• Sonuç bulunamadı

Trakya bölgesinde gübre kullanımının ekonomik analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trakya bölgesinde gübre kullanımının ekonomik analizi"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa No

1 . GĠRĠġ 1

2 . KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR 5

3 . MATERYAL VE METOD 8

3.1. Materyal 8

3.2. Yöntem 8

3.2.1. Örneklemede Kullanılan Yöntem 8

3.2.2. Analizde Kullanılan Yöntem 9

4. GÜBRELEME VE TRAKYA BÖLGESĠNDE GÜBRE KULLANIMI 11

4.1. Gübreleme 11

4.1.1. Minimum kanunu 11

4.1.2. Topraktan meydana gelen bitki besin maddesi kayıpları 12 4.1.3. Besin maddelerinin bitkiler tarafından alınması 13 4.1.4. Besin maddelerinin yıkanarak topraktan uzaklaşması 13

4.1.5. Erozyon nedeni ile besin maddesi kayıpları 13

4.1.6. Gaz şeklindeki kayıplar 14

4.1.7. Gübrelemenin yararları 14

4.1.8. Yaygın olarak kullanılan gübreler 15

4.1.9. Gübre yarayışlılığını etkileyen faktörler 15

4.1.10. Bitkisel faktörler 15

4.1.11. Toprak faktörleri 16

4.1.12. Toprak ph değeri 16

4.1.13. Türkiye‟de gübre üretim ve tüketimi 18

4.1.14. Dünyada ve Türkiye‟de birim alana uygulanan gübre miktarları 21

4.2. Trakya Bölgesi ve Bölgede Gübre Kullanımı 22

4.2.1. Trakya Bölgesi 22

4.2.2. Tekirdağ 22

4.2.2.1. Tekirdağ il arazisinin dağılımı 23

(2)

4.2.2.3. Tekirdağ ilinde fiziki gübre tüketimi 26 4.2.2.4. Tekirdağ ilinde etkili madde bazında gübre tüketimi 26 4.2.2.5. Tekirdağ ilinde kullanılan azot-fosfor ve azot-potasyum oranları. 26

4.2.3. Kırklareli 27

4.2.3.1. Kırklareli arazi dağılımı 27

4.2.3.2. Kırklareli ilinde asit topraklar ve tarım kireci ihtiyaçları 29

4.2.3.3. Kırklareli ilinde fiziki gübre tüketimi 30

4.2.3.4. Kırklareli ilinde etkili madde bazında gübre tüketimi 31 4.2.3.5. Kırklareli ilinde kullanılan azot–fosfor ve azot-potasyum oranları 31

4.2.4. Edirne 32

4.2.4.1. Edirne arazi dağılımı 32

4.2.4.2. Edirne ilinde asit topraklar ve tarım kireci ihtiyaçları 33

4.2.4.3. Edirne ilinde fiziki gübre tüketimi 35

4.2.4.4. Edirne ilinde etkili madde bazında gübre tüketimi 35 4.2.4.5. Edirne ilinde kullanılan azot–fosfor ve azot-potasyum tüketim

oranları

35

4.3. Tekirdağ, Kırklareli, Edirne İllerinin Etkili Madde Bazında Toplam N, P2O5, K2O Tüketimi

36

5. ARAġTIRMA BULGULARI 37

5.1. Buğday 37

5.1.1. Buğday üretiminde girdi kullanımı ve maliyetleri 37

5.2. Ayçiçeği 45

5.2.1. Ayçiçeği üretiminde girdi kullanımı ve maliyetleri 45 5.3. Buğday ve Ayçiçeği Üretimine Ait Ekonometrik Analiz 53

5.3.1. Buğday üretimine ait t-testi sonuçları 53

5.3.2. Buğday üretimine ait Cobb-Douglas üretim fonksiyonu 53

5.3.3. Ayçiçeği üretimine ait t-testi sonuçları 55

5.3.4. Ayçiçeği üretimine ait Cobb-Douglas üretim fonksiyonu 55

6. SONUÇ VE ÖNERĠLER 58

KAYNAKLAR 61

(3)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Sayfa No

Çizelge 4.1. Yaygın Olarak Kullanılan Gübreler ve Etkili Madde İçerikleri 15 Çizelge 4.2. Türkiye‟de Gübre Üretim, İthalat, İhracat ve Tüketim Değerleri 19

Çizelge 4.3. Türkiye‟de Fiziki Gübre Üretimi 19

Çizelge 4.4. Türkiye‟de Etkili Madde Bazında N, P, K Üretimi 20

Çizelge 4.5. Türkiye‟de Fiziki Gübre Tüketimi 20

Çizelge 4.6. Türkiye‟de Etkili Madde Bazında N, P, K Tüketimi 21 Çizelge 4.7. Bazı Ülkelerde Birim Alana Uygulanan Gübre Miktarları 21 Çizelge 4.8. Trakya Bölgesinde 2005 Yılı Gübre Tüketimi 22

Çizelge 4.9. İşlenen Tarım Alanlarının Dağılımı 23

Çizelge 4.10. Tekirdağ İli Tarım Kireci İhtiyacı 25

Çizelge 4.11. Yıllara göre Tekirdağ İlinde Fiziki Gübre Tüketimi 26 Çizelge 4.12. Yıllara Göre Tekirdağ İlinde Etkili Madde Bazında N,P,K

Tüketimi

26

Çizelge 4.13.Tekirdağ İlinde Azot-Fosfor ve Azot-Potasyum Kullanım Oranları

27

Çizelge 4.14. Kırklareli İli Arazi Dağılımları 27

Çizelge 4.15. Kırklareli İli Tarım Arazileri Dağılımı 28

Çizelge 4.16. Kırklareli İli Tarla Bitkileri 28

Çizelge 4.17. Kırklareli Tarım Kireci İhtiyacı 29

Çizelge 4.18. Kırklareli İlinde Fiziki Gübre Tüketimi 30 Çizelge 4.19. Kırklareli İlinde Etkili Madde Bazında N, P, K Tüketimi 31 Çizelge 4.20. Yıllara Göre Kırklareli İlinde Kullanılan N/P2O5 ve N/K2O 31

Çizelge 4.21. Edirne Tarım Arazileri Dağılımı 33

Çizelge 4.22. Edirne İli Tarım Kireci İhtiyacı 34

Çizelge 4.23. Edirne İlinde Yıllara Göre Fiziki Gübre Tüketimi 35 Çizelge 4.24. Edirne İlinde Etkili Madde Bazında N,P,K Tüketimi 35 Çizelge 4.25. Edirne İlinde Azot – Fosfor ve Azot – Potasyum Tüketim

Oranları

36

(4)

Çizelge 5.1. Buğdayda, Fiziki ve Etkili Madde Bazında Gübre Kullanım Oranları İle Verim Değerleri (kg/da)

37

Çizelge 5.2. Buğdayda Toprak Tahlili Yaptırma Durumuna Göre, Gübre, Motorin, Tarım İlacı, Tohum Ve İşgücü Masrafları

38

Çizelge 5.3. Buğdayda Gübre Kullanım Masraf Oranları 38 Çizelge 5.4. Buğdayda Motorin Kullanım Oranları (lt/da) 39 Çizelge 5.5. Buğdayda Tarım İlacı Masrafları (TL/da) 39

Çizelge 5.6. Buğdayda Tohum Masrafı (TL/da) 40

Çizelge 5.7. Buğdayda Tohum Kullanım Miktarı (kg/da) 40

Çizelge 5.8. Buğdayda Azot Kullanım Oranları (kg/da) 40

Çizelge 5.9. Buğdayda Tahlil Yaptıranların Azot Kullanım Miktarları (kg/da) 41 Çizelge 5.10. Buğdayda Tahlil Yaptırmayanların Azot Kullanım Miktarları

(kg/da)

41 Çizelge 5.11. Buğdayda Fosfor Kullanım Miktarları (kg/da) 42 Çizelge 5.12. Buğdayda Potasyum Kullanım Miktarları (kg/da) 42 Çizelge 5.13. Buğdayda İşgücü Kullanım Saatleri (h/da) 42

Çizelge 5.14. Buğdayda Gelir (TL/da) 43

Çizelge 5.15. Buğdayda Verim (kg/da) 43

Çizelge 5.16. Buğdayda Kullanılan Tohum Çeşitleri 44

Çizelge 5.17. Buğdayda Kullanılan Traktörlerin Beygir Güçleri 44

Çizelge 5.18. Buğdayda Girdi Tedarik Yeri 45

Çizelge 5.19. Buğdayda Ürünün Satış Yeri 45

Çizelge 5.20. Buğdayda, Çiftçilerin Gübre Kullanma Dozları Hakkındaki Düşünceleri

45

Çizelge 5.21. Ayçiçeğinde Fiziki ve Etkili Madde Bazında Gübre Kullanım Oranları İle Verim Değerleri (kg/da)

46

Çizelge 5.22. Ayçiçeğinde Gübre, Motorin, Tarım İlacı, Tohum ve İşgücü Masrafları (TL/da)

46

Çizelge 5.23. Ayçiçeğinde Gübre Masrafları (TL/da) 47

Çizelge 5.24. Ayçiçeğinde Motorin Kullanım Miktarları (lt/da) 47 Çizelge 5.25. Ayçiçeğinde Tarım İlacı Masrafları (TL/da) 48

Çizelge 5.26. Ayçiçeğinde Tohum Masrafı (TL/da) 48

(5)

Çizelge 5.28. Ayçiçeğinde Azot Kullanımı (kg/da) 49

Çizelge 5.29. Ayçiçeğinde Fosfor Kullanımı (kg/da) 49

Çizelge 5.30. Ayçiçeğinde Potasyum Kullanımı (kg/da) 50

Çizelge 5.31. Ayçiçeğinde İşgücü Kullanım Saatleri (h/da) 50

Çizelge 5.32. Ayçiçeğinde Gelir (TL/da) 51

Çizelge 5.33. Ayçiçeğinde Verim (kg/da) 51

Çizelge 5.34. Ayçiçeğinde Kullanılan Tohum Çeşitleri 51

Çizelge 5.35. Ayçiçeğinde Kullanılan Traktörlerin Beygir Güçleri 52

Çizelge 5.36. Ayçiçeğinde Girdi Tedarik Yeri 52

Çizelge 5.37. Ayçiçeğinde Ürünün Satış Yeri 52

Çizelge 5.38. Ayçiçeğinde, Çiftçilerin Gübre Kullanma Dozları Hakkındaki Düşünceleri

53

Çizelge 5.39. Buğday Üretiminde Toprak Tahlili Yaptırma Durumuna Göre t Testi

Sonuçları 53

Çizelge 5.40. Buğday Cobb-Douglas Üretim Fonksiyonu Sonuçları 55

Çizelge 5.41. Ayçiçeği Üretiminde Toprak Tahlili Yaptırma Durumuna Göre t Testi

Sonuçları 55

(6)

