• Sonuç bulunamadı

Yaşlılık Döneminde Karşılaşılan Sorunlar

YAŞLILARIN SOSYO-EKONOMİK DURUMLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

1. YAŞLILIĞA GENEL BAKIŞ

1.4. Yaşlılık Döneminde Karşılaşılan Sorunlar

Yaşlılığın getireceği fiziksel ve psikolojik değişikliklerin yanı sıra yaşlıların ihtiyaçları da önceki yıllardaki ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterecektir.Gerek teknolojik gelişmeler, gerekse kendi içlerindeki rol ve davranışları bu değişimlerde önemli etken oluşturmaktadır. Yaşlılık yaşam boyu devam eden bir süreç olup bireylerde yapısal ve akli olarak bozulmalara yol açmaktadır(Arpacı, 2005: 119)

Yaşlı nüfusundaki artış nedeniyle gün geçtikçe yaşlılıkla ilgili sorunlar daha sık karşımıza çıkacaktır. Eski dönemlerde varlığını sürdüren geniş aile sisteminde yaşlı bireyler bu gibi sorunlarla karşılaşma olasılıkları bugünlere göre azdı. Ancak günümüzde çok

171 TOPLUMSAL VE SİYASAL BİLİM ARAŞTIRMALARI

görülen çekirdek aile yapısında bu sorunların görülebileceği daha yüksek olacağı söylenmektedir. Yaşlı insanlar kendilerini kalabalık aile ortamlarında her zaman daha iyi ve rahat durumda hissedecekleri aşikardır(Kurt, 2008: 25). Yaşanan bu olaylar yaşlıya olan ilgiyi zamanla azaltacak ve herhangi bir geliri olmayan yaşlıda ise ekonomik olarak bir destek kalmayacaktır. Yaşlıların yaşadığı bu sorunları, sosyo-kültürel, ekonomik, psikolojik ve biyolojik sorunlar olarak 4 boyutta ele alacağız.

1.4.1. Sosyo-Kültürel Sorunlar

Yaşlıların yaşadıkları sosyal sorunlarda; öncelik olarak aile yapısındaki değişimler, barınma sorunları, mekansal sorunlar, bulunduğu ortama uyum sağlayamama, yalnızlık, rol ve statülerinde kayıp ve ulaşım gibi sorunlar en başta yer almaktadır.Günümüze doğru gelince ise yaşlılara artık şehir hayatlarında aile yaşamlarında fazlaca yer verilmediği bilinmektedir. Daha çok huzurevleri veya köylerde yaşamaya devam etmek zorunda kalan yaşlılar kendilerini yalnızlığa sürükleyerek psikolojik olarak zor bir döneme girmelerine neden olunmaktadır. Bu durum da yaşlılar geri kalan ömürlerinde içlerine kapanarak hayatlarını sürdüreceklerdir(Arpacı, 2005: 120).

Yaşlıların, yaşlılık döneminde yaşamış oldukları kritik dönemlerden biri de “emeklilik dönemi”dir. Yaşlılar uzun çalışma dönemlerinden sonra emeklilik döneminde sosyo-ekonomik olarak çeşitli sorunlar yaşamaktadırlar. Uzun süren bir çalışma hayatının son bulmasının ardından, yaşlılar, hem meslek hayatlarından, hem de sosyal çevrelerinden uzaklaşma sürecine girmektedirler ve bu da bir

172 bakıma yalnızlığa itilmek olarak bilinmektedir. Emeklilik dönemine uyum sağlamak, yaşlı insanlar için önemli bir sorun olmakta ve yaşlılığın neden olduğu sıkıntılara ek olarak bir de emekliliğe özgü toplumsal, kültürel ve ekonomik sorunlar eklenmektedir(Kurt, 2008: 28)

Ancak sevgi, saygı ve onlara ilgi sosyal maneviyatın en önemli yapısını oluşturur. Yaşlıların toplumdan soyutlanmaları, yaşlıların işe yaramazlık duygusuna kapılmaları ya da onların belirli ahlaki değerlerin eksikliğinden dolayı uygun davranışları görmemeleri en önemli sorunlardandır(Arpacı, 2005: 121). Bizler, yani toplumu oluşturan tüm bireyler yaşlılarımıza gereken saygı , sevgi ve ilgiyi onlar için ne ifade ettiğini çok iyi anlayabilmemiz ve gelecekte aynı sorunların bizlerin karşısına çıkabileceği düşüncesiyle hareket etmemiz gerekmektedir.

1.4.2. Ekonomik Sorunlar

Yaşlıların, yaşlılık döneminde karşılaştıkları önemli sorunlardan biri de ekonomik sorunlardır. Yaşlılar, yaşlılık döneminde karşılaştıkları ekonomik sorunlardan dolayı sosyal ve psikolojik olarak yıpranarak önemli sorunlarla başa çıkmaz zorunda kalmaktadırlar. Bu sorunlar, içinde bulundukları ülkenin ekonomik durumuna, bulundukları coğrafyanın yaşam biçimlerine göre değişiklik göstermektedir(Kurt, 2008: 43)

Yaşlı bireylerin emeklilik döneminden önceki yıllarda kazandıkları maaşlar, emeklilik dönemindeki maaşlarından hayli yüksekte seyretmekteydi. Yaşlıların her şeyden tasarruf etmeye

173 TOPLUMSAL VE SİYASAL BİLİM ARAŞTIRMALARI

başlamaları ve uzun vadede herhangi bir borçlarının bulunmaması ellerine geçen gelirin yüksek olduğunu düşündürse de, sağlık harcamaları ve barınma, giyecek için ayrılan miktarın yüksekliği nedeniyle gelirlerinin beklenenden yetersiz kalmasına ve pek çok yaşlının özellikle kentlerde yoksulluk sınırının altında yaşamasına yol açmaktadır(M.E.B., 2011: 12).

