• Sonuç bulunamadı

Gerçekleşen iki seçim ve bir referanduma ve yaşanan diğer gelişmelere bakarak, artık etnik-sekter siyasetten geriye dönüşün neredeyse imkânsız olduğu söylenebilir. Halkın “Irak-Arap milliyetçiliği” kimliği altında buluşması artık mümkün gözükmemektedir. Yeni anayasada öngörülen federal sistemin boyutları etnik-sekter siyaset çizgisini daha da kalınlaştıracaktır. İleride bu problem kendisini hem partilerin ve hükümetlerin oluşumlarında, hem de ordu ve diğer güvenlik güçlerinin teşekkülünde daha çok gösterecektir. Siyasette etnik-sekter çizgilerin derinleşmesi uzun vadede sadece Irak’ın değil, bölgenin de kalıcı bir istikrara kavuşmasını engelleyecek bir potansiyele sahiptir.

ETNİK-SEKTER OY DAĞILIMI

30 Ocak 2005 Seçimleri 15 Aralık 2005 Seçimleri Partiler

(Etnik-Sekter) Oy Oranı Milletvekili

Sayısı Oy Oranı Milletvekili Sayısı

Şii Partiler17 %49.53 145 %42.28 130

Sünni Partiler18 %0.36 1 %20.42 59

Kürt Partileri19 %26.45 77 %22.89 58

Etnik-Sekter Özelliği

Olmayan Partiler20 %16.87 48 %8.01 25

Diğer21 %0.43 1 %0.55 2

Irak Türkmen Cephesi %1.11 3 %0.72 1

TABLO-1322

17 Birleşik Irak İttifakı, Risaliyun, Ulusal Bağımsız Kadro ve Elitler, Irak İslami Eylem Organizasyonu.

18 Irak Uyum (Tevafuk) Cephesi, Irak Ulusal Diyalog Cephesi, Uzlaşma ve Özgürlük Bloğu, Mithat el-Alusi Irak Milleti Listesi.

19 Kürt İttifakı, Kürdistan İslami Birliği, Kürdistan İslami Grubu.

20 Ulusal Irak Listesi, Iraklılar, Ulusal Demokratik İttifak, Halkın Birliği.

21 Mezopotamya-Rafideyn Listesi, Reform ve İlerleme için Yezidi Hareketi.

22 Bakınız: Dipnot 8-9.

‘Yeni anayasada

öngörülen federal

sistemin boyutları

etnik-sekter siyaset

çizgisini daha da

kalınlaştıracaktır.’

C. HUKUK: Yeni Irak Anayasası ve Irak’ın Geleceği

15 Ekim 2005’te yapılan anayasa referandumuyla birlikte yeni Irak’ta bir kavşak daha geçilmiş oldu. Yeni Irak anayasası 144 maddeden oluşmakta ve Irak Cumhuriyetini “bağımsız ve egemen bir devlet,” yönetim şeklini,

“demokratik, federal ve temsili (parlamenter) bir cumhuriyet” olarak tanımlamaktadır.

Madde (2):

1) İslam, devletin resmi dinidir ve yasamanın temel bir kaynağıdır.

(a) İslam’ın tartışılmaz hükümleriyle çelişen yasa çıkarılamaz.

(b) Demokrasinin ilkeleri ile çelişen yasa çıkarılamaz.

(c) Bu anayasada yer alan haklar ve temel özgürlüklerle çelişen yasa çıkarılamaz.

2) Bu anayasa Irak halkının çoğunluğunun İslami kimliğini ve tüm bireylerin bütün dini haklarını ve Hıristiyanlar, Yezidiler, Subbiler, Mindainler gibi [cemaatlerin] inanç ve ibadet özgürlüğünü teminat altına alır.

Madde (3):

Irak çok etnili, çok dinli ve çok mezhepli bir ülkedir. İslam âleminin bir parçasıdır ve Arap Birliği’nin kurucu ve aktif üyesidir ve Arap Birliği’nin kurucu anlaşmasına bağlıdır.

Madde (4):

1) Arapça ve Kürtçe Irak’ın iki resmi dilidir. Iraklıların çocuklarına Türkmence veya Asurice (ve Ermenice) gibi kendi ana dillerinde hükümet eğitim kurumlarında veya diğer başka dillerde özel eğitim kurumlarında eğitim sağlama hakkı, eğitim düzenlemelerine uygun olarak, garanti altına alınmıştır.

4) Türkmence ve Asurice bu iki toplumun nüfuslarının yoğun olduğu idari bölgelerde diğer iki resmi dildir.

