• Sonuç bulunamadı

3.b. TARIM SEKTÖRÜ

YUNANİSTAN

Edirne

Tekirdağ İstanbul

Bursa

Kütahya

Aydın İzmir

Denizli

Antalya

Konya Eskişehir

Nevşehir

Ankara Sivas

Hatay Kayseri Yozgat

Havza

Kırşehir

Van Muş

Diyarbakır Trabzon

Erzurum Ağrı Erzincan

Mersin

Kars

Afyon

Elbistan KUZEY ANADOLU FAYI

DOĞU ANADOLU FAYI

bin kişi jeotermal enerjiden yararlanmaktadır. Jeotermal A.Ş. tarafından 4.300 KE büyüklüğünde Bölgesel Isıtma 88

Projesi tamamlanarak 2012-2013 ısıtma sezonunda işletmeye alınmıştır. Bu projede başlangıç abone sayısı 1.486 kişi ve büyüklüğü 1.780 KE seviyesinde oluşmuş, doluluk oranı % 41'e ulaşmıştır. Çeşme'de ise 9 bin konutluk potansiyel mevcuttur. Bu potansiyel şu an için kullanılamamaktadır.

İzmir'de yer alan jeotermal kaynaklardan üçü, Seferihisar Balçova ve Dikili kaynakları, elektrik üretimi için uygun kaynaklardır. İzmir'deki jeotermal enerji kaynakları, bölgesel ısıtma ve kaplıca ile termal turizm amaçlı olarak kullanılmaktadır. İzmir ilinde kullanılan jeotermal enerjinin büyük bir kısmı, konut ısıtmaya yönelik merkezi

sistemlerde değerlendirilmektedir. Toplam kullanılan enerjinin % 59'u konut ısıtmada, % 36'sı sera ısıtmada ve kalan % 5'lik kısım ise kaplıca ve termal turizmde

kullanılmaktadır. İzmir ilinde yapılan yatırımlar ve jeotermal enerji potansiyeli temel alındığında, yaklaşık olarak potansiyelinin % 60'ının kullanıldığı ve mevcut elektrik üretim potansiyelinin henüz değerlendirilmediği görülmektedir (İÖİ, 2012).

177

Jeotermal Enerji

Önemli sayıda jeotermal alana sahip olan Türkiye'de jeotermal enerji potansiyeli ETKB Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü verilerine göre 31.500 MW'tır

. Türkiye'de elektrik üretimi potansiyelinin % 1,2'sine karşılık gelen toplam kurulu gücü 382,6 MW olan 17 adet jeotermal tesis lisansı bulunmaktadır. İzmir ilinde

jeotermal enerji kullanılarak elektrik üreten bir santral bulunmamaktadır (EPDK, 2012).

Türkiye'de ilk jeotermal sondaj kuyusu, 1963 yılında İzmir'de Balçova ilçesinde açılmıştır. İzmir'deki jeotermal kaynaklar, sıcaklıkları açısından çeşitlilik göstermektedir.

Bu çeşitlilik, evsel, tarımsal ve turizm gibi farklı alanlarda kullanımı olanaklı kılmaktadır. Balçova konut ısıtma;

Seferihisar elektrik üretimi, seracılık ve termal turizm;

Çeşme termal turizm; Aliağa seracılık; Bayındır kaplıca;

Urla termal turizm; Bergama, Dikili konut ısıtma, seracılık ve termal turizm ile öne çıkmaktadır .

Balçova ve Narlıdere'deki kaynakların gelecekte 100 bin konutu ısıtmaya yetebilecek bir potansiyele sahip olduğu belirlenmiştir. 2012 yılsonu itibariyle yaklaşık toplam 31.500 KE büyüklüğünde, 19.220 abone ve yaklaşık 96

(Harita 26)

(Harita 27)

88 Konut eşdeğeri (100 m² kapalı alan)

Harita 26: Türkiye'de Nanotektoniği-Volkanik Etkinliği ve Jeotermal Alanlar

Kaynak: EPDK, 2012

Karşıyaka

Bornova Çiğli

Bayraklı

Balçova Narlıdere

Karabağlar Buca Güzelbahçe

Gaziemir Konak

Bergama

Kınık Dikili

Aliağa Foça

Menemen

Kemalpaşa Urla

Karaburun

Çeşme

Menderes Torbalı

Bayındır

Tire

Ödemiş

Beydağ Kiraz

Selçuk Seferihisar

Harita 27: İzmir'de Jeotermal Kaynaklar, Mevcut Kullanım Durumları ve Potansiyelleri

