• Sonuç bulunamadı

8. Yedi Ulu Ozanda Tanrı AnlayıĢı

8.1. Seyyid Nesimi (D ?-Ö ?)

Seyyid Nesimi, Anadolu Aleviliğinin köĢe taĢları dediğimiz ve Aleviliğin inançsal yapısının anlaĢılmasında da önemli bir yere sahip olan Yedi ulu ozan içerisinde yer alır. Anadolu Aleviliğinde Nesimi, düĢünce yapısı ve ölüm Ģekliyle, Aleviliğin inançsal alanında ismiyle hayat bulmuĢ ve Dar-ı Nesimi585

diye de adlandırılan Cem ibadetinin bir ritüeliyle de yaĢatılmaya devam edilen ender bir ozandır.

Anadolu Alevi-BektaĢi edebiyatının yedi ulu ozanından biri olan Seyit Nesimi, hem Türk edebiyatı tarihinde ve hem de Alevi-BektaĢi felsefesinde çok önemli bir yere sahiptir. Nesimi, gerek yaĢadığı dönemde ve gerekse kendisinden sonraki dönemlerde her zaman etkisini sürdürmüĢ güçlü bir ozan olmuĢtur. Nesimi, düĢünsel ve felsefi boyutuyla da etkileyici ve yetkin bir konuma sahiptir.586 Kaynaklarda onun ġeyh ġibli‟nin derviĢlerinden olduğu ve Sultan Murat zamanında Anadolu‟ya geldiği belirtiliyor.587

Seyit Nesiminin hangi tarihte doğduğu ve öldüğü hakkında çeĢitli tartıĢmalar bulunmaktadır. Asıl adı Ġmameddin olan ozanın doğum yılı, nerede ve nasıl yaĢadığı

585

Bozçalı, Mahmut, Alevi Bektaşi Nefeslerinde Dini Muhteva, Horasan Yay., 2. Baskı, Ġstanbul 2006, s. 62.

586 Zaman, age, s. 97.

tam olarak belli değildir. Nesimi‟nin, 1369-70 yılların da doğduğu ve 1417-18 yıllarında öldüğü sanılmakla beraber588

XIV. Yüzyılın ikinci yarısı ile XV. Yüzyılın baĢında yaĢamıĢ olduğu,589

bunun birlikte en doğru ihtimalin 1370-1404 yılları arası yaĢamıĢ olduğunu ileri sürenler de vardır.590

Azeri kaynaklardan yararlanan araĢtırmacılara göre; Seyit Nesiminin Azerbeycanlı olduğunu ve 1370 yılında ġirvan‟ın baĢkenti ġemahı yakının da ki, aynı adda ġemahı köyünde doğduğunu ve Seyit Nesiminin aynı zamanda Fazullah‟ın öğrencisi ve damadı olduğunu söylemektedirler.591

Seyit Ġmameddin Nesiminin Bağdatlı olduğunu592

kimilerin ise Nesiminin Ġran‟ın ġiraz kentinde doğduğunu veya Tebriz‟de doğduğunu söylemektedirler.593

Bununla beraber Nesimi‟ni, seyitlik unvanının, gerçek bir Seyitliğe mi yoksa Seyit görünmek istemeye mi dayandığına dair bir bilgi bulunmamaktadır.

Nesiminin Ģiiri, divan yazının en baĢarılı ve olgun ürünlerindendir.594

Canlı ve müessir bir üsluba sahiptir. Farsçayı da, Türkçeyi de kolaylıkla kullanabilmiĢ, bu iki dilde de, edebi eser olarak çok güzel denilmeye hak kazanmıĢ Ģiirler yazmıĢtır.595

Seyit Nesimi Batini bir ozandır. ġiirlerinde bunun etkisi hemen görülür. O görüntüye, biçime önem veren birisi değildir. Evrene, Tanrıya, insana ve yaĢama iliĢkin görüĢleri olan bir ozandır. Seyit Nesimi, kendisinden önce yaĢamıĢ olan Yunus Emreden, Hallac-ı Mansur‟dan çok etkilenmiĢ, Mevlana‟yı okumuĢ ve onların görüĢ ve düĢüncelerini Ģiirlerinde yansıtmıĢtır.596

Seyit Nesimi‟nin Fazullah‟tan sonra en çok etkilendiği Halac-ı Mansur‟dur. Hallacı Mansur‟un Ene‟l-Hak” görüĢü Nesimi tarafından güçlü bir Ģekilde savunulmuĢ ve bu görüĢünden dolayı sapkınlıkla, kafirlikle suçlanmıĢ ve Halep‟de Mısır Memluk Hükümdarı ġeyh el- Müeyyed‟in verdiği fetvayla tutuklanmıĢtır. Tutukluk süresi boyunca da Ģiddetle görüĢlerini savunan Nesimi Halep de, Halep Müftüsünün verdiği fetvayla Halep Kalesin‟de derisi yüzülüp bedeni param parça edilerek öldürülür. Nesimi‟nin günümüze biri Türkçe biri de Farsça olan iki divanı ulaĢmıĢtır.597 588 Bozçalı, age, s. 62. 589 Zaman, age, s. 97. 590

Özmen, Ġsmail, Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi, Soypa Yay., 1. Baskı, 1995, c. 1, s. 257.

