• Sonuç bulunamadı

MERKEZİ PROJELER

2.4. Yönetimsel Açıdan Erasmus+ Programına Bakış

Erasmus+ değişim programının katkılarını üç temel düzeyde incelemek mümkündür. Daha önceki bölümlerde erasmus programlarının katkı sağladığı iki alan belirtilmiştir. Bu iki temel alandan birincisi öğrencilere yönelik katkıdır. Öğrencilere yönelik katkı ise kendi içerisinde farklı alanlarda olurken en temel katkısı hiç şüphesiz öğrencilerin akademik düzeyi, toplumsal farkındalıklarının gelişimi, kültürlerarası zenginliklerine katkısı, dil becerilerine yönelik katkısı ve mesleki gelişimlerine katkısı oluşturmaktadır. Erasmus programlarının bir diğer ana alandaki katkısı ise kültürlerarası etkileşime yönelik katkı yönündedir. Özellikle Avrupa Birliği’nin kurulma amaçlarından bir tanesi olan bütünleşik bir Avrupa oluşturma düşüncesine kültürel ve akademik anlamda katkı sağlamaya çalışan erasmus programları bu hedefine doğru hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Birbirlerini tanımayan farklı kültürlerde yaşayan vatandaşların ve özellikle öğrencilerin birbirleri ile etkileşime geçerek farklı kültürleri yakından tanıması ve böylece önyargılarından arınmış bir uluslararası toplum oluşturulması hedeflenmektedir. Küreselleşen dünyada yükseköğretimin ana unsuru olan uluslararasılaşmanın ilk temelleri ortaçağda başlamış ve günümüzde üniversiteler arasında öğrenci ve personel değişimi olarak hız

kazanmıştır (de Wit, 2002:5). Uluslararası alanda yaşanan bu değişim Türkiye’de de değişimi zorunlu kılmıştır. Türkiye’de yükseköğretim alanında uluslararasılaşma erasmus değişim programları ile birlikte personel ve öğrenci değişimi ile birlikte gerçekleşmektedir. Özellikle Bologna sürecine Türkiye’nin katılım sağlaması uluslararası yükseköğrenimde entegrasyonu artırıcı bir etki yaratmıştır. Bu faaliyetlere Türkiye’nin farklı ülkelerde ortak üniversiteler kurması da eklenebilir (YÖK, 2014:151). Günümüz küresel dünyasında her alanda entegrasyonun önemi artmaktadır. Kültürel ve eğitim alanında entegrasyonun sağlanmasında önemli katkılar sağlayan erasmus programına ülkelerin ve yararlanıcı arayüz olan yükseköğretim kurumlarının bakış açısı ve katkıları programın işlevselliğini artırıcı bir etken olmaktadır. Bu bağlamda yükseköğretim kurumlarının ve politika yapıcı konumundaki kurum ve kuruluşların programa yönelik düzenleyici katkısı programın yönetsel anlamda sürdürülebilirliğini etkilemektedir. Bu amaçla Türkiye erasmus programlarına 2001 yılında Prag’da imzaladığı anlaşma ile katılım sağlamıştır (Saban vd, 2019). Anlaşmanın imzalanmasından sonra hızlı bir şekilde yapısal altyapısını tamamlamak adına Türkiye’de programı yürütmek adına Ulusal Ajans kurulmuştur. 2003 yılında ise pilot uygulama ile faaliyetlerine başlayan Ulusal Ajans ilk öğrenci değişimini 2004 yılında gerçekleştirmiştir (Ulusal Ajans, 2017). 2004 yılından bu yana artan bir oranda ve sayıda değişim programı gerçekleştirilmiştir. Erasmus programları sayesinde ulusal ve uluslararası seviyede birçok gelişme gözlemlenmektedir. Programlar sayesinde özellikle gençlerin istihdam edilebilirliği, aktif vatandaşlık, sosyal dahil olma, uluslararası işbirliği, kültürlerarası etkileşim, dil becerilerinin gelişimi, eğitim kalitesinin yükselmesi ve modernizasyonu, sürdürülebilir kalkınma alanlarında gelişim gözlemlenmektedir (Ulusal Ajans, 2019). Birçok alanda katkı sağlayan erasmus programlarına ülkelerin gerek en üst düzeyde karar verici mekanizmaları gerekse icra makamlarını teşkil eden kurum ve kuruluşlarının düzenleyici ve teşvik edici tedbirler aldığı görülmektedir. Türkiye’de programın idaresinden ve denetlenmesinden yetkili kuruluş olan Ulusal Ajans Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı ile gerçekleştirdiği entegrasyon sayesinde ülke çapında yer alan üniversitelerin programdan faydalanabilmesinin önünü açmış ve bu sayede programa katılım sağlamak isteyen üniversiteler Erasmus Beyannamesi’ni imzalayarak programdan yararlanıcı konumuna gelebilmişlerdir (Ulusal Ajans, 2019).

