• Sonuç bulunamadı

Fu-yü Kırgızcasının Temel Söz Varlığı Doç. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fu-yü Kırgızcasının Temel Söz Varlığı Doç. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)FU-YU KIRGIZCASININ TEM EL SOZ VARLIĞI Th e Main Vocabulary of Fu-yü Kırghız Turkish Vocabulaire de base du Kirghize Fou-yu. Doç.Dr. Hülya KASAPOĞLU ÇENGEL. ÖZET Fu-yü Kırgızcasıyla ilgili çalışmalar, dil verilerinin yetersizliğinden dolayı fazla ileriye gidememiş Eldeki bütün veriler, Hu Zhen-hua, E. Tenişev ve G. Im art’a ait olup birbirinin tekrarı niteliğindedir. E i çalışmada. Zhen-hua ile Im art’ın kelime listelerinden belirlediğimiz Fu-yü Kırgızcasının temel söz varhp. esas alınmış ve daha sonra bu kelimeler çeşitli başlıklar altında tasnif edilerek Eski Türkçe ve Kırcı Hakas, Sarı Uygur lehçeleriyle karşılaştırılmıştır. Tablolarda genellikle ortak söz varlığı yer almış; ayna, farklılıklara. da. değinilmiştir.. Çalışmanın son kısmında ise bu dil malzemesinden hareketle Fu-yü nim. tipik ses özellikleri üzerinde durulmuştur. A n a h ta r kelim eler: Fu-yü, söz varlığı, Kırgızca, Hakasça, Sarı Uygurca ABSTRACT The studies on the language of Fu-yü Kyrgyz have been insufficient due to the lack of materials. T:ıt materials gathered so far are about Hu Zhen-hua, E. Tenişev and G. Imart, which are ali same. Tae lexicology of Fu-yü Kyrgyz which was taken from the lists of vocabulary items offered by Hu Zhen-hua. I Tenişev and G. Im art has been focused on and the vocabulary items have been classified under difTer-:c headings and compared with Old Turkish and Kyrgyz, Hakas, Yellow Uygur languages. The comronı lexicology has been displayed in the charts and then the differences have also been mentioned in the srur? The phonetic characteristics of Fu-yü Kyrgyz language have been emphasized by using the above mentiocr*. materials in the last section of the study. Key w ords: Fu-yü, lexicology, Kyrgyz, Hakas, Yelloıv Uygur languages.. 1. Giriş Son yıllarda Fu-yü Kır gizi arıyla il-ayrıntılar için adı geçen yazıdan yarargili araştırmalarıyla tanınan ve Pekin lanılabilir. Fu-yü Kırgızcasıyla ilgili ilk çalıDevlet Üniversitesinde görev yapan Prof. Dr. Hu Zhen-hua’nın alanla ilgili malar, Hu Zhen-hua ile E. R. Tenişev ••. ait olup. ‘Fu-yü Kırgızdarı son yazısı uy tiriçiliginde koldongon keebir sözdör’. lan 19901ı yıllarda da devam etmiş fakat, Fu-yülarla ilgili yeterince yeiE malzeme elde edilememiştir. 2002 yılının yaz aylarında bölgem giden Hu Zhen-hua ile K a d ir ». yazdığımız giriş bölümünde Fu-yü Kırgızları ve bu alandaki araştırmalar 99. ^. ••. 1950’li yıllara. rastlar. Tenişev’in alanla ilgili çalışm —. başlıklı yazıdır. Bu çalışmanın aktarması, Millî Folklor Dergisinin 58. sayısında yayımlandı. Aktarmadan önce. _. tarih olarak. ••. Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. 184. http://www.millifolklor.o: m.

(2) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Konkobayev’e göre Fu-yü Kırgızlarmın bugünkü nüfusu 1450 kişi civarındadır.. Kırgızcasına ait kelimeleri verdikten sonra tablolar oluşturduk ve bu tablo­. Fu-yü Kırgızları, Moğolistan ve Çin ile komşudur ve bölgede işlek olarak konuşulan dil, Moğolca ve Çincedir. Fuyü Kırgızcası, 70 yaşın üstünde olan. larda Eski Türkçe, Fu-yü Kırgızcası ve Fu-yü Kırgızcasına yakın olan Hakas, Kırgız ve Sarı Uygur lehçelerinde ge­ nellikle ortak olan kelimeleri karşılaş­. birkaç kişi tarafından konuşulmaktadır. tırdık. Tablolardan sonra ortak olmayan. (Tenişev 1997: 455). Fu-yü Kırgızlarmın Yenisey Kırgızlarmın bir kolu olduğu; Fu-yü Kırgızcasının da XVI. ve XVII. yüzyıl­ lardaki Yenisey Kırgızcasmdan geliştiği. kelimeler üzerinde de durduk. Bu çalış­ mada söz varlığı İncelenmekle birlikte çalışmanın son kısmında tipik ses özel­ liklerine de değinilmiştir.. düşünülmektedir. Fu-yü Kırgızcası, eski Kırgızlar ile Yenisey Kırgızlarmın dili gibi İzi grubu, yâni azaq grubuna men­ sup olup Hakasça, Şorca, Sarı Uygurca ile oldukça yakın görünmektedir. 2.1. O rgan isim leri Temel söz varlığı söz konusu oldu­ ğunda ilk sırayı insan organları almak­ tadır. Fu-yü Kırgızcasında temel or­ ganları anlatan kelimeler şunlardır: baş. (Tenişev 1997: 456).. “baş”, şaş “saç”, yarax “göz”, yımışın. 2.. “kaş”, yaraxnarj yarı “göz bebeği”, burun Fu-yü K ırgızcasının söz v a r­ “burun”, naax “çene”, yulax “kulak”,. lığı. mim “boyun”, aas “ağız”, dil “dil”, diş “diş”, mnı “omuz”, bil “bel”, dalı “kürek. Söz varlığı ile sadece o dildeki ke­ limeler değil, aynı zamanda o dilde bu­ lunan deyimler, kalıp sözler, atasözleri,. kemiği”, yol “el”, alıx “avuç”, sala “par­ mak”, dırdıx “tırnak”, dus “göğüs”,. terimler ve çeşitli ifade kalıplarının. emcek. oluşturduğu bütün akla gelir. Bu çalış­ mada sadece kelimeler üzerinde durula­ caktır. Fu-yü Kırgızcasının temel söz var­ lığı, Hu Zhen-hua’nm verdiği kelime. gindik “göbek”, göçük “but, kalça ke­. listesine dayanarak belirlenmiştir. Ön­ celikle temel söz varlığını; organ isim­ leri, tabiatla ilgili isimler, yön isimleri,. sak”, baarm “karaciğer”, giçix dil “küçük. zamanla ilgili isimler, akrabalık isim­ leri, diğer temel isimler, zamirler, temel sayılar, temel renkler, temel sıfatlar ve. “meme”,. yabırya. “kaburga”,. miği”, yuzrux “kuyruk”, dızı “diz”, baltır “baldır”, but “but”, azıx “ayak”, dabıx “taban”, cürüx “yürek”, derik “beyin”, sayıl “sakal”, böör “böbrek”, yart “bağır­ dil”, sööx “kemik”, yanat “kanat” vb. Aşağıdaki tabloda Eski Türkçe ile incelememize giren lehçelerde bazı ses değişiklikleriyle birlikte ortak olan or­ gan isimlerine yer verilmiştir:. zarflar, temel fiiller şeklinde sınıflan­ dırdık. Her bölümde öncelikle Zhenhua’nın listelerinden çıkardığımız Fu-yü. http ://www.millifolklor.com. 185.

