• Sonuç bulunamadı

Yabancıların Haklarının Sınırlanması İle İlgili 16 Madde

2.2. Seyahat Özgürlüğüne Müdahalenin Kapsamı Ve Sınırları

2.2.1. Anayasa’da Seyahat Özgürlüğüne Müdahaleyi Mümkün Kılan Genel Hükümler

2.2.1.3. Yabancıların Haklarının Sınırlanması İle İlgili 16 Madde

1982 Anayasasında bazı hak ve özgürlükler herkes için (özel hayatın gizliliği, seyahat ve yerleşme özgürlüğü v.s.), bazıları sadece vatandaşlar için (seçme seçilme, kamu hizmetlerine girme v.s.) olup, belirli bir takım hak, özgürlük ve yükümlülükler belli kategoriler için (sendika ve sözleşme hakkının çalışanlara ve işverene, sanatçıların korunması v.s.) söz konudur. Son olarak ise yabancılar ayrı bir statüde olup hak ve özgürlükler durumundan kendilerine has bir durumları bulunmaktadır.79

Yabancı kavramına gelince yabancı ülkesinde bulunduğu devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olmayan kişiyi ifade eder.80

Bu tanımı aslında 1982 Anayasasından da çıkartmak mümkün olup şöyle ki 1982 Anayasasının “Türk Vatandaşlığı” başlıklı 66. maddesinde yer alan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” ifadesinden bir yabancı tanımı yapılması da mümkündür. Buna göre Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olmayan herkes, ayrım gözetilmeksizin “yabancı” kapsamı içerisinde yer alır.

Hukuk sistemimizde vatandaşlara tanınan haklar, Anayasada ve diğer kanunlarda açık olarak ifade edilmiş olup özellikle, Anayasanın başlangıç hükümlerinde “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” kabul edilmiştir. Ayrıca, “ Temel hak ve hürriyetlerin niteliği” kenar başlığını taşıyan 12. Maddede “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir” hükmünü kullanarak herhangi bir ayırım yapmadan herkesin ülke sınırları içerisinde eşitliğinden söz etmiştir. Yani hiç kimse arasında (vatandaş-vatandaş, vatandaş-yabancı ya da yabancı-yabancı) herhangi bir ayırım yapılmayacak olup ancak temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması hususunda, vatandaş ile yabancının eşitliği kuralından ayrılınmıştır. Anayasada “ Yabancıların durumu” kenar başlığını taşıyan 16. Maddede “ Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.” hükmü kabul edilmiştir. Genel prensip bu şekilde tespit edildikten sonra, her bir hakkı düzenleyen hükümde de, haktan yararlanacakların kapsamı ayrı ayrı tespit edilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin yabancılar için sınırlanmasında, uluslararası hukuka uygunluğun aranmasındaki amaç, yurttaşlık veya uyrukluk nedeniyle ayrımlara izin verilmesi ancak herkese tanınan temel hak ve özgürlüklerden yabancıların keyfi olarak yoksun bırakılmasının önlenmesidir.81

79

TANÖR, Bülent/ YÜZBAŞIOĞLU, Necmi, 1982 Anayasasına göre Türk Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, İstanbul, 2009, s. 153-154.

80 27.02.1983 tarihinde yayımlanan Pasaport İşleri Yönergesi madde 4. 81 AYDOĞAN, s.81.

Yalnızca Türk vatandaşlarının yararlanacakları haklar söz konusu ise,” her Türk”, “vatandaşlar” gibi ifadeler yer almıştır. Bu gibi durumlarda kanun koyucu yabancıların bu haklardan yararlanmasını istememektedir. Mükellefiyetler bakımından da benzer bir düzenleme kabul edilmiş olup örneğin askerlikle ilgili olarak Anayasada “her Türk vatandaşı” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, haklardan yararlanma veya mükellefiyet altına girme hususunda da vatandaşlar ile yabancılar arasında farklılıklar yaratılmaktadır.82

Bu noktadan hareketle, yabancıların yurtdışına çıkma özgürlüklerinin sınırlandırılmasının iki kritere bağlı olduğu söylenebilecek olup bunlar; “kanunla sınırlama” ve “uluslararası hukuka uygun olarak sınırlama” ilkeleridir. Burada ifade edilen “kanunla sınırlama” ilkesi, Anayasa’nın 13. Maddesinde düzenlenen83