Ulusal Ajans’ın programı daha etkili bir hale getirmek adına her yıl düzenli olarak üniversitelerin erasmus koordinatörlerini ve erasmus ofislerinde görev yapan personellerini tecrübe paylaşımı için bir araya getirerek koordinasyon toplantıları düzenlemektedir. Ayrıca uluslararası fuarlara katılım sağlanması yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yaparak yönetim kademesinde olanların etkileşimini en üst düzeyde tutmaya çalışmaktadır. Ulusal ajansın yönetimsel açıdan bu desteklerine ve programa bakış açısına ek olarak programın yürütüldüğü kurum ve kuruluşlar niteliğinde olan üniversitelerde ise üst yönetimlerin programın etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi adına önemli adımlar attığı görülmektedir. Üniversitelerde gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ile birlikte erasmus programlarının tek elden yürütülmesi adına rektörlükler bünyesinde “Erasmus Ofisi” veya “Dış İlişkiler Koordinatörlüğü” adı altında yapılanmalara gidilmiştir (Çetin, 2013). Bu yapılanmalar sayesinde programın yönetimi işlevsellik kazanmış ve etkileşim daha hızlı bir yapıya bürünmüştür. Ayrıca üniversitelerin bir çoğu erasmus değişim programları ile gelen öğrencilere yönelik oryantasyon programları düzenlemektedirler (Süter, 2008). Bu oryantasyon programları sayesinde Türkiye’nin eğitim sistemi hakkında öğrenciler bilgilendirilmekte ayrıca ev sahibi üniversitenin eğitim sistemi de tanıtılmaktadır. Erasmus değişim programları ile gelen misafir öğrencilerin kültürlerinin tanıtılması istenilerek kültürlerarası etkileşime katkı sağlanmak üniversite yönetimlerinin amaçları arasında bulunmaktadır. Eğitim sistemine ek olarak ev sahibi olan üniversitenin sosyal imkanları da misafir öğrencilere yönetim tarafından tanıtılmaktadır. Erasmus programından giden öğrenci olarak faydalanan öğrencilere yönelik üniversite yönetimlerinde birçok üniversite tarafından ücretsiz İngilizce kursları düzenlenerek öğrencilerin İngilizce seviyeleri mümkün olan en üst seviyeye çıkarılmaya çalışılmaktadır. Böylece erasmus değişim programlarının temel katkılarından olan kültürel etkileşim, uluslararası işbirliği ve akademik bilgi seviyesi de üst seviyelere ulaştırılmak amaçlanmaktadır. Tüm bu etkinlikler ve uygulamaya alınan politikalar esasında Türkiye’de yönetimin her kademesinde erasmus programına yönelik bakış açısını ve verilen önemi göstermektedir. Her kademedeki yöneticiler erasmus programlarının gelişimi ve etkin bir şekilde uygulanması için faaliyetler yürütmektedirler. Erasmus programlarının paydaşlarına kazandırdığı farklılık göstermekle birlikte programın ana hedefleri ile örtüşmektedir.

Personellerinin farklı bir kültürde ve eğitim sisteminde belirli bir süreliğine tecrübe yaşaması kendi ülkesinin eğitim sistemine farklı bir boyutta katkı sağlamaktadır. Ayrıca söz konusu personellerin uluslararası işbirliği geliştirmeleri sayesinde ileriki zamanlarda farklı projelerle katkı sağlamasına zemin oluşturmaktadır. Üniversiteler açısından diğer üniversiteler ile rekabete girilmesi ve böylece kurumun kalitesini daha üst seviyelere çıkarma isteğinin oluşması, üniversitelerin tanıtımının daha etkin ve farklı ortamlarda yapılabilmesini sağlaması, ekip ruhunun gelişimine katkı sağlaması, ikili işbirlikleri ile uluslararası mecrada tanıtım ve ortak projelerde görev yapabilme gibi faydalar da sağlanabilmektedir. Toplumsal açıdan ise ülkelerin tanıtımına katkı sağlamakla birlikte kültürlerarası etkileşimin en üst seviyede olmasını sağlamaktadır.

Yönetim açısından farklı bir bakış açısı gelişmesine çeşitli alt faaliyetlerle katkı sağlayan erasmus programlarının üniversitelerde yönetimi ve idaresi en üst düzeyde gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda üniversitelerde doğrudan olarak en üst temsil makamı olan rektör veya ilgili rektör yardımcısına bağlı birimlerde görev yapan erasmus ofisleri bu sayede üniversitelerin yönetim kademelerinde karar alma mekanizmalarına daha kolay ulaşabilmekte ve programın amaçlarına yönelik hedefleri daha etkin uygulayabilmektedir (Ulusal Ajans, 2017). Üniversite yönetimleri ise erasmus programları sayesinde yönetsel düşünce ve politikalarında uluslararası bir bakış açısı kazanarak üniversitenin tüm paydaşlarına bu bakış açısıyla hizmet verebilmektedir. Sarvan ve Akar’a (2011: 96) göre yükseköğretim alanında değişimin itici gücünü; değişim programları sayesinde küresel çapta rekabetin oluşması, uluslararası işbirliğin artması ile birlikte daha iyi bir akademik tanınırlık ve toplumsal gereklilikler, daha iyi öğrenci ve akademik kadro için rekabet ortamının oluşması, kamu kaynaklarının kısıtlanması ile birlikte yükseköğretim kurumlarının farklı kaynak arayışları olarak belirtmektedir.

BÖLÜM 3

3.YÖNTEM

Bu bölümde çalışmanın amacına ulaşmak adına izlenen yöntem detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. İlk olarak çalışmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin toplanması, veri analiz teknikleri ve araştırma sürecinin özetlenmesine yer verilmiştir. Bunun yanı sıra çalışmanın temel sorusu ve alt soruları, araştırma sorusunun temel savı yine bu bölümde açıklanmaktadır.