• Sonuç bulunamadı

C. AB ĠLE ĠLĠġKĠLERĠN TÜRKĠYE‘NĠN GÖÇ POLĠTĠKASINA ETKĠSĠ

3. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu‘nun Kabulü

82

sağlamıĢtır.259 Bu süreç, aynı zamanda Türkiye‘de kanun yapma sürecinin Ģeffaflığı açısından da önemli bir örnektir. Kanunun hazırlık aĢamasında asıl sorumlu birim Ġltica ve Göç Bürosu olmasına rağmen oluĢturulan ekipte uluslararası kuruluĢ temsilcileri ve akademisyenler de yer almıĢtır. OluĢturulan ekip, ortaya konulan yeni göç yönetimi anlayıĢını salt AB ile iliĢkilere ve üyelik amacına bağlamanın yanlıĢ olduğunu, Türkiye‘nin bunlardan bağımsız olarak kendi göç sisteminin olması gerektiğini belirtmiĢtir.260

Büro, Ulusal Eylem Planı‘nda belirlenen hedefler doğrultusunda, 2009 yılında dört alanda kanun tasarısı hazırlamıĢtır. Bunlar, Yabancılar Kanunu Taslağı, Ġltica Kanunu Taslağı, 5683 sayılı Yabancıların Türkiye‘de Ġkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı ve Ġltica ve Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğü‘nün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Taslağı‘dır.261 Ancak hazırlık aĢamasında sivil toplum örgütleri, uluslararası kuruluĢlar ve akademisyenlerle gerçekleĢtirilen çalıĢmalarda tasarıların tek bir çatı altında toplanmasına karar verilmiĢtir.262 ÇalıĢmalar sonucunda hazırlanan YUKK, 2013 yılında kabul edilerek 2014 yılında yürürlüğe girmiĢtir.

83

eleĢtirilmesi, yeni düzenlemelerin temelini oluĢturmuĢtur.YUKK, Türkiye‘nin göçü yönetme kapasitesindeki artıĢın ve bu alanda yaĢadığı sıkıntılardan öğrenilen derslerin bir sonucudur.263 Nitekim gerekçesinde de Türkiye‘nin, coğrafi konumu, göçün dinamik yapısı, artan göç hareketleri ve göçün hem ulusal hem de uluslararası iĢbirliği ile koordinasyon gerektirdiği belirtilerek, göç yönetimi açısından uzman personel ve kurumsal yapıya ihtiyaç olduğu ifade edilmiĢtir.264 Bu çerçevede AB‘nin de etkisi ile yabancıların Türkiye‘deki statülerine iliĢkin daha derli toplu bir mevzuat oluĢturulması hedeflenmiĢ olup bu döneme ait göç politikaları, göç ve yabancılar hukuku sistemindeki çalıĢmalar da demokratikleĢme olarak nitelendirilmiĢtir.2651990‘lı yıllarda benimsenen güvenlik odaklı göç yönetimi anlayıĢı, YUKK ile kısmen de olsa terk edilmiĢtir.

YUKK, Türkiye‘nin göç ve sığınma alanındaki en kapsamlı yasal düzenlemesi olma özelliğini taĢısa da yabancılara iliĢkin tüm esasları düzenlememektedir. Ancak buna rağmen daha önce bu iĢlemlerin dayanak oluĢturduğu yasal düzenlemelere göre daha ayrıntılı hükümler içermektedir. Kanunun hazırlık sürecinde AB müktesebatı ve diğer ülkeler nezdinde iyi uygulama örnekleri ayrıntılı olarak incelenmiĢ ve Türkiye‘nin uluslararası yükümlülükleri göz ardı edilmemiĢtir. Yapılan çalıĢmaların bir sonucu olarak Türkiye‘nin göç yönetimine bazı yenilikler getirilmiĢtir. Bu kapsamdaki en önemli geliĢmelerden biri ―geri göndermeme ilkesi‖nin ilk defa bir kanun hükmü olarak YUKK‘ta yer almasıdır.266 Buna göre:

Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, iĢkenceye, insanlık dıĢı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez (Madde 4).

263 Meral Açıkgöz ve Hakkı Onur Arıner, A.g.e., s.4

264 Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Gerekçesi, https://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0619.pdf, EriĢim Tarihi 28.10.2019

265 Hasan Hüseyin Çalı, ―Kamu Politikası Olarak Türkiye‘nin Göç Politikası‖, İdarecinin Sesi, Mayıs-Haziran 2012, s.50

266 YUKK Madde 4‘ün yanında ―Sınır DıĢı Etme Kararı Alınmayacaklar‖ baĢlıklı 55. Maddenin de geri göndermeme ilkesinin dikkate alınarak düzenlendiği görülmektedir.

84

Cavidan Soykan‘a göre YUKK‘un getirdiği yeniliklerden biri göç ve sığınma alanı ile aynı yasal çerçevede kullanılan ―insan ticareti mağduru‖ ve ―refakatsiz çocuk‖ gibi tüm ifadelerin YUKK‘ta ilk defa tanımlanması ve bir araya getirilmesidir.267Bu Ģekliyle Kanun göçün her alanıyla temas etmiĢ bulunmaktadır.

