• Sonuç bulunamadı

1.9. Cari Açığın Sürdürülebilirliği ve Ana Belirleyicileri

1.9.1. Yatırım/Tasarruf

Cari işlemler dengesi, milli tasarrufla yurtiçi yatırım farkına eşittir. Yatırım fazlalığı, daha fazla üretim kapasitesi meydana getireceğinden ekonomik büyüme oranlarını olumlu yönde etkileyerek cari açığın sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Öte yandan yatırım ve tasarruf oranı uluslararası kredibilite değerliliğinin göstergesidir ve bu da dış borçları düşürmektedir.

1.9.2. Ekonomik Büyüme

Ülkelerin büyümeyi sürdürebilmeleri önünde büyük ve devamlı açıkların varlığı, Ayrıca yurtdışından kaynak temin edebilmeleri yönünde önemli bir sorun arz etmektedir. Ekonomik büyümenin fazla olduğu ülkelerde, dış borç/ GSYİH oranında artma olmadan cari açığın sürdürebilirliği olasıdır. Beşeri sermaye ve etken rantabilitesindeki artmadan kaynaklı ekonomik büyüme yatırımları fazlalaştıracağından cari açıkta sürdürebilirlik söz konusu olacaktır.

1.9.3. Dışa Açıklık

İhracatın GSYİH’ ye oranı biçiminde ifade edilmektedir. Döviz kazandırmak için, ülkeler ekonomisinde ihracatı muhtemel olan malların üretimini yapmak istemektedirler. Öte yandan dış borçlanmayı kolaylaştıran büyük hacimli ihracattır. Sermaye girişlerinde durağanlık söz konusu olduğunda döviz girişini temin etmek için lazım olan dış borçlar, ihracat kesimine kaynak aktarımında gerekli görülmektedir. Ticareti yapılan malların bileşimi sürdürebilirlik açısından mühim bir endekstir. Öte yandan ticaret hadlerindeki meydana gelen dalgalanmalar ise sürdürebilirliği olumsuz olarak etkilemektedir.

1.9.4. Dış Yükümlülük Bileşimi

Ülkenin dış şoklara karşı direncini ve cari açığın sürdürülebilirliğini mühim derecede tesir etmektedir. Cari açığın, kısa vadeli yükümlülüklerle finansmanının sağlanması cari açığın sürdürebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Bir

ekonomide cari açık hesabının devamlı açık vermesi, yabancı yatırımcıların var olan ekonominin borçlarını ödeyebilme kuvvetine olan güveni azalmaktadır. Yabancı yatırım sahiplerinin güvenin de oluşan azalmalar, faiz oranlarının artmasına neden olarak dış borcu ve cari işlemler açığı sürdürülemez bir hale getirmektedir.

1.9.5. Finansal Yapı

Gelişmekte olan ekonomilerde ekseriyetle finansal aracılar bankalardır. Özel tasarruf, bankaların kaynağı olmakla beraber firmalara verdikleri borçlar finanse edici özelliğe sahiptir. Zayıf mali bankaların liderliğindeki finansal düzen, mali aracılık fonksiyonunu tam olarak oluşturamayacağından ülke ekonomisi dış şoklarla olduğundan daha çok karşılaşmakta ve sıklıkla ödemeler dengesi krizleri yaşamaktadır.

1.10.6. Enerji Fiyatları

Enerji ithalatı yapan ekonomilerin cari işlemler hesabını etkisi altına alan etkenler içerisinde enerji fiyatlarında meydana gelen ani ve büyük artışlar bulunmaktadır. Bunlar dışsal etkenler olarak cari açığı seviyesini yükseltmektedir. Bununla beraber enerji fiyatlarındaki değişimlere ülkelerin uyumlu olamayışlarından dolayı özellikle enerji fiyatlarının kısa periyotta cari açığın atmasında etkili olduğu gözlenmektedir.

Cari açığın sürdürebilirliği hakkında etkili olan başka bir etken finansal açıklıktır. Cari açığın sürdürebilirliği ile finansal açıklık zamanlar arası vakıa olarak değerlendirmeye almaktadır. Finansal açıkla beraber serbest kur politikasında denge döviz kuru yalnız mal piyasalarının dengesini ifade eden satın alma gücü paritesiyle değil finansal varlıkların risk içeren fiyatların dengesini risk alan fiyatların dengesini içeren uluslararası faiz paritesi belirlemektedir. Ekonomilerde finansal açık olduğu durumda kur politikasının ne olduğu fark etmeksizin cari açık kaynağı ile finansman kaynağı büyük önem arz etmektedir. Tüketim ve uluslararası ticaret konusu olmayan alanların kısa periyotlu sermaye girişleriyle finansmanını sağlayan düzene oturtulmamış bir finansal düzen cari açık- sıcak para- reel kur değerlenmesi- cari

Cari işlemler hesabında açık meydana geldiğinde, söz konusu açık ödemeler dengesindeki sermaye hesabında oluşacak fazlarla giderilebilir. Bu durumda ülkeye giriş yapan paranın vadesi ve hacmi, cari işlemler açığının sürdürülebilirliği açısından oldukça önem teşkil etmektedir. Burada iki farklı risk faktörü bulunmaktadır. Yabancı sermaye, başta siyasi ve ekonomik istikrar olmak üzere, vergi sisteminin yapısı, bürokratik ortam gibi birçok faktörü göz önüne almak koşuluyla ülkeye giriş yapmaktadır. Bu faktörlerin bir veya birkaçında oluşabilecek ani değişiklikler, cari açığın finansmanı için ülkeye çekilen sermayenin ülkeden çıkışına sebep olacaktır. Eğer yabancı sermaye ekseriyetle kısa vadeliyse, bu çkış hızlı olacak ve daha büyük bir cari açığa zemin hazırlayacaktır. Yine, cari açık periyotlarında ülkeye çekilen yabancı sermayenin hacmi şayet mevcut cari işlemler açığından fazla olursa, bu sefer de ulusal paranın değerlenmesine sebebiyet verecek ve ihracat bu durumdan negatif yönde etkilenecektir.