ġEKĠL LĠSTESĠ

Sayfa No

Şekil 4.1.Minimum Kanununda Kullanılan Fıçı Örneği 12

Şekil 4.2. Truog‟s diyagramı 17

Şekil 4.3 pH ile N, P, K Yarayışlılığı Arasındaki İlişki 17

Şekil 4.4. Tekirdağ İli Arazi Dağılımı 23

Şekil 4.5. Tekirdağ İlinde Tarla Bitkileri Ekim Alanlarının Dağılımı 24

Şekil 4.6. Tekirdağ İl Genelindeki Asit Topraklar 25

Şekil 4.7. Kırklareli İli Arazi Dağılımı 28

Şekil 4.8. Kırklareli İlinde Bitki Çeşidine Göre Ekim Alanları 29 Şekil 4.9. Kırklareli Tarım Alanlarının Asitlik Durumuna Göre Dağılımı 30

Şekil 4.10. Edirne İli Arazi Dağılımı 32

Şekil 4.11. Edirne Tarla Bitkileri Ekiliş Oranları 33

(7)

1. GĠRĠġ

Arkeolojik araştırmalar toprağın insanlar tarafından bitki yetiştirmek amacı ile kullanılışının M.Ö. 8000 yıl önce başladığına işaret etmektedir. Toprak uzun müddet herhangi bir ıslah işlemi yapılmadan kullanılmıştır. Fakat zamanın ilerlemesi ile toprağı yakından tanıyan insanlar bazı girişimlerde bulunmuşlardır. İnsanların topraklara yaptıkları ilk müdahaleler sulama ve gübrelemedir. Otlaklarda hayvanların otlatılması sürecinde hayvan dışkılarının, bitkilerin büyümesine olan müspet etkileri insanların gözlerinden kaçmamış ve neredeyse ziraatın başlangıcından itibaren hayvan dışkıları gübre olarak kullanılmıştır. Zira gıda temin iç güdüsü tüm canlıların ortak özelliği ve yaşamsal zorunluluğudur. Bu durum canlıları doğuştan ölüme değin bir beslenme çabası içine sokmaktadır. Bu çaba insanların gübre kullanarak daha fazla ürün alınabildiğini bulmalarında önemli bir etken olmuştur.

Dünya nüfusunun hızla artması, mevcut nüfusun yeterli ve sağlıklı beslenmesinde sorunları da beraberinde getirmiş ve günümüz dünyasında açlık ile savaşan insanların olduğunu görmek hepimizi yaralamaktadır. Bitkisel üretim insanlar ve hayvanların beslenmesi için temel bir olaydır. Bu olay bitkilerin inorganik maddeleri organik maddeye çevirmesi sonucu gerçekleşmektedir. Bu çevrim sürecinde, bitkiler için daha iyi olan koşulların hazırlanması durumunda, elde edilen ürünün niteliği ve miktarında iyileşmenin olması, insanoğlunun yakından takip ettiği bir durum olmuştur. Bu takip sonucunda, gübreleme tarımsal üretim sürecinde daha fazla ürün almak maksadı ile yapılan bir olay haline gelmiştir.

Gübreler bitkiler için mutlak gerekli olan kimyasal bileşikleri içerirler. Bunun ötesinde tek başına üründe %50 verim artışı sağlatabildiklerinden, tarımsal üretimde en önemli girdilerdendir. Gübrelerin toprağa uygulanmasında amaç her yıl çeşitli yollarla topraktan uzaklaşan bitki besin maddelerini tekrar toprağa kazandırmak, böylece bitki gelişmesi için uygun koşulların devamını sağlamaktır. Ancak bununla birlikte, tarımsal üretimi gerçekleştiren işletmeler, bol ve kaliteli ürün elde etmenin yanında, üretim sonunda kâr elde etmeyi amaçlarlar. Bu amacı sağlamak için üretimsel sürecin ve girdi temininin, ekonomik incelemeler ışığında hazırlanması gerekmektedir. Dolayısı ile gübre uygulaması, topraklara zarar vermeden, tarımsal üretimdeki verimliliğinin yakalanmasına ve devamlılığının sağlanmasına hizmet etmelidir.

(8)

Gübrelerden istenen yararı sağlamak; toprağın ve bitkinin istediği besin maddelerini içeren gübreleri, uygun dozlarda olmak üzere en uygun zaman ve şekilde toprağa uygulamakla mümkündür. Ancak, gübrelemeden önce, bitkilerin yaşam sahası ve gübrelerin uygulandığı yer olan toprakların incelenmesi gerekmektedir. Zira farklı topraklarda, aynı gübre uygulamaları farklı sonuçları vermektedir. Bu gerekçe ile toprağı çok iyi tanımamız gerekmektedir.

Var olma nedenlerimizden biri olan toprak, kayaların, yüzyıllar boyu süren bir süreç içinde ayrışmasından oluşur. Bu süreç bir yandan da devam etmektedir. Ana kayadaki farklı özellikler, farklı yapıdaki toprakların oluşması sonucunu doğuracaktır. Örneğin, bir ana kayadaki, silisyum dioksit (SiO2) miktarı %65 den fazla ise, bu ana kayanın ayrışması ve parçalanması sonucunda oluşacak toprak asit yapıda olacaktır. Bununla birlikte oluşumdan farklı olabilecek bir çok toprak tipi olabileceği gibi, oluşumda aynı olup da, sonrasındaki süreçte birbirinden farklılaşan topraklar olabilir. Daha da önemli olan toprakların, tarımsal üretim başlangıcı ile üretim sonundaki durumlarının bilinmesi, gübreleme için ön koşul olmalıdır. Bunun da tek yolu toprak tahliline göre gübre kullanılmasıdır. Aksi durum ise, kaynak kullanımda ekonomik kayıplar, verimlilikte düşüş ve en önemlisi topraklarımızın kirlenmesine neden olmaktadır. Özellikle ekonomik koşulların her geçen gün ağırlaştığı ülkemizde, gübrelerin ve hammaddelerinin büyük kısmının ithalat ile karşılandığını gerçeği unutulmadan, bilinçsiz gübre kullanımı nedeni ile ülke kaynaklarımızın israf edilmesini önlemek konu ile ilgili tüm teknik elemanların önceliği olmalıdır. Bu gerekçeler ile topraklarımıza zarar vermeden, bilimsel ziraat ile bitkisel üretimi sürekli ve verimli bir hale getirmek amacımız olmalıdır.

Tarım alanlarının kullanımının alansal olarak sınırına varıldığı, hatta aşıldığı günümüzde, gıda açığının bitkisel yönden giderilmesi için, bitkisel üretimin verimlilik ve kalite yönünden artırılması ve çiftçilerin gelir düzeyinin ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi gereklidir. Bu hedefin yakalanması için su, gübre, ilaç gibi tarımsal girdilerin doğru ve yeterli kullanımının sağlanması gereklidir. Çeşitler açısından organik, kimyasal, yaprak ve sıvı gübrelerden bahsedilse de, en yaygın çeşit kimyasal gübrelerdir. Ülkemizde, 2005 yılı itibarıyla, resmi verilere göre; gübre üretimi yaklaşık 1,2 milyon ton, dışalımı 1 milyon ton, dışsatımı 67 bin ton, tüketim ise 2,1 milyon ton etkili maddedir.

(9)

Ayrıca küreselleşen dünyada artan rekabet tarımsal üretimde verimliliğin yakalanmasını zorunlu hale getirmektedir. Bunun yanında gıda temininde dışa bağımlı hale gelmek hiçbir ülkenin istemediği bir sonuçtur. Türkiye de ise çeşitli nedenlere bağlı olarak, gıda temininde veya gıda üretimi için gerekli olan girdilerde dışa bağımlılığımız giderek artmaktadır. Türkiye‟nin gübre konusunda dışa bağımlı durumunu değiştirme çalışmaları ile birlikte dış alım yolu ile elde edilen gübrelerden maksimumum yararı sağlama hedefi içinde olunmalıdır.

Bitkisel üretimde verimliliğin yakalanmasında bir çok etken yanında gübre kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemiz açısından gübre kullanımı çok daha önemlidir. Zira FAO verilerine göre 2004 yılında ülkemizin gübre ve gübre hammadde ithalatına 1,1 milyar dolar ödediği görülmektedir (FAO, 2006). Dolayısı ile dışardan döviz ödenerek temin edilen gübreleri çok dikkatli kullanmak sosyal bir görev ve sorumluluk olmalıdır.

Bu çerçevede üreticileri toprak tahliline yönlendirmenin yanında, gübre uygulamalarını da tahlil sonucuna göre yapmalarını sağlamak oldukça önemlidir. Bu aşamada gübre tavsiyelerinde bulunan toprak tahlil laboratuarlarına da büyük sorunluluk düşmektedir. Toprak tahlilinde en uygun yöntemlerin seçimi ve toprağa uygulanacak gübrelerin yarayışlılık faktörlerinin incelenerek tavsiyelerde bulunulması gerekmektedir. Bu gerekçe ile gübre tavsiyesini, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bilimsel çerçevede yorumlanması ve gübrenin uygulanacağı bitkinin özellikleri ile sentezi sonucunda yapılması gereklidir.

Aksi durumda, gübrelerin yarayışlılığını etkileyen faktörleri dikkate almadan yapılacak tavsiyelerde, verimlilikte kayıplar olmakta ve üreticilerin toprak tahlil sonuçlarına olan güvenirliliği azalmaktadır. Başka bir deyişle gübrelerin yarayışlılığının maksimum olduğu ortamlarda, gübrelerin kullanımını sağlatmak, toprak tahlil elemanları ile birlikte, tüm teknik elemanların dikkat etmesi gereken bir durum olmalıdır.

Bu bilgiler ışığında çalışmanın amacı, Türkiye‟nin yılda 1,1 milyar $ gibi oldukça yüksek bedeller ödeyerek dış alım yaptığı gübre ve gübrelemeyi inceleyerek, Trakya Bölgesinin ağırlıklı üretim desenini teşkil eden buğday ve ayçiçeği tarımında, çiftçilerin gübre kullanımlarını, gerekçelerini ve toprak tahlili yaptıranlar ile

(10)

yaptırmayanlar arasındaki farkları ortaya koymaktır. Bu veriler yardımı ile Trakya Bölgesindeki gübre kullanımının ekonomik analizi ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Bölgede yapılan incelemede sadece gübre kullanımı ve giderleri değil tohumluk, işgücü, motorin ve ilaç gibi girdi kullanımlarınında incelenmesi önem taşımaktadır. Üretim girdilerinin ürün miktarı ve çiftçi geliri üzerindeki etkilerinin incelenmesi toprak tahlili yaptıran ve yaptırmayan çiftçiler arasındaki farkları ortaya koymak açısından önem taşımaktadır.

