• Sonuç bulunamadı

3. KİLİSE CAMİİ VE VEFA SEMTİ

3.4 Yapının Ayrıntılı Tanımı

3.4.1 İç mekan

3.5.1.1 Semtin korunma sorunları

Koruma eksenli olmayan üst ölçekli yatırım kararları

2009 yılında onaylanan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’na göre : kentin tarihi dokularında lastik tekerlekli araç trafiğinin azaltılması, yaya ulaşım akslarının oluşturulması, İstanbul’un evrensel kimliği, peyzajı, kentin simgeleri ve siluetini korumaya yönelik çalışmaların yapılması öncelikli görülmektedir (İTYYP, 2011, s.87). Yapının içinde bulunduğu Süleymaniye Kentsel Bölgesi, önemli ulaşım aksları (Atatürk Bulvarı, Şehzadebaşı Caddesi, Ragıp Gümüşpala Caddesi)

80

tarafından çevrelendiğinden, bölgeyi besleyen sokak dokusu ulaşım baskısı altında kalmıştır. Süleymaniye’de, boş parsellerin çoğu otoparka dönüşmüştür. Yapımı devam eden İstanbul metrosunun Azapkapı-Unkapanı arası geçişini sağlayacak Haliç köprüsü, en son Haziran 2011’de, Paris’te toplanan UNESCO Dünya Mirası Komitesi toplantısında son değişiklikleri ile sunulmuştur. Boynuz şeklindeki pilonları ve asma-germe sistemi ile esşiz evrensel değer taşıyan Süleymaniye siluetinde baskın öğe olarak öne çıkacak bu köprünün ısrarla uygulanmak istenmesi, İstanbul İl Çevre düzeni planında alınmış olan kararlarla, özellikle Tarihi Yarımada siluetinin en önemli öğelerinden olan Süleymaniye Camii siluetinin korunmasıyla bağdaşmamaktadır. Köprü projesinin revizyonunda, pilonları indirmek gibi yüzeysel bir takım ikna unsurları ortaya atılmaktadır (Url-2). Süleymaniye Camii’nin birinci dereceden etkilendiği TY silueti, tüm insanlığa ait evrensel bir değerdir; bu değerli mirasın gelecek kuşaklara layık olduğu şekilde aktarılmasını engellemek gelecek kuşakların haklarının ihlâl edilmesi anlamına gelmektedir. Halkın bu konudaki bilinç ve duyarlılığı arttırılarak; Süleymaniye siluetinin toplum tarafından sahiplenilmesi gerekmektedir. Süleymaniye siluetine zarar verilmesi, turizm açısından da olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

Yenileme alanı kararı

Süleymaniye Kentsel Bölgesi, Dünya Mirası Listesi’nde yer almasına rağmen, 24.05.2006 tarihinde, (10501 numaralı) Bakanlar Kurulu kararıyla “yenileme alanı” ilan edilmiştir. Bu çelişkili durumu Ahunbay, “Dünya Mirası aynen korunması gerekli değerler içerdiğini savunurken, bölgeye verilen (terminolojide bozulmuş ve yeniden planlamaya açık bir bölgeyi tanımlayan) yenileme alanı statüsü bir çelişki yaratmaktadır” şeklinde dile getirmiştir (Ahunbay, 2007, s.66). Yenileme Kurulu Arşivi’nde yapılan incelemede, Süleymaniye Bölgesi’nde onaylanan avan projelerin adalar bazında hazırlandığı, yapıların parsel bazında ele alınmadığı; mono-blok kütleli, devasa yeni yapıların önerildiği görülmüştür12

. Dinsel öğelerin yozlaştırılması

Kilise Camii’nin 100 m. kuzeybatısında yer alan Kimiseos Tis Theotoku Ayazması ve Kilisesi, günümüzde “Ayın Biri Kilisesi” adı ile medyada çıkan haberlerle çok popüler hale gelmiştir. Her ayın birinde dileklerinin gerçekleşmesi için, burada çeşitli

12 Belediye ile mahkemelik oldukları gerekçesi ile, Yenileme Kurulu Müdürü , bu avan projelerle ilgili fotokopi, fotoğraf vb. hiç bir görselin alınmasına izin vermemiştir.

