• Sonuç bulunamadı

Verilerin Toplanması

Veri toplama için en uygun aracın da tarama yöntemi (survey) olduğu, ilgili teorik bölümde tartışılmıştır. Kısaca güven araştırmalarında deneysel araştırmalar olmasına rağmen, anket metodu tercih sebebidir. Bu araştırmada da anket metodu kullanılmıştır. Anket soruları, güven literatüründeki yabancı çalışmalar göz önüne alınarak titizlikle hazırlanmıştır.

Veriler aslında belli bir konudaki gerçeklerin sembolik ifadeleridir. Veriler işlenmemiş kanıtlardır; ekonomik bir değere henüz dönüşmemiş ve insan davranışı üzerinde etkisi olmayan dayanaklardır (Balcı, 2007: 139). Biçimsel anlamda anket soruları, istenilen verileri uygun tarzda toplayacağına yönelik düşüncelerle birkaç şekilde oluşturulmuştur.

Bunlardan ilki, likert tarzı veya bir diğer adıyla toplamalı derecelendirme (sıralama) ölçekleridir. Bu ölçekte cevaplar soruların maddeleri toplanarak hesaplanmaktadır. Bu yüzden olumlu ve olumsuz durumlar eşit sayıda madde ile ifade edilirler (Balcı, 2007: 120; Tavşançıl, 2002: 139). Ayrıca iki durum arasında nötr bir durum olması da beklenir. Ancak derecelendirmeye dair bir durum varsa orta nokta nötr bir alanı ifade etmeyebilir.

Puanlama yapılırken olumlu durumlarda ‘kesinlikle katılıyorum’ seçeneğine 5, ‘katılıyorum’ seçeneğine 4, ‘orta derecede katılıyorum’ 3, ‘az katılıyorum’ 2 ve ‘hiç katılmıyorum’ seçeneğine 1 verilmektedir. Olumsuz durumlarda ise ‘kesinlikle katılmıyorum’ seçeneğine 5, ‘kesinlikle katılıyorum’ seçeneğine ise 1 verilerek tam tersi yapılır. Bu puanlamadan sonra bireysel cevaplar toplanarak toplam puan hesaplanabilir (Balcı, 2007: 121). Olumsuz sorular daha sonra recode edilerek analize imkân verir hale getirilebilir. Bu bağlamda likert ölçeği 3, 5, 7 ve 11’li

kategorilerden oluşabilmektedir. Araştırmada bu tarz soru tiplerinin yanında biçimsel açıdan sınıfsal ve demografik sorular da kullanılmıştır.

Dindarlıkla ilgili sorular oluştururken var olan dindarlık ölçekleri incelenmiş; Hatta’nın (2000) HIRS9615 ölçeği (İbadet, İnanç), Uysal’ın (1996) İslami dindarlık ölçeği (İbadet, İnanç, Etki,), Tiliouine ve Belgoumidi’nin (2009) yeni boyutlarıyla (inanç, ibadet, elcillik, zenginleştirme) geliştirmiş oldukları dindarlık ölçeği, Arslan’ın (2002; 2003) normatif dindarlık, popüler dindarlık betimlemesine ilişkin ölçek kurgulamasından faydalanılmıştır.

Ayrıca Dirik ve Günay’ın (2009: 51) ele aldığı çalışmada, kısaltılarak 31 maddeye indirgenen dindarlık ölçeği de “dini inanç ve duygular”, “dini bilgi” ve “dini davranış” olmak üzere 3 alt boyuttan meydana gelmiştir. “İsim Kültürü ve Din” çalışmasında Çelik (2005) konu ile ilgili bağlamda dindarlığı ölçmekle yetinmiştir. Dindarlığın her boyutunu sorgulama yoluna gitmemiştir. Köktaş (1997: 52) tarafından 1993 yılında İzmir ölçeğinde yapılan dine ilişin farklı tutum ve davranışların siyasal tercihe ve mensubiyete olan etkisinin ölçüldüğü araştırmada tasarım Glock’un çok boyutlu din algısına göre olmuştur. Amerika’da yaptıkları dindarlık araştırmalarından elde ettikleri sonuçlara göre Glock ve Stark dindarlığın beş boyutunu ortaya koymuşlardır. Bu boyutlar inanç, pratikler, tecrübe, bilgi ve etkiler boyutu olmaktadır (Günay, 2000: 216-217).

