• Sonuç bulunamadı

geliştirmektedir

-30 Toplum Sağlığı Merkezi (TSM)

1.136 -1.136 Aile Hekimliği Birimi (AHB)

325

325 Aile Sağlık Merkezi (ASM)

23 -23 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi (AÇSAP)

12 -12 Verem Savaşı Dispanseri (VSD)

110

130 240 Diğer

1.662 4 1 1 151 1.819 Toplam

65

İzmir’de yüz bin kişiye düşen hekim sayısı

aşılama oranı

İzmir'de bebek ölüm oranı

222

% 100

‰ 7,4

2.d. SAĞLIK

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bir ülkenin sağlık sisteminin herkes için gerekli olan sağlık hizmetinin yüksek kalitede verilmesini sağlayacak şekilde olması gerektiğini belirtmektedir. Her ülke etkili, uygun maliyetli ve toplumca kabul gören şekilde kendi sağlık sistemini oluşturmakta ve

geliştirmektedir.

sayısının yarısından fazlası (182) Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, diğerleri de üniversite hastaneleri (83) ve özel sağlık kuruluşlarında (89) yer almaktadır (İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012).

Yüz bin kişiye düşen hekim sayısı Türkiye'de 153 iken, AB üyesi ülkelerin ortalaması 322'dir. Buna göre, Türkiye'de yüz bin kişiye düşen hekim sayısı AB üyesi ülkeler ortalamasının yarısından daha düşüktür (YÖK, 2010).

İzmir'de 2012 yılı itibari ile 8.891'i hekim olmak üzere toplam 36.003 sağlık personeli görev yapmaktadır

.

(Tablo 33)

53 hastanenin ilçelere göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 18 hastane ile Konak ilçesi gelmektedir. Merkez ilçe olması itibariyle Konak'taki yoğunlaşma normal kabul edilmektedir. 30 ilçenin 24'ünde hastane bulunduğu görülürken, hastanesi olmayan Beydağ, Güzelbahçe, Karaburun, Kınık, Menderes ve Narlıdere ilçelerindeki sağlık hizmetleri ise birinci basamak sağlık hizmetleri ve gezici sağlık hizmetleri ile karşılanmaktadır .

Türkiye'deki tek belediye hastanesi olan

Eşrefpaşa Hastanesi tarafından kadın eğitimi, temel ilkyardım eğitimleri, hijyen eğitimi, organ ve kan bağışı eğitimleri kapsamında halk eğitimleri verilerek, halkın bilinç düzeyinin arttırılması, doğru sağlık davranışlarının geniş halk kitlelerine ulaşması sağlanmaktadır.

İzmir'de 2012 yılı Ekim ayı verilerine göre hastanelerdeki toplam yatak sayısı 11.046, yatak doluluk oranı % 68,1 23

ve ameliyat masa sayısı da 354 olarak gerçekleşmiştir.

Toplam yatak sayısının 1/3'ü yine Konak ilçe sınırları içinde yer almakta olup, 10.272 yatak metropol ilçe sınırları içinde yer almaktadır. Toplam ameliyat masa

(Harita 6)

23 Askeri Hastane yatak sayısı dahil edilmemiştir.

İzmir'de ise yüz bin kişiye 222 hekim, 201 hemşire düşmektedir (İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012). Doktor ve hemşire sayısının Türkiye ortalamasının üstünde yer aldığı, ancak doktor sayısında son yıllarda düşüş, hemşire sayısında ise Türkiye'deki artışa paralel bir artış

gerçekleştiği görülmektedir .

2002 yılında Türkiye'de 69 milyon olan sağlık ocaklarında muayene sayısı, 2012 yılında 240 milyon olarak

gerçekleşmiştir. Birinci basamak sağlık hizmetleri son yıllarda daha fazla kullanılmaktadır. 2007 yılında İzmir'de uygulaması başlatılan aile hekimliği sisteminde, 2012 yılı Ekim ayı itibariyle 1.136 aile hekimi bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanma düzeyi yıllar itibariyle artmaktadır .

(Şekil 11 ve 12)

(Tablo 34)

2012 yılında 699.906 doz aşılama ve % 100 aşılama oranı gerçekleşmiştir. Bu yüksek orana paralel olarak, İzmir'de son yıllarında çocuk felci ve kızamık gibi hastalıklara rastlanmamış, 2012 yılında 2 adet tetanos hastalığına rastlanılmıştır (İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012).

