• Sonuç bulunamadı

V- HESAPLAMA YÖNTEMĠ

3- Zarar Sürelerinin Belirlenmesi

Bireysel iĢ hukuku anlamında bir iĢ kazasının varlığından söz edebilmek için, kazaya uğrayan iĢçinin bedensel bir zarara83

uğramıĢ olması gerekir84. Bireysel iĢ hukuku anlamında iĢ kazasının neden olduğu maddi zarar, SSGSSK anlamındaki iĢ kazası zararına oranla daha kapsamlıdır. Sosyal sigortalar anlamında iĢ kazasında zarar, kurumca sağlanan yardımların karĢılamaya çalıĢtığı sadece sigortalının sağlık harcamaları ve kazanç kayıplarına iliĢkindir. Buna karĢılık, bireysel iĢ hukuku anlamındaki iĢ kazası, tedavi gideri, çalıĢma gücünün azalması ve yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasında doğan kayıpla, kazanç kaybı

78 Süzek, ĠĢ Hukuku, s.408 vd. 79 Güneren, s.492.

80 “ĠĢyerinde gerçekleĢen psikolojik taciz davranıĢları iĢe bağlı psikososyal risk olarak, iĢ kazasının

kanundaki unsurları açısından değerlendirildiğinde iĢ kazası olarak nitelendirilemeyecektir. Çünkü, psikolojik taciz davranıĢları, belirli bir süre sistematik olarak tekrarlanan, kiĢiyi aĢağılayıcı, küçük düĢürücü, düĢmanca davranıĢlardır. Psikolojik taciz davranıĢlarının diğer davranıĢlardan farklı değerlendirilmesini sağlayan, bu davranıĢların belli süre tekrarlanmasıdır. Bu nedenle ani bir Ģekilde ve kısa zaman sürede ortaya çıkmayan davranıĢlar iĢ kazası olarak değerlendirilemez. Çünkü kaza genel olarak ani ve çok kısa zaman aralığı içinde meydana gelen zarar verici olay Ģeklinde tanımlanmıĢtır.”, Kandemir, s.227-228.

81 Akın, s.44-45. 82

Akın/ġardan, s.53.

83 TDK sözlüğünde zarar kavramı; “bir Ģeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü

sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat” olarak tanımlanmıĢtır, www.tdk.gov.tr (20.04.2018).

21 olmak üzere çok daha geniĢ kapsamlıdır (TBK. m.54)85

.

Sigortalının mal varlığında meydana gelen zararlar iĢ kazası kapsamında zarar olarak değerlendirilemez. Sigortalının beden sağlığı ya da ruh sağlığının bozulması gerekir86. Zararın kapsamı ve çeĢitleri çalıĢmamızın üçüncü bölümünde ayrıntılı açıklanmıĢtır.

4- Ġlliyet Bağı

Kaza ile zarar arasındaki illiyet bağı iĢ kazasının bir diğer unsurudur. ġu halde bir kaza olayının iĢ kazası olarak nitelendirilebilmesi için uygun illiyet bağının varlığı gerekmektedir87. Aksi halde kazaya uğramıĢ iĢçinin iĢverenden tazminat

isteyebilmesi mümkün değildir88. Uygun illiyet bağı, yaĢam tecrübelerine göre, bir

fiilin, olayların normal akıĢı içinde meydana getirebileceği zararla olan mantıki illiyet bağıdır89. Kaza ile zarar arasında nedensellik bağının bulunup bulunmadığı her

somut olayda saptanması gereken bir husustur. Örneğin, inĢaatta iskeleden düĢen bir iĢçinin ayağının kırılmasında kaza ile zarar arasında nedensellik bağının varlığından söz edilme imkânı var iken; aynı iĢçinin hastanede tedavide olduğu sırada kalp krizinden ölmesi halinde ise ölüm olayı ile kaza arasında uygun neden sonuç bağlantısından söz edilemez90. ĠĢverenin sorumluluğu için kaza ile zarar arasındaki

nedensellik bağının yanında kaza ile iĢ arasındaki nedensellik bağının da kurulmuĢ olması gerekir91

.

