• Sonuç bulunamadı

MAHKUMİYET VE YAYIN TATİLİ HALİNDE ÜCRET

2.3.1 Gazetecinin Yayın Sebebiyle Hürriyetinin Sınırlandırılması Halinde Ücret

Gazetecinin çalışma karşılığı olmaksızın ücret ya da ücret kadar tazminata hak kazanabileceği bir diğer düzenleme de Basın İş Kanunu’nun 17. maddesinde yer almıştır. Buna göre, gazetecinin çalıştığı mevkutedeki bir yayın dolayısı ile hürriyetinin kısıtlanması halinde, diğer bir deyişle gazetecinin tutukluluğuna ya da mahkumiyetine karar verilmesi halinde bu mahkumiyetin infaz edildiği ya da tutukluluğun devam ettiği dönemde işverenin gazeteciye ücret ödeme borcu devam etmektedir. Ancak bu yayın, mevkutenin sorumlu müdürü veya sahibinin haberi olmadan yayınlanmış ya da sorumlu müdürün tetkikinden geçtikten sonra hürriyetin kısıtlanmasına yol açan metin eklenmiş ise gazetecinin ücret hakkı bulunmamaktadır. Gazetecinin hürriyetinin sınırlanmasının mevkutedeki yazısından kaynaklanmaması halinde ise hürriyetin sınırlandığı süre için ücret istenemeyecektir108.

Her ne kadar madde başlığında “mahkumiyet”ten söz edilmiş olsa da metinde hürriyetin kısıtlanması sözcüklerine yer verilmesi, gazetecinin mahkumiyet olmaksızın

                                                                                                                         

106 Göktaş/ Çil, s.246 107 Çil (İşçinin Ücreti), s. 818

tutuklama ya da göz altına alınması halinde de ücrete hak kazanabileceği anlamına gelmektedir109.

212 sayılı yasayla getirilen değişiklik ile madde 17/2 hükmüne göre, yayın nedeniyle hürriyeti kısıtlanan ve ücrete hak kazanan gazeteci, bağlı bulunduğu kadroya yapılacak toplu zamlardan emsali gibi yararlanacaktır.

Hürriyetin sınırlanması gazetecinin o mevkuteden ayrılmasından sonra gerçekleşmiş ise gazetecinin o mevkuteden aldığı son ücreti miktarındaki tazminat, hürriyetinin sınırlandığı sürece her ay, yayının yapılmış olduğu mevkute işvereni tarafından ödenecektir. Maddenin 3. fıkrası, 1. fıkraya atıf yaparak bu kuralı öngördüğüne göre, bu halde de mevkutenin sorumlu müdürü veya sahibinin haberinin olmaması ya da sorumlu müdürün tetkikinden sonra yazıda değişiklik yapılması durumunda gazetecinin yine bu ücret kadar tazminata hak kazanma olanağı bulunmayacaktır110. Yargıtay bu ödeme için, gazetecinin hürriyetini kısıtlayan yazının ücret istenen işverene ait gazetede yayınlanması gerektiğini şart koşarak, gazetecinin hürriyetini kısıtlandığını belgelemek suretiyle işverene başvurması gerektiğini aksi halde işverenin temerrüdünden söz edilmeyeceğini içtihat etmiştir111.

17. maddenin 3. fıkrasında yer alan bu düzenleme ile ücret değil, bir tazminat hakkı belirlenmiştir. Gazeteci ile söz konusu mevkute sahibi işveren arasındaki iş ilişkisi daha önce son bulduğu için bir ücret ödenmesi mümkün değildir112. Eski işverenin ücret kadar tazminat ödeme yükümlülüğü ise, gazetecinin yeni iş yerinde aldığı ücret miktarınca değil, gazetecinin o işyerinde aldığı son ücret tutarında aylık tazminat miktarınca olacaktır. Yeni işvereninin de gazetecinin hürriyetinin sınırlayan haller nedeniyle ücret verme zorunluluğu bulunmayacaktır113. Madde 17 ile gazetecinin işverene yaptığı hizmet sebebiyle doğan bir sorumluluğunun işveren tarafından ücret ödenerek telafi edilmesi amaçlanmaktadır.

