• Sonuç bulunamadı

Yağlar, Kokulu Yağlar/Parfüm

2.2.1 Tozlar ve Boyalar

2.2.2. Kremler ve Yağlar 1 Kremler

2.2.2.2. Yağlar, Kokulu Yağlar/Parfüm

Uçucu yağlar, bitkilerde özel salgı dokuları içinde oluşan, terpenik maddelerin (karbürler, asitler alkoller, fenoller, aldehitler, ketonlar, esterler vs.) karışımından ibaret olan, su buharı ile sürüklenebilen, kokulu, sıvı maddeler olarak tanımlanmaktadır. Uçucu yağlar, bitkinin bu madde bakımından zengin olan kısmını (çiçekli dal, yaprak, meyva, kök, petal vs.) su buharı distilasyonuna tabi tutmak suretiyle elde edilmektedir. Başlıca koku ve tat verici olarak, ya da tıbbi amaçlarla (kurt düşürücü, uyarıcı, antiseptik veya antispasmodik olarak) kullanılmaktadırlar 253. En önemli farkları, emici bir kâğıda damlatılıp açığa bırakıldıklarında hiçbir iz bırakmadan uçucu olmalarıdır. Bitkilerin taşıdığı uçucu yağ oranı yüzde 10 ile yüzde 0.01 arasında değişmektedir. Örnek olarak, 1 kg gül yağı elde etmek için, ortalama 2000 kg gül yaprağı kullanmak gerekmektedir 254

. Yüksek yağ asitlerinin gliserin ile yaptığı esterler ise sabit yağlardır. Başlıca tohumlarda ve meyvelerde toplanmıştır ve bu organlardan tazyik yolu ile elde edilmektedirler. Çoğunlukla sıvıdır, ancak bir kısmı katı özellik gösterir. Tıbbi amaçlarla, yemeklik yağ olarak ya da sanayide kullanılmaktadırlar. Yağ bakımından zengin tohum ve meyvelerin besleyici değerleri bulunmaktadır 255

.

Bitkilerden elde edilen uçucu yağlar; özellikle ilaç, gıda ve kozmetik sektörlerinin vazgeçilmez bir parçalarıdır. Uçucu yağların büyük bir kısmı parfümeride koku maddesi olarak kullanılırken, gıda sanayinde de tat verici olarak kullanım görmektedir. Baharatın besinlere verdiği tat ve koku dışında, koruyucu bir etkisi de bulunmaktadır. Bu etki baharatlarda bulunan uçucu yağdan ileri gelmektedir. Uçucu yağlar, antiseptik etkileri sayesinde bakterilerin üremesini yavaşlamakta, besinlerin bozulmasının gecikmesini sağlamaktadır 256

. Beden ve ruh

252 Uzantı 15: (Çevrimiçi) http://cenblog.org/artful-science/2013/01/14/ancient-roman-cosmetics-skin-

cream-from-the-2nd-century-a-d/(03.04.2019). 253

Asuman Baytop, Farmasötik Botanik Ders Kitabı, İ.Ü. Basımevi ve Film Merkezi, İstanbul, 1996, s. 265.

254 Ali Yorgancıoğlu, a.g.t, s. 23.

255 Asuman Baytop, Farmasötik Botanik Ders Kitabı, a.g.e., s. 266, 267. 256

sağlığı için uçucu yağların değişik kullanım yöntemlerini göstern aromaterapi, son yıllarda alternatif bir tedavi şekli veya kozmetik bir uygulama alanı olarak düşünülmektedir257. Aromaterapi, bitkilerden elde edilen yağların kullanımına

dayanan doğal bir tedavi şeklidir258. Aromaterapinin temel malzemesi olan uçucu

yağlar (saf esans yağları) fiziksel temas yoluyla cilt ve mukoza üzerine, koku yoluyla ruha ve duygulara etki etmektedir 259.

Bu yağlar çiçeklerden, köklerden, ağaç ve meyve kabuklarından, yapraklardan damlacıklar halinde elde edilip, bitkilere hayat ve koku veren tüm özellikleri taşımaktadırlar. İnsaoğlu bitkilerin kalbi sayılan bu yağların binlerce yıl önce keşfetmiştir 260

. Reçine, yağ ve şarap içinde çözüldüğünden, kokuların çıkarılmasına yönelik çeşitli girişimler, ilk merhemlerin bileşimine de yol açmıştır. Gerçekten de, MÖ 4. binyılda Mısır'da ilk yedi kutsal merhem, kokulu Moringa yağında çözünen reçinelere dayanmaktadır 261

. Ayrıca yağlı asitler, kozmetik bileşenlerin sentezi için yaygın bir hammadde kaynağıdır262

.

