• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Devleti'nde Ham Bakır İşleme Merkezleri Olarak Tokat ve Diyarbakır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı Devleti'nde Ham Bakır İşleme Merkezleri Olarak Tokat ve Diyarbakır"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OSMANLI DEVLET~'NDE HAM BAIUR ~~LEME MERKEZLER~~

OLARAK TOKAT VE D~YARBAKIR

Yrd. Doç. Dr. FAHRETT~N TIZLAK* Giri~:

Kalhane, Osmanl~~ döneminde maden ocaidar~nda ham hale getirilen al-un, gümü~~ ve bak~r madenlerinin safla.~unlarak külçe haline getirildi~i tesis-lere verilen isimdir. Bu türden tesisler, imparatorlu~un sahip oldu~u maden ocaldarm~n yan~nda bulunabildi~i gibi, yak~n~nda bir maden oca~~~ bulun-mayan veya herhangi bir ~ekilde maden üretim faaliyetine sahne olbulun-mayan yerlerde ve ~ehirlerde de bulunabilmekteydi. Burada bahsedilen türden te-sislere sahip olan ba~l~ca Osmanl~~ ~ehirlerinden birisi ve önceliklisi Tokat, di~eri de Diyarbak~r idi. Osmanl~~ döneminde bu iki ~ehirde de, yak~nlar~nda bak~r cevheri ç~kar~lmad~~i halde ham balur~n i~lendi~i ve az önce de i~aret edildi~i üzere kalhane denilen tesisler bulunmakta idi. Ve bu tesisler gelir düzeylerine göre kendi çaplannda birer mukataa durumunda idi. Sözü edi-len tesislerin ham maddesi ise Ergani madeninden sa~lan~yordu'. Dolay~s~yla biz bu çal~~mam~zda sözü edilen iki ~ehirdeki kalhânelerin ne zaman kurul-duklar~ndan ziyade, bu tesislerin Osmanl~lar~n son dönemlerine yak~n za-manlardaki çal~~ma düzenini ele almaya çal~~aca~~z. Bu noktadan hareketle ilk önce ele alacak oldu~umuz tesis, Tokat' ta çok eskilerden beri mevcut ol-du~u anla~~lan kalhanedir. Ancak, burada hemen belirtelim ki, biz, Tokat'ta veya Diyarbak~r'da mevcut olan ve say~lar~~ zaman zaman de~i~en ham bak~r i~leme tesislerini genelde sanki buralarda bir tane tesis varm~~~ gibi tekil ola-rak ele alaca~~z. Çünkü kaynaklarda da buna benzer bir yakla~~m tarz~n~n sözkonusu oldu~unu ve bunlar~n, az önce i~aret etti~imiz gibi Tokat Kalhanesi veya Diyarbak~r Kalhanesi ~eklinde ele al~nm~~~ oldu~unu görüyo-ruz. Bunda birde, ad~~ geçen ~ehirlerin her birinde bulunan bu tesislerin ile-ride de görülece~i üzere müstakil birer mukataaya konu olmalar~~ ve dolay~-s~yla bu ~ekilde tekil olarak zikredilmelerinin de etkisi olmu~tur.

Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur E~itim Fakültesi - BURDUR.

1 Ancak, XIX. yüzy~l~n ilk y~llar~na ait bat~l~~ bir seyahatnamede bu konu ile ilgili olarak verilen bilgilerde Tokat'a bak~r temin edilen maden olarak, buraya sekiz saat mesafede bulunan Keban madeninin ismi zilu-edilmistir. Bkz, James Morier, Afourney through Persia, Armenia

and Asia Minor to Constantinople in the years 1808 and 1809, London, 1812, s. 344. Burada

büyük bir hata sözkonusudur ki, ayn~~ seyahatnamede yer alan bir haritada da Ergani madeninin ismine yer bile verihneyisi ilginçtir. Bu konuda bkz., a.g.e., s. 345.

(2)

644 FAHRETTIN TIZLAK 1 - Tokat Kalhânesi:

Tokat'ta mevcut olan kalhâneyi ele almaya ba~lamadan önce, ad~~ geçen ~ehirde böyle bir tesisin kurulmas~ nda etkili oldu~unu dü~ündü~ümüz ma-dencilik kültürünün geçmi~ine az da olsa de~inmekte yarar vard~r.

a - Tokat'ta Bak~r Madencili~inin Tarihçesi:

Her ne kadar Osmanl~~ döneminde ve özellikle bu devletin son zamanla-r~nda Tokat'ta maden üretim faaliyeti söz konusu de~il ise de2, milattan ön-ceki devrilerden yak~n tarihi devirlere kadar bu yörenin madencilik etkinlik-leri aç~s~ndan önemini korumu§ oldu~u bilinen bir gerçektir'. Bu cümleden olarak, Tokat yöresinde, Artova ilçesi Karaoluk köyü A~açl~~ mevkiinde, Amus ilçesi Bak~ml~~ köyünde, yine ayn~~ ilçenin Gevrek köyü K~z~lp~nar ve Gevrek mevkileriyle, Erbaa ilçesi Kozlu buca~~~ Gümü~lük mevkiinde bak~r madeni üretimi yap~lm~~~ oldu~u bilinmektedir4. Ancak hemen belirtelim ki, sözko-nusu yerlerde üretilen bak~r madeninin i~lendi~i tesisler ile bu i~lemlere ait buluntulara henüz rastlanmam~~t~r. Bu da bize, belirtilen yerlerde üretilen madenlerin ticaret yolu ile eski ad~~ "Comona Pontica" olan antik Tokat ken-tindeki izabehanelere getirilerek i~lenmi~~ oldu~unu göstermektedir ki, bu ~ehirde tunç ça~~na ait bir merkez olan Horoztepe ile Ma~at'~ n varl~~~, Tokat'~n bu aç~dan sahip oldu~u önemi kan~tlar durumdad~r5. Yine ayn~~ ~e-hirde ilkça~larda Kaldelilerin de bak~r i~leme tesislerinin mevcut oldu~u bi-linmektedir6. Ancak, bu yörede yürütülen madencilik faaliyetlerinin daha sonraki tarihi devirlere ait bilgilerine bugün pek fazla sahip de~iliz. Bu du-rum, ilkça~lardan Osmanl~~ dönemine kadar olan devirler için de geçerlidir ve bu dönemlere ait bilgilerimiz yok denecek kadar azd~r. Öyle ki, bu husus Osmanl~~ dönemi için de bir ölçüde sözkonusudur. Çünkü, ad~geçen ~ehirde Osmanl~~ dönemindeki balurc~l~k faaliyetleri ile ilgili bilgilerimiz, ancak XVI. yüzy~l~n sonlar~na kadar inebilmektedir7. XVIII. yüzy~l~n ilk yar~s~na do~ru

2 Helmuth von Moltke, Türkiye Mektuplar~, çev., Nurullah Örs, ~stanbul, 1969, s. 147. 3 Ergun Kaptan, "Türkiye Madencilik Tarihi ~çinde Tokat Bölgesinin Yeri ve önemi", MTA

Haberleri, S. 4, Eylül 1989, s. 16-17.

4 E. Kaptan, Türkiye Madencilik Tarihi ve Kalay~n Kökeni Hakk~nda Kahramanmara~,

Tokat, Ordu, Kastamonu ve Çorum Bölgelerindeki Eski Curuf Depolar~nda Yap~lan Genel Bir Ara~t~rma, MTA Rapor- Deneme, nu. 5546 (bas~lmam~~), Ankara, 1976, s. 21, 44.

