• Sonuç bulunamadı

NEDEN TÜRKİYE?

TÜRKİYE VE DÜNYA’DA OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN KÜRESELLEŞME SÜRECİ İÇERİSİNDE GELİŞİMİNİN ORTAK

6.3. SEKTÖRÜN TEMEL GÖSTERGELERİ 1 Genel Yapı

6.3.2. Yan Sanay

Otomotiv yan sanayinde ana sanayiye, alt yan sanayi mamuller (yağ,radyo,lastik,vida vb) dahil olmak üzere, aksam ve parça teslimatı yapan binin üzerinde firma faaliyet göstermesine rağmen, uluslararası pazarda rekabet gücüne ve ihracat yeteneğine sahip olan firma sayısı 300-350 civarındadır. Diğer firmalar küçük ölçekli üretim tesislerini oluşturmaktadır. Yan sanayi firmalarının tümü özel sektöre aittir.

Otomotiv yan sanayindeki firmaların yüzde 91,3’ü İstanbul, Bursa, İzmir, Kocaeli ve Ankara’da faaliyet göstermektedir. Bölgesel bazda değerlendirildiğinde, firmaların yüzde 79’u Marmara, yüzde 11’i Ege, yüzde 7’si İç Anadolu ve yüzde 3’ü de diğer bölgelerde bulunmaktadır.

İhracat potansiyelinin yüksek olması ve Türkiye’nin bölgesel avantajları nedeniyle Türk otomotiv yan sanayine yabancı sermayenin ilgisi giderek artış göstermektedir. Sektörde, 1998’de yaşanan Asya krizi ve izlenen kötü ekonomik politikalar nedeniyle yüzde 6.1’e gerileyen pay sonraki yıllarda artış trendine girmiştir. 1999 yılı itibari ile, başta AB şirketleri olmak üzere 138 yabancı firmanın ortaklığı mevcuttur. 2006 yılı itibariyle bu sayı 203’e ulaşmıştır. İmalat sanayinde izin verilen toplam yabancı sermaye yatırımı içinde otomotiv yan sanayinin payı 200 yılı itibariyle yüzde 14 düzeyindedir. ( Tablo 12 )

Tablo 12: İmalat Sanayinde İzin Verilen Toplam Yabancı Sermaye Yatırımı İçinde Yan Sanayinin Payı (1997-2000)(%)

Kaynak: Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)

Tablo 13: Otomotiv Yan Sanayinin Türkiye Ekonomisine Katkı Potansiyeli (2004)

Yaklaşık 23 milyon kişinin istihdam edildiği Türkiye ekonomisine otomotiv yan sanayinin katkısı 2004 yılı itibariyle 150 bin kişi civarındadır. Buna bağlı sektörlerde istihdam edilen çalışanlar da eklendiğinde bu rakam çok daha yukarılara taşınmaktadır.

Özellikle doğrudan yatırıma ihtiyacın olduğu bu dönemde otomotiv yan sanayi sektörüne 450 Milyon $ yatırım harcaması yapılmaktadır.

Otomotiv yan sanayi üretim kapasitesi, taşıt araçları imalat sektörünün yüzde 80 kapasite kullanımında çalışması ve ülkemizde imal edilen araçlarda yüzde 60 yerli parça kullanımının sağlanması halinde yılda 9 milyar dolarlık üretim değeri yaratabilecek düzeydedir. Kısaca otomotiv yan sanayi yılda 5,4 milyar dolarlık katma değer, 3 milyar dolarlık ihracat geliri ve 450 milyon dolarlık yatırım yapacak potansiyele sahiptir. Sektörün, bu düzeye erişmesi halinde 150 bin kişiye doğrudan ve 150-200 bin kişiye de dolaylı yoldan istihdam sağlaması mümkündür.

Otomotiv yan sanayinde faaliyet gösteren başlıca yabancı sermaye ortaklıkları Tablo 14’de gösterilmiştir.

Tablo 14: Otomotiv Yan Sanayinde Yabancı Sermaye Ortaklıkları

Kaynak: TAYSAD

Otomotiv yan sanayi üretim kapasitesi, taşıt araçları imalat sektörünün yüzde 80 kapasite kullanımında çalışması ve ülkemizde imal edilen araçlarda yüzde 60 yerli parça kullanımının sağlanması halinde yılda 9 milyar ABD Dolarlık üretim değeri yaratabilecek düzeydedir. Kısaca otomotiv yan sanayi yılda 5,4 milyar ABD Dolarlık katma değer, 3 milyar ABD Dolarlık ihracat geliri ve 450 milyon ABD Dolarlık yatırım yapacak potansiyele sahiptir. Sektörün, bu düzeye erişmesi halinde 150 bin kişiye doğrudan ve 150-200 bin kişiye de dolaylı yoldan istihdam sağlaması mümkündür.

