde cerrahi tedavi ile varriköz venlerin ç›kart›lmas› güvenle yap›labilmektedir. Bu hastalar ameliyattan sonra ilk günde evlerine yollanarak çok k›sa bir sürede rutin yaßamlar›na dönebilmektedir. Yine ameliyat ile skleroterapinin kombine kullan›labildi¤i durum-larda vard›r.

5-Arteriyovenöz fistül

Arteriyovenöz fistül, arteriyel ve venöz sistem aras›nda pulmoner ve kapiller yatak haricinde bir ilißkinin olmas›d›r. Konjenital ve kazan›lm›ß fistüller olarak ikiye ayr›l›r. Yaßl› has-talarda görülen fistüllerin hemen tamam› kazan›lm›ß fistüller-dir. Bu fistüller, primer damar kökenli tümörler (glomus tü-mör, anjiyosarkom, hemanjiyoperisitoma) ve ßant ile birlikte olan (hipernefroma, hepatoma v.b.) tümörler nedeniyle geliß-miß olabilirler. Arteriyovenöz fistül cerrahi olarak (diyaliz, por-tokaval ßantlar v.b) yap›lm›ß olabilece¤i gibi tamamen patolo-jik nedenlerle de gelißebilir (travmatik, iyatrojenik, infeksiyo-na veya anevrizmaya ba¤l›, spontan). Arter ve ven aras›ndaki ilißki tek veya birden fazla olabilir. Fistülün büyüklük ve yeri-ne göre içerisinden geçen kan ak›m›n›n miktar› de¤ißir (19). Böbrek yetmezli¤i nedeniyle hemodiyaliz hastas› yaßl›larda alt

(6)

ekstremitede arteriyo-venöz ßantlar bulunabilir. Bu ßantlar ba-ca¤›n venöz bas›nc›nda art›ßa neden oldu¤u için ilgili uzuvda ßißme ve çap art›ß›na neden olabilir.

6-Lenfödem

Lenfatik sistemin ana görevi, intertisiyel alandaki ekstrasel-lüler s›v›n›n tekrar kan dolaß›m›na taß›nmas›d›r. Ayr›ca, ba¤›-ß›kl›k sistemi ile ilgili olarak yabanc› organizmalar›n sald›r›lar›-na karß› koruyucu bir filtre görevi vard›r. E¤er lenf ak›m›nda bir t›kan›kl›k meydana gelirse ilgili uzuvda lenfödem olußur (1). Lenfödem gelißen uzuvda ilerleyici, a¤r›s›z bir ßißme olur. Ödem distalden, proksimale do¤ru olur ve iz b›rakmayan yap›-dad›r. Zamanla deride hiperkeratöz olußur ve onikomikozis görülebilir. Ayakta s›rt›nda ödem “bufalo hump” ve ayak par-maklar›nda kare ßeklinde ßißme “Stemmer belirtisi” görülebi-lir. Lenfödem gelißmesi için lenf taß›ma kapasitesinin üretilen lenf miktar›n› aßmas› gerekmektedir. Lenfatik t›kan›kl›k gelißti-¤inde birçok kompenzatuvar mekanizma devreye girer. Bun-lar, kollateral lenfatik ak›m, spontan gelißen lenfo-venöz fistül-ler ve dokuda artm›ß makrofaj aktivasyonudur. Cerrahi olarak aksiller veya femoral lenf nodu diseksiyonlar›ndan aylar y›llar sonra ilgili uzuvda lenfödem gelebilir. Yaßl› hasta grubunda da geçirilmiß bir lenf diseksiyonu ameliyat› varl›¤› bize olas› lefö-dem tan›s› için uyar›c› olabilir (2). Lenfölefö-dem tan›s›nda lenfo-sintigrafi, bilgisayarl› tomografi, manyetik rezonans görüntüle-me ve lenfanjiografi kullan›lan belli baßl› tan› yöntemleridir. Tedavide diyette tuz k›s›tlamas› yap›labilir. Diüretik kullan›m›-n›n yaral› oldu¤u tart›ßmal›d›r. Ekstremitenin elevasyonu, ma-saj, elastik çorap ve kompresyon cihazlar› (pneumatic comp-ression devices) mekanik tedavide kullan›l›r. Yine bu hastalar-da lenfödemli derialt› dokunun ç›kart›lmas› ile ilgili eksizyonel ameliyatlar ve lenfatik rekonstrüksiyon ameliyatlar› yap›labilir.