Çalışma altı ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar, Giriş, Konuyla İlgili Çalışmalar, Materyal ve Metod, Gübreleme ve Trakya Bölgesinde Gübreleme Durumu, Araştırma Bulguları, Sonuç ve Öneriler şeklindedir.

Konuyla ilgili çalışmalar bölümünde gübre kullanımına yönelik ve Cobb-Douglas üretim fonksiyonunun kullanıldığı bazı çalışmalar kısaca özetlenmiştir.

Materyal ve metod bölümünde ise çalışmada kullanılan verilerin elde edilme yöntemi ve analiz yöntemi üzerinde durulmuştur.

Gübreleme ve Trakya bölgesinde gübreleme durumu başlıklı bölümde, gübreleme hakkında genel bilgiler verilirken Trakya bölgesinin yanısıra Türkiye‟deki gübre tüketimi, üretimi ve dış ticaretine ait bilgiler yer almaktadır.

Araştırma bulguları bölümünde, saha çalışması sonucunda çiftçilerden elde edilen veriler çizelgeler halinde özetlenmiş ve ekonometrik analiz sonucunda bir üretim fonksiyonu tahmin edilmiştir.

Sonuç ve öneriler bölümünde ise çalışmadan elde edilen önemli sonuçlar vurgulanmış ve toprak tahlilinin önemine değinilmiş ve bilinçli gübre kullanımına yönelik öneriler sunulmuştur.

(11)

2. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

Uzunlu ve Özcan (1987), bazı araştırma denemelerinin ekonomik analizlerini kısmi bütçe tekniğini kullanarak yapmışlardır. Ekonomik açıdan düşünüldüğünde, gübre denemelerinde en yüksek performansı gösteren gübre dozlarının üreticilere tavsiye edilmesinin yanlış olacağını vurgulamışlardır.

İşler (1990), Çukurova Bölgesi‟nde pamuk üretiminde en yüksek verimin 14-16 kg/da saf azot kullanıldığında elde edildiğini belirtmiştir.

Uzunlu ve Bayaner (1991), klasik üretim fonksiyonunu kullanarak Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından Orta Anadolu‟ da yürütülen buğday verimi-azot miktarı deneme sonuçlarını analiz etmiş, ekonomik optimum gübre dozunun gübre ve ürün fiyatlarının bir fonksiyonu olduğunu bu yüzden fiyat değiştikçe gübre dozunun değişeceğini belirtmişlerdir.

Özkaya ve Özdemir (1992), „„Üretim Fonksiyonu Kullanarak Ege Bölgesinde Pamuk Üretiminde Ekonomik Optimum Azotlu Gübre Dozu‟‟ konulu çalışmalarında, ekonomik dozun 9,05 kg/da olduğunu saptamışlardır. Araştırıcılar, bu ekonomik doza karşılık İzmir ilinde üreticilerin pamuk üretiminde ortalama 18 kg/da saf azot uyguladıklarını belirtmişlerdir.

Yılmaz (1996), „„Kimyasal Gübrede Sübvansiyon Uygulamasının Yüreğir İlçesinde Değerlendirmesi‟ adlı yapmış olduğu çalışmasında, 1995 yılı itibariyle Yüreğir ilçesinde dekara ortalama 24,2 kg azot, 8,7 kg fosfor ve 4 kg potasyum olmak üzere toplam 36,9 kg saf gübre kullanıldığı tespit edilmiştir. Bölgede birim alanda kullanılan saf gübre toplamını Türkiye ortalaması üzerinde olduğunu vurgulamıştır.

Özkan (1997), II. ürün mısırda en uygun azot dozunun ekonomik analizini yaparak ekonomik optimum gübre dozunun kısmi bütçe oluşturarak, marjinal analiz yöntemi kullanılarak üç ayrı şekilde incelemiştir. Buna göre, üretim fonksiyonu kullanarak yapılan marjinal analizde ekonomik optimum azot dozunun 21,6 kg/da olduğu saptanmıştır.

Sağlam ve ark. (1997), „‟Tekirdağ Koşullarında Buğday ve Ayçiçeğinde Normal Doz İle Azalan Miktarlarda Fosfor Uygulamasının Bazı Verim Özellikleri Üzerindeki Etkisi” isimli çalışmasında, yedi yıllık deneme sonuçlarına göre, buğday ve

(12)

ayçiçeğinden maksimum ürün elde etmek için, yörede uygulanan ortalama fosfor miktarının yarısı olan 4kg P2O5 /da dozunun yeterli olduğunu tespit etmişlerdir.

Gündoğmuş (1998), “Ankara İli Akyurt İlçesi Tarım İşletmelerinde Ekmeklik Buğday (Triticumaestivum L.) Üretiminin Fonksiyonel Analizi ve Üretim Maliyetinin Hesaplanması” isimli çalışmasında Akyurt ilçesi tarım işletmelerinde kuru şartlarda yapılan ekmeklik buğday üretim faaliyetinde kullanılan fiziki üretim girdilerinin miktarları ve birim üretim maliyetinin belirlemek üzere Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan yararlanmıştır. Üretim faktörlerine ait üretim elastikiyetleri toplamı 1,0328 olarak hesaplanmıştır.

Çınar (1999), Çukurova Bölgesinde buğday, pamuk ve mısırda azotlu gübrenin ekonomik analizini incelemiştir. Buna göre üretim fonksiyonu kullanılarak yapılan marjinal analiz sonucu, buğdayda bölge üreticisine araştırma bulgusu olarak önerilen ekonomik optimum azot dozu 12,5 kg/da olduğu halde, bölge üreticisinin kullanmış olduğu azot dozunun 20,7 kg/da, mısırda önerilen azot dozunun 28 kg/da olduğu halde, üreticinin kullandığı azot dozunun 33 kg/da, pamukta önerilen azot dozunun 21 kg/da olduğu halde bölge üreticisinin kullanmış olduğu azot dozu seviyesinin 22,4 kg/da olduğunu saptamıştır.

İnan ve ark. (2001), “An Econometric Analysis of Production Cost for Breeding Farms in Trakya Region” isimli çalışmalarında Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonunu kullanarak Trakya Bölgesinde süt sığırcılığı işletmelerinin üretim girdilerinin üretim miktarı üzerindeki etkilerinin ortaya konulmasına çalışılmıştır. Model tahmini sonucunda üretim esneklikleri toplamı 0,8217 olarak hesaplanmıştır. Buna göre Trakya Bölgesindeki süt sığırcılığı işletmelerinin ölçeğe göre azalan getiriye sahip oldukları belirlenmiştir.

Sağlam ve ark. (2001), “Edirne ve Kırklareli İllerinde 1985 – 1998 yılları arasında Toprakların pH Değerleri İle Potasyum, Fosfor ve Organik Madde Düzeylerindeki Değişime İlişkin Eğilimin Tespiti Üzerinde Bir Araştırma” isimli çalışmasında 1985 yılından başlayarak, 1998 yılana kadar 14 yıl süre ile Edirne ve Kırklareli illerinde yapılan 17.031 adet toprak analiz sonuç verilerini bilgisayara aktararak incelemişlerdir. Buna göre, pH değerleri 4-6 arasında olan toprakların oranında artış tespit ederek, toprakların asitleşme eğiliminde olduğunu vurgulamışlardır.

(13)

Eyüpoğlu ve ark (2001a), “Trakya Bölgesi Topraklarının Verimlilik Durumu” isimli çalışmasında, Trakya bölgesini oluşturan tarım topraklarının %25,49‟ unun asit yapıda olduğunu ve verimliliğin yakalanması için bu topraklarda kireçleme yapılması gerekliğini vurgulamıştır. Aynı araştırmada, Trakya Bölgesi topraklarında, Türkiye‟nin hiçbir tarımsal bölgesinde olmadığı kadar fosfor birikmesi olduğu vurgulanmaktadır.

Eyüpoğlu ve ark (2001b), “Trakya Bölgesinin Potansiyel Gübre Gereksinimi ve Mevcut Gübre Tüketimi” isimli çalışmasında 1998 yılı için, Trakya Bölgesinde azot kullanım miktarı açısından ideal koşullara yaklaşıldığını, Fosfor kullanımında ise potansiyel fosforlu gübre gereksiniminin %157 si kadar fosforlu gübre kullanıldığını tespit etmişlerdir.

Tok (2001), “Trakya Bölgesi Topraklarının Temel Bitki Besleme Sorunları ve Çözüm Önerileri” isimli çalışmasında Yöre topraklarının pH değerlerinin sürdürülen mono kültür tarım ve bunun neden olduğu bazı sonuçlar nedeni ile, giderek asitleşme eğilimi taşıdığını tespit etmiştir. Bununla birlikte topraktaki elverişli fosfor analiz yöntemlerinin toprak ve bitki özellikleri dikkate alınarak bölge bazında kalibre edilmesinin zorunluluğunu ortaya koymuştur.

Koral (2001), “Trakya Bölgesinde Başlıca Tarım Ürünleri ve Üretiminde Kullanılan Girdi Fiyatlarındaki Değişmeler” isimli çalışmasında, Tarımsal üretimde kullanılan girdilerin dört önemli unsuru olduğunu vurgulamıştır. Bu unsurları ise, girdinin fiyatı, yetiştirilen ürüne uygun olması, çiftçi tarafından benimsenmiş olması ve girdinin elde edilebilir olması şeklinde sınıflandırmıştır. Üreticinin ise bu dört unsur içinden en çok ilgilendiğinin girdinin fiyatı olduğunu tespit etmiştir.

Sarıözkan ve Sakarya (2006), “Afyon İli Yumurta Tavukçuluğu İşletmelerinde Karlılık ve Verimlilik Analizleri” isimli çalışmalarında, yumurta tavukçuluğu işletmelerinde; teknik performans değerlerini, üretim sürecinde kullanılan girdi unsurlarının dağılımlarını, optimum kaynak kullanımındaki etkinlik derecesini, karlılık ve verimliliği artırmak için alınabilecek önlemleri belirlemeye çalışmışlardır. Cobb-Douglas üretim fonksiyonunun kullanıldığı çalışmada tahmin sonuçlarına göre, ölçekler itibariyle ve tüm işletmeler bazında ölçeğe göre azalan getirinin olduğunu tespit etmişlerdir.

(14)

3. MATERYAL VE METOD

3.1. Materyal

Araştırma, Trakya Bölgesinde üretim miktarı ve ekiliş alanı bakımından büyük önem taşıyan tarla ürünlerinden buğday ve ayçiçeğinde yapılmıştır.

Tekirdağ il genelindeki Hacı Sungur, Çerkez Müsellim, Kadıköy, Yurtbekler, Çene, Lahana, Evrenbey, Bayramtepe, Kılavuzlu, Kayı, Otmanlı, Karacakılavuz, Banarlı, Husunlu, Köseilyas, Dambaslar, Kınıklar köy ve beldelerinde toplam 85 adet anket yapılmıştır.

