• Sonuç bulunamadı

Bilginin yapılandırılmasında bireysel ve sosyal etkinlikler önemli yer tutar. Bu etkinlikler, formal öğretimsel uygulamalar ya da informal uygulamalarla öğrenmeye olumlu katkılar sağlar. Asıl önem teşkil eden sınıfta kullanılacak öğretimsel uygulamalardır (Yurdakul, 2011, s. 54). Bu uygulamaların yapılandırmacı yönleri aşağıda incelenecektir.

İşbirliğine dayalı öğrenme; grupçalışmaları ile gerçekleşir. Öğrenilen kavramlar ya da

fikirlerle ilgili öğrenciler birbirlerine daha hızlı bir şekilde yardım ederler. Grup üyelerine açıklama yapan öğrencilerin kendi bilgi ve fikirlerinde sürekli bir yenilenme gerçekleşir (Gümüş, 2006, s. 62). Küçük gruplarla çalışan öğrenciler birbirlerinin öğrenmelerine yardım ederek öğrenirler. Ancak her birey kendi öğrenmesinden sorumludur. Bu ortamda öğrencilerin birbirleri ile rekabet içerisinde değillerdir. Sınıf içerisinde öğrencilerin ve öğretmenin birbirlerine karşı anlayışı ile gerçekleşen bu etkileşim sayesinde istendik sonuçlar elde edilir (Ekinci, 2005, s. 91). Bu modelde temel ilkeler şu şekilde sıralanabilir (Demirel, 2010, s. 219):

Öğrenmenin gerçekleştiği küçük gruplar en az 3, en fazla 5 ya da 6 kişiden oluşur. Grup içindeki etkileşim, öğrencilerin öğrenmelerinde önemli yer tutar.

Başarı ya da başarısızlık bireye değil, gruba aittir.

Öğrencilerinin bilişsel yönlerinin yanı sıra duyuşsal yönleri de gelişir.

Aktif öğrenme; yaklaşımında öğrenciler etkindirler, pasif olamazlar. Öğrenci öğrenmeye

kendisi katılır. Öğrendiğinin anlamına kendisi karar verir. Bu şekilde anlamlı öğrenmeyi kendisi gerçekleştirmiş olur. Öğrenci öğrenmeye katılım göstermek için istekli olmalıdır. Bu sağlamak için ise öğretmen ve okula görev düşmektedir (Saban, 2005 s. 258). Aktif öğrenmede gerçekleştirilecek amaçlar Ercan(2004)’e göre şu şekilde özetlenebilir:

Bilimsel düşünebilmeyi sağlamak.

Bilgi kayaklarına ulaşma yollarını öğrenmek. Problem çözme becerisi kazanmak.

Neden- sonuç ilişkisi kurabilmek. Toplumsal bilinç kazanmak.

Sosyal becerilerin gelişmesini sağlamak ve girişimci birey olmayı öğrenebilmek.

Probleme dayalı öğrenme; yaklaşımı yapılandırmacılığın önemli özelliklerini barındırır. Bu

süreçte öğrenciler birbirlerinin düşüncelerini paylaşarak, işbirlikli gruplarda faal olarak çalışırlar. Grup içerisinde yerine getirmesi gereken görevler alan öğrenci bu şekilde göreviyle ilgili sorumluluk taşır. Üst düzey araştırma becerilerinin kazandırılmasında, yaratıcı ve eleştirel düşünme ile problem çözme becerilerini kullanarak yapılandırılmamış problemlerin çözümünü sağlayacak yaşantılar düzenlenir. Probleme dayalı öğrenmede süreç tümdengelim yaklaşımıyla ilerler ve problem durumu belirlenen disiplindeki temel kavramlar etrafında gelişim gösterdiğinden bu yaklaşım yapılandırmacılıkla örtüşür. Soru sormak yapılandırmacılığın temelinde vardır. Bu yaklaşımda karmaşık bir yaşantı ile karşılaşan öğrenci, problemi sahiplenerek sorumluluğunu taşır. Bu şekilde gerçek problemi

görür ve problemle ilgili araştırma yaparak çözüm yoluna ulaşmada gerekenleri kavrar. Süreçte öğretmen, farklı türde sorular sorarak öğrencilerin kendi mücadelesini vermesini sağlar yani öğrencilere bilişsel rehberlik yapar. Problem çözme, amacı gerçekleştirmek için belirlenen yollardan uygun olanını seçmektir ve öğrenci problem çözümünde kendi için en iyi yolu bulmalıdır (Taşpınar, 2005, s. 68; Yurdakul, 2011, s. 55).