Dinin gerçekliği ve yaşanma tarzı, aynı din için bile olsa kültürler arası farklılık göstermektedir. Sosyolojinin bazı konularının kültüre özgü olması unutulmamalıdır. Bu anlamda dindarlığın nasıl ölçüleceği ve boyutlarıda değişiklik arzetmektedir. Diğer taraftan böyle bir özgünlüğü kabul etmemek Hıristiyanlık ve İslamiyet’in aynıymış gibi algılanmasına yol açabilmektedir. Nitekim Nudelman’ın (1971) “Dindarlığın boyutları” isimli çalışmasında belirttiği gibi Glock ve Stark çalışmalarını Protestan ve Roman Katolik kiliselerini gözlemleyerek yapmışlardır.

Ayrıca teorik analizi yapılan Avrupa ve Amerika’daki çalışmaların ve araştırma kuruluşlarının raporlarının büyük çoğunluğunda dindarlık, ‘Ne sıklıkla kiliseye gidersiniz’ veya ‘Kendinizi ne ölçüde dindar görürsünüz’ gibi birkaç soruyla

15 Hatta’nın çalışmasında iki boyutun (İbadet-Bilgi) diğer değişkenlerle irtibatlandırılması yeterli

ölçülmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla dinlerin özgünlüğü ve kültürlerin özgünlüğü göz önüne alınarak dindarlığın boyutları ve nasıl ölçüleceği yeniden betimlenmelidir.

Çok daha sofistike düşünülecek olunursa, insanların dindarlığını betimlemek veya sorgulamak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu sebeple bu araştırmada dindarlıkla ilgili olarak ele alınan sorular biraz da işlevsel olarak güven teorisi ile yapılacak analiz bağlamında değerlendirilmiştir.

Bu itibarla dindarlığın üç boyutu ile ilgili sorular, araştırma içerisinde yer almıştır. Araştırmada dinin sosyal etkileşimdeki yeri, toplumsal ve siyasal yaşama olan etkisini incelemek amacıyla da sorular oluşturulmuştur.

Araştırmada, sosyal güveni ölçmeye yönelik temel sorular ise literatürde çok yer tutan meşhur sorulardan oluşmaktadır. Rotter’in Kişilerarası Güven Ölçeği, ‘Genel Sosyal Survey’ (GSS), ‘Dünya Değerler Araştırması’ (WVS) ve teorik çerçevede bahsedilen diğer araştırmalardan, genel itibariyle güven teorisine ait literatürden faydalanılmıştır.

Anket soruları daha detaylı irdelenecek olursa, K1 ve K8 arasında yer alan sorular kişisel ve demografik bilgileri incelemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır. Daha sonra yer alan, G1 sorusundan G81 sorusuna kadar olan kısımda ise kişiler arası güven ile alakalı sorular yer almıştır.

G1-G2-G3 soruları Dünya Değerler Araştırmasında yer aldığı şekliyle aynen çalışmaya dâhil edilmiştir. Bu sorular ‘istenen’ ve ‘istenmeyen’ olarak iki durumu bildirmektedir. Yani iki şıklı olmaktadır. G4 sorusu ise güvenle alakalı yapılacak ölçümde iki şıklı güven sorusunun olumsuz etkilerini gidermek amacıyla düzenlenmiştir ve genel güveni ölçmek için sorulmuştur. G5 ve G18 arasında yer alan sorular ise kişiler arası güvende yakın ve uzak çevrenin etkisini görmek amacıyla ankette yer bulmuştur. Bu sorulara verilebilecek cevaplar ‘hiç güvenmemden’ (1), ‘tamamıyla güvenirim’ (5) şıkları arasında yer almaktadır.

