• Sonuç bulunamadı

Yönetmelik Çıkarabilme Yetkisi

A. Yasama Organı

3) Yönetmelik Çıkarabilme Yetkisi

Cumhurbaşkanının Anayasa’dan aldığı yetkiyle yapabildiği düzenleyici işlem- lerden bir diğeri yönetmelik çıkarabilmesidir. Cumhurbaşkanı, kanunların

607 Ayrıca bkz. Söyler, Cumhurbaşkanlığı…, s. 167 vd.

608 Söyler, Cumhurbaşkanlığı…, s. 169-170; Selin Esen, “2016 Anayasa Değişiklik Teklifinin Değer-

lendirilmesi”, Ankara Barosu Dergisi, Y. 74, S. 4, 2016, s. 60.

uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkara- bilme yetkisini haizdir. Cumhurbaşkanı bu yetkisini, Anayasa’nın 104’üncü maddesi- nin 18’inci fıkrası ve 124’üncü maddesinin 1’inci fıkrasından almaktadır. Cumhurbaş- kanlığı yönetmelikleri, normlar hiyerarşisinde CBK’ların altında ancak Bakanlık yö- netmeliklerinin üzerindedir.610 Cumhurbaşkanlığı yönetmelikleri, yürürlüğe gireceği

özel bir tarih belirlenmedikçe Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer (md. 104/19).

vii. Cumhurbaşkanı Yardımcıları ile Bakanları Atama ve Görevlerine Son Verme Yetkisi

2017 yılı Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanına verilen diğer yeni bir yetki, Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atama ve görevlerine son verme yetkisidir. Cumhurbaşkanının bu yetkisi, Anayasa’nın 104’üncü maddesinin 8’inci fıkrasında dü- zenlenmektedir. Aşağıda Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların; atanmaları, gö- rev ve yetkileri, sorumlulukları, görevlerine son verilmesi ve vekalet başlıkları altında ayrıntılı incelenmesi planlandığından bu kadar açıklama kâfi görülmektedir.

viii. Üst Kademe Kamu Yöneticilerini Atama ve Görevlerine Son Verme Yetkisi

2017 yılı Anayasa Değişikliği ile Cumhurbaşkanın yetkilerine dair düzenlen- miş yeni bir yetki, üst kademe kamu yöneticilerini atama ve görevlerine son verme

yetkisidir. Anayasa’nın 104’üncü maddesinin 9’uncu fıkrasında üst kademe kamu yö-

neticilerinin atanması ve görevlerine son verilmesi ile bunların atanmalarına ilişkin usul ve esaslarının Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilmektedir. Bu yönde 10 Temmuz 2018 tarihli 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3 numa- ralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK No:3) çıkarılmıştır. Kararnamenin atama

usulünü düzenleyen 2’inci maddesi şu şekildedir:

“(1) Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre yürütme yetkisinin sahibi olan Cumhur- başkanı, atamaya yetkili amirlere ait yetkileri haizdir.

(2) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, po- zisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılır. Bu cetvellerde sayılmayan kadro, pozisyon ve görevlere, ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan veya atamaya yetkili amirler tarafından atama yapılır. Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan bu yetkisini alt kademedeki yöneticilere devredebilir.

(3) Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, po- zisyon ve görevlerin boşalması hâlinde rektörler bakımından Yükseköğretim Kurulu Başkanı, diğerleri bakımından ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan tarafından görevlendirme yapılabilir. Bu görevlendirmeler aynı gün Cumhurbaşkanlığına bildirilir.”

Bu maddenin 2’nci fıkrasında belirtilen, kararnameye ekli (I) numaralı cetvelde zikredilen kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararı ile ataması yapılacak- ların üst kademe kamu yöneticileri olacağı anlaşılmaktadır.611 Örnek olarak ifade edil-

mesi gerekirse Bakan Yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Ofis Başkanları, Rektörler, Di- yanet İşleri Başkanı, Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyeleri bunlardan bazılarıdır.612 Buna

göre (I) numaralı cetvelde sayılan üst kademe kamu yöneticileri doğrudan Cumhur- başkanı tarafından atanırlar.

Kararnamenin 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına göre (I) sayılı cetvelde zik- redilen üst kademe kamu yöneticilerinin, 657 sayılı Kanunun 48’inci maddesinde sa- yılan genel şartları taşıma, en az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olma ve kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak, en az beş yıl çalışmış olma şartlarının aranacağı düzenlenmektedir.

