• Sonuç bulunamadı

Meslek lisesi öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi (Hakkâri Yüksekova örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslek lisesi öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi (Hakkâri Yüksekova örneği)"

Copied!
152
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK ALGISI VE MESLEKİ KARAR VERME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

(HAKKÂRİ – YÜKSEKOVA ÖRNEĞİ)

Kübra ŞENYİĞİT

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 3 (üç) yıl sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı: Kübra

Soyadı: ŞENYİĞİT

Bölümü: Çocuk Gelişimi ve Eğitimi İmza:

Teslim tarihi : …/01/2015

TEZİN

Türkçe Adı: Meslek Lisesi Öğrencilerinin Benlik Algısı Ve Mesleki Karar Verme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi (Hakkâri – Yüksekova Örneği)

İngilizce Adı: Research of the Relationship Between Self Perception and Career Decision Ability of High School Students in Yüksekova Region in Hakkari

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Kübra ŞENYİĞİT İmza:

(5)
(6)
(7)

TEŞEKKÜR

Çalışmamın her aşamasındaki öneri ve bilimsel yaklaşımları ile bana çok büyük destek olan, kendime güvenmemi sağlayan, hakkını ödeyemeyeceğim, anlayışlı, sevgi dolu, çok değerli danışman hocam Sayın Doç. Dr. Ayşe Dilek ÖĞRETİR ÖZÇELİK’e içten teşekkürlerimi sunarım.

Araştırma verilerimin toplanması sırasında bana yardımlarından dolayı Yüksekova Kız Teknik ve Meslek Lisesindeki yöneticilere, meslektaşlarıma ve değerli öğrencilere teşekkür ederim.

Yaşantım boyunca beni destekleyen, maddi-manevi yardımlarını esirgemeyen sevgili babam Haşim ŞENYİĞİT’e, ablalarım Ayyüce YURDAKUL, Neslihan GÖLÇEK’e ve kardeşim Elif ŞENYİĞİT’e, eniştelerim Asaf YURDAKUL, Hüseyin GÖLÇEK’e ve yeğenlerim Esra, Yahya ve Melis’e hep yanımda oldukları için teşekkür ederim.

Son olarak tez çalışmam boyunca beni sabırla dinleyen, her aşamada yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen, stresli anlarımda yanımda olan, umutsuzluğa kapıldığım her an bana ümit veren değerli arkadaşım Merve SEFA’ya, sınıf arkadaşım, ev arkadaşım, can yoldaşım, her şeyim olan Nursel KURT’a, bana destek olan tüm meslektaşlarıma ve ismini sayamadığım bütün güzel yürekli arkadaşlarıma da teşekkürü bir borç bilirim.

Kübra ŞENYİĞİT Ankara, Ocak 2015

(8)

MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK ALGISI VE

MESLEKİ KARAR VERME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

İNCELENMESİ (HAKKÂRİ – YÜKSEKOVA ÖRNEĞİ)

(Yüksek Lisans Tezi)

Kübra ŞENYİĞİT

Gazi Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Ocak, 2015

ÖZ

Araştırmada meslek lisesi öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Hakkâri ili Yüksekova ilçesindeki Yüksekova Kız Teknik ve Meslek Lisesinde bulunan lise 3 (n=81) ve lise 4 (n=100) öğrencileri katılmıştır. Anketler Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümünde olan 181 kız öğrenciye uygulanmıştır. Veri toplama aracı olarak benlik algısını ölçmek için “Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri”, mesleki karar verme becerilerini ölçmek için “Mesleki Karar Envanteri”, öğrencilerin demografik özelliklerini belirlemek için Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Yüzdelik dağılımları görebilmek için karşılaştırma tabloları oluşturulmuştur. Her bir ölçeğe ait faktörler arasındaki ilişkiler Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ile hesaplanmıştır. “Öğrencilerin benlik algısı, mesleki karar verme becerilerini ne kadar açıklamaktadır?” sorusuna yanıt amacıyla aşamalı çoklu regresyon analizi yapılmıştır. Verilerin analizinde istatistiksel anlamlılık düzeyi 0,01 ve 0,05 olarak alınmış olup, istatistiksel analizler, SPSS 20.00 paket programı kullanılarak bilgisayar ortamında gerçekleştirilmiştir.

Araştırma sonucunda genel olarak öğrencilerin 31’inin 7 kardeşi bulunmaktadır. Annelerin 132’si okuryazar değilken sadece 2’si lise mezunudur. Babaların 70’i ilkokul mezunuyken sadece 4’ü üniversite mezunudur. Genel özsaygı ile meslek karar envanterinin alt ölçekleri istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler göstermekle birlikte, bu ilişkiler oldukça düşüktür. Son olarak öğrencilere ait genel özsaygı puanları ile ev ve aile özsaygısı arttıkça, öğrencilerin kendini yeterince tanımama puanları azalmaktadır.

Bilim Kodu:

Anahtar Kelimeler: Ergenlik, Benlik Algısı, Meslek, Mesleki Karar Verme Sayfa Adedi: 133

(9)

THE RESEARCH OF THE RELATIONSHIP BETWEEN

SELF-PERCEPTION AND CAREER DECISION-MAKING SKILLS OF

VOCATIONAL SCHOOL STUDENTS

(THE SAMPLE OF HAKKARI YUKSEKOVA)

(Master's Thesis)

Kübra ŞENYİĞİT

Gazi University, Institute of Educational Sciences

January,2015

ABSTRACT

The aim of this study is to analyze the relationship between self-perception and career decision-making skills of vocational school students. The sample of this study includes the 3rd grade (n=81) and the 4th grade (n=100) students of the town of Yüksekova Vocational and Technical School for Girls in the town of Yüksekova in the province of Hakkâri. The questinnaires and survey are applied to 181 girls in the Child Development and Education Department. For the data collection tool, the ‘Coopersmith Self-Esteem Inventory’ is used to measure the self-perception of the students; the ‘Career Decision Inventory’ is used to measure career decision ability and the Personal Information Form is used to define the demographic characteristics of the students. In order to see the percentage distribution, the comparision tables are formed. The relationship between each scale factors is calculated with the Product-Moment Correlation Coefficient. In order to answer ‘How does the personality and self-perception of student explain career decision ability?’, the multiple regression analysis has been done. In analysis of the data, the level of statistical significance has taken 0,01 and 0,05 and the SPSS 20.00 is used for the statistical analysis. According to the results of the research; 31 of the students have 7 brothers/sisters. 132 of the mothers are illiterate and only two of them are graduated from the high school. Among the fathers, 70 of them are graduated from the elementary school and only four are graduated from the university. However, the subscales of general self-esteem and career decision inventory has shown statistically significant relationship, these are quite low. . Finally, as the scores of general self-esteem and home and family esteem increase, the scores of lack of self knowledge factor decrease.

Science code:

Keywords: Adolescence, Self-Perception, Career, Career Decision Making Number of pages: 133

(10)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU……….…………..… i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI……….………..……... ii

JÜRİ ÜYELERİ VE ENSTİTÜ ONAYI………..…..………..…… iii

TEŞEKKÜR………. v

ÖZ……… vi

ABSTRACT ………... vii

TABLOLAR LİSTESİ………... xiii

I. GİRİŞ……….…...………. 1 1.1. Amaç ….……….…..……….……… 3 1.2. Alt Problem….……….………... 3 1.3. Önem….……….………..……….. 3 1.4. Varsayımlar ….……….….………...…… 4 1.5. Sınırlılıklar….………...………..….. 4 1.6. Tanımlar ….……….………..………...……… 5

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR……….... 7

2.1. Ergenlik ….………..….………...…. 7

2.1.1. Ergenlik Döneminin Tanımı ve Önemi ….………..……… 7

2.1.2. Ergenlik Döneminin Özellikleri ……….………..…… 8

2.1.2.1. Ergenlikte Bilişsel Gelişim……….…………..…….. 9

2.1.2.2. Ergenlikte Fiziksel Gelişim……….……. 10

2.1.2.3. Ergenlikte Sosyal Gelişim …………...………. 11

2.1.2.4. Ergenlikte Duygusal Gelişim …………..……… 13

2.2. Benlik Kavramı……….……….. 13

2.2.1. Benlik Kavramı Kuramları ……….……….. 15

2.2.2. Benlik Saygısı………... 17

2.2.3.Benlik Saygısının Gelişimini Etkileyen Etmenler………... 23

2.2.3.1.Anne-Baba Tutumları………... 24

2.2.3.2. Ergenin Ailesi ile İlişkileri ve Benlik Saygısı ……..…... 27

(11)

