• Sonuç bulunamadı

3. AİLE DANIŞMANLIĞI

3.3 Aile Danışmanlığı Kuramları

3.3.2 Yapısal aile danışması

Yapısal aile terapisinin öncüsü olan kuramcılar; Charles Fishman, Harry Aponte, Bernice Romsan ve Braulio Montalvo olarak gösterilir. Kuram Salvador Minuchin’ in yaptığı uygulamalar ile popülerlik kazanarak alana kazandırılmıştır.. 1921 yılında Arjantin’de doğumlu olan Minuchin Tıp Fakültesi’nden burada mezun olup ardından İsrail ordusunda 2 yıla yakın bir süre doktorluk yapmıştır. Ardından ABD’ne Bruno Bettelheim ile tanışmaya ve beraber çalışma yapmaya gitmiş ancak burada Nathan Ackerman ile karşılaşarak tecrübelerini derinleştirmiştir. 1954 senesinde Wiltwyck okulunda psikoanalist olarak göreve başlamıştır. Burada yaptığı görev sayesinde tam olarak bir sistem terapisti olmuştur. 1967 yılında yayınlanan Families of The Slum adlı eserini alana kazandırmıştır. Jay Halley, Minuchin, Philedelphiada ve Braulio Montalvo ile çalışmaya başlamıştır. Anorexis olan psikosomatik hastalıklı aileler üzerinde yaptığı çalışmalarda başarılar elde etmiştir. Daha sonra aile danışmanlığı alanındaki önemli kaynak kitaplardan biri olan “Familie and Family Therapy” isimli eserini yayımlamıştır. kendi kliniğini açmış olduğu 1981 yılından itibaren aile terapistliği/danışmanlığı üzerine bir çok oyun, kitap ve makale ortaya koymuştur. (Özabacı & Erkan, 2017: 55; Nichols, 2017: 208-210).

Yapısal aile danışmanlığında, bütünü anlayabilmek için öncelikle parçaların kendi arasındaki ilişkinin anlaşılması gerekir. Yapısal özellikleri ailenin işlevinin iyi veya kötü olduğunu ortaya koyabilir. Aile bireylerindeki işlevsellik

birbirleriyle olan ilişkilerine bağlıdır. ‘Bir sistemin fonksiyonları’ sistemin amaçları doğrultusunda kullanılan eylem modları olarak tanımlanır. Burada temel olgu kişilerin gerçeğinin o an ne olduğu durumudur ve çözüm odaklı bu yaklaşım da çevreye bağlıdır. Özet olarak ailedeki patojen örüntünün çözümü o olayın parçalarına, zamanına ve sosyal çevresine bağlıdır. Yapısal aile terapisinde aile dinamiktir ve daima hareket halinde olup zamanla değişim yaşamaktadır. Yapısal aile danışmanlığının en önemli yanı onun çözüme odaklanmak yerine etkileyici unsurlara odaklanmasıdır. Kuramı diğer yaklaşımlardan farklılaştıran çevresel etmenleri de incelemesi ve terapistin aktif olması durumudur. Modeli uygulayan yapısalcı danışmanlar için aile üyelerinin öznel iyi oluşları için yapılan temel uygulamaları; aile sisteminin bütünlüğüne, aile kurumundaki hiyerarşinin etkisine ve alt sistemlerinin birbirinden bağımsız fonksiyonlarına yönlenmeleri olarak sıralayabiliriz (Özabacı ve Erkan, 2017: 55).

Kuram bir şablon içerisinde ailenin anahtar odak noktalarına işaret etmekle beraber; terminolojik kavramları da burada gözlemlemek mümkündür. Böylelikle ailenin alt yapılarına odaklanma sağlanabilir olmuştur. Minuchin sistem değişiminde equfinaliti (aynı sonuçların farklı yöntemler izlenerek elde edilebileceğini ifade etmesi) ve sistem bütünlüğü kavramlarının önemini vurgulamıştır. Aktif hale gelen terapist, ailenin sorunlarının çözülmesi için bir katalizör konumundadır (Gladding, 2015: 259).

P. Minuchin, (1985); S. Minuchin, (1974); Emery&Tuer, (1993)’e göre tüm aile bireylerinin danışan konumunda olduğu kurama göre bireylerdeki gelişim ve dinamiklerin algılanabilmesi için ilgili süreçlerin incelenmesi ve anlaşılması gerekmektedir. Bu uygulamayla yeni kurulacak sistemde tüm bireyler güçlendirilmiş olurlar. Yeniden tesis edilen dengeler aile sisteminin hayatta kalabilmesi ve sürdürülebilmesi için oldukça ehemmiyetlidir. Kuramın önemli bir parçası da alt sistemlerdir. Bu sistemler olmadan ana sistem bir bütün olamaz ve işlev gösteremez. Sınırlar ve kurallar alt sistemlerle birlikte incelendiğinde, alt sistemler daha iyi kavranmış olacaktır. Ailedeki sınırları ulusların sınırlarına benzetmek mümkündür. Ancak, ailedeki kişi ya da ilişkiler arasında fiziksel değil psikolojik sınırlar vardır. Bunlar rollerdeki gelişmelere, tartışmalara ve özellikle de aile üyeleri arasındaki davranışlara bağlı olarak

