7 I
T A N I M A D I Ğ I M I Z Ü N L Ü T A N I D I K L A R
H A C I
B E K İ R
Yazan: A. C.
Bir «Hacıbekir Şekeri», bir «Ha- cıbekir Lokumu» vardır, nesiller boyunca bu milletin ağzına tad vermiş, diline destan olmuştur. Bugünkü nesil de, babalarımız da, dedelerimiz de, hattâ dede lerimizin babaları da ağızların da bu tadı duymuşlardır. Nesil ler değişmiş, devirler değişmiş, fakat Hacıbekir Şekeri ile Hacı- bekir Lokumu'nun ne tadı, ne adı değişmemiştir. Kısacası ne siller ve nesiller boyunca «Hacı bekir» adı bir tad sembolü ol muştur milletin gönlünde ve di linde. ..
«Hacıbekir Şekeri»ni, «Hacıbe- kir Lokumu»nu bilmeyen, ünü nü duymayan yoktur herhalde. Fakat «Peki, kimdir bu Hacı Be kir?» denilince, bunun cevabını pek az kimse verebilir.
Evet, nesiller boyu bu milletin ağzına tad veren bu Hacı Bekir kimdir?.
Bu sorunun cevabını verebil mek için, günümüzden yaklaşık olarak 200 yıl öncesine dönmek gerekir.
Bundan 200 yıl kadar önce Kastamonu'nun Araç ilçesin den Bekir adında bir şekerci us tası kalkıp İstanbul'a gelmişti. Niyeti, imparatorluğun taht şehri olan İstanbul'da şekerci lik yapmaktı. Ocağını yaktı, ka zanını kurdu şekerci Bekir. Yaptığı billûr gibi akide şekerle ri ve ağızda dağılan lokumlan sayesinde pek çabuk ün kaza nıverdi. Tarçınlı, güllü, porta- kallı, sakızlı, limonlu, her biri ayrı bir renk ve lezzet taşıyan akideler onun buluşuydu. Üzeri sırça kapaklı tertemiz kavanoz lar içinde bu billûr akideler A- raçlı Bekir Ağa'nın şekerci dük kânına ayrı bir güzellik veriyor du.
Ünü kısa zamanda bütün İstan bul'u kaplayan bu billûr akide ve ağızda dağılan lokumlar Pa dişah Sarayına girmekte de ge cikmedi. Padişah da pek beğen mişti bu akide şekerleri ile lo kumları. Şekerci Bekir artık pa dişah şekercisi de olmuştu. Cok geçmeden kendisine sara yın «Şekercibaşı»lık payesi ve rildi. Başta padişahın olmak ü- zere bütün sarayın şekerleri o- nun ocağından çıktı.
Mütevazi dükkânı günün her saatinde şeker ve lokum alma ya gelen müşterilerle dolup ta şıyordu. Hele o renqârenk aki de şekerleri onun bir sembolü halini almıştı.
Bekir Ağa bu arada kalkıp hac-
26
ca da gitti. Ondan sonra Hacı Bekir adıyla anılmaya başladı. Ve Araçlı şekerci ustası, bu i- sim altında ölümsüzleşti. Adı, şekerinin ve lokumunun emsal siz tadına karıştı.
Ömrünün son yıllarında, İstan bul'a gelen ünlü İtalyan ressa mı Prezioni, şekerinin ve loku munun lezzetine hayran kaldığı bu büyük şekerci ustasını dük kânında çalışırken bir gravürü nü çizmişti. İşte Hacı Bekir'den günümüze, ölümsüz adı ve lez zetli şeker ve lokumlarıyla bir likte bu güzel gravür de kaldı ölümsüz bir anı olarak.
Hacı Bekir'in hayata gözlerini yummasından sonra ocak sö nüp, bir müessese halini almış bulunan dükkânı kapanmadı. Oğlu, babasının adı altında mesleği devam ettirdi.
