7. Hacı BektaĢ Veli
7.2. Makalat
Hacı BektaĢ Velinin en önemli eserlerinden kabul edilen Makalat tamamen tasavvuf içeriklidir. Hacı BektaĢ Veli hepsi tasavvuf konusun da olan ve müstakil risalecikler halinde ki eserine Makalat ismini vermiĢtir.501
Makalat‟ın aslının Arapça olduğu502
söylense de, bu Arapça metin ortada yoktur. Hatiboğlu 1409 da Makalat‟ı Türkçeye çevirmiĢ. Düz yazı halinde de Sadeddin (Said Ġmre) tarafından Türkçeye çevrilmiĢtir. Hatipoğlu‟nun manzum çevirisi ile Molla Sadeddin düz yazısı arasında bir fark yoktur.503 Makalat tasavvufi nitelikli bir eserdir; “dört kapı” ve “kırk makamı” açıklamak amacıyla yazılmıĢtır. Dört kapıdan maksat, “Ģeriat”, “tarikat”, “marifet” ve “hakikat” kavramlarıdır. “Kırk makam” da bu kapılarda girilerek katledilecek kırk adet merdiven basamağıdır. Hacı BektaĢ Veli burada bu kapıları aralayarak her birindeki onar makamın neler olduğunu ve her makamda bir sonra kine ulaĢmak için neler yapmak gerektiğini anlatmaktadır.504
Tasavvufta iĢin esası, “Men arefe nefsehu fe kad
arefe rabbehü” hadisin de vurgulandığı üzere, kendini bilmek ve böylelikle yaratıcıyı
tanımaktır. ĠĢte Hacı BektaĢ Veli öğretisine göre bunu baĢarmakta ancak “Dört kapı”dan geçip “Kırk makama”a ulaĢmakla mümkün olacaktır.505
Makalat‟ın tamamı bir mukaddime ile on bir babdan meydana gelmiĢtir. Kısa mukaddimede besmele, hamdele ve salveleden sonra eserin sahibi olan Hacı BektaĢ Veliyi metheden bir giriĢ bulunmaktadır. Burası tamamen mütercim tarafından yazılmıĢtır.506
Makalat incelendiğinde eserin ayrıca pedegoji kitabı özellikleri gösterdiği görülecektir. Mesela ilgi, heves, edep, zeka ve kabiliyet gibi kavramlar eğitim anlayıĢı ve uygulamasının temeline ait kavramlardır. Bir insan hiçbir zaman tembel olmamalıdır. Azimli, sabırlı, edepli, dikkatli, cesur, mert ve çalıĢkan olmalıdır.
Makalat‟da, diğer ahlaki ve didaktik eserler de karĢımıza çıkan, önemli hususlardan biri de hitap Ģeklidir. Eser baĢtan sona bir sohbet havası için de devam eder,
500 Hacı BektaĢ Veli, age, s. 23-A. 501
Hacı BektaĢ Veli, age, s. 23-A-B.
502
Hacı BektaĢ Veli, Makalat, Haz. Ali Yılmaz-Mehmet AkkuĢ-Ali Öztürk, Tdv, Ankara ġubat 2007, s. 22.
503 Noyan, age, c. 1, s. 87.
504 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 27. 505
Hacı BektaĢ Veli, Makalat, Haz. Ömer Özkan-Malik Bankır, Hacı BektaĢ Veli Külliyatı, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Merkezi Yay., Ankara 2010, s. 473.
506 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, Haz. Ali Yılmaz-Mehmet AkkuĢ-Ali Öztürk, Tdv, Ankara ġubat 2007, s.
