• Sonuç bulunamadı

Zinâ eden erkeğin, zinâdan doğan kızı ile evlenebileceği görüşü

IV. ARAŞTIRMA ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR

2.4. CEZA HUKUKUNDA VELED İ ZİNA

3.1.5. Zinânın mahremiyetin oluşmasına etkisi

3.1.5.2. Zinâ eden erkeğin, zinâdan doğan kızı ile evlenebileceği görüşü

İkinci görüş, zinâ eden erkeğin ve onun oğlu, kardeşi vb. kişilerin, zinâdan doğan kızıyla evlenebileceği görüşüdür. Bu görüş, Mâlikîlerin bir kısmı604

ve Şâfiîlerin ise temel görüşüdür.605Şâfiîler bu tür bir evliliğin caiz olduğunu, şayet bu evlilik

gerçekleşmişse bunun feshedilemeyeceğini belirtmekle birlikte, bu tür bir evliliğin haram olduğunu belirten diğer âlimlerin görüşlerini de dikkate alarak takva açısından bunun mekruh olduğunu söylemişlerdir. Onlara göre buradaki kerahet, mubah olan bir şeyi terk etmek şeklindedir.

İmam Şâfiî der ki: “Kişi eğer bir kadın ile zinâ ederse, o kadın ne kendisine ne babasına ne de çocuğuna haram olur. Yine eğer eşinin annesi ya da üvey kızıyla zinâ ederse eşi ona haram olmaz. Aynı şekilde nikâhı altında olan eşinin kız kardeşiyle zinâ ederse eşinden uzak kalması gerekmez.”606

Bu görüşün delillerini şu şekilde sıralayabiliriz:

a- Evlenme engellerini sayan ayette yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

َو ْمُﻛُﺗﺎَﮭﱠﻣُا ْمُﻛْﯾَﻠَﻋ ْتَﻣﱢرُﺣ ْمُﻛُﺗﺎَﻧَﺑ

... ْمُﻛِﻟ ٰذ َءاَر َو ﺎَﻣ ْمُﻛَﻟ ﱠلِﺣُا َو .

Size analarınız, kızlarınız…(ile evlenmek)haram kılındı… Bunların dışında

kalanlar ise helal kılındı.”607

Bu ayette geçen “kızlarınız” ifadesi, erkeğin nesebine bağlanan kızları anlamındadır. Veled-i zinâ olan kız, biyolojik babasının nesebine bağlanmadığı için biyolojik babasına yabancıdır. Yani evlenilmesi yasak olanlar

603 Serahsî, el-Mebsût, IV, 207.

604 Karâfî, ez-Zehîre, IV, 258; Ruaynî, Mevâhibü’l-Celîl, III, 462. 605

Büceyrimî, a.g.e., IV, 167; Ensârî, Zekeriyyâ Muhammed b. Ahmed bin Zekriyyâ, el-Ğureru’l-

Behiyye (fî Şerhi Manzûmeti’l-Behiyyeti’l-Verdiyye) I-XI, Darû’l-Kütubi’l-İlmiyye, Beyrut,

1418/1997, IV, 132; İbn Hacer, Tuhfetü’l-Muhtâc, VII, 299; Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, IX, 214.

606Şâfiî, Ümm, VI, 70. 607

Nisâ, 4/23-24.

kapsamının dışındadır. Ayette sayılanların dışında kalanlarla evelenmek helal olduğuna göre, zinâ yoluyla biyolojik babanın bu kızla evlenmesi de helal olmalıdır.608

b- Hz. Âişe (r.ânhâ)’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (sav)’e şöyle soruldu: “Kadın ile zinâ eden erkek, kadının kızıyla evlenebilir mi? Veya kızıyla zinâ eden erkek, kızın annesiyle evlenebilir mi?” Rasûlullah (sav) şöyle cevap vermiştir: “ ﻻ

مرﺣﯾ

لﻼﺣ حﺎﻛﻧﺑ نﺎﻛ ﺎﻣ مرﺣﯾ ﺎﻣّﻧإ ،لﻼﺣﻟا مارﺣﻟا / Haram, helali haram kılmaz. Haramlık, ancak sahih bir nikâh sonucu meydana gelir.”P608F

609

P Bu hükmün nass olma özelliğinden dolayı

tersine amel etmek caiz değildir.P609F 610

c- Zinâdan doğan bu kız, zinâ yoluyla biyolojik babanın nesebine katılamadığı için, nesebe bağlı diğer hükümler bakımından da yabancı biri durumundadır. Bu kız ile zinâ yoluyla biyolojik baba arasında miras hükümleri cereyan etmemekte, bu kızın nafaka sorumluluğu zinâ yoluyla biyolojik babaya yüklenememekte ve aralarında mahremiyet (evlenme haramlığı) oluşmamaktadır. Bütün bu sayılan vb. hükümler, zinâdan doğan kızın, biyolojik baba açısından, hüküm koyucu tarafından yabancı biri olarak değerlendirildiğini göstermektedir.611

d- Hısımlık ve akrabalık, Yüce Allah’ın kullarına lütfettiği bir nimettir. Zinâ ise bir ma’siyet ve günahtır. Ma’siyet işleyerek, bir nimete sahip olunamaz.612