Evde Sağlık Hizmetleri uygulaması 10 Aralık 2010 tarihinde başlatılmıştır. Evde sağlık hizmeti, yatağa bağımlı hastaların bazı tıbbî bakım ve rehabilitasyon ihtiyaçlarının ev ortamında gerçekleştirilmesini içermektedir. Bu hizmet ilgili telefon hattına, aile

hekimlerine veya TSM'lere başvuru yapılması ya da hasta sahibinin İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurması ile

verilmektedir. 2012 yılının ilk 9 ayında Türkiye'de 220 bin kişiye evde sağlık hizmeti verilmiştir. İzmir'de telefonla 48.075 başvuru yapılmış olup, toplamda 63.692 kez tıbbi hizmet ve danışmanlık hizmeti verilmiştir. 2012 yıl sonu itibariyle 4.692 hastaya düzenli olarak evde sağlık hizmeti verilmektedir (İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012).

İzmir'de 2011 yılında 112 Acil Servisi'ne 163 bin vaka başvurmuştur. Bu başvuruların karşılama oranı, metropol alanda vakaların % 90,2'sine 10 dakikanın altında, kırsal alanda vakaların % 91,3'üne 30 dakikanın altında

ulaşılabilmektedir. 2012 yılında 184.616 vakaya müdahale edilmiştir (İzmir İl Sağlık Müdürlüğü).

Sağlık sektöründe yer alan kurumlar, karar verme aşamasında verilerden istifade etmek, hizmet alanını genişletmek, verimliliği artırarak maliyetleri düşürmek, müşteri hizmetlerini iyileştirmek, kaynakların daha iyi yönetilmesini sağlamak gibi amaçlar doğrultusunda bilgi teknolojilerinden ve sağlık bilişim sistemlerinden faydalanmaktadır.

Sağlık bilişim sistemlerinin İzmir örneğinde nasıl uygulandığına yönelik olarak Ömürbek ve Altın tarafından yapılan alan çalışmasında İzmir'deki 42 hastane üzerinden örneklem oluşturularak durum tespiti yapılmıştır.

Buna göre, hastanelerde bilgi ve iletişim

teknolojileri bazlı internet, bilgisayar kullanımı yaygınken uzman sistemler ve bilgi sistemleri kullanımı ise sınırlıdır (Tablo 35). Tablo 33:

İzmir İli Sağlık Personeli Dağılımı

Kaynak: İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012

*Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı bir hastane dahil değildir.

Personel

Diğer Sağlık Personeli Diğer Personel

Bağımsız Çalışan Özel Personel

Aile Hekimliği Muayene Sayıları

Kaynak: İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012 Yıl Aile Hekimliği Muayene Sayısı Yok

1 2 - 10 11 - 20

Hastanelerin İlçelere Göre Dağılımı

Bergama

Sağlık Bilişim Sistemlerinin İzmir Hastanelerinde Kullanımı

Kaynak: Ömürbek ve Altın, 2009 Bilgi Teknolojileri

İnternet Kullanımı Kişisel Bilgisayar Kullanımı Ofis Otomasyon Sistemleri Yönetim Bilişim Sistemleri Yerel Ağ Bağlantısı (LAN) Elektronik Veri Değişimi Üst Yönetim Bilişim Sistemleri İntranet Kullanımı Karar Destek Sistemleri Geniş Alan Bağlantısı (WAN) Extranet Kullanımı

Türkiye ve İzmir'de Yüz Bin Kişiye Düşen Doktor Sayısının Yıllara Göre Değişimi, 2006-2012

İzmir Türkiye

Kaynak: İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012 250

Türkiye ve İzmir'de Yüz Bin Kişiye Düşen Hemşire Sayısının Yıllara Göre Değişimi, 2006-2012

İzmir Türkiye

Kaynak: İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2012 220

Harita 6: Hastanelerin İlçelere Göre Dağılımı

67

2.d.3. Değerlendirme

Eylül-2000'de New York'ta gerçekleştirilen Binyıl Zirvesi'nde kabul edilen kalkınma hedefleri 8 ana başlık altında toplanmıştır. Bunlardan sağlık ile ilgili olan üçü;

çocuk ölümlerini azaltmak, anne sağlığını iyileştirmek ve HIV/AIDS, sıtma ve diğer salgın hastalıklarla mücadele etmektir. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi amacıyla 2003 yılında SDP hayata geçirilmiştir. SDP ve yapılan bölgesel çalışmalar sonucunda, İzmir'de bebek ölüm oranları ve anne sağlığı gibi konularda Türkiye ortalamalarının üzerine çıkılmıştır.