Yargıtay iĢ kazasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunun açıkça tespit edilmesi gerektiğini Ģu Ģekilde ifade etmiĢtir:

“İşgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyoloğun da yer alacağı bilirkişi heyetinden İş Kanununun 77.maddesinin (şimdi 6331 sayılı Kanunun 4 ve 5) öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin 85 Güneren , s.494. 86 Ruhi, s.19. 87 TaĢkent, s. 1954. 88 Akın/ġardan, s. 54.

89 Oğuzman M. Kemal/ ÖZ M. Turgut, Borçlar Hukuku, Ġstanbul 1995, s.519. 90 Sümer, s.98.

22 niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle, ölen işçinin işyerinde çalışma şartlarının kalp krizini tetikleyip tetiklemeyeceğinin belirlendiği ve iş kazası ile işverenin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bulunuyorsa kalp krizinin oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının saptandığı, kusuru mevcut ise kusurunun ağırlığının değerlendirildiği kusur raporu alınarak, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.”92

.

III- SAPTANMASI

ĠĢ kazası Kuruma bildirilmiĢ ise; iĢ kazasının tespiti, Kurumun (SGK) kontrol ve denetim ile yetkilendirdiği memurları tarafından veya Bakanlık ĠĢ MüfettiĢleri vasıtasıyla soruĢturma (inceleme) yapılarak belirlenmektedir. Eğer kurumca olay, iĢ kazası olarak nitelendirilmez ise; iĢçi veya hak sahipleri iĢ kazasına iliĢkin Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunulacağı gibi, iĢveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açabilme hakkına sahiptir93

.

11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak; “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer Sosyal Güvenlik Mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü

92 YHGK., 20.03.2013, 21-1121/386, www.kazancı.com (15.10.2018). 93 Y21HD., 30.03.2015, 10913/667, www.sinerji.com (5.10.2018).

23 eklenmiĢtir94

.

Bu hüküm karĢısında; dava açacak kiĢi ya da kiĢilerin iĢ kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası açmadan önce; ilgili Kuruma baĢvurması dava Ģartı mıdır, Kuruma müracaat edilmeden açılan davaların usulden reddi mi gerekir soruları akla gelmektedir. Söz konusu sorunu cevabını Yargıtay Ģu kararında vermiĢtir;

“Eldeki dava 08.01.2015 tarihinde, 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece 6552 sayılı Yasa'nın 64. maddesine göre SGK Başkanlığına dava açılmadan önce başvuru yapılması gerektiğinden ve bu konuda başvuru yapılmadığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda, davacı tarafından davaya konu istem hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, davacının davalı Kuruma baĢvuruda bulunması gerekliliğine iliĢkin dava Ģartı noksanlığının giderilmesinin, yargılama aĢamasında mümkün olduğu dikkate alınarak, davacı tarafa, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin, ihtaratlı önel verilmeli; bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli; Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir95.” Dolayısı ile

ister dava açmadan önce ister dava açtıktan sonra Kuruma müracaatın yapılması gerektiği hususu Yargıtay kararlarında da vurgulanmıĢtır.

Tespit davası veya Kuruma müracaat sonrasında yapılan tespit neticesinde iĢçideki bedensel zararın açıklığa kavuĢmasından sonra, eğer kiĢinin iĢ göremezlik dereceleri %10‟un altında kalması veya kiĢide kalıcı sakatlığın bulunmaması halinde

94 RG.11.09.2014//29116.

24 Kurum gelir bağlamamaktadır96

. Ancak iĢ göremezlik derecesi %10‟un üstünde ise Kurum tarafından iĢçiye gelir bağlanmaktadır97. Bu husus iĢverenin ödeyeceği

tazminat miktarı açısından önemlidir. Bağlanan gelirin peĢin değerinden artan bir zarar var ise, bu zarar iĢverenin ödeyebileceği tazminat tutarıdır.

Yine iĢ kazasının saptanması hususunda, iĢçilerin çalıĢmalarının sigortaya bildirilmemiĢ olmaları, vakanın iĢ kazası sayılmasına engel olmamaktadır. Zira, iĢçinin iĢe yeni baĢladığı, deneme süresi içerisinde olduğu, birkaç günlüğüne geçici olarak çalıĢtığı gibi durumların olayın iĢ kazası sayılmasında bir önemi bulunmamaktadır. ĠĢ sözleĢmesi ile, zaman ve bağımlılık unsurlarını içerecek biçimde iĢe baĢlatılan bir kimse, Kuruma bildirilmemiĢ ve henüz sigorta sicil numarası almamıĢ olsa dahi yasa kapsamında korunan bir iĢçi durumundadır98

. SGK‟nın olayın iĢ kazası olduğu tespitine karĢı, kararın sonucundan etkilenebilecek iĢverenin, iĢ mahkemesinde olayın “olayın iş kazası olmadığının tespiti” davası açabileceği de Yargıtay‟ın yerleĢmiĢ görüĢlerindendir99

.