5 E. Kaptan, a.g.r., s. 42-45. H. Moltke, a.g.e., s. 147.

7 Ba~bakanl~k Ar~ivi, Cevdet Darphane ve Meskukat (CDM), 1418. Bu durumda bir ara~t~rmada, Tokat'ta kalhâne mukataas~~ kay~tlar~n~n ancak XVII. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda ortaya

(3)

OSMANL~~ DEVLET~'NDE HAM BAK~R I~LEME MERKEZLER~~ 645 ise bu konudaki bilgilerimiz fazlala~maya ba~lamaktad~r. Çünkü, sözkonusu yüzy~l~n ilk ba~lar~nda Tokat'ta özellikle bak~r i~leme alan~nda büyük geli~-meler olmu~~ ve bat~l~~ bir seyyah~n verdi~i bilgilere göre Kastamonu ve Gümü~hane madenlerinden buraya getirilen ham bak~rdan gündelik kulla-n~m e~yalar~n üretimi yap~l~r ve imparatorlu~un de~i~ik yerlerine da~~t~l~r olmu~turs. Dolay~s~yla Tokat'~n burada bahsedilen bu özelli~i ile ilk ça~lara ait az önce i~aret edilen özelli~i aras~nda bir benzerli~in var oldu~u görül-mektedir. Çünkü her iki dönemde de Tokat'ta bak~r üretimi gerçekle~tiril-medi~i halde, özellikle bak~ra yönelik maden i~lemecilik sektörünün mevcu-diyeti dikkati çekmektedir. Bu da bize, ilkça~larda Tokat'ta mevcut olan ma-dencilik kültürünün, tarih boyunca çe~itli toplumlarca birbirine aktarma yolu ile devaml~l~k kazand~~~~ fikrini vermektedir.

Tokat'ta bak~r e~ya üretimi ile bu sanayie malzeme sa~layan kalhâne, XVIII. yüzy~l~n takip eden dönemlerinde daha büyük bir h~zla geli~ir. Bu ge-li~mede, Ergani madeninde üretilmekte olan ham bak~nn tam olarak tasfiye edilebilmesi için Tokat'ta bulunan kalhâneye gönderilmesine dair, ayn~~ yüz-y~l~n ortalar~nda verilmi~~ olan karar büyük rol oynam~~urg. Nitekim H. 1196

(M. 1781-82) tarihli mahalli bir kay~tta Ergani madeni ürünü olan ham

bak~-r~n i~lenmek üzere Tokat'a gönderilmesinin "lâ-büdd" yani gerekli oldu~un-dan bahsedilmektedirw. Burada bahsedilen geli~me o kadar h~zl~~ boyutlarda olmu~tur ki, devlet, Kastamonu'da mevcut olan kalhânenin faaliyetlerinin Tokat bak~n ~~ taraf~ndan tehdit edilmesi üzerine, Tokat'ta üretilen bak~r~n Kastamonu civar~nda sat~lmas~n~~ 1783 y~l~nda yasaklamak zorunda kalm~~-t~r".

Böyle olunca ortaya ~öyle bir durum ç~kmaktad~r: XVIII. yüzy~l~n sonla-r~ndan itibaren Tokat'ta bak~rc~l~k ba~l~~ ba~~na bir sektör haline gelmi~tir. Her~eyden önce, asl~nda Ergani madeninden getirilerek burada i~lenip saf ç~ km~~~ oldu~una dair verilen bilgiler geçersiz kalmaktad~r. Bu konudaki hüküm için bkz., Mehmet Genç, "17.-19. Yüzy~llarda Sanayi ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat", MrT Fen-Edb. Fak.

Türklük Ara~t~rmalar~~ De~gisi, S. 3, ~stanbul, 1988, s. 51.

8 M. Genç, a.g.m., s. 50.

9 M. Genç, a.g.m., s. 51. Bu karar~n Ergani madeninde bak~r üretimine geçi~~ y~l~~ olan 1776 tarihinde verilmi~~ oldu~unu dü~ünüyoruz.

1() Hasan Yüksel, Hicri 1190 (M. 1776)-Hicri 1209 (M. 1784) Tarihli Keban ~er'iyye

Sicilinin Transkripsiyon ye Deterlendirilmesi, AÜSBE, Bas~lmam~~~ Yüksek Lisans Tezi, Ankara,

1987, s. 138.

(4)

646 FAHRETTIN TIZLAK

hale getirilen balura "Tokat Bak~n" denilmeye ba~lanm~~t~r". Dolay~s~yla, ham bak~r~n tasfiyesi, i~lenmesi ve i~lenen bak~rdan çe~itli e~ya üretimi ve bunun ticaretinin yap~lmas~~ bir yana, Ergani'den Tokat'a ham bak~r nakli de ba~l~~ ba~~na bir sektör haline gelmi~tir ki, mesela 1809 y~l~nda bu i~~ için 5-6000 civar~nda deve kullan~lm~~t~r". Yine, 1824 y~l~nda da bu maksada yöne-lik olarak 4000 devenin kullan~lm~~~ oldu~unu biliyoruz". Ham bak~r nakli için ihtiyaç duyulan develer ise eskiden beri Bozok sanca~~~ dahilinde mes-kun olan Pehlivanl~~ a~iretinden temin edilegelmekteydi. Ancak 1825 y~l~n-dan sonra yine ayn~~ yörede ya~amakta olan Yeniil a~ireti mensuplar~n~n deve-leri bu i~~ için kullan~lmaya ba~lanm~~ur".

Tokat'ta bak~rc~l~~~n XVIII. yüzy~l~n ikinci yar~s~ndan itibaren çok önemli bir sektör haline geldi~inin bir ba~ka göstergesi de, bu ~ehirde bulu-nan ham bak~r i~leme tesisinin yani kalhânenin devlet nazar~nda büyük bir önem arzetmeye ba~lamas~d~r. Çünkü 1790 y~l~nda, Anadolu'da Tokat d~~~n-daki yerlerde bulunan bütün kalhânelerin y~kt~rilm~~~ oldu~u bilinen bir ger-çektir". Y~ne, bu tarihten çok k~sa bir süre sonra 1792 y~l~nda Ergani made-ninde üretilecek olan ham bak~r~n ancak Tokat'ta i~lenebilece~ine dair bir hüküm yay~nlanm~~t~r'''. Bunlar da aç~kça göstermektedir ki, devlet, Tokat kalhânesine özel bir itina ve dikkat göstermektedir ve bunun için gerekenleri yapmaktad~r. Tokat'ta bulunan kalhâne ve dolay~s~yla bu ~ehirdeki bak~rc~l~k sektörünün önemi konusunda bir de ~unu söyleyebiliriz: Ayn~~ dönemlerde Tokat'ta bak~rc~l~kla ilgilenen esnaf~n devlete ödemekte oldu~u vergi miktar~, ~ehirde bulunan di~er esnaf guruplar~n~n vermekte oldu~u vergi miktar~~ ile e~de~erde idi". Ki, sözkonusu dönemde Tokat'ta bak~rc~l~k ile u~ra~an esnaf~n çal~~t~~~~ dükkan say~s~~ da 300'dü". Bu, o günün ~artlar~nda küçümsenmeyecek bir rakamd~r. Di~er yandan, XIX. yüzy~l~n ilk yar~s~nda Tokat kalhânesinde 1000'e yak~n i~çi çal~~t~r~lmakta ve y~lda 5000 ton çam kömürü kullan~larak 1000 ton civar~nda saf bak~r üretimi gerçekle~tirilmekte

12 David Urquhart, Turkey and üs Resources, London, 1833, s. 177; Charles ~ssawi, The

Economic History of Turkey 1800-1914, London, 1980, s. 282.

13 CDM 1280.

14 Ba~bakanl~k Ar~ivi, Hatt-~~ Hil~nâyf~n (HH), Belge nu. 39713.

13 CDM 350; Bu konuda ayr~ca bkz, Fahrettin T~zlak, Keban Ergani Yöresinde Madencilik

(1780-1850), FÜSBE, Doktora Tezi (TTK'da basluda), Elaz~~, 1991, s. 271.

