• Sonuç bulunamadı

8. Yedi Ulu Ozanda Tanrı AnlayıĢı

8.2. Yemini (15 YY_16 YY)

Alevilerin kabul ettiği yedi büyük ozandan birisi de Yemini‟dir. Asıl adının Fazıl oğlu Mehmet Yemini olduğu bilinirse de bu konu da net bir bilgi bulunmamaktadır. Yeminin gerçek kiĢiliği ve doğum ve ölüm tarihleri ve eserleri hakkında yeterli bilgi ve belge bulunmamakla birlikte 16. yy. da yaĢadığı sanılmaktadır. Yemini, Eğribozlu Hafız veya Tosun Baba adlı birinin oğludur.604 Ozanın Faziletnameyi 1519 yılında yazdığına göre Yeminin 15. yüzyılın son çeyreği ile 16. 601

Özmen, age, c. 1, s. 307.

602 Zaman, age, s. 239; Özmen, age, c. 2, s. 43.

603 Noyan, Demir Baba Velayetnamesi, Can Yay., Mayıs 1976, s. 72. 604 Zaman, age, s. 240.

yüzyılın ilk yarısında yaĢamıĢ olabilir. Yeminin Kur‟an‟ı okuduğu ve Kur‟an‟ı ezbere bildiği, yani Hafız olduğu; Demir Baba Velâyetname‟sinde geçen “Hafız Kelam Yemini” isminden anlaĢılmaktadır.605

Faziletname, Hz. Ali‟nin, yaĢamını, erdemliliğini, yiğitliğini, savaĢta gösterdiği kahramanlıklarını, kerametlerini, korkusuzluğunu, dürüstlüğünü vb. anlatır. Bu kitap ayrıca, tasavvuf, Batinilik, yol, erkân, ahlak vb. gibi Alevi- BektaĢi inanç ve ritüellerini konu alır.606 Yemini Divan edebiyatına bağlıdır. Hurufiliğe yatkın bir eğilimi vardır. ġiirlerinde Fazullah Hurufi‟nin izini sürdüğü ve onu görüĢ ve düĢüncelerinden yararlandığını görmekteyiz.607

Yeminin, Fazilet namesi, Yeminin düĢünce dünyasının anlaĢılması bakımından önem arz etmektedir. Fazilet name ilk kez 1909 yılında Cihan basım evinde Ahmet Hızır ve Ali Haydar Beylerin çalıĢmasıyla yayınlanmıĢtır. Fazilet, bugün ki “erdem” anlamına gelmektedir. Erdem, akla, bilince, uygun davranmak, insan iliĢkilerinde ölçülü olmak, iyilikten yana olmak, yapılan iĢlerden haz duymak, var olanın niteliklerine uyum göstermek, yapıcılıktan, dürüstlükten, onurdan, barıĢtan, paylaĢımdan yana olmak; yiğit, cesur ve sözünde durmak, güven vermek gibi değerleri savunmak ve uygulamaktır.608 Hz. Ali‟nin faziletlerinin anlatıldığı Fazilet name, Hz. Ali‟nin yüceltildiği Tanrısal roller üstlendiği kerametlerle doludur. Fakat bunu da ifade ettiğimiz gibi keramet olgusuyla değerlendirdiğimiz de Allah‟a Ģirk barındırmanın ötesinde tevhit inancını desteklemektedir. Özellikle Nasıri Tusi‟nin olayı hem eserin içeriği bakımından hem de Yemini inanç yapısı hakkında önemli bilgi vermektedir. Bu olay Ģöyle gerçekleĢmiĢtir;

Söylence göre, Ali ile birlikte savaĢa çıkan gurubun içerisinde Tusi‟de vardır. Öğlen vakti susuzluktan bitkin düĢünce, susuzluklarını gidermek için su aramaktadırlar. Ali, Allah‟a yalvarmayı önermektedir. Nasır‟a Ģu tarafa gitmesini su getirmesini söyler. Nasır, gösterilen yöne yürüdüğünde bir mağara ve o mağaranın içinde dupduru su akmaktadır. Suyun üstünde cevherden bir taht ve bu tahtta da Ali oturmaktadır. Ali‟nin elinde maĢraba vardır ve Nasır ondan su alıp içer. Ali, dıĢarıda arkadaĢları ile birlikte oturmakta iken, hem de orada olması onu ĢaĢırtmıĢtır. O, oradan suyu alır ve arkadaĢlarına verir. Nasır bu iĢi aklıyla açıklayamayınca, Ali‟nin Tanrı‟nın kendisi olduğuna karar verir. Çünkü her yerde o hazır ve nereye bakarsa hep o vardır.