Mevcut Konut Isıtma Potansiyel Konut Isıtma

110.000 2

3 4

Sıcaklıklarına Göre Jeotermal Kaynakların Bulunduğu İlçeler

Konut Isıtma (Konut Eşdeğeri) Elektrik Üretimi (MWe)

12.000 Sera Isıtma (Dönüm)

Mevcut Sera Isıtma Potansiyel Sera Isıtma Sağlık Turizmi Potansiyeli

35

Mevcut Elektrik Üretimi Potansiyel Elektrik Üretimi Önemli Jeotermal Alanlar

Sıcak Su Kaynakları

Ü. Tersiyer - Kuvaterner Volkanitler Ü. Tersiyer - Kuvaterner Volkan Çıkışları

Ters Fay ve Bindirmeler Ana Fay Hatları

Başlıca Doğrultu Atımlı Faylar

179

Harita 28: İzmir İli Maden Haritası

Kaynak: MTA, 2012 Açıklamalar / Explanations

Zuhur / Exposure Yatak / Ore Deposit İşletme / Mine Eski İşletme / Old Mine Yerleşim Merkezi Urban Center Metalik Madenler Metallic Minerals Endüstriyel Hammaddeler Industrial Raw Materials

Ag Gümüş

Silver Asb Asbest

Asbestos Au Altın

Gold Bx Boksit Bauxite

Cmh Çimento Hammaddeleri Cement Raw Materials CuPbZn Bakır-Kurşun-Çinko

Copper- Lead-Zinc

Dol Dolomit

Dolomite

Dt Doğal Taş (Andezit, Bazalt vb.) Naturel Stone (Andesite, Basalt etc.) Dkt Dekoratif Taş

Dekorative Stone

Fe Demir Iron Grf Grafit

Graphite

Kaolinite Kcm Kum-Çakıl

Brick-Tile Building Stone Titan Titan

3.c.3. Madencilik Sektörü

İzmir ili coğrafi konumu itibariyle çok sayıda endüstriyel hammadde ve metalik maden yatağını barındırmaktadır.

Maden varlığı arasında altın, antimuan, bakır, kurşun, civa, çinko, alünit, kireçtaşı, dolomit, feldispat, grafit, perlit, mermer ve linyit sayılabilir (İZKA ve Kalkınma Bankası, 2012).

İzmir için ekonomik faaliyetlerin ana sektörler bazında dağılımı madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün işyeri sayısı, istihdam ve ciro bakımından % 1'in altında yer aldığını göstermektedir (TÜİK, 2009b).

(Harita 28)

2007-2011 döneminde İzmir iline verilen toplam 838 adet yatırım teşvik belgesinin % 2'lik bölümünü oluşturan 17 teşvik belgesi madencilik sektörüne aittir. Bu belgeler kapsamında 215 milyon TL tutarında sabit yatırım ve 699 kişinin istihdamı öngörülmüştür (Ekonomi Bakanlığı, 2012). 2012 yılında düzenlenen yeni teşvik sistemi kapsamında madencilik yatırımları İzmir için öncelik arz eden yatırım konuları arasında yer almaktadır.

İZKA-Kalkınma Bankası işbirliğiyle hazırlanan İzmir İli Potansiyel Yatırım Konuları Araştırması kapsamında madencilik sektörüne ilişkin uygun yatırım alanları, linyit madenciliği ve kum, kil ve taş ocakçılığı olarak ortaya çıkmıştır.

yaşanması, kamulaştırma sorunlarının hızlı bir şekilde çözülememesi ve yerel halkın tepkisi gibi sebepler sayılabilir. Bu sorunların ele alınarak çözüm bulunması yolunda adımlar atılmalı, bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve yatırımların en kısa zamanda tamamlanması yönünde kurumların işbirliği sağlanmalıdır.

İzmir; mevcut altyapı olanakları, üniversiteleri, sivil toplum kuruluşları ve gelişmiş sanayisi ile sürdürülebilir kalkınma için önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilerek, ürüne dönüştürülmesi gerekmektedir.