Kararnameye ekli (I) sayılı cetvelde zikredilen üst kademe kamu yöneticileri- nin görev süresi, atandıkları tarihte görevde bulunulan Cumhurbaşkanının görev süresi

611 Tunç, Türk…, s. 217. Gözler, (II)’nci cetvelde sayılanlarında üst kademe kamu yöneticisi oldukla-

rını söylemekle birlikte Cumhurbaşkanına ait atama yetkisinin başka bir makam ile paylaştırılamayaca- ğını belirtmektedir. Bkz. Gözler, Türk…, s. 788.

612 3 sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde üst kademe kamu yöneticileri 79 adet sayılmaktadır. Burada hep- sine yer verilmeyecektir. Ayrıca ifade edilmelidir ki 3 sayılı CBK şimdiye kadar (04.05.2019) 5 kez değişikliğe uğramıştır.

ile sınırlıdır. Cumhurbaşkanının görevinin sona ermesiyle bunların da görevi sona ere- cektir. Bununla birlikte görev sürelerini tamamlamadan da Cumhurbaşkanı tarafından görevlerine son verilebilir. Görevleri sona erenler yeniden atanabilecekleri gibi yerle- rine atama yapılıncaya kadar görevlerine devam ederler (CBK No:3 md. 4/1).

ix. Seçimleri Yenileyebilme Yetkisi

Cumhurbaşkanının seçimleri yenileyebilme yetkisi, 2017 yılı Anayasa değişik- likleri ile tercih edilen hükümet sisteminin niteliği üzerinde önem arz eden bir düzen- lemedir. Hükümet sistemi bakımından anlamı üçüncü bölümde incelenecektir.

Anayasa’nın 116’ıncı maddesinin 2’nci fıkrasına göre Cumhurbaşkanı, seçim- lerin yenilenmesine karar verebilme yetkisini haizdir. Cumhurbaşkanı bu yetkisini, herhangi bir şarta tabi olmaksızın kullanabilme imkanına sahiptir. Bu yetkinin kulla- nılabilmesi şarta tabi olmamakla birlikte neticesi itibariyle önemlidir. Zira Cumhur- başkanı tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkan- lığı seçimlerinin de yenilenmesi söz konusu olur. Buna göre TBMM ve Cumhurbaş- kanlığı seçimleri birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanı tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde bu karar, kırksekiz saat içinde Resmî Gazetede yayımlanarak ilân olunur. Bu kararın verildiği günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk pazar günü Cumhurbaşkanı ile TBMM genel seçimi birlikte yapılır (CSK md. 3/4).

x. Cumhurbaşkanının Diğer Görev ve Yetkileri

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri Anayasa’nın 104’üncü maddesinde zik- redilenlerden ibaret değildir. Zira Anayasa’da 104’üncü maddenin son fıkrasında bu durum, ayrıca belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre Cumhurbaşkanının, ayrıca Ana- yasa’da ve kanunlarda verilen seçme ve atamaya ilişkin görevleri ile diğer görevlerini yerine getireceği ve yetkilerini kullanacağı düzenlenmektedir.

Cumhurbaşkanının seçme ve atamaya ilişkin görev ve yetkileri için şunlar sa- yılabilir: Devlet Denetleme ve Kurulu’nun Başkan ve üyelerini atamak (md. 108/3), Genelkurmay Başkanını atamak (md. 117/3), Rektörleri seçmek ve atamak (md.

130/6), Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek ve atamak (md. 131/2), Anayasa Mahkemesi için gösterilen adaylardan 12 üye seçmek (md. 146/2), Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilini gösterilen adaylar arasından seçmek (md. 154/4), Danıştay üyelerinin dörtte birini kanunda gösterilen görevliler arasından seçmek (md. 155/3), Hakimler ve Savcılar Kurulunun dört üyesini seçmek (md. 159/3).