16 CMD 2292.

17 Ba~bakanl~k Ar~ivi, Mühimme Defterleri (MÜH), Defter nu. 200, belge nu. 3.

18 M. Genç, a.g.m., s. 53.

(5)

OSMANL~~ DEVLET~'NDE HAM BA1UR I~LEME MERKEZLERI 647 idi20. Fakat, az sonra da üzerinde durulaca~~~ üzere, takip edilen teknolojinin gerili~i ve Ergani madenindeki üretim miktar~n~n dü~ü~ü gibi sebeplerden dolay~~ Tokat'ta mevcut olan kalhânenin durumunun bir aral~ k kötüle~mi~~ oldu~u bilinmektedir. Nitekim, XIX. yüzy~l~n sonlar~ na do~ru Tokat hak-k~ nda bilgi veren bir bat~l~~ gezgin de art~k Tokat'ta eskisi gibi Ergani madeni ürünü olan ham bak~r~n i~lenmez oldu~undan bahisle, Tokat çevresinde bulunan bak~r—demir kar~~~m~~ sülfür ve kalko- pirit madenlerinin i~lenmeye ba~land~~~na i~aret etmektedir". Tabii ki bu durum, kalhâne için olumsuz sonuçlar~n do~mas~na sebep olacakt~r.

b - Tokat Kalhânesinin Yönetimi ve ~sleyisi:

Tokat'ta Temmuz 1786ya kadar iki adet mili kalhâne mevcuttu ve bun-lardan birisi ad~~ geçen ~ehirde var olan mevlevihâne me~ihat~na ve dolay~-s~yla burada bulunan fukaralara, di~eri de, Tokat voyvodalar~na "me~rtit" idi. Ve yine öteden beri her y~l bunlar~n mutasarr~f~~ olan ki~ilere zemin icaresi verilegelmekteydi22. Ki, miri kalhânelerden birisinin Tokat voyvodal~~~~ muk-taas~na dahil olmas~~ hususu o ana kadar ikiyüz senedir uygulanagelmekte olan bir durumdu23. Sözkonusu mukataaya konu olan bu kilhâne, "Kalhâne-i

nühas mukata'am" olarak adland~r~lmaktayd~". Ancak, daha sonraki y~llarda

Tokat ta kalhâne say~s~n~n artarak dörde ç~km~~~ oldu~unu görüyoruz. Sonra-dan ilave edilen iki kalhânenin geliri ise, Medine-i Münevvere fukaralarma tahsis edilmi~~ durumda idi25.

Tokat ta mevcut kalhânelerin idarecisi olarak kar~~m~za Tanzimata kadar naz~ rlar ç~ kmaktad~ r20. Naz~rlar~n atamas~, 1828 y~l~na kadar, Keban ve Ergani madenlerinin bile~iminden olu~an Ma'adin-i Hilmâyün Emânetini uhdesine alm~~~ olan maden eminlerince yap~lmaktayd~". Böyle olunca, söz-konusu tarihe kadar Tokat ta bulunan kalhâne mukataas~n~n da ad~~ geçen eminlere ihale ve tefviz edilmesi gerçe~i ortaya ç~kmaktad~r. Nitekim, belirti-len tarihten itibaren bu mukataan~n yönetiminin Darphaneye b~ rak~lm~~~ ol-

20 M. Genç, a.g.m., s. 53.

21 Vita! Cuinet, La Turquie d'As~e Geograph~e Adm~mstrative Statist~que, descriptive et ~-aisonee de Chaque ProWce de L'Asie Mineure, I, Paris, 1892, s. 716.

22 CDM 2193. 23 CDM 1418.

24 Ba~bakanl~ k Ar~ivi, Cevdet Maliye (C Mal), belge nu. 18266. 25 CDM 1418.

26 HH 27873.

(6)

648 FAHRETT~N TIZLAK

du~u ve buraya ad~~ geçen kurum naz~rlan taraf~ndan idareci atamas~n~n ya-p~lmaya ba~lanm~~~ oldu~u bilinmektedir. Yine, ayn~~ tarihte, Ergani madeni-nin de idarecisi durumunda olan Ma'adin-i Hümâye~n eminlerimadeni-nin Tokat'a teslim ettikleri bak~r miktanna ait senetleri do~rudan Darphaneye gönder-mekle yükümlü tutulduklan da bilinmektedir. Fakat, Tanzimat döneminde ülke genelinde giri~ilen idari düzenlemeler do~rultusunda kalhânelerin

ba-~~na idareci olarak müdürlerin atanmaya ba~land~~~n~~ görüyoruz. Ancak,

yine Tanzimat döneminde Ekim 1846'dan itibaren kalhâne idaresi ile Tokat kaza müdürlü~ünün birle~tirilmi~~ oldu~u dikkat çekmektedir". Böylece Tokat'ta mevcut kalhâne, voyvodan~n yerini tutacak olan kaza müdürünün idaresine verilmi~~ oluyordu. Bununla birlikte, bu uygulaman~n pek uzun ömiirlü olmad~~~n~~ görüyoruz. Çünkü, Nisan 1850'de yeniden eski uygula-maya dönülmü~~ ve kalhânenin ayr~ca idare ettirilmesi yoluna gidilmi~tir31.

c - Erganieden Tokat'a Gönderilen Ham Bak~ra Tokat'ta Cereyan Eden i~lemler:

Ergani madeninde üretilen ham bak~r, hums-~~ miri pay~~ ayr~ld~ktan sonra üretimi gerçekle~tiren madencilerden miii fiyat üzerinden sat~n al~-n~rd~. Ki, 1793 y~l~na kadar Ergani madeninde üretilen ham bak~nn tama-m~n~n devlet taraf~ndan sat~n al~nmas~~ kural~mn geçerli oldu~unu biliyo-ruz". E~er miii için fazla bak~ra ihtiyaç duyulmad~~~~ merkezi yönetimce daha önceden belirtilmi~~ ve madende bol miktarda üretim gerçekle~tirilmi~~ ise veya ortaya ç~kan ihtiyaçlara göre devlet taraf~ndan piyasaya ham bak~r sa-t~~~na izin verilmi~~ ise, sat~n alma i~leminden vazgeçilebilirdi. Ama her halü-karda hums-~~ miri pay~~ d~~~ndaki ham bak~nn 1/3'nin devletçe sat~n al~nmas~~ ötedenberi uygulanagelen bir kurald~. Miri için maden eminleri taraf~ndan sat~n al~nan ham bak~r, tabh edilmek üzere maden idaresi taraf~ndan Tokat'a nakledilirdi". Tokat'a getirilen ham bak~r, yukar~da da de~inildi~i üzere üretimin hums-~~ miii pay~~ ile gerek 1/3 ve gerekse duruma göre di~er geri kalan k~sm~n~n sat~n al~nmas~ndan olu~an ham bak~rdan meydana geliyordu. Ergani'den develerle Tokat'a nakliye ücreti maden eminlerince verilerek

28 HH 27774.

29 M/ 58151; Takvim-i Vekayi, sene 1261, defa, 283.

3° Baabakanhk Arsivi, irkle Meclis-i Vaki (fr. Mec. Val), belge nu. 1640; ~râcle Dahiliye (~r. Dah.) belge nu. 7052.

81 ir. Mec. Vat, 5171. 82 MÜ' I, 200/3. 83 CDM 1786.

(7)

OSMANLI DEVLET~'NDE HAM BA1UR ~~LEME MERKEZLERI 649 nakledilen ham bak~r~n bu ~ehirde teslim al~nmas~~ ile ilgili olarak "nühas emini" veya "nühas muhaf~z~" diye isimlendirilen34 hususi bir görevli bulun-maktayd135. Onlar~n görevi, sadece ham bak~n teslim almaktan ibaret de~ildi. Bunun yan~ nda onlar, kalhânelerde tabhedilen bak~ r~~ muhafaza ederek Dersaadete göndermek veya bu i~e nezaret etmekle de mükelleftirler". Nühas eminlerinin teslim ald~klar~~ ham bak~r ise, ücreti maden eminlerince ödenmek üzere Tokat' ta bulunan kalhânelerde tabh ettirilmekteydi".

Kâlhâneleri i~leten müte~ebbislerin ihtiyaç duyduklar~~ sermaye, genel-likle ~ehirde bulunan sarraflardan temin edilmekte idi38. Bu durum ayn~slyla ham bak~r~n üretildi~i maden ocaklar~~ için de geçerli idi.