Otomotiv yan sanayinde çok sayıda firmanın çok sayıda mamul imal etmesi ve bu mamullerde üretim kapasitelerinin değişik birimlerle tanımlanması nedeniyle sektörün global bazda üretim kapasitesi belirlenememektir. Otomotiv

yan sanayi mevcut potansiyelinin çok altında faaliyet göstermektedir. 1999 yılında yüzde 36’ya gerileyen KKO, 2000 yılında taşıt araç üretiminin artışına paralel olarak ancak yüzde 52’ye çıkmıştır. Otomotiv yan sanayinde son 4 yılda, yılda ortalama 3.885 milyon dolarlık üretim gerçekleşmiş olup, bu süre içinde üretim potansiyelinin ancak ortalama yüzde 43’ü kullanılabilmiştir.

6.3.3. İstihdam

Otomotiv ana sanayinde doğrudan istihdam 32 bin kişi dolayındadır. Uluslararası ölçekler, ana sanayi ile ilgili yan sanayi ve ticaret sektörü dikkate alındığında, sanayinin doğrudan ve dolaylı istihdam kapasitesinin yaklaşık 500 bin olduğu görülmektedir.

Sektörde rekabet için gerekli olan yüksek nitelikli işgücünün yetiştirilmesindeki maliyet unsuru nedeni ile diğer sektörlerden farklı olarak bu sektörde işgücünün sürekliliği esastır. Özellikle kriz dönemlerinde üretimin yüzde 50 azalmasına rağmen istihdamın korunması için özel önem gösterilir. Bu da bize sektörün ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Otomotiv sanayinde ürün ve üretimde uygulanan ileri teknolojiler ile maliyeti doğrudan etkileyen verimlilik ve rekabet gücünün önemli unsurunu oluşturan “Toplam Kalite Yönetimi”, yüksek nitelikli işgücüne ihtiyaç duymaktadır. Sektörde hızla gelişen ar-ge alanındaki çalışmalar yanında, yabancı ortaklarla sürdürülen geniş boyutlu ortak yönetim gereği nitelikli insan gücü, bu ihtiyaca yeni bir boyut katmıştır. Bu yüksek nitelikli işgücü gereksinmesi sektör içinde her düzeyde sürdürülen yoğun eğitim faaliyeti ile karşılanmaktadır. Krizlere rağmen, işgücünün stabilizasyonu ve korunması ile sürekli eğitim, sektördeki rekabet gücünün geliştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla ortak girişimler vasıtasıyla ülkemizde kurulmuş olan otomotiv firmalarında yetişmiş işgücü istihdam edilmekte ve işçilerimiz kalifiye birer birey olmaktadırlar.

Şekil 4’e göre ABD, Japonya, Türkiye ve Batı Avrupa ülkeleri otomotiv sektöründeki işgücü maliyetleri açısından karşılaştırıldığında, en yüksek işgücü maliyetinin 35 Euro/saat ile Almanya’da olduğu görülmektedir. Türkiye ise 5 Euro/saat ile söz konusu ülkeler arasında işgücü maliyeti en düşük ülkedir.

Şekil 4: Bazı Seçilmiş Ülkeler Otomotiv Sektörü İşgücü Maliyeti Karşılaştırması (2000, Euro/saat)

Kaynak: VDA, The Economic Situation of the Automotive Industry in 2000

Bu da göstermektedir ki Türkiye otomotiv sektörüne yabancı yatırım açısından en uygun ülkedir. Gerek jeopolitik konumu gerekse, diğer ülkelere göre daha az maliyetli ve kalifiye işgücü ile neden otomotiv sektörüne yatırım yapmak isteyen yabancı firmaların gözde üretim yeri olduğunu göstermektedir.

İşgücünün rekabet yeteneği işgücü maliyeti ile ilgili olmakla birlikte verimlilik faktörü ile birlikte bir değerlendirmenin yapılması da gerekmektedir. KKO’nun ancak yüzde 80’lik düzeyi, otomobil üretiminde Türkiye’de işgücü verimliliğinin karşılaştırılabilir bir seviyede olduğunu göstermektedir.

6.4. KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE DÜNYA OTOMOTİV ÜRETİMİNİN