IV- BĠLDĠRĠMĠ

1- ĠĢ Kazasının Bildirimi

6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanun‟unun iĢverenin genel yükümlülüğü baĢlıklı 4. maddesine göre iĢveren, çalıĢanların iĢle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi

96

“Sürekli iĢ göremezlik geliri, sigortalının iĢ kazası veya meslek hastalığı sonucu çalıĢma gücünde meydana gelen kayıp nedeniyle ortaya çıkacak gelir kaybını en aza indirmek amacıyla, iĢ kazası ve meslek hastalığı ile hastalık ve analık sigortası tarafından ödenen parasal bir yardımdır.”, Ġyiaydın BarıĢ, Sürekli ĠĢ Göremezlik Geliri, Türk-ĠĢ Dergisi, Sayı: 394, 2011, s.86.

97

Yargıtay‟a göre, “sigortalının değiĢik tarihlerde geçirdiği iĢ kazası ve yakalandığı meslek hastalığı sonucu ortaya çıkan meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının toplamı %10 oranını geçiyorsa, sigortalıya gelir bağlanması gerekmektedir. “ Aynı iĢyerinde ya da ayrı ayrı iĢverenlerin iĢyerlerinde değiĢik zamanlarda meydana gelen iĢ kazaları sonucunda doğan iĢ göremezlik dereceleri %10‟un altında kalsa bile toplandığında %10‟un üzerine çıkıyorsa sigortalıya gelir bağlanması gerekir. Ancak iĢverenler teselsül hükümlerine göre değil, kendi iĢyerlerine isabet eden meslekte kazanma güç kaybı oranı üzerinden sorumlu tutulurlar.“ Y10HD., 03.10.2000, 5889/5884, www.sinerji.com (21.04.2018).

98

Çelik Ahmet Çelik, “ĠĢ Kazası veya Meslek Hastalığı Nedeniyle ĠĢverene KarĢı Dava Açılmadan Önce Yapılması Gerekenler” baĢlıklı makale, www.tazminathukuku.com (20.04.2018).

99 Y21HD., 12.02.2015, 19314/2365, Y21HD., 11.06.2014, 12059/13403, Y10HD., 21.01.2014,

25 verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması ile yükümlüdür.

Aynı Kanunun 14. maddesinde iĢverenin iĢ kazası ile ilgili kayıt tutması, gerekli incelemeler yapması, rapor düzenlemesi gerektiği belirtilmiĢtir. ĠĢ kazası olarak nitelendirilmeyen herhangi bir yaralanmaya veya zarara sebep olmayan olayları da iĢveren araĢtırmak ve rapor altına almakla yükümlüdür100

. Maddenin devamında; iĢverenin, iĢ kazasının kazadan sonraki 3 (üç) iĢ günü içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi gerektiği de belirtilmiĢtir.

Daha önce ÇalıĢma ve ĠĢ Kurumu Ġl Müdürlüklerine de (Bölge Müdürlüklerine) yapılan iĢ kazası ve meslek hastalıkları bildirimleri, 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren artık sadece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmaktadır. Söz konusu uygulama ile iĢyeri ve iĢçi bildirimlerinden sonra iĢ kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinde tek bildirim esasına geçilmiĢtir101

. Bildirim, Kuruma bizzat baĢvurularak yapılabileceği gibi, e- sigorta sistemi üzerinden de yapılabilmektedir. E- sigorta sistemi, özellikle ülkemizde iĢ kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili istatistikî verilerin kayıt altına alınması açısından önemli bir geliĢmedir102

. 20.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanun‟da mevzuatımıza getirilen yeniliklerden birisi de budur103

.