Bu arada, ham bak~r~n Tokat'ta tabhiyesi esnas~nda ihtiyaç duyulan kata-lizör madde olan mürdesengin (kur~un-oksit) de, ele al~nan dönem içeri-sinde Keban madeninden sa~land~~~n~~ belirtelim39.

Ham bak~r~n i~lenerek saf hale getirildi~i i~lemlerin yap~ld~~~~ vakit, y~l~n genelde k~~~ aylar~~ d~~~ndaki zamanlanyd~. Çünkü k~~~n yap~lan tabhiye i~lem-lerinde maliyet iki kat~na ula~~yordu40. Bundan dolay~~ k~~~ aylar~~ d~~~ndaki va-kitlerde tabhiye i~lemi yap~lmakla, en az~ndan enerji kayb~n~n önlenmesi ve dolay~s~yla maliyetin en aza indirilmesi dü~ünülmü~~ olmal~d~r.

Tokat ta saf hale getirilen bak~ m da 1/5'i, miri pay olarak ayr~l~r, geri kalan~n~n 1/3'ü devlet için, 2/3'si ise piyasaya tahsis edilirdin. Ancak, Ergani madeninde oldu~u gibi, burada i~lenen saf bak~r konusunda da devlet, ge-rekli gördü~ü takdirde piyasaya bak~ r sat~~~n~~ tamam~yla yasaklayabilmek-teydi. Mesela 1809 y~l~ nda böyle bir durumun sözkonusu oldu~unu biliyo-ruz42. Ayn~~ ~ekilde, 1828-29'larda da bak~r üretiminin dü~mesi ve buna ba~l~~ olarak devlet ihtiyac~n~n giderilmesinde kar~~la~~lan güçlüklerden dolay~~ Tokat' ta piyasaya her ne suretle olursa olsun bak~r sat~~~n~n yasaklanm~~~ ol-

34 CDM 558.

33 CDM 552.

36 CDM 2292.

37 CDM 1786. Tabhiye ücreti, nakliye ve di~er ücretlerle birlikte defter edilir ve maden eminlerince madende ne kadar bak~r üretildi~ini ve e~er piyasaya sat~~~ sözkonusu olmu~~ ise, bunun miktar~n~~ da ihtiva eden defter ile birlikte Darphaneye gönderilirdi.

38 CDM 1559.

39 CDM 332.

40 CDM 3052.

41 CDM 2292. 42 CDM 2465.

(8)

650 FAHRETTIN TIZLAK

du~u ve bu konuda yeni bir düzenlemeye gidilmi~~ oldu~u görülmektedir43. Buna göre, gerek Ma'adin-i Hümâyi'~n emini ve gerekse kalhâne naz~r~~ tara-f~ndan piyasaya bir habbe de olsa saf bak~r sat~~~~ yasaldanm~~ur. Yine bu dü-zenlemeye göre, ihtiyaç sahipleri ancak, miri ihtiyaç fazlas~~ oldu~u takdirde bak~r ihtiyaçlar~n~~ bizzat Dersaadete giderek Darphaneden giderilebilecek-lerdir. Bu düzenlemede devletin, alm~~~ oldu~u tedbiri biraz olsun yumu~ata-bilmek amac~na yönelik olarak ortaya koydu~unu dü~ündü~ümüz bir tebdir daha vard~r ki, o da, ihtiyaç sahiplerinin "kavi" bir sarraf~~ kefil göstermek ~ar-t~yla takside bak~r sat~n alabileceklerine dair yap~lan aç~klamad~r. Osmanl~~ Devletinde piyasaya bak~r sat~~~n~n zaman zaman yasaklanmas~~ konusunda bir de ~u hususu göz önünde bulundurmak gerekmektedir: Bak~r, biraz sonra da üzerinde durulaca~~~ üzere Osmanl~~ Devletinde stratejik öneme sa-hip bir madendir. Çünkü, yabanc~~ devletler zaman zaman Osmanl~~ ülkesinde üretilen bak~rlar~~ çe~itli yollarla sat~n alarak harp aleti yap~m~nda kul-lanabilmektedirler. Bu ise, devletin ihtiyaç duydu~u bak~n zaman~nda ve ye-teri miktarda temin edememesi veya piyasadan zaml~~ fiyattan bak~r sat~n al-mas~~ gibi durumlara sebep olabilmektedir. Bundan dolay~~ devlet, bak~r~~ ta-mamiyle kendisinin sat~n almas~~ yoluna gitmekteydi44. Bizim burada üze-rinde durdu~umuz husus, 1793 tarihli bir kay~tta yer almaktad~r. Sözkonusu kay~da göre, belirtilen tarihte devlet, bütün ülke genelinde oldu~u gibi, Ergani madeni ürünü olan bak~r~n da bundan böyle piyasaya sat~~~na izin ve-rilmemesi yolunda bir karar alm~~t~r. Bu durumda, yukar~da bahsetmi~~ oldu-~umuz düzenlemeler, belirtilen tarihte verilen karar~n tekidinden ba~ka bir anlam ta~~mamaktad~r ve dolay~s~yla, Osmanl~~ Devletinde genel olarak, bak~-r~n piyasaya sat~~~n~n üretildi~i yerlerde yasak olmas~~ ve ihtiyaç sahiplerine bizzat devlet eliyle sat~lmas~~ gibi bir durum ile kar~~la~~lmaktachr.

Tokat kalhânesinde saf hale getirilen bak~r, ilgililerce merkezi yönetim taraf~ndan belirlenen esaslar ve güzergahlar üzerinden Dersaadete ula~ur~-l~rd~. Bu i~lemde 1795 y~l~na kadar Tokat-~znikmid iskelesi güzergah~~ kulla-n~lm~~ur45. Ancak, sözkonusu tarihten itibaren bu yolun de~i~mi~~ oldu~unu ve bak~r~n, kara yolu ile ilkönce Samsun'a, oradan da deniz yolu ile Dersaadete ula~t~r~lmas~~ yoluna gidilmeye ba~land~~~n~~ görüyoruz. Tokat'tan Samsun'a kadar olan nakliye i~leminde genellikle, Canik ve Amasya sancak-

43 HH 27774. 44 CDM 2617, 3281. 43 CDM 2292.

(9)

OSMANLI DEVLET~'NDE HAM BAIUR ~~LEM,E MERKEZLERI 651 lar~~ dahilinde bulunan baz~~ kazalardan sa~lanan nakil hayvanlar~~ ve vas~talar' kullan~lmakta idi". Ki, Tokat-Amasya aras~ndaki nakliye i~leminde Ezinepazar~~ kazas~~ ve buran~n nakil vas~talar~~ yetmedi~i takdirde de, Artova kazas~~ dahilinde bulunan nakil vas~talanndan istifade edilmekteydi. Amasya-Samsun aras~ndaki nakil i~leminde ise, Kavak kazas~ndan temin edilen nakil vas~talar~~ kullan~lmakta idi.47. Bütün bu i~lemlerde nakliye ücreti de, kalhâne idaresi taraf~ndan hak sahiplerine ödeniyordu. Bu ~ekilde Samsun liman~na ula~t~r~lan bak~r, burada ba~ka bir görevliye teslim edilir48 ve oradan da kira-lanan gemilerle hususi görevliler taraf~ndan Dersaadete götürülürdü49.