Buluşa dayalı öğrenme; Bruner tarafından geliştirilmiştir. Bu yaklaşımın temelinde,

öğrencilerin öğrenilecek konuyu kendilerinin bulup oluşturması vardır. Öğrenci öğreneceği temel yapıyı kendisi bulur ve sürece etkin olarak katılım gösterir. Buluşa dayalı öğrenme bu yönüyle yapılandırmacı yaklaşımla paralellik gösterir (Kaya, 2005, s. 48). Öğrenciler kendilerine verilen bilgilerle, kendi anlayışlarını oluşturarak bunları yapılandırır. Bu anlayışta iki farklı yöntemin kullanılarak oluşturulduğu buluştan bahsedilebilir. Birincisi yapılandırılmamış buluştur ve burada öğrenci kendi buluşunu gerçekleştirir. İkincisi rehberli buluştur; bu buluşta öğrenci öğretmen rehberliğinde kendi buluşunu gerçekleştirir. Buluşa dayalı öğrenmede, sosyal desteğin sağlanması noktasında öğretmene görevler düşer. Öğretmen, öğrencilere yerine getirebileceği sorumluluklar yüklemelidir. Soru sorma ve sorunun cevabını öğrencinin vermesine fırsat tanımak, öğrencinin doğal merakını geliştirmek ve tüm fikirlere saygılı olmak buluş yoluyla öğrenmenin önemli noktalarındandır. Bu hususlardan da anlaşılacağı gibi yapılandırmacı yaklaşım, buluş yoluyla öğrenme yaklaşımı ile örtüşmektedir (Yurdakul, 2007, s. 57).

Sorgulamaya dayalı öğrenme; yapılandırmacı öğrenme kuramının öğretimsel

uygulamalarından bir tanesidir. Sorgulama, bilginin elde edilmesinde önemli bir faktördür. Bu yöntemde öğrencilere soru sorulur ve onlardan bu sorulara ilişkin hipotez üretmeleri beklenir. Bu süreçte bilgiler toplanır ve sonuca ulaşılmaya çalışılır. Sonuçta öğrenci, süreci gözden geçirerek değerlendirir. Tüm bunların gerçekleşmesinde soru sorma yani etkili soru sorma önemlidir. Soru sorma, düşünen bireylerin var olmasında etkilidir. Güvenilir sonuca ulaşmada, etkili soru sorma, öğrenciyi düşünmesi için cesaretlendirme, bilgiyi alarak çözümleme kolaylık sağlar. Sorgulayan öğrencinin, derse uyum sağlama ve ilgi gösterme düzeyi artar (Yurdakul, 2007, s. 57). Sorgulayıcı öğrenme genel olarak deneyimlerden anlam çıkarılmasıdır. Sorgulama süreci, yaratıcılık, inceleme, sorma, yansıtma ve tartışma kavramlarıyla gerçekleşir. Bu süreç; bireysel hareketi temel alan, toplumsal ve eleştireldir (Ayar, 2006, s. 70).

Bu uygulamaların yanı sıra, bilgi teknolojilerinden de bu süreçlerde faydalanılır. Bilgisayar destekli öğrenme ortamları, farklı tasarım ve açık yazılımlar ile bilgi teknolojilerinden

yararlanılır. Teknoloji destekli eğimin faydaları şu şekilde özetlenebilir (Şahan, 2005, s. 225; Yurdakul, 2007, s. 58):

Bilgiler, öğrenci ihtiyacına cevap verecek çeşitliliktedir. Öğrenmenin, deneyimle oluşmasını sağlar.

Öğrenme için, sanal modeller sunar. İşbirlikli öğrenme ortamı sağlar.

İnternet yoluyla (Web) bilgilere kolayca ulaşılır. Zengin bir bilgi ortamı sağlar.

Uygun kaynak ve tasarılar seçilirse; öğrenme, düşünmeyi destekleyecek şekilde gerçekleşir. Yapılandırmacı öğretim uygulamalarının, farklı birçok öğrenme modelini esas alabildiği anlaşılmaktadır. Bu modeller, tek başına kullanılabildikleri gibi, bir arada da kullanılabilir. Farklı modellerin bir araya getirildiği uygulamaların öğrenmelerin kalıcılığını arttırdığı söylenebilir. Bu uygulamalar esnasındaki sınıf ortamının uygunluğunun niteliği, eğitimin kalitesini arttırarak bütünlüğü sağlar.