(3) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. yarax. u •• w. qaraq. goz. baş. baş. baş. pas. pas~paş. “baş”. qulaq. yulax. qulaq. xulax. qulaq. “kulak. burun. burun. burun. purun. pırın. “burun”. ayız. aas. ooz. aas~axsı. ayıs~axıs. ic. til. dil. til. til. tel. “dil”. qol. yol. qol. xul. qol. “kol, el”. but. but. but. put. put. “but”. tiz. dızı. tize. tizek-tizenek. tiz. “diz”. kindik. gindik. kindik. kindik. kindik. “göbek”. ^. ağız. yy. u 1 ••. . . W ... yy. töş. dus. töş. tös. tös~tüs. bayır. baarın. boor. paar. payır. “karaciğer”. çürek. yürek. “yürek, kalp”. yürek egın. ••. •• i. curux. curok. ıın~ınnı. •. doş, gogus. ■. •. iyin. ırçnı. ıgen. “omuz” .. Fu-yu da “kürek kemiği” anlamına. ••••??. •. ••. •• M. _. yüzü , cır yeryüzü , gun m. LC ••. ••. W. gun, güneş .. gelen dalı (<Moğ. dal. RMS, 289) keli-. ay “ay”, cıltıs “yıldız”, altın yadas “büyük. mesi, Kırgızcada yine dalı şeklindedir.. ayı”, salyın “rüzgâr”, bult “bulut”, namır. ET alaqan “avuç” (< Moğ. alayan, alaya. Sevortyan 1974: 133; Krueger 2002: 207) kelimesi, Kırgızcada aynı şekilde. “yağmur”, yar “kar”, buz “buz”, yuyun “kasırga”, şaşlın “şimşek”, ot “ateş”. alaqan; Fu-yü’da alıx şeklindedir. Fuyü’da. sala. “parmak”,. Kırgızca. ve. Hakasçada salaa (< Moğ. salaya. Râsânen 1969: 397) kelimesi kullanılır. Kırgızcada aynı anlamda barmaq kelimesi daha sık kullanım gösterir. 2.2. T ab iatla ilgili isim ler Fu-yü’da tabiatla ilgili kelimelerden bazıları şunlardır: dıyır~dujır “gök-. dobrıx “toprak”, “kum”, daş “taş”, gül “kül”, dax “dağ”, dalay “deniz”, göl “göl”,. mürün. “nehir”, dalay “deniz”,. bulux “bulak”, yır “tepe”, yudux “kuyu”, dosm “toz”, altın “altın”, gümüş “gümüş”, ces “bakır”, dimir “demir”, bolot “çelik”, dus “tuz”, balyaş “balçık” vb. Ortak olan tabiat isimleri aşağıda tabloda gösterilmiştir: ..................................... - Vi- 4. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırg ızca. H ak asça. S. U y g u rca. i. teıjri. dıyır-dırçır1. tei]ir. tiyır. teqir. “gökyüzü”. kün. gün. kün. kün. kün. “gün, güneş”. yultuz. cıltıs. cildiz. çıltıs. yıltıs-yultıs. “yıldız”. ay bulut. ay. ay. “ay”. bult. bulut. ay pulut. pılıt. “bulut”. yaymur. namır. camyır. narçmır. yaymır. “yağmur”. buz. buz. muz. pus. pız. “buz”. qar. yar. qar. xar. qar. “kar”. topraq. dobrıx. topuraq. tobrax. torvaq. “toprak”. suy. sux. suu. suy. suy. “su”. köl. göl. köl. köl. kül-köl. “göl”. tay. dax. too. tay. tay. “dağ”. 186. fay. - - İr. J. |. M. J. j. http ://www .millifolklor.com.

(4) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. taş. daş. taş. tas. tas. “taş”. bulaq. bulux. bulaq. 0. pulax. “bulak”. qum. yum. qum. xum. qum. “kum”. altın. altın. altın. altın. altın. “altın”. kümüş. gümüş. kümüş. kümü s. qumus. “gümüş”. temir. dimir-dümür. temir. timır. tem ir-tem ır. “demir”. ot. ot. ot. ot. ot. “ateş”. ET taluy (<Moğ. dalai. Krueger 2002: 208) “deniz” kelimesi, Fu-yü’da dalay, Hakasçada talay, S.Uygurcada taley şeklindedir. S.Uygurcada bu ke­ lime aynı zamanda “nehir” anlamında da. kullanılır. (Malov. 1957:. 110).. Kırgızcada “nehir” anlamında darıya (< Far. derya) ve özön, “deniz” anlamında ise deyiz kelimesi mevcuttur. Hakasçada da özen, “nehir” anlamında­. Fu-yü Kırgızcasmda hayvan isimle­ rinin sayısı oldukça fazladır: bar “kap­ lan”, arıslın “arslan”, caan “fil”, ceyrin “ceren”, giyik “geyik”, buy~sım “erkek geyik”, marıl “maral”, miçin “maymun”, yaxa~dırdıx “domuz”, dülgü “tilki”, yozan “tavşan”, at “at”, axsır at “aygır”, yulun “kulun, tay”, inıx “inek”, buza “buzağı”, sardırıx “keçi”, yoy “koyun”, yoy buyızı “koç”, yoy balazı “kuzu”, dumı. dır. Fu-yü’da “nehir, ırmak” anlamında kullanılan mürün (<Moğ. mörön Bazılhan 1984: 308; RMS, 599),. “deve”, yuş~yuzıx “kuş”, toxay “tavuk”, tay yan “tazı”, yaz “kaz”, tort “tavus”,. S.Uygurcada aynı anlamda mörin şek­ lindedir. (Malov 1957: 78). “dolu” anla­. “sülün”, bödürçün “bıldırcın”, cirgü “at­ maca”, itilix “şahin”, bixın sııx “sivrisi­. mındaki kelime de söz konusu lehçe­ lerde ortaktır: Fu-yü mündür, Krg. möndür, Hak. mindır, SUyg. mendor. nek”, yurt “kurt”, yızıl yurt “tahta ku­ rusu”, sirtqıx~siriktiç “pire”, cılan~cılın. (<Moğ. mundor. Malov 1957: 76; < Moğ.. huya “boğa” vb.. yaryaçı “kırlangıç”, yarya “karga”, yıryıl. “yılan”, ara “arı”, bit “bit”, balıx “balık”,. möndör RMS, 129). E sk i T ü rk çe. Fu -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. bars. bar. colbors. bars. parsı. “kaplan”. arslan. arıslın. arıştan. alaparıs. arsılan. “arslan”. kiyik. giyik. kiyik. kiik. keik-keyik. “geyik”. tilki-tilkü. dülgü. tülkü. tülgü. 0. “tilki”. qoy adyır. yoy axsır at. qoy ayyır. xoy. “koyun”. asxır. qoy azyır. taqayu. toxay. tooq. tai]ax. taqayı. “tavuk”. yılan. cılan-cılın. cilan. çılan. yılan. “yılan”. qodan. yozan. qoyon. qozan. 0. “tavşan”. arı. ara. aarı. aar. 0. “arı”. buqa. buya. buqa. puya. puqa~pıqa2. “boğa”. qulun. yulun. qulun. xulun. qulun~qulum. “tay”. quş. yuş. quş. xus. qus. “kuş”. buzayu. buza. muzoo. pızo. 0. “buzağı”. http://www.millifolklor.com. “aygır”. 187.

(5) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Çağatay Türkçesindeki yolbars “kaplan” kelimesi, Kırgızcada ses deği-. Râsânen 1969: 35) iıjek “inek” (<*in-gek Râsânen 1969 : 172), Kırgızca dışındaki. şikliğiyle birlikte korunmaktadır.3 buyumaral, Kırgızcada maral ve geyiğin genel adı olarak geçmektedir (Yudahin 1985: 19). Fu-yü’daki kelimelerin yer aldığı ilk listede buy ve sun ayrı olarak verilirken (Zhen-hua; Imart 1987: 40,. bütün lehçelerde ortaktır: Fu-yü inı\\ Krg. inek, Hak. inek, SUyg. inek Yakutçada kelime max (Şçerbak 1961 97) şeklinde olup Fu-yü ile sesçe benzerlik gösterir, at ismi hepsinde ortaktır ET “şehir” ve “balık” anlamına gelen. 51) son listede ise buy~sıın, Kırgızcadaki. balıq4 kelimesi, S.Uygurca dışında “ba-. bu'/u kelimesinin karşılığı olarak yer almıştır (Zhen-hua 2002: 106). Fu-yü. lık” anlamında kullanılmakta; bu lehçede “şehir” anlamındadır: Fu-yü balıx Krg. baha, Hak. palıx, SUyg. sun, Krg. buyu, SUyg. suyun “geyik, karaca”; Hak. puya hem “boğa”, hem de i<. paluq~palıq. Hak. asxır, Fu-yü axsır (<adyır... erkek geyik” anlamında kullanılır. Fuyü buy, Krg. buyu “dişi geyik”; Fu-yü nıarıl, Krg. maral, Hak. sun, SUyg.. Fu-yü’da yıryıl (< Moğ. 727) “sülün” ile itilix. maral-suyun “maral” anlamında geçer.. Krueger 2002:209) “şahin” kelimeleri.. Ayrıca, S.Uygurcada maral “erkek ge-. Kırgızcada qıryool ve itelgi şeklinde kullanılmaktadır. Fu-yü’daki bitki isimlerinden bazı-. yik” anlamında kullanılmaktadır (Malov 75). ET yayan kelimesi, 1957: S.Uygurcada yayan, Fu-yü’da caan, Kn’gızcada pil (Ar. fil), Hakasçada ise Rus.. cjioh. kelimesi kullanılır. ET biçin. yuryuul. RMb. (<Moğ. itelgu.. lan şunlardır: ayaş~ayış “ağaç”, duus “kök”, sala “dal, budak”, lapçın “yaprak”, urın “tohum”, meyzı “buğday”, şuşu. “maymun” (<Moğ. meçin. RMS, 388) kelimesi, Fu-yü’da miçin, Kırgızcada meçin, S.Uygurcada piçin şeklindedir.. “mısır”, burçux “fasulye”, çincyu “kırmızı biber”, şaıjyu “patates”, ot “ot, çöp . saunda “sarımsak”, ulı yuryın “soğan. Kırgızcada ayrıca maymıl (< Ar. may-. nıryı “yulaf’, gögööt “sebze,. mün.) kelimesi de kullanılır. Hakasçada. cemis “yemiş”, yubuıj “pamuk” vb. Bitki isimlerinde fazla ortaklık gö-. ise Rusçadan giren o6e3bnna kelimesi torjuz “domuz”, mevcuttur. ET S.Uygurcada torjıs~tor)us, Kırgızcada dojjuz şeklinde korunurken, aynı anlamda Kırgızcadaki çoçqo ile Hakasçada sosxa paralellik gösterir. Buna mukabil Fu-yü’da yaxa (Moğ. yaxay. RMS, 619) ve dırdıx kelimeleri vardır. Eski. rülmez. gögööt. yeşillik. “sebze” kelimesi, bir. başka kaynakta gökööt (< köke5 (<Moş + ot ) şeklinde geçmektedir (Schömî 1998: 334). Kırgızcada aynı anlamda caşılça kelimesi kullanılır. ET lyaç "a* kelimesi, Fu-yü’da ayaş~a'{\^ gaç Kırgızcada. cıyaç,. Hakasçada. ayas. Türkçede “keçi” anlamına gelen eçki, Fu-yü Fu-yü’da farklıdır. sadece sardırıx, Krg. eçki, Hak. öski, SUyg.. lapçın, Krg. calbıraq, Hak. tıt “yaprak ET yapıryaq kelimesi, Kırgızcada yaşa-. eske. S.Uygurcada eske, “bir yaşındaki. maktadır. ET buyday “buğday”, Kırgızca. keçi” anlamındadır (Malov 1957: 27;. ve Hakasçada buuday ve puyday şek-. 188. S.Uygurcada yıyaç şeklindedir. Fu-yt. http ://www .millifolklor.coel.