Sürdürülebilir şehir olmak için enerji kullanımına ve kent planlamasına yönelik yapılabilecek çalışmalar

bulunmaktadır. Bu anlamda; toplu ulaşım yatırımlarına ağırlık verilerek kullanımının yaygınlaştırılması, araç emisyonlarının azaltılması, atık yönetiminde enerji kazanımı sağlanması, enerji verimliliğinin sağlanması yönünde farkındalık oluşturularak uygulamada örnek modeller yaratılması öne çıkan alanlardır.

Ülke çapında YE teknolojileri konusunda dışa bağımlılığı azaltabilmek ve kullanım oranlarını AB ülkeleri seviyesine çıkarmak için, YE teknolojisine yatırım yapılması, YE teşviklerinin arttırılması, üretilen enerjinin enterkonnekte şebekeye bağlanması için gerekli teknolojik altyapının oluşturulması, kalifiye personelin istihdam edilmesi ve üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.

altyapı çalışmalarının tamamlanmasının yeni yatırımlar açısından gerekli olduğu görülmektedir. Sektörde kullanılan teknik ve teknolojilerin yenilikçi yaklaşımlarla geliştirilmesi açısından teknoloji geliştirme bölgelerinin önemi büyüktür.

Bu anlamda İzmir'de var olan teknoloji geliştirme bölgesi ile yeni açılacak olanların da imalat sanayinde süreç ve ürün iyileştirmelerine katkı sağlayacak şekilde faaliyet göstermesi gerekmektedir. TGB'lerdeki fiziki altyapı kadar, çalışan Ar-Ge personeli de bölge ihracatı ve bölge tarafından yaratılan ekonomik değer açısından kritiktir. Bu açıdan gerek insan kaynağı gerekse teknoloji yatırımı açısından bu bölgelerin sektörel ihtiyaçlara uygun olarak tasarlanması bölgesel kalkınmaya ivme kazandıracaktır.

OSB ve TGB'lerle birlikte serbest bölgelerin de sektörün ihtiyaçlarına uygun şekilde genişlemesi önem taşımaktadır.

Serbest bölgelerde ticaret hacminin artırılmasına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi gerekmektedir. Bu alanlardaki kümelenme ve özellikle yabancı sermayeli işletmelerdeki yenilikçilik deneyimlerinin, İzmir imalat sanayi sektöründe geliştirilerek yaygınlaştırılması sektörün yarattığı katma değere olumlu etkide bulunacaktır. İzmir'de köklü bir sanayi kültürünün varlığı yanında var olan 13 adet OSB, 2 serbest bölge, TGB, yeni açılan teknoparklar ve TEKMER gibi üretim alanlarının varlığı, 27 ayrı ihtisas fuarı gibi etkinlikler, bölgede sanayi sektörünün ekonomiye katkısını artıracak avantajlı konulardır.

Dünya genelinde enerjiye olan talep artışı ve fosil yakıtların ana enerji kaynağı olarak kullanılması devam etmektedir. Artan enerji ihtiyacı ve bunun maliyeti, YE kaynaklarının yeterince değerlendirilememesi, çevre kirliliğinin gün geçtikçe artması bu konudaki sorun alanlarını oluşturmaktadır. Buna karşın, İzmir YE kaynakları ve teknolojileri bakımından önemli bir

potansiyel taşımaktadır. İlde mevcut jeotermal alanlardaki jeotermal potansiyelin kullanılır hale gelmesi ile birlikte, beş kat fazla konutun ısıtılabileceği görülmektedir. Bunun hızla uygulamaya geçirilerek doğalgaz kullanımı yerine jeotermalin yaygınlaştırılmasına çalışılmalıdır.

İzmir'de lisans alan RES projelerinin gerçekleşme oranı düşüktür. Bunun nedenleri arasında; çeşitli kurumlardan izin alınmak zorunda kalınması, imarla ilgili problemlerin madde ve ürünlerin imalatı, makine ve ekipman imalatı,

motorlu kara taşıtları, mobilya imalatı, ağaç ürünleri, kağıt ürünleri, tıbbi aletler imalatı sektörleri de imalat sanayinde uzmanlaşma gösteren sektörlerdir.