İçinde bulunduğumuz küreselleşme süreci yaşlıların sorunlarını daha da artırmış ve bu sorunlara çözüm olanaklarını da kısıtlamıştır. Çünkü küreselleşme süreci yüksek enflasyon, gelir adaletsizlikleri, işsizlik, yoksulluk, barınma, bakım vb. birtakım sorunları da beraberinde getirmiştir. Küreselleşmeden sonra devletler artık sosyal devlet anlayışında vazgeçerek ve devlete ait olan tüm alanları özelleştirerek serbest piyasa ekonomisine bırakmıştır. Bu durum yaşlı sorunlarının daha da artmasına yol açmış ve sorunlara çözüm önerileri getirilememiştir. Günümüzde sağlık alanlarının özelleştirilmesiyle ekonomik gücü olmayan yaşlıların sorunlarının daha da artacağı söylenebilir(Kurt, 2008: 44).

Geliri azalan emeklinin aile içi ilişkileri de olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu durum özellikle anadolu toplumunda daha çok görülmektedir. Geniş aile tipi bir yaşantıda gelirin azalması demek aile içinde huzursuzluklar ortaya çıkaracaktır bu da aile içinde otorite boşluğuna neden olacaktır. Ancak bu sorunlar bir takım yollarla çözüme kavuşturulması da mümkündür. Erken emekli olmak zorunda bırakılan bir insan kendisine bir iş bulma yoluna başvurarak gelir sıkıntısını bir nebze de çözüme kavuşturabilir. Tersi durumda yani yaşça büyük yaşlı vatandaşlarımız ise piyasa da iş bulmada

174 zorlanacakları için ortaya çıkacak olası sorunlara karşı çözüm üretemeyerek aile içindeki huzursuzluklar devam edecektir(Arpacı, 2005: 122).

1.4.3. Psikolojik Sorunlar

Yaşlılık döneminde yaşlılar, özellikle değişen fiziksel özelliklerle bağlantılı olarak sosyal-psikolojik sorunlar yaşar. Psikolojik sorunlar en çok yalnız kalan yaşlılarda (özellikle kadın yaşlılar) ve kendini yaşlılığa hazırlayamayan bireylerde görülür. Bununla birlikte tüm yaşlılarda hayatın herhangi bir döneminde de psikolojik sorunlar görülebilir(Kurt, 2008: 20).

Bu dönemde özellikle, psikolojik yönden hafızanın zayıflamasıyla psikolojik sıkıntılar daha belirgin olarak yaşanacaktır. Bütün bunlara bağlı olarak ise bireyin motivasyonunda eksiklik, çabuk sinirlenmeleri ve umutsuzluğa kapılma gibi sorunların yaşanabildiği bir dönem olacaktır.

Arpacı (2005: 123)'e göre, Yaşlılıkta ölüm her an gelecek gibi yaşanmaktadır. Eşini, arkadaşlarını ve yakınlarını kaybeden yaşlının ölüm korkusu daha çok olacaktır. Bu da yaşlılarda psikolojik bir korkunun ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Özellikle yaşlanmanın yanında bedensel kusurlar ve bedende yaşanan değişiklikler kişiden kişiye değişebilir. Sonuç olarak, yaşlı bireylerimiz ilerleyen yaşlarından kaynaklı fiziksel değişimleri ile psikolojik bakımdan kendilerine olan güvenlerini kaybetmeleriyle birlikte, muhtaçlık, yalnız kalma korkusu ve ölüm korkuları yaşayacaklardır.

175 TOPLUMSAL VE SİYASAL BİLİM ARAŞTIRMALARI

1.4.4. Biyolojik Sorunlar

Yaşlı bireylerin emekliye ayrılma aşamasında biyolojik sorun etkenleri en başta gelmektedir. Emeklilerin çoğunluğu sağlık koşullarının artık yetersiz kalması nedeni ile emekliye ayrılmış kişilerdir.

Yaşlılığın beraberinde getirdiği bedensel problemlerin başında kişiden kişiye değişse de hareket yeteneklerinde kısıtlanma başta gelir. Gençliğin verdiği güç ve dayanıklılık artık olmayacak ve becerilerinde de azalma yaşanacaktır. Bu dönemde yaşlılar özellikle bitkinlik hissedecekler ve daha çabuk yorularak bir işe başlamaları zorlaşacaktır. Bedensel hastalıklarda artmalar yaşanıp, deri de kırışıklıklar ve sarkmalar artacak görünüşünde ki bu değişiklikler yaşlıyı psikolojik olarak kötü etkileyecektir.