• Sonuç bulunamadı

Anayasa’da Seyahat Özgürlüğü Güvencesinin Boyutları

1.2. Seyahat Özgürlüğünün Dünyada Ve Türkiye’deki Gelişimi

2.1.1. Anayasa’da Seyahat Özgürlüğü Güvencesinin Boyutları

2.1.1.1. Seyahat Özgürlüğünün Yerleşme Özgürlüğü İle Birlikte Düzenlenmesi

Seyahat özgürlüğü 1982 Anayasası’nın 23.maddesinde “Yerleşme Özgürlüğü” ile aynı başlık altında güvenceye alınmıştır. Aslında, yerleşme özgürlüğünden kopuk bir seyahat özgürlüğü düşünülememekle birlikte, bu çalışmanın kapsamı sadece seyahat özgürlüğü ile sınırlandırıldığı için, yerleşme özgürlüğü ile ilgili değerlendirmeler ancak, seyahat özgürlüğü ile bağlantılı noktalarda olacaktır.

Yine de her iki özgürlüğün aynı maddede birlikte düzenlenmesi ile ilgili şu noktalara dikkat çekilebilir:

 Her iki özgürlük, birbirinden bağımsız düşünülemese de, aslında bir özgürlüğün iki kutbu olarak da düşünülebilir: Seyahat özgürlüğü, devletin daha çok, kişi bu hakkını kullanmaya kalktığı zaman müdahale edebilmesi bakımından engellenebilir karakter taşır. Oysa yerleşme özgürlüğünde kişi hiçbir şekilde aktif bir girişimde bulunmuyor olmasına rağmen devlet doğrudan müdahale edici bir kararla, deyi yerindeyse “durup dururken” onu ikamet değiştirmeye zorlamaktadır. Dolayısıyla; kişi ikamet değiştirmek amacıyla seyhat özgürlüğünü kullanmaya kalktığında bu özgürlüğü dolayımıyla yerleşme özgürlüğü de kısıtlanmakta; farklı bir yere ikamete zorlandığında ise yerleşme özgürlüğü dolayımıyla kullanıp kullanmamakta “özgür” olması gereken yolculuk yapma serbestisi kırılmaktadır.

 Bu sıkı bağlantıya ve her iki özgürlüğün aynı kenar başlık içinde düzenlenmesine rağmen, 23.madde çinde ayrı ayrı paragraflarda ve ayrı sınırlama nedenlerine tâbi tutulması çelişik yorumlara zemin hazırlayabilmektedir.

2.1.1.2. Seyahat Özgürlüğü İle İlgili 2001 ve 2010 Anayasa Değişiklikleri

Anayasa değişiklikleri konusunda yapılan en kapsamlı değişiklik 2001 tarihinde yapılan bu altıncı değişiklik olup yapılan bu değişiklik esnasında TBMM’deki oylama sırasında üçte ikinin üzerinde kabul sayısına ulaşıldığı için halk oylamasına da gerek kalmamıştır.68

Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti için kısıtlama imkanı veren, “ülkenin ekonomik durumu” ölçütü kaldırılmıştır. 1982 Anayasası’nın hazırlanması sırasında Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu’nun eklenmesiyle getirilen bu ölçüt, belirsiz kapsamıyla çok geniş bir sınırlama imkanı tanımakta olduğu için 2001’de metinden çıkarılmış oldu.69

23.madde, 2010 Anayasa değişiklikleriyle de değişikliğe uğramıştır. TBMM’de 336 oy ile kabul edildiği için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından zorunlu olarak halk oyuna sunulan bu değişiklik, 12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilmiş ve referandumun sonuçlarının yayımlandığı 23 Eylül 2010’da yürürlüğe girmiştir. 2010 değişikliği bu kez, yine aynı fıkrada yer alan “vatandaşlık ödevleri” ölçütünü de metinden çıkarmış ve ayrıca “ancak hakim kararı” şartı eklemiş ve fakat birçok maddede de yer alan hakim kararı olmadan da müdahale imkanı sağlayan “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış yetkili merciin yazılı emri” istisnası buraya eklenmemiştir. Bu değişiklik iki yönde şöyle değerlendirilebilir:

 “Vatandaşlık ödevi” ölçütü, özellikle vergi ve askerlik borcu gibi siyasi ödevlerin ifasından kaçınmayı engellemenin bir aracı olarak işlev görmekteydi. Bu nedenle, aşağıda da ayrıntılarına girileceği üzere, pasaport başvurusunda bu tip ödevlerin yerine getirlmişlik kontrol edilebilmekteydi. Bürokratik gecikmelere engel olması bakımından rasyonel sayılacak bu değişiklik, özellikle yurt dışındaki girişimleriyle gelir elde edip vergi borcunu ödeme ve “vergi barşını” sağlama gerekçesiyle de rasyonalize edilmektedir. Askerlikten kaçınmanın ise zaten çok daha ağır “hapis” ve “vatandaşlıktan çıkarılma” yaptırımına bağlanmış olması bakımından yurt dışına çıkabilmenin sınırlanmasındaki etkisi ikincil işlev taşımaktaydı.