bu anlam da metin de “Pes, aziz-i men!”( Ģimdi/ öyleyse azizim) ifadesinin sık sık tekrar edildiğini görüyoruz.507
Makalat‟da dikkati çeken bir husus da, makamda yapılması gereken Ģey söylendikten sonra, genellikle bunlarla ilgili ayet, hadis veya kelam-ı kibar kabilinden bir söz getirilmiĢ olmasıdır. Bunların genelde ayetler olduğu görülmektedir.508
Makatın ilk bölümün de inanan insanlar dört gurup olarak gösterilmiĢ, bunların her birinin özellikleri anlatılmıĢ ve yapmaları gereken iĢler sıralanmıĢtır.509
Makalat‟ın ikinci bölümün de ise Dört Kapı Kırk Makam anlatılır ve kulun Tanrı‟ya varacağı mertebelerden bahseder.510
Hacı BektaĢ Veli‟nin, Makalat‟ına baĢlanırken Besmele ile baĢlanmıĢ ve Allah‟ın varlığının zorunluluğuna vurgu yapılarak Allah‟ın ululuğuna ve zatına övgüler edildikten sonra Hz. Peygambere ve ailesine salat ve selamla devam edilerek Hacı BektaĢ Veli‟ye iltifat edilmiĢ ardından esere geçilmiĢ. “Bismillahirrahmanirrahim” ve yüce Allah‟ın rahmetiyle. Biz çaresiz kulları yoktan var eden Tanrı Teâlâ hazretlerine hamd, Ģükür ve minnet olsun. O, bizlere iman ve Ġslam‟ı nasip ettiği gibi diğer bütün varlıkların rızklarını da belirleyip her birine ayrı ayrı paylaĢtırıldı. Salat ve selam da önce, Allah‟ı Teâlâ‟nın bütün alemi onun sevgisi yüzünden yarattığı peygamberlerin ulusu ve resullerin reisi Hz. Peygamber‟in üzerine; sonra da onun arı tertemiz Ehl-i Beytine; en üstün kavim olan evladına ve ashabına olsun. Çünkü bütün kainatın padiĢahı olan Tanrı, bu itibarlı Müslümanların ruhlarını ahirette rahmetine erdirmiĢ ve bağıĢlamıĢtır.511
Makalat‟ın hemen giriĢinde Allah‟ın bütün eksik ve noksan sıfatlardan uzaklaĢtırarak O‟nun bu sıfatlardan münezzeh olduğunu söylemiĢ, “Her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Hak Teala512
ve devamında insanların yaradılıĢına göre dörde ayırmakta ve bunu da dört kapıyla simgeleĢtirip bazı tasavvufi anlamlarla derinlik kazandırıp uzun uzadıya bu bahis hakkında bilgi vermektedir.513
Hacı BektaĢ Veli Allah‟ı bulmayı yani mekan ve Allah‟ı bilme olgularını açıklarken, Vahdet-i Vücut anlayıĢının çerçevesinde Ene‟l-hak anlayıĢıyla yaklaĢır: “Yüce Allah‟ nasıl buldunuz?” diye sorulsa, Ģöyle cevap verirler: “Allah‟ı kendimizde bildik kendi özümüzü de Allah bildik” diyerek bu görüĢünü; “nefsini bilen, Rabbini bilir” hadisene atıf yaparak
507 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 475. 508 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 33. 509 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 33. 510
Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 27.
511 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 43, 1-b. 512 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 44, 2-a.
