• Sonuç bulunamadı

Rozaseli Bir Hastada Persistan Ödem

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rozaseli Bir Hastada Persistan Ödem"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Al›nd›¤› Tarih: 19.07.2001 Kabul Tarihi: 2 4 . 0 5 . 2 0 0 2

Yaz›flma Adresi: Uzm.Dr. Kübra Eren Bozda¤, Mithatpafla Cad. No: 388/7, 35280- Asansör-‹zmir

Rozase özellikle yüzün orta k›sm›nda simet- rik papül, püstül, eritem ve telenjiektazilerle karakterize kronik, inflamatuar bir deri has- tal›¤›d›r. En s›k burun, yanaklar, çene, al›n ve glabellada yerleflir. Karakteristik klinik ev- releri d›fl›nda persistan ödem, lupoid/granu - lomatöz rozase, oftalmik rozase, steroid ro- zase, gram negatif rozase, rozase konglo- bata, rozase fulminans ve pyoderma fasiale gibi tipleri de vard›r1-3.

Olgu

K›rkalt› yafl›nda kad›n hasta yüzündeki flifllik, k›zar›kl›k, yanma hissi ve sivilceler nedeniyle poliklini¤imize baflvurdu. Yak›nmalar› 4 y›ld›r devam eden olgu, fliddetlenme ve düzelme dönemleri tan›ml›yor, ancak yüzündeki fliflli-

¤in iki y›ld›r sürekli oldu¤unu belirtiyordu.

Olguya de¤iflik zamanlarda kontakt derma- tit, anjioödem ve rozase tan›lar›yla de¤iflik sa¤alt›mlar (oral antihistaminik, topikal ste- roidli krem ve topikal metronidazol içeren krem) uygulanm›fl, k›zar›kl›k ve sivilcelerde azalma olmas›na karfl›n, flifllikte de¤ifliklik olmam›flt›.

Olgunun dermatolojik bak›s›nda özellikle al›n, yanaklar ve burun üstünde daha yo¤un olmak üzere tüm yüzde eritem, telenjiektazi- ler, papül ve püstüller, al›n, periorbital bölge ve yanaklarda belirgin, simetrik, gode b›rak- mayan ödem vard› (fiekil 1). Di¤er dermato- lojik ve fizik bulgular› ola¤and›.

Tam kan say›m›, eritrosit sedimentasyon h›z›, total biyokimya testleri normaldi. Yanaktan al›nan deri biopsisinde ola¤an epidermis al- t›nda papiller dermada telenjiektazik damar- lar, perivasküler lenfositik infiltrasyon saptan- d› ve rozase ile uyumlu olarak de¤erlendirildi (fiekil 2). Sistemik doksisiklin (100mg/gün) ile sa¤alt›ma bafllanan hasta izleme al›nd›.

Tart›flma

Rozase birçok klinik tipi olan s›k görülen bir dermatozdur. Genellikle 40-50 yafllar›nda ve kad›nlarda daha s›k görülmektedir1 - 4. Etyolojisi tam bilinmemekle beraber diyet, psikolojik faktörler, ilaçlar, infeksiyonlar, ik- lim, immunolojik faktörler, vazomotor labilite ve gastrointestinal bozukluklar gibi de¤iflik faktörler üzerinde durulmaktad›r1-3.

Rozaseli Bir Hastada Persistan Ödem

Kübra Eren Bozda¤, Ahmet Karaman

‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Dermatoloji Klini¤i

Özet

Rozase tipik olarak yüzün konveks bölümlerini tutan, papül , püstül, eritem ve telenjiektazilerle karakterize kro- nik inflamatuar bir erüpsiyondur. Rozaseye ba¤l› lenfödem rozasenin nadir görülen ve görünümü bozan bir var- yant›d›r. Bu semptom di¤er dermatozlarla kar›flt›r›labilir ve klasik rozase sa¤alt›m›na dirençli olabilir. Persistan ödem geliflen bir rozase olgusunu sunuyoruz.