(6) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. linde ses değişiklikleriyle birlikte koru­ nurken Fu-yü’da meyzı kelimesi mevcut­ tur. ET burçaq kelimesinin ortak kulla­ nıldığı görülür: Fu-yü burçux, Krg. burçaq, SUyg. purçaq “fasulye, bezelye, nohut vb. baklagiller”. 2.3.Yön isim leri. tün san. yıdır10. tündük. altınzarıx. 0. “kuzey”. ortu. ort. orto. ortı. orta-orto. “orta”. sol. sol. sol. sol. sol. oi). oi). Oi). 01). 01). “sol” U sag. art. art. Art. art. art. “arka”. İÇ. iş. İç. isti. İŞ. “iç”. taşqaru. dışyar. tışqarı. tasxar. t ısqa rı. “dışarı”. ••. “sağ”, art “arka”, iş “iç”, dışyar “dışarı”, üst “üst”, coyor “yukarı”, uş “uç”, buluıj “etraf’ vb. Bazı yön isimlerinde ortaklık görülmemektedir. Aşağıdaki tabloda bu isimlere de yer verilmiştir: Eski. Fu-. K ırg ız c a. H akasça. ••. S.. U y­. ••. ı •. üst. üst. üst. üsti. uzı-uzetı. “üst”. yoqaru. coyor. coyoru. çoyamzı. üze. “yukarı”. uç. UŞ. Uç. us. uç. “uç”. Yön gösteren isimler şunlardır: asar “doğu”, usar “batı”, ilgir “güney”, yıdır “kuzey”, ort “orta”, sol “sol”, oıj. •. 2.4. Zam anla ilgili isim ler Fu-yü Kırgızcasmda zamanla ilgili kelimeler şunlardır: cas “ilkbahar”, cay “yaz”, yış “kış”, küz “güz, sonbahar”, gün • •. gün , ay ay , cıl yıl , çax zaman “dün”, büün gün “bugün”, gündı “gündüz”, am “şimdi”, yara “gece”, yış “geç”, ırtııj~erter] “sabah”, danda yarın , sojj~sonoıj “sonra”, burun “önce”, düş “öğlen”, düştm burun “öğleden önce”, il. _. ». T ü rk çe. yu. toyar. Asar6. çıyış. isker. asar7. “doğu”. düştm yıdır “öğleden sonra”, ortun “gece. batar. usar8. batış. kider. art. “batı”. küntün. ilyır9. t üştıık. üstün/a rıx. inger. “güney”. yarısı”, bıltır “geçen yıl” vb.. g u rc a. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. yaz. cas. caz. ças. yaz. “ilkbahar”. yay küz. cay. cay. çay. “yaz”. güz. küz. küs. yay küz. qış kün. yış. qış. xıs. qıs. “kış”. gün. kün. kün. kün. “gün, güneş”. Cıl. çil. yıl. “yıl”. ! çay 1. yıl. r cıl. “sonbahar”. Çaq küntüz. çax. Çaq. tus. gündı. kündüz. kündüs. küntus 1. “gündüz”. tün. yara. tün. xaraa, tün. tün, keçe. “gece”. amtı. am. emi. anıyı. amyo. “şimdi”. taıjda 1. dag-daıjda. ertei]. tarçda. tayın-tagyar 1. “yarın”. erte 1. tıi)-erteq. erteıj menen. irten-irte. erte-erti. “sabah”. soi], kedin. soıj-sonoi]. keyin, soi). soonarç. soq. burun. burun. murun. purun. pırın. “sonra” aonce •• 99. “çağ, zaman”. “bugün” anlamında kullanılan ke­ lime de ortaktır: Fu-yü büün gün, Krg. bügün, Hak. püün kün~pu kün. S. Uygurcada bu kelimeyi tespit edemedik. ET taıjda kelimesi, Hakasçada korun­. lime, Fu-yü’da “yarın” anlamında kulla­ nılırken diğerlerinde tajj “seher, şafak” anlamında olup tabloda da görüldüğü üzere ekler almak suretiyle (taıjda, taıjyar gibi) “yarın” anlamını kazanmış­. muş; Fu-yü’da darj şeklindedir. Bu ke­. tır. ET keçe kelimesi, Fu-yü yıcı~gece,. http://www.millifolklor.com. 189.

(7) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Krg. keçee, Hak. kiçee, SUyg. kiçe. Bu kelime, S.Uygurcada “akşam, gece”, diğerlerinde “dün” anlamındadır, keç. cuk”, ije “anne”, ata “baba”, yıyı “dede”, tetey “babaanne”, aba “anne tarafından. “geç” kelimesi, Fu-yü’da yış~geş; Kırgızcada keç şeklinde ortaklık göste­ rirken Hakasçada aynı anlamda oray (<Moğ. oroy. HRS, 392) kullanılır, “ge­. yıs domo “kardeş”, aqı~yarındaş “ağa­ bey”, abuya “amca”, dayı “dayı”, göyı “teyze”, sorj ata “üvey baba”, sorj ije “ü-. çen yıl” anlamındaki kelime de lehçeler­. yurcax yıji~ibdik “kadın, hanım”, ya-. de ortaktır: Fu-yü bıltır, Krg. bıltır, Hak. pıltır, SUyg. pıtır. 2.5. A krabalık isim leri Fu-yü’da akrabalık bildiren isimler. tın~yat “kadın”, nıydı “yenge”, baca “ba­ canak”, cestı “enişte”, omıl “torun”,. dede”, yastıx ije “anneanne”, biyce “abla”,. vey anne”, ir yıji~yurlux “erkek, koca”,. yastıx otaçı “ecdat”, dux “akraba” vb.. şunlardır: ool “oğul”, yıs “kız”, bala “ço­ E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. oyul. ool. Uul. oyıl-ool. oyul. “oğul”. qız. yız. Qız. xıs. qız~qıs. “kız”. bala. bala. bala. pala. 0. “bala, çocuk”. ata-aba. Ata. ada-paba 11. ata, aça, ava 12. “baba”. aba~apa 13. aba • ye •. Ene. içe. ana. “anne”. tayay. dayı. Taya, tayake. tayızı, tayım 14. taqa, tayıy. “dayı” 15. abuya. abuya. Aba, aya. abaa, aça • ır kıjı. 0. “amca”. er. “koca, eş”. kizö. küzegi. “damat”. yerçge. “yenge”. . fd ş qatın. “hatun”. yezde. “enişte”. •. 1. küdegü. güzi. Er • •••• kuyoo. yerçge. nıydı. cerçe. nige. qatun. yatın-yat. ayal, qatın. yat. yezde. cestı. cezde. kizö-küzee 16. er. ir yıji. •. baca (<Moğ. baz. Bazılhan 1984: 62) kelimesi de birçok Türk lehçesinde. Fu-yü’daki dux, kısalmış bir şekil olarak. işlektir. 17 Fu-yü ile Kırgızcada kelime,. Akrabalıkla ilgili diğer isimlerde. baca şeklindedir, yeğen kelimesi, Fu-yü Kırgızcasının kelime listelerinde yer almamaktadır. Bu kelime de birçok lehçede ortak olup incelemeye dahil olan. Fu-yü, diğer lehçelerden ayrılır: Fu-yü. lehçelerde şu şekildedir: Krg. ceen, Hak. çeen, SUyg. yigen “yeğen”. Eski. Fu-yü yastıx aba, Krg. tayata, Hak. tay. Türkçede. “akraba” anlamındaki. aça. düşünülebilir.. tetey, Krg. çotj ene, 18 Hak uluy içe, ülçe. uuça “babaanne”; Fu-yü yastı:c ije, Krg tayene, Hak. tay içe~teçe “anneanne^. aya, tay aba, SUyg. qız ava “anne tara­ fından dede”.. kelimesine karşılık incelediğimiz lehçe­. Bazı isimlerde ise Fu-yü, Hakasça. lerde toy- fiilinden gelişen şekiller kul­. ile birleşir: Fu-yü biyce, Krg. ece, Hak. Fu-yü dux, Krg. tuuyan, Hak.. piçe, uluy piçe, SUyg. erjge-iıjge “abla“ Kırgızcada ece, “hala” anlamında da kullanılır. Hakasçada piçe “kızkardeş". lanılır:. tuyan, SUyg. tuqqan . -yan, -qan sıfatfiil eki, bu örneklerde kalıplaşmıştır.. ve “teyze” anlamında da geçer.. 190. Fu-yü. http://www.millifolklor.com.