Kırklareli il genelindeki, Ahmetbey, Pancarköy, Çeşmekolu, Ataköy, Doğanca, Müsellim, Sakızköy, Akarca köy ve beldelerinde toplam 25 adet anket yapılmıştır.

Edirne il genelindeki, Osmanlı, Havsa, Kurtbey, Eskikadın, Sığırcılı, Başağıl, Salarlı köy ve beldelerinde toplam 38 adet anket yapılmıştır.

Çatalca ve Silivri ilçelerindeki, Dursunköy, İzzettin, Sazlıbosna, Nakkaş, Akören, Kabakça, Beyciler, Kestanelik köy ve beldelerinde toplam 22 adet anket yapılmıştır.

Araştırmada Türkiye‟nin Avrupa kıtasında yer alan bölümündeki Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve İstanbul iline bağlı olan Çatalca ve Silivri ilçelerinde toplam 42 köy ve beldede 170 adet anket yapılmıştır. Ancak 3 anket hatalı bulunarak değerlendirmeye alınmamış, 167 anket üzerinden değerlendirme yapılmıştır.

a. Yöntem

3.2.1. Örneklemede kullanılan yöntem

Araştırmada birincil verilerden yararlanılmıştır. Bu veriler Trakya bölgesindeki çiftçiler ile yapılacak saha çalışmasından elde edilmiştir. Araştırmada Trakya bölgesinde buğday ve ayçiçeği için 167 anket yapılarak, gübre kullanım gerekçeleri ve gübre uygulamasının ekonomik analizi çıkartılmıştır. Örnek hacminin belirlenmesinde %99 güven katsayısı ve %10 hata payı dikkate alınmıştır. En yüksek örnek hacmine ulaşabilmek için p ve q oranları 0,5 alınmıştır. Örnekleme formülü aşağıda ayrıntılı olarak verilmektedir.

(15)

q

p

d

Z

n

.

.

2 2 / n: örnek hacmi 2 / Z : güven katsayısı d: örnekleme hatası

p: toprak tahlili yaptıranların oranı q: toprak tahlili yaptırmayanların oranı

170 41 , 166 5 , 0 . 5 , 0 . 10 , 0 58 , 2 2 n

3.2.2. Analizde kullanılan yöntem

Elde edilen veriler öncelikle istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Çiftçilerin toprak tahlili yaptırma oranları, kullandıkları gübre etkin madde miktarları ve tohumluk, motorin, işgücü, vb. üretim faktörlerine ait bilgiler çalışmanın “Araştırma Bulguları” bölümünde ayrıntılı olarak verilmektedir. Topak tahlili yaptıran çiftçiler ile yaptırmayan çiftçiler arasındaki gelir, masraf ve uyguladıkları gübre miktarları arasında farklılıkların analizi için ise bağımsız örnekler için t-testinden yararlanılmıştır.

Çalışmada genel istatistiki analizlerin fonksiyon ekonometrik analizlerden de yararlanılmıştır.

Elde edilen veriler ekonometrik modeller yardımıyla analiz edilmiştir. Verilerin analizinde Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan yararlanılmıştır. Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu denklemlerinin tarımsal faaliyetlere yönelik yapılan fonksiyonel analizlere uygun düstügü çesitli arastırmacılar tarafından da ifade edilmektedir (Heady ve Dillion, 1966; Zoral, 1984; Özçelik, 1989). Bunun fonksiyon hesap kolaylığı saglaması, üretim elastikiyetlerinin istatistiki testlerinin yapılabilmesi, verilerin az oldugu durumda bile yeter sayıda serbestlik derecesi temin edilebilmesi vb. yönlerden tercih edilmektedir.

(16)

Cobb-Douglas tipi fonksiyon üssel kalıp olarak;

Y= f(X1b1X2b2.X3 b3 X4 b4 X5b5 ) şeklinde yazılır.

Üssel kalıptaki fonksiyon logaritmik dönüşüm yapılarak,

LnY=ß0+ß1lnX1+ß2lnX2+ß3lnX3+ß4lnX4+ß5X5 şeklinde doğrusal

olarak ifade edilebilir.

Belirli bir üretim düzeyinde, üretim faktörlerinden herhangi birindeki yüzde değişmenin üretim miktarı üzerinde oluşturduğu yüzde değişme oranına üretim esnekliği adı verilmektedir. Cobb-Douglas üretim fonksiyonunun özelliği gereğince, fonksiyonda yer alan bağımsız değişkenlerin katsayıları ilgili faktörün marjinal üretim esnekliğini vermektedir. Fonksiyonu oluşturan tüm faktörlerin esneklikleri toplamı üretim fonksiyonunun ölçeğe göre getirisini göstermektedir.

Buna göre faktörlerin marjinal üretim esneklikleri; bi 1 ise Xi faktörü için artan getiri, bi=1 ise Xi faktörü için sabit getiri, bi 1 ise Xi faktörü azalan getiri olarak tanımlanabilmektedir. Aynı şekilde üretim esneklikleri toplamı için; bi 1 ise ölçeğe göre artan getiri, bi=1 ise ölçeğe göre sabit getiri, bi 1 ise ölçeğe göre azalan getiri söz konusudur (İnan ve ark., 2001).

Çalışmada uygulanan Cobb-Douglas üretim fonksiyonunda kullanılan bağımlı ve bağımsız değişkenler şu şekilde sıralanmaktadır;

Y = Toplam Gelir (TL) (bağımlı değişken) X1 = Gübre masrafı (TL)

X2 = Tohumluk masrafı (TL) X3 = Motorin masrafı (TL) X4 = İşgücü masrafı (TL) X5 = İlaç masrafı (TL)

Çalışmada uygulanan üretim fonkisyonu buğday ve ayçiçeği için ayrı ayrı tahmin edilmiştir. Bu modellere ait sonuçlar ve çeşitli esneklik analizleri “Araştırma Bulguları” bölümünde ayrıntılı olarak verilmektedir.

(17)

4. GÜBRELEME VE TRAKYA BÖLGESĠNDE GÜBRE KULLANIMI

4.1. Gübreleme

Bitki gelişmesi için 16 element mutlak gereklidir. Bu elementlerden karbon, hidrojen, oksijen, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt makro bitki besin elementleri olarak, demir, mangan, bor, çinko, bakır, molibden ve klor ise mikro bitki besin elementleri olarak isimlendirilir (Kacar, 1986). Bu elementler çoğunlukla bir bütün olarak birbirlerinin görevlerini tamamladıkları için, her birinin görevini kesin çizgilerle belirlemek ve sınırlamak mümkün değildir. Bu maddelerin az yada eksik olması halinde bitkide birtakım olumsuzluklar ortaya çıkar. Bu olumsuzlukların oluşumunu engellemek, tarımsal üretimde verimliliği yakalama hedefi içinde ön koşuldur.

4.1.1. Minimum kanunu

Bu kanuna göre, herhangi bir tarla toprağından elde edilecek ürün miktarı, o toprakta en az düzeyde bulunan besin maddesine bağlıdır. Örneğin bir tarla toprağındaki fosfor miktarı dekardan 100 kg. buğday ürünü almak için yeterli ise, bu toprağa diğer besin elementleri ne kadar fazla verilirse verilsin ürünü arttırmak mümkün olmayacaktır. Zira ürün, toprakta en az bulunan fosfor miktarı tarafından sınırlandırılmıştır.

Liebig tarafından ortaya atılan bu kanun Liebig Kanunu ve/veya fıçı kanunu olarak da adlandırılır. Bu kanunu daha iyi anlayabilmek için, tahtalarından bir veya birkaçı kırık olan bir fıçıya bakmak gerekir. Liebig‟in ele aldığı fıçı örneğinde, bitkilerin gelişmeleri için mutlaka gerekli olan besin elementleri değişik uzunluktaki fıçı tahtaları ile, elde edilecek ürün ise fıçı içerisindeki su ile temsil edilmiştir. Liebig‟e göre, bu tip bir fıçı içerisinde bulunacak olan suyun seviyesi, doğrudan doğruya fıçının en kısa olan tahtasının yüksekliğine bağlı kalacaktır. Tarlada ise, elde edilecek ürün en az düzeyde olan besin maddesi tarafından sınırlandırılacaktır.

Aslında, toprakta herhangi bir gelişim faktörü minimum miktarda olduğu zaman, diğer gelişim faktörlerinin miktarlarını arttırmak sureti ile üründe bir miktar artışı sağlamak mümkün olsa da amaç bitki için gerekli olan besin maddelerini optimum düzeylerde bitkiye vermek olmalıdır (Sağlam, 2005).

(18)

Şekil 4.1.Minimum kanununda kullanılan fıçı örneği

4.1.2. Topraktan meydana gelen bitki besin maddesi kayıpları

İster toprakta mevcut olan isterse çeşitli yollar ile toprağa ilave edilen besin elementleri çeşitli yollar ile topraktan kaybolurlar. Başka bir söylem ile bu elementlerin yarayışlılık miktarlarında bir azalma görülür. Bu azalmaya neden olan en önemli olaylar aşağıda sıralanmıştır.

Besin maddelerinin bitkiler tarafından alınması Besin maddelerinin yıkanarak topraktan uzaklaşması Erozyon nedeni ile besin maddesi kayıpları

(19)

4.1.3. Besin maddelerinin bitkiler tarafından alınması

Her yıl bitkiler önemli miktarlarda besin elementlerini topraktan uzaklaştırırlar. Bu yolla topraktan kaldırılan besin elementi miktarları, hem ürünün besin elementi kapsamı ile hem de ürün miktarı ile ilgilidir. Yani hem fazla ürün alınması hem de ürünün besin elementi kapsamının yüksek olması durumunda topraktan daha fazla besin elementi kaldırılmış olacaktır.

4.1.4. Besin maddelerinin yıkanarak topraktan uzaklaĢması

Her yıl bölgelerin yağış düzeylerine ve sulama imkanlarına bağlı olarak, bir miktar besin elementi yıkanarak topraktan uzaklaşır. Bu husus özellikle yağışın yoğun olduğu yöreler ile kesif sulama yapılan bölgelerde kendini daha belirgin olarak ortaya koyar. Kayıplar yüzey akış şeklinde olabileceği gibi, yıkanarak taban suyuna karışma şeklinde de olabilir.

Özellikle kalsiyum yıkanması büyük boyutlarda olmakta ve sonucunda toprakların pH değerleri düşmektedir. Bu durum ise toprakların asitleşmesine neden olarak, gübrelerin yarayışlığını azaltan bir unsur olmaktadır.

4.1.5. Erozyon nedeni ile besin maddesi kayıpları

Erozyon, çeşitli nedenler ile toprağın başka bir yere taşınması olayıdır. Bu şekilde toprağın en değerli olan üst kısmı taşınmaktadır. Erozyon nedeni ile aşınan toprak, fakirleşmekte ve olay doğal bir felaket şekline dönüşmektedir.

