• Sonuç bulunamadı

YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANI

Belgede 31 Mart 2003 (sayfa 29-32)

TUNCAY ALEMDAROĞLU

söyleminin arkasından yerel yönetimlerin olanaklarının kısıldığı, görev alanlarının daraltıldığı ve bir yokluk içine itildiği sonuçlarla karşılaşıldı. Nitekim 1930'larda 1580 sayılı yasa çıktığında ülke koşullarıyla çok uyumlu her türlü olanakları belediyelere veren bir yasaydı. Ve o yıllarda Türkiye'de yerleşik nüfusun %30'u belediye sınırları içerisinde yaşarken, yasanın belediyeye tanıdığı olanaklar aşağı yukarı ulusal gelirin

%15'lerine yakındı. Bugün gelin görün ki, nüfusun %70'i belediye sınırları içerisinde yaşıyor ve belediyelerin ulusal gelirden aldığı pay %6 idi, şu anda da son bütçe tasarısıyla %5'e düşme noktasına gelmiştir.

Değerli katılımcılar, belediyelerle ilgili olarak her yeni bakanlık kurulduğunda, bu bakanlıkların görev alanları belediyelerden alınan yetkilerle techiz ediliyor. Son olarak 3030 sayılı yasa belediyelerde ciddi bir değişim olarak sunuldu. Büyük Şehir Belediyesi ihdas edildi. Ama gelin görün ki, bugün 3030 sayılı yasa uygulama şekliyle, uygulama biçimiyle Türkiye'de reformun, ileriye gitmenin tam aksine, ciddi bir yetki ve görev karmaşası çıkartmıştır. Aynı siyasi partiden olan büyük şehir ve ilçe belediye başkanlarını bile çalışamaz noktaya getirmiştir. Bir siyasi tercihtir, her ikisine de saygı duyarız. Büyük şehir belediye sistemi ancak, eğer büyük şehir belediye sistemi olacaksa, büyük şehir ve ilçe belediyelerinin görev ve yetkileri çok açık ve net tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Yok eğer olmayacaksa da ilçe belediyeleri kaldırılmalı, tek belediye sistemine gidilmelidir. Benim tercihim büyük şehir sisteminin korunarak ancak, ilçe ve büyük şehir belediyelerinin yetkilerinin tam olarak belirlenmesi noktasındadır.

Değerli katılımcılar, bir de bu reformlar, özellikle Avrupa Birliği sürecinde, Avrupa Birliği düşüncesiyle özdeşleştirilerek, eş anlamlı olarak kullanılıyor. Bunun da ben ülke geçekleriyle bağdaşmadığını düşünüyorum. Yani, Avrupa Birliği olmasaydı, bizim insanımızın, idaremizin, sistemimizin istediği değişimleri biz yapmayacaktık. İnsan değişiyor, insan değiştikçe insanın talepleri değişiyor. O talepler yeni bir hukuki yapıları gerekli kılıyor. O halde bu hukuki yapıları, bu değişimleri kendi sorunlarımızdan hareketle, kendi toplumsal yapımızdan hareketle tespit edip, bu değişimleri yapmak zorundayız. Yoksa Avrupa'nın dayattığı değişimleri reform diye getirmenin hiçbir gerçekçi yaklaşımı yoktur. Bunu söylerken de Avrupa Birliğine karşı olduğumuz, gelişmeye karşı olduğumuz kesinlikle düşünülmesin. Ancak, kendi ulusal benliğimizi koruyarak, ulusal değerlerimizi koruyarak, ulusal sorunlarımıza ulusal çözümler üreterek Avrupa Birliğine rahatlıkla ortak olabileceğimizi düşünüyoruz.

