• Sonuç bulunamadı

Dünyada beslenme ile ilgili sorunlara bakıldığında, başlıca iki temel sorunun olduğu görülmektedir. Bunlardan birincisi, insanların yeterince besin maddesi bulamamasına bağlı açlık sorunu, ikincisi ise, aşırı ve dengesiz beslenmeye bağlı oluşan sağlık sorunlarıdır. Her iki durumda da, insan sağlığı risk altına girebilmekte, dünyanın bazı yerlerinde açlığa bağlı insan ölümleri görülürken, diğer bazı yerlerinde ise aşırı ve

dengesiz beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunları nedeniyle, insanlar zorluklar yaşayabilmektedir. Dolayısıyla, insanların en değerli varlıkları olan sağlıklarını korumak için, yeterli ve dengeli beslenmeye son derece önem vermeleri gerekmektedir (Açıkgöz, 2006).

Yaşamın her evresinde bedensel ve zihinsel yönden sağlıklı olmak ve devam ettirmek yeterli ve dengeli beslenmekle mümkündür (Düreyt, 2000). Çağımızda üzerinde durulan en önemli konu yetenekli, kol ve kafa yönünden güçlü ve sağlıklı insan yetiştirmektir. Bunun temel ilkelerinden en önemlisi insanın tüm yaşamı süresince yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesidir ( Ersoy, 1995).

2.3.1. Yeterli ve Dengeli Beslenmenin Tanımı

Yeterli ve dengeli beslenme vücut için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması olarak tanımlanmaktadır. Besin öğeleri vücudun ihtiyaç duyduğu düzeyde alınmazsa, yeterli enerji oluşmadığı ve vücut dokuları yapılamadığından “yetersiz beslenme” durumu oluşmaktadır. İnsan gereğinden çok besin alırsa “dengesiz beslenme” durumu ortaya çıkmaktadır. İnsan yeterince yemesine karşın, uygun seçim yapamadığı ya da yanlış pişirme yöntemleri uyguladığı zaman bazı besin ögelerini alamayabilir. Bu durumda o besin öğesinin vücut çalışmasındaki işlevi yerine getirilemediğinden yine dengesiz beslenme durumu oluşmaktadır (Toprak ve ark, 2002).

Yeterli ve dengeli beslenme, sağlığı koruyan, başka bir deyişle, bireyi hastalıklardan uzak tutan, fiziksel ve sosyal huzuru sağlayan, vücudu geliştiren, büyüten; vücuda kuvvet ve enerji veren, dayanma gücü ve başarıyı artıran çok önemli bir etkendir. Başarılı çalışma ve sağlıklı bir yaşam için gerekli etmenlerin başında gelmektedir. Doğru beslenmenin insan vücudundaki önemi çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur (Açıkgöz, 2006). Sağlıklı yaşamanın temel kavramı beslenmenin, temel kuralı yeterli ve dengeli beslenmedir. Yeterli ve dengeli beslenme kişiyi hastalıklardan koruyan fiziksel ve sosyal huzuru sağlayan, vücudu büyüten, geliştiren, enerji veren, direnci ve başarıyı artıran çok önemli bir etmendir. Yeterli beslenme; Vücudun bütün fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için ihtiyaç duyulan enerjiyi karşılayacak miktarda besin alınmasıdır (Sert ve ark, 2001).

Besinler gerekenden az alınırsa yetersiz beslenme olur, ihtiyacından fazla alınması halinde ise alınan fazla besinler yağa dönüşerek depolanır. Ancak sadece yeterli beslenmek yetmez. Yeterli beslenirken dengeli beslenmemiz gerekir. Beslenme bozukluğu ile beslenme yetersizliğini birbirinden ayırt etmemiz gerekir. Beslenme bozukluğu, çeşitli gıdaların yenmemesiyle meydana gelir. Beslenme yetersizliği ise tam anlamıyla gıdadan yoksun kalmaktır (Çelik, 2006). Protein, vitamin, mineral madde ihtiyacı tam olarak karşılanamıyor ya da ihtiyacın üzerinde alınarak vücut şişmanlıyorsa dengesiz beslenme olarak ifade edilmektedir. Dengeli beslenme ise; enerji ihtiyacı ile beraber vücudun yapım, onarım ve diğer işleri için ihtiyaç duyulan besin maddelerinin dengeli bir şekilde alınmasıdır (Sert ve ark, 2001). Beslenme dengeli olmalıdır. Bu ise bir günde alınması gereken besin miktarını bilmek zorunluluğunu doğurur. Dengeli beslenme için vücuda gerekli kaloriyi verecek miktarda protein, yağ, karbonhidrat, minareler ve vitaminler alınmalıdır (Çelik, 2006).