Dersadete ula~t~r~lan bak~r~n ba~l~ca kullan~m alan~n~n devlet sektörü oldu~u görülmektedir. Ki, bunlar~n ba~~nda Darphane ve Tophane gelmek-teydi50. Bunun yan~nda bak~nn kullan~ld~~~~ bir di~er önemli alan daha vard~~ ki, o da, Tersane idi. Bak~r, burada, donanmada bulunan kalyonlann kapla-mas~nda kullan~lan levhalar~n üretiminde kullan~lmaktayd~". Gerek tersa-nede belirtilen alanda kullan~lmas~ndan ve gerekse tophatersa-nede, dökülen top ve humbaralar~n yap~m~yla çe~idi silah ve aletlerin yap~m~nda kullan~lmas~~ gibi nedenlerden dolay~~ bak~r, ele ald~~~m~z dönemde "mühimmât-~~ cihâdi-yeden"di veya "umûr-~~ cihâd"a laz~m olan bir madde olarak büyük bir öneme sahipti52.

d - Tokat Kall~ânesinde Yap~lan Yenililder:

Tokat'taki kalhânelerde bak~m~~ i~leme ücretinin oldukça yüksek oldu~u ve bunun zamanla daha da fazlala~t~~~~ bilinmektedir. Çünkü, 1817-18 y~lla-r~nda Osmanl~~ ülkesinde bir batman ham bak~r 10 kuru~a rafine edilirken53, 1837'de bu rakam 12 pounda ç~km~~t~r. Ayn~~ y~l Avusturya'da bu alanda ge-çerli olan fiyat ise 3 pounddu54. Bu durumda Osmanl~~ Devleti'ndeki ham ba-k~r~n tasfiye i~lemindeki maliyetin Avusturya'ya göre dört kat daha fazla ol-du~u aç~kça ortaya ç~kmaktad~r. Bunun da yegane sebebi, kalhânelerde kul-lan~lan teknolojinin oldukça geri olmas~~ idi. Bu durum kendisini tabhiye i~-

46 CDM 263, 3022.

47 Halis Turgut Cinlio~lu, Osma~~hlar Zaman~nda Tokat, IV. K~s~m, Tokat, 1973, s. 26-27. 48 CDM 3052.

49 CDM 867, 2052, 2328.

50 CDM 59, 1377, 2528, 2949, 3206, 3281. 51 CDM 1280.

52 HH 27774.

53 Ba~bakanl~k Ar~ivi, Ba~muhasebe Defterleri (DB$M), 8528. 54 C. ~ssawi, a.g.e, s, 284.

(10)

652 FAHRETTIN TIZLAK

leminde kullan~lan yöntemlerin ve makinalar~n geri olmas~yla gösteriyordu55. Nitekim, XIX. yüzy~l~n ilk yar~s~nda bir vesile ile Osmanl~~ ülkesinde bulunan Moltke'nin bu konuda vermi~~ oldu~u bilgiler de bu dü~üncemizi do~rular niteliktedir. Çünkü O, Tokat'taki kall~âneleri tasvir ederken bu tesisleri, sefil tahta barakalar ve bunlar~n içerisinde elunekçi fir~n~~ gibi iki s~ra küçük kâl f~-r~n~~ olarak tarif etmi~tir. Yine O, bu fir~nlar~n, insanlar~n çektikleri körükler vas~tas~~ ile çal~~ur~ld~~~ndan ve buralarda yak~t olarak da odun kömürünün kullan~lmakta oldu~undan bahsetmektedir. O, Tokat kalhânelerinin

belirtmeye, sözkonusu tesislerde, ~ehrin ortas~ndan akmakta olan akar-sudan bir türlü faydalan~lmad~~~n~~ da ekleyerek devam etmektedir56. Nitekim, ayn~~ y~llarda, biraz sonra belirtilecek olan sebeplerden dolay~~ Avrupa'dan özellikle bu i~~ için getirilen maden mühendisi Polini de, rafine i~lemi esnas~nda, fazla maliyete sebep olan di~er faktörlerin yan~nda, kullan~-lan teknolojinin gerili~ine özellikle i~aret ederek, bunun da ürün kayb~na sebep oldu~una de~inmi~tir57. Bütün bu hususlar ise, Polini'nin de belirtti~i gibi tabhiye i~lemleri esnas~nda ürünün bir k~sm~n~n kaybolmas~~ sonucunu do~uruyordu. Bu da, ekonomik anlamda bir kay~ptan ba~ka bir anlama gelmiyordu ki, XIX. yüzy~l~n ilk yar~s~n~n sonlar~na do~ru ürün miktar~~ azal-maya yüz tutan Ergani madeninden58 türlü güçlüklerle elde edilen ve Tokat'a getirilen ürünün bir k~s~m~n~n burada kaybedilmesi, üzerinde önemle durulmas~~ gereken bir husustu. Nitekim Osmanl~~ merkezi yönetimi de bu durumun fark~na varm~~~ olmal~~ ki, ayn~~ dönemlerde gerek ülke gene-linde ve gerekse Ergani ve Tokat'ta maden üretim faaliyetlerini ileri düzey-lere ç~karabilmek için bir dizi giri~imler ba~latm~~ur. Bu arada hemen belir-telim ki, daha II. Mahmut zaman~nda devlet, ordunun ve sanayinin ihtiyaçla-r~n~~ kar~~layabilmek için kendi eliyle fabrika kurma faaliyetlerine ba~lam~~t~. Bu faaliyetlerin Tanzimat döneminde de devam ettirilmi~~ oldu~u ve yine bu do~rultuda gerekli olan makina ve teçhizat ile kalifiye elemanlar~n Avrupa'dan getirtilmi~~ oldu~u bilinmektedir59. Bunda da, sanayi aç~s~ndan Avrupa ülkeleri ile Osmanl~n~n aras~ndaki mesafenin kapaulabilece~i dü-~üncesi etkili olmu~tur. ~~te bu do~rultuda Anadolu'da yer alan madenler ve bu arada tabii olarak Ergani madeni ve bu madenin ürününün i~lendi~i ba~-

C. issawi, a.g.e., s. 284.

56 H. von Moltke, a.g.e., s. 147. 57 C. ~ssawi, a.g.e., s. 285. 58 F. T~zlak, a.g.t., s. 212-213.

59 Rifat Önsoy, Tanzimat Dönemi Osmanl~~ Sanayii ve Sanayile~me Politikas~, Türkiye ~~~

(11)

OSMANLI DEVLET~'NDE HAM BAKIR ~$LEME MERKEZLER~~ 653 uca tesis olan Tokat kalhânesine de el at~larak, bunlar~n durumlar~~ ile ve iyi-le~tirilebilmesiyle ilgilenecek teknik elemanlar~n Avrupa'dan getirilmesine ba~lanm~~t~r. Nitekim, H. 1255 (M. 1838-39) tarihli bir kay~ttan anla~~ld~~~na göre, bu maksada yönelik olarak Avusturya'dan bir maden mühendisi getiri-lerek ilk etapta Ma'adin-i Hümâyûn taraf~na gönderilmi~~ ve bu ki~iye, Ergani madenindeki bak~r üretim durumunu ve bu madenden elde edilen cevher-lerin i~lendi~i Tokat kalhânesini incelemek görevi verilmi~tir60. Avusturyal~~ mühendis, bundan bir y~l sonra, incelemelerini tamamlayarak Dersaadete geri dönmü~~ ve yapm~~~ oldu~u gözlemlerin sonucunda ula~m~~~ oldu~u tes-piderini ve bu alanlarda yap~lmas~n~~ gerekli gördü~ü bir tak~m yenilikleri ih-tiva eden raporunu Darphane naz~r~na sunmu~tur. Raporunun Tokat'la ilgili k~sm~nda O, o ana kadar ham bak~r~n safla~t~rma i~lemlerinin ve bu i~lemle-rin yap~ld~~~~ kalhânelei~lemle-rin usulüne uygun olmad~~~ndan, dolay~s~yla da i~lem-ler esnas~nda bol miktarda ürün kayb~n~n oldu~undan bahsetmektedir. Avusturyal~~ mühendise göre ayr~ca, tabhiye i~lemleri esnas~nda gereksiz yere baz~~ harcamalar da yap~lmaktad~r, yani, bu tesislerde az üretime kar~~l~k yük-sek maliyet sözkonusudur. Bütün bu nedenlerden dolay~~ Avusturyal~~ mü-hendis, Tokat'ta, ~ehrin ortas~ndan geçmekte olan akarsuyun kullan~lacak oldu~u ve böylelikle körüklerinin de, su kuvveti ile döndürülecek çarldar va-s~tas~yla çah~t~r~laca~~~ yeni bir kalhânenin yap~lmas~n~~ önerir. O, buna dair projesinin çizimini de yaparak raporu ile birlikte Darphane naz~r~na sun-mu~tur. Avusturyal~~ mühendis, Anadolu madencili~i ile ilgili olarak sunmu~~ oldu~u raporunda ayr~ca, önermi~~ oldu~u bütün hususlar~n yerine getiril-mesi durumunda di~er maden çe~itleri bir yana, sadece bak~r üretiminde iki kat art~~~ olaca~~n~~ da belirtmi~tir61. O'nun bu gözlemleri ve iste~i merkezi yönetim taraf~ndan kabul görmü~62 ve bak~r üretiminin bolla~ur~lmas~~ için Tokat kalhânesine hemen el at~lm~~t~r. Bu çerçevede burada, 1840'11 y~llar~n ilk ba~lar~nda "kalliâne-i cedid" diye isimlendirilen bir tesis in~a edilmi~63 ve takip eden y~llarda da buraya Avrupa'dan teknik eleman getirilmesi yoluna gidilmi~tir. Nitekim, 1847 y~l~nda sözkonusu tesisde isdihdam edilmek üzere