Kokulu yağlarla ilgili olarak, çoğu zaman, birkaç santimetreden yüksek olmayan ve kullanımı çok pratik olan onlarca hatta yüz binlerce küçük vazo söz konusudur. Bu kapları, Akdeniz Havzası’nın büyük bir bölümünde bulmak mümkündür. Bu sayede parfümlerin ve kokulu yağların değişimleri ve aynı zamanda onların kullanımları hakkında da çok şey öğrenilmektedir263. Örneğin, Perhamo

programının bir parçası olarak, 200'den fazla antik kokulu pişmiş toprak kap incelemesi yapılmıştır. Bu yağ kaplarının içerik analizi, yağların (çoğunlukla bitkisel yağlar ve bazen hayvansal yağlar), oleoresinlerin, balmumu ve süt ürünlerinin baskın varlığını ortaya koymuştur. Diğer bitki türleri ise çok nadiren saptanmıştır. Bu bağlamda, kil çekirdekli cam vazolardaki şifalı özelliklere sahip olan kafûrlu maddelerin ve bitkisel özütlerin doğrulanması, oldukça orijinaldir ve aynı dönemin pişmiş toprak vazolarında bulunanlardan çok daha değerli olan belirli bir kokulu yağ

257 Hasan Baydar, a.g.e., s. 73. 258 Ali Sezen, a.g.e., s. 191. 259 Hasan Baydar, a.g.e., s. 73. 260

Ali Sezen, a.g.e, s. 191.

261 Maria Rosaria Belgiorno, a.g.e., s. 16.

262 John A.Wenniger-Gerald N. McEwen, a.g.e., s. 508.

263 Dominique Frère- Laurent Hugot, “Les vases à parfum du VIIe au IVe s. Av. J.-C.”, Dossiers D'archéologie N° 337, 2010, s. 2.

üretimini kanıtlayabilmektedir 264

. Pişmiş toprak, temas halinde olduğu yağı emebilme özelliğine sahiptir. Pişmiş toprak gözeneklerinde tutulan organik madde miktarı, içeriği akışkan ve içine işler nitelikte olduğundan ve uzun süre kap içerisinde kaldığından, kimyasal bileşenlerin zamanla çeperlerden geçmesinine neden olmaktadır. Bir kap içeriğindeki bu miktarı sağladığı ölçüde önemlidir. Biyomoleküler arkeolojiile, pişmiş toprak kaplarda bulunan kokulu yağları oluşturan hayvansal ve bitkisel malzemelerin kimyasal markörlerini bulma imkanı sağlanmaktadır 265

.

Uçucu yağları barındıran aromatik bitkilerin kullanımı neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir durumdur. Örneğin, Sümerlerden kalan kil tabletlerde aromatik bazı bitkilerin kullanılışlarından bahsedilmektedir 266

. Hristiyanlıktan binlerce yıl önce Babiller ve Mısırlılar yağlı parfümler kullanmışlardır. Antik Mısırlılar banyolarına çeşitli kokular eklemişler, bedenlerini kille temizlemişlerdir. Banyodan çıktıklarında da ciltlerinin kuru kalmaması için bedenlerine güzel kokulu yağlar sürerek masaj yapmışlardır. Zamanla bu gelenekler antik Yunan uygarlığına da yayılmıştır 267

. Cildin korunması için yağın Yunanistan ana karasında çok erken zamanlarda kullanıldığına dair yeterli kanıt bulunmaktadır. Homeros pasajlarında Telemachus, Nestor’ı ziyaret ettiğinde kutsal yağ ile yağlanır, merhemler evde saklanır ve parfümler giysi için kullanılmaktadır. Banyo genellikle yağlanmak için kullanılmıştır. Ksenophon, Pers asilzadelerinin “onları yağlamak ve güzelleştirmek için parfümcülere (kosmetai)” sahip olduklarını bildirir ve Pers kraliçelerinin bütün kasabaların yağlarını çarçur ettiğini eklemiştir 268

.