 2010’dan itibaren, vatandaşın yurt dışına çıkmasının ancak suç soruşturması ve kovuşturması şartına bağlanması ve hatta bu şartın da yeterli olmayıp ek olarak ayrıca hakim kararı şartına dayandırılması, devletin özgürlüklere

68

TANÖR, Bülent/ YÜZBAŞIOĞLU, Necmi, 1982 Anayasasına göre Türk Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, İstanbul, 2009, s. 44.

69 AYDOĞDU, Emine (Der.), Teşkilatı Esasiye’den Günümüze Anayasalar, Palme Yayıncılık, Ankara, 2005, s.

müdahalesinin sınırlanması bakımından ilk bakışta olumlu görünmektedir. Bununla birlikte “gecikmesinde sakınca bulunan haller” istisnasının göz ardı edilmesi, aşağıda vurgulanacak teknik aksaklıklara da neden olabilecektir.

2.1.1.3. Seyahat Özgürlüğü Çerçevesinde Vatandaş-Yabancı Ayrımı

Yabancı kavramına gelince yabancı ülkesinde bulunduğu devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olmayan kişiyi ifade eder.70

Bu tanımı aslında 1982 Anayasasından da çıkartmak mümkün olup şöyle ki 1982 Anayasasının “Türk Vatandaşlığı” başlıklı 66. maddesinde yer alan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” ifadesinden bir yabancı tanımı yapılması da mümkündür. Buna göre Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olmayan herkes, ayrım gözetilmeksizin “yabancı” kapsamı içerisinde yer alır.

Hukuk sistemimizde vatandaşlara tanınan haklar, Anayasada ve diğer kanunlarda açık olarak ifade edilmiştir. Özellikle, Anayasanın başlangıç hükümlerinde “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” kabul edilmiştir. Ayrıca, “ Temel hak ve hürriyetlerin niteliği” kenar başlığını taşıyan 12. Maddede “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir” hükmünü kullanarak herhangi bir ayırım yapmadan herkesin ülke sınırları içerisinde eşitliğinden söz etmiştir. Yani hiç kimse arasında (vatandaş-vatandaş, vatandaş-yabancı ya da yabancı-yabancı) herhangi bir ayrıma gidilmeyecektir.

Fakat temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması hususunda, vatandaş ile yabancının eşitliği kuralından ayrılınmıştır. Anayasada “ Yabancıların durumu” kenar başlığını taşıyan 16. Maddede “ Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.” hükmü kabul edilmiştir. Genel prensip bu şekilde tespit edildikten sonra, her bir hakkı düzenleyen hükümde de, haktan yararlanacakların kapsamı ayrı ayrı tespit edilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin yabancılar için sınırlanmasında, uluslararası hukuka uygunluğun aranmasındaki amaç, yurttaşlık veya uyrukluk nedeniyle ayrımlara izin verilmesi ancak herkese tanınan temel hak ve özgürlüklerden yabancıların keyfi olarak yoksun bırakılmasının önlenmesidir.71

Yalnızca Türk vatandaşlarının yararlanacakları haklar söz konusu ise,” her Türk”, “vatandaşlar” gibi ifadeler yer almıştır. Bu gibi durumlarda kanun

70 27.02.1983 tarihinde yayımlanan Pasaport İşleri Yönergesi madde 4.

71 AYDOĞAN, Doğa, Yabancı Çingenelerin Türkiye’ye giriş, ikamet, Seyahat özgürlükleri ile Türkiye’den sınır

koyucu yabancıların bu haklardan yararlanmasını istememektedir. Mükellefiyetler bakımından da benzer bir düzenleme kabul edilmiş olup örneğin askerlikle ilgili olarak Anayasada “her Türk vatandaşı” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, haklardan yararlanma veya mükellefiyet altına girme hususunda da vatandaşlar ile yabancılar arasında farklılıklar yaratılmaktadır.72

Bu noktadan hareketle, yabancıların yurtdışına çıkma özgürlüklerinin sınırlandırılmasının iki kritere bağlı olduğu söylenebilecek olup bunlar; “kanunla sınırlama” ve “uluslararası hukuka uygun olarak sınırlama” ilkeleridir. Burada ifade edilen “kanunla sınırlama” ilkesi, Anayasa’nın 13. Maddesinde düzenlenen73

‘kanunla sınırlama’ ilkesi ile aynı niteliktedir.74

Sonuç olarak yabancıların temel hak ve hürriyetlerinin sınırlanmasında, milletlerarası hukukun doğurduğu yükümlülüklerin de dikkate alınması gerektiği hususu kanun koyucunun takdirine bırakılmayarak anayasal güvenceye bağlanmıştır. Anayasa, yabancıların temel hak ve özgürlüklerinin kanunla sınırlama ilkesi yanında milletlerarası hukuka uygunluk ilkesine de yer vermiştir. Anayasada yabancıların temel hak ve hürriyetlerinin sınırlanması konusunda, bunun dışında herhangi örneğin yabancı ülke makamlarını bilgilendirme gibi herhangi bir ilkeye yer verilmemiştir.75

Yabancıların ülke içerisinde tabi olduğu kurallar ise genel olarak YİSHK’da düzenlenmiş olup burada kanunun ayrıntısına girilmeyecek ancak çalışmanın ilgili kısımlarında gerektiği ölçüde değinilecektir.

2.1.2. Seyahat Özgürlüğü İle Yakın Bağlantılı Diğer Anayasal Güvenceler