60 HH 58151. Bu ki~inin, az önce Anadolu madencili~i hakk~nda görü~lerini belirtti~imiz

Poli~~i olmas~~ kuvvetle muhtemeldir. Çünkü, yukar~da belirtilenler ile biraz sonra zikredilecek görü~ler aras~nda büyük benzerlikler vard~r.

61 C. Issawi, a.g.e., s. 285. 62 HH58151.

(12)

654 FAHRETTIN TIZLAK

Avrupa'dan iki tane kâlc~~ ustas~n~n getirilmi~~ oldu~unu biliyoruz". Daha sonraki y~llarda ise, bak~r ö~ütme makinalar~~ ile izabe tesislerine yeni har-camalar yap~larak Tokat'ta bir yüksek f~r~n in~a edilmi~tir65. Neticede, Avusturyal~~ mühendisin teklif etmi~~ oldu~u bütün hususlar yerine getirilerek Tokat kalhânesinde bir teknoloji de~i~ikli~ine gidilmi~~ ve kalhâne, su kuvveti ile çal~~an bir metalurjik tesis haline getirilmi~tir66. Ayr~ca yeni tesis, Viyana'dan getirilen çok iyi derecedeki kalifiye elemanlar~n kontrolüne ve-rilmi~67 ve çal~~mas~na bu ~ekilde devam etmi~tir. Bütün bunlar~n sonucunda ise, sözü edilen mühendisin belirtti~i ~eylerin büyük ölçüde gerçekle~mi~~ ol-du~u görülmektedir. Çünkü, her ne kadar tanzimat dönemi sanayile~me po-litikalar~~ genelde ba~ar~s~zl~~a u~rad~~~~ için terkedilmi~~ ise de68, Tokat'ta ger-çekle~tirilen uygulamalar~n olumlu sonuç vermi~~ oldu~u bilinmektedir. ~öyle ki, her~eyden önce, ham bak~ r~n tasfiyesinde eskiden sözkonusu olan ürün kayb~n~n, Ergani'den getirilen cevherin kötü olmas~ndan dolay~~ mey-dana gelmeye devam etmesi69 bir yana b~rak~lacak olursa, mümkün oldu~u kadar giderilmi~~ oldu~u görülmektedir. Art~k bundan sonra, sözü edilen du-ruma ra~men Tokat kalhânesinde önemli oranlarda üretim art~~~n~n mey-dana gelmeye ba~lad~~~~ anla~~lmaktad~r. Çünkü, 1848 y~l~nda madencilik i~-lerinin idaresinden de sorumlu olan Maliye Naz~r~n~n bu nedenle taltif edilmi~~ oldu~unu biliyoruz". Bundan bir y~l sonra da, Maliye Naz~r~, üretim art~~~nda oynad~klar~~ rolden dolay~~ ilgilileri tebrik etmi~tir'". Yap~lan faaliyet-ler ve yeni düzenlemefaaliyet-ler sonucunda Tokat'ta saf bak~r üretiminde meydana gelen art~~~n bir ba~ka göstergesi de, ~ehirde çe~idi bak~r i~çilik dallanmn ve bu arada bak~r kap üretiminin art~~~nda sa~lanan geli~medir72. Bu gösterge-lere, yine o y~llarda Tokat'tan d~~~ ülkelere yap~lan bak~r ihracat~nda meydana gelen art~~~~ da ilave edebiliriz". Öyle ki, meydana gelen ihracat bask~s~~ kar~~-

C. Mal. 24518; W.F. Ainsworth, Travels Researches in Asla Minor, Mesopouam~a Chaldea and Armenia, vol. II, London, 1842, s. 18.

E.C. Clark, "The Ottoman Industrial Revulation", ~JMES, c. 5 (1974), s. 69. 66 M. Genç, a.g.m., s. 54. W.F. Amsworth, a.g.e., s. 18. 68 R. Önsoy, a.g.e., s. 57. 69 CDM 2461. 70 ~r. Dah. 10194. 71 ~r. Dah. 10303. 72 W.F. Amsworth, a.g.e., s. 18.

73 Önceki y~llarda da Tokat'ta saf hale getirilen bak~r, Hindistan ve ~ran'a ihraç edildi~i gibi, 1810'1u y~llarda da üretimin 1/3'i Ingiltere'ye ihraç edilmekteydi. Bu konuda bkz., D. Urquhart, a.g.e., s. 177-178.

(13)

OSMANLI DEVLET~'NDE HAM BAKIR I~LEME MERKEZLERI 655 s~nda iç piyasaya bak~r verilemez olmu~~ ve bundan dolay~~ Tokat'taki bak~rc~~ esnaf~, merkezi yönetime ba~vurarak üretimden belirli bir pay~n kendilerine tahsis edilmesini istemek durumunda kalm~~t~r7-1.

2 - Diyarbak~r Kalhânesi:

a - Diyarbak~r Kalhânesinin Yeniden Tesisi:

Osmanl~~ Devleti'nde, Anadolu'da ham bak~r i~leme tesislerinin bulun-du~u ~ehirlerden birisi de Diyarbak~r idi. Bu ~ehirde bulunan tesislerin, Tokaetakiler ile çok yak~ndan ilgili oldu~u bilinmektedir. Bu ilgi, birinci ola-rak Diyarbak~r kalhânesinin, Tokat kalhânesine zarar verip vermemesi veya i~~ yo~unlu~unu azalup azaltmamas~, ikinci olarak da ayn~~ maden oca~~n~n yani Ergani madeni ürününün Diyarbak~r'da da i~lenmesi hususlar~ndan kaynak-lan~yordu. Hemen belirtelim ki, kaynaklardan anla~~ ld~~~~ kadar~yla Diyarbak~r kalhânesinin i~~ yo~unlu~u, hiçbir zaman için Tokat kalhânesi-ninki kadar olmam~~ur. Ve dolay~s~yla, gerek ham ve gerekse saf olarak bak~ r i~lemecili~i Tokaetaki seviyeye ula~mam~~t~r. Böyle olunca da, sözkonusu ~e-hirdeki tesis, sanki tali bir tesis gibi kar~~m~za ç~kmaktad~r. Tabii ki bunda, Tokat kalhânesinin veya Tokaetaki bak~r i~lemecili~inin çok öncelerden beri var olan üstünlü~ünün etkili olmu~~ oldu~unu dü~ünüyoruz. Bundan dolay~~ biz burada Diyarbak~r kalhânesi üzerinde pek fazla detaya inmeyi uygun görmedik. Bunun yerine, olabildi~i kadar~yla bu tesisin Tokat kalhânesi ile olan ba~lant~s~~ üzerinde durmaya çal~~aca~~z.