(8) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. aqı~qarındaş, Krg. bayke, aya, ake, aba,. Bazı nesne ve eşya isimleri: yazan. Hak. abaa, aça, uluy karındaş, SUyg. aqa “ağabey”; Fu-yü Kırgızcasmda “kü­ çük erkek kardeş” anlamında kelime, listelerimizde bulunmamaktadır. ET ini, Kırgızcada ini, S. Uygurcada ini, mı. “kazan,. şeklinde korunmuş; Hakasçada kiçig qarmdas ve turjma19 kelimeleri vardır, “koca, eş” anlamında kullanılan kelime, Kırgızca ve Sarı Uygurcada er şeklinde,. şıtan “pantalon”, yur “kuşak”, bitiş “bile­ zik”, monçux “boncuk”, udıx “çizme”, don “gocuk”, burux~burx “kalpak”, mıltıx~multux “tüfek”, ox “ok”, caa. Fu-yü ile Hakasçada yıji , kıji “kişi”. “yay”, im “ilâç”, un “un”, aş “aş, yemek”,. kelimesiyle birlikte kullanılır.20. it “et”, us “yağ”, süt “süt, yımıs “kımız”,. tencere”,. yaşıq. “kaşık”,. ayıq~ayax “kadeh, bardak”, yaycı “ma­ kas”, inge “iğne”, cip “ip”, çoıjxo “pence­ re”, ib “ev”, coyoryon -cooryon “yorgan”, castıx “yastık”, bıçax “bıçak”, giis “keçe”,. dujyı “para”. 2.6. Diğer tem el isim ler E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. ayaq 21. ayıq~ayax. ayaq. ayax. ayaq. “kâse, kadeh”. em. im. darı. imi. yem. “ilâç”. yigne. U •w. yiçne. inge. iyne ••. iqe. ••.. ••. ıgne. OO. eb. ib. uy.. ib. yu~yue^. “ev”. yoyurqan. coyoryon. cuurqan. çoryan. 0. “yorgan”. yastuq. castıx. cazdıq. çastıx. yastancıq. “yastık”. bıçaq. bıçax. bıçaq. pıçax. pıçaq. “bıçak”. °q ya kidiz. ox. ux. °q ya. “ok”. caa. °q caa. giis. kiyiz. kiis. 0. “keçe”. 0. yazan. qazan. xazan. 0. “kazan”. em. im. darı. imi. yem. 0. arax. araq. araya. araqı. “içki, rakı”. yip monçaq23. cip. cip. aryamçı, nay. yip. “ip”. monçux. monçoq. monçıx. 0. “boncuk”. et. et. et. it. it—yit. “et”. süt. süt. süt. süt. süt. “süt”. un. un. un. un. un. “un”. aş. aş. aş. as. as. “aş, yiyecek”. qaşıq, Fu-yü’da yaşıq, Kırgızcada qaşıq şeklindedir. Hakasçada samnax kelimesi var. S. Uygurcada qazan ve qaşıq kelimelerini tespit edemedik. Eski Türkçede bulunmayan ve “makas” an­ lamında kullanılan kelime lehçelerde genellikle ortaktır: Fu-yü yaycı, Krg. qayçı, Hak. xıptı, SUyg. qayçı “makas” (<Moğ. qaiçi. Krueger 2002: 211).. http ://www. millifolklor.com. ; çaaçax. “yay”. ' “ilâç”. Hakasçada xayçı kelimesi var, fakat “ozan” anlamındadır. Bazı kelimelerde ortaklık görülmez. Fu-yü çotjxo, Krg. tereze, Hak. közenek, SUyg. çonza (<Kit. (?) çonza. “pencere” anlamına gelen kelime, Fu-yü ile S.Uygurcada ortaktır, “pantalon” anla­ mında Fu-yü’da şıtan, Kırgızcada şım, Hakasçada istan kullanılır, şıtan ile istan, Rus. lumanu kelimesinin söz. 191.

(9) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. konusu lehçelere girmiş şekilleridir. Krg. şım ise Farsça asıllıdır. insan ve insan faaliyetleriyle ilgili bazı kelimelerin de ortak olduğu görü-. S.Uygurcada emçi’dir. Kırgızcada Rusçadan giren vraç kelimesi kullanılır. Bazı yer isimleri ve kültür isimleri de ortaktır: Fu-yü aal, Krg. ayıl, Hak.. lür. ET beg “bey”, kişi “kişi”, abışqa “yaşlı”, yaş “genç”, yiğit “yiğit, delikanlı” gibi kelimeler de ortaklık gösterir: Fu-yü bıx, Krg. bek, Hak. pig, SUyg. pey “bey”;. aal, SUyg. ayal “köy”. ET bitig (<Moğ. biçi(g) < Tü biti(k) (Râsânen 1969: 75 Kırgızca dışındaki diğer lehçelerde mevcuttur: Fu-yü biçik, Hak. piçik, SUyg.. Fu-yü yıji, Krg. kişi, Hak. kisi, SUyg. “kişi”. kisi-kise abışka kelimesi Kırgızcada aynen korunurken Fu-yü’da. pıçiy “kitap”. Kırgızcada kitep kelimesi kullanılır.. apşıx, Hakasçada apsax şeklindedir. Fuyü ciit, Krg. cigit, Hak. çiit, SUyg. yiğit “delikanlı, yiğit”. Eski Türkçede “ilâç. 2.7. Z am irler Fu-yü Kırgızcasmda şahıs zamirleri şunlardır: min “men”, sin “sen”, ol “al”,. yapan adam, eczacı” anlamına gelen emçi, Kırgızca hariç diğerlerinde korunur. Fu-yü ile Hakasçada ımçı. bıs “biz”, siler “siler”, olor~alar “alar”.. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S. U y g u rca. ben. min. men. min. men. “ben”. sen. sin. sen. sin. sen. “sen”. ol. ol. al. ol. ol. “o”. biz. bıs. biz. pis. mis. “biz”. siz. siler. siler. sirer. sler-seler. “siz”. olar. olar-alar. alar. olar. olar(?). “onlar”. Şahıs zamirleri lehçelerde ortaktır. |. 2.8. Temel sayılar bir “bir”, igi “iki”, uş “üç”, durt “tört”, biş “beş”, altı “altı”, ceti~çiti “ye-. bizen “elli”, altan “altmış”, citm~çitır. “yetmiş”, siygizen “seksen”, doyızon “doksan”, cüs “yüz”, mujj “bin”, duman. di”, siygis “sekiz”, doyıs “dokuz”, on “on”,. “on bin” vb.. cibir “yirmi”, otus “otuz”, durtm “kırk”,. "H. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. H ak asça. S .U y g u rca. bir. bir. bir. pir. per. “bir”. eki. •. •. ı g. ı. eki. iki. işke, ike. “iki”. ••. ••. uç. uş. uç. üs. uş-üş. “üç”. tört. durt. tört. tört. tö rt-tü rt. “dört”. biş~beş. biş. beş. pis. pis, pes, peş. “beş”. altı. altı. altı. altı. altı. “altı”. yeti-yiti. ceti-çiti. ceti. çiti. yiti-yete. “yedi”. sekiz. siygiz. segiz. siyls. saqıs. “sekiz”. toyuz~toquz. doyıs. toyuz. toyıs. toqus~toqıs. “dokuz”. |. yigirmi. cibir. cıyırma. çibîryı. yıyırma. ii. qırq. durtın. qırq. xırıx. türton-türtön. “kırk”. ilîg çüs~pir çüs. pison. “elli”. yüz~per yüz. ii. elig yüz. 192. bizen cüs. ”1 • • • •. eluu cüz. t. • yy. •. yirmi. 99. yüz. lf. http ://www.millifolklor.com. 1. I.