2.3. Meslek ……….……… 29

2.3.1 Mesleki Benliğin Gelişimi………...……….. 31

2.3.2 Mesleki Karar Verme………..………. 31

2.4 Meslek Seçimi/Gelişimi Kuramları…………...……….………..….. 34

2.4.1 Parsons’a Göre Mesleki Gelişim……….……… 34

2.4.2 Ginzberg’e Göre Mesleki Gelişim ……..……… 35

2.4.3 Super’a Göre Mesleki Gelişim…………..………... 36

2.4.4 Gottfredson’a Göre Mesleki Gelişim…….………. 38

2.4.5 Holland’a Göre Mesleki Gelişim………….……….……... 39

2.4.6 Roe’a Göre Mesleki Gelişim………... 40

2.4.7 Bandura’ya Göre Mesleki Gelişim…….……….…… 41

2.4.8 Tiedeman’a Göre Mesleki Gelişim……….……….………… 41

2.4.9 Psikanalitik Kuramcılara Göre Mesleki Gelişim…..….….….….. 42

2.5 Meslek Seçiminde Karar Verme ile İlgili Kuramlar……….... 42

2.5.1 Hilton’a Göre Karar Verme……… 44

2.5.2 Vroom’a Göre Karar Verme………... 45

2.5.3 Littrel’e Göre Karar Verme……….... 45

2.5.4 Gellat’a Göre Karar Verme………….………...……. 46

2.5.5 Gati’ye Göre Karar Verme……….……….……..….. 46

2.5.6 Bergland’a Göre Karar Verme….…….…….………….…...…… 46

2.5.7 Bilgi İşleme Yaklaşımına Göre Karar Verme………...……. 47

2.6. Konu İle İlgili Yapılan Araştırmalar……….……..…. 48

2.6.1.Benlik Saygısı ile İlgili Yapılan Araştırmalar..……….. 48

2.6.2. Mesleki Karar Verme ile İlgili Yapılan Araştırmalar………….. 51

III. YÖNTEM………... 57

3.1. Araştırmanın Modeli...……….………..… 57

3.2. Araştırmanın Evren ve Örneklemi ………... 57

3.3. Veri Toplama Araçları ……….………..………..…. 59

3.3.1. Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri……….... 59

3.3.1.1 Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Batıda Yapılan Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları ………...….... 60

3.3.1.2. Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Ülkemizde Yapılan Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları ……… 61

(12)

3.3.2.1.Mesleki Karar Envanterinin Geçerliğine İlişkin Bulgular 65

3.3.2.2.Mesleki Karar Envanterinin Güvenirliği………...… 69

3.3.3. Kişisel Bilgi Formu………..…… 69

3.4. Verilerin Toplanması ……..………….………..……... 70

3.5. Verilerin Analizi …………..………….………..……... 70

IV. BULGULAR ve TARTIŞMA………. 73

4.1. Mesleki Karar Envanterinin Alt Ölçeklerinin Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçekleri İle Karşılaştırılması ……….……….… 73

4.1.1. Mesleki Karar Envanterinden Öğrencilerin Aldığı Puanlarla Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinden Öğrencilerin Aldığı Puanların Karşılaştırılması………...……….…………. 73

4.1.2. Mesleki Karar Envanterinin İçsel Çatışmalar Alt Ölçeğinin Soruları İle Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçeklerinin Soruları İle Karşılaştırılması………..………..…… 76

4.1.2.1.İçsel Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Genel Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması……… 76

4.1.2.2.İçsel Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Sosyal Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması…………... 79

4.1.2.3.İçsel Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Ev – Aile Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………...… 80

4.1.2.4.İçsel Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Okul Akademik Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması……. 81

4.1.3. Mesleki Karar Envanterinin Kendini Yeterince Tanıyamama Alt Ölçeğinin Soruları İle Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçeklerinin Soruları İle Karşılaştırılması………..…… 83

4.1.3.1. Kendini Yeterince Tanıyamama Alt Ölçeğinin Sorularının Genel Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 84 4.1.3.2. Kendini Yeterince Tanıyamama Alt Ölçeğinin Sorularının Sosyal Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 86 4.1.3.3. Kendini Yeterince Tanıyamama Alt Ölçeğinin Sorularının Ev Aile Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 87 4.1.3.4. Kendini Yeterince Tanıyamama Alt Ölçeğinin Sorularının Okul Akademik Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması ………88

(13)

4.1.4. Mesleki Karar Envanterinin Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Alt Ölçeğinin Soruları İle Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçeklerinin Soruları İle Karşılaştırılması……….…… 89

4.1.4.1. Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Alt Ölçeğinin Sorularının Genel Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………..……….. 90

4.1.4.2. Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Alt Ölçeğinin Sorularının Sosyal Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması……….. 91

4.1.4.3. Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Alt Ölçeğinin Sorularının Ev Aile Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………..……….. 93

4.1.4.4. Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Alt Ölçeğinin Sorularının Okul Akademik Benlik Saygısı Alt

Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………….……….…….. 94

4.1.5. Mesleki Karar Envanterinin Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Alt Ölçeğinin Soruları İle Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçeklerinin Soruları İle Karşılaştırılması………..… 96

4.1.5.1.Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Alt Ölçeğinin Sorularının Genel Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 96 4.1.5.2.Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Alt Ölçeğinin Sorularının Sosyal Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 98 4.1.5.3.Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Alt Ölçeğinin Sorularının Ev Aile Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması 99 4.1.5.4.Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Alt Ölçeğinin Sorularının

Okul Akademik Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması……….. 101

4.1.6. Mesleki Karar Envanterinin Dışsal Çatışmalar Alt Ölçeğinin Soruları İle Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçeklerinin Soruları İle

Karşılaştırılması………....… 103

4.1.6.1.Dışsal Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Genel Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………… 103 4.1.6.2.Dışsal Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Sosyal Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………… 105

(14)

4.1.6.3.Dışsal Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Ev Aile Benlik

Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması………… 106

4.1.6.4.Dışsal Çatışmalar Alt Ölçeğinin Sorularının Okul Akademik Benlik Saygısı Alt Ölçeğinin Soruları İle Karşılaştırılması.. 107

4.2. Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi Yorumları……..…… 109

4.3. Aşamalı Çoklu Regresyon Analizi Yorumları…………..……….……… 110

V. SONUÇ VE ÖNERİLER…………..……… 115

5.1. Sonuç………..………...….……… 115

5.2. Öneriler………...…………..………. 117

KAYNAKLAR…..……….……...………...… 119 EKLER

(15)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı………...… 58 Tablo 2. Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin Alt Ölçekleri ve Madde Numaraları.. 60 Tablo 3. Mesleki Karar Envanterinin Faktör Analizi Sonuçları………..………...… 66 Tablo 4. Mesleki Karar Envanteri Faktörlerinin Açıkladıkları Varyans Yüzdeleri ve Özdeğerleri……….………. 67 Tablo 5. Madde Ayırt Ediciliği İle İlgili Olarak Yapılan “t” Testi Sonuçları…….……… 68 Tablo 6. Hoşlandığım Birçok Meslek Var Fakat Hangisinin Diğerinden Daha İyi Olduğunu Bilemiyorum İle Herhangi Bir Konuda Zorlanmadan Karar Verebilirim Sorularının Karşılaştırılması……….…….. 76 Tablo 7. İleride Ne Olmak/ Ne Yapmak İstediğim Sorulduğunda Cevap Vermekte Zorlanıyorum İle Güçlükler Karşısında Kolayca Pes Ederim Sorularının Karşılaştırılması... 77 Tablo 8. İleride Ne Olmak/ Ne Yapmak İstediğim Sorulduğunda Cevap Vermekte Zorlanıyorum İle Kendime Ait Düşüncelerim Olumsuz Sorularının Karşılaştırılması..… 77 Tablo 9. İleride Ne Olmak/ Ne Yapmak İstediğim Sorulduğunda Cevap Vermekte Zorlanıyorum İle Sevecen Birisiyim, Başkaları Tarafından Kolayca Sevilirim Sorularının Karşılaştırılması…...……… 79 Tablo 10. Hoşlandığım Birçok Meslek Var Fakat Hangisinin Diğerinden Daha İyi Olduğunu Bilemiyorum İle Başka İnsanlarla Birlikte Olmaktan Hoşlanmıyorum Sorularının Karşılaştırılması……….…….. 79 Tablo 11. Birçok Meslek İlgimi Çekiyor, Bunlar Arasından Hangisini Seçeceğimde Güçlük Çekiyorum İle Anne Ve Babamın Çoğu Zaman Beni Sanki Zorladıklarını Hissediyorum 80 Tablo 12. Mesleki Karar Verme Oldukça Karmaşık Ne Yapacağım Konusunda Oldukça Yetersizim İle Sınıfta Konuşma Yapmak Bana Oldukça Güç Gelir……….. 82 Tablo 13. İleride Ne Olmak/ Ne Yapmak İstediğim Sorulduğunda Cevap Vermekte Zorlanıyorum İle Öğretmenlerim Bana Yeterince Başarılı Olamadığımı Hissettiriyor Sorularının Karşılaştırılması……….……….… 82

(16)