İzmir, sağlık sektörünün gelişimi açısından gerekli altyapıya sahiptir. Konusunda uzmanlaşmış ihtisas

hastanelerinin bulunması, sadece sağlık alanına yönelmiş özel bir üniversitenin kurulmuş olması, bölgenin sağlık merkezi olma potansiyelini güçlendirmektedir. Ayrıca planlanan yeni sağlık yatırımları, İzmir'de var olan sağlık turizmi potansiyelini geliştirecektir. Diğer yandan, sağlık hizmetlerinden yararlanmada kırsal alanların daha dezavantajlı olması nedeniyle buralardaki sağlık kuruluşlarının kapasite açısından güçlendirilmesi gerekmektedir.

İzmir'in, sağlık alanında da Ege Bölgesi'nin merkezi olması sebebiyle çevre illerden kaynaklanan yoğun talep, sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesini etkilemektedir.

İzmir'in sağlık göstergeleri değerlendirilirken bu durum dikkate alınmalıdır.

“Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı”, obezitenin önlenmesi amacıyla hazırlanmıştır.

Toplumda düzenli fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi yanında, çocuklarda obeziteyi önlemek için okul kantinleri ve yatılı pansiyon yemekhanelerinde enerji yoğunluğu yüksek ancak besin değeri düşük yiyecek ve içeceklerin sunulmamasını; bunun yerine süt, ayran, yoğurt, meyve suyu gibi besinlerin bulundurulması zorunlu hale getirmiştir.

Bunun yanında, İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından obezitenin önlenmesi ve fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak amacıyla “Hareketli Yaşam Kenti İzmir”

programı başlatılmıştır. Bu program kapsamında İzmir'de hareketli yaşamın önemine ilişkin farkındalık yaratılması ve çeşitli etkinlikler ve düzenlemeler ile halkın spora daha fazla yöneltilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda Obezite Danışma Birimleri 2012 Ekim ayı itibaiyle tüm Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM) ve Buca Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu F1 ve F2 cezaevlerinde açılmıştır.

“Okul Sütü Dağıtım Kampanyası”, İBB ile Tire Süt Kooperatifi ortaklığında 2007 yılından bu yana dar gelirli vatandaşların ağırlıklı olarak yaşadığı ilçelerdeki 246 ilköğretim okuluna her hafta 1,2 litre süt dağıtılarak gerçekleştirilmiştir. Bakanlıkların ortak uygulaması sonucunda tüm Türkiye'de okullarda süt dağıtılmaya başlanması üzerine kampanya, 0-5 yaş grubu arasındaki çocuklara yönelik “Süt Kuzusu” adıyla devam etmiştir.

Proje kapsamında, başta gelir düzeyi düşük aileler olmak üzere, 46 bin aileye 15 günde bir kez dörder litre dayanıklı süt sağlanmaktadır (İBB, 2012a).

“Tütün Kontrol Programı” çerçevesinde ise sigarayı bırakmak isteyenlere yardım etmek, toplumu pasif içiciliğin zararlarından korumak ve tütünün zararları hakkında uyarmak amaçlanmıştır.

Bu kapsamda, İzmir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından organize edilen 20 adet sigarayı bırakma polikliniği oluşturulmuştur.

Ofis otomasyonun yaygın olması işlem etkinliği sağlaması açısından olumlu olup, karar destek sistemlerinde de gelişme olması gerekmektedir.

Türkiye'de kamu sağlık harcamalarının GSYH'ye oranı 2001 yılında % 3,2 iken 2011 yılında % 4,5 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu oran için AB 27 ortalaması

% 8,5, OECD ortalaması ise % 6,4'tür.

İzmir'de mevcut hastanelerin iyileştirme çalışmaları devam ederken bir taraftan da yeni sağlık yatırımları hayata geçirilmektedir. Devam eden sağlık yatırımlarının devreye girmesiyle birlikte sağlık sektörü hizmet sunumunda iyileşmeler sağlanacaktır. Planlanan iki adet sağlık kampüsü yatırımlar içinde en büyük olanlarıdır. Bu hastanelerden ilki 874.720 m² arsa alanına toplam 2.060 yataktan oluşacak olan Bayraklı Sağlık Kampüsü'dür.