Cari işlemler hesabının açık vermesinde veya mevcut açıkların büyümesinde tesirli olan en temel faktörlerden biri de reel döviz kurundaki ani ya da önemli orandaki değişikliklerdir. Ülkenin ulusal parasının diğer ülke paraları karşısında reel olarak değerlenmesinin cari işlemler açığı üzerindeki etkisi farklı değerlendirilebilir. Bu durum açıklanacak olursa bazen ulusal paranın yabancı paralar karşısında değer kazanması yüksek hacimli sermaye girişinin sağlanabilmesi için uygulanan yüksek reel faiz politikasından kaynaklı olabilmektedir. Böylesi bir vaziyet, ucuzlamış ithal mallara karşı olan iç talebi arttıracağından ve ihracatın fiyat avantajını azaltacağından, ithalat-ihracat dengesini ithalat lehine bozacak ve cari işlemler hesabının daha fazla açık vermesine sebep olacaktır. Ancak bazen de ulusal paranın değer kazanması ülkedeki ticarete konu olan malların üretim süreçlerindeki ciddi verimlilik artışlarından kaynaklanabilmektedir. Böyle bir durumda ticarete konu olan mallardaki verimlilik artışı, söz konusu daha ucuza ve daha fazla üretilmesiyle sonuçlanacak, yapılacak olan yurtdışı satışlar neticesiyle de ülkeye daha fazla yabancı para girişi sağlanabilecek ve ulusal para bir süre sonra değerlenecektir. Bu şekilde gelişen bir süreç, verimlilik artışı ve üretime dayandığından; ulusal paranın değerinde gerçekleşecek artış, verimlilik artışıyla sağlanan ucuz üretimin sağlamış olduğu avantajla eşit olana kadar ülke açısından olumsuz bir durum yaratmayacaktır (Çak, 2013: 37)

Bir ülkede cari açığın sorun teşkil edip etmeyeceği sorusunun cevabı özetle şu şekilde sıralanabilir:

- Şayet kısa vadeli sermaye akımları, düzenleme yapılmamış mali sistem aracılığıyla uluslararası ticarete konu olmayan malları ve özel sektör tüketimini finanse ediyorsa cari açık sorun teşkil edebilir.

- Kamu açığı, sağlıklı olmayan bankacılık sistemi finansmanında aracı olarak kullanılıyorsa ciddi bir sorun oluşturabilir ve cari açık sürdürülemez hale gelebilir.

- Mali düzenden ve döviz kuru politikasından bağımsız olarak analiz edilen cari açık rakamlarına bakılarak iktisadi karar mercilerinde meydana gelen negatif beklentiler ticari açığın sürdürülebilirliğini negatif etkiyebilmektedir (Kızılkaya ve Sofuoğlu, 2017: 40).

İKİNCİ BÖLÜM

DÖNEMLER BAKIMINDAN TÜRKİYE EKONOMİSİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ

1980 öncesi periyotlarda ithal ikameci politikalarla dışa kapalı ekonomi prototipini uygulamaya alan Türkiye, 1980’li senelerde dünyada hâkim olmaya başlayan küreselleşme olgusunun da tesiriyle dışa açık ekonomi programına geçiş yapmıştır. Türkiye ekonomisinde yaşanan bu yeni süreç olumlu gelişmeleri kadar olumsuz gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bu dışa açık ekonomi programının en mühim olumsuz yanı ise 1980 öncesi kapalı ekonomi periyotlarında var olmayan yeni bir sorunsal; cari açık sorunsalını meydana getirmiş olmasıdır.

2.1. Cari Açık

Cari açık bir ekonomide tasarruflarla harcamalar arasındaki farkı göstermektedir. Bir ekonomide büyük bütçe ve cari açık varsa, bu açık ülkeye gelen yabancı fonlarla finanse edilir. Örneğin bir ülkenin ithalat oranı ihracat oranından fazlaysa, ithalat için gerekli olan ödemeyi diğer ülkelerden temin ettiği kredilerle yapacaktır (Alagöz, Delice, Işık, 2006:348).

Cari açığın kavramsal olarak üç kaynağı vardır. Bunlar; - Tasarruf ve yatırım dengesi,

- Dış ticaret dengesi,

- Dış varlık yansıması (net dış varlıklardaki azalış).

Türkiye’de meydana gelen cari açıkların tabanında yatan başlıca sebepler arasında özel sektörlerin düşük düzeydeki tasarruflarıyla dış ticarette meydana gelen artışlardır. Bunlara ilaveten Türkiye’nin son zamanlardaki yatırım konumları incelendiğinde net dış varlıklarında azalma olduğu gözlenmektedir (Kızılkaya ve Sofuoğlu, 2017: 41).

Bir ekonominin başka ekonomilerle gerçekleştirdiği mal ve hizmet ticaretinin toplamını veren cari işlemler hesabının en önemli kalemi dış ticaret dengesidir. Ekseriyetle dış ticaret dengesinde açıklar meydana gelirken, hizmetler dengesinin özelliği ise fazla vermesidir. Dış ticaret dengesinde meydana gelen açıklar ve buna

rağmen hizmetler dengesindeki fazlanın oluşan açığı kapatacak kadar yeterli fazla vermemesinden dolayı cari açık yaşanmaktadır (Kızılkaya ve Sofuoğlu, 2017: 41).

Benzer Belgeler