• Sonuç bulunamadı

Zekanın Gelişimi

Belgede Liderlik ve duygusal zeka (sayfa 83-86)

3. DUYGUSAL ZEKA

3.1. ZEKA

3.1.4. Zekanın Gelişimi

Zekayla ilgili yapılan çalışmalar, bireylerin zekaları açısından farklı özellikler taşıdıklarını göstermektedir. Bu farklılıkların neden ileri geldiği konusunun gündeme gelmesiyle yapılan çalışmalarda, bireyin yaşının, kalıtsal ve çevresel faktörlerin bireyin zekasına etkide bulunduğu sonucuna varılmıştır.136

3.1.4.1. Zeka ile Yaşın İlişkisi

İnsan dünyaya geldiği anda olgunlaşmamış bir zekaya ve nötr bir kişiliğe sahiptir. Dünyaya gelmesiyle birlikte kendini bir öğrenme süreci içerisinde bulur ve bu süreç ömür boyu devam eder. Bireyin yaşam sürecinin ayrılmaz bir parçası olan bu öğrenme süreci bireyin hem kişisel, hem de bilişsel gelişimini, olgunlaşmasını sağlamaktadır.

Zeka, yaşa bağlı olarak gelişim göstermektedir. Yaşamın ilk on yılında bu gelişme oldukça büyüktür. Bu süre içinde en hızlı gelişim dönemi ise, ilk iki yıla rastlamaktadır. Başlangıçta, yalnızca birkaç reflekste bulunabilen insan, iki yıl sonunda kendi başına yürüyebilen, konuşabilen, bazı basit problemleri çözebilen, neden sonuç ilişkisi kurabilen, basit planlamalar yapabilen, hatırlayabilen duruma gelir. Sembollerle düşünebilme 11 yaşında başlar. 12 yaştan sonra zeka, gelişme hızında azalma olsa da gelişmeye devam eder. Gelişmenin en üst düzeyine 14-18 yaşları arasında varılır. Zihinsel güç 30 yaşa kadar bu düzeyde kalır. Daha sonraki yaşlarda yeni malzeme öğrenmedeki başarı yavaş yavaş azalmaya başlar, ancak öğrenilen bilgiler kaybolmaz tam tersine yaş ilerledikçe, deneyimden dolayı edinilen bilgiyi kullanmadaki beceri artar.137

135 http://www.aku.edu.tr, 13.04.2005 136 Güney, a.g.e., ss. 228-229 137 http://www.tzv.org.tr, 14.05.2005

Yaş ilerledikçe nöronlarda azalma olmamaktadır. Sadece su kaybı nedeniyle nöronlar büzüşmekte ve ağırlık olarak azalmaktadırlar. Bu yüzden yaş ilerlemesi ile bilişsel güçte azalma olmadığı varsayılmaktadır.138

3.1.4.2. Zeka ile Kalıtımın İlişkisi

Bilim adamları, “İnsan Genom Projesi” adı altında, insan genomundaki genlerin haritasını çıkarmaya ve insanın kalıtımsal özelliklerini ayrıntılarıyla ortaya çıkarmaya çalışmaktadırlar. Yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular sonucu, genel bilişsel yeteneğin kalıtımsal yönü bilim adamları tarafından kabul edilmiştir. Genel bilişsel yetenek, psikologlar tarafından zekanın en temel ölçütü olarak görülmektedir. Genel bilişsel yeteneğin yüzde ellisi kalıtımsal özelliklerimiz tarafından belirlenmektedir.139

Zekanın kalıtsal özelliğini ortaya koymak için araştırmacılar ikizlerden faydalanmışlardır. Birlikte büyüyen tek yumurta ikizlerinin zeka puanları birbirine oldukça yakın çıkmıştır. Erken yaşlarda birbirinden ayrılarak, farklı çevrelerde büyüyen ikizler incelemeye alınmış ve yine zeka puanları benzerlik göstermiştir. Bu çalışmalar kalıtımın etkisini ispatlıyor gibi görünse de yeterli değildir. Başka etmenleri de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.140 Çünkü, farklı aileler tarafından, eğitim ve sosyal refah açısından birbirinden farklı çevrelerde yetiştirilen ikizlerin zekalarında, belirgin farklılıkların tespit edildiği durumlarla da karşılaşılmıştır. 141