Cumhurbaşkanının bu çalışmada incelenmeyen diğer görev ve yetkileri bakı- mından ise şunlar sayılabilir: Cumhurbaşkanı kendi isteğiyle Devlet Denetleme Kuru- luna idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yaptırır (md. 108/1), Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırır ve kurula başkanlık eder (md. 118).613

Vekalet

Cumhurbaşkanına vekalet, Anayasa’nın 106’ncı maddesinin 2’nci ve 3’üncü fıkraları ile 1 No.lu CBK’nın 18’inci maddesinde düzenlenmektedir. 2017 yılı Ana- yasa değişikliği ile Cumhurbaşkanına vekalet görevi, Cumhurbaşkanı Yardımcısına verilmektedir.

Cumhurbaşkanına vekaletin iki ayrı halde ortaya çıkabileceği Anayasa’da dü- zenlenmektedir. Birincisi Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşal-

ması halinde (md. 106/2, CBK No:1 md.18), ikincisi ise Cumhurbaşkanının geçici olarak görevinden ayrılması halinde (md. 106/2, CBK No:1 md.18) Cumhurbaşkanına

vekalet söz konusu olmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması ölüm, istifa veya Yüce Divan tarafından seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilmesi gibi hallerde söz konusu olabilir. Bu durumda kırk beş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılıp yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya614 kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı,

613 Ayrıca bkz. 15 Temmuz 2018 tarihli 30479 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6 numaralı Milli

Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin Teşkilat ve Görevleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK No: 6) md. 3.

614 Anayasada bu ifade yenisi seçilinceye kadar ibaresi ile ifade edilmekte olup bunu, yenisi göreve

başlayıncaya kadar anlamak gerekmektedir. Bkz. Gözler, Türk…, s. 778. Zira Cumhurbaşkanı göre- vine başlarken andiçmeli ve andiçmesi tamamlandığı an görevine başladığı kabul edilmelidir.

Cumhurbaşkanına vekalet edecektir (md. 106/2). Ancak Anayasa’nın 106’ncı madde- sinin 1’inci fıkrasına göre Cumhurbaşkanı bir veya birden fazla Cumhurbaşkanı yar- dımcısı atayabilmektedir. Şayet birden fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı bulunmakta ise 1 No.lu CBK’nın 18’inci maddesinin 1’inci fıkrası gereği en yaşlı olan Cumhur- başkanı yardımcısı, Cumhurbaşkanına vekalet edecek ve Cumhurbaşkanına ait yetki- leri kullanacaktır.

Cumhurbaşkanı, hastalık ve yurtdışına çıkmak gibi sebeplerle geçici olarak gö- revinden ayrılabilir. Bu hallerde de Cumhurbaşkanı yardımcısı, Cumhurbaşkanına ve- kalet edecek ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanacaktır (md. 106/3). Cumhurbaş- kanı yardımcısının birden fazla olması halinde Cumhurbaşkanının görevlendirdiği

yardımcısı, vekalet görevini yerine getirecektir (CBK No:1 md. 18/2).

Sorumluluğu

Cumhurbaşkanının sorumluluğu cezai, hukuki ve siyasi olmak üzere üçe ayrıl- maktadır.615 Aşağıda Cumhurbaşkanının sorumluluğu, bu üç sorumluluk türü altında

ayrı başlıklar halinde incelenecektir.

i. Siyasi Sorumluluğu

Siyasi sorumluluk, Keskinsoy tarafından “milli iradenin tezahürünün şahsında

müşahhaslaştığı zâtın, yetkilerini namına kullandığı egemen kuvvet olarak kabul edi- len seçmenlere veya seçmenlerin temsilcilerinden müteşekkil bir organa karşı sorum- luluk” olarak tarif edilmektedir.616 Diğer bir ifadeyle siyasi sorumluluk, yönetenlerin

egemene karşı taşıdıkları sorumluluk olarak ifade edilmektedir.617 Siyasi sorumlulu-

ğun yaptırımı, sorumluluk sahibi kişinin görevinden uzaklaştırılmasıdır.618 Yani, ege-

men olan seçmen veya seçmenleri temsil eden Meclis tarafından yetkili kişinin göre- vinden alınmasıdır.619

615 Keskinsoy, Sorumluluğu…, s. 1; Karatepe, Türk…, s. 277; Tunç, Türk…, s. 267; Gözler, Türk…,

s. 812.