Diğer sağlık kampüsü olan Yenişehir Sağlık Kampüsü'nün ise 159.000 m² 1.200 yataklı olması ve hali hazırda yer alan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Sağlık Meslek Lisesi Binası ve Hastane Gelişim Alanı yerine yapılması planlanmaktadır.

Ayrıca yapımı devam eden 400 yataklı Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi'nin, 250 yataklı Ödemiş Devlet Hastanesi'nin ve 150 yataklı Urla Devlet Hastanesi'nin 2014 yılında tamamlanması planlanmaktadır.

200 yataklı Bornova Devlet Hastanesi, 50 yataklı Çeşme Devlet Hastanesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Binası ile 10 yataklı Karaburun 1. Basamak Sağlık Hizmetleri Binası yatırımları ihale aşmasındadır. Aliağa Devlet Hastanesi Acil ve Poliklinik Ek Binası ve Kınık 1. Basamak Sağlık Hizmetleri Binası projelendirme aşamasındadır. 200 yataklı Torbalı Devlet Hastanesi, 50 yataklı Foça Devlet Hastanesi, 75 yataklı Selçuk Devlet Hastanesi yatırımları ise planlanan yatırımlar arasındadır.

Türkiye'de yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak yaşlı nüfus oranının giderek artacak olması, bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini önemli kılmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından ülke genelinde sağlıklı yaşamın sağlanması ve farkındalığın artırılması amaçlarıyla sağlık programları uygulanmaktadır. Bu kapsamda İzmir'de gerçekleştirilen başlıca çalışmalar şunlardır:

Kurulu üyelerinin dağılımı yukarıda gruplanmıştır.

Kalkınma Kurulu, Ajans Yönetim Kurulu'na tavsiye niteliğinde kararlar almak üzere kurulmuş olsa da 2010-2013 İzmir Bölge Planı döneminde, daha aktif çalışmak, Ajans çalışmalarına destek olmak ve planın uygulanması aşamasında rol almak amacıyla İzmir Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu bünyesinde çalışma grupları

oluşturulmuştur.

İleri Teknolojiye Dayalı Sanayiler, Yenilenebilir Enerji, Turizm, Lojistik, Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayiler, Tanıtım olmak üzere Bölge Planı anahtar sektörleri çerçevesinde oluşturulmuş ve belli bir dönem faaliyet göstermiş olan çalışma gruplarının bazıları somut projeleri de hayata geçirmişler ve çalışma alanlarıyla ilgili olarak Kalkınma Kurulu'na bilgilendirme yapmışlardır. Örneğin, Efes Antik Kenti ve Bergama'nın, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasını sağlamak amacıyla, Tanıtım Çalışma Grubu tarafından, 30 kişilik bir UNESCO heyetinin İzmir ziyareti ve Kültür ve Turizm Avrupa Akdeniz Kültürlerarası Köprüler konulu bir konferans organize edilmiştir.

Kent konseyleri 5393 sayılı Belediye Kanunu'na dayanarak, 26313 sayılı Kent Konseyleri Yönetmeliği ile kurulmuştur. Kent konseylerinin kuruluş amaçları, kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek olarak belirlenmiştir. İzmir Kent Konseyi, bünyesindeki kadın, genç, engelli ve çocuk meclisleri ile çevre, koruyucu toplum sağlığı, enerji, doğal afet, turizm, sağlıkta iyileştirme çalışma grupları

aracılığıyla faaliyetlerini yürütmektedir. 2012 yılında kent konseyi meclisleri ve çalışma grupları tarafından, aralarında paneller, spor turnuvaları, eğitimler, sanat gösterileri bulunan 50'nin üstünde etkinlik

gerçekleştirilmiştir.

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu, ekonomik kalkınma konusunda tüm paydaşlar arasında ortak aklın 2.e.1.a.2. İzmir Kent Konseyi