(10) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. bii] 24. mui]. bir mil]. pir mui]. meq. “bin”. bir tümen. duman. tümön. tuben. tumin. “on bin”. Kırgızca ile Hakasçada qırq ile elig’den gelişen şekiller kullanılırken Fu-yü ile S.Uygurcada tört on ve beş on’dan gelişen şekiller hâkimdir.25 E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırgızca. aq qızıl. ax yızıl. aq qızıl. sarıy. sarıx. kök qara. yaşıl. 2.9. Tem el ren k ler Fu-yü Kırgızcasındaki temel renk­ ler şunlardır: noyon “yeşil”, ax “ak, be­ yaz”, yızıl “kırmızı”, sarıx “sarı”, göx “mavi”, bos “boz”. H a k a sça i ax. S. U y g u rca “ak”. xızıl. aq qızıl. jj sarı. sarıy. sarıy. “sarı”. göx. kök. kök. kök. “mavi”. yara. qara. xara. qara. “kara”. i. kelimesi,. Kırgızca. •:>='’. “kırmızı”. ile. lık”, yarxa “karanlık”, daamdıx “lezzet­. S.Uygurcada ortaktır. Diğerlerinde ise yine ortak bir kelime kullanılır: Fu-yü. li”, cıstıx “kötü koku”, açıx “acı”, cımcıx. noyon, Hak. noyan (<Moğ. noyoon. RMS, 1960: 212).. “yumuşak”, yalın “kalın”, coyu “ince”, şıbır “temiz”, sımıs “şişman”, cıralıx “güzel”, caqşı “iyi”, cabıl “yaman”, yuryax “kuru”, arbın “çok”, bicixm “az”, artıx. 2.10. Tem el sıfatlar ve zarflar Fu-yü Kırgızcasındaki bazı sıfat ve zarflar şunlardır: ulux “ulu, büyük”, giçih “küçük”, coon “kaim”, nişke “ince”,. “fazla”, dih “dik”, naa “yeni”, irgi “eski”, amırxan “kolay”, edli “düz”, ızıx “sıcak”, soox “soğuk”, bılm “ılık”, şirin “serin”, güçtik “güçlü”, küş cox “güçsüz”, unlıx. buzıq “yüksek”, cabıs “alçak”, uzun “u-. “değerli”, yındıx “ucuz”, caltı “tembel”,. zun”, çoltux “kısa”, ırıx “uzak”, daa “ya­. ayırın “yavaş” vb.. kın”, aar “ağır”, boş “boş”, carıx “aydın­ E sk i T ü rk çe. F u -y ü. K ırg ızca. H a k a sça. S. U y g u rca. uluy. ulux. uluu. uluy. uluy. “ulu, büyük”. kiçig. giçix. kiçine. kiçig. kiçig. “küçük”. yoyan. coon. coon •. çoon. yoyan. “kaim”. yinçke. nişke. içke. niske. 0. “ince”. bedük. buzıq26. biyik. pözik. pezik. “büyük; yüksek”. uzun. uzun. uzun. uzun. uzun. “uzun”. qısqa. çoltux. qısqa. xısxa. qısqa. “kısa”. yaqm. daa. caqm. cayın. yaqm. “yakın”. ayır. aar. oor. aar. ayır27. yaqşı. caqşı. caqşı. çaxsı. yaxşı. “ağır” aıyı • •W. yayı. naa. cağı. naa. yağa. “yeni”. soyuq. soox. suuq. soox. 0. “soğuk”. 2.11. Tem el fiiller Fu-yü Kırgızcasındaki temel fiiller şunlardır: bar- “varmak, gitmek”, gılhttp ://www.millifolklor.com. “gelmek”, gır- “girmek”, çıq- “çıkmak”, uş- “uçmak”, udur- “oturmak”, cür- “yürümek”, cit- “yetişmek”, tur- “kalkmak”,. 193.

(11) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. gur- “görmek”, işti- “işitmek”, di- “demek”, gul- “gülmek”, dart- “çekmek”, iş“içmek”, ci- “yemek”, dos- “doymak”, giz“giymek”, öt- “geçmek”, sat- “satmak”, yılyı- “ağlamak”, yorq- “korkmak”, al“almak” nan- “dönmek”, bir- ‘Vermek”, | K ırgızca. qoz- “koymak”, at- “atmak”, aş- “açmak**, ul- “ölmek”, bil- “bilmek”, duş- “inmek”, giş- “geçmek”, uzu- “uyumak” vb. Aşağıdaki tabloda temel fiillerin bazıları yer almıştır:. H ak asça. S .U y g u rca. par-. par-. 1. E sk i T ü rk çe. F u -y ü. bar-. bar-. bar-. kel-. gü-. kel-. uç-. uş-. uç-. uçux-. uç—uş-. “uçmak”. bil-. bıl-. bil-. pil-. pıl—pil-. |“bilmek”. oltur-. udur-. otur—oltur-. odır-. olur—oltur-. kör-. gur-. kör-. te-. di-. |pkil-. 1. “varmak” .. kel—kil-. 1. “oturmak, yaşamak". |kör-. |“görmek”. dc-. ti-. |di—ti-. 1. İÇ" tod-. işdos-. İÇtoy-. İ8-. “içmek”. tos-. İŞtoz-. al-. al-. al-. ai-. al-. I “almak”. yan-. nan-. qayt-. nan-. yan-. 1. ber-. bır-. ber-. pir-. eşid-. işti-. eşit-. ıyla-. yılyı-. |ıyla-. qorq-. york-. tüş-. duş-. 1. 1. _. Yukarıda verdiğimiz örneklere da-. “dönmek” “vermek”. |izit-. 1. “işitmek”. I yıyla—yılya-. 1. “ağlamak”. qorq-. 1. “korkmak”. tüs-. 1. “düşmek; inmek”. xorıxtus-. “demek” “doymak”. per-. ılya-. qorqJ tüş-. ı s. 1. 1. |. Fu-yü diş, Krg. tiş, Hak. tis, SUyg. tes. yanarak Fu-yü Kırgızcasının tipik ses. “diş”; Fu-yü bir, Krg. bir,. özelliklerini Kırgız, Hakas ve Sarı Uygur lehçeleriyle karşılaştırmalı olarak şu şekilde özetleyebiliriz: Tek heceli. SUyg. per “bir”. Fu-yü’da genellikle iki heceli keli-. kelimelerde bulunan /e/. ünlüsü. ünlüsü, Fu-. 1. “gelmek”. kör-. 1. -. Hak. pır. melerin ikinci hecesinde yer alan /a bazı örneklerde daralır. Diğer. yu da daralıp kalınlaşırken Kırgızca ve Sarı Uygurcada korunmuş; Hakasçada. lehçelerde bu daralma olayı görülmez bulaq>bulux “bulak”, maral>marıl “ma-. sadece daralmıştır: Fu-yü bir-, Krg. ber, Hak. pir-, SUyg. per- (<ber-) “vermek”;. rai”, yılan>cılm “yılan”, arslan> arıslın “arslan”, topraq>dobrıx “toprak”, saqa.. Fu-yü bil, Krg. bel, Hak. pil, SUyg. pel(<bel) “bel”; Fu-yü bıx, Krg. bek, Hak.. >sayıl “sakal”. ben ve sen zamirlerinin ünlüsü Fuyü ile Hakasçada /i/li;28 Kırgızca ile. pig, SUyg. pey (<beg) “bey”. Tek heceli kelimelerde yer alan N ünlüsü de Fu-yü’da kalınlaşmıştır: Fuyü bil- Krg. bil-, Hak. pil-, SUyg. pil~pil- “bilmek”; Fu-yü dızı, Krg. tize, Hak. tizek-tizenek, SUyg. tiz “diz”; Fuyü dil, Krg. til, Hak. til, SUyg. tel “dil”.. S.Uygurcada /e/lidir. Fu-yü’da /ö/ ünlüsü genellikle daralmış ve kalınlaşmıştır, kör- “görmek”. öl- “ölmek”, ös- “büyümek”, töş “döş” ve tört “dört” kelimeleri, Fu-yü’da gur-, ulus- ve durt şeklindedir.. Bu değişme tiş kelimesinde görülmez:. 194. http ://www.millifolklor.co~.

(12) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Fu-yu da bazı kelimelerde ü>u ka­ lınlaşması da görülür, kül- “gülmek”, tüş- “düşmek; inmek” ve üç “üç” kelime­ si, Fu-yü’da gul- , duş- ve uş şeklindedir. ET /ayı- I, / -ayı-/ ses gruplarındaki. SUyg. igen “omuz”; Fu-yü dit, Krg. cigit, Hak. çiit, SUyg. yiğit “yiğit”; Fu-yü sun, Hak. sun, SUyg. suyun “geyik, maral”. Hakasça ile Fu-yü’da /y/ ünsüzünün erimesiyle de uzun ünlü oluşur. Bunun­. İyi, S.Uygurcada korunurken Fu-yü ile. la ilgili iki örneğimiz var: Fu-yü mim,. Kırgızcada29 erimiş; Fu-yü’da uzunluk /aa/ Kırgızcada lool şeklinde gelişmiştir. Hakasçada İyi, bazen korunmuş, bazen de erimiştir. Hakasçadaki uzun ünlü Fu-yü ile paraleldir: ET ayız, Fu-yü aas,. Krg. moyun (<boyun) “boyun”; Fu-yü kiik, Krg. kiyik, Hak. kiik, SUyg.. Krg. ooz, Hak. aas (Tenişev 1976: 174), SUyg. ayış, axıs (Tenişev 1976: 174) “ağız”; ET ayır, Fu-yü aar, Krg. oor, Hak aar, SUyg. ayır “ağır”; ET bayır, Fu-yü baarın, Krg. boor, Hak. paar, SUyg. payır “karaciğer”. ET yaıjaq kelimesinde iç seste yer alan /i]/ ünsüzünün erimesiyle Fu-yü,. keik-keyik (<keyik) “geyik”. ET yeğen kelimesindeki /g/ ünsüzü de S.Uygurcada korunurken Kırgızca ve Hakasçada İyi ye dönerek erimiştir:30 Bu kelime Fu-yü’da tespit edilememiştir. Diğerlerinde şu şekildedir: Krg. ceen, Hak. çeen, SUyg. yigen “yeğen”. ET aqru~aqrun kelimesi, iç seste ünlü türemesiyle gelişmiştir: Fu-yü ayırın, Krg. aqırm, Hak. ayırin “yavaş”. ET ortu kelimesinin sonunda yer alan dar ünlü /ul, Fu-yü’da erimiştir. Kırgız ve Hakas lehçelerinde /aa/ ünlüsü ortaya çıkar: Fu-yü naax, Krg. caaq, Hak. naax “çene”; ET süıjük kelimesin­ deki /q/, Hakasçada korunurken Fu-yü ile Kırgızcada söz konusu ünsüzün eri­. erimesi olayı, coyor(<yoqaru) kelimesin­ de de görülür. ET bulıt “bulut” kelimesi ise Fu-yü’da bult şeklinde olup ikinci. mesiyle uzunluk oluşur: Fu-yü sööx,. hecede yer alan lıl ünlüsü erimiştir.. Krg. söök, Hak. süıjük “kemik”. ET /oyu-/, /-oyu-/ ve /-oya-/ ses gruplarındaki /y/nm erimesiyle Fu-yü ile. ET ön sesteki Ib l ünsüzü, Fu-yü ile Kırgızcada genellikle korunmuş; Hakasça ile S. Uygurcada /p/ye dönmüş­ tür: Fu-yü, Krg. bar-, Hak. SUyg. par-. Hakasçada lool, Kırgızcada /uu/ ünlüsü ortaya çıkmıştır, /y/, S. Uygurcada. (ortu > ortı > ort). Fu-yü’da sonda ünlü. “varmak, gitmek”; Fu-yü bir-, Krg. ber-,. Eski Türkçede iki ünlü arasında. Hak. pir-, SUyg. per- “vermek”; Fu-yü bil- Krg. bil-, Hak. pil-, SUyg. pıl-~pil“bilmek”; Fu-yü bil, Krg. bel, Hak. pil, SUyg. pel “bel”, ben zamiri ile biıj sayı­ sının ön sesi bütün lehçelerde /m/lidir. ET ön seste yer alan lk-1 hepsinde korunurken Fu-yü’da /g/lidir: Fu-yü. yer alan /g/ ve /y/, S.Uygurcada koru­. gindik, Krg. kindik, Hak. kindik; SUyg.. nurken Fu-yü ile Hakasçada bu ünsüz­ lerin erimesiyle uzunluk oluşmuştur: Fu-yü iin~mnı, Krg. iyin, Hak. irjnı,. kendek-kindik “göbek”; Fu-yü gıl-, Krg.. korunmuştur: ET oyul, Fu-yü ool, Krg. uul, Hak. oyıl~ool, SUyg. oyul “oğul”; ET soyuq, Fu-yü soox, Krg. suuq, Hak. soox, SUyg. 0 “soğuk”; ET yoyan, Fu-yü coon, Krg. coon, Hak. çoon, SUyg. yoyan “yo» gun . r ,. http://www.millifolklor.com. kel-, Hak. kil-, SUyg. kel--kil- “gelmek”; Fu-yü gır-, Krg. kir-, Hak. kir- “girmek”;. 195.