Madde (7):

1) Irkçılığı, terörizmi, tekfiri veya mezhepsel temizliği (secterian cleansing) savunan, kışkırtan, meşru gösteren veya propagandasını yapan varlıklar ve eğilimler, özellikle Irak’ta Saddam’ın Baası ve bunun sembolleri, hangi isim altında olursa olsun yasaktır. Bu unsurların Irak’taki çoğulcu siyasi sistemin parçası olmasına, yasayla yapılacak düzenleme çerçevesinde, izin verilmeyecektir.

Amerikan yönetimi, anayasanın planlanan tarihte bitirilerek referanduma gidilmesini bir zafer olarak gördü. Irak’taki gelişmeler ABD’deki 2004 Kasım başkanlık seçimlerini nasıl etkilediyse, Irak anayasasının kabulü de Amerikan kamuoyuna yönelik propagandanın bir parçası olarak kullanılmış, Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi takviminin işlediğinin bir göstergesi olarak yansıtılmıştır. Üstelik ABD’nin çeşitli müdahalelerle Sünni Arapları da bu sürece dâhil etmeye çalışması, bu şekilde direnişin bitirileceği yönünde bir beklentiye de yol açmıştır.

Ancak Amerikan hükümetinin bütün beklentilerine rağmen, referandumda % 78 oyla kabul edilen mevcut anayasanın Irak’a iç barış ve istikrar getireceği

oldukça şüpheli gözükmektedir. Zorla sağlanan bir mutabakat ve çelişkilerle dolu bir anayasa şiddet sarmalını ve istikrarsızlığı daha da arttırabilir. Irak anayasasının bazı açılardan ‘çağdaş’ ve ‘demokratik’ bir metin olduğu iddia edilse de Irak’ta siyasi istikrarı sağlama bakımından ‘yeterli’ olduğu söylenebilir mi?

Anayasanın kabul sürecindeki acelecilik iki olumsuz sonuç doğurmuştur.

Birincisi, anayasa metni bütün taraflar arasında tam bir uzlaşma sağlanmadan bitirilmiştir. ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad bir son dakika müdahalesiyle Sünni Arapların anayasayla ilgili kaygılarını gidermeye çalışmış ve kısmi bir uzlaşma sağlayabilmiştir. Ancak referandum sonuçları, Sünni Arapların anayasayı büyük oranda reddettiklerini göstermektedir. İkincisi, anayasa metni eksik kalmıştır. Federalizmin sınırları gibi hayati konulardaki anayasa maddelerinin ayrıntıları 15 Aralık 2005 seçimlerinden sonra oluşan meclise bırakılmıştır. Yeni mecliste bu konular büyük anlaşmazlıklara sebep olabilir. Toplam 50 madde kadar olan bu hayati konular basit kanun düzenlemeleri şeklinde yapılacak, bunlarla ilgili kararlar Şii ve Kürt ağırlıklı bir mecliste basit çoğunlukla alınacaktır. Örneğin, federasyon konseyi, başkan yardımcıları, yüksek yargı konseyi, federal yüksek mahkeme, bölgelerin kurulması, vergi gelirlerinin, petrolün ve gazın nasıl paylaştırılacağı gibi meseleler23 hakkındaki kanunlaştırma süreçlerinde Sünni Arapları ve Türkmenleri de içerecek uzlaşmalar nasıl sağlanabilir? Tek umut, sağduyulu liderlerin kuracağı arabuluculuk mekanizmalarının sağlıklı işlemesidir.

Anayasanın başka bir özelliği de siyasi sistem ile ilgilidir. Anayasa ile belirlenen sistem geniş bir adem-i merkeziyet ve gevşek bir federasyon modelidir.

Buna göre, bir ya da birkaç eyalet bir araya gelerek bölgeler kurabilecek; bu bölgeler yüksek derecede bir otonomiye sahip olacaklardır. Merkeze sadece savunma, dış politika, maliye ve gümrük politikası bırakılmıştır. Genel sağlık, genel eğitim, altyapı yatırımları, çevre ve gümrüklerin idaresi ile ilgili yetkiler ise merkez ile bölgeler arasında paylaşılacaktır. Bölgeler merkezin özel yetkileri içerisinde sayılmayan bütün alanlara kendileri hükmedecek; kendi anayasaları, yargı ve bütçe yetkileri olacaktır. Bölgeler kendi iç güvenliğinden sorumlu olacak, polis ve bölgesel güvenlik güçlerini kendileri kuracaklardır. Ayrıca bölgeler, merkezin özel yetkileri içerisinde sayılmayan konularda federal yasalar kendi bölgesel yasalarıyla çelişiyorsa, bunları değiştirmek hakkına sahip olacaklardır. Yetkinin paylaşıldığı konularda yaşanacak bir anlaşmazlıkta ise öncelik bölgesel yasaya verilecektir.