Bir başka araştırmada ise, bebek iken evlat edinilen çocukların zekaları, üvey anne-babalarının zekaları ve ayrıca doğal anne-babalarının zekaları ile karşılaştırılmış ve bu çocukların zeka puanlarının doğal anne-babalarınınkine daha

138 Başaran, a.g.e., ss.105-106

139 Aslı Zulal, “Kalıtım ve Bilişsellik”, Bilim ve Teknik,

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/dergi/00/subat/kalitim.pdf, (12.05.2005)

140 Morris, a.g.e., ss.319-320 141 Güney, a.g.e., s.230

çok benzediği görülmüştür. Bunun gibi pek çok araştırma, kalıtımın zeka gelişiminde önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur.142

Genetik araştırmacıları, insanların bilişsel yetenekleri arasındaki farklılığın kalıtımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ya da ne kadarının kalıtımla ilgili olduğu gibi konularla uğraşmamaktadır. Genetikçiler, genel bilişsel yeteneğin doğasıyla ilgilenmektedirler. Farklı gen setlerinin, uzaysal beceriler, sözel yetenek, bellek ve işlem hızı gibi bilişsel süreçleri nasıl etkilediği araştırmaların kapsamına girmektedir.143

3.1.4.3. Zeka ile Çevrenin İlişkisi

Kalıtımın zeka üzerindeki etkisini gösteren araştırmalar, aynı zamanda zeka konusunda çevresel etmenlerin önemini de ortaya koymaktadır. İnsanların IQ (Intelligence quotient- Bilişsel zeka) puanlarında zamanla gerçekleşen artışlar bu konuda verilebilecek bir örnektir. Sorunlu ailelerle yaşayan çocukların zeka puanlarının, başka ailelere verilmelerinden sonra artış göstermesi de, çevrenin zeka üzerindeki etkisine örnek verilebilir. Bu iki örnekten hareketle zekayı yalnızca kalıtımla açıklamanın yeterli olmayacağını, çevre konusuna da değinmenin gerekli olduğunu söylemek mümkündür.

Bu çevre, kişiler arası ilişkiler ve kültürel ortamdan oluşmaktadır.144

İnsanlar çevreleriyle sürekli etkileşimde bulunmaktadırlar. Çevre, insanları henüz anne karnındayken etkilemeye başlar. Yapılan bir araştırmada, ekonomik yetersizlik içinde olan hamile kadınların bir kısmına ek gıda verilmiş; bir kısmına da verilmemiştir. Bu annelerin çocuklarına üç dört yaşlarına geldiklerinde zeka testi uygulanmış ve ek gıda verilen annelerin çocuklarının zeka puanlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır.145

142 http://www11.brinkster.com/dersisteyen/www/ders/genel/zekanedir.asp, 12.05.2005 143 Zulal, “Kalıtım ve Bilişsellik”

144 Zulal, “Kalıtım ve Bilişsellik” 145 Morris, a.g.e., s. 320

Günümüzde kalıtım ve çevrenin zekaya olan etkilerinin eşit önem taşıdıkları kabul edilmektedir. Zekanın gelişimini, sadece kalıtımsal özelliklere ya da sadece çevresel faktörlere bağlamak mümkün değildir. Bir insanın yüksek zihinsel yetenekle dünyaya gelmesi kalıtım sonucudur; ancak bilişsel ve duygusal olarak zenginleştirilmiş bir çevrenin zeka gelişimindeki etkisi tartışılamaz.146

Belgede Liderlik ve duygusal zeka (sayfa 83-86)