2- ĠĢverenin Gerekli Bildirimi Yapmaması

5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde, iĢverenlerin o yer kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da kazadan sonraki en geç üç iĢ günü içerisinde bildirim yapılması gerektiği düzenleme altına alınmıĢtır. 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 14. maddesinde belirtilen sürede (kazadan sonraki üç iĢ günü içerisinde) iĢveren tarafından, iĢ kazası Kuruma bildirilmemesi halinde; Kurum, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iĢ göremezlik ödeneği, iĢverenden tahsil edebilmektedir.

100 Özdemir, s.274. 101

Ġnciroğlu, s.181.

102 Yılmaz Fatih, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanununda ĠĢveren ve ÇalıĢanların Yükümlülükleri, Toprak

ĠĢveren, Sayı:97, Mart 2013, s.15.

26 Buna benzer olarak, 5510 sayılı Kanununun 14. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca meslek hastalığını Kuruma bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlıĢ bildiren iĢverene veya 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, kurumca bu durum için yapılmıĢ masraflar ile ödenmiĢ ise geçici iĢ göremezlik ödenekleri rücu edilebilmektedir104.

Gerek 5510 sayılı Kanununun 13. maddesi gerekse 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 14. maddesi gereğince, iĢverenin Kuruma iĢ kazası bildirimini yapmamıĢ olmaması halinde iĢveren aleyhine idari para ceza uygulanmaktadır105

. Zira 6331 sayılı Kanunun idari para cezaları baĢlıklı 26. maddesinde bu husus ayrıntılı olarak düzenlenmiĢtir 106

.

§ 2- MESLEK HASTALIĞI KAVRAMI

I- TANIMI

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre hastalık kavramı, “organizmada birtakım değiĢikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyoloji görevlerinin bozulması durumu, sayrılık, maraz, esenlik karĢıtı” olarak tanımlanmıĢtır107. ĠĢ hukuku açısından hastalık tanımı,

genel hastalık tanımlamasından, tıbbi açıdan hastalık kavramından ve hatta Sosyal Güvenlik Hukuku bağlamındaki hastalık tanımından farklı niteliklerdedir. Öyle ki, tıbben veya genel anlamda hastalık olarak kabul edilen bir durum, yalnızca iĢçinin iĢ görme edimini yerine getirmesini engelliyor ise iĢ hukuku bakımından bir hastalık hali bulunması söz konusudur108

.

Meslek hastalığı ise; sigortalının çalıĢtığı veya yaptığı iĢin niteliğinden dolayı

104 Narter, s.436. 105

Oğuz Özgür, AB Direktifleri ve Türk ĠĢ Hukukunda ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğinde ĠĢverenlerin Yükümlülükleri ve ĠĢçilerin Hakları, Ġstanbul 2011, s.127 vd.

106 Sarıbay Öztürk Gizem, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmemesinin

Hukuki, Ġdari ve Cezai Sonuçları, Ġstanbul 2015, s.309; Aydemir Murteza, ĠĢverenin ĠĢ ve Sosyal Güvenli Hukukundan Kaynaklanan Cezai Sorumluluğu, Adalet Yayınevi, Ankara 2016, s. 247.

107 Türk Dil Kurumu Büyük Sözlüğü, www.tdk.gov.tr (15.05.2017).

108 Caniklioğlu NurĢen, Hastalık ve Sakatlığın Hizmet Akdine Etkisi, Beta Yayınları, Ġstanbul 2002,

27 tekrarlanan bir sebeple veya iĢin yürütüm Ģartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir109. 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve

Güvenliği Kanununda meslek hastalığının tanımı; “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” Ģeklinde yapılmıĢtır (ĠSGK m.1-1)110. 5510 sayılı Sosyal

Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14. maddesinde ise; meslek hastalığı, sigortalının çalıĢtığı veya yaptığı iĢin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya iĢin yürütüm Ģartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanmıĢtır. BaĢka bir tanıma göre, sigortalının sırf mesleği yapmasından ötürü ruhen veya bedenen hastalanması hali, meslek hastalığıdır111. Meslek hastalığı, belirli bir mesleğin ifası sonucu o mesleğin

nitelik ve yürütüm Ģartlarından kaynaklanan bir hastalık olarak da tanımlanabilmektedir112

.