Tablo 14.Kişiliğime En Uygun Olan Mesleğin Ne Olduğunu Bilmiyorum İle Cinsiyetimden Memnun Değilim Sorularının Karşılaştırılması... 84 Tablo 15. Hangi Alanlarda Daha Yetenekli Olduğumu Bilmiyorum İle Birileri Her Zaman Ne Yapmam Gerektiğini Bana Söylemeli Sorularının Karşılaştırılması………... 84 Tablo 16. Hangi Alanda Daha Başarılı Olacağımı Bilmiyorum İle Güçlükler Karşısında Kolayca Pes Ederim Sorularının Karşılaştırılması ……….………... 85 Tablo 17. Hangi Alanlarda Daha Yetenekli Olduğumu Bilmiyorum İle Arkadaşlarım Sık Sık Beni Kızdırır, Dalga Geçerler Sorularının Karşılaştırılması ……… 86 Tablo 18. Hangi Alanda Daha Başarılı Olacağımı Bilmiyorum İle Arkadaşlarım Genellikle Sözümü Dinler, Düşüncelerimi İzlerler Sorularının Karşılaştırılması ………... 86 Tablo 19. Hangi Alanlarda Daha Yetenekli Olduğumu Bilmiyorum İle Evde Hiç Kimse Bana Fazla İlgi Göstermiyor Sorularının Karşılaştırılması …………..……….. 87 Tablo 20.Ne Gibi İlgilere Sahip Olduğumu Bilmiyorum, Çok Az Şey Dikkatimi Çekiyor İle Derslerimle İlgili Olarak Yapabileceğimin En İyisini Yapıyorum Sorularının. Karşılaştırılması………... 88 Tablo 21. Hangi Alanda Daha Başarılı Olacağımı Bilmiyorum İle Okulda Olmak İstediğim Kadar Başarılı Değilim Sorularının Karşılaştırılması... 89 Tablo 22. Kendime Uygun Bir Meslek Ya Da Alan Olduğunu Zannetmiyorum İle Kendi Başıma Karar Verebilir Ve Bu Kararımda Israr Edebilirim Sorularının Karşılaştırılması. 90 Tablo 23. Kendime Uygun Bir Meslek Ya Da Alan Olduğunu Zannetmiyorum İle Kendimden Oldukça Eminim Sorularının Karşılaştırılması……….……….……...…….. 90 Tablo 24. Hayatımdaki Önemli İnsanların Görüşleri Alan Ve Meslek Seçmem Konusunda Kafamı Karıştırıyor İle Arkadaşlarım Sık Sık Beni Kızdırır, Dalga Geçerler Sorularının Karşılaştırılması ………... 91 Tablo 25. Kendime Uygun Bir Meslek Ya Da Alan Olduğunu Zannetmiyorum İle Anne Ve Babamın Çoğu Zaman Beni Sanki Zorladıklarını Hissediyorum Sorularının Karşılaştırılması………... 93 Tablo 26. Hayatımdaki Önemli İnsanların Görüşleri Alan Ve Meslek Seçmem Konusunda Kafamı Karıştırıyor İle Anne Ve Babamın Çoğu Zaman Beni Sanki Zorladıklarını Hissediyorum Sorularının Karşılaştırılması ………..…. 93 Tablo 27. Seçtiğim Alan İle İlgili Bir İş Bulmak Tamamen Şans İle Derslerimle İlgili Olarak Yapabileceğimin En İyisini Yapıyorum Sorularının Karşılaştırılması……….... 94

(17)

Tablo 28. Kendime Uygun Bir Meslek Ya Da Alan Olduğunu Zannetmiyorum İle Öğretmenlerim Bana Yeterince Başarılı Olamadığımı Hissettiriyor Sorularının Karşılaştırılması………..……….… 95 Tablo 29. Mesleki Tercihimi Nasıl Uygulamaya Koyacağım Konusunda Bilgi Sahibi Değilim İle Herhangi Bir Konuda Fazla Zorlanmadan Karar Verebilirim Sorularının Karşılaştırılması………... 96 Tablo 30. Meslek Seçimi Ve Alan Belirleme Konusunda Neler Yapılması Gerektiğini Bilmiyorum İle Başarısız Bir İnsanım Sorularının Karşılaştırılması………..… 97 Tablo 31. Meslek Ya Da Alan Seçiminde Gerekli Olan Bilgileri Kimlerden Alabileceğimi Bilmiyorum İle Birileri Her Zaman Ne Yapmam Gerektiğini Bana Söylemeli Sorularının Karşılaştırılması………... 97 Tablo 32 Meslek Ya Da Alan Seçiminde Gerekli Olan Bilgileri Kimlerden Alabileceğimi Bilmiyorum İle Başka İnsanlarla Birlikte Olmaktan Hoşlanmıyorum Sorularının Karşılaştırılması……… 98 Tablo 33. Mesleki Tercihimi Nasıl Uygulamaya Koyacağım Konusunda Bilgi Sahibi Değilim İle Anne Babam Beni Anlıyor Sorularının Karşılaştırılması……… 99 Tablo 34. Meslek Ya Da Alan Seçiminde Gerekli Olan Bilgileri Kimlerden Alabileceğimi Bilmiyorum İle Anne Ve Babamla Birlikte Oldukça Hoş Ve Neşeli Vakit Geçiririz Sorularının Karşılaştırılması……….. 100 Tablo 35. Alan Ve Meslek Seçimi Konusunda Yeterli Bilgim Yok İle Okulda Olmak İstediğim Kadar Başarılı Değilim Sorularının Karşılaştırılması………. 101 Tablo 36. Mesleki Tercihimi Nasıl Uygulamaya Koyacağım Konusunda Bilgi Sahibi Değilim İle Okulda Olmak İstediğim Kadar Başarılı Değilim Sorularının Karşılaştırılması………..…. 101 Tablo 37. Meslek Seçimi Ve Alan Belirleme Konusunda Neler Yapılması Gerektiğini Bilmiyorum İle Okulda Olmak İstediğim Kadar Başarılı Değilim Sorularının Karşılaştırılması………... 102 Tablo 38. Sevdiklerime Karşı Gelmekten Çekindiğim İçin Herhangi Bir Meslek Kararı Vermiş Değilim İle Kendim Olabilmek Oldukça Zor Sorularının Karşılaştırılması…. 103 Tablo 39. Sevdiklerime Karşı Gelmekten Çekindiğim İçin Herhangi Bir Meslek Kararı Vermiş Değilim Sorusu İle Kendi Başıma Karar Verebilirim Ve Bu Kararımda Israr Edebilirim Sorularının Karşılaştırılması……… 104

(18)

Tablo 40. Hayatımdaki Önemli İnsanların Görüşleri Alan Ve Meslek Seçmem Konusunda Kafamı Karıştırıyor İle Arkadaşlarım Sık Sık Beni Kızdırır, Dalga Geçerler Sorularının Karşılaştırılması………... 105 Tablo 41. Hayatımdaki Önemli İnsanların Görüşleri Alan Ve Meslek Seçmem Konusunda Kafamı Karıştırıyor İle Evdeki Hic Kimse Bana Fazla İlgi Göstermiyor Sorularının Karşılaştırılması……… 106 Tablo 42. Hayatımdaki Önemli İnsanların Görüşleri Alan Ve Meslek Seçmem Konusunda Kafamı Karıştırıyor İle Anne Babamın Çoğu Zaman Beni Sanki Zorladıklarını Hissediyorum Sorularının Karşılaştırılması………. 106 Tablo 43 Düşüncelerine Önem Verdiğim Bazı Kişiler İstediğim Mesleği Bana Seçtirmiyorlar İle Öğretmenlerim Bana Yeterince Başarılı Olamadığımı Hissettiriyor Sorularının Karşılaştırılması……….. 107 Tablo 44. Düşüncelerine Önem Verdiğim Bazı Kişiler İstediğim Mesleği Bana Seçtirmiyorlar İle Okulda Çoğu Zaman Cesaretim Kırılıyor Sorularının Karşılaştırılması…... 108 Tablo 45. Meslek Lisesi Öğrencilerinin Mesleki Karar Verme ve Benlik Saygısı Puanları Arasındaki İlişkiler………... 109 Tablo 46. İçsel Çatışmalar Faktörüne Göre Aşamalı Çoklu Regresyon Analizi……… 110 Tablo 47. Kendini Yeterince Tanımama Faktörüne Göre Aşamalı Çoklu Regresyon

Analizi………...………… 111 Tablo 48. Meslek ve Alan Bilgisi Eksikliği Faktörüne Göre Aşamalı Çoklu Regresyon Analizi …………...………...… 112 Tablo 49. Meslek Seçimine İlişkin Akılcı Olmayan İnançlar Faktörüne Göre Aşamalı Çoklu Regresyon Analizi………..………...……. 113 Tablo 50. Dışsal Çatışmalar Faktörüne Göre Aşamalı Çoklu Regresyon Analizi…...…. 114

(19)

I. GİRİŞ

Ergenlik dönemi çocuklukla yetişkinlik arasındaki önemli bir evredir. Kimi ergenlerde bu dönem hafif atlatılırken kimisinde sancılı geçmektedir. Ergenler hem kendi içlerinde hem de çevreleriyle çeşitli karmaşalar yaşamaktadır. Kendi bedeninde olan değişimler kimi zaman ergeni şaşırtmakta kimi zaman ise korkutmaktadır. Küçükken herkesin kendisi gibi düşündüğünü, herkesin kendisi gibi hissettiğini sanan çocuk, ergenlik dönemine girdiğinde çevresindeki tüm insanların kendisine baktığını, kendisi hakkında konuştuğunu düşünmektedir. Çocukluktaki benmerkezcilik, ergenlikte dıştan içe doğru yönelmiştir. Ergenler bu dönemde çeşitli özellikler gösterirler. Kimlik arayışı içine girerler. Kendilerine en çok yakışan kimliği bir kıyafet gibi giymek isterler. Bu nedenle çeşitli davranışları, farklı kıyafetleri, farklı arkadaş ortamlarını denerler. Bir gün hüzünlü olan genç diğer gün çok neşeli olabilir. Yaşadığı olumsuz olaylar karşısında kimi zaman ağlayıp korkarken, kimi zaman cesurca ve olgunca hareket edebilirler. Öğrenmek için deneme yanılma ya da gözlemleme yolunu tercih edebilirler. Bu nedenle ergenlik dönemine giren gencin çevresinde örnek alabileceği olumlu kişilik özellikleri gösteren arkadaşları, öğretmenleri ve ailesi olmalıdır.

Soyut kavramları anlamaya başlayan ergenlerin yaşamlarında bakış açıları ve benlik bilinci yavaş yavaş gelişmektedir. Hormonlar bu dönemde ergenlerin davranışlarına etki edebilmektedir. Bedenine yabancı olan ergen kendini, bedenini, ilgi ve isteklerini tanımaya çalışır. Karışı cinse ilgi duymaya başlar. Arkadaşlar bu dönemde önem kazanmakta, birinci öncelik olan aileler ikinci plana atılabilmektedir. Ergenlik dönemine giren genç için ailesi, hem ondan yetişkin davranışlar beklemekte hem de özgür hareket etmesine izin vermeyebilmektedir. Ergenler ailelerin kendisini anlamadığını düşünebilmektedir.

