• Sonuç bulunamadı

Cari İşlemler Hesabı ile İlişkili Kavramlar

Cari işlemler hesabı ile ilişkili kavramlar ele alınmak istendiğinde ise; sermaye hareketleri, milli gelir, cari işlemler dengesi, GSYH, GSMH, döviz kuru kavramları ön plâna çıkmaktadır.

2.3.1. Sermaye Hareketleri

Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında, 1980 evvel banka kredilerinin mühim bir bileşen olduğu, yalnız 1980 sonrasında ise doğrudan yabancı sermaye yatırımın ön plana çıktığı görülmektedir. 1990’lı senelere bakıldığında sermaye hareketlerine ilişkin bileşenlerinde farklılık olduğu anlaşılmaktadır. Burada resmi kaynaklardan özel kaynaklara ve borçtan öz sermayeye bir geçiş söz konusu olmaktadır. Alınan kısa vadeli borçların iki yönü gündeme gelmektedir. Biri sermaye girişlerine ilişkin risklerin dağıtılmasını sağlaması diğeri ise ilave riskleri meydana getirmesidir ( Baer

Sermaye Hareketlerinin Nedenleri:

Gelişmekte olan ülkelere sermaye hareketlerinin fazlalaşmasında birçok etmenin tesiri bulunmaktadır. 2003 senesi sonrası periyot için gelişmekte olan ülkelere sermaye girişinin fazlalaşmasında, hem gelişmekte olan, hem de gelişmiş ekonomilerdeki farklı etmenler tesirli olmuştur. Sermaye hareketlerinin fazlalaşması az da olsa gelişmiş ülke ekonomilerindeki gelişmelere bağlanabilir. Dışsal etmen olarak değerlendirilen bu evolüsyonları aşağıdaki gibi sıralanabilir (European Central Bank, 2005: 64, Obstfeld, 2008: 1);

- Sermaye hareketlerindeki fazlalaşmalar daha fazla kâr amacı güden yatırım sahiplerinin gelişmekte olan ekonomilerin tahvillerine olan alâkasındandır. Gelişmekte olan ekonomilerde, temel ekonomik endekslerin düzelmesi ve gelişmiş ekonomilere nazaran hem tahvil hem de hisse senedi kazançlarının artmasında tesirli olmuştur.

- Gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişine sebep olan etmenlerden birisi de gelişmiş ülkelerdeki iktisadi büyüme oranlarının artması olmuştur. Gelişmiş ülkelerdeki iktisadi canlanma, gelişmekte olan ekonomilerdeki ihraç beklentilerini ve makroekonomik performansıyla alâkalı beklentilerini düzeltmiş ve işletme kazançlarının mali girişi artmıştır.

- Bir diğer sebepte gelişmiş ülkelerdeki ekonomilerde enflasyon ve düşük faiz oranları olmuştur. Gelişmiş ülkelerdeki ekonomiler karşısında yükselen faiz farkı gelişmekte olan ekonomilerde yatırımlar gittikçe daha cazip duruma gelmiştir.

- Bir diğer etken ise risk almaktan kaçınmadaki eksilmelerdir. Yatırım sahipleri, gelişmiş ülke ekonomilerinde devlet tahviline benzer güvenilir varlıklardan, gelişmekte olan ülke piyasalarındaki saygınlığı ekonomik varlıklara yöneltmiştir.

- Likidite fazlalığı gelişmiş ülke ekonomilerindeki düşük kazançla beraber yatırım sahiplerini getiri arayışına yönlendirmiş ve gelişmekte olan ekonomilere geri dönüş sağlanmıştır (Cengiz ve Karacan, 2015: 332/333).

Dönemin başında ve sonunda refah düzeyinin aynı kalması şartıyla, yurtiçinde üretilen mal ve hizmetlerin piyasa ederlerinin toplam değeridir (Erdoğan, 1994: 1).

Milli gelir dengesi, toplam arzın ve toplam talebin kesiştiği noktada dengeye gelmekte ve ülke ekonomisinde tasarruflar ile yatırımların eşit olmasıdır. Bununla beraber, aynı mili gelir seviyesinde daha yüksek tasarrufa gidildiğinde milli gelirin düşmesiyle meydana gelmektedir. Bu durumda tasarruf paradoksu ortaya çıkmaktadır (Şenses, 2017: 2).