591 Zaman, age, s. 98. 592 Özmen, age, c. 1, s. 264. 593 Bozçalı, age, s. 62. 594 Zaman, age, s. 99-101. 595 Zaman, age, s. 120-122. 596 Özmen, age, c. 1, s. 266. 597 Zaman, age, s. 123.

Nesimi‟nin, Alevi inancının da benimsemiĢ olduğu Varlık birliği inancının en önemli savunucularından biri olmasının en belirgin örneklerini yine kendi Ģiirlerinde görüyoruz:

Hak Teala Adem oğlu özüdür Otuz iki Hak kelamı sözüdür Cümle alem bil ki Allah özüdür Adem ol candır ki güneĢ yüzüdür598

Nesimi‟de vahdeti vücut inancını hemen hemen her Ģiirinde görmek mümkündür.

Ben sığar iki cihan ben bu cihana sığma zam

Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığma zam599

Benim özüme iki dünya sığmıĢ, ama ben bu dünyaya sığmıyorum. Mekânın var olanın dıĢında bile cevher olarak varım. Bu mekânı var eden öz benim. Ama ben bu dünyaya, bu mekâna sığmazam.600

Seyit Nesimi, kendi varlığında Hak varlığına iĢaret ederek Hakkın mekana sığmayacağını fakat iki cihan da Hakkın var olduğunu ve öncesiz-sonrasız ve mekansız, sınırsız oldğunu ifade ederken insanın özünden yani Tanrısal mayadan hareket ettiğini görüyoruz. Bu hem Vadeti Vücut hem de Enel Hak inancıyla örtüĢen bir yaklaĢımdır. Bu yaklaĢımı birçok Ģiirinde görüyoruz:

Külli yer ü gök Hak oldu mutlak / Söyler def ü çenk ü ney “ Ene-l Hak!”

(Yerle gök baĢtanbaĢa mutlak olarak bütünüyle Hak oldu; bundan dolayıdır ki def, saz, ve ney – bir ağızdan- “Ene-l Hak”- Hak benim der. )

Ger açuh ise basiretün bah / Gör sen de Hakkı vü gitme irah!

(Ger gönül gözün açıksa, gönül körü değilsen bak da Hakkı kendinde gör; sakın ırağa gitme.)

Gör sen de seni ne cism ü cansen / Maksud-i Vücud-i “ Kün fe- kan” sen

(Allah‟ın “ Yokken var ol” emriyle var olanların amacı, isteği sensin. Kendinde kendini.. gör nasıl bir cisim ve can kaynaĢması olduğunu anla)

Nefsin tanıdı vü bildi Hakkı / Tevhit yolunda ekdi habbi.

(O Ģaraptan içip te kendinden geçen, “Nefsini tanıdı, Hakkı da bildi. “Birlik yolunda böylece dilek tohumunu umut tarlasına ekti601.

598 Zaman, age, s. 123.

599 Özmen, age, c. 1, s. 269, 273, 276, 277. 600 Zaman, age, s. 123, 124.

Nesimi, Tanrı‟nın varlığının ispatı olarak yaratılanı göstermekte ve Tanrı‟nın varlığını yine kendi varlığıyla ispat eylemiĢtir diyerek yaratanı yani Tanrı‟yı bilmenin ancak Ģüphenin ortadan kalkmasıyla ve kiĢinin kendi benini bilmesiyle gerçekleĢeceğine inanmaktadır. Bu görüĢünü Ģu beyitleriyle dile getirmiĢtir:

Kev ü mekândır ayetim zata gider bidayetim Sen bu niĢan ile beni bil ki niĢane sığmazam.

(Var olan var edenin delilidir. Bu delille gerçek hedefe varırsın. Ama ben bu gördüklerine sığmam, daha derinlerdedir varlığım. Bunun iĢareti var olanda mevcuttur.)

Kimse güman ü zan ile olmadı Hakkı ile biliĢ Hakkı bilen bilir ki ben zan ü gümana sığma zam

(Kimse Ģüphe ile tahmin ile Hakkı bilemez. Hakkı bilen için Ģüphe aĢılmıĢtır. Ben Hakkı bilen biri olarak Ģüphelere sığma zam.)

Genç-i nihan benim ben uĢ ayn-ı ayan benim ben uĢ Bunca kumaĢ-ı raht ile ben bu dükkâna sığmazam

(Gizli olan benim, açığa çıkan ben: iĢ yapan ben, eylemde bulunan benim. Cevher benim, Ģeylerin ana kaynağı benim. Buna karĢın ben denizlere nehirlere sığmıyorum.602

Nesimi, Allah‟ı öven ve O‟nun zatına, Ģanına övgüler dizen bazı gazelleriyle de karĢılaĢmaktayız;

Gördüm yüzünü ey sanem, el- minetü li- „llah! Farz oldu ki diyem: el- minetü li- „llah!

(Ey tapılası güzel, minnet Allah‟a çoktandır görmediğim yüzünü gördüm. Bunun için “ Minnet Allah‟a !” demek bana farz oldu.603