Meslek hastalığı iĢ kazasından farklı olarak aniden ortaya çıkmaz ve iĢyeri ve iĢ koĢullarına maruz kalmanın sonucu olarak bir sürenin sonunda meydana gelir. Örneğin, maden ocağında çalıĢmaya baĢlayan bir çalıĢan ilk iĢ gününde de bir iĢ kazası geçirebilir, ancak meslek hastalığına yakalanamaz113. Yani meslek hastalığı ile

iĢ kazası arasında dikkat çekici olan ayırt edici unsur, meslek hastalığının “tekrarlanan bir sebeple”; iĢ kazasının ise “ani” olarak meydana gelmesidir114

.

II- UNSURLARI

Meslek hastalığının unsurları aĢağıdaki gibidir:

1- Sigortalılık

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 14.

109 ÇASGEM, Meslek Hastalıkları, Ankara 2013, s.7. 110

Ġnciroğlu, 500 Soruda ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği, s.43.

111 Tuna Hacer, ĠĢçi Sağlığı ve ĠĢ Güvenliği El Kitabı, Türk Harb-ĠĢ Sendikası Yayını, Ankara 1999,

s.138-139.

112 Baybora Dilek, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğine Genel BakıĢ, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği, Anadolu

Üniversitesi Yayını, EskiĢehir 2012, s.15.

113 Sümer, s.99.

114 Balcı Mesut, ĠĢ Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

28 maddesinde meslek hastalığının tanımında açıkça “sigortalı” ifadesi kullanıldığından; bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için kiĢinin sigortalı olması gerekmektedir115. ÇalıĢmamızın iĢ kazası bölümünde sigortalılık durumu ayrıntılı açıklanmıĢtır. Meslek hastalığında da iĢ kazasında olduğu gibi iĢçinin meslek hastalığı yardımlarından yararlanması için belli bir süre sigorta primi ödenmiĢ olma koĢulu bulunmamaktadır116. Nitekim sigortalılar ile bunların iĢverenleri hakkında

sigorta hak ve yükümleri sigortalının iĢe alındığı tarihten baĢlar. Bu suretle sigortalı olmak, hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Ayrıca, sözleĢmelere sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya baĢkasına devretmek yolunda hükümler koymak da hukuken mümkün değildir117

.

2- Hastalığın Ortaya Çıkması (Zarar Unsuru)

Hastalık belirli bir zaman dilimi (periyot) içerisinde sonuç doğuran patolojik bir olgudur. Meslek hastalığı denilen hastalık türü ise; belirli bir iĢ kollarında çalıĢan iĢçilerin diğer iĢ kollarında çalıĢan iĢçilerden daha yüksek derecede maruz kaldıkları etkenler dolayısıyla ortaya çıkan hastalık türüdür118.

Dünyada genel olarak kabul görmüĢ bir meslek hastalıkları listesi yoktur. Ülkeler, hangi olayların meslek hastalığı kabul edileceğine dair standartları kendi koĢullarına göre belirlemektedir119. Ülkemizde ise, sigortalının maruz kaldığı

hastalığın hangi hallerde meslek hastalığı sayılacağı “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” 120

ile tespit edilmiĢtir. Bu listede sayılanlar dıĢındaki hastalıklar meslek hastalığı olarak kabul edilmeyecektir121. Söz konusu Yönetmeliğin meslek hastalığı baĢlıklı 17. maddesi; sigortalının iĢten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman çıkması halinde

115 Özkanlı Ezgi, ĠĢ Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Manevi Tazminat Davası, Gazi

Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2015, s.21.

116

Emirhan Fatma, ĠĢverenin ĠĢ Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğunun Hukuki Niteliği, Oniki Levha Yayınları, Ġstanbul 2017, s.7.

117 Akın Levent, Meslek Hastasının Sosyal Sigorta ve Tazminat Hakları, Ankara 2009, s.77.

118 ġamiloğlu Erkan, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda ĠĢ Kazası ve Meslek Hastalıkları Sigortası,

Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya 2008, s.46.

119 Yılmaz Fatih, AB ve ĠĢ Sağlığı Güvenliği, ÇASGEM, Ankara 2011, s. 25. 120 RG.11.10.2008/27021.

29 hastalığının mesleğinden ileri geldiğinin, hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı hususlarının Meslek Hastalıkları Listesine (Ek-2) göre tespit ve tayin edilmesi gerektiğini belirtmiĢtir122

.