SONUÇ

Yaßl› hasta grubunda s›k karß›laß›lan bir bulgu olan alt ektstremite ödeminin etyolojisinin tam olarak anlaß›lmas› ge-nellikle basit bir klinik inceleme ve temel tan› araçlar› ile yap›-labilmektedir. Daha nadir olarak pahal›, zaman al›c›, gelißmiß tan› araçlar›ndan faydalanmak gere¤i do¤ar. Altta yatan nede-nin do¤ru olarak saptanmas› ve daha sonrada uygun tedavile-rin yap›lmas› ile; yaßl› hatalar›n yaßam konforlar›n›n artaca¤› gibi daha sonra karß›laßabilecekleri komplikasyonlar da önlen-miß olacakt›r.

KAYNAKLAR

1. Bergan JJ, Sparks SR, Owens EL, Kumins NH: Growing the vascu-lar surgical practice: venous disorders. Cardiovasc Surg 2001;9(5):431-435.

2. Cheville AL, McGarvey CL, Petrek JA, Russo SA, Taylor ME, Thi-adens SR: Lymphedema management. Semin Radiat Oncol 2003;13(3):290-301.

3. Ciocon JO, Fernandez BB, Ciocon DG: Leg edema: clinical clues to the differential diagnosis. Geriatrics 1993;48(5):34-40. 4. Cuthbert Owens J: The postphlebitic syndrome: management by

conservative means. In Bergan JJ, Yao JST, eds. Venous problems. Chicago: Year Book Medical Publisher, 1978:p:369. P

5. Dogan R, Faruk Dogan O, Oc M, Akata D, Gumus B, Balkanci F: A rare vascular malformation, Klippel-Trenaunay syndrome. Report

of a case with deep vein agenesis and review of the literature. J Cardiovasc Surg (Torino) 2003;44(1):95-100.

6. Gloviczki P, Wahner HW: Clinical diagnosis and evaluation of lympedema. In Rutherford RB (ed). Vascular Surgery. Pennsylva-nia, USA; WB Saunders co. 1995; p:1918.

7. Gorman WP, Davis KR, Donnelly R: ABC of arterial and venous di-sease. Swollen lower limb-1: general assessment and deep vein thrombosis. BMJ 2000;27(320):1453-1456.

8. Greenfield LJ, Proctor MC: Current indications for caval interrup-tion: should they be liberalized in view of improving technology? Semin Vasc Surg 1996;9(1):50-58.

9. Greenfield LJ, Proctor MC: Current status of inferior vena cava fil-ters. Ann Vasc Surg 2000;14(5):525-528.

10. Heniford BT, Senler SO, Olsofka JM, Carrillo EH, Bergamini TM: May-Thurner syndrome: management by endovascular surgical techniques. Ann Vasc Surg 1998 12(5):482-486.

11. Levine MN, Lee AY, Kakkar AK: From Trousseau to targeted the-rapy: new insights and innovations in thrombosis and cancer. J Thromb Haemost 2003;1(7):1456-1463.

12. Marston WA, Johnson G. Varicose vein and superficial throm-bophlebitis. In Dean RH, Yao JST, Brewster DC (eds). Current Di-agnosis & Treatment in Vascular Surgery. Connecticut, USA: App-leton & Lange, 1995: p:351.