Toprağın en değerli olan üst kısmı taşınır iken bu arada besin elementleri de birlikte taşınmaktadır. Böylece bitki için doğal bir ortam olan toprak tabakası yok olurken, besin maddesi yönünden de çok fakir bir ortam ortaya çıkmaktadır. Neticede erozyon nedeni ile her yıl milyonlarca ton toprak denizlere ve göllere taşınmakta ve buna bağlı olarak da bu materyalin geldiği topraklar fakirleşmektedir. Yapılan hesaplamalarda, ülkemizde her yıl ortalama 400-500 milyon ton toprağın erozyona uğrayarak başka yerlere taşındığı tespit edilmiştir. Buna göre yapılacak kaba bir hesaplama ile, ülkemizde her yıl 400-700 bin ton azot, 300-500 bin ton fosfor (P2O5) ve 200-400 bin ton Potasyum (K2O) üst toprak ile birlikte taşınarak kaybolmaktadır. (Sağlam, 2005)

(20)

4.1.6.Gaz Ģeklindeki kayıplar

Gerek toprakta mevcut olan ve özellikle toprağa ilave edilen gübrelerden bir kısmının gaz şekline dönerek uzaklaşması imkan dahilindedir. Bu husus özellikle azotlu gübreler. Azotlu gübreler toprağa ilave edildikten sonra kısa sürede çeşitli değişikliklere uğrayabilirler. Çevre ve toprak şartlarına bağlı olarak ortaya çıkan bu değişimler sonucu, denitrifikasyon ve amonyak uçması gibi olaylar sonucunda azot gaz şeklinde kaybolur.

4.1.7. Gübrelemenin yararları

Topraktan çeşitli yollar ile besin maddelerinin kaybolması sonucu, topraklar fakirleşmektedir. Toprağa hiçbir şey verilmeksizin sürekli tarım yapılması, çoğu araştırmacılar tarafından soyguncu tarım olarak nitelendirilmektedir. Çeşitli yollar ile topraktan uzaklaşan besin maddelerinin bir kısmı, iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak toprak tarafından karşılanır. Ancak bu miktarlar, verimliliğin yakalanması için hiçbir zaman yeterli değildir. Bu gerekçe ile verimliliğin yakalanması noktasında gübreleme daha da önem kazanmaktadır. Zira, elde edilen ürün, doğrudan yada dolaylı olarak ülke ekonomisine katkıda bulunmakta ve tarıma dayalı sanayi‟yi beslemektedir. Dolayısı ile tarım ürünleri önemli bir hammadde niteliği taşımaktadır. Bu gerekçe ile gübrelemenin yararlarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür (Sağlam, 2005).

Çeşitli yollar ile topraktan uzaklaşan bitki besin maddelerinin toprağa ilavesi gereklidir.

Organik ve mineral (Örn. Tarım kireci) kaynaklı gübreler ile toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin düzeltilmesi gereklidir.

Topraktaki besin dengesinin yeniden sağlanması gereklidir.

Ticari ve sanayi faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması için gereklidir. Ürünün doğal koşullara olan bağımlılığının asgariye indirilmesi için gereklidir.

(21)

4.1.8. Yaygın olarak kullanılan gübreler

Aşağıdaki tabloda ülkemizde yaygın olarak kullanılan gübreler ve bitki besin maddesi içerikleri mevcuttur. Trakya bölgesinde de genel itibarıyla Çizelge 4.1 dahilindeki gübreler kullanılmaktadır.

Çizelge 4.1. Yaygın Olarak Kullanılan Gübreler ve Etkili Madde İçerikleri

4.1.9. Gübre yarayıĢlılığını etkileyen faktörler

Gübrelemenin amacı, kalite ve miktar yönünden yüksek düzeyde ürün elde etmektir. Diğer bir deyimle, üreticinin esas düşüncesi, en fazla kâr elde edecek yolu izlemektir. Bu da gübrelerin uygun miktarda, uygun biçimde, uygun zamanda ve uygun ortama kullanılması ile mümkündür. Gübrelerden istenilen faydaların sağlanması için bitki ve toprak faktörlerine dikkat edilmelidir.

4.1.10. Bitkisel faktörler

Bitkiler tarafından bir gelişme döneminde topraktan kaldırılan besin element miktarlarının bilinmesi gerekir. Zira bitki çeşidi, verim düzeyi, toprakta bulunan besin elementi miktarı, gübreleme dozu ve ekolojik faktörlere bağlı olarak bitkilerin topraktan kaldırdığı besin elementi miktarları da birbirinden farklıdır. Genelde, sadece tohum veya daneleri için yetiştirilen kültür bitkilerinin besin elementi ihtiyacı, tüm toprak üstü organları hasat edilen bitkilere göre daha azdır.

GÜBRE CİNSİ Kısa Adı

%Etkili madde içeriği %Azot (N) % Fosfor (P2O5) %Potasyum (K2O) Kalsiyum Amonyum Nitrat CAN 26 26

Amonyum Nitrat AN 33 33

Amonyum Sülfat AS 21

Üre 46

Trible Süper Fosfat TSP 40-50

Normal Süper Fosfat 16-20

Diamonyum Fosfat DAP 18 46

Kompoze NPK 8 - 25 0 - 20 6 - 30

Potasyum Sülfat PS 50

Potasyum Nitrat PN 13 46

(22)

Bitkilerin farklı gelişme dönemlerinde topraktan kaldırdıkları besin elementi miktarları da farklıdır. Ayrıca bitki kökleri besin elementlerinin absorbe edildiği ana organlar olduğu için, bitkilerin kök yapılarının ve aktivitelerinin bilinmesi gerekir. Dolayısı ile gübreleme yapılacak bitkinin özelliklerinin iyi bilinmesi gerekir.

4.1.11. Toprak faktörleri

Verimliliği yakalama hedefi içindeki gübre kullanımında toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin bilinmesi büyük önem taşır. İnce ve kaba bünyeli topraklar ile sıkıştırılmış veya çok gevşek topraklara ve çok kuru veya yaş topraklara uygulanan gübrelerden beklenen sonuçların alınması mümkün değildir. Bu nedenle gübrelerden istenen sonucun alınabilmesi için, diğer faktörlerin yanında toprağın fiziksel özelliklerinin de iyi bilinmesi gereklidir.

4.1.12. Toprak pH değeri

Toprağın pH değeri, besin elementlerinin bitkilere olan elverişliliğini etkileyen önemli bir faktördür. Asit topraklarda özellikle fosforun elverişliliğindeki azalma oldukça önemlidir. Zira asit bir toprakta uygun bir tarım kireci uygulaması ile asitlik giderilmeden fosforlu gübre kullanımı durumunda, gübreden istenen fayda sağlanamayacaktır. Bununla birlikte asitlik giderilmeden fosforlu gübre uygulamasına devam edilmesi durumunda, gübrelerin bitkilere toksik etki yapması kaçınılmaz olacaktır.

Toprak pH‟sı 6,5‟un altına düştükçe fosforun yarayışlılığı azalır. Toprak pH‟sı 6,5‟un altına düşünce fosforun çözünürlülüğünde meydana gelen azalma, toprak çözeltisinde fazla miktarda bulunan demir, alüminyum ve mangan gibi katyonlar ile fosforun çözelti oluşturmasından kaynaklanır. Toprak çözeltisinde demir, alüminyum ve mangan konsantrasyonu pH 6,5 civarında en düşük düzeydedir. O nedenle toprak pH sı 6,5-7,5 arasında olduğu zaman fosforun çözünürlülüğü en yüksek düzeyde bulunur. (Sağlam, 2005)

Dolayısı ile toprak pH‟sı 6,5-7,5 aralığında olmayan topraklara atılacak fosforlu gübrelerin yarayışlığı azalacaktır. Bölgemizdeki buğday-ayçiçeği ziraatında taban gübresi tabiri ile çiftçilerimizin çok büyük bölümü her ekim öncesinde toprak pH‟sını dikkate almadan ve toprak tahlili yaptırmadan mutlaka fosforlu gübre kullanmaktadır.

(23)

Uygun pH aralığında olmayan topraklara kullanılan fosforlu gübrelerin faydasının azalması verimliliğin yakalanmasını engellemektedir. Öte yandan uygun pH aralığında olmayan topraklara her yıl kullanılan fosfor, topraklarda birikim yaparak daha büyük sorunları da beraberinde getirmektedir. Şekil 4.2‟de Truog‟un pH diyagramı ve Şekil 4.3‟ de bu diyagrama göre farklı pH‟ larda azot, fosfor ve potasyumun yarayışlılık oranları gösterilmektedir.

Şekil 4.2. Truog‟s diyagramı ( http://www.celac.fr)

(24)

4.1.13. Türkiye’de gübre üretim ve tüketimi

Sürdürülebilir tarımın en önemli girdisi olan gübre, kamuya ait fabrikaların özelleştirilmesinden sonra tamamı özel sektör tarafından üretilmektedir.

Ülkemizde kimyasal gübre üreticisi altı kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşlar : Toros Tarımsal Üretim ve Pazarlama A.Ş

Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş. Gübre Fabrikaları A.Ş.

İstanbul Gübre Sanayi A.Ş., Ege Gübre Sanayi A.Ş. Türkiye Gübre Sanayi A.Ş

Bunlara ilave olarak İskenderun, Ereğli ve Karabük Demir Çelik Fabrikaları ile Karadeniz Bakır İşletmeleri, Eti Bakır ve Bor A.Ş. de yan ürün olarak Amonyum sülfat gübresi ve gübre üretiminde kullanılan hammaddeler üretilmektedir. Söz konusu kuruluşlardan Toros Tarımsal Üretim ve Pazarlama A.Ş. Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş. ve Ege Gübre Sanayi A.Ş. özel sektöre, Gübre Fabrikaları A.Ş. ise Tarım Kredi Kooperatifleri iştiraki kuruluştur. Kamuya ait olan ancak özelleştirme kapsamına alınan İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. in özelleştirme işlemi 2004 yılı şubat ayı içerisinde tamamlanarak Yıldız Kimya A.Ş. ye devri yapılmıştır. Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. ye ait olan Gemlik Gübre tesislerinin de özelleştirme işlemi 2004 yılı şubat ayı içerisinde tamamlanarak Yıl-Yak Madencilik Şirketine devri gerçekleşmiştir.

Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. ye ait olan Samsun Gübre Fabrikaları ise Toros Tarımsal Üretim ve Pazarlama A.Ş. devir edilmiştir.

Türkiye‟nin 2005 yılında etkili madde olarak N, P, K bazında, gübre üretim, ithalat, ihracat ve tüketim miktarları Çizelge 4.2 de verilmiştir.