Milli geliri etkileyen fonksiyonlar. Bunlar;

- Tüketim fonksiyonu: Tüketim harcamalarıyla GSYH arasındaki bağlantıyı ortaya koyan fonksiyon.

- Tasarruf fonksiyonu: Gelir ile tasarruf arasındaki bağdır.

-Yatırım fonksiyonu: Yatırım kararlarına etki eden içsel ve dışsal etmenlerle, yatırım hacmi arsındaki bağı gösterir.

2.3.3. Cari İşlemler Dengesi

Ödemeler dengesindeki mal, gelir ve hizmet dengesi, cari transferler toplamı olarak ifade edilmektedir (Togan ve Berument, 2011:4). Cari İşlemeler Dengesinin üç esas dengeden oluştuğu bilinmektedir (Öz, 2007:4);

 Mal-Hizmet İthalat ve ihracatı arasındaki fark yani mal ve hizmetlere dair dış denge,

 Dış yatırım gelirlerine ait denge incelendiğinde; ülke adına yapılan yatırımlardan yurtdışına transfer yapılan kâr ve faiz toplamları arasındaki fark ve yurtdışına yapılan DY neticesinde elde edilen kâr ve portföy yatırımları sonucunda elde edilen faizlerdir,

 Transferler arasındaki farklar yani cari transferler şeklinde tasnif edilmektedir.

2.3.4. GSYH

Ülke sınırları içerisinde, belli bir zaman diliminde üretilen bütün mal ve hizmetlerin para birimi bakımından değeridir (destekyatırım: 2018).

Bir dönemin bir sene olduğu kabul edilmektedir. GSYİH Türkiye’ de bir senelik olarak belirlenip hesaplanmaktadır. Az görülmekle beraber, 3 aylık ve 6 aylık periyotlarda GSYİH’nin hesaplandığı ülkelerde bulunmaktadır (Şenses, 2017: 13).

GSYİH hesaplanırken kimi parametreler öne plana çıkmaktadır. Bunlar (Şenses, 2017: 16);

GSYİH=C+GSİ+G+İV şeklinde ifade edilmektedir. - C= Bir yıllık dönem içerisindeki tüketim

- GSİ= Gayrisafi yatırım - G= Kamu harcamaları - İV=İthalat vergiler

2.3.5. GSMH

GSMH ekonominin büyüklüğünü ölçmektedir. Belirli bir periyot diliminde, halkın sahip oldukları mal ve hizmetlerin, üretim etmenleri kullanılması sonucunda piyasa fiyatlarıyla hesaplanmış değeridir (Ekodialog, 2018).

2.3.6. Döviz Kuru

Efektif olarak yabancı para türünden her tür ödemeyi sağlayan doküman ve hesap döviz olarak adlandırılmaktadır. Döviz kuru, dövizin ulusal para değeridir (ttosunoğulları.anadolu.edu.tr, 2018).

Kur düzenleri, para biriminin yani kur seviyesinin zaman içerisindeki değişimidir. Paranın yurtiçindeki değerine bağlı değişimini enflasyon, yurtdışındaki değerini ise kur değişimleri belirlemektedir. Döviz kurlarının aşağıdan yukarıya çıkması da o paranın diğer paralar karşısındaki değerinin değişmesine neden olmaktadır. Döviz kuru sistemlerini üç temel grupta ele alınır (Bağış, 2016: 361).

- Sabit kur sistemi - Dalgalı kur sistemi - Karma kur sistemi

Tablo 6: Döviz kuru, Faiz oranları ve Enflasyon Arasındaki İlişki

Kaynak: Ekren, Nazım, 2000, Ekonomi Yönetiminin Performansı: Stratejik Değişim ve Yenilenme İhtiyacı,

Aktive Bankacılık ve Finans Makaleleri-II, Aktive Line Gazetesi Eki, Yıl 1, Sayı 8, s. 10.

Benzer Belgeler