• Sonuç bulunamadı

T T Dr. Bahri Karaçay’ın Bilim Söyleşisi Gündemdeki Türkiye Canlıları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "T T Dr. Bahri Karaçay’ın Bilim Söyleşisi Gündemdeki Türkiye Canlıları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gündemdeki

Türkiye Canlıları

Bülent Gözcelioğlu

T

ürkiye’de yaşayan canlıların çeşitliliği bilenler için farklı anlamlar taşır. Ko-nunun uzmanı bilim insanlarının dışında doğaseverler, doğa fotoğrafçıları canlı çe-şitliliğini gözlemler ve fotoğraflar. Konuya uzak olanlar için (medya dâhil) aslında ülkemizde yaşayan bir hayvan hiç bilinmi-yormuş gibi tanımlanabilir ya da insanları çok şaşırtabilir. Bunların temelinde ülke-mizde yaşayan canlıların halka yeterince tanıtılmaması yatar. Şimdi bunlardan ba-zılarına ayrıntılı olarak bakalım.

Laos Kaya Faresi/Yediuyur

Batı Karadeniz bölgesinde bulunan ve Laos kaya faresi olarak adlandırılan tür yazılı basında geçtiğimiz günlerde yer aldı. Güney Asya ülkelerinden kereste ithali sı-rasında kerestelerle birlikte geldiği,

ardın-dan da açıklıktan öldüğü söylendi. Ancak bu hayvan ülkemizde yaşayan bir kemirici türü. Karadeniz bölgesinde ve Trakya’da karışık yaprak döken ormanlarda yaşıyor. Yediuyurlar gece aktif olduklarından ve devamlı göz önünde bulunmadıklarından ülkemiz doğasında yaşadıkları pek bilin-mez. Sincaba benzeyen vücut yapılarıyla dikkat çeken yediuyurların boyları 15-20 cm kadardır. Uzun (10-20 cm) ve püs-küllü kuyrukları vardır. Vücutlarının sırt kısmı grimsi siyah, karın kısmıysa soluk

Dr. Bahri

Karaçay’ın

Bilim Söyleşisi

Özlem Ak İkinci

T

ÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi “Bilim Söyleşisi” et-kinliğinin konuğu derginin yazar-larından Dr. Bahri Karaçay. “Yaşa-mın Sırrı: DNA” isimli kitabı 2010 yılında TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları’ndan çıkan Iowa Üni-versitesi Çocuk Nörolojisi Kürsü-sü öğretim üyesi Dr. Karaçay, 13 Kasım’da İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki TÜBİTAK standında okurlarıyla tanışacak ve kitabını imzalayacak. Bilim söyleşisi et-kinliği kapsamında 14 Kasım’da 10:00-12:30 saatleri arasında İs-tanbul Üniversitesi’nde, 15:30-16:30 saatleri arasında Kabataş Erkek Lisesi ‘nde, 15 Kasım’da 12:30-13:30 saatleri arasında TÜYAP Karadeniz Salonu’nda, 15:00 -16:30 Fatih Üniversitesi’nde ve 16 Kasım’da 15:00 -16:30 saat-leri arasında İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nde “Yaşamın Sırrı DNA: Genetik Reform ve Geleceğimiz” başlığı altında söyleşiler yapacak.

Kazım Ç apacı Bülen t G öz celioğlu

Haberler

10

(2)

sarı renktedir. Kışın zor koşullarını atlat-mak için ekim-kasım ayından nisan-mayıs ayına kadar kış uykusuna yatarlar. Yediu-yurlar kış uykusuna girmeden önce bolca kilo alır. Bunun için de yaz boyunca bula-bildikleri her şeyi yerler. Elma, armut, erik, üzüm, kiraz, çilek, meyve tohumları, fın-dık, meşe palamudu, böcek, kuş yumurtası gibi çok çeşitli besinlerle beslenirler.