süreç içerisinde müzakere edilebilir (Emery, 2013: 120). Aile birlikteyken bireyler normalden farklı davranışlar içine girebilmektedir. Bu tip durumlar alt sistemlerin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu davranışlar geçici veya kalıcı olabilmektedir. Örneğin bir çocuk yetiştirilmesi, bir odanın boyanması vb. eşler alt sistemi, karı koca üzerine yoğunlaşır. Birbirine destek çıkan ve besleyen eşler ailelerini geliştirmek için çaba sarf eder. Bu perspektiften bakıldığında eşler bir takımın üyeleri gibi görülebilirler. Danışman başarılı bir şekilde aileye dahil olabilirse aile öneri ve fikirleri benimser ve genellikle değişimde gerçekleşmiş olur. Burada önemli olan danışmanın her aile üyesinin benlik saygısı kaynağını bilebilmesi durumudur (Nazlı, 2016: 123).

Ebeveyn alt sistemi çocukların sosyalleştirilmesi, korunması ve kollanması üzerine yoğunlaşır. Normalde sağlıklı bir yapı olan bu sistem, çok kuşaklı ailelerde bazı sıkıntılar yaşayabilir. Böyle durumlarda aileler, çocukların yetiştirilme şeklini değiştirebilir. Kardeş alt sistemi, ailedeki aynı nesile ait bireyleri kapsar. Bu durumun dışında bir ailedeki aynı anne babadan doğmuş olan çocuklardan da oluşabilir. Ancak bu kesin bir alt sistem sınırlandırması değildir. Üvey kardeşler de bir alt sistemi oluşturabilir. Bu sistemdeki aile bireyleri aynı psikolojik yapıda olduklarından birbirlerini destekleyici yapıda olabilirler. Yapısal aile danışmasında danışman, çok önemli bir konumdadır. Danışman hem aileyi tahlil edip değişimi sağlayan uzman, hem de iyi bir gözlemcidir. Bu amaçlar doğrultusunda terapist zamanlama konusunda hassas ve yüksek enerjiye sahip olmalıdır. Gerekli durumlarda tedavi sürecinde farklılık gösterebilir dolayısıyla ile süreçteki rolü de zaman zaman değişebilir. Buna örnek olarak terapistin önce aileden kabul görüp onlardan biri olması, sonrasında ailedeki problemlerin üzerine gitmesi ve en son olarak da harekete geçmesi örnek olarak verilebilir. Bu süreçte danışman birçok tekniği kullanabilir, onlardan vazgeçebilir veya değiştirebilir. Her ailenin alt sistemleri ve ana sistemi farklı olacağından terapistin izleyeceği stratejiler de buna paralel olarak değişiklik gösterebilir. Danışma sürecinde gelişmeler sabit bir hızda olur ve kademeli olarak birbirini takip eder. Ailenin benimsediği kültürel değerler ve ortam bireysel ilişkiler ihmal edilmeden izlenir. İlk değişimlerin gözlenmesi birkaç seansı bulabilir. Danışman bu süreçte yeni davranış kalıplarının oturması ve ilişkilerin bu yeni temelde kurulması için çeşitli teknikler kullanır. Bu

teknikler aile iç dinamikler göz ardı edilmeden yapılmalıdır. Seanslarda aile içi iletişim gözlemlemeleri yapılır, verilen ödevlerle değişimler gözlemlenmeye çalışılır. Seanslarda ödev ve uygulama yapılması da bu terapinin özelliklerindendir.

Bir tedavi/danışma sürecinin başarıya ulaşmış olması için önceki yapı değişmiş ve yeni bir yapı başarıyla kurulmuş olmalıdır. Böylece bireysel ilişkiler daha üretken ve işe yarar bir yapıya kavuşturulmuş olur. Kurulan bu yapı, ailenin durumuna göre konulan kurallarla garanti altına alınmaya çalışılabilir (Nichols, 2013: 220; Özabacı ve Erkan, 2014: 25).

Aponte ve Van Deusen, (1981)’e göre yapısal aile danışmasında danışma süreci şu şekilde tatbik edilebilir: Problem: danışman seanslardaki süreç içerisinde gerçekleştirdiği terapötik diyalogla ailenin/danışanın sorunlarını anlamaya çalışır; bilgi: danışman, sorun teşkil eden olgularla ilgili bilgileri derleyerek not alır ve oturumlarda bunlara göre bir süreç işletir; hipotezin tesisi: danışman elde ettiği veri ve bilgileri analiz ederek sorun/problemin çözümü için hipotezini ortaya koyar; amaçlar: hipotezin tesisini müteakip yol haritası ve amaçlar belirlenir; müdahale: danışman süreci işletmeye başlayarak, aile üyeleri ve/veya üyelerin kendi benlikleri ile olan etkileşim kalıplarını etkileyerek değiştirebilmenin yanısıra; transaksiyonel çeşitliliği kontrol ederek ve müdahalenin etkinliğini arttırarak bilişsel paydaları ortaya çıkarmak için çalışır. Sonuçta ise dönüt alarak: danışman yaptığı müdahalelerle aile sistemindeki bireylerin talep ve tepkilerini merkeze koyarak değerlendirir ve gerekirse bu döngünün ikinci adımı bigi alma işlemine geri dönerek süreci tekrar işletir (Nazlı, 2016: 121; Nichols, 2013: 219-220).

Benzer Belgeler