Bir yandan ahlak sistemi, ideolojiler, kendine has değerler sistemi kazanması, erkeksi veya kadınsı sosyal role tam olarak erişmesi, bedenindeki değişim ve gelişimlere uyum sağlaması, cinsel olgunluğa erişmesi, duygusal bağımsızlığı kazanması, yüksek öğrenimde gideceği üniversiteyi belirlemesi, ileride yapmak istediği mesleğe karar vermesi, toplumsal

(20)

sorumluluk alma isteği duyması, evlilik ve aile hayatına hazırlanması gibi gerçekleşmesi gereken gelişim görevleri vardır (Gander ve Gandiner 2010).

Bir insan bugünün ve geleceğin sorunlarıyla başarılı biçimde uğraşacaksa, bebeklikten ve ilk çocukluktan ergenliğe, ergenlikten ilk yetişkinliğe doğru özel davranış türlerinin kazanılması gerekmektedir. Ergenlik bedensel, toplumsal, bilişsel olgunlaşma dönemidir. Havighurst’e göre bir ergenin başarması gereken gelişim görevleri vardır. Bu gelişim görevlerini başardıkça bir sonraki gelişim aşamasına geçebilecektir (Gander ve Gandiner, 2010).

Bu dönemdeki genç, daha önceki dönemlerde kazandığı geçici kimlikler yerine, daimi bir kimlik kazanma uğraşı içindedir. Kimlik kazanma hayat boyu devam eden bir süreç olmasına rağmen bu dönemde daha çok önem kazanmaktadır. Çünkü ergenlik dönemindeki genç meslek seçimi, kimlik arayışı, karşı cinse duyulan ilgi gibi çeşitli problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Ergenin daha önceki kimliği bu problemleri çözmek için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle yeni seçimler yapıp, kararlar alabilecek bir kimlik kazanma arzusu yoğunlaşmaktadır. Bağımsız ve yeterli bir kişilik ve kimlik geliştirilmediği takdirde rol karışıklığı ortaya çıkmaktadır. Neticede genç, tüm hayatı boyunca hangi rolleri göstermesi gerektiği konusunda kararsızlığa düşmektedir. Bu kararsızlık gencin yaşamı boyunca yapacağı seçimleri, alacağı kararları olumsuz yönde etkileyecektir (Selçuk, 2000).

İnsan, yaşamı boyunca çeşitli seçimler yapar. Mesleğini, yiyeceğini, giyeceğini, evini, eşini, arkadaşlarını vb. seçer. Meslek seçimi, insanın yaptığı bu seçimler arasında belki de en önemlilerinden birisidir. Çünkü insan mesleğini seçerken bir bakıma gelecekteki yaşamını da belirlemektedir. Hatta meslek seçimi, bir kişinin kiminle evleneceğini, günlük yaşam biçimini ve alışkanlıklarını belli bir biçime sokan etkilere de sahiptir. İnsan yaşamında böylesine çok yönlü etkileri olan bir uğraşı alanının seçimi günümüzde güçleşen bir olgu haline gelmiştir. Çünkü çağımızda teknoloji ve endüstri alanındaki değişme ve gelişmeler toplumlarda yeni iş gruplarının ve mesleklerin ortaya çıkmasına, bunlar ise iş ve meslek yaşamında seçeneklerin artmasına, karmaşıklaşmasına neden olmaktadır (Kuzgun, 2000).

Ülkelerin kalkınmasında bireylere, üretken ve gelişmeye açık nitelikleri kazandırmayı amaçlayan çağdaş eğitim anlayışı, bireyin kendi potansiyelini maksimum düzeyde ortaya koyabileceği en uygun mesleği seçmesine önem verir (Yeşilyaprak, 2008).

(21)

Yukarda verilen bilgilere dayanarak, ergenlik dönemindeki gençlerin kişiliğini bulmasının ve benlik algısının olumlu olmasının, insan hayatında çok önemli bir karar olan meslek seçimini yapmasında önemli bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bu araştırmada ergenlerin kişilik, benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır.

1.1. Amaç

Bu araştırmada, meslek lisesi öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerilerinin birbiriyle olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bununla birlikte genel benlik saygısı, sosyal benlik saygısı, aile benlik saygısı ve akademik benlik saygısı ölçeklerinin içsel çatışmalar, kendini yeterince tanımama, meslek ve alan bilgisi eksikliği, meslek seçimine ilişkin akılcı olmayan inançlar ve dışsal çatışmalar alt ölçeklerine etkisi açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda cevap aranan sorular, alt problemler başlığıyla aşağıda sıralanmıştır.

1. 2. Alt Problem

Meslek lisesi öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasında bir ilişki var mıdır?

Öğrencilerin benlik algısı öğrencilerin mesleki karar verme becerilerini ne oranda yordamaktadır?

1.3. Önem

Bu araştırmanın amacı, ergenlik döneminde bulunan lise üç ve lise dört öğrencilerinin benlik algısı ve mesleki karar verme becerilerinin arasında bir ilişki olup olmadığını ve mesleki karar verme becerilerine göre benlik algısının farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir.

Benlik imgesinin beğenilmesi ve benimsenmesi ergenlik döneminde önceki dönemlere göre daha da önem kazanmaktadır. Yapılan araştırmalarda benlik algısının bağımsız davranma becerisine, fiziksel sağlığa, grup etkileşimlerine, yaşamı anlamlandırmaya,

(22)

eğitime ve ruh sağlığına etkisi olduğu görülmüştür. Ergenlerin benlik algısının olumlu ya da olumsuz olması, kişiliğini bulmasını ve karar verme becerilerini etkileyebilmektedir. Ergenlerin eğitim ortamında gelecekte seçeceği mesleğe karar vermesinde benlik saygısı ve yaşadığı rol karmaşasını olumlu atlatmış olmaları önemli olmaktadır. Ergenlerde benlik saygısının farklı değişkenlere etkisi, mesleki karar verme becerilerinin farklı değişkenlere etkisi birçok araştırmacı tarafından çalışılmıştır. Ancak ülkemizde benlik saygısı ile mesleki karar verme becerilerini bir arada inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu çalışmada benlik algısı ve mesleki karar verme becerileri arasındaki ilişki incelenecektir. Amaç ortaya çıkan verilerin lise öğretmenleri ve rehberlik servisleri tarafından öğrencilere yönelik farklı boyutta bilgi sahibi olmalarına ve yeni uygulamalar geliştirmelerine yardımcı olmaktır.

Bu araştırma, ergenlerin benlik saygısını etkileyen etmenler ve mesleklerine karar verme zorlukları konusunda güvenilir bilgiler sağlayabilir. Elde edilen bulgular, ana-babalara ve öğretmenlere ergenlere yardımcı olmada önemli ipuçları verebilir.

1.4. Varsayımlar

1. Lisede okuyan öğrencilerin ergenlik döneminde bulundukları ve bu yaş döneminin özellikleri dikkate alınarak kimlik kazanma döneminde oldukları varsayılmıştır. 2. Araştırmaya katılan ergenlerin kendilerine verilen ölçme araçlarını içtenlikle ve

doğru bir biçimde cevapladıkları varsayılmıştır.

3. Araştırmada veri toplamak amacıyla kullanılan Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin, öğrencilerin genel benlik saygısı, sosyal benlik saygısı, aile benlik saygısı ve akademik benlik saygısını ölçtüğü varsayılmıştır.

4. Araştırmada veri toplamak amacıyla kullanılan Mesleki Karar Envanterinin, öğrencilerin mesleki karar verme becerilerini ölçtüğü varsayılmıştır.

1.5. Sınırlılıklar

Araştırma, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Hakkâri ili Yüksekova bölgesinde bulunan Yüksekova Kız Teknik ve Meslek Lisesinde öğrenim gören Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Lise 3. ve 4. Sınıf öğrencilerinden oluşan örneklemle sınırlıdır.

(23)

1.6. Tanımlar

Ergenlik: İnsanda, bireyin yetişkine özgü ayrıcalıklarının kendisine verilmediğini

hissettiği zaman başlayan ve yetişkinin tüm gücü ve toplumsal konumu toplum tarafından bireye verildiği zaman sona eren gelişim dönemidir (Gander and Gardiner, 2010).

Benlik: İnsanın kendi kişiliğine ilişkin kanıları ve kendini görüş tarzından oluşur. Kişiliğin

öznel yanıdır (Baymur, 1994).

Benlik algısı: Kişinin kendi değerini yargılaması ve bu yargının sonucuna bağlı olarak

kendisi ile ilgili hissettikleridir (Bayhan ve Artan, 2004).

Meslek: İnsanlara yararlı mal ya da hizmet üretmek ve karşılığında para kazanmak için

yapılan, belli bir eğitimle kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, kuralları toplumca belirlenmiş etkinlikler bütünüdür (Kuzgun, 2009a).

Mesleki Kararsızlık: Bireyin meslek seçim aşamasında, kendisinden ya da çevresinden

kaynaklanan bir takım engelleyici durumlar nedeniyle kendisine uygun bir mesleği seçememe durumudur (Gati, 1996).

(24)
(25)

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Ergenlik dönemine yönelik birçok araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Bu bölümde öncelikle ergenlik dönemi ve gelişimsel özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra ise benlik kavramı ve mesleki karar verme ile ilgili kuramsal bilgilere yer verilmiştir.

2.1. Ergenlik

2.1.1. Ergenlik Döneminin Tanımı ve Önemi

İnsan, yaşamı boyunca sürekli değişim ve gelişim içindedir. Ergenlik dönemi, belki de bu gelişim sürecinin en önemli evresini oluşturmaktadır. Çocuklukla yetişkinlik arasında yer alan ergenlik döneminin, topluma, kültüre ve kişiye göre farklı özellikler taşıması nedeniyle tanımını vermek çok güçtür. Ergenlik dönemi ile ilgili günümüze kadar birçok tanım yapılmıştır.