Anahtar Kelimeler: Rozase, persistan ödem

Bozda¤ KE, Karaman A. Rozaseli bir hastada persistan ödem. TÜRKDERM 2003; 37: 52-53

Summary

Rosacea is a chronic inflammatory eruption typically affecting the convexities of the face and characterized by papules, pustules, erythema and telangiectasia. Rosaceous lymphedema is a rare and disfiguring variant of ro- sacea. This symptom may be confused with other dermatoses and may be refractory to conventional treat- ments for rosacea. Here we present a rosacea patient with persistent edema.

Key Words: Rosacea, persistent edema

Bozda¤ KE, Karaman A. Persistent edema in a patient with rosacea. TÜRKDERM 2003; 37: 52-53

T Ü R K D E R M

Olgu Bildirisi Case Report

52

(2)

Rozasede persistan ödem nadir görülen ve tan›sal zor- lu¤a neden olan bir tiptir1-5. Bafll›ca al›n, glabella, burun ve yanaklarda progresif sert bir ödem bulunur. Efllik eden eritem ve telenjiektazilerin derecesi de¤iflkendir.

Ödem bazen bafllang›ç bulgusu da olabilir6. Kronik der- mal inflamasyonun lenfatik hasara neden olarak progre- sif lenfödemle sonuçlanabilece¤i öne sürülmektedir. Bu al›fl›lmad›k belirti baflka tan›lar konmas›na ve uygun sa-

¤alt›m›n gecikmesine neden olabilir3,6.

Ay›r›c› tan›da anjioödem, erizipel, sistemik lupus erite- matozus, miksödem, superior vena cava obstrüksiyonu ve kontakt dermatit akla gelmelidir4,5. Bizim olgumuz da daha önce kontakt dermatit ve anjioödem tan›lar›yla oral antihistaminik ve topikal steroidli krem sa¤alt›m› al- m›flt›. Ayr›ca benzer flekilde bir ödem akne vulgarisin bir

komplikasyonu olarak da ortaya ç›kabilmekte, kome- donlar›n çok say›da olup, telenjiektazilerin olmamas› ile ay›r›c› tan›ya gidilebilmektedir4,7.

Kronik seyir ve konvansiyonel rozase sa¤alt›m›na di- renç hastal›¤›n karakteristik özelli¤idir4,8. Rozasede kul- lan›lan sistemik antibiyotikler de lenfödemin seyrini et- k i l e m e m e k t e d i r3 , 4. Bu olgularda isotretinoin kullan›m›- n›n yararl› olabilece¤ini bildiren yay›nlar vard›r4,9,10. Kla- sik rozasea sa¤alt›m›na yan›t al›namayan 13 olgu ile yap›lan bir çal›flmada, 2 haftada %50, 8 haftada ise

%95 gerileme sa¤land›¤›, isotretinoinin papülopüstül- ler, nodüller, hemorajik abselerin yan› s›ra inflamatuar plaklar ve fasyal ödemde de belirgin düzelme sa¤lad›-

¤› bildirilmifltir9. S›kl›kla 0.5-1.0 mg/kg dozda kullan›l- mas›na karfl›n, 10 mg/gün kullan›larak yap›lan 18 olgu- luk bir çal›flmada, düflük dozla da istatistiksel olarak anlaml› düzelme sa¤land›¤› bildirilmifltir1 1. Olgumuzda sistemik doksisiklin sa¤alt›m›n›n 3. haftas›nda yap›lan kontrolde papül ve püstüllerde hafif düzelme izlenir- ken, lenfödemde gerileme saptanmad›. Hasta halen iz- lemde olup, doksisiklin sa¤alt›m›n›n üç aya tamamlan- mas›, yeterli yan›t al›namazsa isotretinoin sa¤alt›m›na geçilmesi planland›.

