• Sonuç bulunamadı

Fiedler’in Durumsallık Yaklaşımı

Belgede Liderlik ve duygusal zeka (sayfa 49-52)

2.2. LİDERLİK TEORİLERİ

2.2.2. Durumsallık / Koşul Bağımlılık Teorileri

2.2.2.2. Fiedler’in Durumsallık Yaklaşımı

Örgütlerde görev, yetki ve sorumlulukların açık ve kesin bir şekilde tanımlanmış olması halinin yanı sıra neyin nasıl yapılacağının yöneticiye göre farklılık gösterdiği durumlarla da sıkça karşılaşılmaktadır. Ayrıca, liderler hiyerarşinin hangi kademesinde bulunurlarsa bulunsunlar az ya da çok belirli bir örgütsel (formal) yetki ile donatılmışlardır. Fiedler, örgütteki lider - izleyici ilişkileri, örgütteki görev yapısının durumu ve liderin hiyerarşik konumundan aldığı biçimsel yetkiyi üç durumsal değişken olarak ele almış ve bu üç durumsal değişkenin farklı

kombinasyonlarından oluşan şartlarda en etkili lider davranışının nasıl olacağını araştırmıştır.59

Fiedler, kendini grup üyelerine yakın hisseden ve yapılacak olan görevle olduğu kadar grup üyelerinin kişisel sorunlarıyla da ilgili olan liderlerin gruplarındaki üyelerin tatmin düzeylerinin yüksek ve huzursuzlukların az olacağını öne sürer.60

Fiedler’in modelindeki üç değişkenin anlamı şudur:61

Lider ile İzleyiciler Arasındaki İlişkiler: Bu değişken, liderin izleyicileri tarafından sevilmesi ve astların lidere olan güven ve bağlılık derecesini ifade etmekte olup, “iyi” veya “kötü” olarak nitelenir. Liderin karizmatik kişiliğinin de etkili olabileceği bu ilişkiler, liderin izleyicileri etkileme derecesini belirleyecektir. Eğer bu ilişkiler "iyi" olarak niteleniyorsa, yani lider sevilip sayılıyor ve güven duyuluyorsa liderlik için olumlu bir ortam var demektir. Aksine lider kendine güvenilemeyen, sevilip tutulmayan bir kişi ise, bu durumda ilişkiler "kötü” olarak nitelenecek ve bu durum liderlik için olumsuz bir ortam yaratacaktır. Kısaca, bu değişken liderin grup tarafından kabul edilme derecesi ile ilgilidir.

Başarılacak İşin Niteliği : Bu değişken, grubun başarmaya çalıştığı işin yapılması ile ilgili olarak önceden belirlenmiş belirli yol ve yöntemlerin bulunup bulunmaması ile ilgili olup, “rutin” veya “karmaşık” olarak nitelenir . Bazı işler son derece kesin yöntemlere bağlanmıştır. Bazıları ise tamamen işi yapacak olanların kararına kalmıştır. Rutin bir iş genellikle açık ve seçik amaçlara sahiptir ve bunun nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Oysa rutin olmayan ve karmaşık işlerin nasıl başarılacağı hususunda önceden ayrıntılı yöntemler geliştirmek zordur. Böyle bir işi başarmaya çalışan bir grupta, liderin bilgisi grup

59 Eren, Yönetim ve Organizasyon: Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar, s. 533 60 Massie, a.g.e., s. 138

61 Koçel, a.g.e., ss. 599-600

üyelerinden pek farklı değildir. Dolayısıyla rutin işler liderlik için olumlu, karmaşık işler ise olumsuz bir ortam yaratacaktır.

Fiedler modelinin üçüncü değişkeni olan liderin mevkie dayanan otoritesinin derecesi ise liderin ödüllendirme, cezalandırma, işe son verme, terfi ettirme vs. konularında sahip olduğu yetkinin derecesini ifade etmekte olup, “güçlü” veya “zayıf” olarak nitelenebilir. Liderin bu tür yetkileri fazla veya az olabilir. Yetkilerin fazla olduğu durum liderlik için olumlu bir ortama, az olduğu durum ise olumsuz bir ortama işaret etmektedir.