Biz ~imdilik Diyarbak~r kalhânesinin ilk olarak ne zaman faaliyete geçi-rildi~ini bilemiyoruz, fakat, bu tesisin Tokat kalhânesinin tam olarak faali-yette oldu~u dönemlerde yani, XVIII. yüzy~l~n sonlar~nda çal~~mad~~-~n~~ bili-yoruz. Çünkü, 1793 tarihli bir arzdan anla~~ld~~~na göre, Diyarbak~r'da bulu-nan bak~r i~leme tesisi, bir vesile ile daha önceleri y~kur~lm~~ur ve o y~llarda böyle bir tesisin varl~~~~ sözkonusu de~ildir75. Ancak yine ayn~~ arzdan anla~~l-d~~~na göre, o y~llarda Ma'adin-i Hümâyün emini olan Yusuf Ziya Pa~a -ki, sözü edilen arz~n sahibi de bu ki~idir- zaman~nda Ergani madeninde bol miktarda üretim gerçekle~tirilmi~tir. Böyle olunca, o ana kadar geçerli olan ve yukar~da da bir ölçüde de~indi~imiz sebeplerden dolay~~ geçerli olan ku-rala göre, 1 /5'lik miri pay~n~n d~~~ ndaki ürünün tamam~n~n madencilerden devlet ad~na sat~n al~nmas~~ gere~i ortaya ç~km~~t~r. Fakat o y~llarda ya~anan

74 1852de böyle bir durum için blz.z., ~r. Mec. Val., 10627. 75 CDM 1786.

(14)

656 FAHRETTIN TIZLAK

ekonomik bunal~m~n bir sonucu olsa gerektir ki, ne devletin elinde ve ne de maden idaresinin elinde bu sat~n alma i~lemine yetecek derecede para yok-tur. Bundan dolay~, eldeki fazla ürünün eritilmesi için Yusuf Ziya Pa~a bir çö-züm önerisinde bulunur ve bu ürünün piyasaya damgal~~ olarak sat~~~na ve dolay~s~yla, elden ç~kar~lacak olan balunn i~lenebilmesi için Erzurum, Mara~~ ve Diyarbak~r'da daha önceden mevcut oldu~u halde y~kunlan kalhânelerin yeniden in~as~na ruhsat verilmesini ister. Buna sebep olarak da, o ana kadar yörede ham bak~r i~leme tekelini elinde bulunduran Tokat kalhânesinde fazla bak~nn i~lenmesinin zaman alaca~~n~~ ve ayr~ca, ad~~ geçen ~ehirdeki te-sise bu kadar fazla miktardaki balunn naldinin de güç olaca~~n~~ gösterir. Çünkü bak~r nakli, bu i~le görevli olan a~iretlerin pek memnun olmad~klan bir i~tir ve dolay~s~yla onlara böyle ek bir yükümlülü~ün getirilmesi hayvan sahipleri için "gadri m~lcib" olacakt~r. Bütün bu sebeplerden dolay~~ Yusuf Ziya Pa~a, o y~llarda var olan üretim fa~las~n~n zorlamas~~ ile baz~~ ~artlar dahi-linde Diyarbak~r kalhânesinin faaliyetine yeniden izin verilmesini ister76. Çünkü, o ana kadar, Tokat'ta mevcut olan "Rüsum-~~ Amediye-i Tokat ve Tevabii Mukataas~"na tahsis edilmi~~ olan gelir kaynaklar~n~n azahp kaybol-mamas~~ için Tokat tan ba~ka yerlerde kalhâne yap~m~~ yasakt~. Bunda, yine ayn~~ tarihe kadar yürürlükte olan Ergani balunmn tamam~n~n rniri için mü-bayaa edilmesi karar~~ da etkili idi'''. Ki, 1780'lere kadar Tokat'a getirilmekte olan ham balurdan da amediye vergisi al~nmakta idi ve bu vergiyi de maden eminleri ödemekteydiler78. Böyle olunca, i~aret edilen bu hususlar çerçeve-sinde Tokat kalhânesi, sanki devlet taraf~ndan özel bir korumaya al~nm~~~ du-rumda idi ve bundan dolay~~ ba~ka yerlerde bak~r i~leme tesislerinin varl~~~~ sözkonusu olam~yordu.

Yusuf Ziya Pa~a'n~n arz~~ üzerine 1793 y~l~nda Diyarbak~r'da yeniden kal-hâne in~as~na ruhsat verilir79 ve k~sa sürede kalkal-hâne faaliyete geçer. Gerçekten de az önce i~aret edilen hususlar çerçevesinde bu tesiste i~lenen ham balunn bollu~undan dolay~~ burada bol miktarda "ücret-i tabhiye" tahsil edilmeye ba~lamr. Bunu gören devlet, kalhâneyi bir mukataa haline getir-meye karar verir. Bu karar~n verilmesinde, Diyarbak~r'da olu~acak olan ham bak~r i~leme sektörünün Tokat'ta bulunan mukataa için herhangi bir ~ekilde

76 CDM 1786.

77 Tokat ~er'iyye Sicili (Tokat $.S.), defter nu. 2, s. 37. 78 C. Ma/. 29125.

CDM 2292. Bu kararla birlikte, ayn~~ ~ekilde, daha önceleri y~kor~lm~~~ olan Mara~, Erzurum, Halep ve Batch dolaylar~ndaki kalhânelerin yeniden in~as~na da ruhsat verilir.

(15)

OSMANLI DEVLETINDE HAM BAKIR I~LEME MERKEZLERI 657 zarara sebep olmayaca~~n~n yap~lan ara~t~rmalar sonucunda ortaya ç~kmas~~ da etkili olmu~tur". Hatta verilen bu karar~n oldukça isabetli oldu~u ortaya ç~ km~~t~r. Çünkü 1799 y~l~nda hala Maadin-i Hümâyûn emini ve ayn~~ za-manda Diyarbak~r valisi olan Yusuf Ziya Pa~a'ya, yukar~da belirtti~imiz husus-lar~~ teyit edercesine gönderilen bir fermanla, burada yeni bir kalhânenin daha yapunlmas~~ istenilmi~tir".

Böylece XVIII. yüzy~l~n sonlar~nda yeniden faaliyete geçirilen Diyarbak~r kalhânesinin zabt ve idaresi ilk olarak ~rad-~~ Cedid Hazinesine b~ralulm~~ur82. Y~ne bu kalhâne mukataas~n~n gelirlerinin 1/4'i ad~geçen hazineye, 1/ 4'i mutasarnflanna ve 2/4'si de, bervech-i malikane Yusuf Pa~a'n~n uhdesine ve-rilmi~tir. Ayr~ca, sözkonusu mukataa, mutasarnflan taraf~ndan her y~l maden eminlerine iltizama verilegelmi~tir83. Ancak, Nizam-~~ Cedit uygulamas~n~n sona ermesi ile birlikte Diyarbak~r kalhâne mukataas~, Matbah-~~ Amire'nin gelir kaynaklar~~ aras~na dahil edilmi~tir". Fakat, kalhâne mukataas~n~n biri-lerine ihale ve tefviz edilmesi kural~ndan vazgeçilmemi~tir".

b - Diyarbak~r Halhânesine Ham Bak~r Nakli:

Ergani madeninde üretilen ham balunn Diyarbak~r'da bulunan kalka-neye naklinde genellikle Ergani ve Çüngü~~ kazalar~nda bulunan nakil hay-vanlar~~ kullan~lm~~ur86. Ancak, zaman zaman buralann nakil hayvanlann~ n yeterli olmad~~~~ durumlarda Bozok havalisinde yer alan develerden de isti-fade yoluna gidilebiliyordu". Sözkonusu yerlerden temin edilen hayvanlar~n sahiplerine nakliye ücretleri, kalhâne idaresi taraf~ndan ödeniyordu88. Ancak, bu uygulaman~n, yani nakil ücretinin kalhâne taraf~ndan ödenmesi i~leminin, Tokat'a bak~r naldinde uygulanandan farkl~~ oldu~u dikkati çek-mektedir. Bunun da ba~l~ca sebebi olarak, Diyarbak~r'da bulunan tesisde, Tokaetakinin aksine genelde mirlye ait olmayan, aksine sat~n alma yolu ile özel ki~ilerce getirilen ham balunn i~lettirilmesini" dü~ünüyoruz. Ki, burada bedeli devletçe ödemek ~art~yla mirl bak~r da tasfiye edilebiliyordu".