                                                                                                                         

109 Göktaş/ Çil, s.249   110 Göktaş/ Çil, s.249

111 Uçum/ Karataş, s. 584; Ulucan, s.41; Bkz. Yargıtay 9 Hukuk Dairesi, T.03.0.7.1967, E. 1967/4201, K.1967/6083

112 Çil (İşçinin Ücreti), s.818 113 Karaca- Gökçek, s.131

Dolayısıyla, öngörülen ücret ödeme yükümlülüğünün hizmetten yararlanan eski işverene yüklenmesi yerindedir114.

Hürriyetin sınırlanması gazetecinin o mevkuteden ayrılmasından sonra gerçekleşmesi halinde işverene getirilen tazminat yükümlülüğü gazeteciyi korumaya yönelik bir düzenleme olsa da tazminatı belirleyen miktarın gazetecinin o mevkutede aldığı son ücret üzerinden hesaplanması maddeden beklenen korumayı sağlayamamaktadır. Her ne kadar kanun koyucu, ödenecek tazminat konusunda belirsizlik yaşamasını önlemeye çalışmış ve tazminat miktarını açıkça belirlemiş ise de gazeteci açısından adaletsiz bir düzenleme getirmiştir. Ülkemizdeki enflasyon dikkate alındığında tazminatın miktarının tespitinde o mevkutede alınan son ücretin uygulanması yeterli olmayacaktır. Gazetecinin o mevkutede aldığı son ücret yerine, hürriyetinin sınırlandığı dönemde gazetecinin ayrılmış olduğu mevkutede çalışan aynı niteliğe sahip ve aynı veya benzer işi yapan bir gazeteciye ödenen ücretin, hürriyeti sınırlanan gazeteciye ödenecek tazminat miktarında belirleyici olması şeklinde bir düzenleme daha adil olacaktır.

Gazetecinin yayın sebebiyle hürriyetin sınırlandırılması halinde iş ilişkisi işveren tarafından sonlandırılamayacak ve gazetecinin çalışmadığı bu sürede iş ilişkisi devam edecektir. Gazetecinin iş görme borcunun ortadan kalkmış olmasına rağmen işverenin yasa gereği ücret ödeme yükümlülüğü devam edecektir. Bu durumda bir çeşit askı hali olarak değerlendirilmelidir. Kanun koyucunun mahkumiyeti koruduğu ve ücret ödeme yükümlülüğünün devamını öngördüğü bu düzenleme karşısında başkaca bir sonuca varılması mümkün değildir115.

Son olarak kanunun 17. maddesinde öngörülen ücreti ve ücret kadar tazminatı, hürriyeti sınırlanan gazeteciye ödemeyen işverenin, 27. madde gereği idari para cezası ödemesi gerekmektedir.

                                                                                                                         

114 Özek, Çetin; Türk Basın Hukuku, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayın No: 53, İstanbul, 1978, s.810

2.3.2 Yayın Tatili Halinde Ücret

Basın İş Kanunu’nun 17. maddesi son fıkrası gereği her ne sebeple olursa olsun yayını tatil edilen mevkutede çalışanlara tatil tarihinden itibaren iki ay süreyle ücret ödenmeye devam edilecektir. Burada amaç yayının tekrar başlaması halinde gazeteciyi korumaktır. Bu nedenle iki aya kadar olan bu sürede askı hali olarak kabul edilebilir116.

Kanunun 17. maddesine göre herhangi bir sebeple yayını kesilmesi halinde, mevkutede çalışanların tatil tarihinden itibaren ücret almaya hak kazandıkları ikinci ayın sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kabulü gerekir. İş sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesinin kabulü için yayın faaliyetinin sona ermesi yeterli olup bu faaliyetin nasıl sona erdiğinin ise önemi yoktur117. İki aylık askı süresince gazeteciler ücretlerini almaya devam edecek, bu sürenin sonunda iş sözleşmeleri kendiliğinden sona erecektir118.

Herhangi bir nedenle yayın tatil edilen mevkutede çalışanların kanuni tazminatlarının öncelikle ödeneceği maddenin son cümlesinde belirtilmektedir. Böyle bir durumda, işverenin gazeteciye madde 6’da öngörülen tazminatları yine aynı maddede öngörülen esaslar gereğince ödemesi gerekmektedir119. İşverenin bu hükme uymaması durumunda ise herhangi bir yaptırımı öngörülmemiştir.