Türkiye‟de yıllara göre üretilen fiziki gübre miktarları Çizelge 4.3 de, etkili madde bazında N, P, K üretimi ise Çizelge 4.4 de verilmiştir.

Türkiye‟de yıllara göre tüketilen fiziki gübre miktarları Çizelge 4.5 de ve etkili madde bazında N, P, K tüketimi ise Çizelge 4.6 de verilmiştir. Bu verilere göre, 2000-2005 yılları arasında, 6 yıllık ortalamaya göre Türkiye‟de; Azot/fosfor kullanım oranı 2,36 ve azot/potasyum kullanım oranı ise 16,01 dir.

(25)

Çizelge 4.2. Türkiye‟de Gübre Üretim, İthalat, İhracat ve Tüketim Değerleri 2005 (Ton)

Üretim İthalat İhracat Tüketim N 740.150 717.356 37.733 1.372.371 P2O5 378.444 339.101 17.174 601.819 K2O 87.270 28.780 12.782 93.816

Kaynak: http://www.tugem.gov.tr

Çizelge 4.3. Türkiye‟de Fiziki Gübre Üretimi (Ton)

GÜBRE CĠNSĠ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 A.SÜLFAT 171.980 190.671 193.649 94.208 111.112 147.164 A.NİTRAT(%26) 1.070.276 866.424 960.556 1.021.259 980.607 821.032 A.NİTRAT(%33) 21.958 62.281 98.356 3.146 52.698 143.250 Ü R E 105.817 116.061 448.882 389.389 390.709 379.411 T.S.P 66.590 44.481 60.604 86.550 108.692 127.599 18-46 138.318 87.996 163.698 170.795 42.299 107.949 20-20-0 997.490 688.425 830.658 776.338 688.912 594.526 20-20-0+Zn 167.597 125.182 159.305 209.234 225.168 251.740 26-13-0 1.300 1.500 15-15-15 315.242 251.089 315.633 323.189 326.717 260.950 15-15-15+Zn 26.115 16.725 27.298 42.050 58.779 77.023 15-30-15 42.743 15-25-15 1.899 20-10-10 2.340 4.150 12-30-12 16.520 77.710 114.983 96.775 71.461 81.802 10-25-20 3.543 21.485 22.000 44.482 38.647 37.785 16-20-0 17.858 12.335 3.650 1.650 8-24-24 9.150 8-24-8 981 10.15.25 17.508 5.135 25-5-10 60.282 61.598 19.816 28.841 62.639 46.589 10-20-20 53.916 MAP 6.489 20.32.0.+Zn 4.926 5.140 8.24.24 5.000 18.24.12.+Zn 6.289 10.649 12.20.12 6.513 TOPLAM 3.162.709 2.627.986 3.471.816 3.317.743 3.192.103 3.157.574 Kaynak: http://www.tugem.gov.tr

(26)

Çizelge 4.4. Türkiye‟de Etkili Madde Bazında N, P, K Üretimi (Ton) Etkili Madde 2000 2001 2002 2003 2004 2005 N 696.913 587.715 837.927 775.290 756.668 740.150 P2O5 385.572 297.834 407.238 416.437 348.171 378.444 K2 60.001 59.954 78.031 82.790 84.828 87.270 Kaynak: http://www.tugem.gov.tr

Çizelge 4.5. Türkiye‟de Fiziki Gübre Tüketimi (Ton)

GÜBRE CĠNSĠ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 A.Sülfat 328.420 250.528 295.748 347.843 292.950 341.994 A.Nitrat(%26) 1.156.915 884.989 957.211 1.072.899 929.300 820.827 A.Nitrat(%33) 581.114 561.246 670.027 774.880 807.621 949.511 Ü re 842.010 718.737 718.524 771.018 862.068 836.132 A.Nitrat(%30) 118 5.986 Nor.Süper Fosfat 32.773 21.863 T.S.P 45.564 29.842 24.516 38.935 43.339 60.415 18-46 630.317 431.094 383.883 504.053 568.527 621.635 20-20-0 1.017.697 822.607 836.401 889.763 870.242 739.386 20-20-0+Zn 166.479 116.740 164.292 207.967 225.669 242.117 15-15-15 316.751 241.934 281.558 293.449 338.144 302.703 15-15-15+Zn 22.776 17.619 25.963 40.244 54.608 79.481 15-25-15 1.869 12-30-12 90.020 79.515 115.270 72.398 74.635 73.002 10-25-20 4.367 21.486 22.000 14.577 14.067 16-20-0 412 424 178 234 8-24-24 2.158 8-24-8 989 10.15.25 11.643 25-5-10 62.775 60.246 17.144 15.860 28.582 29.408 10-20-20 5.183 13-0-46 10.329 6.774 5.287 20.193 10.560 14.678 16-0-0 797 773 491 1.435 2.630 3.346 20.32.0.+Zn 4842 4.266 18.24.12.+Zn 6.227 10.170 P.Sülfat 16.764 11.815 10.120 16.358 22.467 24.334 Fiziki Toplam 5.294.202 4.262.343 4.528.859 5.093.693 5.175.184 5.198.779 Kaynak: http://www.tugem.gov.tr

(27)

Çizelge 4.6. Türkiye‟de Etkili Madde Bazında N, P, K Tüketimi (Ton) Etkili Madde 2000 2001 2002 2003 2004 2005 N 1.378.597 1.132.555 1.199.130 1.340.867 1.366.618 1.372.371 P2O5 628.776 470.258 474.418 546.145 590.360 601.819 K2 82.095 67.820 73.567 83.622 87.566 93.816 Kaynak: http://www.tugem.gov.tr

4.1.14. Dünyada ve Türkiye de birim alana uygulanan gübre miktarları

Gübre kullanımı ile ülkelerin ekonomik gelişmişliği arasında çok yakın bir ilişki vardır. Gelişmiş ülkelerde birim alana uygulanan gübre miktarı, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerden daha fazladır. Avrupa Topluluğu ülkelerinde 1990 yılında hektar başına tüketilen besin maddesi miktarı Çizelge 4.7. da verilmiştir.

Buna göre, Avrupa Topluluğu ülkelerinde birim alana kullanılan gübre miktarları, sulu tarımın etkisi ile de, ülkemizde kullanılandan daha fazladır. Almanya da kullanılan gübre miktarı Türkiye‟de kullanılanın yaklaşık 7, Fransa‟daki 4 ve Yunanistan‟daki ise 2,5 katı kadardır. Bununla birlikte Bulgaristan, Romanya, İran ve Rusya gibi komşularımız da ülkemizden daha fazla gübre kullanmaktadırlar.

Çizelge 4.7. Bazı Ülkelerde Birim Alana Uygulanan Gübre Miktarları

ÜLKELER N + P2O5 + K2 olarak tüketim (kg/ha)

Hollanda 602.8 Almanya 263.6 İngiltere 368.0 Fransa 295.3 Yunanistan 174.1 İtalya 147.7 İspanya 97.2 Türkiye 67.6 Bulgaristan 172.8 Mısır 372.2 Dünya Ortalaması 95.2

Kaynak: Sağlam, 2005. Gübreler ve Gübreleme, Tekirdağ

Türkiye‟de kullanılan gübre miktarı dünya ortalamasından daha azdır. Birim alana uygulanan gübrenin fazla olduğu ülkelerde, genellikle birim alandan elde edilen ürünün de daha fazla olması doğaldır. Ülkemizde mevcut uygun ekolojik koşullar yanında, bilimsel tespitler ışığında gübre kullanılırsa, birim alandan alınan ürünün önemli ölçüde artması imkan dahilindedir (Sağlam, 2005).

(28)

4.2. Trakya Bölgesi ve Bölgede Gübre Kullanımı 4.2.1. Trakya bölgesi

Araştırma Türkiye‟nin Avrupa kıtasında yer alan bölümündeki Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve İstanbul iline bağlı olan Çatalca ve Silivri ilçelerindeki köy ve beldelerinde yürütülmüştür.

Trakya'da tarımı yapılan ürünlerin başında buğday ve ayçiçeği gelmektedir. Trakya, Türkiye ayçiçeği ekim alanının %70'ni (360.000 ha) ve üretiminin %75'ini (600.000 ton) karşılamaktadır. Trakya, Türkiye buğday ekim alanının yaklaşık % 5'i (630.000 ha) kadar bir alanda buğday tarımı yapıldığı halde üretimin %15'i (2.574.832 ton) yine bu bölgeden karşılanmaktadır (Anonim, 2007a).

Trakya bölgesindeki, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerinin 2005 yılı gübre tüketimleri Çizelge 4.8. de verilmiştir. İller içinde 2005 yılında en fazla gübre tüketimi arazi varlığı daha büyük olan, Tekirdağ ilinde gerçekleşmiştir.

Çizelge 4.8. Trakya Bölgesinde 2005 Yılı Gübre Tüketimi (Ton)

İller N P2O5 K2O

Tekirdağ 42.568 14.404 2.312

Edirne 33.956 11.379 1.655

Kırklareli 20.417 5.860 824

4.2.2. Tekirdağ

Tekirdağ ili; Merkez ilçe ile birlikte 9 ilçe (Çerkezköy, Çorlu, Hayrabolu, Malkara, Marmara Ereğli‟si, Muratlı, Saray, Şarköy) 9 bucak ve 273 köy olmak üzere 291 yerleşim ünitesinden meydana gelmiştir. Türkiye‟de iki denize kıyısı olan altı ilden biridir. 6.313 km² yüzölçümüne sahip ilin denizden yüksekliği 0-200 m arasındadır. İI doğudan İstanbul'un Silivri ve Çatalca, kuzeyden Kırklareli'nin Vize, Lüleburgaz, Babaeski ve Pehlivanköy, güneyden Marmara Denizi ve Çanakkale'nin Gelibolu ilçesiyle ile çevrilidir. Kuzeydoğudan Karadeniz 'e 1,5 km‟lik bir kıyısı vardır. Ergene Havzasının güney kesimindeki en büyük kent olan Tekirdağ il merkezi, Güney Ergene yöresinden ve kuzeyden gelen yolların Marmara denizine ulaştıkları yerde, geniş bir körfezin kıyısına kurulmuş durumdadır.

(29)

4.2.2.1. Tekirdağ il arazisinin dağılımı

İlin toplam arazi varlığı 621.788 hektardır. Bu sahanın %63,4‟si işlenen tarım arazisi (394.306 ha) ve %36,6‟ü (229.009 ha) çayır mera, orman ve tarım dışı arazidir.

63% 5%

17%

15%

Ġşlenen Tarım Alanı Çayır - Mera Alanı Ormanlık Alan Tarım Dışı Arazi

Kaynak: Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü, Tarım Raporu, 2005.