13. Nicolaides A, Belcaro G, Chan P: Chronic deep venous insuffici-ency. In Haimovici H (ed). Vascular Surgery. Massachusetts, USA; Blackwell science inc. 1996; p:1256.

14. Ouvry P: Edema of the legs due to high obstruction of non-vas-cular origin. Soins 1983; 402:11-12.

15. Perkins JM, Magee TR, Galland RB: Phlegmasia caerulea dolens and venous gangrene. Br J Surg 1996;83(1):19-23.

16. Porcellini M, Bracale G, D’armiento FP: Regarding “A spontane-ous rupture of the external iliac vein revealed as a phlegmasia ce-rulea dolens with acute lower limb ischemia: case report and re-view of the literature”. J Vasc Surg 2003;37(1):244-246. 17. Raju S, Owen S Jr, Neglen P: Reversal of abnormal

lymphoscintig-raphy after placement of venous stents for correction of associ-ated venous obstruction. J Vasc Surg 2001;34(5):779-784. 18. Rhee RY, Gloviczki P: Lymphatic disease. In Dean RH, Yao JST,

Brewster DC (eds). Current Diagnosis & Treatment in Vascular Surgery. Connecticut, USA: Appleton & Lange 1995:p:397. 19. Riles TS: Arteriovenous communications and congenital vascular

malformations. In Rutherford RB (ed). Vascular Surgery. Pennsyl-vania, USA; WB Saunders co. 1995; p:1163.

20. Servelle M, Babillot J. Deep vein malformations in the Klippel-Tre-naunay syndrome Phlebologie 1980;33(1):31-36.

21. Tscherne G: Treatment of venous stasis in the lower limbs due to pelvic tumors using aescin. Wien Med Wochenschr 1974; 12;124 (41):603-605.

22. Yamaguchi T, Shimizu Y, Ono N, Unno M, Nishikawa H, Kakuta Y, Terada N, Hattori T, Nakano T: A case of pelvic lipomatosis presenting with edema of the lower extremities. Jpn J Med 1991; 30 (6):559-563.

23. Yuwono HS: Diagnosis and treatment in the management of chro-nic venous insufficiency. Clichro-nical Hemorheology and Microcircu-lation 2000;23:233-237.

Referanslar

Benzer Belgeler

Olgunun; yaklafl›k 10 günlük bir ak- ci¤er kollabs›na neden olan plevral effüzyon sonras› gelifl- mesi, torasentezle tek seansta yaklafl›k 1000 mL’den faz- la

Bulgular: 2.gün VAS ödem skoru ile preoperatif ölçüme göre 2.gün tragus-pogonion arası mesafesinde görülen artış miktarı arasında pozitif yönlü, % 28.2 düzeyinde

Kabakulak tanısı konulan dokuz yaşındaki erkek hastada kabakulağın ender görülen bir komplikasyonu olan presternal ödem sap- tandı.. Hastalığın iyileşmesi ile presternal

Key words: Uterus didelphus, mullerian anomalies Anahtar kelimeler: Uterus didelfis, müllerian anomaliler.. Konjenital müllerian anomaliler toplumda % 3.2’ye ka - dar yükselen

Sonuç olarak; kronik alkol al›m› ile oluflan asetaldehid, do¤rudan ITO hücrelerini aktive ederek kollajen art›- m›na yol açmakta, intestinal endotoksinler ve neo-anti-

This hospital-based study was conducted at Somalia Mogadishu-Turkey Recep Tayyip Erdogan Training and Research Hospital and aimed to evaluate the causes and frequency of

Karakteristik klinik ev- releri d›fl›nda persistan ödem, lupoid/granu - lomatöz rozase, oftalmik rozase, steroid ro- zase, gram negatif rozase, rozase konglo- bata,

Rezolüsyon; Son olarak apse cerrahi olarak drene edilir veya spontan olarak deri veya mukozadan drene olur.. İmmün