616 Keskinsoy, Sorumluluğu…, s. 91.

617 Tunç, Yavuz, Avantaj ve…, s. 13; Gözler, Devlet Başkanları…, s. 79. 618 Atar, Türk…, s. 293.

1982 Anayasası’nın ilk halinden 2017 yılı Anayasa değişikliğine kadar yü- rütme yapılanması iki başlı bir yapıda idi. Bir yanda yürütmenin sorumsuz kanadı ola- rak Cumhurbaşkanı yer almaktayken diğer yanda yürütmenin sorumlu kanadı Bakan- lar Kurulu yer almaktaydı. Yürütmenin sorumluluk ve sorumsuzluk hali ise Ana- yasa’nın 105’inci maddesinde düzenlenmekteydi. Maddenin 1’inci fıkrasına göre, Anayasada ve diğer kanunlarda Cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği sayılan iş- lemler hariç bütün kararlarının karşı-imza kuralı620 çerçevesinde başbakan ve ilgili ba-

kanlarca imzalanması ve imzalanan bu kararlardan sorumluluğun başbakan ve ilgili bakana ait olduğu belirtilmekteydi. Cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği belirti- len işlemler ise yargı denetimi dışında tutulmaktaydı.621 Buna göre 105’inci maddede

karşı-imza kuralına yer verilmesi ile Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu başbakan ve ilgili bakanlara bırakılmaktaydı.622 Böylece Cumhurbaşkanının TBMM’ye karşı si-

yasi açıdan sorumluluğu söz konusu değildi. Zaten parlamenter sistemlerde Cumhur- başkanının (devlet başkanı) siyasi açıdan sorumlu olmaması yani sorumsuzluğu siste- min temel ilkelerinden biridir.623 Keza hükümet sisteminin niteliği üzerinde değişiklik

yaratan 2007 yılında yapılan 5678 sayılı Anayasa değişikliği kanunu ile de 105’inci maddede bir değişikliğe gidilmemiş ve Cumhurbaşkanının TBMM’ye karşı siyasi açı- dan sorumluluğuna yönelik yeni bir düzenleme Anayasa’da yer almamıştır.624

2017 yılı Anayasa değişikliği ile kabul edilen yeni hükümet sisteminde Cum- hurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin mantıksal bir sonucu olarak625 Cumhur-

başkanının TBMM’ye karşı siyasi sorumluluğuna yönelik bir düzenleme yoktur.626

Zira Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu, esasen halka karşıdır. Bu nedenle ne TBMM tarafından ne de başka bir organ tarafından görevinden uzaklaştırılması söz

620 Özbudun, Türk…, s. 308.

621 2017 yılı Anayasa değişikliği öncesinde Anayasa’nın 125’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan

“Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır.” ibaresi fıkra metninden çıkarılmıştır.

622 Keskinsoy, Sorumluluğu…, s. 94. 623 Özbudun, Türk…, s. 307-308.

624 Gözler, Türk…, s. 813. Bununla birlikte 5678 sayılı Anayasa değişikliği Kanunu ile Cumhurbaşka-

nının halk tarafından seçilmesi ve en fazla iki kez seçilebileceği öngörülmüştür. Buna göre Cumhurbaş- kanının ikinci döneminde aday olması ve seçilememesi halinde halka karşı siyasi sorumluluğunun var olduğu söylenebilecektir. Aynı yönde Gözler, Türk…, s. 813.

625 Gül, Yürütme…, s. 140.

konusudur.627 Bununla birlikte Meclis’in seçimleri yenileyebilme yetkisini kullanma ihtimali karşısında Cumhurbaşkanının TBMM’ye karşı siyasi sorumluluğunun var olup olmadığı tartışmalı hale gelmektedir.628 Bu konuya üçüncü bölümde yer veril-

mektedir.

ii. Cezai Sorumluluğu

Anayasa’nın 105’inci maddesinde Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu dü- zenlenmektedir. Cezai sorumluluk, kişinin suç işlemesi halinde ortaya çıkmaktadır. Kişinin, hapis cezası veya para cezası gibi müeyyidelere maruz kaldığı bir sorumluluk türüdür. Cezai sorumluluğu doğan bir kişi, kimi zaman görevini de kaybedebilmekte- dir.629 2017 yılı Anayasa değişikliği öncesinde sadece vatana ihanet durumunda söz

konusu olabilen Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu, Anayasa’nın değişik 105’inci maddesi ile ilk halinden çok farklı şekilde düzenlenmiştir.630