(13) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Butanayev’in çalışmasında yer alan kiz(< ked-) fiilinde söz konusu sesin. Eski Türkçede iki ünlü arasında yer alan İdi sesi, Kırgızcada /y/ye, Fu-yü.. korunduğunu ve ünlünün ince sıralı olduğunu görüyoruz (Butanayev 2002: 125).Eski Türkçede lql ile başlayan ke­ limeler, Fu-yü’da /y/ ile başlar. Kırgızca ve S. Uygurcada ön sesteki lql korunur­ ken Hakasçada bu ses 1x1ya dönmüştür:. Hakasça, ve S.Uygurcada /z/ye dönmüş* tür. Bu değişmeyle ilgili tespit edilen örnekler şunlardır: ET qodan, Fu-yt. Fu-yü yarax, Krg. qaraq, Hak. xarax,. Krg. biyik, Hak. pozik, SUyg. pözık “büyük”. İdi sesinin son sesteki durumu, Kır­. SUyg. qaraq, “göz bebeği”; Fu-yü yuzrux, Krg. quyruq, Hak. xuzurux, SUyg. quzruq “kuyruk”; Fu-yü yanat, Krg. qanat, Hak. xanat, SUyg. qanat “kanat”. ET lt-1, Fu-yü’da genellikle İd İye dönmüş; diğerlerinde korunmuştur: Fuyü dızı, Krg. tize, Hak. tizek-tizenek, SUyg. tiz “diz”; Fu-yü dil, Krg. til, Hak til, SUyg. tel “dil”; Fu-yü diş, Krg. tiş, Hak. tis, SUyg. tes “diş”, tur- fiili, Fuyü’da /£/lidir. Ayrıca, te- fiilinin ön sesi Kırgızcada İd i olup Sarı Uygurcada bu fiil hem Idl\\ hem de İ t i li kullanılır. Eski Türkçede /y/ ile başlayan ke­ limeler, S.Uygurcada korunurken Kır­ gızca ile Fu-yü’da /c/, Hakasçada /ç/ ile başlar: ET ye-, Fu-yü ci-, Krg. ce-, Hak. çi-, SUyg. yi- “yemek”; ET yastuq, Fu-yü castıx, Krg. cazdıq, Hak. çastıx, SUyg. yastancıq “yastık”; ET yaqşı, Fu-yü caqşı, Krg. caqşı, Hak. çaxsı, SUyg. yaxşı ıyı . Fu-yü ile Hakasçada ön sesi İyi olup içinde geniz ünsüzü bulunan kelimeler­ de ise /y-/, /n-/ye döner: ET yaymur, Krg. camyır, Fu-yü namır, Hak. narjmır, SUyg. yay mır “yağmur”; ET yaıjaq, Fuyü naax, Krg. caaq, Hak. naax “çene”; ET yaıjı, Fu-yü naa, Krg. carjı, Hak. naa, SUyg. yaıja “yeni”; ET yan-, Fu-yü nan-, Hak. nan-, SUyg. yan- “dönmek”.31. yozan, Krg. qoyon, Hak. xozan “tavşan". ET. udi-, Fu-yü uzu-, Hak. uzu“uyumak”; ET bedük, Fu-yü buzik. gızca ve S. Uygurcada değişmezken Hakasçada söz konusu ses sonda /s. Fu-yü’da bazı örneklerde /s/, bazılarında İzi şeklindedir: ET tod-, Fu-yü dos-,V: Krg. toy-, Hak. tos-, SUyg. toz-“doymak". ET bod, Krg. boy, Fu-yü bos, Hak. poi “boy”; ET qod-, Fu-yü qoz-, Krg. qoy-. Hak. xus-, SUyg. qoz- “koymak”; ET ked-, Krg. kiy-, Fu-yü kiz-, Hak. ku “giymek”. Fu-yü ile Hakasçada kelime kö­ künde iki tonlu arasında yer alan Ih1m /q/ sesinin şu örneklerde tonlulaştıh görülür: Fu-yü dülgü, Hak. tülgü < tilkü) “tilki”; Fu-yü igi, Krg. eki, Hak iki, SUyg. işke, ike “iki”; Fu-yü siygıs. Krg. segiz, Hak. si yis, SUyg. saqıs (<sekiz) “sekiz”; Fu-yü buya >Hak. puya < buqa) “boğa”. Son seste yer alan /q/, Kırgız ve S.Uygur lehçelerinde korunurken Fı> yü’da düzenli bir şekilde /x/ya dönerek Hakasça ile paralellik gösterir: Fu-yi yarax, Hak. xarax; Fu-yü yulax, Hak xulax; Fu-yü yuzrux, Hak. xuzurux. Fu-yü’da ön damak ünsüzü /-km r de /genellikle /-x/ya döndüğü görülmek­ tedir: ET yürek, Fu-yü cürüx, Krz cürök, Hak. çürek S.Uyg. yürek-yönk. http://www.millifolklor.ccn..