2.e.1.a.3. İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu

2.e. YÖNETİŞİM ve SOSYAL SERMAYE

2.e.1. Yönetişim

Özel sektör ve kamu sektöründeki uygulamaları kapsayan yönetişim kavramı farklı kurumlar tarafından farklı biçimde tanımlanmaktadır. 9. Kalkınma Planı çalışmaları kapsamında oluşturulan Kamuda İyi Yönetişim Özel İhtisas Komisyonu raporu bu tanımlardan yola çıkarak kapsayıcı bir genel tanım yapmıştır: “Yönetişim demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerine önem veren, katılımcılığın, etkinlik ve etkililiğin, denetimin, yerinden yönetimin, açıklık, saydamlık ve hesap verebilirliğin, kalitenin, liyakatin ve etiğin hakim olduğu, sivil toplumu ön plana çıkaran ve sivil toplum kuruluşlarının gelişmesinin önünü açan, bağımsız işleyen bir yargı düzenine sahip olan, teknolojideki gelişmelerle uyumlu bir ekonomik ve siyasi düzendir” (DPT, 2007).

uygulama süreçleri ve sivil toplum kuruluşlarının etkinlik düzeyi önem taşımaktadır. Aşağıda, İzmir'in bu konu başlıklarındaki mevcut durumu, sorunlar ve iyileştirme alanları özetlenmektedir.

İzmir Bölgesi düzeyinde iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesi amacıyla çok sayıda ve farklı düzeylerde faaliyet gösteren koordinasyon yapıları bulunmaktadır. Bu yapıların çalışma biçimleri ve faaliyetleri aşağıda kısaca özetlenmiştir.

Türkiye'nin yeni bölgesel kalkınma yaklaşımının en temel özelliklerinden birisi yönetişimin hayata geçirilmesidir denilebilir. Kalkınma Ajansları bu yaklaşım içinde, kurumsal yapılanması ve organlarıyla birlikte Türkiye'de çok düzlemli yönetişimin hayata geçirilmesinde ve bölge düzeyinde koordinasyonun sağlanmasında en kilit aktörlerdir. Ajanslar, yönetişimi hayata geçirmek üzere mekanizmalar oluşturmasını sağlayacak birçok araçla ve esneklikle donatılmışlardır. Ajansların karar ve

koordinasyon organları olan Yönetim Kurulu ve Kalkınma Kurulu, bölgelerin temel yönetişim çerçevesini

oluşturmaktadır. Öte yandan, bu yönetişim yapılarında iyi yönetişimin geliştirilmesi ve daha da öteye götürülebilmesi uygulama süreçlerinde önem kazanmaktadır.

İzmir Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu, İzmir'in

kalkınmasına ilişkin konuların en üst düzeyde ele alındığı ve kararlaştırıldığı, en önemli yönetişim yapısıdır. Toplam 8 üyeli kurul, İzmir Valisi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Kalkınma Kurulu tarafından, kurul üyeleri arasındaki özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilen 3 temsilciden oluşur.

Kalkınma Kurulu ise İzmir Bölgesi'nin sorunlarını ve fırsatlarını değerlendirme konusunda tavsiye kararlarını oluşturan yapıdır. Kalkınma Kurulu kamu kurumları, özel sektör kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları arasından belirlenen toplam 100 kişiden oluşmaktadır. İzmir Kalkınma 2.e.1.a. Koordinasyon Yapıları

2.e.1.a.1. İzmir Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu ve Kalkınma Kurulu

açısından Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi

“Yönetişim anlayışının en belirgin özelliği kamusal kararların alınmasında ve uygulanmasında merkezi yönetimin egemen ve belirleyici güç olmaktan çıkarak yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası pek çok aktörün sürece dahil edilmesi ve diyalog ortamının oluşturulması, devletin iktidarını başka güçlerle paylaşması, ayrıca sivil toplum örgütlerinin karar alma süreçlerinde rollerinin artmasıdır” (DPT, 2007).

Yönetişimin temel ilkeleri; katılımcılık, saydamlık, hesap verebilirlik, etkinlik, tutarlılık, adillik ve hukuka bağlılık olarak sıralanabilir (TESEV, 2008).

Kalkınma alanında, sıklıkla kullanılan bir diğer kavramsa “çok düzlemli yönetişim”

kavramıdır. Çok düzlemli yönetişim kavramı merkez, bölgesel ve yerel yönetim kademelerindeki yatay ilişkilere ve bu düzeylerin birbirleriyle ilişkilerinde iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine işaret etmektedir. Bölge düzeyinde iyi yönetişimi hayata geçirmek için temel unsurların başında yönetişim mekanizmaları, planlama ve

Şekil 13:

İZKA Kalkınma Kurulu Üyelerinin Dağılımı, 2013

% 31 Sivil Toplum Kuruluşu

71

faal dernek sayısı

Türkiye’deki ilk ve tek

4.923

Üniversiteler