1982 Anayasası’nın ilk halinden 2017 yılı değişikliğine kadar Cumhurbaşka- nının cezai sorumluluğunun kapsamı, göreviyle ilgili olan suçlar ve kişisel suçları (gö-

reviyle ilgili olmayan) olmak üzere ikili bir ayrımla doktrinde ele alınmıştır.631 Göre-

viyle ilgili olan suçlarda Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu kural olmakla birlikte istis- nası vatana ihanetten dolayı suçlanması durumunda idi. Kişisel suçları bakımından ise Cumhurbaşkanının sorumlu olduğu kabul edilmekteydi.632 2017 yılı Anayasa değişik-

liği ile bu ayrım ortadan kaldırılarak Cumhurbaşkanının görev süresi içerisinde işlediği iddia edilen bütün suçlarından dolayı cezai anlamda sorumlu tutulabileceği esası be- nimsenmiştir.633 627 Atar, Türk…, s. 293. 628 Özbudun, Türk…, s. 308; Gözler, Türk…, s. 813-814. 629 Atar, Türk…, s. 294; Gözler, Türk…, s. 815. 630 Özbudun, Türk…, s. 310.

631 Tunç, Türk…, s. 272; Atar, Türk…, s. 294; Özbudun, Türk…, s. 309; Gözler, Türk…, s. 815. 632 Tunç, Türk…, s. 272; Atar, Türk…, s. 294; Abdulkadir Yıldız, “Cumhurbaşkanlığı Sisteminde

Cumhurbaşkanının Sorumluluğu Meselesi”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 9, S. 1, Ocak 2019, s. 8.

633 Tunç, Türk…, s. 272; Yıldız, Sorumluluğu…, s. 11. 2017 yılı Anayasa değişikliği öncesinde Cum-

hurbaşkanının göreviyle ilgili olmayan yani kişisel suçları bakımından sorumlu olduğu kabul edilmekle birlikte sorumluluğun işletilebilmesi için yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanıp ya- rarlanamayacağı tartışması söz konudur. Bu konuda bkz. Yıldız, Sorumluluğu…, s. 8 vd.

Anayasa’nın değişik 105’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre Cumhurbaşkanı hakkında bir suç işlediği iddiasıyla Meclis tarafından soruşturma açılmasına karar ve- rilebilir.634 Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılması, TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğu (301 Milletvekili) tarafından verilen bir önergeyle istenebilir. Meclis, verilen önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün (360 Milletvekili) gizli oyu ile soruşturma açılıp açılmamasına karar verebilir (md. 105/1).

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde on beş kişilik bir komisyon ku- rulur. Komisyon, Meclis’teki siyasi partilerin güçleri oranında verebilecekleri üyeler- den oluşur. Her siyasi parti komisyona vereceği üye sayısının üç katı kadar aday gös- terir. Üyeler, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekmek suretiyle belirlenir. Kurulan komisyon tarafından soruşturma yapılır. Soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanarak iki ay içinde meclis başkanlığına sunulur. Şayet bu sürede soruşturma bitirilemez ise komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir (md. 105/2).

Meclis başkanlığına sunulan rapor verildiği tarihten itibaren on gün içinde da- ğıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Meclis’te görüşülür. TBMM, üye tamsa- yısının üçte ikisinin (400 Milletvekili) gizli oyu ile Yüce Divana sevk kararı alarak Cumhurbaşkanının Yüce Divan sıfatını haiz Anayasa Mahkemesine sevk edilmesine karar verebilir. Anayasa Mahkemesi, yargılamasını üç ay içinde tamamlar. Şayet bu sürede tamamlamaz ise bir defaya mahsus olmak üzere Anayasa Mahkemesi’ne üç aylık ek süre verilir. Yargılama, bu sürede kesin olarak tamamlanır (md. 105/3). Yar- gılama sonucunda Cumhurbaşkanının seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilmesi halinde görevi sona erer (md. 105/5).

Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğuna yönelik usul bu olmakla birlikte bu süreç içinde Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın 116’ncı maddesinin 2’inci fıkrası ile ken- disine tanınan seçimleri yenileyebilme yetkisini kullanamaz. Zira 105’inci maddenin 4’üncü fıkrası gereği hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.

