• Sonuç bulunamadı

Yargıtay’ın Konu ile İlgili Önceki Kararı

4.3 ÜCRET ÖDENMEMESİNİN GAZETECİYE İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESİH HAKK

4.3.1 Yargıtay’ın Konu ile İlgili Önceki Kararı

Yargıtay’ın konu ile ilgili önceki kararı221, gazeteci için öngörülen günlük yüzde beş fazlasıyla ödeme kuralının getirdiği korumadan söz edilerek ücreti ödenmeyen gazetecinin haklı fesih imkanının olmadığı şeklindedir.

Bu karara göre, Basın İş Kanununa tabi gazeteciye ücretinin zamanında ödenmemesi halinde 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16/2-d maddesinin (4857 sayılı İş Kanunu m.24/2-e) uygulanması mümkün değildir. Zira 5953 sayılı kanun, 1475 sayılı İş Kanunu’ndan farklı çalışan bir kesimin haklarını düzenlemiş bulunmaktadır. Her iki yasa arasında özel yasa-genel yasa ilişkisi de bulunmamaktadır. Basın İş Kanunu'nun 11. maddesinde ihbar önelini beklenmeksizin fesih hakkı düzenlenmiş ve gazetecinin manevi çıkarlarını ihlal edici şekilde mevkutenin veçhe ve karakterinde açık değişikliklerin, gazeteciye bu hakkı kullanmasına olanak verdiği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında ise işverenin kusuru olmasa da "gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici vaziyeti" sanki kusuru ile oluşmuş gibi kıdem tazminatı ve manevi tazminattan sorumlu olması öngörülmüştür. Öte yandan 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 14/2. maddesinde gazeteci ücretlerini zamanında ödemeyen

                                                                                                                          221

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 16.5.2001, E. 2001/9-417, K. 2001/419 “Özet: Önelsiz feshi düzenleyen 5953 sayılı Basın İş Kanunun 11. maddesinin sınırlı ve dar düzenlemesi karşısında maddede yer almayan ücretin zamanında ödenmemesi hususunun işçiye haklı nedenle fesih hakkı vereceğini kabule olanak bulunmamaktadır.”

Ayrıca bkz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T. 24.2.2004, E. 2003/11580, K. 2004/3119 “Özet: Gazetecinin ücretinin gününde ödenmemesi iş akdinin haklı feshine imkan vermez. Ücretin gününde ödenmemesi durumunda günlük yüzde beş fazlasıyla ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bu sebeple davacı gazetecinin iş sözleşmesini feshinin haklı olarak değerlendirilmesi ve yapılan bu feshe göre kıdem tazminatına hak kazanılması olanağı bulunmamaktadır.

işverenlerin geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemelerinin kurala bağlanması da 1475 sayılı İş Kanunundan farklı bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Görüldüğü üzere; 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nda, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 16. maddesinde olduğu gibi ücretlerin zamanında ödenmemesinin işçiye haklı fesih hakkı verdiği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 5953 sayılı yasa ücretin zamanında ödenmemesinin yaptırımını, 14/2. maddesinde "Gazetecilere ücretlerini zamanında ödemeyen işverenler, bu ücretleri her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemeye mecburdurlar." hükmünü getirerek ortaya koymuş, diğer iş yasalarından farklı bir düzenlemeye gitmiştir. Yine 5953 sayılı Basın İş Kanununun önelsiz diğer bir deyişle haklı nedenle feshi düzenleyen 11. maddesindeki fesih nedenleri, aynı konuda düzenleme içeren 1475 sayılı İş Yasasının 16. ve 17. maddelerine göre çok dar ve sınırlı tutulmuştur. Önelsiz feshi düzenleyen 11. maddenin açıklanan bu sınırlı ve dar düzenlemesi karşısında maddede yer almayan ücretin zamanında ödenmemesi hususunun işçiye haklı nedenle fesih hakkı vereceğini kabule olanak bulunmamaktadır.