Şekil 4.4. Tekirdağ İli Arazi Dağılımı

Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğünün hazırlamış olduğu, 2005 Yılı Tarım Raporuna göre, tarım alanlarının %95,6 sın da tarla bitkileri üretimi yapılmaktadır. Bitkisel üretim tahıllar üzerinde yoğunlaşmış olup, bitkisel üretimde buğday - ayçiçeği münavebe sistemi uygulanmaktadır. Tekirdağ ilinde toplam 394.306,75 ha. tarım arazisi mevcut olup, bunun %60,21‟ inde hububat tarımı yapılmaktadır.

Çizelge 4.9. İşlenen Tarım Alanlarının Dağılımı

KullanılıĢ Biçimi Alan (ha) Oranı (%)

Tarla Arazisi 376.784 95,6 Bağ Arazisi 6.722 1,7 Sebze Arazisi 8.730 2,21 Zeytinlik Arazisi 1.507 0,38 Meyvelik Arazisi 562 0,14 Toplam 394.306 100

(30)

197509 140473 23500 7365 7937 0 50000 100000 150000 200000 250000

Buğday Ayçiçeği Arpa Yem Bitkisi Diğer

a

la

n (

ha

)

Şekil 4.5. Tekirdağ İlinde Tarla Bitkileri Ekim Alanlarının Dağılımı

4.2.2.2. Tekirdağ ilinde asit topraklar ve tarım kireci ihtiyaçları

Topraksu Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu, Tekirdağ İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporuna göre (Çizelge 4.10) Tekirdağ il genelinde 106.055 hektar tarım arazisi asit yapıdadır. Söz konusu toprakların asitliğini gidermek ve kullanılacak gübrelerin yarayışlılığını arttırmak için, 142.676 ton Kalsiyum Oksit kimyasalında Tarım Kireci kullanılmalıdır.

(31)

Çizelge 4.10. Tekirdağ İli Tarım Kireci İhtiyacı İLÇE ADI PH : 4,6 - 5,5 PH : 5,6 - 6,5 TOPLAM Alan (ha) CaO Ton/ ha CaO (Ton) Alan (ha) CaO Ton/ ha. CaO (Ton) (TON) MERKEZ 4.875 2,88 14.040 12.777 0,96 12.265 26.305 ÇERKEZKÖY 8.297 1,93 16.013 8.941 0,65 5.811 21.824 ÇORLU 19.989 1,93 38.578 22.039 0,65 14.325 52.904 HAYRABOLU - - - 16.747 0,96 16.077 16.077 MALKARA 239 2,88 688 5.940 0,96 5.702 6.390 MURATLI 764 1,93 1.474 7.876 0,65 5.119 6.593 SARAY 375 1,93 723 17.901 0,65 11.635 12.359 ŞARKÖY - - - 348 0,65 226 226 ĠL TOPLAMI 34.539 - 71.516 92.569 - 71.160 142.676

Kaynak: Tekirdağ İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporun, Tovep Yayın No:13, 1984- Ankara

Çizelge 4.10. da ki verilere göre 127.108 hektar arazi asit yapıdadır, Şekil 4.6 da görüldüğü üzere, il genelindeki tarım arazilerinin %32‟si asit yapıdadır.

pH<6,5 32% pH>6,5 68% pH<6,5 pH>6,5

(32)

4.2.2.3. Tekirdağ ilinde fiziki gübre tüketimi

Tekirdağ İl genelinde 2005 yılında fiziki gübre tüketimi 2004 yılına göre %2 , 2000 yılına göre ise, %14 azalmıştır. Yıllara göre Tekirdağ ilinde fiziki gübre tüketimi Çizelge 4.11 de verilmiştir (Anonim, 2006).

Çizelge 4.11. Yıllara göre Tekirdağ İlinde Fiziki Gübre Tüketimi (Ton) GÜBRE CİNSİ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 A.S.%21 936 612 1.872 2.947 2.071 2.547 A.N.%26 43.113 32.890 26.718 30.782 31.106 28.846 A.N.%33 7.557 7.421 6.110 5.612 11.040 11.133 ÜRE %46 38.877 40.422 36.801 42.360 39.501 42.705 T.S.P. 150 134 296 269 196 124 DAP 18-46 7.446 3.368 3.257 5.905 8.502 11.207 K.20.20.0 55.206 47.416 49.628 43.919 41.107 34.528 K.15.15.15 12.495 9.407 11.742 11.470 15.236 15.245 K.12.30.12 489 393 503 251 349 0 K.15.25.15 0 0 0 0 90 19 P.N.13.0.46 8 6 6 8 4 20 P.S.%50 4 4 4 9 1 20 TOPLAM 166.281 142.073 136.847 143.532 149.203 146.394

Kaynak: Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü, Tarım Raporu, 2005.

4.2.2.4. Tekirdağ ilinde etkili madde bazında gübre tüketimi

Tekirdağ il genelinde etkili madde bazında gübre tüketimleri, Çizelge 4.11 de ki Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü verilerinden hesaplanarak, Çizelge 4.12 de verilmiştir. Buna göre, 2005 yılında, 2004 yılına göre Azot ve Potasyum kullanımında değişiklik olmamış, Fosfor kullanımında ise %1,5 luk bir azalma meydana gelmiştir.

Çizelge 4.12. Yıllara Göre Tekirdağ İlinde Etkili Madde Bazında N,P,K Tüketimi (Ton)

YILLAR 2000 2001 2002 2003 2004 2005

N 46.099 41.271 38.619 41.558 42.429 42.568

P2O5 16.550 12.618 13.460 13.409 14.627 14.404

K2O 1.939 1.463 1.826 1.759 2.357 2.312

Kaynak: Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü, Tarım Raporu, 2005.

4.2.2.5. Tekirdağ ilinde kullanılan azot-fosfor ve azot-potasyum oranları

Çizelge 4.11 de ki Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre, Tekirdağ ilinde 2000 ile 2005 yılları arasında en düşük azot-fosfor kullanımı 2000 yılında, en yüksek

(33)

ise 2001 yılında gerçekleşmiştir. Azot-potasyum oranları ise 2004 ve 2005 yılları kapsamında aynı oranlarda gerçekleşmiştir.

Çizelge 4.13.Tekirdağ İlinde Azot-Fosfor ve Azot-Potasyum Kullanım Oranları

2000 2001 2002 2003 2004 2005

N/P2O5 2,79 3,27 2,87 3,1 2,9 2,96

N/K2O 23,78 28,21 21,14 23,63 18,0 18,41

Kaynak: Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü, Tarım Raporu, 2005.

4.2.3. Kırklareli

Kırklareli, Türkiye‟nin kuzeybatısında, Marmara Bölgesi‟nin Trakya kesiminde yer almaktadır. Dünyadaki konumu itibariyle 41 derece, 13 dakika, 34 saniye ve 42 derece 05 dakika 03 saniye kuzey enlemleri ile 26 derece 54 dakika, 14 saniye ve 28 derece 06 dakika 15 saniye doğu boylamları arasındadır. Kuzeyinde Bulgaristan; doğusunda Karadeniz; güneydoğusunda İstanbul (Çatalca); güneyinde Tekirdağ (Saray, Çorlu, Muratlı ve Hayrabolu); batısında ise Edirne (Uzunköprü, Havsa, Merkez ve Lalapaşa ilçeleri) bulunmaktadır. Toprakları, kuzeyden Bulgaristan sınırını oluşturan Revze deresi vadisi, doğudan Karadeniz, güneyde Ergene Irmağı ana vadisi ve batıdan ise Ergene Irmağına karışan Teke Deresinin su bölüm çizgisi olan sırtlarla kuşatılmıştır. Yüzölçümü 6650 km2

. olup, il merkezinin denizden yüksekliği 203 metredir.

Kırklareli İlinin Merkez İlçe, Babaeski, Demirköy, Kofçaz, Lüleburgaz, Pehlivanköy, Pınarhisar, ve Vize olmak üzere 8 ilçesi, 18 beldesi ve 177 köyü bulunmaktadır.

4.2.3.1. Kırklareli arazi dağılımı

İlin toplam yüzölçümü 655.000 ha. olup bunun 268.311 hektarı (%41,0) tarım alanı, 239.350 hektarı (%36,5) ormanlık ve fundalık alan, 73.853 hektarı (%11,3) çayır ve mera alanı, 73.486 hektarı da (%11,2) tarım dışı arazidir (Anonim, 2007b).

Çizelge 4.14. Kırklareli İli Arazi Dağılımları (ha) (2002)

Tarım Alanı Ormanlık ve Fundalık Çayır ve Mera Tarım Dışı Arazi

268.311 239.350 73.853 73.486

(34)

41% 37% 11% 11% Tarım Alanı Ormanlık ve Fundalık Çayır ve Mera Tarım Dışı Arazi http://www.kirklarelitarim.gov.tr, 2007

Şekil 4.7. Kırklareli İli Arazi Dağılımı

Tarım alanlarının %93‟ünde tarla bitkileri üretimi yapılmaktadır. Bitkisel üretim tahıllar üzerinde yoğunlaşmış olup, bitkisel üretimde buğday - ayçiçeği münavebe sistemi uygulanmaktadır. Kırklareli‟nde toplam 268.311 ha. tarım arazisi mevcut olup, bunun %63,95‟inde hububat tarımı yapılmaktadır.

Çizelge 4.15. Kırklareli İli Tarım Arazileri Dağılımı

Tarım Alanlarının Kullanım ġekli (ha)

Tarla Bitkileri Alanı 249.539

Sebze Alanı 3.237

Bağ Alanı 477

Meyve Alanı 305

Diğer 14.753

Toplam Tarım Alanı 268.311

Kaynak: http://www.kirklarelitarim.gov.tr, 2007

Çizelge 4.16. Kırklareli İli Tarla Bitkileri Ekiliş Alanları

Tarla Bitkileri Alan(ha.)

Hububat 169.012 Endüstri Bitkileri 66.853 Bakliyat 1.485 Yumrulu Bitkiler 2.283 Yem Bitkileri 9.906 TOPLAM 249.539 Kaynak: http://www.kirklarelitarim.gov.tr, 2007

(35)

67% 27% 1% 1% 4% Hububat Endüstri Bitkileri Bakliyat Yumrulu Bitkiler Yem Bitkileri http://www.kirklarelitarim.gov.tr, 2007

Şekil 4.8. Kırklareli İlinde Bitki Çeşidine Göre Ekim Alanları

4.2.3.2. Kırklareli ilinde asit topraklar ve tarım kireci ihtiyaçları

Çizelge 4.17‟ye göre Kırklareli il genelinde 77.901 hektar tarım arazisi (%29 ) asit yapıdadır. Söz konusu topraklarda asitliği gidermek, kullanılacak gübrelerin yarayışlılığını arttırmak ve verim artışı için, 57.760 ton Kalsiyum Oksit kimyasalında Tarım Kireci kullanılmalıdır.