Konuyla ilgili görüşleri delilleriyle beraber sunduktan sonra konuyu şu şekilde değerlendirebiliriz:

1- Konuyla ilgili kabul gören görüşün, âlimlerin genelinin kabul ettikleri ve veled-i zinâ kızın kişinin öz kızı gibi kabul edilip onunla evlenemeyeceğini; benzer şekilde öz erkek çocuğun evlenmesi haram olan kişilerin, veled-i zinâ erkek çocukla evlenemeyeceğini bildiren birinci görüş olduğunu söyleyebiliriz. Zira bu görüş sahiplerinin ileri sürdükleri deliller, daha sağlam görülmektedir.

608Şâfiî, Ümm, V, 32; Büceyrimî, a.g.e., IV, 167. 609İbn Mâce, “Nikâh”, 9/63-2015.

610 Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, IX, 215.

611 Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, IX, 215; Şirbînî, a.g.e., IV, 287. 612

Ruaynî, Mevâhibü’l-Celîl, III, 462; Şafiî, Ümm, V, 32.

2- Âlimlerin büyük çoğunluğu tarafından benimsenen, veled-i zinâ kız veya veled-i zinâ erkek çocuğun öz çocuk gibi değerlendirme eğilimi, harama düşmemekP612F

613

P

bakımından ihtiyatlı olan tavrın benimsenmesi ilkesine dayanmaktadır.

3- İkinci görüşü savunanların delilleri, diğerine nazaran zayıf kalmaktadır. Şöyle ki;

Evlenme yasaklarını bildiren ayette geçen “kız” ifadesinin, sadece öz kızları kapsadığını söylemek isabetli olmayacaktır. Çünkü bu ifade, sütkız da dâhil olmak üzere diğer kızları da kapsayacak şekilde geneldir. Ayrıca, nesebe bağlı hükümler parçalanıp bölünebilir. Yani bunlardan bazısı sabit olduğu halde diğer bazısı sabit olmayabilir. Buna göre, nesep ve nesebe bağlı nafaka, miras vb. hükümlerin geçerli olmaması evlenme yasağının dasabit olmamasını gerektirmez. Çünkü Hz. Peygamber (sav) de bu yönde düzenlemeler yapmıştır. Mesela, “Nesep bakımından evlenmesi haram olanlar süt emme ile de haram olur.” ilkesi konulmakla birlikte süt emme ile nesep ve nesebe bağlı hükümler sabit olmamaktadır. Yani süt emmekle nesep ve buna bağlı hükümler sabit olmamakla birlikte; evlenme yasağı hükmü sabit olmamaktadır.P613F

614

P

Bunu “Evlenme yasağı nesebin sabit olmasıyla sınırlı değildir.” şeklinde ifade edebiliriz. Zinâ için de aynı durumun geçerli olmaması için bir sebep yoktur. Yukarıda geçtiği üzere Hz. Peygamber (sav)’in eşi Sevde binti Zem’a’ya hukuken kardeşi olduğuna hükmettiği erkeğe karşı örtünmesini emretmesi de nesep hükümleri ile evlenme yasağı hükümlerinin ayrılabileceğini göstermektedir.

Aynı şekilde evlenme yasağının bulunması, mahremliğin bütün yönleriyle oluşmasını da gerektirmemektedir. Bu iki husus, birbirini gerektirici hususlar değildir. Mesela, Hz. Peygamber (sav)’in eşlerinin, bütün müminlerin annesi sayılması615

ve onlarla evlenme yasağının olması, onlarla mahremiyetin oluştuğu anlamına gelmemektedir. Onların anneliği mahremlik açısından değil de saygı, hürmet ve evlenme engelleri bakımındandır.

613İbnü’l-Hümâm, a.g.e., III, 219. 614İbn Kayyım, Zâdü’l-Meâd, V, 414. 615

Ahzâb, 33/6.

b- İbn Teymiyye konuyla ilgili şu bilgileri aktarmaktadır: “Âlimlerin çoğunluğunun görüşü, kişinin zinâdan olan kız çocuğu ile evlenemeyeceği görüşüdür. Kesin doğru olan da budur. Hata âlimlerin çoğunluğu, böyle bir evlilik yapanın öldürülüp öldürülmeyeceğini tartışmıştır. Ahmed b. Hanbel’den nakledildiğine göre, böyle bir evlilik yapan kişi öldürülür.616

Sonuç olarak diyebiliriz ki, babanın veled-i zinâ kızıyla evlenebileceğini söylemek hata olur. Çünkü sonuçta bu kız da babanın suyundan yaratılmıştır ve neseben olmasa da biyolojik açıdan kendi kızı sayılır. Kişinin kendi kızıyla evlenebilmesi ise nass ile haram kılınmıştır.