Değerli kalımcılar, ne kadar mükemmel yasa çıkartırsanız çıkarınız, bunların temelinde bunları uygulayıcısı insandır. Hukukçuların güzel bir deyimi vardır. “En kötü yasalar bile mükemmel hukukçuların uygulamasıyla çok mükemmel sonuçlar doğurur, adaleti geçekleştirir.” Ama ne kadar mükemmel yasa çıkarırsanız çıkarınız, kötü uygulayıcıların elinde adaletsizliği, eşitsizliği getirir. Bu itibarla, sorunların çözümünü

sadece yasalara bağlayarak kendimizi aldatmamamız gerektiği düşüncesindeyim. Bu itibarla eğitime önem verilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ama eğitime baktığımızda da Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan payların giderek azaldığını görmenin de ayrıca üzüntüsünü taşıyorum. Sayın ÜLKÜ konuşmasında “eğitimin ve üretimin olmadığı yerde mühendislik olmaz” dedi. Eğitimin ve üretimin olmadığı yerde sadece mühendislik değil, çağdaşlaşma olmaz, ilerleme olmaz, aydınlanma olmaz, insanlık olmaz.

Değerli katılımcılar, zamanınızı fazla almak istemiyorum. Bu kurultayı düzenleyenlere, kurultaya tebliğ sunanlara, katılımcılara ve Sayın Oda Başkanlarına ve sizlere saygılarımı sunuyorum.

Sayın Başkan, Sayın Milletvekillerim, Sayın Müsteşarım, sevgili meslektaşlarım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türk haritacılık sektörünün, değerli temsilcilerini bir araya getiren, sektörel konulardaki sorunların ele alınacağı ve çözüm yollarının önerileceği ve mesleki gelişmelerin tartışılacağı bu önemli organizasyona katılmaktan son derece mutluyum.

Hepinizin de bildiği gibi, tapu ve kadastro hizmetleri sosyal ve ekonomik planlama çalışmalarından, hızlı kentleşmenin beraberinde getirdiği mekansal problemlerin çözümüne, tarımsal düzenleme ve çeşitli mühendislik projelerinin hayata geçirilmesine kadar bir çok alanda gün geçtikçe daha önemli hale gelmektedir. 156 yıllık bir geçmişe sahip Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kadastro hizmetlerinin yapılması, tapu sicillerinin düzenli bir şekilde tutulması görevlerini yerine getirmiş, bu günden sonra da bu görevleri en layık olduğu şekilde devam ettirmeye çalışmaktadır. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzün birimleri bildiğiniz gibi 1003 Tapu Sicil Müdürlüğü ve 325 Kadastro Müdürlüğünden oluşmaktadır. Bütçe imkanlarımızın kısıtlı olmasına rağmen, Tapu ve Kadastro Müdürlüklerimizde yılda yaklaşık 15 milyon vatandaşımıza hizmet verilmektedir. Verdiğimiz hizmetin büyüklüğü ve ülke taşınmaz envanterinin oluşturulmasında ulaştığımız nokta, hepinizin takdirlerine maruzdur.

Değerli konuklar; hızlı bir kalkınma ve Avrupa Birliğine giriş çalışmalarının yürütüldüğü günümüzde bir çok kurum ve kuruluş toprakla ilgili önemli proje çalışmaları planlamakta veya uygulamaktadır. Günümüzde arazi planlamalarında geleneksel yöntemlerin yerini süratle bilgisayar ve bilgi iletişim teknolojileri almaktadır. Bilgi teknolojisi, bilgi ve sürati arttırmada, verinin standartlaştırılmasında, maliyeti en aza indirgemede önemli rol oynamaktadır. Bu bilinçle toprağa dayalı bilgilerin daha geniş ve sağlıklı biçimde toplanıp, kullanıma sunulabilmesi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüz bünyesinde kurulan ve başlatılan TAKBİS Projesiyle yürürlüğe konulmuştur. Hedeflenen amaca yönelik olarak; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyemizde bilgi ve iletişim teknolojilerine paralel olarak ikinci bir projede MERLİS Projesidir. Bu iki proje birbirinden ayrı düşünülemez, birbirini

TAPU VE KADASTRO

Belgede 31 Mart 2003 (sayfa 29-32)

Benzer Belgeler