Sigmund Freud’un kızı Anna Freud, daha 1936’larda ergeni şöyle tanımlamıştır: “Genç hem son derece bencildir, ilginin ve dünyanın merkezi gibi görür kendini, hem son derece fedakârdır. Hem insanlardan kaçar, yalnızlığı sever, hem de büyük istekle kendini topluma atar. Bir lidere körüne körüne boyun eğer bir yanda, bütün liderlere ve yetişkinlere karşı çıkar diğer yanda.” Kısaca Anna Freud’a göre bencillikle yardım severlik, topluma uyumla uyumsuzluk, çocuklukla ciddiyet, neşeyle keder, lidere boyun eğmeyle bütün liderlere isyan etme gibi çeşitli karşıt uçlar arasında saat rakkası gibi gider gelir genç; duygusal bakımdan o kadar dengesiz ve değişkendir (Ekşi, 2011).

Ergenlik dönemi “insanda bedence, boyca büyümenin olduğu, hormonal, cinsel, sosyal, duygusal, kişisel, zihinsel değişim ve gelişmelerin yaşandığı, buluğla başlayan ve beden büyümesinin sona ermesi ile sonlanan özel bir dönem” olarak tanımlanabilmektedir (Kulaksızoğlu, 1998).

(26)

Diğer bir tanıma göre ergenlik dönemi “bedensel, cinsel, sosyal ve psikolojik olarak belirgin değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Bu dönemde, hızlı büyüme, cinsel dürtü artışı, benliğin henüz tam olgunlaşmamış olması ve bireyin toplumsal yerinin kesinleşmemesi, aileye bağlılığın yanı sıra bağımsızlık ihtiyacının artışı gibi durumların yaşanması nedeniyle bu dönem sorunlu ve fırtınalı bir dönem” olarak ifade edilmektedir (Döğücü, 2004).

Yörükoğlu (2000a) ise ergenlik dönemini “çocuklukla yetişkinlik arasında yer alan, ruhsal alanda önemli değişikliklerin olduğu hızlı bir büyüme ve gelişme çağı” olarak tanımlamakta ve bu dönemin başlarında, cinsel uyanışla birlikte yeni ruhsal özellikler ve davranışların oluşmakta olduğunu, duyguların hızlı iniş çıkışlar gösterdiğini vurgulamaktadır.

Kızlarda 10-12, erkeklerde 11-13 yaş dilimleri arasında yer alan ön erinlik döneminden sonra ergenlik dönemi gelmektedir. Ergenlik dönemi kızlar için 14-17, erkekler için 15-18 yaş arasında yer almaktadır. Ön erinlik döneminde cinsiyetle ilgili iç salgı bezleri az miktarda kadın ya da erkek cinsel hormonu salgılamaya başlamaktadır. Erinlik döneminde cinsiyetle ilgili iç salgı bezleri çalışmalarını hızlandırmakta, böylece kadın ve erkek olmakla ilgili bedensel değişme ve gelişme süreci öncelik kazanmaktadır. Kadın ve erkeğin cinsel kimliğini ve yaşamını sağlayacak olan birincil ve ikincil cinsel değişmeler ortaya çıkmaktadır. Cinsel organlar gelişmekte, cinsel organların çevresinde ve koltuk altlarında kıllanmalar olmakta, kızlarda göğüsler büyümekte, erkeklerde sakal çıkmaktadır. Böylece kızlar ve erkekler cinsiyetlerine uygun beden yapısını tamamlayarak ergenlik dönemine girmektedirler. Bedensel değişme ve gelişmeyle birlikte ruhsal ve toplumsal değişme süreçleri de gelişmekte, böylece cinsel benlik ya da kimlik kazanılmaktadır (Köknel, 2001).

2.1.2. Ergenlik Döneminin Özellikleri

Ergenlik insan yaşamının en önemli dönemlerinden birisidir. Ergenlik, gerek bir bunalım dönemi olması gerekse bireyin kimlik kazandığı ve geleceğe yönelik değerlerini oluşturduğu, seçimlerini yaptığı ve bu seçimler doğrultusunda geleceğe hazırlanmaya başladığı dönem olması nedeniyle insan yaşamında kritik bir dönemi oluşturmaktadır. Ergenlik dönemi, biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan bir gelişme ve olgunlaşmanın yer aldığı, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir (Yavuzer, 1986).

(27)

Latin kökenli olan ergenlik kelimesi “yetişkinliğe doğru büyüyen” anlamındaki adolescere yükleminden türemiştir. Bütün toplumlarda, ergenlik çocukluğun olgunlaşmamışlığından yetişkinin olgunluğuna geçişin, gelecek için hazırlanmanın gerçekleştiği bir büyüme dönemidir. Ergenlik bir geçişler dönemidir: biyolojik, psikolojik, toplumsal, ekonomik. Ergenler cinsellikle ilgilenmeye başlar biyolojik olarak olgunlaşırlar. Daha akıllı, üst düzey düşünen hale gelirler ve kendi kararlarını daha iyi alabilirler. Kendilerinin daha fazla farkına varırlar. Daha bağımsız olurlar ve geleceğin onlardan neler beklediğiyle daha fazla ilgilenirler. Onların çalışmasına, evlenmesine oy vermesine izin verilir (Steinberg, 2007). Şemin’e göre (1992) ergenlik; çocuklukla yetişkinlik arasındaki bir dönemdir, anlamını kendisinden önce ve sonra gelen olaylardan alır.

Ergenlik dönemindeki genç kendisinin ne olduğu ile ilgilenmeye başlamıştır. Bir yandan büyümüştür, bedenen artık çocuk görünüşlü değildir ancak kendini yetişkin gibi de göremez. Bu nedenle yetişkin davranışı ile çocuksu davranışı çoğu kez birbirine karıştırır (Temel ve Aksoy, 2001).

Bireyin ne bir çocuk ne de bir yetişkin olarak tanımlanabildiği bu dönemde birey çeşitli alanlardaki gelişimini tamamlayarak bu dönemin gelişimsel görevlerini de yerine getirmek zorundadır. Bu çalışmada bilişsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişime değinilmiştir.

2.1.2.1. Ergenlikte Bilişsel Gelişim

Piaget’e göre bilişsel gelişim dört evreden oluşur. Bunlar; Duyu Devinim Evresi, İşlem Öncesi Evre, Somut İşlemler Evresi ve Soyut İşlemler Evresidir. Her evre bir önceki evrenin düşüncesiyle birlikte yeni biçimde birleşen daha gelişmiş ve daha uyumlu akıl yürütmeler içeren özel bir tür düşünmeyle tanımlanır (Steinberg, 2007).

Piaget’e göre soyut işlemler döneminde olan ergenler birçok yeni kavramsal beceriler kazanmaktadır. Bu beceriler şunlardır;

1. Ergenler bu dönemde iki ayrı kategoride olan değişken hakkında aynı anda fikir yürütebilmektedir.

2. Ergenler gelecekteki değişiklikler hakkında düşünme becerisi kazanır. 3. Olayların mantıki sıraları hakkında hipotezler kurabilir.

(28)

5. Bir grup olay ya da durumda mantıki olarak tutarlı olan ya da tutarlı olmayan fikirleri araştırabilir.

6. Ergen kendisi, diğer bireyler hakkında bağıntılı düşünceler geliştirebilir (Newman ve Newman; Aktaran Temel ve Aksoy, 2001).

Bilişsel gelişim, ergenlerin yalnız kendilerinin, ailelerini, yaşıtlarını arkadaşlarını ve öğretmenlerini değil, dünyalarını görme biçimi üzerinde uzun etkiler taşır. Ergenlerin tüm düşünme süreçleri değişir, gittikçe artan biçimde geleceğe yönelik ve soyut düşüncelerle ilgili olurlar. İdealizm kazanır ve cinsellik, ahlak, din gibi konularla ilgili gerçekten kendilerine ait bir değerler takımı edinirler (Gander ve Gardiner, 2010).

2.1.2.2. Ergenlikte Fiziksel Gelişim

Ergenlik dönemi buluğa erme ile başlar. Ön ergenlik dönemi hızlı bir fiziksel, bilişsel ve psikolojik gelişmenin olduğu dönemdir. Ergenlik ise ön ergenlik döneminde meydana gelen değişimlere uyum dönemidir. Son ergenlik dönemi de yetişkin sorumluluklarına, seçimlerine, fırsatlarına geçiş dönemidir (Senemoğlu, 2005).

Ergenlik dönemindeki gelişme ve değişikliklerin en belirgin olanı fiziksel değişim ve gelişimdir. Ergen davranışı üzerinde belirleyici rol oynayan fiziksel gelişme, kendisini ergenin vücut yapısında ortaya çıkan değişikliklerle göstermektedir (Aydın, 2010).

Ergenlik çağındaki değişiklikler, cinsel salgı bezlerinin kana bol miktarda salgı bırakmalarıyla başlar. Erkeklerde testesteron kızlarda östrojen salgıları beyindeki hipofiz bezinin uyarılmasıyla bol miktarda üretilmeye başlanır (Cüceloğlu, 2003).

Böylece kadın ve erkek olmakla ilgili bedensel değişme ve gelişme süreci öncelik kazanır ve hızlanır. Kız ve erkek çocukların cinsel kimliğini ve yaşamını sağlayacak olan birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerindeki değişmeler ortaya çıkar (Köknel, 2001).