‘kanunla sınırlama’ ilkesi ile aynı niteliktedir.84 Sonuç olarak yabancıların temel hak ve hürriyetlerinin sınırlanmasında, milletlerarası hukukun doğurduğu yükümlülüklerin de dikkate alınması gerektiği Anayasal güvenceye bağlanmış, bu husus kanun koyucunun takdirine bırakılmamıştır. Anayasa, yabancıların temel hak ve özgürlüklerinin kanunla sınırlama ilkesi yanında milletlerarası hukuka uygunluk ilkesine de yer vermiştir. Anayasada yabancıların temel hak ve hürriyetlerinin sınırlanması konusunda, bunun dışında herhangi örneğin yabancı ülke makamlarını bilgilendirme gibi herhangi bir ilkeye yer verilmemiştir.85

Yabancıların haklarının sınırlanmasıyla ilgili Anayasanın 16.maddesi tek bir cümleden ibarettir:

“Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.”

Bu hüküm, kuşkusuz, 13.madde ve hatta 15.madde hükümleriyle birlikte düşünülmelidir. Ama özellikle 13.maddede bulunmayan “milletlerarası hukuka aykırı olmama” ölçütünün yabancıların haklarının sınırlanması durumları için getirilmiş olması doğaldır. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların haklarının sınırlanmasında yine 13. madde hükümleri geçerli olacak ve fakat 13.maddeye ek olarak 16. madde de dikkate alınacaktır. Vatandaşlar bakımından milletlerarası hukuk ancak 15. madde şartlarında doğrudan referans norm olarak mevcut iken yabancılar için sadece olağanüstü dönemlerde değil her durumda bağımsız referans (ölçü) norm olarak geçerli olacaktır. Bununla birlikte;

82

DOĞAN, Vahit, Türk Vatandaşlık Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara,2005, s.22.

83

Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması MADDE 13- (Değişik: 3.10.2001-4709/2 md.)

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

84 AKBULUT, s. 33-34. 85 TERZİOĞLU, s.64.

yabancıların haklarını sınırlayan bir kanun, milletler arası hukuka aykırı ise, o kanunun aykırı hükmü, Anayasa’ya aykırı sayılacak ve somut norm denetimi yolunun işletilmesi halinde iptal edilebilecek iken vatandaşların hakkını sınırlayan bir kanun hükmünün iptal edilmesi zorunlu olmayıp Anayasa’nın 90.maddesine 2004 değişikliği ile getirilen “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü gereği, sadece bu kanun hükmünün ihmal edilip ilgili milletlerarası antlaşma hükmünün uygulanması yeterli olacaktır. Yine de, 1982 Anayasası’nda yapılan 2010 değişikliği ile getirilen “AYM’ye bireysel başvuruda bulanabilme” imkânı paralelinde bir vatandaş, özellikle hakkını sınırlayan bir kanun hükmü nedeniyle “bireysel başvuru (anayasal şikâyet)” hariç diğer tüm kanun yollarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yazan haklardan birinin ihlal edilmesi halinde yapacağı bireysel başvuru sürecinde ilgili kanun hükmünün iptal edilmesini sağlama yoluna da gidebilecektir.

Fakat burada da yabancıların, vatandaşlara göre daha şanslı olduğuna dair bir yorumun yerinde sayılmaması gerekir. Çünkü yabancılara verilecek bir imtiyaz, ancak “karşılıklılık ilkesi” çerçevesinde mümkün olabilir. Hatta bu çerçevede, yukarıda da değinildiği üzere, vatandaşlar aslında yabancılara göre birçok ek güvenceye sahiptir. Bunun en güzel örneği, “vatandaşın yurda girişi engellenemese de yabancının yurda girişi engellenebilecektir. Yine, devlet vatandaşını sınır dışı edemeyecek veya “persona non grata86

(istenmeyen kişi)” ilan edemese de bir yabancı için bu tip işlemler yapabilecektir.

Yabancıların ülke içerisinde tabi olduğu kurallar genel olarak YİSHK’da düzenlenmiş olup burada kanunun ayrıntısına girilmeyecek ancak çalışmanın ilgili kısımlarında gerektiği ölçüde değinilecektir.

86 “Latince “istenmeyen adam” anlamında bir terim olup Viyana Konvansiyonuna göre ev sahibi devlet hiçbir

sebep göstermeden herhangi bir neden göstermeden istenmeyen adam ilan edebilir. Bu şekilde ilan edilen kişi istenmeyen farz edilir ve ülkesine geri çağrılır. Terim ayrıca diplomatların ajanlık yaptıklarından şüphenilmesi durumunda diplomatları kovmak için ve hoşnutsuzluk ifadesi olarak da kullanılır.” http://www.makaleler.com/oyun-makaleleri/persona-non-grata.htm (Son erişim tarihi: 05.02.2012)