Yönetmeliğin meslek hastalıklarının listesi baĢlıklı 18. maddesinde; 5 ana grup altında sınıflandırılmıĢlardır123

. Bunlar;

* A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları, ( Arsenik, Cıva, Organik fosfor, Krom, Nikel. vb)

* B Grubu: Meslekî cilt hastalıkları124

, (Deri kanserleri, Kanserleşmeyen deri hastalıkları. vb)

* C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer meslekî solunum sistemi hastalıkları, (Silikoz, Bissinoz, Asbestoz Bronşial astım, Silikotüberküloz, İ.P. (kömür işçisi pnömokonyozu), Sideroz.. vb)125

* D Grubu: Meslek bulaĢıcı hastalıklar, ( Şarbon, Kuduz, Amibiasis, Malaria, Bruselloz)

* E Grubu: Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları, ( Gürültü126, İyonlayıcı

radyasyon, Caison (basınç), İyonize olmayan radyasyon... vb127

) olmak üzere beĢ grupta toplanmıĢtır.

Meslek hastalığına yakalanan iĢçinin aynı iĢ kazasında olduğu gibi, bu hastalık nedeniyle ruhsal ve/veya bedensel bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durum, Kurum tarafından iĢçiye ödenecek sigorta yardımlarının da ön koĢuludur. Meslek

122 ÇASGEM, Meslek Hastalıkları, Ankara 2013, s.36 vd. 123

KılkıĢ, s. 19.

124 Mesleksel dermatoz olarak da adlandırılan mesleksel deri hastalıkları, mesleksel etkilenim sonucu

meydana gelen derinin patolojik durumlarıdır. Bkz. Bilir/Yıldız, s.341.

125 Bulut Mehmet/Orhan Sadettin, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülükler ve Uygulamalar, Ankara

2017, s.149. Yazarlara göre, “Kömür madeninde çalıĢan sigortalıların tutuldukları pnömokonyoz ve antrakozis, mermer ocakları veya kot taĢlama iĢyerlerinde çalıĢanların tutuldukları silikozis, tütün iĢletmelerinde çalıĢan sigortalıların yakalandığı tabakozis gibi hastalıklar, iĢin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen tipik meslek hastalığıdır.”.

126

“Ġnsanın psikolojik ve fiziksel düzeylerini etkileyen gürültülü ortamlar özellikle metal sanayisinde sıklıkla karĢımıza çıkan risklerden bir tanesidir. Bir araĢtırmaya göre kadınların erkeklere göre gürültü uyarı düzeylerinin düĢük olduğu belirtilmiĢtir.”, Aytaç Serpil/Özok Fahri Ahmet/ Yamankaradeniz Nurettin/ Çankaya Oğuzhan / Gökçe Ahmet/ Tüfeki Ulviye, Metal Sanayiinde ÇalıĢan Kadınların Sosyal ve Güvenlik Açısından Risk Faktörleri, Türk Metal Sendikası AraĢtırma ve Eğitim Merkezi Yayınları, 27, Ankara 2018, s.34.

127 Arıcı Kadir, ĠĢçi Sağlığı ve ĠĢ Güvenliği Dersleri, TESS- ĠĢ Eğitim Yayınları, Ankara 1999, s.182

30 hastalığı geçici bir hal olabileceği gibi, süreklilik arz eden bir hal de olabilir128

. Meslek hastalığı, sigortalı iĢten ayrıldıktan sonra ortaya çıkmıĢ ve sigortalı olarak çalıĢtığı iĢten kaynaklanmıĢ ise, sigortalının 5510 sayılı yasa ile sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski iĢinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın ortaya çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılan ÇalıĢma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı Oranı Tespit ĠĢlemleri Yönetmeliğinde belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiĢ olması gerekir. Yönetmeliğe göre; meslek hastalığına sebep olan iĢten fiilen ayrılıĢ tarihi ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreye “yükümlülük süresi” denir. Yükümlülük süresi, her meslek hastalığına göre değiĢebilmektedir. Meslek hastalığı listesine göre, yükümlülük süreleri 2 gün ile 10 yıl arasında değiĢmektedir129

.

Yargıtay‟ göre ise, “Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana gelmiş ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu kanunla sağlanan

Benzer Belgeler