Kızlarda gözlenen değişiklikler daha erken yaşlarda ortaya çıkarlar. Kızların göğüsleri 11 yaş dolaylarında gelişme gösterir. Bu yaşta kızlar süratli bir biçimde boy atmaya başlarlar, ne var ki 13 yaş civarında boy uzaması yavaşlar. Bu yaşlarda mensturasyon kendini gösterir. Erkek çocuklarda gelişme kızlardan iki yıl daha geç başlar. Erkeklerin yumurtalarının ve penislerin gelişimi 12-13 yaşlarında başlar ve yetişkinlikteki büyüklüğüne 15-16 yaşlarında erişir. Ortalama olarak boy uzaması 14 ile 15 yaşlarında

(29)

görülür (Tanner, Akt: Cüceloğlu, 2003). Verilen rakamlar ortalama rakamlardır ve büyük bireysel farklar gözlenebilir.

Kızlar erkeklerden daha erken ergenliğe girdikleri için (11-12 yaş) dönemin başında boy ve ağırlık açısından erkeklerden ileridirler. Ancak erkeklerin fiziksel gelişiminde, 15 yaş civarında önemli artışlar olur ve kızları geçerler. Kızların ergenlik dönemine girdiklerinin en açık göstergesi adet kanamalarının başlamasıdır. Erkeklerde ise ergenlik dönemine girişin ilk belirtileri, vücut yapısında ve ses tonundaki değişmelerdir. Bu evrede kızlarda artan yağ dokusu nedeniyle, göğüsler büyür ve bedensel hatlar ovalleşirken, erkeklerde kas dokusu artar, vücudun tüm bölümleri hızla gelişir. Her iki cinsiyette iskelet sisteminde oluşan hızlı değişme, vücudun boy ve ağırlık olarak artışı, ergenin bazı koordinasyon güçlükleri yaşamasına neden olur. Başka bir anlatımla, ergenlerin beden yapısında ve vücut metabolizmasındaki hızlı kimyasal değişme nedeniyle, denge ve konsantrasyon gerektiren bazı devinimsel becerileri yeterince gösterememeleri yani sakarlaşmaları doğaldır. İnce kas yapısı kızlara oranla daha geç gelişen erkekler, bu açıdan daha güç durumdadırlar. Ancak son ergenlik dönemi olarak bilinen 16-18 yaş dolayında, vücut koordinasyonu yetişkinlik düzeyine oldukça yaklaşır sakarlık gitgide azalır (Aydın, 2010 ).

2.1.2.3. Ergenlikte Sosyal Gelişim

Sosyal terimi, birbirine tepki veren, böylece birbirinin davranışını etkileyen iki veya daha fazla insan arasındaki ilişkiyi ya da etkileşimi anlatır (Gander ve Gardiner, 2010).

İnsan, kültürel ve sosyal bir varlıktır. Kültürel koşullar içinde sosyal ilişkiler, hem toplumun, hem kültürün hem de bireyin yapısını etkiler. Bireyin tüm yaşamı çevresine uyum sağlama çabası içinde geçer. Bu uyum çabası doğumdan başlayarak ölüme kadar gelişim göstermektedir. Toplumsal beklentilere uygunluk gösteren, kazanılmış davranış yeteneği olarak tanımlanabilen sosyal gelişme, geniş anlamda bireyin doğumuyla başlayan bir evreyi, dar anlamda ise günlük davranış gelişimini kapsar (Yapıcı ve Yapıcı, 2005). 12 -25 yaş dilimleri arasındaki gençlik çağı, kişiliğin toplumsal kimlik kazandığı bir arayış dönemidir. Bu arayış içinde ergen, kim olduğunu, neye değer vereceğini, kime bağlanıp inanacağını, amacını bulmaya çalışır (Yavuzer, 1986).

Bu dönemdeki ergen “ben kimim?” sorusuna cevap aramaktadır. Kendi kimliğini bulabilmek için öncelikle anne baba etkisinden kurtulmaya çalışmaktadır. Onlarla doğrudan veya dolaylı olarak çatışma içine girmektedir. Buna karşın kendi kimliğini

(30)

bulmak için başkalarının kimliğine müracaat etmekte ve kendisi için modeller aramaktadır. Bu nedenle çeşitli kişi ve grupları kendisine örnek alarak onlar gibi olmaya çalışmakta yani özdeşim kurmaktadır (Selçuk, 2000).

Ergen için öğretmenleri, çok sevdiği bir yakını, artistler, din adamları, abla ve ağabeyler, tarihi kişiler, edebiyatçılar vb. model alacağı kişilerdir. Bu mekanizma bilinçdışı işler. Kişi bilinçli bir model seçmez. Ona değerli modeller sunmak aile ve okulun görevidir (Kırkıncıoğlu, 2003).

Fakat bu kişi ve bu gruplar her zaman gencin gerçek kimliğine ulaşmasını sağlayamamaktadır. Genç sorumluluk almaktan korkarak ya çocuk kalkmayı tercih etmekte ya da yaşının çok üzerinde davranışlar göstererek başka bir yetişkini taklit edebilmektedir (Selçuk, 2000).

Özdeşleşme, gençlik çağına özgü ruhsal yapı içinde aile bireylerinden başlayarak çevredeki kişilere, düşüncelere, kültüre doğru gittikçe genişleyen bir alanda, ergeni istemli ya da istemsiz olarak benimsediği, özümlediği, düşünce, davranış, tutum ve eylemlerden oluşan bir süreçtir. Özdeşleşmenin oluştuğu ortamın, toplumsal, ekonomik, kültürel özellikleri, bir yönden kişiliği oluştururken, diğer yönden kişilikle toplum arasındaki tüm ilişkilerin temeli olan özerklik ve sorumluluklarını biçimlendirir. Özdeşleşme sürecinin ruh sağlığına uygun bir şekilde işleyebilmesi için, çocuklara ve gençlere, yetişkinlerin rehberlik etmesi gerekir. Ana, baba, öğretmen gibi kişiler, kendilerine aşırı, güçlü bağlılık ve bağımlılık eğilimlerini özendirmekten kaçınmalı, çocukların kendilerini aşırı ölçüde taklit etmelerine meydan vermemelidirler (Yavuzer, 1998).

Ergen toplum içinde kendi seçtiği ideolojiye uygun bir model bulursa kimlik kazanır. Bunu başaramayan ergenlerde ise kimlik krizi devam eder. Pek çok denemeyle bu kriz çözümlenemezse, ergen kimlik (rol) kargaşasına düşebilir ve olumsuz kimlik geliştirebilir (Hellman, 2009).

Aslında ergenin bu dönemdeki cinsel, toplumsal, sosyal açıdan kimlik gelişimi ve mesleki kimliği ağır baskı altındadır ve kimlik bunalımı bu nedenle de ağırlaşmaktadır (Atabek, 2006).

Toplumsallaşma en başarılı şekliyle insan organizmasının çaresizlik ve tam bir bencillikle nitelenen bebeklik döneminden, bağımsız bir yaratıcılıkla nitelenen erişkinlik dönemine geçmesiyle sonuçlanan bir öğrenme ve öğretme işlemidir. (Yavuzer, 1972).

(31)

2.1.2.4. Ergenlikte Duygusal Gelişim

Erinlik döneminden itibaren, cinsel uyanışla birlikte ergende duygusal tepki ve davranışlar belirmeye başlar. Dengeli uyumlu çocuğun yerine, tedirgin, güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir ergen gelir. Birden sevinip birden üzülme, çabuk sinirlenme her şeyi sorun yapma gibi duygusal iniş-çıkışlar görülür. Ergenin duygularındaki şiddetlenmeye ve iniş çıkışa etki yapan faktörler iki görüşle açıklanmıştır: birinci cinsel hormonların etkisi ve buna bağlı olarak bedensel değişmeler; ikincisi ise sosyo-kültürel faktörler. Ancak hormon değişiminin duygusal gerginliğin fazlalaştığı devreye denk gelmediği, duyguların erinlik sonrasında arttığı belirtilmektedir (Yörükoğlu, 2000b).

Ergen bir taraftan çocukluktan getirdiği problemlerle uğraşırken, diğer taraftan yenilerine uyum sağlamak zorundadır. Eğer bebeklikten itibaren, temel güven yerine, güvensizlik; bağımsızlık yerine kararsızlık; girişim yerine suçluluk, başarı yerine yetersizlik duygularıyla oluşturulmuş bir benlik yapısı geliştirdiyse, ergenlik döneminde ergenin daha fazla zorlanacağı belirtilmektedir (Kılıçcı, 1992).

Aktuğ (2006) aile içinde ergene yöneltilen farklı tutumların dengesizlik ve kararsızlığını arttırdığına, yetişkin görev ve sorumluluğunun verilmemesi ve statü belirsizliğinin de ergeni mutsuz kıldığına işaret etmektedir.

2.2. Benlik Kavramı

Benlik kavramı insanın kendi benliğini algılayış ve kavrayış biçimi olarak tanımlanır (Yörükoğlu, 2000a). Benlik kavramı, insanın özellikleri, yetenekleri, değer yargıları, emel ve idealleri, inanç ve olanaklarından oluşan dinamik bir yapıdır. Benlik, kendi kişiliğimize ilişkin kanılarımızdan ve kendi kendimizi görüş tarzımızdan oluşur. Bu açıdan benlik kavramını kişiliğin öznel yanı olarak tanımlayabiliriz. İnsanın benliğini tanımlayabilmesi için kim olduğu, amacının ne olduğunu, ne yapabileceğini, nelere değer verip, inanıp bağlanabileceği sorularına yanıt araması gerekmektedir (Baymur, 1994).