Çizelge 4.17. Kırklareli Tarım Kireci İhtiyacı

KIRKLARELİ İLİ TARIM KİRECİ İHTİYACI (CaO)

İLÇE ADI PH : 4,6 - 5,5 PH : 5,6 - 6,5 TOPLAM CaO (Ton) Alan (ha) CaO Ton/ ha CaO (Ton) Alan (ha) CaO Ton/ ha CaO (Ton) MERKEZ 136 1,93 262 25.795 0,65 16.766 17.028 BABAESKİ 1.352 1,93 2.609 8.145 0,65 5.294 7.903 DEMİRKÖY 0 0 0 361 0,96 345 345 KOFÇAZ 0 0 0 9.852 0,65 6.403 6.403 LÜLEBURGAZ 2.989 1,93 5.768 16.318 0,65 10.606 16.374 PEHLİVANKÖY 814 1,93 1.571 5.849 0,65 3.801 5.372 PINARHİSAR 0 0 0 5.687 0,65 3.694 3.694 VİZE 0 0 0 603 0,96 636 636 İL TOPLAMI 5.291 1,93 10.210 72.610 - 47.550 57.760

Kaynak: Kırklareli İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporu, TOVEP Yayın No:20 – 1984 Ankara

(36)

Kırklareli il genelindeki 268.311 ha Tarım arazisinin 77.901 ha arazisi asit yapıdadır. Şekil 4.9 da görüleceği üzere il topraklarının %29‟u asit yapıdadır.

pH < 6,5 29% ph > 6,5 71% pH < 6,5 ph > 6,5

Şekil 4.9.Kırklareli Tarım Alanlarının Asitlik Durumuna Göre Dağılımı

4.2.3.3. Kırklareli ilinde fiziki gübre tüketimi

Çizelge 4.18. Kırklareli İlinde Fiziki Gübre Tüketimi

2001-2005 YILI KIRKLARELĠ ĠLE FĠZĠKĠ GÜBRE TÜKETĠMĠ

GÜBRE CĠNSĠ 2001 2002 2003 2004 2005 A.S.%21 222 158 216 386 532 A.N.%26 20.778 17.318 20.705 21.042 19.890 A.N.%33 2.930 3.045 2.933 4.141 3.867 ÜRE %46 18.105 16.803 23.319 19.028 19.295 T.S.P. 0 0 50 55 2 DAP%46 258 359 1.197 1.994 2.745 K.20.20.0 26.886 25.819 26.027 24.860 18.327 K.15.15.15 2.230 3.481 3.100 4.934 4.988 K.12.30.12 505 607 492 416 606 K.18.24.12 0 0 0 17 6 P.N.13.0.46 0 0 1 2 1 P.S. %50 0 0 12 32 3 TOPLAM 71.914 67.590 78.052 76.907 70.262

(37)

Kırklareli İl genelinde yıllara göre fiziki gübre tüketimi Çizelge 4.18 de verilmiştir. Buna göre Kırklareli il genelinde 2005 yılında fiziki gübre tüketimi 2004 yılına göre %9,4, 2003 yılına göre ise %11 oranında azalmıştır.

4.2.3.4. Kırklareli ilinde etkili madde bazında gübre tüketimi

Kırklareli il genelinde 2005 yılında, 2004 yılına göre etkili madde bazında gübre tüketiminde; Azot kullanımında %6,7, fosfor kullanımında ise %15,7 lik bir azalma meydana gelmiştir. Potasyum kullanımında ise %1,8 lik artış olmuştur (Çizelge 4.19). Çizelge 4.19. Kırklareli İlinde Etkili Madde Bazında N, P, K Tüketimi

2001 2002 2003 2004 2005

N 20.563 19.094 23.068 21.796 20.417

P2O5 5.982 6.033 6.390 6.781 5.860

K2O 395 595 531 809 824

Kaynak: Kırklareli Tarım İl Müdürlüğü Verileri, 2006

4.2.3.5. Kırklareli ilinde kullanılan azot–fosfor ve azot-potasyum oranları

İl genelinde azot – fosfor kullanım oranının 3 seviyelerinde ve aşırı dalgalanma göstermediği görülmektedir. Buna karşın azot – potasyum oranı beş yıllık ortalamada 36 seviyelerinde gerçekleşmiş ve 52 ile 25 seviyelerinde dalgalanmıştır (Çizelge 4.20).

Çizelge 4.20. Yıllara Göre Kırklareli İlinde Kullanılan N/P2O5 ve N/K2O

2001 2002 2003 2004 2005

N P2O5 3,44 3,16 3,61 3,21 3,48

N/K2O 52,04 32,09 43,48 26,94 24,79

(38)

4.2.4. Edirne

Edirne, Marmara Bölgesi'nin Trakya kısmında yer alır. Güneyinde Ege denizi, kuzeyde Bulgaristan, batıda Yunanistan, doğuda Tekirdağ, Kırklareli ve Çanakkale ileri ile çevrilidir.

Yüzölçümü (6.276) kilometrekare olan ve Trakya Yarımadasının Batısında yer alan Edirne; Doğuda Tekirdağ ve Kırklareli İlleri, Batıda Yunanistan, Kuzeyde Bulgaristan Devletleri, Güneyde Çanakkale İli ile çevrilidir. Meriç, Tunca, Arda ve Ergene Nehirlerinin belli bölümleri İl Hudutları içindedir. Kuzeyde Istıranca Dağları, Orta bölümde Ergene Havzası, Güneyde dağ ve platolarla Meriç deltası ilin yüzey şekillerini oluşturur.

Edirne ilinin merkez ilçesi ile birlikte, Enez, Havsa, İpsala, Keşan, Lalapaşa, Meriç, Süloğlu ve Uzunköprü olmak üzere, 9 ilçesi 26 beldesi ve 248 köyü mevcuttur.

4.2.4.1. Edirne arazi dağılımı

İlin toplam yüzölçümü 627.595 hektardır. Bu alanın 380.262 hektarı tarım arazisi, 104.228 hektarı orman arazisi ve 81.279 hektarı çayır-mera arazisidir. Tarım dışı alan ise 61.826 hektardır (Anonim, 2003).

60% 17% 13% 10% Tarımsal Alan Ormanlık Alan Çayır-Mera Alanı Tarım Dışı Alan

Kaynak: Kırklareli Tarım İl Müdürlüğü Verileri, 2006 Şekil 4.10. Edirne İli Arazi Dağılımı

(39)

Edirne ilinde tarım arazileri içinde, tarla tarımı %96,7 oranında paya sahiptir. Tarla tarımı içerisinde ise 2002 verilerine göre, Şekil 4.11 de görüldüğü üzere, %54 buğday, %31 ayçiçeği tarımı yapılmaktadır.

Çizelge 4.21. Edirne Tarım Arazileri Dağılımı

Kullanış Şekli Alan (ha.) Oranı (%)

Tarla Arazisi 365.976 96,24

Bağ Arazisi 2.401 0,63

Sebze Arazisi 11.547 3,04

Meyve Arazisi 338 0,09

Toplam Tarım Arazisi 380.262 100

Kaynak: 2003 Edirne Master Plan

54% 31% 7% 6% 2% BUĞDAY AYÇĠÇEĞĠ ÇELTĠK YEM BĠTKĠLERĠ DĠĞER

Kaynak: 2003 Edirne Master Plan

Şekil 4.11. Edirne Tarla Bitkileri Ekiliş Oranları

4.2.4.2. Edirne ilinde asit topraklar ve tarım kireci ihtiyaçları

Çizelge 4.22‟ e göre Edirne il genelinde 152.217 hektar tarım arazisi (%40) asit yapıdadır. Söz konusu topraklarda asitliği gidermek, kullanılacak gübrelerin yarayışlılığını arttırmak ve verim artışı için, 147.730 ton Kalsiyum Oksit kimyasalında Tarım Kireci kullanılmalıdır.

(40)

Çizelge 4.22. Edirne İli Tarım Kireci İhtiyacı İLÇE ADI PH : 4,6 - 5,5 PH : 5,6 - 6,5 TOPLAM CaO (Ton) Alan (ha) CaO Ton/ ha CaO (Ton) Alan (ha) CaO Ton/ha CaO (Ton) MERKEZ 9.255 1,93 17.864 25.220 0,65 16.393 34.257 ENEZ 1.372 2,88 3.953 5.499 0,96 5.280 9.233 HAVSA 1.883 1,93 3.634 21.425 0,65 13.926 17.560 İPSALA 3.196 1,93 6.168 13.740 0,65 8.931 15.099 KEŞAN - - - - LALAPAŞA 3.171 1,93 6.120 23.554 0,65 15.310 21.430 MERİÇ 670 2,88 1.930 5.985 0,96 5.746 7.676 UZUNKÖPRÜ 14.277 1,93 27.556 22.967 0,65 14.928 42.484 İL TOPLAMI 33.826 67.225 118.391 80.514 147.739

Kaynak: Edirne İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporu, Tovep Yayın No: 14

Edirne il genelindeki toplam 380.262 ha tarım arazisinin, 152,217 hektarlık kısmı asit yapıdadır. Şekil 4.12 de görüleceği üzere, il topraklarının %40‟ı asit yapıdadır. pH<6,5 40% pH>6,5 60% pH<6,5 pH>6,5

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğitim ve teknoloji ilişkisi; temel kavramlar; öğretim teknolojisinin tarihsel gelişimi; Türkiye’de 1980 ve sonrası öğretim teknolojilerinin gelişimi

Bu düşük hata oranı, aminoasil-adenilat formasyonundan sonra da izolösil tRNA sentetaz enziminin iki amino asidi ayırdığına işaret etmektedir..

madde olarak kullanmaktadır. Samsun tesislerinin hammadde ve mamul madde ihtiyaçları olan fosfat kayası. Pirit, sülfat asidi ithal edilmektedir... — Özel Sektör fabrikaları

Trakya Bölgesinde üretimi yapılan üç önemli ürünün (buğday, ayçiçeği, kanola) karşılaştırmalı birim maliyet unsurları ayrıntılı olarak verilmiş ve brüt kar

• İyonlaşma enerjisi bir atomun elektronlarından birini koparıp sonsuz uzaklığa götürmek ve bir fazla artı yüklü yeni bir atom iyon oluşturmak için gerekli

 Satışlarının % 31’i uluslararası satış Türkiye’de üç farklı lokasyonda ve Bulgaristan’da kurulu düzcam, ayna, lamine cam, kaplamalı cam, buzlu cam, otomotiv camı,

• İyonlaşma enerjisi bir atomun elektronlarından birini koparıp sonsuz uzaklığa götürmek ve bir fazla artı yüklü yeni bir atom iyon oluşturmak için

Trakya bölgesinde IV yıllık olarak tesis edilen bodur kiraz bahçelerinin dekara tesis masrafları 6378,69 TL olarak