Udumbara çiçeği/

Altıngöz böceği yumurtası

Udumbara çiçeği bilim kurgu filmi

Avatar’da (2009) 3000 yılda bir defa açan,

mutluluğun sembolü çiçek olarak geçi-yordu. Ülkemizdeyse zaman zaman bazı meyve ve bitkilerin üzerinde bu çiçeğin görüldüğüne ilişkin haberler çıkıyor. Bu görülenler aslında Chrysopo (altıngöz) cin-sinin üyesi böceklerin yumurtaları. Bu bö-ceğin yumurtaları çıkıntılıdır ve filmdeki Udumbara çiçeğine benzer. Chrysopo cinsi böcekler narin yapılı, parlak altın renkli gözleri olan, çok ince kanatlı böceklerdir. Akşam karanlığında ışığa gelirler, camlara tutunurlar ve evlere girebilirler.

Bunun dışında doğada, uygun olan her yerde (özellikle elma bahçelerinde) yaygın olarak bulunurlar. Tüm yıl boyunca görü-len bu böcekler genellikle yazın yeşil, sa-rımsı ya da gri renkli, kışınsa kırmızımsı

kahverengi renktedir. Ergin bireyler iyi bi-rer avcıdır. Küçük böcekleri avlarlar. Hatta yaprak bitlerini avladıkları için tarım için hayli yararlıdırlar.

İnsan Yüzlü Örümcek/ Yengeç Örümcekleri

İnsan yüzlü örümcek olarak tanımla-nan bir tür de zaman zaman medyada yer alıyor. Vücut üzerindeki desenlerin insan yüzünü andırması nedeniyle insan yüzlü örümcek olarak tanımlanan ve yeni bir canlı türü gibi tanıtılan bu örümcekler as-lında yengeç örümcekleridir. Thomisidae ailesinin üyesi olan bu örümcekler ülke-mizde yaygındır. Yengeç örümcek

denme-sinin nedeni yengece benzemesi ve yana doğru hareket etmesidir. Bu örümceklerde yürüme bacaklarının ilk iki çifti diğer-lerinden daha uzundur. Böylece avlarını kolayca yakalayabilirler. Renk değiştirme özellikleri vardır ve avlarını kendilerini gizleyerek yakalarlar. Hareket etmeden uzun süre kalabilirler. Gözlerinin baş kıs-mındaki konumu nedeniyle çok geniş bir alanı görebilirler. Genelde çiçekli bitkiler üzerinde bulunurlar.

Bilim ve Teknik Kasım 2011

Kazım Ç

apacı

Kazım Ç

apacı

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak daha önceki “Bilim, bilim insanlarına bırakılmayacak kadar önemlidir” gibi birkaç yazımdan da hatırlayabileceğiniz üzere, sadece Türkiye’de değil tüm

Bugün için Merkel hücre kanseri ve trichodysplasia spi- nulosa ile ilişkisi saptanmış olan sırasıyla MCPyV ve TSPyV hariç, diğer yeni insan polyomaviruslarının pa- tojenez

Kongreye katılımcı olabilmek için Korkut Boratav, Sibel Özbudun, Fuat Ercan, Tanıl Bora, Temel Demirer’in aralarında olduğu 52 akademisyenden oluşan Kongre Bilim Kuruluna

', 'Yüzlerce bilim insan ı ve hükümet temsilcisi, biyolojik çeşitlilik üzerine bir uluslararası bilirkişi grubu olu şturulmasına hazırlık amacıyla Fransa’nın

80 ülkeden 2 bin bilim insanı tarafından 10 yıldır sürdürülen Census of Marine Life (COML, Deniz Canlıları Sayımı) ara ştırmasına göre büyük balıkların yüzde 95’i

Çalışmada ilginç bir sonuç daha elde ediliyor: Kişisel olarak ta- nımadığı Facebook arkadaşlarının sayısı fazla olan- lar, başkalarının kendilerinden daha mutlu olduğu-

CD3+T-hücrelerinin uyarılmış ve uyarılmamış gruplarının çoğalım ve uyarılma düzeyleri; spektrofotometrik yöntemle WST-1 testi ve akım sitometri yöntemiyle

1997 İnsan Hakları ve İnsan Genetiği Üzerine Evrensel Bildiri’ye baktığımızda da yine insan haklarına ve onuruna önemli derecede vurgu yapıldığını görmekteyiz.