Maddi olmayan yapısı, ilaç nitelikleri ve büyüsü ile koku ise, insanlığın en eski zamanlarından beri her zaman büyüleyici olmuştur. Tanrıların insanlardan

264 Dominique Frère-Nicolas Garnier, “L’étude Interdisciplinaire des Parfums Anciens au Prisme de L’Archéologie, la Chimie et la Botanique: L’Exemple de Contenus de Vases en Verre sur Noyad’Argile (Sardaigne, vıe-ıve s. av. J.-C.), Archeo Sciences, Revue D'Archéométrie, 36, s. 47- 60, 2012, s. 48.

265 Jean-Jaques Maffre- Dominique Frère-Nicolas Garnier-Elisabet Dodinet, “Vases à Parfum de la fin

L’époque Classique mis à jour à Apollonia de Cyrénaïque: les Analyses de Contenus, Dans Revue Archéologique/1(no

55), 2013, s.57-80, s. 68, 69. 266Ali Yorgancıoğlu, a.g.e, s. 24.

267 Gülten Şenşafak, a.g.e, s. 13.

268 Robert James Forbes, Studies in Ancient Technology Volume III, E.J. Brill, Hollanda, 1965, s. 26, 27.

istediği gerçek bir armağandır. Kokunun değeri ise, içeriklerin kalitesine ve bunları elde etmek için kesin prosedür bilgisine bağlıdır269

. Parfümler, güzel ve hoş kokulu maddelerin belirli oranlarda birbirine karıştırılmasıyla elde edilen maddelerdir. AnaBritannica’da parfüm teriminin Larince’de tümüyle uçucu anlamına gelen per fumum sözcüğünden kaynaklandığı yazmaktadır 270. Parfümlerin geçmişin ve günümüzün medeniyetlerine verdiği katkı, maddi evrende benzersizdir. Parfümün ortaya çıkması, insanlığın dualarını desteklemek için sınırsızca yayılan ve havada asılı kalan, en gizli ve en büyüleyici doğanın armağanı olarak kabul edilen görünmez bir maddenin kimliği olarak ifade edilen kutsal haberci sembolizmidir. Parfümün ilkel kutsallığı iyileştirici güçler, etkileyicilik ve büyüsü farklı aromatik esanslara o kadar yayılmıştır ki, bunların kullanımı ve karışımı sadece parfüm ve kozmetik tarihinin bir parçası değil, aynı zamanda tıp bilimi sanatıdır 271

.

Parfüm yapımında bitkisel ve hayvansal kökenli doğal maddelerden ve sentetik ürünlerden faydalanılmaktadır. Uçucu yağlar, parfüm yapımında kullanılan en önemli ürünlerdir. Yapımında öncelikle temel bir koku seçilir ve buna başka uçucu yağlar ve sabitleştirici maddeler eklenir. Sabitleştirici maddeler, parfümü oluşturan maddelerin birbirinden ayrılmasını önleyerek, parfümün kendine özgü kokusunun devam ettirir. Ayrıca, parfümü oluşturan uçucu bileşenlerin hızlı buharlaşmasını önlemektedirler. Sabitleştirici (fiksatif) maddeler bazı hayvanlar, yosunlar ve reçinelerden elde edilmektedir 272. Yapraklardan yapılan parfümlerin üretimi (defne, mersin gibi), özellikle bitkiler parfüm için kullanmadan önce kurutalabildiğinden daha az kısıtlayıcı olmuştur. Kök bazlı parfümler genellikle çok daha fazla hazırlama süresi gerektirmektedir. Örneğin, iris kök sapı, kokulu hale getiren reaksiyonları elde etmek için iki yıllık depolama ve kurutma gerekmektedir. Gül kokusu Antik Çağ’ın en ünlü kokusudur. Gül yağı, MÖ 8. yüzyılda Homeros'da belirtilmiştir ve Antik Çağ boyunca yaygın olarak, bir parfüm olarak, bir ilaç olarak (sıkılaştırıcı ve canlandırıcı özellikler) ve aynı zamanda kült heykellerinin bakımı

269 Maria Rosaria Belgiorno, a.g.e., s. 1, 3. 270 Hasan Baydar, a.g.e, s. 67.

271 Maria Rosaria Belgiorno, a.g.e., s.7. 272

için kullanılmıştır 273

. Aromatik esansları ayırmak için üç çeşit yöntem kullanılmaktadır: kaynama, damıtma ve maserasyon/ıslatarak yumuşatma (Levha