G19-G34 arasında yer alan sorular, belirli siyasi görüş sahibi olan insanlara dair güveni ölçmektedir. Muhtemel cevaplar yine ‘hiç güvenmemden’ (1), ‘tamamıyla güvenirim’e (5) doğru olmuştur. G35-G42 arasında yer alan sorular ise toplumsal güveni ölmek amacıyla ankete dâhil edilmiştir. G35-G41 arasında yer alan sorular ‘genel sosyal güveni’ ölçerken, G42-G47 arsında yer alan sorular ise genel güvensizliği ölçmektedir. Burada yer alan sorulardan bazıları Rotter’in ölçeğinden

alınmış, bazıları ise Dünya Değerler Araştırması ve diğer konuyla ilgili yapılan araştırmalardan derlenmiştir.

G48 ile G64 arasında yer alan sorular ise kurumsal veya sistemik güveni ölçmeye yönelik sorulardır. Belirli kurumlar ve kurumsal yapılanmalar zikredilerek ne derece güvenilir bulundukları yordanmaya çalışılmıştır. G65 ve G81 arasında ise yine kişiler arası ilişkilerdeki güveni, belirli kategorilere (Fiziksel, sınıfsal karakter özellikler) dayalı olarak ölçme amaçlanmıştır.

‘N’ kodlu sorular ise sivil toplum yapılanmaları ve diğer gönüllü katılımlarla ilgilidir. N1’den N13’e kadar olan sorular Konya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar ve bir takım gönüllü oluşumlara dair katılım düzeyini ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu itibarla bu sorularda her türlü sivil oluşuma etkinlik alanları bağlamında yer verilmiş ve ‘üye’, ‘gönüllü’, ‘sempatizan’ olup olmadıkları öğrenilmeye çalışılmıştır. N15 sorusu ise bu yapılanmalar içerisindeki güven düzeyini (grup içi güven) ölçmeye yöneliktir.

‘D’ kodlu sorular dindarlıkla alakalı sorulardan oluşmaktadır. D1 sorusu genel anlamda inanç ve ibadeti kapsamaktadır ve bu araştırmada temel dindarlık sorusu olarak kabul edilmektedir. Dindarlıkla ilgili yapılacak olan analizler çoğunlukla bu soru üzerinden yürütülmüştür. D2 ve D7 arasında yer alan sorular dindarlığın ibadet boyutu ile ilgili sorulardır. Bu sorular namaz, oruç, zekat vb. yapılması gerekenlerle, uyulması gereken yasaklara ilişkin sorular mevcuttur. D8 ve D16 sorusu ise dindarlığın bilgi boyutuna yönelik olarak ankete alınmıştır. HIRS96 ölçeğinden faydalanılan bu sorularda amaç katılımcıların dini bilgilerini ölçmektir. D17 ve D28 soruları ise dinin topluma olan etkilerini tespit etmek amacıyla oluşturulmuş ve ‘din eksenli güven’ oluşumunu ölçmek amacıyla hazırlanmıştır. D29 sorusu dinin etki boyutuna yönelik olmak üzere kader anlayışının insanların iradesi ve yapıp ettiklerindeki etkisi ortaya konulmak istenmiştir.

‘DG’ kodlu sorular ise ‘din ve güven’ bağlamında oluşturulan sorulardır. Bu sorular doğrudan din-güven ilişkisini ortaya koymaya yönelik sorulardır. DG1 ve DG2 soruları dini yapılanmalara ve organizasyonlara olan güveni ölçmeyi amaçlamaktadır. DG3 ve DG6’da dindar bireylerin tercih edilip edilmediği, DG4’te dindar olanın güvenilir olup olmadığı, DG5 dini istismarın ve güven ilişkisine dair sorular yer almıştır.