81

dinlere mensub bir kalabalık toplanmaktadır. Onlardan çıkar sağlamaya çalışanların varlığı Patrikhane’yi rahatsız etmektedir (Şekil B.28).

Kaçak yapılaşma

“Bilim Sanat Vakfı” adındaki, çok ortaklı özel bir kuruluş, Kilise Camii’nin batısındaki bir yapının sahibidir. Bu yapı, Kilise Camii’nin parçası olduğu manastıra ait olduğu düşünülen sarnıcın kısmen üzerine oturmaktadır. Taban alanı, yükseklik ve cephe oranlarıyla da geleneksel dokuya hasar veren yapı, kaçak olarak inşa edilmiştir (bkz. Bölüm 3.2.4). Kilise Camii’nin Atatürk Bulvarı’ndan algılanmasını engelleyen yapı, genel olarak Süleymaniye’nin Atatürk Bulvarı siluetini olumsuz etkilemektedir.

Proje hazırlanması, ihale ve uygulamalarda bilimsel standartlara uyulmaması 2010 yılında, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması kapsamında oluşturulan bütçe ile Süleymaniye’de de bazı onarımlar yapılmıştır. Bu onarımlardan Süleymaniye Külliyesi Tabhanesi ve 566 ada/11 parselde bulunan sarnıç ve kalıntıda gerçekleştirilenlerin; çeşitli açılardan bu önemli anıtlara ve içinde bulundukları evrensel değere sahip alana uygun olmadıkları gözlemlenmiştir. Sorunlar, daha proje aşamasında başlamaktadır. 566 ada/11 parselde bulunan sarnıç ve kalıntıya ait rölöveler, restitüsyon ve restorasyon projeleri yeterli nitelikleri sağlamadıkları halde, Yenileme Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır (Şekil A.5, Şekil B.58). Sarnıç rölövesinde, cephe, önündeki ağaçlarla birlikte, fotoğraf üzerinden çizilmiş; ağaçların arkasındaki duvar dokusu gösterilmemiştir (Şekil A.5). Restitüsyon projelerinin rölöveden neredeyse hiç farkı bulunmamakta; yapının ilk tasarımı veya daha sonraki herhangi bir dönemi hakkında bilgi vermemektedir. Restorasyon projelerinde ise önerilmiş olan tek müdahale temizlenecek yüzeylerin gösterilmesidir; değişmesi gereken tuğla+taş, derzleme, bütünleme, yenileme gibi bir restorasyon uygulamasında ihtiyaç duyulacak müdahale bilgileri verilmemiştir. Özellikle kalıntının restorasyon projesinde hiç bir müdahale görülmemekte; çatısı olmayan yapının duvarlarının üzerine koruyucu bir tabaka dahi önerilmemektedir (Şekil A.5). Her iki yapıda da farklı dönemlere ait izler bulunmaktadır; bu izlerin belge niteliğini yitirmeden uygun şekilde onarılmaları titiz bir proje hazırlanmasıyla mümkündür. Projelerin raporlarında çevrenin tarihi gelişiminden detaylı olarak bahsedilmekle beraber, yapılarla ilgili ayrıntılı tanımlamaya yer verilmemiştir. Büyük ihtimalle Pervititch haritasında görülen, Mebus Münir Bey’e ait konağın kârgir altyapısını

82

oluşturan kalıntının ne olabileceğine dair bir açıklamada bulunulmamıştır (Şekil B.46).

Süleymaniye Kentsel Bölgesi’nde gerçekleşen onarımların, uygulama aşamasında da çeşitli problemler bulunmaktadır. Yeterli araştırma ve doğru projelendirme yapılmamakta; ihale şartnamesindeki iş bitirme süresi hava şartları düşünülmeden belirlenmektedir. Tabhanede, sadece iş programına yetişmek için, elverişsiz hava koşullarında basınçlı su ile mermer sütunların yıkandığı görülmüştür (Şekil B.57.c). Uygulamalar yeterince denetlenmemekte; önemli anıtlar, restorasyon adı altında telafisi olmayan hasarlar almaktadır.

3.5.1.2 Semtin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması için öneriler

Benzer Belgeler