İmalat sanayi sektörleri kümelenme potansiyeli açısından değerlendirildiğinde, gıda ürünleri ve içecek imalatı, giyim eşyası imalatı, kimyasal madde ve ürünlerin imalatı, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı, motorlu kara taşıtı imalatı ve bunların alt sektörleri göze

çarpmaktadır. Tüm imalat sanayi sektörlerinin bölge içindeki mevcut dağılımı coğrafi olarak değerlendirildiğinde, sanayi sektörünün İzmir'in il merkezi ve merkeze yakın ilçelerinde yoğunlaştığı görülmektedir.

İmalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmaların neredeyse hepsi mikro işletme ve KOBİ'dir. Bu durum bölge sanayisi için avantajlı görülmektedir. Esnek üretim yapılarını piyasa koşullarına göre şekillendirebilen, rekabet edebilirlik araçları uygulamalarına adapte olabilen işletmeler, kurumsallaşma sürecinde kaydedecekleri ilerleme ile sektörde güçlü lokomotifler olabileceklerdir.

Yerel rekabet açısından da olumlu karşılanan bu özellik, firmaların iç piyasada rekabet baskısı hissetmelerini sağlayarak, hem süreç iyileştirilmesi hem yeni ürün geliştirilmesi yönünde sonuçlar doğurarak yenilikçiliği tetikleyebilecektir. Süreç iyileştirme aşamasında temiz üretim uygulamalarının yaygınlaştırılması, sektördeki yenilikçi faaliyetleri destekleyecek ve sürdürülebilir kalkınma açısından bölgenin fark yaratmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca imalat sanayi sektörlerindeki girdi koşulları, işletme yapısı, talep koşulları ve ilgili destek sektörler, bölgenin kalkınmasında kümelenme aracını etkin bir şekilde kullanabileceğini göstermektedir.

İmalat sanayi fiziksel altyapısı incelendiğinde OSB'lerin sektör için önemli olduğu ve hizmete açılan OSB'lerdeki 3.c.4. Değerlendirme

2004-2010 döneminde İzmir'in Türkiye sanayi GSKD'si içindeki payı % 7,3'ten % 6,3'e düşerken, sanayi sektörü GSKD'sinin İzmir ili toplam GSKD'si içindeki payı % 30,4'den % 25,8'e gerilemiştir. Bu azalma hizmetler sektörü lehine gerçekleşmiştir. Yıllar itibariyle sanayi sektörünün payı azalsa da İzmir, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında (İSO 500) İstanbul'dan sonra en fazla firmayla temsil edilen ikinci il

konumundadır. Ancak İSO 500 listesinde yer alan İzmir'de yerleşik firma sayısı 2000 yılından itibaren düşme

eğilimindedir. Öte yandan gerek yerel girişim sayısı, gerekse istihdam edilen kişi sayısı değerlendirildiğinde, İzmir ili sanayi sektörünün Türkiye sanayi sektörü içerisinde önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir.

İzmir'de ana sanayi kollarının bulunmayışı ve İzmir'in yakın çevresi bölgelere teşvik sisteminin avantaj sağlaması, imalat sanayinin payında yaşanan göreceli daralmanın sebepleri olarak düşünülmektedir.

Bölgede büyük ölçekli ve yüksek cirolu işletmeler halinde kurulan imalat sanayi sektörleri kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı sektörü, diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı sektörü ve ana metal sanayi sektörleridir.

Bu üç sektörden ana metal sanayi sektörü diğerlerinden farklı olarak istihdam, işyeri sayısı ve ciro bazlı kriterlerle de verimlilikte öne çıkmaktadır. Öte yandan tarıma dayalı sanayilerin (giyim eşyası ve deri, gıda, içecek, tütün imalatı) yanı sıra fabrikasyon metal ürünleri, kimyasal

Tablo 93:

Dünyada En Yüksek Hacimle İşletilen İlk 20 Limana İlişkin Bilgiler

Çin Kaynak: Amerikan Liman İşletmeleri Birliği (American Association of Port Authorities)

Liman

New York/New Jersey Sıra

Ülke Elleçlenen Konteyner (2000, TEU)89

Elleçlenen Konteyner (2010, TEU)

3.d. HİZMETLER SEKTÖRÜ

3.d.1. Lojistik

3.d.1.a. Dünya'da ve Türkiye'de Lojistik Sektörü

Küreselleşme süreci ile birlikte tüm dünyada hızla artan mal hareketleri, rekabet üstünlüğü