Yeterli ve dengeli beslenilmediği zaman büyüme ve gelişmede gerilik görülür. Yeterli ve dengeli beslenme büyüme ve gelişmeyi olumlu etkiler. Beslenmesi yetersiz ve dengesiz olan bireylerde gelişim bozukluğu görülür (Tezcaner, 2001). Erken yaşlardaki yetersiz ve dengesiz beslenme ergenlik çağında büyüme ve gelişmeyi engellemektedir. Yetersiz beslenme nedeni ile beynin yapısal ve organik fonksiyonlarda bozukluk oluşur. Bu durum okulda yorgunluk, tembellik, dikkatsizlik ve diğer eğitsel uyarıları dinlememe gibi davranış bozuklukları ile ortaya çıkar (Çelik, 2006). Yeterli ve dengeli beslenen insanlar sağlıklı hareketli ve neşelidirler. Zekâ gelişimleri iyi, boy ve ağırlıkları yaşlarına göre normal ve orantılıdır (Sert ve ark, 2001). Ülkemizde yetersiz ve dengesiz beslenme; özellikle büyüme çağındaki çocukların, gebe ve emzikli kadınların, ağır işlerde çalışan işçilerin önemli sorunlarındandır. Bu yüzden ülkemizde beslenme hastalıkları büyük bir toplumsal sorundur. Yetersiz ve dengesiz beslenme; hastalıklara yakalanmayı kolaylaştırdığı gibi, çeşitli hastalıklara da yol açar. İyi beslenmeyen bireylerin fiziksel ve zihinsel gücünde azalma ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak her alandaki çalışmalarda verim düşer, üretim hızı alır, kaynaklardan yeterli ölçüde yararlanılmaz. Beslenme sorunları ile karşı karşıya kalınan hastalıklar nedeniyle ekonomik kayıplar ortaya çıkar. Yatırımların karşılığı alınmaz. Sağlık, ekonomi, eğitim ve üretim sorunları artarak birbirini zincirleme şekilde olumsuz yönde etkiler (Çelik, 2006). Yetersiz ve dengesiz beslenmeye, ayaküstü (fast-food) beslenme alışkanlığı örnek olarak verilebilir. Ayaküstü beslenme, özellikle kentsel bölgelerdeki

gençlerde yaygın bir beslenme biçimine dönüşmüştür. Bu beslenme biçiminin özelliği, sahip oldukları yüksek enerjinin %40-50’sinin yağdan geliyor olmasıdır. Besin değerleri çok düşüktür ve sodyum içeriği yüksek, vitamin A ve kalsiyum açısından fakirdir. Bu tip beslenme, özellikle, obezite ve yüksek tansiyon gelişmesine yol açabilmektedir. Ayrıca, enerjisinin fazla olması dışında, hiçbir besin değeri olmayan kolalı içeceklerin, ayran, süt ve taze meyve suyuna yeğlenmesi ve bunun süreklilik kazanması da yanlış beslenme alışkanlığıdır (Anon3, 2002).

Yeterli ve dengeli beslenen kişiler dış görünüşleriyle de fark edilebilirler. Bu kişilerin görünüşü şöyle tanımlanabilir:

* Sağlam bir görünüş,

* Hareketli ve dikkatli bakışlar,

* Muntazam, pürüzsüz, hafif nemli ve hafif pembe bir cilt, * Canlı ve parlak saçlar,

* Kuvvetli, gelişimi normal kaslar, * Düzgün, iyi gelişmiş kol ve bacaklar,

* Sık sık baş ağrısından şikâyet etmeyen, iştahlı, çalışmaya istekli kişilik, * Vücut ağırlığı, boy uzunluğuna ve yaşına göre orantılı,

* Zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimi normal, devamlı çalışabilen bir kişilik.

Bir toplumdaki bireylerin yeterli ve dengeli beslenip beslenmediklerine tabi ki sadece dış görünüşle karar verilemez. Toplumdaki bireylerin beslenme durumları bilimsel yöntemlerle saptanabilmektedir. Yetersiz beslenmenin etkilediği grupların başında bebek ve çocuklar, gençler, doğurganlık çağındaki kadınlar, gebe ve emzikli anneler, yaşlılar ve işçiler gelmektedir. Yetişkinlerde ise şişmanlık ve bunun zemin hazırladığı hastalıklar önemli halk sağlığı sorunlarındandır. Dengesiz beslenmenin nedenleri araştırıldığı zaman, beslenme bilgilerinden yoksunluğun büyük önem taşıdığı görülmektedir. Bu bakımdan dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük önem taşımaktadır (Anon1, 2004).

Benzer Belgeler