Kaynaklar

1. Plewig G: Rosacea. Dermatology in General Medicine’de. Ed.

Fitzpatrick TB, Eisen AZ, Wolff K, Freedberg IM, Austen KF.

4.bask›. New York, McGraw-Hill,Inc. 1993; 727-735.

2. Braun-Falco O, Plewig G, Wolff HH, Burgdorf WHC: Dermato- logy. 2. Bask›. Berlin. Springer-Verlag, 2000; 1071-1076.

3. Utafl S, Özcan H: Rozase etyolojisi, klini¤i ve tedavisindeki yeni- likler. TÜRKDERM 1998; 32: 195-200.

4. Scerri L, Saihan EM: Persistent swelling in a patient with rosa- cea . Rosacea lymphedema. Arch Dermatol 1995; 131:1071-4.

5. Harvey DT, Fenske NA, Glass LF: Rosaceous lymhedema: a ra- re variant of a common disorder. Cutis 1988; 61: 321-4.

6. Chen DM, Crosby DL: Periorbital edema as an initial presen- tation of rosacea. J Am Acad Dermatol 1997; 37: 346-8.

7. Aydemir EH, Kutlar M: Akne vulgarise ba¤l› fasyal ödem.TÜRK- DERM 1995; 29: 46-47.

8. Hölzle E, Jansen T, Plewig G: Morbihan disease-chronic persis- tent erythema and edema of the face. Hautarzt 1995; 46: 796- 8.

9. Nikolowski J, Plewig G: Oral treatment of rosacea with 13-cis- retinoic acid. Hautarzt 1981; 32: 575-84.

10. Mahrle G, Bauermeister-Jasso K, Enderer K: Roaccutan in acne and rosacea. Z Hautkr 1985; 60: 125-34.

11. Erdo¤an FG, Yurtsever P, Aksoy D, Eskio¤lu F: Efficacy of low- dose isotretinoinin patients with treatment-resistant rosacea.

Arch Dermatol 1998; 134: 884-5.

T Ü R K D E R M

2003; 37: (1)

53 fiekil 2 : Papiller dermada telenjiektazik damarlar ve perivas-

küler lenfositik infiltrasyon (H&E x40).

fiekil 1: Yüzde eritem, papül, püstül, telenjiektaziler ve al›n, periorbital bölge ve yanaklarda simetrik ödem.

Referanslar

Benzer Belgeler

intraalveoler ödem, inflamasyon, fibrin depozisyonu ve diffüz alveoler hasar * Alveol duvarları mumsu hyalin. membran

Ayr›ca farkl› çal›flmalarda rozase tedavisinde.. kullan›lmakta olan metronidazolün ve retinoik asitin etkinli¤i- nin antioksidan özelli¤i üzerinden oldu¤u

Rezolüsyon; Son olarak apse cerrahi olarak drene edilir veya spontan olarak deri veya mukozadan drene olur.. İmmün

Olgunun; yaklafl›k 10 günlük bir ak- ci¤er kollabs›na neden olan plevral effüzyon sonras› gelifl- mesi, torasentezle tek seansta yaklafl›k 1000 mL’den faz- la

Bulgular: 2.gün VAS ödem skoru ile preoperatif ölçüme göre 2.gün tragus-pogonion arası mesafesinde görülen artış miktarı arasında pozitif yönlü, % 28.2 düzeyinde

Hastanemizde rozase tanısıyla takip edilen hastaların dosyaları retrospektif olarak incelenerek yaş, cinsiyet, hastalık süresi, ailede rozase öyküsü, rozase tipi,

Çalışmamızda akne vulgarislilerde DF≥5 hasta sayısı kontrol grubuna göre yüksek olmamakla birlikte alın, sağ yanak, burun ve çene bölgelerinin her- birinde DF≥5

Kabakulak tanısı konulan dokuz yaşındaki erkek hastada kabakulağın ender görülen bir komplikasyonu olan presternal ödem sap- tandı.. Hastalığın iyileşmesi ile presternal