(14) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. “yürek”; ET süjjük, Fu-yü sööx, Krg. söök, Hak. süıjük “kemik”. Son seste yer alan /ç/, Kırgızcada korunurken S.Uygurcada Fu-yü’da sızıcılaşarak /ş/ye Fu-yü iş-, Krg. iç-, Hak.. listelerine dayanarak yapmış olduğumuz ilk Fu-yü çalışmada Kırgızcasındaki ünsüz değişmelerini Hakasça, Sarı Uygurca ve Kırgızca ile karşılaştırmalı olarak inceledik. Bu. is-, SUyg. iş- (<iç-) “içmek”; Fu-yü uş-,. çalışmada ise Fu-yü’nün yine adı geçen. Krg. uç-, Hak. uçux-, SUyg. uç-~uş(<uç-) “uçmak”; Fu-yü uş, Krg. üç, Hak üs, SUyg. uş~üş (<ilç) “üç”. Son sesteki /ş/, Fu-yü ile Kırgızcada korunurken, Hakasçada /s/ye dönmüştür. S.Uygurcada söz konusu ünsüz bazı. lehçelerle karşılaştırmalı olarak söz varlığı üzerinde durduk; ayrıca, tipik olan ünlü ve ünsüz değişmelerine değindik. Bu çalışmalarımız sonucunda Fu-yü Kırgızcasının özellikle ünlüler bakımından genellikle Hakasçaya, ün-. örneklerde korunurken bazen /s/ye de-. süzler bakımından kısmen Hakasçaya,. ğişmiştir: ET baş, Fu-yü baş, Krg. baş,. bazen de Kırgızcaya yaklaştığı görülü-. Hak. pas, SUyg. pas~paş “baş”; ET tiş, Fu-yü diş, Krg. tiş, Hak. tis, SUyg. tes miş”. Fu-yü’da dus (< töş) örneğinde ş>-s değişmesi görülmektedir. Başka. yor. Fu-yü Kırgızcasının akrabalarını daha sağlam bir şekilde tespit edebil­ memiz için yeni materyallerle birlikte morfolojik karşılaştırma çalışmalarına da ihtiyaç vardır.. örnek tespit edemedik. Son seste yer alan /z/, Fu-yü’da bazı örneklerde korunurken bazen /s/ye değişmiştir. Kırgızcada korunan bu ses, Hakasçada /s/li; S.Uygurcada ise genellikle /s/li olup bazen /z/nin korunduğu görülür: Fu-yü yız, Krg. qız, Hak. xıs, SUyg. qıs~qız (<qız)“kız”; Fu-yü buz, Krg. JTIUZ, Hak. pus, SUyg. plZ (Kbuz) “buz”; Fu-yü cıltıs, Krg. cildiz, Hak. çıltıs, SUyg. yıltıs-yultıs (<yultuz) “yıl­ dız”; Fu-yü cas, Krg. caz, Hak. ças, SUyg. yaz (<yaz) “ilkbahar”. Fu-yü Kırgızcasının Hakasça, San Uygurca ve Şorcaya yakın olduğu belir­ tilmekle birlikte bu lehçeler arasında fL. yapılmış karşılaştırmalı ses ve şekil bilgisi çalışmaları yeterli değildir. Yapı­ lan araştırmalar Hu Zhen-hua ile Tenişev’in kaynakçada künyelerini ver­ diğimiz birkaç yazısıyla sınırlıdır. Biz, Hu Zhen-hua ile G. Imart’ın Fu-yü Kırgızcası için hazırladıkları kelime http://www.millifolklor.com. 3. K ayn ak ça Baskakov, N. A.(1953), Hakassko-russkiy slovar’, Moskva. Clauson, G. (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Türkish, Oxford. Damba-Rinçine, A. R. (1960), Russko-mongol’skiy slovar\ Moskva. Drevnetyurkskiy. slovar’,. 1969,. (red.:. V.. M. Nadelyayev, D. M. Nasilov, E. R. Tenişev, A. M. Şçerbak), Leningrad. Hu Zhen-hua, Imart G. (1987), Fu-yü Girgis. A tentative. description. of. the. eastemmost. Turkic Language: Bloomington, Indiana. Hu Zhen-hua (1981), Xıyluqcyai) provintsiyasınm Fu-yü uyezdindegi kırgızdar, Folklor curnalı, S. 7. _____ (1983), Xıylui]cyai) provintsiyası Fu-yü uyezdindegi. kırgızdar,. Borborduk. institunun ilimiy curnalı, S.. 2. uluttar. .. _____ (1984), Çıgış tündüktögü kırgızdardın tilinin fonetikasımn kıskaça abalı, Uluttardm til, cazuulann izildöö cıynagı, Sıçuan uluttar basması. «•. ( 2 0 0 2 ), Fu-yü Kırgızdarı Uy Tiriçiliginde Koldongon. Kee. Bir. Sözdör,. Manas. 197.

(15) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. Utıiversiteti Koomduk îlim der Curnalı, S. 3,. yolbars < yol “yol” + bars “kaplan” kelimesinin foneu şekillerini diğer lehçelerde görmek mümkündür Bşkr. yulbarıs, Tat., yülbans, Kaz. jolbar(ı)s, Kklr. jolbar(ı)s, YUyg. yolba(r)s (Şçerbak 1961: 138).. 3. Bişkek. Kasapoğlu Çengel, Hülya, Fu-yü Kırgızcasının Ses özellikleri (9-12 Ekim 2002 tarihlerinde Tür­ kistan’da Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafın­ dan düzenlenen Türkoloji Kongresinde sunu­ lan bildiri). Malov, S. Y. (1957), Yazık jyoltıx uygurov, slovar’ i grammatika, Alma-ata. Ölmez, Mehmet (1998), Fu-yü Kırgızcası ve akraba­. Kelime, “şehir” anlamında S.Uygurcada kullanılma* tadır, “şehir” anlamında diğerlerinde alıntı kelimei-mevcuttur: Krg. şaar (<Far. şehr), Fu. got, Hak. £ör;c (<Rus. eopod.) Fu-yü’daki got, muhtemelen Rusçadı f. kelimeden gelişmiştir. 5 Moğolcada bu kelime, xöx şeklindedir (RMS, 2 1 2 ). r’ asar (< asan+sar) (Tenişev 1966: 91; Schönig 199!. 4. ları, XII. Dilbilim Kurultayı Bildirileri, Mer­. 324) kelimesinde sarı (<sııjan) “yön, taraf’ anlama dadır. Sarı Uygurcada asar, “daha uzak yer, bir-iki gürü-a yol” anlamındadır (Malov 1969: 18). usar (<usan+sar < Moğ. us(an) “su, nehir” + ET tan. sin. Pokrovskaya,. L.. A. (1961),. Terminı. rodstva. v. 7. tyurkskix yazıkax, Istoriçeskoe razvitie leksiki tyurkskix yazıkov, Akademiya Nauk SSSR,. 8. “taraf, yön”. Schönig 1998: 324; Tenişev 1966: 51 Kıpçak dönemi metinlerinde ikinci kelimenin s> rı/saru şekilleri görülür: tün sarıqa “batıya doğn ’ tay saııqa “doğuya doğru” (Clauson 1972: 844). Esi:. Institut yazıkoznaniya, Moskva. Râsânen, M. (1969), Versuch Eines Etymologischen Wörterbuchs Der Türksprachen, Helsinki. Russko-fıakasskiy. slovar’. (1961),. (red.:. D.. I.. Türkçede tün ortusnjaru (Şçerbak 1977: 47), tün aar. (DTS, 597) “kuzey” anlamındadır, “batı” anlamım-i quri)aru geçmektedir (Şçerbak 1977: 47; Tekin. Çankova), Moskva. Schönig, Claus (1998), Bemerkungen zum Fu-yüKirgisischen, Klaus Röhrborn Arm ağanı, s. 317-348, İstanbul.. 9. Şçerbak, A. M. (1961), Nazvaniya domaşnix i dikix jivotnıx. v. tyurkskix. yazıkax,. 348). Eski Türkçede ilgerü, kün tuysuq ile birlikte “doç»1' anlamında kullanılır, ilgerü: kün tuysuqda “doğu^i'. Istoriçeskoe. (Tekin 1968: 335; Clauson 1972: 144). Tenişev. ? ıyü’da “güney” anlamında kullanılan kelimeyi Lşe~ şeklinde verip Eski Türkçede bu kelimenin illeri. razvitie leksiki tyurkskix yazıkov, Akademiya Nauk SSSR, Institut yazıkoznaniya, Moskva.. şeklinde “doğu” anlamına geldiğini ve Fu-yü Ivırg'jitrmın muhtemelen Moğol etkisiyle bu kelimeye *§*ney” anlamını verdiklerini açıklamıştır (Tems-f. Tekin, Talât (1968), A Grammar of Orkhon Turkic, Bloomington. Tenişev, E. R. (1961), Glagolı Dvejaniye, Istoriçeskoe. 1966: 90-91). Eski Türkçede “güney” için birgerü. e.ût ortusııjaru (Şçerbak 1977: 47), birigerü (Tekin 193& 315), bıryar, bergerü (< *ber, berü. Clauson 1972: 354®. razvitie leksiki tyurkskix yazıkov, Akademiya Nauk SSSR, Institut yazıkoznaniya, Moskva. _________ (1966), O yazıke kırgızov uyezda Fuyuy (KNR), Voprosı yazıkoznaniya, 1, s. 88-96.. 10. _________ (1989), K voprosı o proisxojdenii kirgizov i. yirıyaru kelimesi yer almaktadır (Şçerbak 1977 4El;. ih yazıka, Sovyetskaya Tyurkologiya, C. 4, s. 3-17.. 11. _________ (1997), Drevne-kırgızskiy yazık, Bişkek. _________ (1997), Fuyuyskix kırgızov yazık, Yazıki mira, Bişkek.. 12. Yudahin, K. K. (1965), Kirgizsko-russkiy slovar’, Moskva.. 13. Yunusaliyev, B. M. (1971), Kırgız Diyalektologiyası,. Bu kelime, kaynaklarda çeşitli şekillerde geçmektedir: dıyır~diT)ir (Schönig 1998: 329; Zhen-hua; Imart 1987: 41), dııjyır (Zhen-hua 2002:104). S.Uygurcada. /b/ye dönmüştür. S. Uygurcadaki ava kelimesi de aba şeklinden gr_amiş olmalıdır. b>v değişmesi söz konusudur. Eski Türkçede bu kelimelere yüklenen anlamla.* çeşitlidir. Kâşgarlı Mahmud, Tibet dilinde aba k e ­. olduğunu ifade etmiştir (DLTD, 1 ). Modern Türk yuz.. NOTLAR. 2. Tekin 1968: 404). paba, Rus papa kelimesinin Hakasçadaki olmalıdır. Iç sesteki /p/ iki ünlü arasında tonlulaşartt. mesinin “baba” anlamına geldiğini; ayrıca, aba ve sşc kelimelerinin Oğuzcada “ana” kelimesinin kar=_±. Frunze.. 1. kelimeleri kullanılmaktadır Eski Türkçede “kuzey” anlamında yin, yırycm. muya-puya şekli de vardır (Schönig. dillerinde aba, apa, ebe, epe gibi kelimeler, “eccar. büyükbaba, büyükanne, baba, anne, amca, hala, s h bey, abla” gibi çeşitli anlamlara geldiği ve bu kehHit çeşitlerinin Moğ. abaya kelimesinden kısalmış şefcLler olduğu belirtilir (Clauson 1972: 5).. 1998: 338).. 198. http://www.millifolklor.ctEi..