Bu değişkenlerin ilişkilendirilmesi sonucunda Tablo 6’daki sekiz durum ortaya çıkmaktadır. Liderin davranış biçimi, her durum için farklı olacaktır.62

Görev merkezli liderlik tarzı, örgütsel amaçları ön planda tutan otoriter tutumdur. Ast merkezli liderlik tarzı ise izleyicilerin arzu ve ihtiyaçlarına ve işin yapılmasında onların görüş ve düşüncelerine değer veren demokratik tutumdur.63

Tablo 6. Fiedler'in Durumsallık Modeli

1 2 3 4 5 6 7 8 LİDER-AST

İLİŞKİLERİ İYİ KÖTÜ

GÖREV

YAPISI RUTİN KARMAŞIK RUTİN KARMAŞIK

YAPIS AL FA KT ÖR LER LİDERİN

GÜCÜ GÜÇLÜ ZAYIF GÜÇLÜ ZAYIF GÜÇLÜ ZAYIF GÜÇLÜ ZAYIF

DURUMUN

ELVERİŞLİLİĞİ ÇOK ELVERİŞLİ ELVERİŞLİ AZ ELVERİŞLİ

DURUMSAL

BELİRSİZLİK ÇOK BELİRLİ BELİRLİ AZ BELİRLİ

LİDERLİK TARZI GÖREV GÖREV GÖREV AST AST AST GÖREV GÖREV

Kaynak: Zel, a.g.e., s. 121

62 Zel., a.g.e., s. 121

63 Eren, Yönetim ve Organizasyon: Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar, s. 533 32

Tablo-6 incelendiğinde, otoritesi fazla ve görevi belirli bir liderin varlığı ve üyelerin bu lideri sevmeleri halinde ve yapılan iş açıkça tanımlanıp belirtildiği takdirde liderin etkisinin kolaylaşacağı görülmektedir (1.Durum). Liderin sevilmediği, otoritesinin sınırlı olduğu ve yapılan işin de belirsiz nitelik taşıdığı kategoride ise liderlik güçleşecektir (8.Durum). Fiedler'e göre, söz konusu üç değişkenden en önemlisi lider-üye ilişkileri, en önemsizi ise liderin makamının sağladığı otoritedir.

En olumlu ve en olumsuz ortamlarda neden işe yönelik liderlik davranışının etkin olduğunu Fiedler şu şekilde açıklamaktadır: en olumlu durumda, grup yönetilmeye hazırdır ve liderin ne yapılması gerektiğini söylemesi beklenmektedir. En olumsuz durumda ise, liderin kişiye yönelik bir davranış göstermesi hiç sonuç almaması ile sonuçlanacaktır. Bu nedenle, doğrudan yapılacak göreve ağırlık veren bir davranış göstermesi kendisini daha başarılı yapacaktır.

Tablo-6, hem direktif veren, otoriter ve göreve yönelmiş liderlerin hem de insan ilişkilerine önem veren, demokratik liderlerin belirli koşullarda ve durumlarda başarılı olabildiklerini göstermektedir. Hangi, liderlik tarzının en iyi ve uygun olduğu, içinde bulunulan özel durumun lider için elverişliliğine bağlı bulunmaktadır. Bir görevi grup olarak başarıyla yapabilmek için, çok elverişli ve çok elverişsiz durumlarda, yani liderin etkisinin çok yüksek ve çok düşük olduğu hallerde, otokratik ve göreve yönelik liderlik tarzının, orta seviyede güç durumlarda ise toleranslı, demokratik, insan ilişkilerine yönelmiş liderlik tarzının daha başarılı olduğu anlaşılmaktadır.64

Belgede Liderlik ve duygusal zeka (sayfa 49-52)