• Sonuç bulunamadı

Yaratıcılık olgusu, bilim ve teknoloji dünyasındaki ilerlemelerin hayati süreçleri şekillendirdiği bilgi toplumunda, günümüze ilişkin değişimlerin yaşanmasında gizli bir güç olarak büyük önem arz etmektedir (Yalçın, 2013).

Kavramın bu derece önemli olmasının temelinde, insanın tabiatı gereği belirli alanlarda kendisine uzmanlık kazandıracak bazı becerilere sahip olabilmesi ile araştırma, öğrenme ve bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarma girişimlerinde bulunma çabası yatmaktadır.

Günümüz insanının kişisel hobilerini ve tutkularını gerçekleştirmeleri, aynı zamanda sahip oldukları becerileri yaratıcı davranışlar sergileyebilmek için kullanmaları onları sadece örgüt içinde değil; toplumda da tanınmış bir kişi yapacaktır. Yani bu durumda insanlar belirlenen amaçlara ulaşarak, sorunlara yaratıcı çözümler getirerek gerek kendileri gerekse örgüt ve toplum adına yararlı sonuçlar ortaya koyabilecek ve böylece sahip oldukları işten bir noktada tatmin duymayı başarabileceklerdir. Fakat burada göz ardı edilmemesi gereken faktör, işgörenlere

75 yaratıcılık becerilerini ortaya koyabilecekleri fırsatların tanınmasının her zaman mümkün olamayacağıdır. Bu sebeple işgörenlere, yaratıcılıklarını sergileyebilecekleri koşulların sağlanmasında en büyük sorumluluk ise örgüt yöneticilerine düşmektedir. Yönetimden sorumlu bu kişiler işgörenlerine tek başına çalışma imkânı bulacakları, düşüncelerini özgürce dile getirebilecekleri ve alınan kararları uygulamaya koyabilecekleri bir ortam yaratarak onların iş tatminlerinin artmasına önemli ölçüde katkıda bulunabilirler (İmamoğlu vd., 2004).

İmamoğlu ve arkadaşları (2004), ücret ve kariyer beklentileri ile yaratıcılık imkânının iş tatminine olan etkilerini inceleyebilmek amacıyla Konya ilinde tekstil sektöründe faaliyet gösteren 37 işletmenin 192 çalışanı üzerinde bir araştırma yapmışlardır. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar değişkenlerin hepsinin, iş tatmini ile pozitif yönde anlamlı bir ilişkiye sahip olduğunu göstermiştir.

Aschenbrener ve arkadaşları (2007), yaratıcılığın iş tatmini üzerindeki etkisini inceleyebilmek amacıyla Missouri eyaletinde 25 tarım eğitimi öğretmenini ele alan bir araştırma yapmışlardır. Araştırma sonuçları, öğretmenlerin yaratıcılıkları ile iş tatmin düzeyleri arasında düşük düzeyde de olsa pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Yılmaz ve Izgar (2009), okullardaki örgütsel yaratıcılığın öğretmenlerin iş doyum düzeylerine olan etkisini inceleyebilmek için Konya ilindeki ilköğretim okullarında eğitim veren 298 öğretmen üzerinde bir araştırma yapmışlardır.

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre okullardaki örgütsel yaratıcılık, öğretmenlerin iş doyum düzeyleri üzerinde pozitif yönde anlamlı bir ilişkiye sahiptir.

Robinson ve Beesley (2010), iş tatmini ile yaratıcılık arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olup olmadığını inceleyebilmek amacıyla Avustralya’nın Queenland bölgesinde turizm ve ağırlama endüstrisinde faaliyet gösteren 196 şef üzerinde bir araştırma yapmışlardır. Araştırmadan elde edilen bulgular şeflerin yaratıcılığı çalışma koşullarından daha yukarıda tuttuğunu, ayrıca yaratıcılık ile iş tatmini arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Mishra ve Shukla (2012), rol stres faktörleri (rol belirsizliği ve rol çatışması) ile iş kazanımları (örgütsel bağlılık ve iş tatmini) arasındaki ilişkide yaratıcılığın arabuluculuk rolünü inceleyebilmek amacıyla farklı örgütlerde (bankacılık, kamu ve özel sektör) görev alan 103 çalışan üzerinde bir araştırma yapmışlardır. Araştırmada

76 ortaya çıkan sonuçlar göstermiştir ki yaratıcılık, rol stres faktörleri ile negatif; iş kazanımları ile (örgütsel bağlılık ve iş tatmini) pozitif yönde ilişkilidir.

Taherkhani (2015), yaratıcılık ve iş tatmini arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek amacıyla İran’ın Takistan şehrinde eğitim veren 41 beden eğitimi öğretmeni üzerinde bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçları, öğretmenlerin yaratıcılıkları ile iş tatmin düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Tongchaiprasit ve Ariyabuddhiphongs (2016) yaratıcılık, iş doyumu, iş stresi ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek amacıyla Bangkok’taki uluslararası zincir otellerde hizmet veren 145 şef üzerinde bir araştırma yapmışlardır.

Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, şeflerin yaratıcılıkları ile iş doyum düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Yani yaratıcılıkları fazla olan şeflerin, iş tatmin düzeyleri de oldukça yüksektir.

Yukarıda yapılan literatür incelemesi doğrultusunda, yaratıcılık ile iş tatmini arasında anlamlı bir ilişkinin bulunduğu görülmektedir. Bu kapsamda yaratıcılığın, iş tatmini üzerindeki etkisini test etmek amacıyla geliştirilen hipotezler aşağıda sunulmuştur:

𝐇𝟔: Yaratıcılık ile iş tatmini arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki vardır.

𝐇𝟔.𝟏: Yaratıcılık ile içsel tatmin alt boyutu arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki vardır.

𝐇𝟔.𝟐: Yaratıcılık ile dışsal tatmin alt boyutu arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki vardır.

77 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ARAŞTIRMANIN AMACI, ÖNEMİ, KAPSAMI VE YÖNTEMİ

4.1. ARAŞTIRMANIN AMACI, ÖNEMİ VE KAPSAMI

Araştırmada, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun savunma sanayii alanında AR-GE çalışmaları yürüten Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde (TÜBİTAK SAGE) araştırmacı kadroda görev yapan mühendislerin proaktif kişilik özelliklerinin öz yeterlilik, yaratıcılık ve iş tatminlerine olan etkilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.

Literatürde bu araştırmaya esas değişkenlerin bir ya da birkaçının, farklı sektörler bazında incelendiği birçok araştırma bulunmaktadır. Fakat proaktif kişilik literatüründe öz yeterlilik, yaratıcılık ve iş tatmini değişkenlerinin tümünün dâhil edildiği bir çalışmaya daha önce rastlanılmamış olması, bu araştırmanın önemini açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca ilgili literatürde değişik sektörlerden farklı meslek gruplarının ele alınmış olması, araştırma ve geliştirmeden sorumlu meslek gruplarına çok fazla yer verilmediğini göstermektedir. O sebeple örneklemin tasarım yapan, yaptığı işte yaratıcılıklarını kullanması gereken, farklı mühendislik disiplinlerinden mezun olan, araştırma ve geliştirmeden sorumlu mühendislerden oluşturulması literatürdeki boşluğu doldurması açısından uygun olduğu düşünülmektedir.

Araştırmanın kapsamını, Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde (TÜBİTAK SAGE) araştırmacı kadroda görev yapan mühendisler oluşturmaktadır.