Bunun yanında Soykan‘a göre YUKK ile gelen diğer bir değiĢiklik ise sığınma alanındaki uygulamalarda ikincil mevzuatın hâkimiyetinin sonlanmıĢ olmasıdır.268 YUKK‘un kabul edilmesinden önce göç ve sığınma alanı çoğunlukla ikincil mevzuatlarla düzenlenmiĢ ve bu uygulamalarla ilgili kolluk birimleri kendi disiplinlerini oluĢturmuĢtur.269 Bu kapsamda YUKK, özellikle insan hakları standartlarına uyumlu bir politika benimsenmesi noktasında önemli bir adım olmuĢtur. Özellikle hazırlık aĢamasında sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin görüĢlerine baĢvurulması nedeniyle de Türkiye tarihinde Ģeffaflık açısından önemli bir yere sahiptir. Ancak Kanunun uygulanması büyük oranda yine yönetmelik ve genelgeler gibi ikincil mevzuat ile mümkündür.270 Nitekim bu durum en çok geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin iĢ ve iĢlemlerinde çoğunlukla Geçici Koruma Yönetmeliğinin esas alınmasında kendisini göstermektedir.

Uygulama her ne kadar hala ikincil mevzuata bağlılık dikkat çekse de, YUKK öncesi döneme göre belirsizliğin azaldığı görülmektedir. Örneğin 1994 Yönetmeliğinde baĢvurulara iliĢkin bazı süreler net değilken ve çoğunlukla ―makul süre‖ ifadesi tercih edilmiĢken, YUKK baĢvuru, değerlendirme ve itiraz usullerine iliĢkin belirsizliği ortadan kaldırmıĢ271 ve bu Ģekilde keyfi uygulamaların da önüne geçmiĢtir.

267 Cavidan Soykan, ―The New Draft Law on Foreigners and International Protection in Turkey‖, Oxford Monitor of Forced Migration, C.2, S.2, 2012, s.41

268 Ibid., s.41

269 Güven ġeker ve diğerleri, ―Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Hakkında Bir Değerlendirme‖, İnsan Hakları Yıllığı, C.32, 2014, s.108

270 Selin Paçacı Elitok, ―Turkish Migration Policy Over The Last Decade: A Gradual Shift Towards Better Management And Good Governance‖, s.171

271 Bkz. YUKK Madde 65, 78, 79 ve 80

85

Sığınma Bilgi Veri Tabanı‘nın (Asylum Information Database-AIDA) 2015 yılına ait Türkiye ülke raporunda da YUKK‘un uluslararası koruma alanında tam teĢekküllü bir baĢvuru ve değerlendirme prosedürünü öngördüğü, adli hizmetlere eriĢim ve danıĢmanlık gibi güvenceler sağladığı belirtilmiĢtir.272 Aynı raporda ayrıca Türkiye‘nin Cenevre SözleĢmesi‘ni coğrafi kısıtlama uygulayarak imzalamıĢ olmasına rağmen uluslararası koruma kapsamındaki tüm yabancılara sağlanan hak ve hizmetlerde coğrafya farkının gözetilmediği ifade edilmiĢtir.273

Olumlu yaklaĢımların yanında YUKK‘un kiĢilerin etkin korumaya ulaĢmasında bazı önleyici uygulamaları hayata geçirdiğini öne sürenler de vardır. Bu noktada Cavidan Soykan, YUKK‘un 72. Maddesine göre güvenli üçüncü ülke ile ilk sığınma ülkesinden gelen kiĢilerin uluslararası koruma baĢvurularının kabul edilemez baĢvuru olarak değerlendirilmesinin etkin korumaya ulaĢmayı engellediği görüĢünü savunmaktadır.274 Burada dikkat edilmesi gereken husus, Türkiye‘de göç ve sığınmaya dair uygulamaları yürüten otoritelerin insan haklarını ön planda tutup tutmadığıdır. Bu noktada Selin Paçacı Elitok, YUKK‘un baĢarısının insani yaklaĢım ile güvenlik odaklı yaklaĢımın dengede tutulabilmesi ile mümkün olabileceğini sürmüĢtür.275 Bilindiği gibi göç yönetiminde sivil bir anlayıĢ amacıyla kurulan GĠGM, göç ve sığınma alanındaki tüm yetkileri EGM‘den devralarak faaliyete baĢlamıĢtır. Bu durum her ne kadar insan haklarını dikkate alan bir yaklaĢımın benimsenmesini kolaylaĢtıran önemli bir politika değiĢikliği olarak değerlendirilse de,276 her iki kurumunda ĠçiĢleri Bakanlığı bünyesinde olduğu unutulmamalıdır. Nitekim son yıllarda artan düzensiz göç oranları ve Suriyeli nüfusu göz önüne alındığında uygulanan göç politikalarında güvenlik odaklı anlayıĢın

272 AIDA Country Report: Turkey, ECRE (Ed.), December 2015, s.18

273 Ibid.

274 Cavidan Soykan, A.g.e., s.43

275 Selin Paçacı Elitok, ―Turkish Migration Policy Over The Last Decade: A Gradual Shift Towards Better Management And Good Governance‖, s.171

276 Müge Dalkıran, Law on Foreigners and Iternational Protection: A Real Shift in Turkey’s Migration Policy? https://research.sharqforum.org/2016/05/31/law-on-foreigners-and-international-protection-a-real-shift-in-turkeys-migration-policy/,EriĢim Tarihi 04.02.2020

86

daha fazla ön plana çıktığı fark edilmektedir. Son dönemde artan düzensiz göç hareketleri ile mücadele amacıyla Doğu ve Güney sınırlarında duvar inĢa etmeye baĢlamıĢtır. Bu durum göç politikalarında güvenlik odaklı anlayıĢın ön plana çıktığını açıkça göstermektedir.277