Hacı Bek Ağa, sağlığında dük kânının bütün işçilerini ve kal
falarını memleketi olan Araç' tan getirtmişti. Onlar da oğul larına bu mesleği öğrettiler ve onların oğulları da şekerciliğe devam ettiler, Bu bakımdan Ha cı Bekir'in akide ve lokumunda
en ufak bir kalite düşmesi ol madı.
Kastamonu nun Araç ilçesin den İstanbul'a gelen Hacı Bekir dükkânını açtığı zaman takvim ler 1777 yılını gösteriyordu. Os manlI tahtında I. Sultan Abdül- hamid hüküm sürmekteydi. Sonra sırasıyla III. Sultan Se
lim, IV. Mustafa, II. Mahmut, I. Abdülmecit, Sultan Abdüla- ziz, II. Abdülhamid, Sultan Re şat ve Vahdeddin Osmanlı tah tından gelip geçtiler. Fakat «Hacıbekir» tahtında ve salta natında devam etti.
Koca Osmanlı İmparatorluğu çöktü, o çökmedi. Memleket yepyeni bir devre girdi. Cumhu riyet döneminde de Hacıbekir müessesesi modern bir veçhe alarak faaliyetine devam etti. İstanbul'un Bahçekapı semtin deki tek dükkân, gün geldi ihti yaca cevap vermekten uzak kaldı. Beyoğlu ve Kadıköy semtlerinde açılan iki dükkânla faaliyet genişledi. Bunlar da yetmedi. Zira« Hacıbekir Şeke ri» ve «Hacıbekir Lokumu» İs tanbul'un bir simgesi halini al mıştı. İstanbul'a gelen herkes dönüşünde en makbul hediye olarak «Hacıbekir» mamulatı götürüyordu.
Dinî bayramlarda ise «Hacıbe- kir Şekeri» vazgeçilmez bir un sur olmuştu. İstanbullular nesil ler bovu bayramlarını «Hacıbe- kir Şekeri» ile tadlandırdılar. Bahçekapı ile Beyoğlu tarafın da ikinci birer dükkân daha a- çılması zarureti ortaya çıktı bu nedenle. Bahçekapı ile Beyoğ- lu'ndaki ikişer dükkândan biri klâsik faaliyetine devam eder ken, diğeri modern şekercilik ve pastacılık üzerinde hizmet görmeye başladı.
Türk Lokumunu dünyaya tanı tan da yine Hacıbekir Firması oldu. Ve firma, Türk şekercili ğinin bir elçisi, bir temsilcisi ol makta da gecikmedi. Kahire ve New York'taki şubeleri, Fransa, Hollanda, Güney Afrika ve İn giltere'de açılan temsilcilikler izledi. Hacıbekir'in çocukları bu şube ve temsilciliklerinde Türk şeker ve lokumunu dünyaya ta nıttılar.
Hacı Bekir ile başlayan ve oğlu Muhiddin Bey ile devam eden müessesenin başında bugün 82 yaşındaki torun Ali Muhiddir Hacıbekir bulunmaktadır. Ve 197 yıldanberi değişmeyen bir gelenekle, Hacıbekir şeker leri, lokumları, reçelleri ve tat lıları ile helvaları, Hacı Bekir'in memleketi olan Araç'tan gelen ustalar ve işçiler tarafından i mâl edilmektedir. Hacıbekir fir ması qibi ustalık ve işçilikte bu müessesede babadan oğula in tikal etmektedir.
N İ Ş A N
Türk Pirelli Lastikleri A .Ş. İzmit Fabrikası sekreterlerinden Bn. Sıdıka Tamer ile Avukat Mehmet Hozar geçtiğimiz ay 9 Şubat 1974 günü nişanlandılar. Gençlere mutluluklar diler aileleri kutlarız.
Araç'iı Hacı Bekir'in dükkânında müşterilerine şeker tartarken ünlü İtalyan ressamı Prezioni tarafından yapılmış gravürü...
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi