• Sonuç bulunamadı

3. KİLİSE CAMİİ VE VEFA SEMTİ

3.4 Yapının Ayrıntılı Tanımı

3.5.2 Kilise Camii

3.5.2.2 Yapının korunması için önerilen müdahaleler

Bilimsel standartlara uygun bir koruma projesinin hazırlanması

Kilise Camii’nin, koruma disiplininden gelen mimarlar, mimarlık ve sanat tarihi uzmanları tarafından yapılacak analitik incelemesi sonucunda hazırlanacak, bilimsel

85

standartlara uygun bir proje doğrultusunda onarım görmesi gerekmektedir. Yenileme Bölge Kurulu’ndan alınacak ön araştırma izni ile rölövesi hazırlanırken dolgu, sıva vb. durumlardan anlaşılamayan yüzeylerde temizlik, ayıklama, sondaj çalışmaları yapılmalıdır. Böylece görülemeyen ayrıntılar saptanarak, somut yapısal verilere dayalı restorasyon kararları alınabilir.

İç mekanda sondajla özgün izlerin araştırılması gereken noktalar

İç mekanda en son yapılan badana tabakası altında fotoğraflarda görülen son dönem Osmanlı kalemişi bezeme ve onun altında barok ve klasik dönemlere ait kalemişi bezemelerinin bulunabileceği düşünülerek özenle araştırma yapılmalıdır (Şekil B.123).

Dışnarteks

-Dışnarteksten kuzey eke geçişte yer alan duvar parçası içinde kalmış pencere açıklığı, dışnarteksin kuzey ekten sonra yapılmış olduğunu gösteren en önemli iz olması açısından dikkatle araştırılmalıdır (Şekil B.121).

-1957 tarihli fotoğraflarda, dışnarteks güney duvarında, kornişin üzerindeki yüksek omuzlu kemerlerden batıdakinin karnında, mozaik bordür görülmektedir (Şekil B.132). Bu kısım üzerindeki badana tabakası dikkatli bir şekilde açılmalıdır (Şekil B.116).

-Geçitte yerde bulunan floral desenli mermer parça, karo mozaik döşeme altında aranmalıdır (Şekil B.120).

-Dışnarteks güneybatı ucunda, minare kaidesi duvarlarındaki amorf yüzeylerin, Hallensleben’ın sözünü ettiği gibi, çan kulesi merdivenlerinin dönüştürülmesi sonucu olup olmadığı araştırılmalıdır (Şekil B.15, Şekil B.16, Şekil B.124, Şekil B.126). -Dışnarteks, giriş kapısının kemer aynasındaki dolgu araştırılmalıdır (Şekil B.59, Şekil B.118).

Narteks

-Narteks doğu duvarı üzerindeki pürüzlü yüzeylerin altında ne olduğu yapılacak bir sondajla araştırılmalıdır (Şekil B.94, Şekil B.95, Şekil B.96).

-Narteks-kuzey ek + narteks-geçit arasında bugün pencere olarak görülen açıklıkların ilk tasarımda kapı olup olmadığı kontrol edilmelidir (Şekil B.4).

86

-Narteks batı duvarında, merkezi kapının güneyindeki duvar parçasının eğriselliğinin nedeni araştırılmalıdır (Şekil B.4).

Naos

-Naos-kuzey ek arasında Nomidis tarafından görülen kapatılmış geçit araştırılmalıdır (Şekil B.4).

-Naos-narteks arasında, merkezi kapının her iki yanındaki açıklıkların ilk tasarımda kapı olup olmadıkları araştırılmalıdır (Şekil B.4).

-Bemadan prothesis ve diakonikona geçişlerde, duvar yüzeylerinin traşlandığı Metin Ahunbay tarafından gözlemlenmiştir13. Yapının camiye dönüştürülmesi sırasında bu geçişlerde yapılmış değişiklikler araştırılmalıdır (Şekil B.80,C.81).

-Naos güney duvarındaki üçlü pencere düzeninde yan pencereler içerden ufaltılmıştır; bunun nedeni araştırılmalıdır (Şekil B.75). Bu kısımda duvar yüzeyleri ve kemer karınlarında mevcut olabilecek mozaik kalıntıları araştırılmalıdır (Şekil B.76).

Güney ek

-Güney ekin, çan kulesinin zemin katı olabileceğine dair izler araştırılmalıdır. Yapısal koruma

Strüktür

-Yapının genel sağlamlık durumu, deprem karşısında risk taşıyan ve önlem alınması gereken kısımları ile ilgili strüktür raporu, uzman strüktür mühendislerinden alınmalıdır. Bu rapor doğrultusunda :

-Pencerelerin içindeki dolguların boşaltılması (özellikle naos haçvari kollarının güney ve kuzey cephelere denk gelen kısımlarındaki yaklaşık 5.17 m. yüksekliğindeki üçlü pencere düzenlerinde),

-Çatlakların onarımı,

-Riskli olabilecek acele uygulamalardan kaçınılması konularında kargir yapı konusunda uzman strüktür mühendislerinden destek alınmalıdır.

13

87 Eklerin kaldırılması

Dış mekan

Güney ek yapının doğusuna bitiştirilen gecekondu-ev ve diğer kaçak yapılar kaldırılmalıdır. Bunlar kaldırıldıktan sonra, bulundukları yerde ve yapının doğusunda, Kilise Camii’nin medresesi ile ilgili izler araştırılmalıdır. Yapının batı cephesi önündeki ondulin saçak ve sahanlık ve merdivenlerinin mermer kaplaması ve korkulukları kaldırılmalıdır.

Dolguların açılması

Yama şeklinde, gelişigüzel dolgular ayıklanarak, kaldırılmalıdır; geride ulaşılan doku dikkatle onarılmalıdır.

Kaldırılması önerilen dolguların bulunduğu yerler Dışnarteks

-Kuzey ve güney duvarlardaki kapı dolguları açılmalıdır (Şekil B.4, Şekil B.148, Şekil B.131).

-Dışnarteks kuzey kubbe pencerelerinin dolgusu 1937 onarımından beri yarı açık durumdadır (Şekil B.137); bu pencerelerin dolgularının tümü alınmalıdır.

Naos

-Kuzey ve güney haçvari kolların cepheye denk gelen kısımlarında bulunan üçlü düzenlerin altındaki dolgular açılmalıdır (Şekil B.4, Şekil B.159, Şekil B.165). -Prothesisin alt kısmındaki Osmanlı dönemi pencere açılmalıdır (Şekil B.157).

-Batı haçvari kolun en üst kısmındaki kapatılmış pencere dolgusu açılmalıdır (Şekil B.71).

-Bema tonozu pencerelerinden kuzeydekinin dolgusu temizlenmelidir (Şekil B.164). Kuzey ek

-Kuzey ek doğu duvarı hem içerden, hem dışardan sıvalıdır; sıva altındaki duvar araştırılmalıdır (bu duvarın özensiz bir dolgu olduğu düşünülmektedir) (Şekil B.159). Güney ek

-Güney ek, güney duvarı da dolgudur; bu kısım da araştırılmalıdır (Şekil B.170). Batı cephesi

88

-Korniş üzerindeki kademeli kemerlerin en kuzey ve güneydeki içinde yer alan kapatılmış pencere dolguları açılmalıdır (Şekil B.175).

İç mekan

-Vefa Kilise Camii’nin kuzey eki içine, 1995 sonrasında yerleştirilen hela, yapının tarihi kimliği ve önemi ile bağdaşmamaktadır. Bu helanın kaldırılması, öncelikle yapılması gereken önemli bir müdahaledir (Şekil B.4, Şekil B.102, Şekil B.105). Dışnarteks, kuzey duvarı önündeki abdest muslukları da kaldırılmalıdır (Şekil B.4, Şekil B.119). Abdest muslukları ve hela, eskiden olduğu gibi yapının bahçesinde, güney eke bitişik gecekondu ve müştemilat kaldırılarak, hazırlanacak uygun bir projeye göre uygulanabilir.

-Dışnarteksin güney ucuna yerleştirilmiş demir kulübe kaldırılmalıdır (Şekil B.4, Şekil B.117).

-Gelişigüzel duvarlara monte edilmiş elektrik kablo ve kutuları kaldırılmalıdır. Hazırlanacak bir aydınlatma/elektrik projesi ile, elektrik aksamı, yapının tarihi kimliğine saygılı ve az görünecek biçimde, mümkünse bir dolap içi/paravan arkasında çözümlenmelidir (Şekil B.116).

-PVC esaslı duvar kaplamaları, güney ekin tavanını kapatan ahşap lambri, naosta zemine sabitlenen tahta+halı döşeme, dışnarteksin karo mozaik döşemesi ve süpürgelikleri, prothesisin doğu ve naosun batı duvarındaki dolaplar kaldırılmalıdır (Şekil B.67, Şekil B.71, Şekil B.83, Şekil B.119).

Arkeolojik araştırma

-Bodrumdaki mezar odalarının durumu araştırılmalıdır.

-Diakonikon apsisi en alt pencere kemerinin 25-30 cm. kadar altından dış cephede traşlanmış; prothesis apsisi ise dış cephede tamamen traşlanarak (iç tarafta üç yapraklı yonca biçimindeki nişin duvarın üst kısmında varlığını koruması, bu kısmın depremde yıkılması ihtimalini zayıflatarak, dış cephede yangın, bitişik bir yapı vb. sebeblerle traşlandığını düşündürmektedir) yapının ilk tasarımındaki görünümü değiştirilmiştir (Şekil B.4, Şekil B.83, Şekil B.157). Doğu cephesinde sondaj niteliğinde bir kazı ile zeminin ilk tasarım aşamasından beri ne kadar yükseldiği, ilk yapım sonrası pastophorion hücrelerine ait plan çizgilerine ulaşılabilir. Böylece asıl çizgilerini kaybetmiş köşelerin konumu ve kenar doğrultuları belirlenerek; üst seviyenin onarımı hakkında karar alınabilir.

89

-Yapının güneyinde yapılacak bir kazı ile yıkılmış parekklesiona ait temel izlerine ulaşılabilir. Duruma göre bu izler belgelenerek kapatılabilir, ya da gerekli koruma önlemleri ile yapının bir dönemini anlatan arkeolojik veri olarak sergilenebilir (Şekil B.15, Şekil B.16, Şekil B.99).

-Batı cephesinde yapılacak bir kazı ise Mamboury’nin görmüş olduğu yapının ilk tasarımına ait, cepheye dik merdiven hakkında bilgi edinilmesini sağlayacaktır (Şekil B.15).

Sıvaların sökülmesi ve derzlerin açılması

Cephelerdeki çimentolu sıvalar ve kaldırılacak derzler açılarak, altından çıkan duvar dokusunun 1/25 ölçekli rölövesi alınmalıdır. Diakonikonun üst kısmındaki niş üzerinde yer yer kalmış sıva tabakası ve doğu cephesinde ana apsiste denizlik altında kalan duvar parçasında çimentolu sıva bulunduğu görülmektedir (Şekil B.157). Özellikle kuzey ve güney cephelerde, özensiz 20. yy. onarımlarının altında cephenin ilk tasarımına ilişkin duvar dokusu izleri aranmalıdır. Eski fotoğraflarla karşılaştırıldığında özensiz onarımlar sebebiyle, kuzey cephe, kuzey ek doğu cephesi ve güney cephede kemer izleri yok edilmiş; duvar dokusu farklılaşmıştır (Şekil B.159, Şekil B.160, Şekil B.161, Şekil B.164, Şekil B.165, Şekil B.169).

Temizlik

Cephe temizliği

Tuğla dokuda çimentolu harçlardan dolayı yoğun çiçeklenme ve is tabakası bulunmaktadır. Suyla yapılacak temizlik, tuz hareketini arttırabilir; İstanbul Konservasyon Merkez Laboratuvarı’na danışılarak uygun temizlik yöntemi belirlenmelidir.