açıklar.514
Bu hadis Alevi inancı içinde önemli bir yere sahiptir. Genelde, dedeler Alevi inanç boyutunu anlatırken bu hadisi kullanırlar, bu hadisin manasında ciddi mesajlar yatmaktadır. Özellikle Alevi inancının Tanrı hakkında ki bakıĢ açısı bakımından önemlidir. Bur da verilmek istenen mesaja da, kiĢi kendini bilmezse yani yaradılıĢın da ki mayayı bilmezse kendinin hakikatine varamaz. Kendi hakikatine varamayan da Allah‟ı bilemez ve kendi özüne kendini katmıĢ Hakk‟ın nerde olduğunu da bulamaz, diyerek insanı kendisine davet eden bir yaklaĢım söz konusudur. Hacı BektaĢ Veli, insanın Tanrıya erebileceğini hatta O‟nun dostu olabileceğini söyler ve Ģöyle ifade eder: “Kul, Çalap Tanrıya kırk makam da ulaĢarak dost olur. O kırk makamın onu Ģeriat içinde, onu tarikat içinde, onu marifet içinde ve onu hakikat içindedir.”515
Bunları ayrıntılı bir Ģekilde iĢleyen Hacı BektaĢ Veli, ilk makam olarak Allaha inanmayı Ģart koĢarak, Rahmanın aslı imandır der ve “Hani Rabbin (ezelde) ademoğullarının sulblerinden zürriyetlerini çıkarıp aldı da onları nefislerine Ģahit tutarak ben sizin Rabbiniz değil miyim? buyurdu, onlar da: Evet, dediler…”516
ayetiyle Allah‟a imanın insanın dünyaya gelmeden verilen bir ahd olduğu buna bağlı olarak da insanın fıtratında Allah‟ı bilmenin var ve zorunlu olduğunu vurdular.517
Yine Hacı BektaĢ Veli, kırk makamı kiĢinin Allaha varmasında olmazsa olmaz ilkeleri olarak vurgular ve dört kapı kırk makamdan geçeni Ģöyle ifade eder:
Bu makama ererse ĠĢbu ürünü kim dererse Varlığını Hakka verir Bütün alem içinde518
Hacı BektaĢ Veli, Tevhit konusuna hassasiyetle yanaĢmıĢ ve Makalat‟ında önemli yer vermiĢtir. Tevhit konusunu iĢlerken Kur‟an‟dan ayetler vermesi Hacı BektaĢ Veli‟nin hem Kur‟an‟a verdiği önem hem de Kur‟an‟daki Tevhit anlayıĢına yaklaĢımı açısından önemlidir. Tevhitle ilgili iĢlediği ayetlere değinmek gerekirsek;
“İlahınız bir tek Allah’tır”519
ayetine atıf yaparak Allah‟ın eĢi ve benzeri olmadığı kimsenin ona denk olmadığını vurgulayarak varlığının zorunluluğuna değinir;
514
Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 551, 17-A.
515 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 521, 9-B; Hacı BektaĢ Veli, Makalat, Haz. Ali Yılmaz-Mehmet AkkuĢ-
Ali Öztürk, Tdv, Ankara ġubat 2007, s. 68-89.
516 Araf, s. 172. 517
Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 523, 10-A; Hacı BektaĢ Veli, Makalat, Haz. Ali Yılmaz-Mehmet AkkuĢ- Ali Öztürk, Tdv, Ankara ġubat 2007, s. 68, 8-A.
518 Hacı BektaĢ Veli, Makalat, s. 528, 18-A 519 Bakara, 2/163.
“Gökleri ve yerleri yaratan”520
Allah‟ın yaratma sıfatına vurgulayarak Allah‟ın kendi varlığını bildirdiğini;
“Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah’ındır”521
“O, kulların üzerinde yegane kudret ve tasarruf sahibidir”522
diyerek kadirliğini açıklar.
Sonra ululuğunu bildirir: “O, yücedir, büyüktür”523
Sonra üstünlüğünü bildirdi: “asıl üstünlük, ancak Allah’ın.”524
sonra büyüklüğünü bildirdi:
“Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.”525
sonra nimetini bildirdi:
“O’ ne güzel sahip O’ ne güzel yardımcıdır.”526
sonra iyiliğini bildirdi:
“Allah kullarına lütufkârdır”527
Hacı BektaĢ Veli, Bu ayetlerle, Ġslam dini açısından önemli yeri olan ve Ġslam‟ın geliĢ amacının baĢında yer alan Tevhit konusu iĢlerken farklı bir boyuta geçer ve Hz. Ali‟nin kendisine, taptığın Tanrıyı görüyor musun? sorusu üzerine; Hz. Ali‟nin: görmesem tapar mıydım?528
cevabı üzerine farklı bir yaklaĢımla Allah‟ın görülüp görülmeyeceği konusu ve Allah‟ın Ģekil, Ģema yani aĢkınlığından öte somut- zahir- maddesel boyutuna geçerek Vahdet-i Vücut anlayıĢına uygun kırk makam sürecine değinerek eserine devam etmiĢtir. Makalat‟ın çoğunluğunda kulun Tanrıyla kuracağı iliĢki ve bunun nasıl lığı üzerinde tasavvufi manalarla anlatılıp derinlik kazandırılmıĢ bir öğüt verici anlatım söz konusudur.