Super’e göre benlik bireyin doğuşta getirdiği, yaşamını sürdürebilmesi için gerekli davranışları kazanabilme gizil gücünü ifade eder (Super, Akt: Kuzgun, 2000).

Bebekler dünyaya ilk geldiklerinde kendilerinin dış dünyadan ayrı olduklarının farkında değildirler. Freud bebeklerin kendilerini annelerinden ayrı bir birey gibi görmediklerini sanki bir kişi gibi algıladıklarını söylemektedir. Piaget de bebeklerin benlik kavramını

(32)

geliştirebilmeleri için öncelikle nesne devamlılığını kavramını kazanmaları gerektiğini savunur. Bebeklerin ancak bu şekilde kendilerinin de süre giden bir varlıkları olduğunu kavrayabileceklerini söyler. Bu iki görüş daha sonra birçok çalışmaya temel olmuştur. Michael Lewis, benlik kavramı gelişiminde iki temel adım olduğunu öne sürer. Birinci adım, bebeğin kendisinin diğerlerinden ayrı olduğunu anlamasıdır. Lewis’e göre bebek bu dönemde insanlar ve nesnelerle olan ilişkileri sonucunda onlar üzerinde bir etkisi olduğunu fark eder. Lewis’in söz ettiği ikinci adım ise, çocuğun kendisinin cinsiyeti, fiziksel özellikleri, adı, utangaç veya girişken olma gibi özellikleri, motor becerileri gibi bir takım özellikleri olduğunu fark etmesidir (Lewis, Akt: Bayhan ve Artan, 2004).

Benlik bireyin kendi kişiliğine ilişkin kanılarından ve kendi kendini görüş tarzından oluşur. Benlik kavramı, “ben neyim?”, “ne yapabilirim?”, “ benim için neler değerlidir?” ve “hayatta ne istiyorum?” sorularının yanıtlarını içerir. Birinci ve ikinci soruların yanıtları gerçek benliği, son iki sorunun yanıtları ise erişilmek istenen moral düzeyi, gerçekleştirilmek istenen istek, özlem ve emelleri gösteren ideal benliği meydana getirir (Baymur, 1994).

Bireyin gerçek benliği, belirli bir zaman ve durum içerisinde gerçekten var olan ve gerçekçi olarak kabul edilen benliğidir. İdeal benlik ise, bireyin olmak istediği özlem ve beklentilerinin ürünü olan benliğidir. Bireyler olmak istedikleri, umut ettikleri benlik tipine özlem duyarlar. Bu durum gelişme sürecinde olan bireylerde doğal ve olması yararlı olan bir süreçtir. Çünkü her bireyin kendisine ilişkin hayalleri, gelecek için beklentileri, umutları vardır. Bu anlamda ideal benlik ve gerçekçi benlik arasında kararlı bir uzaklık bulunur. Uzaklığın gereğinden fazla olması gerçeklikten uzaklaşmayı beraberinde getirir (Topses, 2003).

Birey doğduğunda, toplumsal açıdan boş bir tabloyu andırır. Uygulanan eğitim, bireyin, bebeklik döneminde bile diğerlerinin gözünde kendisinin ne olduğu ile ilgili ona bir fikir verir. Çocuklar kolay inanan varlıklardır. Çocuğa, yaşantı içerisinde sosyal çevresi tarafından, bilinçli ya da çoğu zaman bilinçsizce verilen mesajlar, onun kendisi ile ilgili bir algı oluşturmasına yol açar. Cüceloğlu’na göre çocuk, dört beş yaşına geldiğinde, kendisi hakkında güçlü bir kanı ya da benlik tasarımı geliştirir. Çocuğun ömrü boyunca bu kanıyı değiştirmek oldukça zordur (Cüceloğlu, 2002).

Benlik kavramının gelişimi, bireyin çevresi ile olan yaşantılarını algılayış biçimlerine göre oluşan dinamik bir süreçtir. Yaşantılarını algılayış biçimi, diğer insanlar tarafından olumlu olarak değerlendirilme ve kabul edilme gereksinimden önemli ölçüde etkilenir. Özellikle

(33)

kendisine yakın olan kişilerin tutumu onun için çok önemlidir. Bu konuda onu hoşnut eden ya da düş kırıklığına uğratan çeşitli yaşantılar sonucunda birey, kendine değer verme duygusu geliştirir. Bu duygu, diğer insanların kendisini değerlendirmeleri sonucu ve öğrenilerek geliştirilir. Ve bir kez oluştuktan sonra artık diğer insanların kendisini nasıl değerlendirdiklerinden bağımsız olarak varlığını sürdürür ve organizmanın tüm davranışlarını etkiler (Şemin, 1992).

Gençlik çağı benlik kavramının öne geçtiği çağdır. Ergen, çocukluğunda dışa dönük olan antenlerini kendi içine çevirmeye başlar. Duygularını inceler, bedenini inceler, nasıl bir kişi olduğu, ne olmak istediği konusunda kafa yormaya başlar. Bunlar benlik arayışının belirtileridir. Bu çağda benlik kavramı sürekli iniş çıkış ve dalgalanma gösterir. Çünkü ergen kendine yakışan bir kimlik aramaktadır. Kendisini sürekli tartmakta, değerlendirmekte ve eleştirmektedir. Kendisini ana, babasından ve başkalarından ayıran özelliklerini öne çıkarmakta, benliğini yeni baştan düzenlemeye uğraşmaktadır (Yörükoğlu, 2000a).

Benlik kavramı ergenlikte ve ilk yetişkinlikte son derece önemli olan dinamik ve yaşam boyu süren bir süreç içinde gelişir. Diğer insanlarla etkileşimden ya da kendi duygularımızla ve düşüncelerimizle iç diyalogumuzdan çıkar. Disiplin ve sevgi aracılığıyla ana-babadan, uygun davranışı gösterme baskısıyla yaşıtlardan, başarı ya da başarısızlıkla okul yaşantılarından ve bir yığın başka olaylardan etkilenir. Buna karşılık, ruh ve beden sağlığımızı, başkalarıyla ilişkileri, akademik başarıları ve meslek seçimini etkileyebilir. Eğer her şey yolunda giderse çeşitli parçalar birbiriyle harmanlanır ve kapsayıcı bir benlik kavramı oluşur. Aksi takdirde, sonuç uyumsuzluk ve benlik kavramını uyuşturucu ya da terapiyle değiştirme girişimleri olabilir (Gander ve Gardiner, 2010).

2.2.1.Benlik Kavramı Kuramları

Psikoloji bilimi içinde benlik konusunun ele alınışı William James’in “Psikolojinin Prensipleri” adlı eseriyle başlar. James bu eserinde benliğin “bilen benlik” ve “bilinen benlik” olarak iki boyutta düşünülmesi gerektiğini, bilimin konusunun ise bilinen benlik olmasının zorunlu olduğunu belirtmektedir. Çünkü bilen benlik özne, bilinen benlik ise nesnedir. Konu, bilginin nesnesi olduğuna göre, benlik bilme konu edinildiğinde “nesne” durumuna düşmektedir. Dolayısıyla psikolojinin konusu bilinen benliktir (James, Akt: Arslan, 2005).

(34)

Maslow’un kuramı çoğu kez kişilik kuramı olarak da algılanır. Kuramda benlik bilinci önemli bir yer tutar. Maslow güdüleri aşamalı bir yapı içinde görür ve insanların alt basamaktaki gereksinimleri giderir gidermez, üst aşamadaki güdüleri doyurmaya yöneleceğini kabul eder. En sonunda bireyin ulaşacağı en yüksek yer kendini gerçekleştirme noktasıdır. Kendini gerçekleştirme, çoğu insan için ancak bir anlık bir yaşantıdır, ne var ki bazı kimseler daha uzun zaman bu anı yaşayabilirler. Maslow tarihte bazı önemli liderlerin (Eleanor Roosevelt, Albert Einstein, Spinoza, Abraham Lincoln gibi) kendini gerçekleştirmiş kişiler olduğunu ifade etmiş, üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmalarda kendini gerçekleştirmiş kişilerin, çok az sayıda olduğunu görmüştür (Maslow, Akt: Cüceloğlu, 2003).

George Herbert Mead’a göre bizim benlik kavramımız, kendimiz, başkalarının bizi gördüğü gibi görmemizden kaynaklanır. Mead buna ayna benlik der (Hogg ve Vaughan, 2011).

Benlik kavramının bireyin başkalarıyla etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşüncesi, George Herbert Mead tarafından geliştirilmiştir. Mead’e göre, benlik, bireyin doğuşta kendisinde olmayan, ancak sosyal gelişim sürecinde ortaya çıkan bir şeydir. Buna göre benlik kavramı, bireyin bu süreçte, diğer bireylerle ilişkileri sonucunda gelişir. Mead’e göre insan, ancak iletişim içerisinde kendi içinden çıkıp diğerlerinin gözüyle kendinde bakabilmektedir. Sadece kendine değil, başkalarına da başkalarının gözüyle bakabilmeyi öğrenir. Böylece bu etkileşim ağı içerisinde benlik ortaya çıkmaya başlar. İletişimin olmadığı yerde, benlik bilincinin oluşacağını düşünemeyiz. Benlik bir kez oluştuktan sonra bireyler uzun yalnızlık sürelerine katlanabilir, bir arkadaş olarak kendilerini kullanabilirler. Ancak kendisiyle kurulan iletişim sonsuza dek sürmez. Mutlaka bu iletişim, başkalarıyla kurulan toplumsal iletişim biçimine dönüşmelidir. Aksi halde akıl hastalığı belirtileri ortaya çıkabilir (Cüceloğlu, 2002).