Mermer korkuluk levhaları, lentolar, söveler, sütun gövde,kaide ve başlıklarının temizlenmesi

Özellikle dışnartekste korkuluk levhaları, sütunlar, sütun başlıkları, lentolar gibi mermer yapı öğeleri, çimentolu harç, alçı, boya gibi maddelerle kaplıdır (Şekil B.127); kimyasal maddeler dışında, mermer parçalar kir ve is tabakası ile örtülüdür (Şekil B.151, Şekil B.155). Özenli ve titiz bir şekilde temizlenmeleri gerekmektedir. Çatı örtüsünde temizlik

Kötü detaylara ve işçiliğe sahip, oldukça yıpranmış durumdaki kubbelerin kurşun örtüleri, çeşitli türdeki gelişigüzel düzenlenmiş kiremit örtü ve yer yer özellikle birleşim yerlerinde ve pencere denizliklerinde bolca kullanıldığı görülen çimentolu

90

harç tabakalarının kaldırılarak; altındaki özgün tuğla ve tonoz yüzeylerinin temizlenmesi gerekmektedir (Şekil B.172).

Konservasyon

Bütünleme ve derzleme

Bütünleme yapılırken, “restorasyon çalışmasının sürekli izleme ve karşılaşılan yeni durumlara göre karar verilmesi gerekli bir süreç olduğu” göz önünde bulundurulmalıdır (Ahunbay, 2011, s.49). Özgün taş ve tuğlaların yerinde korunmasına özen gösterilerek, ancak çok kırık, aşınmış tuğlaların değiştirilmesi düşünülmelidir. Gizli tuğla sıralarının olduğu yerde çürütmeler 5 cm. derinlikte yapılarak yeni derzlerin dayanıklı olması sağlanmalıdır (Ahunbay, 2011, s.49). Çatlak dikişleri

Duvar, kubbe ve tonozlarda deprem çatlağına rastlanırsa, yeni tuğlalarla dikiş yapılarak, harç enjeksiyonu ile sağlamlaştırılmalıdır. Sütun ve lento gibi elemanlardaki çatlaklar da uygun bir karışımla doldurulduktan sonra paslanmaz çelik donatı kullanılarak sağlamlaştırılmalıdır.

Çatı

Tuğla aralarının derzlenmesi, çatlak varsa kagir yapı konusunda uzman bir strüktür mühendisinin görüşü doğrultusunda dikilmesi, kurşun örtünün sabitleneceği saçak kornişlerinin onarılması (tüm yapıda, 20. yy. onarımlarıyla bozulmamış özgün kornişlerin, güney cephede, naosun güney haçvari koluna denk gelen kısım ile naos ana kubbesinde (Şekil B.167, Şekil B.168) bulunduğu düşünülmektedir, diğer kısımlarda özgün kornişlerle ilgili izler araştırılmalıdır).

Yeniden yapım

Yeniden yapım, bir Ortaçağ yapısında, kısmen de olsa, ancak vazgeçilemez olduğu ve strüktürel olarak da yapıya katkıda bulunacağı durumlarda düşünülmelidir. Yeniden yapılan yüzeylerin oranı tüm yapıda/cephede, yapının özgünlüğüne zarar vermeyecek oranda kalmalıdır.

Ayrıntılı rölöve ve analizler olmadan yeniden yapılması gerekli yerleri belirtmek doğru değildir. Ancak yapının minaresinin şerefeden yukarısı, Eyice’nin de belirtttiği üzere (Eyice, 1963, s.46), gelişigüzel onarılmıştır (Şekil B.170, Şekil 171.b). Bu kısmın yeniden uygun teknik ve malzeme ile örülmesi düşünülebilir.

91

Abdest muslukları ve tuvalet, yapının bahçesinde, bugün gecekondu olarak kullanılan kaçak yapıların yerinde yapılacak temelsiz, basit yapılarla çözülebilir. Bu konuda bir yarışma açılarak, en iyi örneklerden biri uygulanabilir. Batı cephesi girişinde sahanlık ve merdivenlerin düzenlenmesi ve giriş saçağının ve korkuluğun yeniden yapılması gereklidir.

Plastik onarım

Mermer korkuluk, kaide, başlıklarda çatlak ve yüzey kayıpları onarılmalıdır (Şekil B.151, Şekil B.155, Şekil B.146).

Bezemelerin korunması ve sunumu

Dışnarteks mozaiklerinin, titiz bir çalışma ile temizlenerek, korunması ve sunulması gerekmektedir. Mozaiklerin tamamına yakınının günümüze kadar gelebilmiş olması çok önemlidir (Şekil B.139, Şekil B.141, Şekil B.142). Bu mozaikler İstanbul Kültür Mirası’nın ünik bir hazinesidir. Nomidis’e göre, mozaikleri yapan sanatçının figürlere kazandırdığı ifade, hareket ve duygu, bu mozaikleri 14. yy.’da Konstantinopolis’te yeniden canlanan ekolün başyapıtları arasına yerleştirmektedir (Nomidis, 1958, s.37).

Güney cephedeki üç keramik çanağın in-situ korunup korunamayacağının araştırılması; bunların belgelenmesi ve korunmasının güvence altına alınması sağlanmalıdır (Şekil B.11, Şekil B.13, Şekil B.168).

Doğu, batı, kuzey cephelerde bulunan tuğladan geometrik desenlerin günümüze ulaşabildiği kadarıyla daha fazla yıpranmadan korunmaları gereklidir (Şekil B.158, Şekil B.163, Şekil B.175).

Pencereler

Yapının ilk tasarımına ait pencereleriyle ilgili bilgi bulunmamaktadır. Yapıda yapılacak sondaj ve araştırmalar sonucunda yeni verilere ulaşılmazsa; Ebersolt’un batı cephesi çiziminde ve bir EA fotoğrafında görülen (Şekil B.130), Geç Osmanlı onarımına ait, küçük kare şebekeli doğramaların tekrar uygulanabileceği düşünülmektedir.

İşlev verilmesi

Onarım sonrasında, kuzey ve güney eklerin, yapının özgün tasarımıyla, tarihi ve dini kimliğiyle çatışmayacak biçimde işlevlendirilmesi konusunda Vakıflar ile görüşülmelidir. Zira, eğer işlev verilmezse bu mekanlar kısa süre içinde kullanıcılar

92

tarafından tekrar işgal edilebilir. Kuzey ek ve galeri katının, sergi salonu/sanat galerisi işleviyle kullanılabileceği düşünülmektedir. Belki KUDEB atölyelerinde geleneksel yöntemlerle üretilen ahşap ve taş yapı elemanları sergilenebilir. Güney ek ise, kitap+turistik hediyelik eşya satışı için düzenlenebilir. Yapının doğusundaki yüksek platform düzenlenerek, ziyaretçilerin yapıyı dıştan da daha iyi algılamaları sağlanabilir.

Sürekli bakım ve denetimin sağlanması

Ünik bir Ortaçağ eserinin sahibi olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, yapının korunması konusunda daha duyarlı ve dikkatli olması; izinsiz müdahalelere göz yummaması gerekmektedir. Yapı son 15-20 yıl içinde, minare korkuluk levhalarının çalınması, içine hela yerleştirilmesi, alçı, çimento, badana ile çeşitli bezemelerinin kapatılması gibi önemli tahribata maruz kalmıştır. Bunlar dilekçe ile Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne bildirilmiş; ancak müdürlük gerekli duyarlılık ve ilgiyi göstermemiş; bunlardan sorumlu kişiler hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli adımları atmamıştır. Binanın sürekli bakım ve onarımı için gerekli fonu oluşturmak ve bünyesinde gerekli uzman kadroyu bulundurarak, sürekli bakımını eksiksiz ve bilimsel normlara uygun olarak yürütmek Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundadır. Bunun sağlanması için gerekirse üniversitelerden, ICCROM, UNESCO, ICOMOS gibi kuruluşlardan bilimsel destek alınabilir.

93

Benzer Belgeler