• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ES-SÜNEN‟DE YER ALAN MEGÂZÎ İLE İLGİLİ RİVÂYETLER 16

2.6. Zâtürrikâ„ Gazvesi

es-Sünen‟de Zatürrikâ„ Gazvesi‟ne dair yirmi bir rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerin on altısı Hz. Peygamber‟in savaş esnasında korku namazı kıldırması, beşi ise Hz. Peygamber‟in Câbir‟in devesini satın almasıyla ilgilidir.

a) Korku Namazı Kılınması

Nesâî, “Salâtü‟l-Havf” bölümünde Hz. Peygamber‟in düşmana karşı savaşırken korku namazı kıldığına dair pek çok rivayet nakletmiştir. Bu rivayetlerin bazısında gazve ismi açıkça zikredilmişken bazılarında ise zikredilmemiştir. Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nin farklı

111 Apaydın, s. 538. Ayrıca bu namazın Hudeybiye zamanı Usfân‟da kılındığını, isim benzerliği

nedeniyle karıştığını ifade edenler de bulunmaktadır (bk. İsmail Yiğit, “Siyer Kaynaklarına Göre Seferilik”, Seferilik ve Hükümleri, İSAV, İstanbul: Ensâr Neşriyat 1997, s.78.

112 Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No: 1544).

isimleri olduğu da bilinmektedir.114

Buradan hareketle Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nde korku namazı kılındığına dair es-Sünen‟de on altı rivayet tespit edilmiştir.

Tespit ettiğimiz üç rivayetin biri Salih b. Havvât‟ın kendisinden ikisi ise Sehl b. Hasme‟nin Salih b. Havvât‟dan naklettiği rivayettir. Salih‟in Hz. Peygamber ile Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nde korku namazı kılan birinden aktardığına göre, bir grup düşman karşısındayken bir grup da Allah Resûlü‟nün arkasında saf tutmuştur. Hz. Peygamber, bu gruba bir rekât kıldırdıktan sonra ayağa kalkmış, onlar namazlarını tamamladıktan sonra düşman karşısındaki grup diğeriyle yer değiştirerek Allah Resûlü‟nün arkasında saf olmuştur. Onlarla da kalan bir rekâtını tamamlayan Allah Resûlü oturmuş, onlar kılmadıkları rekâtı kendileri tamamladıktan sonra Allah Resûlü selam vermiştir.115

İki rivayet de Sâlim b. Abdullah‟tan gelmektedir. Sâlim, babası İbn Ömer‟in Hz. Peygamber ile Necd taraflarında bir gazveye katıldığını ve korku namazı kıldıklarını bildirmiştir.116

es-Sünen‟de Sâlim‟in babası İbn Ömer‟den naklettiği bu iki rivayet dışında İbn Ömer‟in Hz. Peygamber ile korku namazı kıldığına dair üç farklı nakil daha bulunmaktadır ancak bu nakillerde gazve ismi zikredilmemiştir.117

Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nde korku namazı kılındığını bildiren diğer bir rivayet de Mervân b. Hakem‟den gelmektedir. Mervân, Ebû Hureyre‟ye “Allah Resûlü ile korku namazı kıldın mı?” diye sorması üzerine Ebû Hureyre, “Evet” diyerek Hz. Peygamber‟in Necd Gazvesi‟nde ikindi namazını korku namazı şeklinde kıldığını anlatmaktadır.118

Altı rivayet ise Zâtürrikâ„ Gazvesi‟ne katıldığı anlaşılan Câbir b. Abdullah‟tan gelmektedir. Câbir, bu nakillerin sadece birinde Hz. Peygamber ile Nahl‟de bulundukları esnada düşmana karşı korku namazı kıldıklarını nakletmiştir.119

114

Apaydın, yaptığı araştırmalar sonucunda bu gazvenin siyer ve megâzî kaynaklarında Karkaratü‟l-Küdr, Zû Emer, Bahrân ve Zâtürrikâ„ olmak üzere dört isimle anılan hepsinin aynı gazve olduğu kanaatine ulaştığını ifade etmektedir. Ayrıca siyer kaynakları dışında tefsir, hadis kaynaklarında bu dört gazvenin Enmâr, Gatafân, Necd, Hasafa, Benû Muhârib, Benû Sa„lebe ve Benû Süleym şeklinde adlandırıldığını da belirtmektedir. Bk. Apaydın, s. 555, 570; Mahmudov, “Zâtürrikâ„”, DİA, XLVI, 152.

115 Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No: 1536, 1537, 1553).

116

Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No: 1538, 1539).

117

Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No:1540, 1541, 1542).

118 Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No:1543). Bu rivayetin değerlendirmesi hakkında bk. Apaydın, s. 575,

576.

119

“Nahl” geçen nakil, Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No:1548) rivayetinde, Câbir‟den gelen diğer nakiller ise Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No: 1545, 1546, 1547, 1552, 1554) rivayetlerinde bulunmaktadır. Câbir‟den gelen rivayetler hakkında bk. Vellevî, XVII, 96.

Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nde korku namazı kılınmasıyla ilgili son bilgi ise Nesâî‟nin, Hz. Peygamber‟in Usfân‟da korku namazı kıldıklarını bildiren nakilden sonra Allah Resûlü‟nün Benû Süleym120

yurdunda korku namazı kıldığını da eklemek suretiyle verdiği bilgidir.121

Görüldüğü üzere rivayetlerde geçen “Necd tarafları”, “Nahl bölgesi”, “Necd Gazvesi”, “Benû Süleym yurdu” gibi ifadeler Zâtürrikâ„ Gazvesi‟ne işaret etmektedir.122

b) Hz. Peygamber‟in Câbir‟in Devesini Satın Alması

es-Sünen‟de Zâtürrikâ„ Gazvesi‟ne dair başka bir bilgi de Hz. Peygamber‟in Câbir‟in devesini satın almasıyla ilgilidir. Bu bilginin yer aldığı benzer mahiyetteki beş rivayette gazve ismi zikredilmemiştir. Söz konusu olayın yapılan çalışmalardan Zâtürrikâ„ Gazvesi‟nde yaşandığı anlaşıldığından burada yer vermeyi uygun gördük.123

Konuyla ilgili ilk rivayete göre Câbir, Hz. Peygamber ile bir seferdeyken devesi yorulduğu için onu bırakmak istemiş, Allah Resûlü bu durumu fark ederek deveye dua etmiş ve deve eskisinden daha iyi yürümeye başlamıştır. Allah Resûlü, Câbir‟den devesini Medine‟ye kadar binmesi şartıyla bir ukiyyeye satmasını istemiş, Câbir başta kabul etmemiş, Hz. Peygamber tekrar satmasını isteyince, Medine‟ye kadar binmek şartıyla bir ukiyyeye devesini satmıştır. Câbir, Medine‟ye geldiklerinde deveyi vermiş, ücretini istedikten sonra dönmüştür. Hz. Peygamber Câbir‟i çağırarak “Deveni ucuza mı aldığımı zannediyorsun, deveni de paranı da al” buyurmuştur.124

Câbir‟den gelen ikinci nakil önceki rivayete göre daha fazla detay sunmaktadır. Rivayete göre Câbir, Hz. Peygamber‟le bir gazvede bulunurken Câbir‟in devesinin ağır gittiğini gören Allah Resûlü deveyi sıkıştırmış ve deve ordunun önünde gitmeye başlamıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Câbir‟e “Deveni bana sat, Medine‟ye ulaşıncaya kadar bin.” buyurmuştur. Câbir, deveye çok ihtiyacı olduğu halde Allah Resûlü‟ne bir şey diyememiş ve deveyi satmıştır. Savaştan dönerken Medine‟ye yaklaştıklarında Câbir, yeni evlendiğini söyleyerek hızlı gitmek için Hz. Peygamber‟den izin istemiş, Hz. Peygamber ise Câbir‟e evlendiği kişinin bekâr mı, dul mu olduğunu sormuştur. Câbir

120 Apaydın, Câbir rivayetinin dışındaki metinlerde Zâtürrikâ„ isminin yerine Benû Süleym, Gatafân gibi

isimlerin kullanıldığını, geç döneme kadar yaşayan Câbir‟in de sonradan Zâtürrikâ„ ismini benimsemiş olabileceğini dile getirmektedir.

121 Nesâî, Salâtü‟l-Havf, 1 (Hadis No:1550). Bu rivayet Hudeybiye başlığında tekrar zikredilecektir.

122 Bk. Apaydın, s. 555, 570; Mahmudov, “Zâtürrikâ„”, DİA, XLIV, 152.

123

Apaydın, bu olayın Zâtürrikâ„ dönüşü olduğunu tespit etmiştir. Bk. Apaydın, s. 567; Vellevî, XXXV, 158; Kandemir, “Câbir b. Abdullah”, DİA, VI, 530-532.

babasının şehit olduğunu ve geride kız kardeşlerinin kaldığını bu sebeple onları eğitmesi için dul biriyle evlenmeyi tercih ettiğini söylemiştir. Hz. Peygamber‟den izin alan Câbir, Medine‟ye ulaştığında dayısına deveyi sattığını bildirince dayısı ona kızmıştır. Câbir, Allah Resûlü, Medine‟ye geldikten sonra deveyi teslim etmek için gittiğinde Hz. Peygamber ona devenin ücretini, devesini ve ganimetten hissesini vermiştir.125 Üçüncü hadiste ise ek olarak Câbir‟in deveyi teslim için götürdüğünde Allah Resûlü‟nün Bilâl‟den deve için bir ukiyye ölçüp bir kırat fazlasını Câbir‟e vermesini istemiştir. Rivayetin devamında Câbir, Allah Resûlü‟nün verdiği paranın fazlasını bir keseye koyduğunu ve Emevî ordusunun Harre‟de kendilerine saldırıncaya kadar yanında taşıdığını belirtmiştir.126

Konuyla ilgili dördüncü ve beşinci hadiste ise olay diğer rivayetlerin özeti niteliğindedir.127