Fromm benlik gelişimine sosyolojik olarak yaklaşarak benliğin gelişimi ile ilgili olarak “yalnızlık anlamı ” gibi birtakım varoluşçu kavramlar üzerinde durmuştur. Fromm’a göre, bireyin benliği, toplumun bireye tanımış olduğu fırsatlarla uygunluk içinde gelişmektedir. Birey temel gereksinimleri ile toplumun gereksinmelerini uzlaştıracak biçimde topluma uyum sağlar. Herhangi bir toplumun kendine özgü işlevinin tamamen çocuğun benliğini toplumun gereksinmelerine uygun olarak biçimlendirme şeklinde ortaya çıktığını ileri sürer. Fromm, mevcut toplumsal sistemlerin robot benlikler yarattığını vurgulamaktadır. Fromm’a göre bencillik bireyin kendi benliğini sevmemesinden ileri gelir. Kendi benliğini

(35)

sevmeyen ve onaylamayan bir kişi, kendi benliğine ilişkin olarak sürekli kaygı içindedir. Nevrotik kişilik yapısına sahip olanlar güçlü bir benlik oluşturmayan kimselerdir. Diğer insanlarla olan ilişkilerini sınırlayıp ilgiye kendine yöneltirler. Kendi benliklerinden sıyrılıp toplumsal bir benliğe kabullenmeleri güç olur (Altıntaş, 1989).

Carl Rogers insan doğasına iyimser bakan psikologların başında gelir. Ona göre her insan doğuştan mutluluğu arar, potansiyellerini gerçekleştirmek için çabalar. Gelişme ve iyiye doğru değişme insanın doğasında vardır. Rogers benlik bilincine önem verir. Bir kimsenin benlik bilinci onun kendisiyle ilgili düşüncelerini, algılamalarını ve kanaatlerini içerir; kendisini nasıl gördüğünü özetler. Benlik bilinci iyi, kötü, ya da ortada olabilir benlik bilinci her zaman gerçeği yansıtmaya bilir. Yetenekli olduğu halde bir insan kendini yeteneksiz görebilir veya yeteneksiz bir kişiyse, kendini yetenekli zannedebilir. Benlik bilinci bizim kendimizi nasıl gördüğümüzü ifade eder. Herkes daha olumlu daha gelişmiş bir benlik geliştirme çabası içindedir (Cüceloğlu, 2003).

Harter, ergenlik döneminde benliğin üç aşamada geliştiğini belirtmiştir. 11-13 yaşlar arasındaki ergenler, benliğin birkaç farklı özelliğini tanımlayabilir. Ve bu onlarda çoğu zaman çelişkiye neden olmaz. 14-16 yaşlarındaki ergenlerin, birbirine karşıt olarak tanımladıkları kendilik özellikleri artar ve bunlar önemli çelişkilere, sıkıntılara neden olurlar. Farklı toplumsal ortamlarda ve farklı insanlara farklı davranıyor olmalarını anlayamazlar. Ve bunlardan hangisinin gerçek kendilikleri olduğuna karar veremezler. Daha sonraki yaşlarda ise bu sıkıntı ve çelişkiler azalır, giderek kendilikleri içinde böyle karşıtlıkların bir uyum içinde nasıl bulunabildiğini açıklayabilir duruma gelirler (Oktan ve Şahin, 2010).

Freud; idin bastırıldığına ve süperego tarafından kontrol altında tutulduğuna ve bu bastırılmış isteklerin zaman zaman su üstüne çıktığına inanmıştır. Freud’un benlik görüşüne göre birey ancak bastırılmış düşünceleri açığa çıkarmak üzere hipnoz ya da psikoterapi gibi özel yöntemler kullanıldığında gerçek anlamda kendisini tanıyabilir (Hogg ve Vaughan, 2011).

2.2.2.Benlik Saygısı

Psikoanalitik kuramda benlik saygısı gelişimi süper ego gelişimiyle de yakından ilgilidir. Süper ego geliştikçe benlik saygısının içerden düzenlenmesi görevini üzerine alır. Ego,

(36)

süper egoya karşı suçluluk duyduğunda benlik saygısında azalma olur. Her suçluluk duygusu benlik saygısını zayıflatır, amaçların gerçekleşmesini ise güçlendirir (Erim, 2001). Benlik saygısı, kişinin kendini nasıl değerlendirdiğini gösteren bir kaygıdır. Benlik kavramının beğenilip benimsenmesi benlik saygısını oluşturur. Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonunda ulaştığı benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumudur. (Yörükoğlu, 2000a).

Coopersmith, benlik saygısını, bireyin kendisi hakkında sürekliliği olan bir dizi değerlendirici tutumdan oluştuğunu belirtmektedir. Buna göre benlik saygısı, kişinin kendini olduğundan aşağı ya da üstün görmeksizin, kendinden memnun olması ve kendini değerli, olumlu, beğenilmeye ve sevilmeye değer bir kişi olarak görmesidir. Böylece, benlik saygısı kendini olduğu gibi kabullenmeyi ve özüne güvenmeyi sağlayan olumlu bir ruh halidir (Tufan ve Yıldız, 1993).

Maslow (1987), benlik saygısının kendini gerçekleştirmedeki önemi üzerinde durmuştur. Maslow en alttan en üste kadar kademeli olarak beş grupta düzenlenebilen çok sayıda ihtiyaçtan söz etmiştir. Maslow’a göre, piramidin üstünde yer alan ihtiyaçlar, ancak daha altında yer alan gereksinimlerin karşılanabilmesi halinde ortaya çıkar. Piramidin üstünde içinde yer alan ihtiyaçlar arasında ait olma, sevme-sevilme ve benlik saygısı gereksinimi de bulunmaktadır. Maslow benlik saygısını psikolojik bakımdan sağlıklı kişilerin özelliği olarak kabul etmiştir (Şahin, 1994).

Rogers (1951)’ a göre benlik saygısının gelişimi bireyin anne babası ve kendisi için önemli olan diğer bireylerle olan etkileşimine bağlıdır. Koşulsuz sevgi içerisinde büyüyen bireyler olumlu bir benlik bilinci geliştirebilirler. Birey ne yaparsa yapsın sevgi ve saygı görürse sağlıklı bir benlik saygısına sahip olacaktır. Koşullu sevgi ise olumsuz bir benlik saygısına ve dolayısıyla düşük benlik saygısı gelişimine sebep olacaktır (Yalım, 2001).

Rogers (1961) kişiliğin en önemli motive edici gücünü doğuştan getirilen, ancak, çocukluk dönemindeki deneyimler ve öğrenme yoluyla gelişen “kendini gerçekleştirme” olarak tanımlar. Çocuğun öğrenme yoluyla gelişen benlik kavramında özellikle annesiyle olan ilişkileri önemli bir yer tutar. Eğer anne, çocuğun sevgi ihtiyacını karşılarsa çocuk sağlıklı bir kişilik yapısı geliştirir. Eğer anne sevgisini koşullu sunarsa (koşullu olumlu kabul), çocuk annenin bu tutumunu içselleştirir ve “değerli olma şartları” geliştirir. Koşullu olumlu kabulde, benlik, tüm yönleriyle ifade bulamadığından bütünsel gelişimini tanımlayamaz. Psikolojik olarak sağlıklı bir gelişimin temel ön şartı çocukluk evresinde sunulan” koşulsuz

Şekil

Tablo 1. Örneklem Grubunun Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı
Tablo 3. Mesleki Karar Envanteri Faktör Analizi Sonuçları
Tablo 4. Mesleki Karar Envanteri Faktörlerinin Açıkladıkları Varyans Yüzdeleri ve  Özdeğerleri
Tablo 5. Madde Ayırt Ediciliği ile İlgili Olarak Yapılan “t” Testi Sonuçları  MaddeNo  X  ss  t  1  3.18  1.17  8.07  2  3.39  1.22  11.31  3  2.27  1.13  7.11  4  3.46  1.17  10.40  5  3.37  1.15  8.88  6  2.96  1.26  10.12  7  2.63  1.15  7.21  8  2.46
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Tailored truxene oligomers with six fluorene units in each arm (T6) show two-photon absorption pumped amplified spontaneous emission with a threshold as low as 2.43 mJ cm 2 , which

Tarihî araştırmalar, altın para birimi olan dinar ve altın için ağırlık birimi olarak kullanılan miska- lin ağırlığının, İslâm’dan önce de İslâmî devirlerde

C) Ölüm oranı diğer kıtalara göre daha yüksek olan Afrika'da sağlık, temizlik ve beslenme düzeyinin çok kötü olduğu görülmektedir. D) Afrika'da sağlık, temizlik ve

Tam normlu uzayda her yakınsak dizinin Cauchy ¸sartını sa˘gladı˘gını biliyoruz. Tersine Banach uzayında her Cauchy dizisi yakınsaktır. Rough yakınsak diziler ve rough

yüzyıl arasında inşa edilmiş 22 kırma çatılı köy camisi, 3 kubbeli anıtsal cami ve 7 kilise ola- rak inşa edilip sonradan camiye çevrilmiş cami bulunmaktadır.. Bu

Deneyimli sanatçıların bunu, üretimlerini yoğunlaştırmak için avantajlı bir durum olarak görmeleri, muhtemelen batı dünyasında en çok bilinen Ukiyo-e ressamı

Bi-Sr-Co içerikli nanoliflerlerin çaplarına göre dağılımı, (a) bor katkısız, (b) bor katkılı ġekil 7.3‟de, bor katkısız ve bor katkılı Bi-Sr-Co içerikli

DBB at ksular n alüminyum elektrotlar kullan larak EP ile ar lmas durumunda renk ve KO giderim kinetik özelliklerinin belirlenmesi için hem sentetik olarak haz rlanan sentetik DBB