23 15 Aralık 2005’ten sonra oluşan yeni meclis tarafından kanunlaştırılmayı bekleyen diğer bazı konular şunlardır: Resmi dilin alanı ve uygulanışı, askerlik hizmeti, bayrak ve milli marş, madalyalar, resmi tatiller, dini ve resmi bayramlar, resmi takvim, vatandaşlıktan çıkarma, siyasi sığınma, sendikalar ve meslek kuruluşları, kamulaştırma, yatırım teşviki, devlet malları, sosyal güvenlik, bölgeler arasında mal ve sermayenin serbest dolaşımı, düşük gelirli insanlar için vergi muafiyeti, özel sektörün sağlık yatırımları, özürlüler için devlet politikası, özel ve kamu eğitimi, gösteri ve yürüyüş özgürlüğü, siyasi parti kurma ve üye olma, dini vakıflar, savaş ve olağanüstü hal durumunda başbakanın yetkileri, milletvekillerinin hakları ve ayrıcalıkları, cumhurbaşkanının, başbakanın ve bakanların maaşı ve harcırahları, güvenlik ve istihbarat kuruluşları, bakanlıkların yapısı ve fonksiyonları, bakanların yetkileri, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların yargılanmaları, ve anayasada tanımlanan çeşitli özerk kurulların oluşturulması.

Madde (110):

Federal yönetimler aşağıdaki özel yetkilere sahiptir:

1) Dış politikayı, diplomatik temsili belirlemek, uluslararası anlaşma ve antlaşmaları müzakere etmek, borç antlaşmalarını müzakere etmek ve imzalamak, dış ekonomi ve ticaret politikalarını belirlemek.

2) Irak sınırlarının korunmasını, güvenliğini ve savunulmasını sağlamak için silahlı kuvvetlerin kurulması ve idare edilmesini içeren ulusal savunma politikasını belirlemek ve icra etmek.

3) Maliye ve gümrük politikasını belirlemek, para basmak, Irak’taki bölgeler ve eyaletler arasındaki ticaret politikasını düzenlemek, ulusun genel bütçesini hazırlamak, para politikasını belirlemek ve Merkez Bankasını kurmak ve idare etmek.

4) Ölçü ve ağırlık birimleri konularını düzenlemek.

5) Vatandaşlık ve vatandaşlığa kabul, ikamet ve iltica konularını düzenlemek.

6) Yayın dalga boyları ve posta politikası oluşturmak.

7) Genel bütçe ve yatırım bütçesi hazırlamak.

8) Uluslararası hukuka ve teamüle uygun olarak Irak dışından gelen su kaynaklarına ilişkin olarak politika planlamak ve Irak’a akan suyun seviyesini garanti altına almak.

9) Genel nüfus sayımı yapmak.

Madde (114):

Aşağıdaki görevler Federal ve Bölgesel yönetimler arasında paylaşılacaktır:

1) Gümrüklerin yönetimi bölgesel (hükümetler ve bir bölgeye dâhil olmayan eyaletler) ile koordinasyon halinde yapılır. Bu husus yasayla düzenlenecektir.

2) Ana elektrik güç kaynaklarının düzenlenmesi ve dağıtımı.

3) Çevre kirliliğinden çevrenin korunmasını ve temiz kalmasını garanti altına almak için, bölgelerle (ve bir bölgeye dâhil olmayan eyaletler ile) işbirliği yaparak çevre politikasının belirlenmesi.

4) Genel planlama ve kalkınma politikalarının belirlenmesi.

5) Genel sağlık politikasının bölgelerle (ve bir bölgeye dâhil olmayan eyaletlerle) işbirliği yaparak belirlenmesi.

6) Genel eğitim ve çocuk doğurma politikalarının bölgelerle (ve bir bölgeye dâhil olmayan eyaletlerle) istişare ederek belirlenmesi.

7) Genel su kaynakları politikasının belirlenmesi ve adil dağıtımı garanti edecek şekilde organize edilmesi. Bu husus yasayla düzenlenecektir.

Madde (115):

Federal makamların özel yetkileri içerisinde sayılmayan bütün yetkiler Bölgelerin (ve bir bölgeye dâhil olmayan eyaletlerin) yetki alanındadır. Federal hükümetler ve bölgeler arasında paylaşılan diğer yetkiler konusunda, anlaşmazlık halinde öncelik bölgesel yasalara verilmiştir.

taraflar arasında tam bir

uzlaşma sağlanmadan

bitirilmiştir. İkincisi,

anayasa metni eksik

kalmıştır.’

Benzer Belgeler