90 Tokat $. S. 2, s. 37.

81 CDM 1786.

82 CDM 2719.

" Diyarbak~r ~er'iyye Sicili (D. Bak~r. $.S.), Defter nu. 356, s. 30.

84 Topkap~~ Saray~~ Müzesi Ar~ivi (T. Kap~~ A~~v.) Evrak nu. 8664.

" T. Kap~~ Ar~v.evr. nu. 6010.

86 Diyarbak~r Mutasarr~fi ~brahim bin Muhammed'in Hat~rat ve Mektuplar~~ (~. bin. Muh.),

Elaz~~~ Müzesi, Demirba~~ nu. 137, v. 57, 65, 70.

82 HH 33027.

88 ~. bin Muh. v. 70.

82 ~. bin. Muh. v. 70.

9° CDM 1377.

(16)

658 FAHRETT~N TIZLAK

Diyarbak~r'a ham bak~r nakledilirken her defas~nda gönderilen bak~r~n miktar~n~~ ve kaç parçadan olu~tu~unu belirtir bir irsaliye düzenlenirdi ki, bu irsaliyede, ham bak~m kantar ba~~na isabet eden nakliye ücreti ve bu ücretin kim taraf~ndan ödenece~i de ayr~ca belirtilirdi9i. Bu arada, nakliye ücreti de, Ergani madeninden ba~ka yerlere ham bak~r~n gönderilip gönderilmeyece~i veya gönderilecekse bunun miktar~n~n ne olaca~~~ hususlar~nda oldu~u gibi, Darphane taraf~ndan belirlenmekteydi92. Diyarbak~r'a ham bak~r nakli konu-sunda Tokat'a nakilden farkl~~ olan bir di~er hususun da, yörede faaliyet gös-teren e~kiya engellemeleri ile kar~~la~~lmas~~ oldu~u dikkati çekmektedir ki, bu gibi durumlarda devlet, Diyarbak~r'a nakil i~leminden va~geçerek Tokat'a nakil yolunu seçiyordu93.

Diyarbak~r'da i~lenerek saf hale getirilen bak~r da, devlet ihtiyaçlar~~ için sarfedilmesinin94 yan~nda, piyasaya da sürülebilmekteydi. Burada da taksitli bak~r sat~~~n~n gündemde oldu~unu görüyoruz95.

Diyarbak~r'da mevcut kalhânenin, XIX. yüzy~l~n ilk yans~~ boyunca Tokat kalhânesi boyutlannda olmasa da faaliyetlerine devam etmi~~ oldu~unu bili-yoruz96. Ancak bundan, mesela 1829'larda oldu~u gibi, Ergani madenindeki üretim azl~~~97 veya e~kiya engeli nedeniyle bak~r gelememesi gibi nedenler-den dolay~~ faaliyete ara verildi~i dönemleri ayr~~ tutmam~z gerekmektedir.

Sonuç:

Osmanl~~ döneminde, yak~nlar~nda bak~r madeni üretilmedi~' i halde, maden i~lemeye yönelik tesislerin bulundu~u ~ehirlerin ba~~nda Tokat geli-yordu. Bunda, anla~~ld~~~~ kadar~yla, ad~~ geçen ~ehirde tarih boyunca yürütü-len bak~r madeni i~lemecili~inin etkisi olmu~tur. Dolay~s~yla, böyle bir gele-ne~i Osmanl~~ döneminde de sürdüren Tokat, bu konuda sözünü etti~imiz dönemde o kadar ileri gitmi~tir ki, Anadolu yakas~nda gerek ham ve gerekse saf olarak bak~r i~lemecili~inde tekel sahibi olmu~tur. Ancak, Osmanl~n~n di~er alanlarda oldu~u gibi, bu alanda da sahip oldu~u teknolojiyi geli~tire-memesi veya yenileyegeli~tire-memesi gibi sebeplerden dolay~, sözkonusu ~ehirdeki

91 ~. bin. Muh. v. 65. 92 ~. bin. Muh. v. 57.

93 T. Kap~~ Ar~v en-. nu. 4601/8.

94 CDM 1377. Mesela, 1813 y~l~nda buradan Musul'a bak~r gönderilmi~tir. 95 D. Bak~r ~.S., defter nu. 631, belge nu. 1, 2, 3.

CDM 771, 1004, 1340, 1377.

(17)

OSMANL~~ DEVLET~'NDE HAM BAIUR I~LEME MERKEZLERI 659 faaliyetler zamanla verimsiz hale gelmi~tir. Tesislere, i~lenmek üzere getiri-len maden cevherlerinin verim düzeyinin dü~meye ba~lamas~n~n da etkili ol-du~u bu durum sonucunda Osmanl~~ yönetimi, öteki alanlarda da yapt~~~~ gibi, bu alanda da XIX. yüzy~l~n ilk yar~s~n~n sonlar~na do~ru avrupai tarzda yenilik hareketlerine giri~mi~~ ve bu maksatla Avusturya'dan getirtmi~~ oldu~u teknik elemanlar sayesinde Tokat'ta ham balunn i~lendi~i kalhâneye, döne-mine göre oldukça ça~da~~ bir görünüm kazand~rm~~t~r.

Osmanl~~ ülkesinde Tokat kalhânesi ile çok yak~ndan ilgili olarak Anadolu'da bir ba~ka ham bak~r i~leme tesisi bulunan ~ehir daha vard~~ ki, o da, Diyarbak~r'd~r. Ad~~ geçen ~ehirde yer alan tesis, Tokat kalhânesinin sahip oldu~u tekelden olumsuz yönde etkilenmi~~ ve bu nedenle bir aral~k y~kur~l-m~~~ fakat, Ergani madeninde daha sonralar~~ bol miktarda ham bak~r üreti-minin gerçekle~mesi ve dolay~s~yla Tokat kalhânesinde artan i~~ yo~unlu~u-nun azalt~labilmesi gibi nedenlerden dolay~~ XVIII. yüzy~l~n sonlar~nda yeni-den faaliyete geçirilmi~tir. Ancak, hiçbir zaman için Tokat'taki kadar bir önem arzedemeyen Diyarbak~r kalhânesinin faaliyetlerine, ham maddesinin sa~lanmakta oldu~u Ergani madenindeki üretim düzeyinin XIX. yüzy~l~n ilk yans~n~n sonlar~na do~ru dü~mesine paralel olarak son verilmi~~ görünüyor.

(18)

L

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca ilk felsefeci Türk kadın olarak da kabul edilen Fatma Aliye Hanım, edebiyatımızda kadın haklarından ve kadın-erkek eşitliğinden ilk kez bahseden yazarımız

[r]

Şirketimiz her yıl dağıtılabilir dönem karının en az % 50' sini Genel kurulda alınacak karara bağlı olarak tamamı nakit veya tamamı bedelsiz hisse

iĢi kapsamında yapılacak olan Gürcistan- Türkiye/Ardahan/Türkgözü sınırından Erzurum- AĢkale bölgesine kadar olan sahada, gerek kamp sahalarında, ikmal

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

Demir, Potasyum, Magnezyum ve Sodyum Tuzlarını İçeren Mannitol Çözeltilerinin Liyofilizasyon Esnasında Kritik Formülasyon Sıcaklıklarının Differensiyel Termal

FESTİVALLER 40th İSTANBUL FİLM FESTIVALİ ULUSAL YARIŞMA (Temmuz, 2021) 25th TALINN BLACK NIGHTS FILM FESTİVALİ ANA YARIŞMA (Kasım, 2021- resmi duyuru henüz yapılmadı)...

Crowia insanların herhangi bir konuda aradıkları eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanması için hazırlanmış, %100 canlı görüşme