634 Cumhurbaşkanının göreve başlamadan önceki suçlarından ötürü sorumluluğu tamdır. Bkz. Yıldız,

Anayasa’nın 105’inci maddesinin 6’ncı fıkrasına göre Cumhurbaşkanının ce- zai sorumluluğu, Cumhurbaşkanının görevi sırasında işletilebileceği gibi görevi bittik- ten sonra da işletilebilir. Buna göre görev süresini tamamlamış bir Cumhurbaşkanının görevini yerine getirdiği dönem içerisinde bir suç işlediği iddia edilmesi halinde görevi bittikten sonra da Anayasa’nın 105’inci madde hükmünde zikredilen usul çerçevesinde soruşturma açılması ve yargılanabilmesi mümkündür.

2017 yılı Anayasa değişikliği ile tercih edilen yürütme yapısının bir gereği ola- rak Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunun genişletilerek tekrar düzenlenmesi ye- rinde bulunmakla birlikte Cumhurbaşkanının kişisel suçları bakımından da nitelikli çoğunluk aranması doktrinde eleştirilmektedir. Zira Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların görevleriyle ilgili olmayan suçları itibariyle yasama dokunulmazlığından yararlanabilmesi mümkündür. Özbudun, bu makul yöntemin Cumhurbaşkanı için de tercih edilebileceğini ifade etmektedir.635

iii. Hukuki Sorumluluğu

Cumhurbaşkanının hukuki sorumluluğu, doktrinde göreviyle ilgili hukuki so- rumluluğu ve kişisel eylem ve işlemlerinden doğan hukuki sorumluluğu olmak üzere iki şekilde ele alınmaktadır.636 Hukuki sorumluluk, en kısa ifadesiyle tazminat sorum-

luluğudur. Medeni hukuk, borçlar hukuku ve ticaret hukuku gibi özel hukuka ilişkin sorumluluktur. Diğer bir ifadeyle bir kişinin sözleşmeye veya kanuna aykırı bir fiiliyle veya haksız fiil teşkil eden bir fiiliyle başkasına verdiği zararı tazmin etmesidir.637

Cumhurbaşkanının ister kişisel eylem ve işlemlerinden doğsun ister göreviyle ilgili olsun hukuki sorumluluğu tamdır.638 Cumhurbaşkanının kişisel eylem ve işlem-

lerinden bir zarar ortaya çıkması halinde kişi Cumhurbaşkanı aleyhine hukuk mahke- mesinde dava açabilir. Yargılama, yetkili ve görevli hukuk mahkemesinde yapılır.639

Cumhurbaşkanının göreviyle ilgili eylem ve işlemleri sonucunda devletin veya kişile- rin uğradığı bir zarar ortaya çıkabilir. Devlet hazinesinin uğradığı bir zarar söz konusu

635 Bkz. Özbudun, Türk…, s. 310. Keza aynı yönde bkz. Gözler, Türk…, s. 819. 636 Atar, Türk…, s. 295 vd.; Gözler, Türk…, s. 821 vd.

637 Gözler, Türk…, s. 821. 638 Gözler, Türk…, s. 821-822. 639 Gözler, Türk…, s. 821-822.

olursa tazmini, hukuk mahkemelerinde açılacak tazminat davaları ile mümkün olur. Kişilerin uğradığı bir zarar söz konusu ise tazmini, idare aleyhine idari yargıda açıla- cak olan tam yargı davaları ile mümkün olur.640

Görevinin Sona Ermesi

Cumhurbaşkanının görevinin sona ermesi Anayasa’nın muhtelif maddelerinde zikredildiği şekliyle dört halde gerçekleşebilir. İlk olarak, Cumhurbaşkanının beş yıllık görev süresini tamamlaması halinde yeni seçilen Cumhurbaşkanının görevine başla- masıyla görevi sona erer. Zira Anayasa’nın 101’inci maddesinin 7’nci fıkrasına göre yeni seçilen Cumhurbaşkanı görevine başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanı gö- revine devam etmelidir. İkinci olarak Cumhurbaşkanının, Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilmesi halinde görevi sona erer (md. 105/5). Üçüncü olarak Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması hali belirtilebilir. Cum- hurbaşkanının ölümü, istifası veya sağlık nedeniyle görevini sürekli yapamayacak ol- ması gibi haller Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalmasına örnek olarak verilebilir.641 Son olarak ise Meclis’in seçimleri yenileyebilme yetkisini kul-

lanması halinde yeni seçilen Cumhurbaşkanının göreve başlamasıyla sona erecektir.