Aynı kararın karşı oy yazısı ise ücretin her ay peşin olarak ödenmemesinin basın işçisine akdi fesih hakkı verip vermeyeceği sorununa olumlu yanıt vermektedir. Buna göre, Basın İş Kanunu’nun 11/2. maddesinde yer alan, "gazeteci işverenin kusuru neticesinde iş akdini feshetmiş olsa idi ne miktar tazminat alacak idiyse" sözlerinin taşıdığı anlamı belirlemek ve tartışmak gerekmektedir. Bu düzenlemede anlatılmak istenen husus; işveren kusurlu hareket edecek olursa gazeteci iş akdini feshedebileceği ve tazminat talebinde bulunabileceğidir. Basın İş Kanunu’nun 7. maddesinin başlığı "Akdin gazeteci tarafından feshi" olup, bu madde de gazetecinin en az bir ay evvel işverene yazılı ihbarda bulunmak suretiyle iş akdini her zaman feshedebileceği belirtilmektedir. Yasanın 11. maddesinin başlığı ise "İhbar müddetini beklemeksizin fesih hakkı ve tazminat" olup işverenin kusuru neticesinde gazeteciye fesih hakkı sağlayan düzenleme bu başlık altında yer almaktadır. Bu düzenlemenin bu maddeye alınmasının gerekçesi, kusurlu işverene karşı gazetecinin ihbar müddetini beklemeksizin akdi feshetmesine imkan sağlamasıdır. Belirtilen düzenlemenin ileri sürüldüğü gibi maddenin ilk fıkrasının bir devamı olmadığı açıktır. Yasa koyucu maddenin birinci fıkrasının ihlali halinde verilecek tazminatın işverenin kusuru halinde ödenecek tazminat kadar olacağını belirtmektedir. Birinci fıkradaki halde de işveren kusurludur. O halde her iki halde gazeteci tazminata hak kazanacaktır. Ayrıca 2. fıkra, 6. maddenin 7. fıkrasına yani akdin işveren tarafından kusurlu olarak feshi durumuna atıf

yapmaktadır. Bu durumda akdi feshetmiş olan işçinin, işverenin akdi feshetmesi halinde ödemesi gereken kıdem ve fesih tazminatlarına hak kazanması lazımdır. Ücret, işçi yönünden en esaslı hak; işveren yönünden ise başlıca borçtur. Bu nedenle işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya iş sözleşmesi şartları gereğince hesap edilmez veya ödenmezse işçinin bildirimsiz fesih hakkı doğar. İşveren ücret borcunu yasa hükmü gereğince peşin olarak ödemezse kusurlu duruma düşer. Kusurlu duruma düşme halinde fesih hakkı karşılıklı çalışma ilişkisinden ve bu olayda Basın İş Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar Basın İş Kanunu’nda 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16/2-d (4857 sayıl İş Kanunu m. 24/2-e) maddesinde bildirildiği şeklinde açık bir düzenleme yok ise de, 16/2-d madde-fıkrasında da ücreti kanun hükmü gereği ödemeyen işveren kusurlu kabul edilmektedir. Ücretin zamanında ödenmemesi durumunda işvereni kusurlu sayan açık bir düzenleme Basın İş Kanunu’nda bulunmamakta ise de, ücreti süresinde ödemeyen işverenin kusurlu sayılması için yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunmamaktadır. Yine Basın İş Kanunu’nun 14/2. maddesinde ki "gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenler, bu ücretlerini, geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemeye mecburdurlar" şeklinde ki düzenlemede işverenin kusurunu ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp, akit feshedilmeden de bu fazla ödeme talep edilebilir. Bütün bu anlatımlar karşısında ücreti süresinde ödenmeyen gazeteci, işverenin bu kusurlu eylemi sonucunda iş akdini feshetmek zorunda kalmış olup, bu feshin tabii sonucu olan kıdem tazminatına hak kazanacaktır.