605

Özmen, age, s. 44.

606 Zaman, age, s. 241.

607 Yemini, Hz. Ali'nin Faziletnamesi, Can Yay., 12. Baskı, Haziran 1998, s. 71-74. 608Yar, Erkan, Alevi Bektaşi Teolojisi, Elazığ 2007, s. 48.

Ġkinci olay ise, suyu taĢkın Fırat‟ı geçme sırasında gerçekleĢir. Geçit yerini öğrenmek için Ali‟nin söylemesi ile Cimcime diye bağıran Nasır, binlerce ses duymuĢ, doğru ismi çağırmasıyla geçidin yerini öğrenmiĢtir. Nasır, Ali‟nin Tanrı olduğunu, yeri göğü yarattığını söyleyince, Ali kılıcı ile onu ikiye bölmüĢtür. ArkadaĢlarının ricası üzerine Ali Tanrı‟ya yalvarmıĢ ve o tekrar dirilmiĢtir. O, dirilince Ali‟nin Tanrı olduğunu bir daha söylemesi üzerine, Ali o‟nu tekrar öldürmüĢtür. Ali‟nin duasıyla o tekrar dirilmiĢtir. Ali, kalbinde bir duygu ile “sen onu öldürme, vadesi gelince biz onu öldürürüz. Cezasını o vakit çeksin” Ģeklinde bir ses iĢitmektedir. Nasır, Ali‟nin yanından uzaklaĢarak, halkın yanına giderek halkı kendisine inandırmıĢtır.609

Bu anlatım da, her ne kadar Ali‟nin Tanrılığı düĢüncesini açıklayan Nasıri‟yi öldürmekte ise de, Ali‟ye bazı Tanrısal niteliklerin verildiği görülmektedir. Aynı anda iki mekanda bulunmanın imkansızlığı gibi aklın açık ilkelerine aykırı olarak onun iki ayrı mekanda bulunması, bakılan her yerde onun görülmesi gibi beĢer üstü nitelikler ona verilmektedir. Fakat bu Tanrısal erki gerektiren olaylar, Ali‟nin kendi fiilleri olarak değil de, o‟nun kerametleri olarak kabul edilmektedir. Keramet fiilin sahibi de, olayın kendisin de gerçekleĢtiği Veli kul değil de Allah kabul edildiğinden, bunlar Tanrısal nitelikler olarak kabul edilmemiĢtir.610

Yemini, genellikle kendi inanç dünyasını Ali üzerinden anlatmıĢtır. Eserlerindeki Ali tarihsel süreçteki Ali‟den çok mitsel boyutta simgeleĢmiĢ Ali‟dir. Allah‟ın zatı ve Allah‟a yaklaĢımını Ali‟nin olgusu üzerinden anlatması: Ali‟ni beĢer üstü bir boyutta değerlendirilmesi anlamına gelmemelidir. Nitekim Allah‟ın bir ismi de “Ali” dir.

HoĢ keramet madeni Ģahı velayettir Ali Nur‟u Ahmet‟tir yakin, ġem‟i hidayettir Ali

(Olağan üstü davranıĢlar gösteren, çok cevherlere sahip, ulu ve veli olan, en üst derecede bilgiye ulaĢan Ali‟dir. IĢığı saçan, mum gibi aydınlatan doğruyu gösteren Ali‟dir.611

Yemini‟de Hurufilikten etkilenmiĢ ve hurufatla ilgili unsurları da eserlerinde etkileyici bir dille iĢlenmiĢtir. Buna birkaç örnek vermemiz gerekirsek;

Suretin nakĢında gördüm Fazl-ı isim-i azamı /Zülf ü kaĢ u kirpiğindedir Süleyman hatemi

609 Zaman, age, s. 258.

610 Özmen, age, c. 2, s. 45-47. 611 Zaman, age, s. 197.

LimeAllah‟ın hayaalidir yüzün vech-i ilahi/ Gösterir mirat-ı mü‟min on sekiz bin âlemi

Lam eliften arĢa pervaz eyledim/ Kaf u nun‟dan baĢıma taç eyledim Nuh felek burcundan kurdum hameyi/ La mekân yurdunu taraç eyledim.612