(16) Millî Folklor, 2003, Yıl 15, Sayı 60. 14. 15. tayım, Hakassko-russkiy slovar’m sözlük bölümünde bulunmamakta; aynı eserin leksikolojiye ayrılmış bölümünde yer almaktadır (age., 379). Anne tarafından akrabalığı bildiren taay ve dayı terimleri modern Türk yazı dillerinde önemli bir yere sahip olup fonetik varyantları vardır, /t/ ile başlayan ve İyi ile biten şekiller, Kuzeydoğu Türk yazı dillerin­ de görülür. Bunların bir kısmında kelime uzun ünlülüdür: Alt. taay, Krg. tay, Tuv. daay, Hak. tay, Şor. tai, Yak. taay ; Güneybatı Türk yazı dillerinde görülen şekiller İdi ile başlar, lıl ile biter: Az. dayı, TT dayı, Trkm. dayı. Gagavuz Türkçesinde dayıka ve dayın şekilleri vardır. Ayrıca, dayı şekli. 20. er kelimesi hemen hemen bütün Türk lehçelerinin ortak kelimesidir. Kırgızca, Kazakça, Karakalpakça gibi bazı Türk lehçelerinde bu kelime tek başına kullanılırken bazılarında bu kelimeyle birlikte Genel Türkçenin ortak kelimesi olan kişi kelimesi de ekle­ nir: Başk., Tat. ir kişi, Tuv. er kişi, YUyg. e(r) kişi, Hak, ir kıji, Şor. er kiji, Yak. er kihi (Pokrovskaya 1961: 57).. 21. <Moğ. aya'ya. RMS, 744.. yü~yüe <üy (Malov 1957: 45). 23 Clauson’un sözlüğünde kelimenin ilk şekli bonçuk (îbonçok) şeklinde verilmiştir. Bu kelime bütün Türk lehçelerinde /m/li olup Osmanlıcada /b/li gösterilmiş­. 22. Karakalpakçada görülür. Bu, Kıpçak yazı dilleri için genel bir şekil değildir. Aynı kelimenin başka bir *. o. şekli de Kırgızca, Özbekçe ve Uygurcada mevcuttur: Krg. taya , Ozb. toya, YUyg. taqa (Pokrovskaya 1961: 47-48). Kırgız Türkçesinde tay ve taya kelimeleri var, fakat, taya “dayı” anlamında Oş bölgesindeki ağızlar­ da kullanılır, tay ise anne tarafından akrabalığı bil­ dirmek için akrabalığı bildiren kelimenin başında yer alır. Birleşik kelimenin ilk kelimesidir ve tek başına “dayı” anlamını vermez: tayata~tay ata “anne tara­ fından dede”, tayene~ tay ene “anneanne”, tayece~tay ece “teyze”, tayake~tay ake “dayı”, taacerje-tay ceıje “anne tarafından akrabaların eşleri, yenge”, taacezde~tay cezde “annenin kızkardeşlerinin eşleri, enişte” (Yudahin 1985: 189-190). 16. 17. tir: Kaz. monşaq , Kum. minçaq, Nog. moyşaq, Az. muncuq, Trkm. moncuq, Osm. boncuq (age., 349).. Hakasçada bu kelime “damat” ile birlikte “enişte” anlamında da kullanılır: Hakasça dışındaki diğer Sibirya lehçelerinde “enişte” anlamında yezde kelime­ sinden gelişen şekiller kullanılmaktadır: Alt. c’este,. Kelime, Türkiye Türkçesinde boncuk şeklindedir. 24 <*piıj. Şçerbak 1977: 139. 25 Ana Türkçede 20 (*yigirme / ikoon), 30 (*otıs / *üçoon), 40 (*kırk / * töörtooıı), 50 (*ellig/ *peeşoon), 60 (*altmış / * altoon), 70 (*yetmiş / * yetoon) şeklin­ de gösterilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bk. (Şçerbak 1977: 138-139). 2(5 Fu-yü’da bıızıq (Hu Zhen-hua 2 0 0 2 : 113), buzih (Zhenhua; Imart 1987: 40), büzik (Butanayev 2 0 0 2 : 125) şekillerinde geçmektedir. 27. 28. 29. ünlüleri. yuvarlaklaştırdıktan (Yunusaliyev 1971: 105-107) Kırgızcanın ağızları. Tuv. çeste, Şor. çeste (Pokrovskaya 1961: 65). Türkmen, Yeni Uygur, Kırgız, Tatar, Şor, Çuvaş ve. Yakut lehçelerinde baca; Kazakça ve Karakalpakçada baja; diğer güneybatı lehçelerinde ise bacanaq şek­ lindedir (Pokrovskaya 1961: 66-67). ıs Kırgızcada baba tarafından “dede” ve “nine” ismini ifade etmek için ç o t j kelimesi kullanılır: ç o t j ata “de­ de”, çorj ene “babaanne”. Baba tarafından akrabalığı bildiren diğer kelimelerde ç o t j yer almaz, ece “hala”,. 19. .. Hak. tuıjma, tuu- (< toy- ) fiilinin -ma eki almış şeklinden gelişmiştir. Bu lehçede ool turjma “küçük erkek kardeş”, xıs tıırjma “küçük kızkardeş” anlamın­ da kullanılır (Pokrovskaya 1961: 46-47).. “ağız”;. bayıı>*baıvır>bowur>boor “karaciğer”. Son şekiller 30. 31. eşi” gibi. Anne tarafından akrabalığı bildiren isimle21. erir: sonra Bu gelişmeyi, yansıtmaktadır:. a yız>*awız>owuz>ooz. aya “amca”, cerje “amcanın hanımı”, cezde “halanın rin hepsinde kelimenin başına tay getirilir, bk. dipnot.. Bu kelime, S.Uygurcada “değerli, pahalı” anlamında­ dır (Malov 1957: 1 1 ). Moğolcada ben ve sen zamirlerinin bi ve çi (RMS, 1960: 770, 693) şeklinde olduğunu burada hatırlamak gerekir. Şahıs zamirleri için bk. (Şçerbak 1977: 125). İyi önce sızıcılaşarak /w/ye döner; /w/ yanındaki. 32. 33. edebî dile aittir. /y/li şekilleri diğer Kıpçak lehçelerinde izlemek mümkündür: Kaz. ciyen, KKlp. ciyen, Başk. yeyen. (Pokrovskaya 1961: 51) yan- fiili,“dönmek” anlamında Sibirya lehçelerinde yaygındır: Alt. c’an-, Tuv. çan-, Hak. nan-, Şor. nan(Tenişev 1961: 241). Bu kelime, kaynaklarda buzıq (Hu Zhen-hua 2 0 0 2 : 113); buzix (Hu Zhen-hua; Imart 1987: 40); büzik (Butanayev 2 0 0 2 : 125) şekillerinde geçmektedir. Hu Zhen-hua’nın çalışmasındaki dos- (<tod-) fiili, Butanayev’in çalışmasında doz- şeklinde verilmiştir (Butanayev 2 0 0 2 : 125).. 11. http ://www. millifolklor.com. II. ■■. m. II--I-İI I I. i II--. I. 199.

(17)

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk dilinin bugünki söz varlığını ortaya koymak ,Türkçede kullanılan kelimeleri tespit etmek için çeşitli araştırmalar yapılmaktadır.Türk dilinin bugününü tam

Binlerce yıllık geçmişe sahip Türk milletinin çok önemli şahsiyetlerinden biri olan, Cumhuriyet döneminin kendine özgü üslubuyla tanınan şair ve yazarlarından Hüseyin

Fu-yü Kırgızcası [Fu-yü], Hakasça [Hak.], Sarı Uygurca [SUyg.], Tuvaca [Tuv.], Yakutça [Yak.], Eski Türkçe [ET], Orta Türkçe [OT], Ana Türkçe [AT].. Niçin 8ibir Grubu

Biz, aşağıda imzası bulunan ve Galatasaray Ü;niversitesi, İstanbul Ü;niversitesi, İstanbul Teknik Ü;niversitesi, Marmara Ü;niversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar

rebilmek için gözlem koKullarnn iyi olmas, uf- kun açk olmas gerekiyor. Venüs, Mars ve Mer- kür'e göre çok daha parlak olduI undan, bu iki gezegen

Merkür, Venüs, Mars ve Sa- türn’ün ay boyunca süren bu danslarını izlemek için her gün çok kısa bir zaman aralığı var.. Çünkü bu gezegenler alacakaranlık daha bit-

Ufkun açık olduğu bir yer- den, Güneş battıktan hemen sonra batı-kuzeybatı ufku üzerinde çok kısa bir süre için görülebilir.. Ay, 3 Temmuz’da yeniay, 10 Temmuz’da

Kraliçe Kral Andromeda Balina Aldebaran Kapella Büyük Ay› Çoban Berenices’in Saç› Kuzeytac› Küçük Ay› KUZEY GÜNEY BA T I DO⁄ U Ejderha Zürafa Arabac› Bo€a Koç